DEVA Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın, partisinin ‘Türkiye’ye çağ atlatacak ilk adım’ olarak nitelendirdiği 5H internet vizyonunu tanıttı. Türkiye’nin uluslararası dijitalleşme yarışında geri kaldığını vurgulayan Dalgın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin internet üzerindeki baskıcı yaklaşımını eleştirirken, sosyal medya için çıkarılan son yasayla Türkiye’nin “kendi ayağına kurşun sıktığını” savundu.
DEVA Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın, partisinin iktidara geldiğinde, dijitalleşme alanında atacağı ilk adımları ve 5H internet vizyonunu dijital bir basın toplantısıyla tanıttı.
Kalkınma için güçlü internet altyapısı şart!
100 yıl önce ’yurdu demir ağlarla örmek’, 50 yıl önce ’elektriksiz köy bırakmamak’ ne kadar önemliyse bugün de hızlı, her yerden ve her zaman erişilebilen, hesaplı, hizmet odaklı ve hür internet sunmanın o kadar kritik olduğunu vurgulayan Dalgın, konuşmasında şunları söyledi:
“İnternet ekonomik kalkınma açısından hayati öneme sahiptir. Dünya Bankası, geniş bant internet penetrasyonundaki 10 puanlık bir artışın milli gelir büyümesine 1 puandan fazla katkı yaptığını hesaplıyor. Üstelik girişimcilik ekosisteminin gelişimi, hizmet sektörünün rekabetçiliği ve e-ihracat gibi alanlar için güçlü internet altyapısı olmazsa olmazdır. Büyük veri, yapay zekâ veya nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerin etkin kullanımı için ilk şart sağlıklı bir internet altyapısıdır. Evden çalışmanın, uzaktan bilgiye ulaşmanın ve online iletişimin standart hâline geldiği bir dünyada, yavaş ve pahalı internet ile boğuşmak kabul edilemez. Covid-19’un da gösterdiği gibi, online eğitim ve tele-sağlık hayatımıza giderek daha fazla girecek. Bu hizmetlerden yararlanabilmek için internet bağlantısı gibi bir sorunumuz olmamalıdır.”
Türkiye’de Avrupa’nın en yavaş interneti, en pahalı fiyata sunuluyor
Türkiye’de hâlen sabit geniş bantta Avrupa’nın en yavaş internetinin, kişi başı gelire göre Avrupa’nın en pahalı fiyatından sunulduğunu söyleyen Dalgın, “Bu performansla Bilgi Çağı’nı yakalamamız mümkün değil. Güney Kore’den Romanya’ya, dünya ülkeleri hızla yol alırken biz giderek geriye düşüyoruz. Matbaa ve buhar makinasını ıskalamanın bedelini bir imparatorluk kaybederek, büyük acılar yaşayarak ödemiş bir millet için teknolojide geri kalmak gerçek beka sorunudur” ifadesini kullandı.
DEVA’nın 5H internet vizyonu
Dalgın, DEVA Partisi’nin benimsediği 5H internet vizyonunu şöyle aktardı: Hızlı internet: Türkiye’nin sabit geniş bant internet hızı dünya ortalamasının üzerine çıkacak. Her yerden ve her zaman internet: Hanelerin yüzde 99’unda süper hızlı geniş bant (100+ Mbps) internet erişimi sağlanacak. Türkiye’nin fiber kablo uzunluğunu 1 milyon km’nin üzerine taşımak için ortak altyapı geliştirilecek. Temelde yerel yönetimlere ödenmek üzere 5 milyar ABD doları tutarında bir yatırım paketi oluşturulacak. Hesaplı internet: 6-25 yaş arası öğrencilere ve gençlere, tüm öğretmenlere ücretsiz internet erişimi sağlanacak. Bu uygulamanın yılda 10 milyar TL’ye ulaşan maliyetinin neredeyse tamamı telsiz gelirleri, özel iletişim vergisi ve evrensel hizmet fonu ile karşılanacak. Telekom şirketleri üzerindeki yükler azaltılacak ve uzun vadeli, makul maliyetli finansman çekerek internet herkes için ucuzlatılacak. Hizmet odaklı internet: Tüketici düzenlemeleri ’internetin temel hak olduğu’ prensibiyle yapılacak. Hür internet: Paydaş odaklı, geniş görüş alışverişi ile hazırlanmış, dünyayla entegre, evrensel hak ve özgürlüklere uygun ve girişimcinin önünü açan kanuni düzenlemeler yapılacak.
Peki nasıl? Atılacak ilk 10 adım
Burak Dalgın, 5H internet vizyonunun gerçekleştirilmesi için öncelikle atılacak 10 adımı şöyle sıraladı:
Yerel yönetimler ile işbirliği yaparak fiber uzunluğunu 1 milyon km’ye çıkaracağız. 5 milyar dolar mertebesindeki maliyeti merkezi yönetim olarak üstlenecek ve ortak pasif altyapı şirketine hisse karşılığı koyacağız. Uluslararası kürsü sahibi olacağız. Silikon Vadisi’ne teknoloji büyükelçisi atayacağız. AB üyelik müzakerelerinde tek dijital pazarı önceliklendireceğiz. Uluslararası platformlar ile (BM, AB, OECD) sınır-ötesi veri akışı konusunda birlikte çalışacağız. Veri merkezlerini ülkemize çekeceğiz. Hem internet trafiğinin yurtdışına çıkışını azaltacak hem de yetkinlik geliştirmek için fırsat yaratacağız. 5G dönüşümünü OECD ülkeleri ile eş zamanlı olarak gerçekleştireceğiz ve hizmete online eğitim ile başlayacağız. BTK’yı dünya standartlarında bağımsız bir regülatör hâline getireceğiz. Türk Telekom’un lisans ve kalıcı sahiplik problemlerini çözeceğiz. Mevcut oyuncuların yatırım yapmasını ve yeni oyuncuların sektöre girmesini sağlayacak regülasyonlar yapacağız. Düzenlemeleri kullanıcıyı merkeze alarak ve interneti temel hak tanıyarak ele alacağız. İletişim alt yapısına dâhil kamu, özel sektör ve akademideki paydaşların yüksek liyakata dayalı istihdamını gözeteceğiz. . Ortak altyapının kurulumunu sağlayacağız. Herkesin inceleyip analiz edebileceği genel kamu erişimine açık, interaktif Türkiye Altyapı Haritasını yayınlayacağız.
‘Türkiye kendi ayağına kurşun sıkıyor’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin internete ve sosyal medya platformlarına yönelik baskıcı tutumunu eleştiren Burak Dalgın, Ekim ayı başında uygulamaya giren ve 1 milyondan fazla kullanıcısı olan sosyal medya şirketlerine Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getiren yasayı eleştirerek, “Türkiye bilişim teknolojilerinde içe kapanmacı, sosyal medyada aşırı denetimci yaklaşımı ile kendi ayağına kurşun sıkıyor. Bu hatalardan dönülmediği takdirde, ne yazık ki bunun bedelini sadece bugün bizler değil, gelecek kuşaklar da ödeyecektir” dedi.
Dalgın şöyle devam etti: “Yapısı itibarıyla küresel olan dijital düzenlemeler apar topar kanun geçirerek yapılamaz. AB Komisyonu bu hafta ‘dijital hizmetle’ ve ‘dijital pazar’ yasalarının tekliflerini yayınladı. Dünyada kürsü sahibi olup çözüme katkı vermeyi, AB müzakerelerinde tek dijital pazarı önceliklendirmeyi ve Silikon Vadisi’ne büyükelçi atamayı işte bu yüzden söylemiştik.”
Sosyal medyayı yasaklayıcı yaklaşımın ekonomide çok ciddi etkileri olacağına dikkat çeken Dalgın, ayrıca şunları ifade etti: “Bu yaklaşım yatırımı ve girişimciliği köreltecektir. Microsoft’un çevre ülkelerdeki milyar dolarlık yatırımları ve eğitim programları buna net bir örnek oluşturuyor. Sosyal medyayı yasaklayan bir ülkede girişimcilikten bahsetmek mümkün değildir. Bu yaklaşım KOBİ’lerimizi boğacaktır. Yurtdışına kaçışı tetikleyecektir. Çünkü büyük şirketler muhtemel reklam yasağından offshore şirketlerle kaçınabilirler. Hatta ileride kanun değişse dahi bu pratikten vazgeçmeyebilirler. Ancak KOBİ’lerin ve tekil girişimcilerin böyle bir imkânı yoktur.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Hizmet
Hastaların Ücretsiz Hizmet Alabileceği Temiz Hastaneler Oluşturulmalı
Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, koronavirüs salgını nedeniyle kamu hastanelerinin tam teşekküllü hizmet veremediğini, bir çok hastanın özel hastanelerde şifa aramak zorunda kaldığını belirterek, “Acil ameliyat olması gereken hastalar için koronavirüs hastalarının alınmadığı Temiz Hastaneler oluşturulmalı” önerisinde bulundu.
Sağlık Bakanlığı randevu sistemi (MHRS) üzerinden kamu hastanelerinde muayene olmak için randevu alan hastaların koronavirüs salgını nedeniyle muayene olamadığını belirten Başkan Togan Demircan, aralarında acil tedavi ve ameliyat olması gereken hastaların da mağdur olduğunu söyledi. Maddi durumu iyi olan hastaların özel hastanelere başvurup tedavi olduğunu, kalanının ise mağdur olduğunu ifade eden Demircan, “Acil olarak kamu hastanelerinde tedavi olma şansı bulamayan hastaların şifa bulabileceği Temiz Hastaneler oluşturulmalıdır. Geçtiğimiz günlerde İzmirli bir sağlıkçı yakını, kent merkezinde ameliyat olacağı bir kamu hastanesi bulamamıştır. Korona virüs vaka sayılarının artması nedeniyle birçok ilimizde neredeyse tüm hastaneler pandemi hastanesi olmumştur. Bu yüzden hekim arkadaşlarımız MHRS randevusistemi üzerinden randevu alan hastalarına, kronik hastalıkları bulunan ve acil ameliyat olması gereken hastalarının tedavilerini yapmakta güçlük çekmektedirler. Sağlık Bakanlığı artan vaka sayılarını göz önüne alarak temiz hastaneler planlamalıydı. Zaman zaman hasta yakınları tarafından özellikle ameliyat olabilmek için tarafımızdan da destek istenilmekte fakat maalesef elektif vaka olmaları nedeniyle zorunlu olarak hastalar bekletilmektedir. Demokratik Sağlık Sen olarak halkımızın sağlık hizmetinden eksiksiz olarak faydalanması için Temiz Hastaneler oluşturulmalıdır. Bu hastanelere kovidli hasta alınmamalı, acil olarak tedaviye ihtiyacı olan hastalarımız tedavi edilmelidir” dedi.
ÖZEL HASTANELER FAHİŞ ZAM YAPTI !!!
Yapılacak düzenlemeye Türkiye’nin dört bir yanında örgütlü olan Demokratik Sağlık Sen yönetimi ve teşkilatlarında gereken desteği vermeye hazır olduğunun altını çizen Demircan, “Buna karşın birkaç gün önce özel hastanelerin yatak sayıları artırıldı. Ve maalesef parası olan vatandaş özel hastanelere yönelmeye başladı. Özel hastaneler de fırsat bu fırsat mantığı ile üç liralık ameliyatı, otuz liraya yapmaya başladı. Sağlık Bakanlığının acil hastalar, kronik hastalıklar başta olmak üzere hizmet verebilecek temiz hastane oluşturarak vatandaşını koruma altına almalı, özel hastanelerin denetimlerini de sağlamalıdır. Sağlık Bakanlığı korona günlerinin fırsat günleri olmasının önüne ivedi bir şekilde geçilmelidir” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)