Türkiye’nin gıda ve gastronomi kültürünü dünyaya duyuran, dünyanın ve bölgenin güçlü iş birliği platformları arasında yer alan Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul’un, “Gıdaya Erişim: Kriz zamanlarında Gıda Tedarik Zinciri” başlıklı panelinde tarımın geleceği ele alındı.
Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul, tarımın tüm süreçlerini ele alarak devam ediyor. Doğuş Restaurant Entertainment and Management (d.ream) iş birliğinde gerçekleştirilen, d.ream Tedarik Zinciri ve Satınalma Direktörü Volkan Yazar’ın yönettiği “Gıdaya Erişim: Kriz zamanlarında Gıda Tedarik Zinciri” isimli günün ikinci paneline, Migros Ticaret A.Ş. Meyve Sebze ve Et Pazarlama Direktörü Ekmel Nuri Baydur, Nebyan Doğal Kurucu Ortağı Nazlı Uyanık Yıldız ve Kök Projekt Kurucu Ortak ve CEO Semi Hakim katıldı.
“Vatandaşımız Ürün Bulmada Sıkıntı Yaşamadı”
Pandeminin hiç kimse için bilinmeyen bir tecrübe olduğunu hatırlatan Migros Ticaret A.Ş. Meyve Sebze ve Et Pazarlama Direktörü Ekmel Nuri Baydur, Türkiye’nin bu dönemi emsal bir biçimde yönettiğini, ancak bazı ülkelerde de ciddi sıkıntılar yaşandığını hatırlattı.
“Vatandaşlarımız ürün bulmada bir sıkıntı yaşamadılar. Bu da tüketici nezdinde önemli bir motivasyon sağladı. Tabi burada üretim ülkesi olmamızın çok önemli bir avantajı oldu. Biz de herkes gibi bu süreçte emniyet stoklarımızı üst seviyeye çıkardık” diyen Baydur, Türkiye’nin lojistik altyapısının sahip olduğu gücün bu süreçte önemli katkı sağladığını paylaştı.
Tüketici Psikolojisi İhtiyaç Yerine Stoklamaya Yöneldi
Sağlık sektörü gibi gıda sektörünün de durmadığını ancak tüketici tarafında ihtiyacı karşılama yerine stok psikolojisi ile hareket edildiğini belirten Nebyan Doğal Kurucu Ortağı Nazlı Uyanık Yıldız ise, sokağa çıkma yasaklarını takiben sahip oldukları talebin dörde katlandığını belirtti: “Hep şu soru ile karşılaşırdık: Yarın iki katı bir talep gelse nasıl karşılayabilirsiniz? Ancak süreci çok iyi ve planlı bir şekilde yöneterek, bir gün bile geciktirmeden ürünleri zamanında müşterilerimize ulaştırdık.”
2014 yılında çıktıkları yolda Karadenizli, geleneksel yöntemlerle tarım yapan üreticilerle çalıştıklarını, “sıfır ziyan” yaklaşımı izlediklerini hatırlatan Yıldız, “Planlı bir satın alma sürecimiz var. Ancak pandemi ile birlikte biz de planlarımızı güncelledik. Üretici birliğimizin dışına çıkmak zorunda kalmadık, ya da kaynağı bilmediğimiz yerlere gitmeye ihtiyaç duymadan talepleri karşıladık” sözleri ile sorunsuz bir süreç yönetimi gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Gıda Girişmcilerine Her Anlamda Destek
Kök Projekt Kurucu Ortak ve CEO Semi Hakim ise günümüzde bir trend haline dönüşen gıda girişimciliğin ödeme sisteminden sosyal platformlarla ilişki yönetimine aslında pek çok bacağının olduğunun altını çizdi.
Gıda, tarım ve su sektöründe çalışan girişimcileri destekleyecek platformlar tasarladıklarını belirten Hakim, “Şirketler, kamu kurumları, yatırımcı fonları, sivil toplum örgütleri ile iş birlikleri ya da girişimcilerin kendilerini ifade edebileceği kanalların kurgulanmasına yardımcı oluyoruz. Tüm bu süreçlerdeki amaçlarımızdan biri kıymetli bir alanda adım atan girişimcilerimizi güçlendirmek. Çünkü gıdanın geleceği için inisiyatif alan bireylerle çalışıyoruz” dedi.
“Gıdaya Erişim: Kriz zamanlarında Gıda Tedarik Zinciri” paneli ile birlikte fuarın ikinci gün panelleri de sona erdi.
WorldFood Istanbul 28 Kasım 16:00’ya Kadar TÜYAP’ta Sürüyor
Fuarın ilk gününden itibaren son anına kadar sürecek olan “Show Mutfağı Tarif Atölyeleri”nde, Şef Somer Sivrioğlu’nun da yer alacağı, birbirinden özel etkinliklerde bu dönem daha da önem kazanan bağışıklık sistemimizi destekleyecek gıdalardan oluşan tariflerin yanı sıra, tarımda ve mutfakta sürdürülebilir yaklaşımların nasıl uygulanacağı ve önemi ele alınacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: gücü
Türkiye Ekonomisinin İtici Gücü Ege Bölgesi’nin Geleceği ve Gelişim Alanları Ege Ekonomik Forumu’nda Konuşulacak
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup iş birliği ile bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilecek, Ege Bölgesi’nin, Türkiye’nin ve uluslararası anlamda bölgenin kalkınmasına sunduğu katkıların değerlendirileceği, bölge ekonomisinin gelişim alanlarını konuşulacağı Ege Ekonomik Forumu, “Dönüşümün İçindeyiz” teması ile 30 Kasım -4 Aralık tarihlerinde 4’üncü kez düzenleniyor.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, TAGEM Genel Müdürü Dr. Nevzat Birişik onur konuğu olarak katılacağı konferansın açılış konuşmalarını; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer, EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam ve Özgencil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Özgencil gerçekleştirecek.
Ege Bölgesi’nin Türkiye ekonomisine sağladığı katma değerde; TOBB, TİM, TESK vb. ekonomik kuruluşlarımızın bölgedeki kamu niteliğindeki meslek odaları ile onların bölgedeki lokomotifi olan İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir Ticaret Borsası, ESBAŞ, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, 2017 yılında ilki gerçekleştirilen Forum’un etki alanının geliştirilmesine stratejik ortak olarak katkılarını sunmaya devam etmektedirler.
Ege’nin Potansiyeli Güçlendirmek İtici Güç Dijital Dönüşüm
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, Ege Bölgesi’nin taşıdığı ekonomik potansiyele dikkat çekerken, bu potansiyelin dijital dönüşüm ile daha da güçlendirilebileceğini belirtti: “Ege Bölgesi’nin 10 ilinin bölgesel kalkınmada birlikte çalışarak sanayi, ticari, tarım, turizm, enerji alanında var olan potansiyelini ortak planlamak ve bu saptanan hedefleri merkezi kalkınma planların da ülkenin stratejik hedefleri haline getirmektir; 27 yıl önce bu amaçla kurulan vakfımız kalkınma ajanslarının kuruluş vizyonuna önderlik etmiştir. EGEV’de yaptığımız çalışmaların amacı Ege Bölgesini iç ve dış yatırımcıya tanıtmak, kalkınmayı bölgesel olarak planlayarak, bölge illerinin tek başına var olan gücünü uyum ve iş birliği ile daha yüksek bir ekonomik potansiyele taşımaktır.
Bunun için dört yıl önce Özgencil Grup ve EGEV iş birliği ile başlattığımız Ege Ekonomik Forum mütevelli üyeleri başta olmak üzere, paydaşlarımızla Bölgemizin üretken markalarının daha da güçlenmesi, Türkiye’yi daha güçlü bir şekilde taşıması için çalışmalarımıza, temaslarımıza ve iş birliklerimize devam edeceğiz. Bu amacı, dijital dönüşüm ile daha ileriye taşımak için iş birliklerimizi uluslararası alanda daha da güçlendireceğiz.
Bakanlar ve üst düzey katılımın yoğun olduğu uzun soluklu uluslararası bir konferans zinciri haline getirdiğimiz bu konferansta, makro ekonomiden sanayiye, enerjiden tarım ve hayvancılığa, turizmden bölge ekonomisine kadar bir konu alanında uzman konuşmacılarca ele alınmakta. Forumda bu yılda 10 oturum ve 64 konuşmacı ile teknolojik gelişmeler ışığında birçok konuyu ele alarak, bu süreçte sistemlerin, şirketlerin nasıl dönüştüğünü konuşacağız. Toplantılarımızın verimli geçeceğine inanıyorum.”
Özgencil Grup, Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Özgencil, Ege Ekonomik Forumu’nun gerek Türkiye gerekse dünya ekonomisine çok önemli katkısı olduğunu, Ege’den yazılan pek çok hikayenin dünyanın farklı yerlerinde yer aldığını belirtirken, Ege Ekonomik Forumu’nun sahip olduğu önemle bu katkının nasıl artırılması için el birliği ile çalıştıklarının altını çizdi: “Hikayemiz 4 sene öncesinde; EGEV işbirliğiyle Ege Ekonomik Forum’un paydaşları olan İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, ESBAŞ, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile Ege bölgesinde bölgesel gelişmeler ışığında küresel vizyon yaratmak amacıyla başladı. Bugün Ege Ekonomik Forum, Bakanlar, Başbakanlar ve çok değerli ulusal ve uluslararası konuşmacılara ev sahipliği yapan, uluslararası ve sürdürülebilir bir konferans olarak Türkiye’nin en önemli konferansları arasında yerini almaktadır.
Kovid-19 pandemisiyle birlikte uzaktan çalışma süreçlerinin hayata geçtiği bugünlerde teknolojinin ve dijital dönüşümün önemini bir kez daha anladık. Bu doğrultuda, şirketlerimiz teknolojik altyapılarını, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını hızlandırmaya başladı. Türkiye sanayisinin yapısal dönüşümünü artırmasının yolunun üretimde yüksek teknolojiyi ön plana çıkarmasından geçtiğinin bilincindeyiz. Bu sebeple bu sene DÖNÜŞÜMÜN İÇİNDEYİZ ana teması ile 5 gün boyunca finanstan, inovasyona, e-ihracattan akıllı tarım sistemlerine, döngüsel ekonomiden turizmin e-haline kadar birçok konuyu masaya yatıracağız. Verimli bir toplantı olmasını diliyorum.”
Dünyayı Yeniden Tasarlamak…
30 Kasım Pazartesi günü saat 10:00’da gerçekleşecek ilk oturumda “Sürdürülebilir, Kapsayıcı, Esnek Bir Büyüme Oluşturmak ve Kalkınma İçin İş Birliği Yapmak”, “Serbest Ticaret Anlaşmalarındaki Son Durum”, “Ekonomik İyileşmenin İtici Güçleri: İstihdam, İş Destekleri, Otomasyon, Yeniden Eğitim”, “Küresel Ekonomi ve Bölgesel Pazarlar Nasıl Yeniden Şekillendirilir?”, “Küresel Tedarik Zincirlerinin Değişimi ile Bölgesel Ekonomik Birliklerin Öneminin Artması ve Yer Değiştirmesi”, “Son Dönemdeki Yenilenebilir Enerji Yatırımları ve Karadeniz’de Keşfedilen Doğalgaz Yatakları ile Türkiye’nin Gelecekteki Enerji Senaryoları Nasıl Şekillenecek?”, “Dijital Ekonomiye Yatırım”, “5G ile Dünya Nasıl Dönüşecek?” gibi konular ele alınacak.
Türkiye Ekonomi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı & Forum İstanbul Enstitüsü Onursal Başkanı Yavuz Canevi’nin moderatörlüğünde; Singapur Ulusal Üniversitesi Orta Doğu Enstitüsü Başkanı Bilahari Kausikan, Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası, “Capital Failure” kitabının yazarı Dr. Nicholas Morris, Global Resources Partnership Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ın katılımı ile tartışılacak.
Tarım ve Gıda Sistemlerinin Yeniden Tasarlanması…
30 Kasım Pazartesi günü saat 13:00’da gerçekleşecek sabah oturumu İzmir Ticaret Borsası’nın ana sponsorluğu’nda gerçekleşecek. Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin açılışı onurlandıracağı “Tarım ve Gıda Sistemlerinin Yeniden Tasarlanması” başlıklı oturumda “Kendi Kendine Yeterlilik ve Yerel Tedarik Yolları”, “Dikili’de 3 Milyon Metrekarelik Bir Alanda Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi Kurulmasının Bölgeye Getireceği İvme”, “Yerli Tohumun Önemine Odaklanmak”, “Kooperatifçiliğin Desteklenmesi”, “Tarım Ürününü, Sanayi Ürününe Dönüştürmek”, “Akıllı Tarım Uygulamaları” gibi konular konuşulacak.
Moderatörlüğünü Bloomberg HT, Tarım Editörü İrfan Donat’ın yapacağı oturumda TAGEM Genel Müdürü Dr. Nevzat Birişik, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, İzmir Köy Koop. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ve Pınar Et Genel Müdürü Tunç Tuncer konuşmacı olarak yerini alacak.
Dijitalleşme ile Bütünsel Dönüşüm…
İzmir Ticaret Odası ana sponsorluğunda 1 Aralık Salı günü saat:10:00’da gerçekleşecek “Dijitalleşme ile Bütünsel Dönüşüm” başlıklı sabah oturumunun açılışını TOBB Yönetim Kurulu Üyesi & İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener gerçekleştirecek.
Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde düzenlenecek oturuma; Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi & Forum İstanbul Enstitüsü Başkanı Aclan Acar, Fütüristler Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aykut, Philip Morris Sabancı Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren, Teknolojide Kadın Derneği Kurucusu & Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney ile TTGV Yönetim Kurulu Başkanı – Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav konuşmacı olarak katılacak.
Oturuma katılan konuşmacılar tarafından “Pandemi Sürecinde Dijitalleşme ve Pandemi Sonrası Dönemde Kurumların Dijitalleşme Süreçlerine Dahil Olmasının Önemi”, “Değişen Yaşam Biçimi ile “Geleceğe Hazırlanmak Değil, Geleceği Tasarlamak”, “Yazılım, E-ticaret, Oyun, Online Ödeme, Online Eğitim, Dijital Sağlık gibi Endüstrilerde Artan Satın alma – Birleşme Eğilimleri Neyi İşaret Ediyor?”, “Geleceğin Mesleklerinde İnovasyonun Yeri”, “İnovasyon Farkındalığının Sağlanması”, “Pandemide Üretim İnovasyonu ve Ekonomiye Etkisi”, “Kriz Döneminde İnovasyon, Zorluklar ve Çözüm Yolları ile Pandemi İnovasyonlarının Sürdürülebilir Hale Getirilmesi”, “Açık İnovasyon Karşılaştırması: Normal Dönem vs. Kriz Dönemi” gibi konular tartışılacak.
Küresel Pazarlardaki Payın Artırılması: İnovatif Hamle…
1 Aralık Pazartesi günü saat:14:00’de Ege İhracatçı Birlikleri ana sponsorluğunda gerçekleşecek ‘Küresel Pazarlardaki Payın Artırılması: İnovatif Hamle’ başlıklı oturumun açılış konuşmasını Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi gerçekleştirecek.
İkinci günün öğlenden sonraki oturumunda ‘Küresel Ticaret Hacminin Daraldığı Bu Dönemde, İşletme ve Endüstrilerin Dijital Dönüşüm ile İş Yapış Şekilleri Nasıl Değişecek?”, “Ekonominin Belkemiği Olan KOBİ’lere Finansman Desteği, Sınır Ötesi Ticaretin Teşviki, Rekabet Gücünü ve Çevikliğini Artırmak İçin Dijitalleşme Politikaları”, “Küresel Ticaretteki Payımızın Artırılması İçin Kurgulanan, Sanal Ticaret Merkezleri’nin ve Sanal Fuarların Kazandıracağı İvme Nedir?”, “Çin ile Artan İş Birliğinin Ege Bölgesi’ne Getireceği Olanaklar”, “İhraçatçı Firmaların Hem Finansmana, Hem de Bilgiye Erişimlerinin Yolunun Açılması”, “Dünyadaki Üretimin Türkiye’ye Kaydırılması Fırsatının Değerlendirilmesi” gibi konular ele alınacak.
Habertürk Ekonomi Yazarı Abdurrahman Yıldırım’ın moderatörlüğünü yapacağı oturuma Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Doğan Holding Murahhas Üyesi & CEO Çağlar Göğüş, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci, DEİK Asya Pasifik Bölgesi Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı konuşmacı olarak katılacak.
Ekonominin Lokomotifi: Kobi’ler & Esnaf…
2 Aralık Çarşamba günü saat 10:00’da başlayacak üçüncü günün ilk oturumu İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin ana sponsorluğunda ve İESOB, Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu’nun açılış konuşmasıyla gerçekleşecek.
“Kobilerin Finansmana Erişimini İyileştirmek ve Sermaye Kaynakları Ortaya Çıkarmak İçin Yenilikçi Çözümler Üretmek”, “Dijitalleşme, KOBİ’lerin Pandeminin Etkisinden Kurtulmasına Nasıl Yardımcı Olabilir?”, “E-İhracat Stratejisi ile KOBİ’lerin Yeni Pazarlara Açılması”, “KOBİ Girişimciliğinin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi ile Sosyal Kalkınmadaki Paylarını Artırmak”, “Genç Girişimcilere Yönelik Destekler, Etkileri ve Sonuçları”, “Pandemi Öncesi, Süreci ve Sonrasında Esnaf ve Sanatkarlar” gibikonular konuşulacak.
Gözlem Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Faruk Çalapkulu moderatörlüğünde, KOSGEB İzmir Müdürü Levent Arslan, TEB Kobi Bankacılığı Dijital Dönüşüm ve Girişim Bankacılığı Direktörü Nurullah Beyter, Yeni Asır Gazetesi, Ekonomi Yazarı Gonca Elibol, Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Yaşar Uysal konuk konuşmacı olarak oturumunda yerini alacak.
Değişim İçin Geri Dönüşüm…
2 Aralık Çarşamba günü öğlenden sonra saat 14:00’te başlayacak oturumunda “Döngüsel Ekonominin Yarattığı 4,5 Trilyon Dolarlık Bir Fırsattan Türkiye Nasıl Pay Alabilir?”, “Kaynakların Verimli Kullanımı ile Sağlanan Ekonomik, Ticari ve Çevresel Kazançlar Nelerdir?”, “Döngüsel Ekonomi, İklim Değişikliği Mücadelesinde Nasıl Bir Rol Oynar?”, “Döngüsel Ekonomi İçin İnovatif Çözümler Nelerdir?”, “Atık Yönetiminde Uluslararası İş Birliğinin Güçlenmesi”, “Sürdürülebilir ve Sağlıklı Ekosistemler, Su Verimliliğinin Arttırılması, Su Kıtlığının Azaltılması ile Nasıl Elde Edilir?”, “AWS International Water Stewardship Standart (AWS Standardı)’na Göre Sürdürülebilir Su Yönetimi Nasıl Olmalı?” gibi konular ele alınacak.
Forum İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yıldırım moderatörlüğünde, Philip Morris Sabancı Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Güney Altıntaş, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı & TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı & SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Yerli Yeşil Yeni Koordinatör & Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu konuşmacı olarak katılacak.
Finansal Teknoloji Endüstrisinin Geleceği…
3 Aralık Perşembe günü saat 10:00’da başlayacak dördüncü günün “Finansal Teknoloji Endüstrisinin Geleceği” başlıklı oturumunun moderatörlüğünü Strategic Advisory Services Yönetici Ortağı & Gazeteci Buse Biçer gerçekleştirecek.
“Fintech Tabanlı Yaklaşımlar, Finansman Kilidini Nasıl Açabilir ve Ekonominin İyileşmesine Nasıl Katkı Sağlayabilir?”, “Finansal İnovasyonda, Fintech, Techfin , Super-App Trendi”, “Fintech Avantajlarından Yararlanılması İçin Siber Güvenliğin Önemi Nedir?”, “Bankacılığın Geleceği : Açık Bankacılık / Gelecekteki Tüketici Davranışları, Bankaların Müşterilerine Hizmet Verme Şeklini Nasıl Değiştirecek?” gibi konular Manchester Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ertürk, Denizbank İnovasyon Komitesi Başkanı Gürhan Çam, Finoa, Co-CEO ve Kurucu Christopher May, Bahçeşehir Üniversitesi, Öğretim Üyesi & İstanbul Blokzincir Kadınları Derneği Kurucu Üyesi Prof. Dr. Fatma Ulucan Özkul tarafından tartışılacak.
Turizm Sektöründe Türkiye’nin 2020 Sonrası Planları Ne Olmalı?
Konferansın dördüncü günü olan 3 Aralık Perşembe günü saat 14:00’de gerçekleşecek “Turizm Sektöründe Türkiye’nin 2020 Sonrası Planları Ne Olmalı?” başlıklı oturumun açılışını TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler yapacak.
Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın moderatörlüğünü yapacağı oturumda “Türkiye’nin Marka Değerinin Yükselmesi İçin Neler Yapılmalı?”, “Turizmin E-hali: Tüm Operasyonel ve Pazarlama Süreçlerinde, Küresel Etkileşimi Sağlamak İçin Dijitalleşmenin Sağladığı Olanaklar Nelerdir?”, “Turizmin Dijitalleşmesi ile, Destinasyon Yönetim Sistemleri Nasıl Bir Gelişim Gösterecek?”, “Turizmin İtici Gücü: Gastronomi” gibi konular ele alınacak.
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Otelz.com Kurucu Ortağı ve CRO & TÜRSAB Rota Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Tekin konuşmacı olarak katılacak.
Yüksek Teknoloji Temelli Üretim Ekosistemi…
Forumun son günü olan 4 Aralık Cuma günü saat 10:00’da başlayacak ‘Yüksek Teknoloji Temelli Üretim Ekosistemi’ oturumunda “Uluslararası Rekabette Başarının Yolu Olan Savunma, Otomotiv, Petrokimya, İletişim Teknolojileri gibi Stratejik Kümelerinin Kapasitesi, Sayısı Nasıl Arttırılır?”, “Üniversiteler ve Endüstri Arasındaki İş Birliğinin Desteklenmesi Nasıl Gerçekleşebilir?”, “Hızlanan Teknoloji Trendleri: Online Alışveriş, Robotik Teslimatlar, Dijital ve Temassız Ödemeler, “Teletıp, Uzaktan Eğitim, Uzaktan Çalışma, 5G ile Makina İletişimi”, “Büyük Veri, Bulut Bilişim, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Blockchain gibi Temel Teknolojileri Daha Esnek Bir Tedarik Zinciri Yönetim Sistemini Nasıl Sağlar?” gibi konular masaya yatırılacak.
Dünya Gazetesi Genel Koordinatör ve Yazar Vahap Munyar’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek oturuma; Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Bölümü Departman Müdürü Tolga Bizel, ENOSAD Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Halıcı, MEA Bölgesi, Dijital Lideri Gürhan Kalelioğlu, ve ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri konuşmacı olarak katılacak.
Küresel Güç Olmanın Anahtarı: E- İhracat…
4 Aralık saat 14:00’te gerçekleşecek kapanış oturumu Finans Dünyası Dergisi ana sponsorluğunda gerçekleşecek. Son günün öğlenden sonraki “Küresel Güç Olmanın Anahtarı: E- İhracat” başlıklı oturumunun açılışını Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur onurlandıracak.
Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yapacağı oturumda ‘E-İhracat Stratejisi ile KOBİ’lerin Yeni Pazarlara Açılması, Sınır Ötesi E-Ticaret”, “Yeni Rekabet Alanı: Online Market Servisi”, “E-İhracatta Uluslararası İş Birliği Nasıl Kurulur?”, “E-İhracatın Türkiye Ekonomisine Katkıları Nelerdir?”, “Hangi Sektörler E-İhracat ile İvme Kazanacak?”, “Dijitalleşmenin Getirileri ve Riskleri, Siber Güvenlik” gibi konular masaya yatırılacak.
Hugo Boss, Dijital Dünya Başkan Yardımcısı & Amazon, Eski Genel Müdürü Matthew Dean, Göksel Global, Kurucu ve CEO Gökhan Göksel, BIGGPLUS Grubu CEO Enis Karslıoğlu ve ZESS International Kurucu Ortağı Sevdil Yıldırım konuk konuşmacı olarak katılacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türkiye’nin Gücü Ulusal Veri Stratejisi ile Artacak
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) ülkemizde Ulusal Veri Stratejisi’nin oluşturulması noktasında önerilerini paylaştı. 2022 yılında 350 milyar doları geçmesi beklenen bulut pazarından ülkemizin hak ettiği payı alması gerektiğini vurgulayan TELKODER, yetkili kurumlara; konuyu veri güvenliği, kişisel verilerin korunması, ticari verilerin korunması, siber güvenlik gibi her yönüyle ele almaları ve bazı uluslararası şirketlerin tekel davranışlarının önüne geçmeleri noktasında çağrıda bulunuyor. Türkiye’nin verilerinin Türkiye’de barındırılmasına ilişkin hedeflerin gerçekleşebilmesi için konunun önümüzdeki günlerde toplanması planlanan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nda titizlikle ele alınması ve bu kapsamda gerekli tüm paydaşların bu şurada yer alması gerektiğinin altını çiziyor.
Türkiye küresel rekabette yer almalı ve verilerini de korumalı
Küresel veri ve bulut hizmetleri pazarında rekabet Amazon AWS, Microsoft Azure, Google Cloud ve Alibaba Cloud gibi büyük oyuncular arasında yaşanıyor. Sadece birkaç işletmecinin içinde bulunduğu bu rekabet gerek bölgesel gerekse küresel veri ve bulut hizmetleri pazarını şekillendiriyor ve bilişim dünyasında köklü dönüşümlere neden oluyor. Üstelik her türlü verinin büyük bölümü bu büyük işletmecilere ait devasa veri merkezlerinde toplanıyor ve bu işletmeciler kendileri dışında herhangi boyutta bir oyuncunun var olmasına veya bir ekosistemin oluşmasına imkân vermiyor. Öte yandan yurttaşlarımız, üniversitelerimiz, kamu kurumlarımız ve şirketlerimiz bu büyük işletmecilerin yurtdışında bulunan veri merkezlerine veri tabanlarını yükleyerek sanal sunucu, e-posta, veri depolama gibi birçok hizmeti kullanıyor ve bu durum da ülke verilerimizin tehlikeye girmesine neden oluyor. Bu durum ülkemiz için sadece maddi kayıplara neden olmakla kalmıyor aynı zamanda başta veri güvenliği olmak üzere birçok tehlike ve riskler doğuruyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci: “Ülkemiz ve vatandaşlarımızın geleceği için ulusal bir veri stratejisinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu noktada tüm paydaşlar dinlenmeli ve ortak bir strateji çalışması ortaya konmalıdır. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu politikaların oluşturulması veya var olan politikaların güncellenmesi ve bu politikaların sıkı bir şekilde takibinin yapılması noktasında özellikle Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin politika ve eylemlerin takibinde aktif rol üstlenmesi gerekiyor. Politika oluşturma, güncelleme veya takip süreçleri için aylar ile telaffuz edilebilecek çalışma süreleri belirlenmelidir. Aksi halde, çok hızlı değişen bu teknolojiler için belirlenecek politikalar anlamsız hale gelmekte ve geçersiz kalmaktadır. Gelişen teknolojilere hızlı bir refleks göstererek uyum sağlayamadığımızda sadece geç kalmış olmuyoruz, çok geç kalmış oluyoruz. Küresel veri ve bulut hizmetleri pazarında yerimizi alma hayalimizi gerçekleştirebilmek için devletimizin birçok kurumunun büyük emekleriyle hazırlanan ve bizim de katkılar sunduğumuz çalışmalarda ortaya konulan hedefler ve eylem maddelerinin uygulanması için yürütülecek çalışmaların başlamasını bekliyoruz. TELKODER olarak Ulusal Veri Stratejisi önerilerimizi ülkemizdeki veri merkezi işletmecilerinin sorunlarını ve taleplerini dinleyerek oluşturduk. Bu kapsamda ilgili kuruluşlarca titizlikle inceleneceğini umut ediyoruz.” diyor.
TELKODER’in Ulusal Veri Stratejisi önerileri ise şöyle; Veri Merkezlerimizin, dünya standartlarında hizmet verebilmeleri, yaşamakta oldukları ve onlar ile doğrudan ilişkilendirilemeyecek hukuka aykırılıkların önlenebilmesi için “Veri Merkezi İşletmecisi” tanımı en kısa sürede mevzuatımızda yerini almalıdır. Veri Merkezleri, İnternet Servis Sağlayıcı ve Altyapı Hizmet Sağlayıcı Olarak Kabul Edilmemelidir: Veri Merkezlerinin hukuki statüsünün belirlenmemiş olması nedeni ile faaliyetlerini sürdürebilmeleri için hâlihazırda BTK Yetkilendirme Yönetmeliği kapsamında İnternet Servis Sağlayıcılığı (İSS) ve Altyapı İşletmeciliği Hizmeti (AİH) yetkilendirmeleri almaları gerekmektedir. İSS ve AİH yetkilendirmeleri veri merkezleri için hem tüm faaliyet kapasitesi üzerinden hesaplanan ücretleri ödemek zorunda kalmaları hem de ilgili işletmecilerin mevzuatına tabi olmak zorunda kalmaları ve bunların yanı sıra BTK nezdinde yapılması gereken raporlamalar bakımından pek çok zorluk yaratmaktadır. Veri Merkezleri için ayrı bir düzenlemeye gidilmesi bu sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Veri Merkezleri özelinde pazar çalışması yapılmalıdır: Veri merkezlerinin ayrı bir endüstri olarak ele alınacağı özel bir Pazar çalışması için özel bir gurup kurulmalıdır. Arazi, beyaz alan, enerji kapasitelerini tespite yönelik olarak mevcut kapasite, kurulu kapasite, genişleme kapasitesi, fiber erişim imkanları gibi bilgileri içeren düzenli raporların üretilmesi sektörün mevcut durumunu ve geleceğini anlayabilmek açısından önemli görülmektedir. BTK tarafından yayımlanan, “Üç Aylık Pazar Verileri” raporlarında veri merkezi işletmeciliğine ilişkin bilgilere yer verilmelidir. Veri Merkezlerine, “Cazibe Merkezleri Programı” kapsamında sağlanan destek ve teşviklerin kullanılabilmesi için 24 il sınırı ülke geneline yaygınlaştırılmalı ve beyaz alan sınırı (5000 ) kaldırılmalıdır. Veri Merkezi İşletmecilerine özel elektrik tarifesi hazırlanmalıdır. Bu tarife en fazla sanayi elektriği tarifesinin yarısı kadar olmalıdır. Veri Merkezi İşletmecilerine özel indirimli fiber tarifeler oluşturulmalıdır. Veri merkezlerine fiber hizmet sunan işletmeci sayısı arttırılmalı, bağlantı hızları yükseltilmelidir. Tüm Erişim Sağlayıcıların katılımının zorunlu olacağı birden fazla İnternet Değişim Noktasının kurulması bir an önce gerçekleştirilmelidir. İDN’ye bağlanma maliyeti, internet kapasitesi almaktan daha az maliyetli olmalıdır. İDN’lere, Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ve Türksat gibi şirketlerin bağlantı yapması ve tarifelerin tek tarife olması sağlanmalıdır. Tarifeler, tüm şirketlerin görüşleri alınarak BTK hakemliğinde belirlenmelidir. Şirketleri kendi yerleşimlerinde standart dışı Sistem odası vb. gibi bir odada sakladıkları sunucularını/depolama ünitelerini Veri Merkezlerinde daha güvenilir ortamlarda saklamalarının cazibesini arttırabilmek adına, bir ucu herhangi bir Veri Merkezinde sonlanan kiralık devre ücretleri normal ücretin ¼’ünden fazla olmamalıdır. Veri Merkezleri için Dijital Serbest Bölgeler Oluşturulmalıdır. Dijital hizmet ihraç edebilmemiz açısından “Dijital Serbest Bölgeler” kavramının çalışılması ve hayata geçirilmesi ihtiyacı mevcuttur. 5 yıl süre ile veri merkezi personelinin gelir vergisinden %100 muafiyeti sağlanmalıdır. Sıfır maliyetli, uygun fiziksel şartlara sahip bina/kampüs imkânı tanınmalıdır. Türkiye dışına satacağı servislerin gelirlerinde %100, Türkiye içerisine satacağı servislerin gelirlerinde %50 oranında vergi muafiyeti sağlanmalıdır. Anlaşmalı üniversiteler ve kurumlardan gerekli teknik personelin yetiştirilmesi şartı ile bu personelin maaşlarında %50 oranında devlet desteği verilmelidir. Yeni yapılacak Veri Merkezleri, en az Uptime Institute, ANSI/TIA veya BICSI Tier III isteklerini karşılayacak nitelikte olmalıdır. Bu konuda Türk Standartları Enstitüsü (TSE), ülkemizin kendine ait Veri Merkezi Standartlarını oluşturmalıdır. Veri merkezi işletmecilerinin sundukları hizmetler, diğer ülkelerden rahatlıkla satın alınabilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı arasında bulunan rekabet sıkıntıları, veri merkezi hizmetlerinin yurt dışından satın alınması sonucunu doğurmaktadır. Yurt içi veri merkezi hizmetlerinden alınan ve yurt dışında sunulan hizmetler karşısında haksız rekabet yaratan yüksek vergiler kaldırılmalıdır. Bu sorunların çözülmesi için başlangıç olarak, BTK’nın, veri merkezi işletmeciliğinin ve bu işletmecilerin sundukları tüm hizmetlerin yetkilendirmeye tabi hizmetler olmadığı yönünde bir Kurul Kararı alması ve bu kararı Gelir İdaresi Başkanlığına göndermesi yeterli olacaktır. Özel şirketlerimizin, veri merkezi hizmetlerini yabancı ülkelerden satın almaları veya kendi verilerini kendi veri merkezlerinde barındırmalarından ziyade, bu işte uzmanlaşmış, hizmet kalitesi yüksek, ülkemizde bulunan veri merkezi işletmecilerinden almaları beklenmektedir. Böylelikle özel şirketlerimiz hem daha güvenli, hem de daha düşük maliyetli bir şekilde bu hizmetleri almış olacaklardır. En önemli husus da, ekonomik, ticari ve endüstriyel verilerimizin yurt içinde kalması sağlanmış olacaktır. Kamuya ait verilerin, sektörü dışlayıcı bir şekilde, yerli veri merkezleri göz ardı edilerek, sadece kamuya ait bir veri merkezinde bulunması; güvenlik, sürdürülebilirlik, veri merkezleri ile ilgili yetişmiş personelin konuya hâkimiyeti gibi açılardan doğru bir karar değildir. Kamu Kurumlarımızın, kendi verilerini sınıflandırılması/derecelendirmesi ve saklanma önceliğine göre bu verileri kendi bünyesinde ve/veya yerli veri merkezlerinde barındırmalarına olanak tanımalıdır. Bu yöntem ile veriler, hem daha güvenli ve düşük maliyetli olarak saklanmış, hem de sektör oyuncuları dışarı itilmemiş ve sektörü büyütücü bir adım atılmış olacaktır. Microsoft Hizmet Sağlayıcı Lisans Sözleşmesinin (SPLA-Service Provider License Agreement) çerçevesi, öncelikle müzakereye açık hale getirilmeli, sonrasında karşılıklı diyalog ortamında, veri merkezi işletmecilerinin kamuyla ilgili yükümlülükleri ve hizmet sunum yöntemleri ile uyumlulaştırılmalıdır. Microsoft’un, ülkemiz koşullarını, sözleşmelerin rekabete uygunluğunu ve sektörün sürdürebilirliği açısından elverişliliğini gözeten bir yaklaşım içinde olması beklenmektedir. Sosyal Medya uygulamaları için talep edilen yurt içinde veri tutma zorunluluğu, belirli bir yol haritası ile kritik tüm sektörlerde uygulanmalıdır. KVKK’nın gereğini yerine getirmek üzere tedbir ve denetimler arttırılmalıdır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Başkan Akbulut: Esnafın dayanacak gücü kalmadı
CHP İl Başkanları, farklı alanlarda hizmet veren esnafın sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerine ilişkin 81 ilde ortak basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut da CHP’nin esnaf sorunlarının çözümü için ortaya koyduğu paketi paylaştı.
Ortak açıklama şöyle: “Ülkemiz ağır bir salgın sürecinden geçmektedir. Tüm yurttaşlar bu süreçten olumsuz etkilenirken en ciddi sıkıntıyı yaşayan kesimlerin başında esnaflarımız gelmektedir. Salgın döneminde 700 bin esnaf dükkânını kapatırken iktidar, sosyal devlet olarak esnafa karşılıksız olarak tek kuruş yardımda bulunmamıştır. Bu süreçte dükkânını kapatan esnafın her türlü vergi, stopaj, sigorta, kira ve faturalarının devlet tarafından karşılanması taleplerimiz, borç içinde yüzen esnafın krediye rahat ulaşabilmesi için sicil affı çıkarılması önerimiz iktidar tarafından gündeme alınmamıştır.
Esnafımız her geçen gün kötüleşen ekonomik koşullar altında ezilirken artık dayanacak gücü kalmamıştır. Ülkenin dört bir yanından her gün yüzlerce esnafın kepenk kapattığı, siftah yapmadan günü bitirdiği haberlerinin yanı sıra bir de borçlarını ödeyemediği, ailesini geçindiremediği için intihar eden esnaflar ya da tezgâhına el konulduğu için kendini yakan güvencesiz seyyar satıcı haberleri gelmektedir.
TÜİK’in verilerine göre 2 milyon 616 bin esnafımız varken, bu yıl hem pandeminin hem de yaşanan ekonomik krizin etkisi ile 335 bin esnafı kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. Geçtiğimiz Haziran ayında 7 bin 222 işyeri kapanırken, bu rakam son 5 yılın bütün Haziran aylarındaki en yüksek veri olarak kayıtlara geçmiş durumdadır.
Esnafla beraber esnaf sayılan ama dükkanı olmayan pazarcılar, 500 bin kağıt toplayıcısı, 30 bin simitçi, 10 bin çiçekçi, 6 milyon kişi sokaklardan, 1 milyon gündelikçi ise temizlikten geçimini sağlarken, bu emekçiler de hükümet tarafından hep görmezden gelinmiştir.
“ESNAFTAN İBAN’LA PARA İSTENDİ”
İktidar bugüne kadar esnafın bir tek derdine çare üretmemiştir. Esnafa sadece faizle kredi verilmiş, verilen kredilerin üzerine faiz eklenerek 3 ay süreyle ertelenmiştir. Tüm bu olumsuz tablo yetmezmiş gibi açlık ve yoksullukla karşı karşıya kalan, gıda paketlerine muhtaç hale gelen esnafa IBAN numarası gönderip para istenmiştir.
“BU PARADAN ESNAFA 1 KURUŞ YARDIM YAPILMAMIŞTIR”
Saray hükümeti 8 ayda 510 milyar 418 milyon vergi toplamıştır. 26 milyar 400 milyon lira yurt dışından borç almış, Merkez Bankası’nın 44 milyar 460 milyon liralık karın’ hazineye transfer etmiş, Merkez Bankası’na 66 milyar liralık kağıt para bastırmıştır. Merkez Bankası’nın kasasındaki 73 milyar 878 milyon dolarlık döviz’ de satarak onu da kullanmıştır. Saray Hükümeti’nin, 2020 yılı ilk 8 ayında kullandığı para 1 trilyon 576 milyar 748 milyon liradır. Bu paradan esnafa 1 kuruş yardım yapılmamıştır.
ESNAFIMIZ İÇİN SİCİL AFFI ÇIKARILMALIDIR
İktidar bu 8 aylık süreçte tefecilere 91 milyar 614 milyon lira faiz öderken kendi esnafına karşılıksız yardımda bulunmamış, üstelik esnafın borcuna yeni faizler eklemiştir.
Bu kara günde esnafımız çaresiz ve yalnız değildir. Esnafımızın her türlü derdi ve sorunu için Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Genel Başkanımızın 6 Ekim Salı günü grup toplantısında dile getirdiği “Esnafımız için 17 Talep” başlıklı önerimizi kez daha seslendiriyoruz;
1-Acilen bir Esnaf Bakanlığı kurulmalıdır.
2-Esnafımız için sicil affı çıkarılmalıdır.
3-Esnafımızın kullandığı krediler, faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmelidir.
4-Kiralarda stopaj kaldırılmalıdır.
5-Zincir mağazalar ve AVM’ler için düzenleme yapılmalıdır. AVM’ler haftanın bir günü kapanmalıdır.
6-Esnafın sosyal güvenlik primleri, işyerlerinin kapalı olduğu dönemde Hazine tarafından karşılanmalıdır.
7-Esnafa salgın sürecinde haksız-insafsız cezalar yazılmamalıdır.
8-Devlet esnafa olan borçlarını ödemelidir.
9-Hijyen koşullarının sağlanması şartıyla kahvehanelerde oyunlara izin verilmelidir.
10-Küçük esnafımızın yanında çalışanların, kısa çalışma ödeneği ile ilgili yaşadığı sorunlar giderilmelidir.
11-Kamu kurumları, işyerleri kapalı olduğu sürece kiracısı olan esnafımızdan kira almamalıdır.
12-Ertelenen vergi ve sigorta primleri için salgın sonrasında yeniden yapılandırma olanağı getirilmelidir.
13-Esnafımıza yönelik icra işlemleri durdurulmalıdır.
14-Okul kantinlerinden bir yıl süreyle kira alınmamalıdır.
15-Servis işletmecilerinden alınan teminat mektupları iptal edilmelidir.
16-Altı milyon sokak esnafımız kayıt içine alınmalı ve güvenceye kavuşturulmalıdır.
17-Pandemi boyunca zarara uğrayan esnafa kira desteği sağlanmalıdır.
İçinden geçtiğimiz pandemi süreci sosyal devletin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Başta esnaflarımız olmak üzere salgının olumsuz etkilediği tüm kesimlere en kısa sürede gerekli destek sunulmalıdır.
İktidarın yapması gerekenler çözüm önerilerimizde sıralanmıştır. Bu öneriler dikkate alınarak esnaflarımızın sorunları giderilmelidir. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği gibi Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün garibanların, işsizlerin, emekçilerin, esnafın sözcüsü olmaya devam edeceğiz.”
BURDUR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Dr. Lissa Rankin’den kendimizi tanıma rehberi: zihnin iyileştirici gücü
Hastalıklarımızın sebebinin genlerimiz olduğuna, dertlerimize de yalnızca doktorların çare bulabileceğine inanırız. Dr. Lissa Rankin de sağlığı bozulmaya başlayana kadar aynı fikirdeydi. Ancak yöneldiği tıbbi tedavilerin yeteri kadar fayda sağlayamadığını görünce dizginleri eline almaya karar verdi. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmaları incelerken, kendisinin de bir parçası olduğu sağlık hizmetlerinin çok önemli bir noktayı görmezden geldiğini fark etti, o da şuydu: Vücut kendini iyileştirebilme becerisine sahiptir ve zihinlerimizi eğiterek bu özellikten en verimli şekilde istifade edebiliriz. Zihnin İyileştirici Gücü
• Düşüncelerinizi ve duygularınızı değiştirerek bedeninizi
iyileştirebilir misiniz?
• Hastalıklarınızın asıl kaynağının mesleki ve özel yaşamınızdaki sıkıntılar olabileceğini hiç düşündünüz mü?
• Kendinizi iyileştirme yolculuğunuzda size rehberlik edebilecek yeni ve radikal bir sağlık modeliyle tanışmaya hazır mısınız?
Zihnin İyileştirici Gücü, yalnızlık, kötümserlik, depresyon, korku ve kaygının vücuda zarar verdiğini, samimi ilişkiler, minnettarlık ve insanın gerçek benliğini dürüstçe ifade edebilmesinin ise iyileşme süreçlerini hızlandırdığını destekleyen bilimsel kanıtlar sunuyor. “Dr. Rankin, hem yaşamı hem de yazdıklarıyla, modern bilimin faydaları ve kalbin bilgeliğini bir araya getiren yeni bir yolun varlığına işaret ediyor… Sırf bu kitabı okumak bile insanın sağlığına iyi geliyor.”
– Martha Beck
“Zihnin İyileştirici Gücü, kadim bilgileri çağımıza uygun şekilde yorumlayıp herkes için anlaşılır hale getirmekle kalmıyor, gündelik hayatımızda bunlardan nasıl istifade edeceğimizin yollarını da gösteriyor… Hepimizin bu kitaptan öğreneceği dersler var.”
-Dr. Bernie Siegel, Kanser, Tıp ve Mucizeler kitabının yazarı
“Yeni nesil doktorların gerçek tıpla ilgilenmesini görmek beni çok mutlu ediyor. İyileşmenin ve sağlıklı olmanın gerçek gücünü içimizde taşıdığımızın farkındalar…”
– Dr. Christiane Northrup, Kadının Bedeni, Kadının Bilgeliği kitabının yazarı Dr. Lissa Rankin Hakkında
Dr. Lissa Rankin zihin-vücut tıbbı uzmanı, yazar, konuşmacı, sanatçı ve LissaRankin.com sitesinde blog yazarıdır. İnsanları sağlıklı kılan ve onları hastalığa yatkın hâle getiren meselelere dair büyük bir tutku duyan Rankin, doktorların hastalarla ve hastaların da kendileriyle nasıl daha iyi ilgilenebileceği üzerine çalışmalar yürütmektedir. Sağlık anlayışını iyileştirmeyi, hastaların kendilerini iyileştirmelerinde daha aktif bir rol oynamasına yardımcı olmayı ve sağlık endüstrisini mucizelere karşı direnmek yerine onları kabullenme yönünde teşvik etmeyi görev edinmiştir. Doktorları ve diğer sağlık çalışanlarını eğitmenin yanı sıra TEDx konuşmaları, sağlık konferansları ve sitesinde yayınladığı yazılarla insanları bilgilendirmektedir. Sağlık üzerine konuşup yazmadığı zamanlarda resim ve yoga yapar, kızı ve kocasıyla beraber doğa yürüyüşlerine çıkar.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Galaxy M51, 7.000 mAh pil gücü, 8 GB RAM ve Snapdragon işlemcisiyle şimdi ön siparişte!
Samsung’un 7.000 mAh pil gücü, 8 GB RAM ve 64 MP ana kamerasıyla dörtlü arka kameraya sahip yeni Galaxy M51 telefonu, ön siparişe özel Galaxy Buds hediye fırsatıyla Samsung Online Mağazada satışa sunuldu.
Samsung Galaxy M serisinin yeni üyesi Galaxy M51 için Samsung’un online mağazası (https://shop.samsung.com/tr) üzerinden 24 Eylül’e kadar telefonu ön sipariş verenler için Samsung Galaxy Buds Kablosuz Kulaklık hediye kampanyası başladı.
Kampanya kapsamında hediye olarak verilecek olan kulaklık, tüketicinin satın aldığı Samsung Galaxy M51 ürünü ile birlikte gönderilecek. Ürün gönderimlerinin 1 Ekim’den sonra yapılması planlanıyor.
Farkını ortaya koymak isteyenler için MEGA bir güç
Teknoloji dünyasının lider markalarından Samsung’un uygun fiyatı ve performansı ile dikkatleri üzerine çeken yeni telefonu Galaxy M51 ile M serisine güçlü bir üye daha katılıyor. Snapdragon işlemcinin güç verdiği ve 6,7 inç ekran boyutuna sahip bu akıllı telefonun en dikkat çeken özelliği ise 7.000 mAh pil kapasitesine sahip olması. 25W hızlı şarj desteğiyle de gelen telefonda ayrıca 8 GB RAM kapasitesine ve 128 GB dahili, 512 GB’ta kadar artırılabilen depolama kapasitesine de yer veriliyor. Kamerada da oldukça iddialı olan Galaxy M51, arka tarafta dörtlü kamera kurulumuna sahip. 64 MP ana kamera, 12 MP ultra geniş açı, 5 MP derinlik ve 5 MP makro kamera ile gelen telefonun ön tarafında ise 32 MP çözünürlüğünde bir kamera yer alıyor.
Siyah ve Beyaz renk seçenekleri ile tüketicinin beğenisine sunulan telefonun ön sipariş fiyatı ise KDV dâhil 3.799 TL.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Sigorta Cini’nin dijital gücü pandeminin etkilerini sildi
Son birkaç yıldır yükseliş trendi sergileyen sağlık sigortaları, pandemi sürecinin etkisiyle büyümesine ivme kattı. Yılın ilk altı ayında toplam prim üretimini yüzde 40 artırdıklarını söyleyen Sigorta Cini Genel Müdürü Erdem Aydınlı, “Dijitalleşme ve teknolojik altyapımız sayesinde müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik. İlk altı ayda en fazla büyüme sağlık sigortalarında gerçekleşti, büyüme oranı yüzde 90’ı aştı” dedi.
Sigorta sektörü, pandemi ile birlikte zorlu geçen birkaç ayın ardından yeniden toparlanma eğilimine girdi. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) 2020 yılı ilk 6 aylık verilerine göre; zorunlu trafik sigortasında poliçe sayısı ilk yarı yılda 9 milyon 412 bin 995 adede yükselirken, branşta üretilen prim ise 7 milyar 478 milyon TL oldu. Zorunlu trafik sigortasında 2019 yılı yarı yılda 9 milyon 228 bin 541 adet poliçe düzenlendi. Kasko branşında da poliçe sayısı artmaya başladı. Trafikteki araç sayısı artması ve özellikle Haziran ayında artan yeni araç satışları kasko sigortasına olumlu yansıdı. 2019 yılı yarı yılda 2 milyon 845 bin 709 olan poliçe sayısı bu yılın ilk yarısında 2 milyon 950 bin 101’e yükseldi. 2020 yılı ilk 6 ayda 4 milyar 617 milyon TL prim yazılan kaskoda 2019 yılının aynı döneminde ise kaskoda 4 milyar 406 milyon TL prim üretildi.
Dijitalleşme ve teknolojik altyapı avantajı
Yılın ilk altı aylık döneminde trafik sigortasında %46, kaskoda ise %28 büyüme gerçekleşirken, DASK sigortaları yüzde %23 büyüdü. Aynı dönemde sağlık sigortalarındaki artış geçen yılın aynı dönemine göre yüzde %90 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin ilk perakende sigorta mağaza zinciri Sigorta Cini Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Aydınlı, pandeminin olumsuz etkilerine rağmen yılın ilk yarısını büyüme ile tamamladıklarını belirtti. Erdem Aydınlı, “Sigorta Cini olarak dijitalleşmeye yönelik yaptığımız yatırımlar ve teknolojik altyapımız sayesinde, salgın sebebiyle sigorta mağazalarımızı açamadığımız dönemde bile müşterilerimize uzaktan da olsa hizmet vermeyi sürdürdük. Yılın ilk altı ayında büyüme oranımız yüzde %42 ulaştı. En fazla büyüme, sağlık sigortaları alanında gerçekleşti. Burada prim üretiminde %90’ı aşan bir büyüme kaydedildi” dedi.
Hem fiziksel kanalda hem de online’da hizmete devam
Dijital dönüşüm çalışmalarına son bir yılda hız veren Sigorta Cini’nin müşterilerine hızlı ve güvenli bir hizmet sunma olanağı sağladığını belirten Erdem Aydınlı, şunları söyledi: “Pandemi tedbirleri çerçevesinde güvenlik gerekçesiyle mağazalarımızı kapatıp güçlü altyapımızın sunduğu olanakları kullanarak uzaktan çalışma sistemine geçiş yaptık. Teknolojik altyapımıza yaptığımız yatırımlar bize büyük avantajlar sundu ve kesintisiz hizmet sunmaya devam ettik. Haziran başı itibarıyla da kademeli olarak mağazalarımızı yeni çalışma düzenine uyum sağlayacak şekilde yeniden hizmete açtık. 2020’nin ikinci 6 aylık döneminde de hem fiziksel kanalda hem de online olarak müşterilerimizin yanında olacağız. Önümüzdeki süreçte tamamlayıcı sağlık sigortası ve devlet destekli alacak sigortalarında yukarı yönlü bir ivme bekliyoruz” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)