Etiket arşivi: Türk

Yasmin Misa 2.Single “ÇAMUR” adlı şarkısıyla  yeni bir yıla bomba gibi giriş yapıyor.

Best Model of Turkey 2020 yarışmasında seçilen tescilli güzelliğiyle bilinen Yasemin Karamisa podyumlardan müzik dünyasına Yasmin Misa isimi ile ikinci adımı attı.

 

Şarkı ve Klibinin tüm yapımını üstlenen Misa  1 Ocak 2024  tüm dijital platformlarda yerini alacak.

 

Şarkı ve Klibinin tüm yapımını üstlenen Misa  1 Ocak 2024  tüm dijital platformlarda yerini alacak.

Şarkının sözü ve bestesi  Yasemin Karamisa’ya  ait ve arka arkaya kendi söz ve bestelerini çıkaracağını dile getirdi .Yönetmenliğini Enes Bilal Taşçı’nın üstlendiği “ÇAMUR ” şarkısının klip çekimi yaklaşık  9  saat süren çekimleri Kilyos’ta gerçekleşti.Klibin görsel şovları dansçılar ve offroad araçlar ile göz doldurdu .

Yasmin Misa’ının sahne ve konserlerinde artık yer alacak dansçı grubu başta Koreograf Halil Yediyıldız ve Sheyda Mardani  olmak üzere 6 dansçı eşlik edecektir Konser hazırlıkları tüm hızıyla muhteşem ekiple devam ediyor.

 

 

 

Uzaktan eğitimde fırsat eşitliği için Nescafé ve Türk Eğitim Vakfı el ele

Nescafé ve Türk Eğitim Vakfı (TEV), 81 ilde öğrenim gören gençlere teknoloji desteği sağlamak için geçen yıl başlattığı iş birliğini bu yıl da sürdürüyor. Şimdiye kadar üniversiteli öğrencilere burs ve online eğitim desteği veren iki kurum, bu yıl pandemi nedeniyle de artan teknoloji ihtiyacına karşılık öğrencilere Türk Eğitim Vakfı’nın başlattığı “Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat Hareketi” ile destek veriyor. Nescafé, bu uzaktan eğitim hareketini çektiği filmle de sosyal medya üzerinden gençlere duyuruyor. 
Gençlerin en sevdiği kahve markası olan Nescafé’nin, iki yıl önce Türk Eğitim Vakfı ile imza attığı iş birliği, bu yıl “Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat Hareketi” ile hız kesmeden devam ediyor. Bugüne dek yapılan çalışmalarla uzaktan eğitime teknolojik desteğin yanı sıra bursiyerlerin Nestlé’de staj imkanına kadar gençlerin eğitimine maddi ve manevi pek çok alanda katkı sağlandı. Nescafé aynı zamanda “Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat Hareketine desteğini, imza attığı kısa ama etkili mini filmi de sosyal medya kanallarından gençlerle buluşturdu.
Nescafé, TEV ile iş birliğini, yedi yıldır kendilerini üst üste Türkiye’nin en sevilen kahvesi seçen gençlere teşekkür etmek amacıyla başlattı. Şimdiye kadar bursiyerlere sadece maddi katkı sağlamakla kalmayan marka; gönüllü olarak Nescafé çalışanlarının sağladığı mentorluk desteğiyle gençlere eğitim ve iş hayatında ihtiyaç duydukları rol modelleri sunarak, manevi olarak da yanlarında yer aldığını gösterdi. Nescafé, gençler sadece gelecek hayalleri ile meşgul olsun, eğitimlerine kesintisiz devam edebilsin diye 81 ilde genç öğrencilere verdiği teknoloji desteğiyle onların yanında olmayı sürdürüyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türk Deri ürünleri e-ticaretle dünyaya ulaşacak

Deri ihracatçıları e-ticareti sevdi. Pandemi döneminde 1-4 Haziran 2020 tarihlerinde Türkiye’nin ilk sanal fuarı Shoedex2020 Ayakkabı ve Saraciye Fuarı’nı düzenleyerek Türk ihracatçısının dijital pazarlama yolculuğunda yeni bir dönemi başlatan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, şimdi de “Deri Sektöründe E-Ticaret Yönetimi” isimli eğitim programını başlatıyor.
“Deri Sektöründe E-Ticaret Yönetimi Eğitim Programı”yla deri sektörünün dijitalleşmesinde yeni bir adım atmayı hedeflediklerini dillendiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, 8 ayrı başlıkta eğitim programı planladıklarını, online yapılacak eğitimlerle deri sektörüne özel terzi işi bir eğitim programı planladıklarını kaydetti.
Shoedex Fuarları sürecinde deri sektörünün dijitalleşme konusunda büyük bir gelişim gösterdiğini anlatan Zandar, “Pandemi sonrasında Mart-Nisan-Mayıs aylarında deri sektörünün ihracat rakamlarında yüzde 60-70’lere varan düşüşler yaşadık. Haziran ve Ekim aylarında gerçekleştirdiğimiz Shoedex Sanal Fuarları sayesinde bugüne kadar ihracat yapamadığımız yeni pazarlara giriş yaptık. Bazı ihraç pazarlarımızda büyük artışlar yakaladık. Kasım ayı sonunda ihracattaki düşüşü yüzde 14 seviyesine kadar indirdik ve 117,5 milyon dolar ihracat rakamına ulaştık” diye konuştu.
Gündoğdu: “Konteynırla ihracat dönemi bitiyor”
E-ticaretin son yıllarda büyük gelişim gösterdiğini, pandemiyle birlikte e-ticaretteki artışın başdöndürücü bir hıza ulaştığını ifade eden Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, tüketicinin e-ticaret konforuna alıştığını telefondan, bilgisayardan kısa sürede alışverişini yaptığını, üretici ihracatçı firmaların ayakta kalabilmek için bu değişime uyum sağlamaları gerektiğini vurguladı. Gündoğdu, “Konteynerlerle ayakkabı, çanta, deri ceket satma devri bitiyor, dünya genelinde tüketiciye tek tek ürün satabilecek konuma gelmemiz gerekiyor. Bu eğitim programı sonunda ihracatçı firmalarımızın internetten dünyanın dört bir tarafına e-ticaret aracılığıyla ihracat yapabilecek donanıma kavuşmasını hedefliyoruz” dedi.
Onay: “2022 yılında e-ticaret 6.5 trilyon dolara ulaşacak”
Tüketici tercihlerinin e-ticarete yatırım yapmayı zorunlu hale getirdiğini vurgulayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Onay ise; “Tüketici bizleri e-ticaret konusunda donanımlarımızı güçlendirmeye zorluyor. Dünya genelinde e-ticaret 2022 yılında 6.5 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşacak. Bizim bu gelişmeye sırtımızı dönme lüksümüz yok. “Deri Sektöründe E-Ticaret Yönetimi” başlıklı eğitim programımızda, “E-Ticarete Giriş, Deri Sektörüne Uygun Pazaryerlerinde Satış, E-Ticarette Lojistik ve Tedarik Yönetimi, Deri Sektöründe Dijital Pazarlama ve Satış, Deri Sektöründe Müşteri Hizmetleri Yönetimi, E-Ticaret Sitesinin Kurulumu, E-İhracat Temel Bilgiler ve E-Ticaret Girişimciliği- Başarı Hikayesi” başlıklarında 8 gün süren eğitimlerimiz olacak. Eğitim sonrasında firmalarımızda e-ticaret konusunda donanımlı insan kaynağı oluşacak” şeklinde konuştu.
“Deri Sektöründe E-Ticaret Yönetimi” isimli eğitim programında Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu ve Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Onay tecrübelerini eğitime katılacak isimlerle paylaşacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Türk Start-up’larla Web Summit 2020’de

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, dünyanın en önemli teknoloji konferansları arasında yer alan Web Summit 2020’de Türk yatırımcılar ve Start-Up’larla dünya sahnesine çıktı. Bu yıl onuncu kez düzenlenen Web Summit, pandemi nedeni ile çevrim içi olarak, 2-4 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. 150 ülkeden 100.000 katılımcı, 800 konuşmacı, 2500 start-up ve 1500 yatırımcının katılımı ile gerçekleşen etkinliğe, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi partner olarak katılım sağladı.
Web Summit 2020 programı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye: Gelişmekte Olan Piyasalarda Girişim Sermayesinin Yeniden Şekillendirilmesi” başlıklı canlı masterclass webinar’da ise Türkiye’deki girişim ekosisteminin başarılı örneklerini temsilen; 500 Startups Istanbul Ortağı Enis Hulli, Earlybird Digital East Fund Ortağı Cem Sertoğlu, Insider Kurucu Ortak ve CEO’su Hande Çilingir ve Firefly Systems Inc. Kurucusu Kaan Günay konuşmacı olarak yer aldı.
Dünyanın önemli girişimcilik zirvelerine katılarak Türkiye’nin bu alandaki ekosisteminin canlılığını anlatmayı amaçladıklarını ifade eden T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, etkinliğe ilişkin olarak şunları kaydetti; “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak girişim sermayesi ve teknoloji girişimleri öncelikli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor. Bu alan ülke olarak öncelikli gündemimiz olmak zorunda. İstanbul’un bir girişimcilik merkezi olarak tüm dünyada hak ettiği yere gelmesi gerekiyor. Bu nedenle dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olan Web Summit’te, ülkemizin girişim ekosisteminin başarılı temsilcileri ile yerimizi aldık”.
Yakın dönemde yeni bir yatırım sürecinin başladığına dikkat çeken Dağlıoğlu; özellikle teknoloji alanındaki girişimlerden uluslararası şirketlere yapılan başarılı çıkışları hatırlatarak; “Türkiye, son derece gelişmiş ve destekleyici bir girişimcilik ekosistemine sahip. Türkiye’deki girişimciliğin tüm dünya ile rekabet edebilir seviyede olduğunu, ülkemizdeki teknoloji girişimlerinin yetkin insan kaynağına sahip olduğunu, bu girişimlerin ortaya koyduğu ürün ve hizmetlerin teknolojik yetkinliğini ve dünyaya ihracat yapabildiğini son 10 yılda ispat ettik. Daha da önemlisi, uluslararası fonlar Türkiye’deki girişimlere yatırım yaptılar ve çok başarılı çıkışlar yaparak yüksek getiri oranları sağladılar. Ülkemizde yatırım yapmak üzere birçok fonun kurulduğu bir dönemden geçiyoruz ve önümüzdeki 5 yılda Türkiye’de daha büyük hacimli bir yatırım dönemi gözlemleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak ülkemizin girişimcilik ekosistemindeki tüm paydaşlarla yakın çalışarak kamu adına tüm gücümüzle destek oluyoruz. ” şeklinde konuştu.
Web Summit 2020 programı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye: Gelişmekte Olan Piyasalarda Girişim Sermayesinin Yeniden Şekillendirilmesi” başlıklı canlı masterclass webinar’da moderatör olarak yer alan yer alan 500 Startups Istanbul Ortağı Enis Hulli de şu değerlendirmelerde bulundu; “Türkiye, yıllık yüzde 16.5’lik bir büyüme ile, EMEA’da en hızla büyüyen mühendislik havuzuna sahip. Girişimlere yatırılan toplam rakam yıllık 100 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşirken, Türkiye 2018 yılından bu yana toplamda 3.5 milyar dolarlık çıkış hacmi ile bu alanda en önde gelen ülkelerden oldu. Ülkemizdeki mühendis potansiyeli, buna karşılık kısıtlı yerel yatırımcılar, yabancı yatırımcıların artan ilgisi ve satın almalar da göz önüne alındığında, Türkiye’nin erken aşama yatırımcılar için dünyada en karlı pazarlardan biri olduğuna inanıyorum.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Türk Kahvesi Sohbetlerinin Yeni Konusu: Sağlık ve Pandemi

500 yılı aşan geçmişi, bize özgü gelenekleri ile Türk Kahvesi kültürümüzde önemli bir yere sahip. Bu önemli değeri yaşatmayı ve tanıtmayı kurulduğu ilk günden itibaren kendine misyon edinen Kahve Dünyası, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü vesilesiyle geleneksel olarak yaptırdığı araştırmalara bu yıl bir yenisini daha ekliyor. Değişen yaşam alışkanlıkları doğrultusunda Türk Kahvesinin kültürümüzdeki yerini analiz ve takip etmek hedefiyle 1.200 kişinin katılımıyla bu yıl gerçekleştirilen araştırma, pandemi ile birlikte daha çok Türk kahvesi içmeye başladığımızı ortaya koyuyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 92’si Türk Kahvesi tüketiyor. Türk Kahvesi ortalama 7 dakikada içilirken bu süre zarfında en çok Türkçe müzikler dinleniyor. Türk Kahvesi içerken yapılan sohbetlerin ana konusunu bu yıl sağlık ve pandemi oluşturuyor.
Asırlardır Türk kültüründe var olan Türk Kahvesi, sabahların daha canlı başlamasını sağlayan, sohbetleri neşelendiren, yorgunluğumuzu alan, kız isteme merasimlerinin ritüeli, buluşmalara en çok yakışan kültürel bir motif olarak karşımıza çıkıyor. Bir içecekten öte birleştirici gücü olduğu herkesçe kabul edilen Türk Kahvesi günümüzde dostluğun ve sohbet ortamlarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” olarak kabul edilen Türk Kahvesi için her yıl 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanıyor. “Hepimizin Ortak Noktası” söylemiyle Türk Kahvesi ve diğer özgün lezzetlerini misafirlerinin beğenisine sunan Kahve Dünyası, çok değerli bir kültürel miras olan Türk Kahvesine sahip çıkmak amacıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Aralık’a özel olarak bir araştırma gerçekleştirdi. Kahve Dünyası, her yıl düzenli olarak yapılan bu araştırmalarla tüketici alışkanlıklarını ve trendleri anlamak, analiz etmenin yanı sıra arşiv niteliğinde bir kayıt oluşturmayı da hedefliyor.
Türk Kahvesinin bu coğrafya için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç, “Bol köpüğü ve mis gibi kokusuyla Türk Kahvesi kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası. Biz de Kahve Dünyası olarak bu mirasa sahip çıkıyor ve ürün gamımızı her geçen gün arttırsak da Türk Kahvesini daima odak noktamızda tutuyoruz. Türk Kahvesini, geleneksel sunumunu koruyarak yanında çikolata ve su ikramımızla servis ederek, Türk Kahvesi kültürünü sadece 5 Aralık’ta değil; her gün, her ikramda misafirlerimize hatırlatmaktan büyük gurur duyuyoruz. Ülkemizin önemli bir değeri olan Türk Kahvesine tutkuyla bağlı olan herkesin ve tüm kahve severlerin bu özel gününü kutluyoruz” dedi.
Türk Kahvesinin tüketimi ile ilgili çarpıcı sonuçlar
Bağımsız pazar araştırma şirketi İpsos tarafından yapılan, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü kapsamında gerçekleştirilen araştırmada katılımcılara; Türk Kahvesi tüketim adedi, Türk Kahvesi tüketilirken sohbet edilen konular, dinlenilen müzikler, Türk Kahvesini en çok kiminle içmekten keyif aldıkları gibi sorular yöneltildi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden 1.200 kişinin katıldığı araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Türk Kahvesi ortalama 7 dakikada içiliyor
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 92’si Türk Kahvesi tüketiyor. Düzenli olarak Türk Kahvesi tüketenler ise her hafta ortalama 8 fincan Türk Kahvesi içiyor. Araştırmada öne çıkan bir diğer konu ise Türk Kahvesi tüketim süresi. Türk Kahvesi ortalama 7 dakikada içiliyor. Araştırmaya göre; bir kahve sever hayatı boyunca yaklaşık 3 bin saatini Türk Kahvesi içmeye ayırıyor. Türk Kahvesi en çok akşam saatlerinde ve orta şekerli olarak tüketiliyor.
Kadınlar Türk Kahvesini enerjik hissetmek, konsantrasyonu artırmak ve metabolizmayı hızlandırmak için tüketiyor
Türk Kahvesi tüketiminde cinsiyet ve yaş kırılımına bakıldığında; kadınlar erkeklere oranla ortalama olarak daha fazla Türk Kahvesi tüketiyor. Ayrıca, katılımcıların büyük çoğunluğu Türk Kahvesini lezzeti ve verdiği keyif için tüketiyor. Türk Kahvesini erkeklere göre daha fazla tüketen kadınların tercih nedenleri de çeşitlilik gösteriyor. Kadınlar Türk Kahvesini erkeklere kıyasla daha fazla sosyalleşmek, rahatlamak, enerjik hissetmek için ve metabolizmayı hızlandırdığı düşüncesiyle tüketiyor. Türk Kahvesi tüketiminin diğer bir sebebi ise konsantrasyonu artırmak.
Kadınların Türk Kahvesini genellikle evde ve arkadaş/komşu evinde içmeyi tercih ettikleri görülürken, erkeklerin ise genellikle iş yerinde içtiği ortaya çıktı. Araştırmaya göre 45-50 yaş grubundaki kişiler özellikle pandemi şartları nedeniyle daha çok evde Türk Kahvesi tüketirken; kafe gibi dış mekânlarda tüketimin ise 15-24 yaş grubunda daha fazla olduğu görüldü.
Kahve muhabbetlerinde konu artık sağlık ve pandemi
Pandemi döneminden önce Türk Kahvesi sohbetlerinde özellikle kadınlar için ev hayatı, eğitim, okul, dersler ve havadan sudan muhabbetler en popüler konular arasında iken erkekler arasında ise iş hayatı, para, siyaset ve spor gibi konular daha çok konuşuluyordu. Pandeminin hayatımıza girmesiyle birlikte ise Türk Kahvesi sohbetlerinin en önemli konusu sağlık ve pandemi oldu.
Türk Kahvesini en çok Ege ve Akdenizliler seviyor
Araştırma sonuçlarına göre Ege ve Akdeniz bölgelerindeki tüketiciler, günde 2-3 kez kahve içerek diğer bölgelere oranla daha fazla Türk Kahvesi tüketiyor. Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesindekiler ise Türk Kahvesini haftada ortalama 1 kez içiyor. Türk Kahvesinin yanında en çok tercih edilen lezzet ise çikolata oluyor.
Türkçe müzik ile iyi gidiyor
Katılımcılar Türk Kahvesi içerken daha çok Türkçe şarkılar dinlemeyi tercih ettiklerini belirtirken; erkekler nezdinde Türk sanat müziği ve halk müziği daha çok tercih ediliyor. Kadınlar ise Türk Kahvesinin keyfini Türkçe slow şarkılar ve Türkçe pop müziği eşliğinde çıkarıyor.
Tüketiciler, Türk Kahvesini beraber tükettikleri kişileri en çok sakin ve samimi olarak tanımlıyor. Kadınların Türk Kahvesini birlikte içmek istedikleri kişileri dışa dönük ve hoşsohbet olarak tanımlama oranı daha yüksek… Sıralama ise şu şekilde: Sakin ve samimi, neşeli ve hayattan keyif almasını bilen, güvenilir, dışa dönük ve hoşsohbet, geleneksel ve nostaljik. Ayrıca, kadınlar en çok arkadaşlarıyla, erkekler ise aileleriyle Türk Kahvesi içmeyi tercih ediyor.
 
Türk Kahvesinin En’leri
Araştırmada Türk Kahvesi ile ilgili ortaya çıkan “En’ler” ise şunlar oldu: Türk Kahvesini en çok seven yaş: 30 Türk Kahvesini en çok seven cinsiyet: Kadın En sevilen Türk Kahvesi türü: Orta şekerli En sevilen Türk Kahvesi eşlikçisi: Çikolata Türk Kahvesinin en sevildiği zaman: Akşam saatleri En çok kahve içtiğimiz kişiler: Kadınlar – en çok arkadaşlarıyla Erkekler – en çok aileleriyle.
Kahve Dünyası Hakkında
Yarım asırdır kahve – kakao ticareti yapan ve 30 yıla yaklaşan çikolata deneyimi bulunan Altınmarka Grubu’nun bir üyesi olan Kahve Dünyası, ilk mağazasını İstanbul’un Eminönü semtinde açtı. Misafirperverliği ve ikram kültürüyle kısa sürede sektörün öncü markalarından biri haline gelen Kahve Dünyası günümüz itibarıyla Türkiye’nin coğrafi penetrasyonu en yüksek kahve ve çikolata zinciridir. Yurt içinde 200’ü aşkın mağaza olmak üzere 500’e yakın satış noktası, yurt dışında ise 15 mağazası bulunan Kahve Dünyası, her gün 100 bini aşkın misafirine hizmet vermektedir. Tüm mağazalarının işletmesini üstlenerek kalitesini garanti altına alan Kahve Dünyası aynı zamanda, kahve, çikolata, dondurma, unlu mamul ve fit lezzetlerden oluşan bini aşkın lezzetinde, kendi üretimi olmayan hiçbir ürünü misafirlerine sunmayarak Türkiye’de bir benzeri olmayan kahve mağazacılığı anlayışı sergilemektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Türk doğal taşları Vietnam’a sanaldan ulaşacak

Yıllık 1.9 milyar dolarlık doğal taş ihracatıyla dünya üçüncüsü olan Türk doğal taş sektörü, dünya liderliği hedefine ulaşmak için pandemi döneminde fiziki fuar ve ticaret heyeti organizasyonları durunca dijital pazarlamaya yöneldi.
Doğal taş ihracatında Türkiye’nin lideri Ege Maden İhracatçıları Birliği, 17 Türk doğal taş ihracatçısı firmayla 20 Vietnamlı ithalatçıyı Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 24-26 Kasım 2020 tarihlerinde “Vietnam Sanal Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti”nde buluşturdu. 191 ikili iş görüşmesine sahne olan organizasyonda, Türk doğal taş ihracatçıları, arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle doğal taşlarını ithalatçılara tanıttı.
Türk doğal taş sektörünün 2020 yılının Ocak – Ekim döneminde 184 ülkeye 1 milyar 394 milyon dolarlık ihracat yaptığı bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türk doğal taş sektörünün daha fazla ihracat yapabilecek potansiyele sahip olduğunu, bu potansiyeli ortaya çıkarma çabası içinde olduklarını, “Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti”nin bu potansiyeli ortaya çıkarabilme açısından çok önemli olduğunu kaydetti.
105 dolara ihracatçılarımızla Vietnamlı ithalatçıları buluşturduk
Vietnam’ın 100 milyona yakın nüfusu ve yıllık yüzde 7’nin üzerinde büyüme ortalamasıyla 340 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya sahip bir ülke olduğu bilgisini veren Kaya, tarihin en büyük serbest ticaret anlaşması RCEP’e (Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık) geçtiğimiz günlerde dahil olan ASEAN ülkesi Vietnam’ın doğal taş ithalatının sürekli artarak 175 milyon dolara ulaştığına işaret etti. Başkan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle firmalarımızın sadece 105 USD ödeyerek bu organizasyonda yer almasına olarak sağladık. Türkiye, dünya doğal taş ihraç pazarından yüzde 11 pay alırken, Vietnam’ın doğal taş ithalatından aldığımız pay yüzde 2’nin altında. Hedefimiz Vietnam’ın doğal taş ithalatından daha fazla pay almak. Sanal ticaret heyeti organizasyonunda çok verimli ikili iş görüşmeleri yaptık. Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle sanal sektörel ticaret heyeti organizasyonlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Doğal taşlar arttırılmış gerçeklikle tanıtıldı
Pandemi nedeniyle fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve seyahatler iptal olduğundan bu yana doğal taş ihracatçıları, taşlarının dokularını ve tasarım detaylarını müşterilerine sunma imkanı bulamıyordu.
EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti organizasyonunda dünyadabir ilke imza attıklarını, arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle modellenmiş 3 boyutlu firma stantlarını ithalatçılarla buluşturduklarının altını çizdi. Kaya, “Bu sayede Vietnam’daki müşteriler cep telefonlarından gerçek boyut, renk ve yüzey işlemlerini içeren stantları bulundukları yerde sanal olarak canlandırarak, görsel ihtiyaçlarını gidermiş oldu. Dijitalleşmenin sunduğu bu avantaj doğal taşlarımızın ihraç edilme olasılığını arttırıyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Vietnam Sanal Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyetine katılan firma temsilcilerinden görüşler
Yurdakul: “Bizim için yeni bir deneyim oldu”
Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyetine katılan STONEXT YAPI TAŞI SAN.VE TİC.A.Ş. firması ortağı Özlem Yurdakul, izlenimlerini şu şekilde özetledi: “İlk sanal ticaret heyetimiz olması sebebiyle öncellikle böyle yeni bir deneyim yaşamış olmaktan ötürü çok mutluyuz . Sınırlı bir bütçe ve zaman ayırarak , binlerce km ötedeki bir pazarla bu şekilde temasa geçip pazarın firmamız için uygun olup olmadığını gözlemleyebilmemizi büyük bir avantaj olarak görüyoruz.”
Sıdar: “Güzel bir organizasyondu”
Bumerang Mermer San. Ve Tic Ltd Şti. firması ortağı Gülsün Sıdar, Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti Organizasyonunda, 13 firma ile ikili iş görüşmesi yaptıklarını, 2 ithalatçı firma ile yaptıkları görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz. Bizim açımızdan güzel, tatmin edici bir organizasyondu, diğer ülkeler için de düzenlenmesini talep ediyoruz.”
Bayralı: “İşlenmiş doğal taş ithal eden Avrupa ülkeleriyle devam etmeli”
Century Stone Dış Ticaret Ltd. Şti. firması ortağı Işıl Bayralı, “10 Vietnamlı ithalatçıyla ikili iş görüşmesi yaptık. 3 tanesinin ticari bağlantıya dönüşmesini umuyoruz. Çok pratik ve uygun maliyetli bir organizasyon oldu. Ege Maden İhracatçılarıBirliği’nden önümüzdeki süreçte, işlenmiş doğal taş ithal eden Avrupa ülkelerine sanal ticaret heyeti organizasyonu yapmasını istiyoruz:”
Baş: “5 görüşmemizin ticari bağlantıya dönüşmesini bekliyoruz”
EGE ANTİK MERMER SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Satış Temsilcisi Durmuş Ali Baş: “Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti genel olarak verimli geçti. Görüşme yaptığımız firmalarla ileride iyi ilişkiler kurabilme ihtimalimizi oldukça yüksek buluyoruz. Hali hazırda Türk taşlarımızı projelerinde değerlendiren , Vietnam pazarında ürünlerimize yer veren firmalar olması gayet mutlu ediciydi. 15 firma ile B2B görüşmeleri gerçekleştirdik. 5 tanesinin ticari ilişkiye dönüşeceğine inanıyoruz. Faaliyette emeği geçen herkese teşekkürler.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Türk Nükleer Mühendis Kızların Büyük Başarısı

Rus üniversitelerinde nükleer fizik eğitimi alan ve aralarında 6 Türk kız öğrencinin de bulunduğu 11 yüksek lisans öğrencisi ‘Maria Sklodowska-Curie’ bursu kazandı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından verilen bursun kazananları, 20 Kasım 2020 tarihinde Avusturya’nın başkenti Viyana’da açıklandı.
Burs kazanan 6 Türk öğrenci arasında, Peter The Great St. Petersburg Politeknik Üniversitesi, Isı Enerjisi Mühendisliği ve Isı Mühendisliği bölümünde eğitim alan Seida Merve Değirmenci, Ayşe Gök, Yağmur Küçük, Ahsen Özdemir ve Zeynab Nur Şahin yer aldı. Aynı üniversitenin Nükleer Santraller: Tasarım, İşletme ve Mühendislik bölümünde okuyan Nurberk Sungur da bu önemli bursu kazanan isimlerden biri oldu.
Türk öğrencilerin yanı sıra Rusya Federasyonu’ndan Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknoloji Bölümü öğrencisi Ekaterina Shcheglova, Nijerya’dan gelerek Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi MEPhI Nükleer Fizik ve Teknoloji bölümü öğrencisi olan Ifeoma Uvom, Kazakistan’dan gelerek Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknolojiler bölümü öğrencisi olan Kamila Khuzhazhinova, Moğolistan’dan gelerek MEPhI Nükleer Fizik ve Teknoloji bölümü öğrencisi olan Davaasuren Byambatsogt ile Gana’dan gelerek Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknoloji, Nükleer Tıp bölümünde eğitim alan Easter Kouachie de, ‘Maria Sklodowska-Curie’ bursu almaya hak kazandı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un İnsan Kaynakları Departmanı Eğitim Kalitesinin Arttırılması, Uluslararası İşbirliği ve Proje Yönetimi Tasarım Şubesi Direktörü Valery Karesin, şöyle konuştu:
“Rus üniversitelerinde nükleer fizik bölümünde okuyan Rus ve yabancı öğrencilere ‘Maria Sklodovskaya-Curie’ bursu verilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, nükleer endüstrideki eğitimi ve cinsiyet dengesini desteklemeyi amaçlayan IAEA’nın çok doğru bir zamanda yaptığı bir girişimdir. Burs alan kız öğrenciler, hem Rusya’da hem de ötesinde nükleer enerjinin geleceğini şekillendirmeye yardımcı olacaklar. Rosatom, sosyal sorumluluk sahibi bir şirket olarak bu tür adımları destekliyor.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dünyanın En Uzun Tünelinde Türk İmzası Var!

Hindistan’ı Çin’e bağlayan, dünyanın 3 bin metre ve üzeri irtifalardaki en uzun tünel olma özelliğini de elinde bulunduran en uzun tünelinde Türk teknolojisi var. Savronik Şirketler Grubu’nun Hindistan’daki kolu olan Savronik India, dünyanın en uzun karayolu tüneli olan Atal Tüneli’nin tasarımını, yazılımını ve elektromekanik sistemlerini yaptı.
Himalaya Dağlarını aşıp Hindistan’ı Çin’e bağlayan, Rohtang bölgesindeki 9 kilometre uzunluğundaki tünelin elektronik sistemlerinin beyin takımı Türkiye’den. Türk teknoloji firması Savronik Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hindistan’ın can damarında yer alan dünyanın en uzun karayolu tünelinin elektromekanik sistemlerini, yazılımlarını yaptı ve teknolojik altyapısını tamamladı. Tasarımlar Türkiye Savronik Elektronik Yönetim Merkezinde hazırlanarak gönderildi, uygulama Savronik System İndia tarafından yapıldı.
Hindistan yazılımıyla, elektronik cihazlarıyla, Uzak Doğu’nun Çin’den sonraki en ileri ülkesi. Ancak bu kez bir Türk firması Hindistan’ın en önemli tünel inşaatına imzasını attı. Hindistan’da büyük bir teknolojik katkı gerçekleştirdi. Dünyanın en uzun karayolu tüneli, Türk teknolojisi ile çalışıyor.
500 PERSONEL İLE 24 AYDA BİTİRİLDİ
Hindistan’in Himachal-Pradesh eyaleti sınırları içerisindeki Rohtang Geçidi’nde yer alan 9 km’lik Atal Tüneli, Hindistan Başbakanı Sayın Narendra Modi tarafından ulaşıma açıldı. 3 bin metre yükseklikte Himalaya dağları yamaçlarında yer alan tek tüp, çift şerit bu tünel, yılın 6 ayı boyunca geçit vermeyen 50 km’lik Rohtang geçişini mümkün kılıp mesafeyi 9 km’ye, süreyi ise asgariye indirdi. Ana tünelin ve kaçış tünelinin tüm Elektro-Mekanik İşleri tasarım da dâhil olmak üzere Savronik Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Aydınlatma, havalandırma, yangın algılama ve söndürme, tünel izleme (kamera), hava durumu algılama, değişken tünel trafik işaretleri ve enerji sistemlerinin mevcut olduğu tüneller kesintisiz olarak Savronik tasarımı ve üretimi Merkezi Kontrol Sistemi tarafından yönetiliyor. Sözleşmesi Haziran 2018’de imzalanan tünel, inşaat çalışmaları altında olmasına karşın 500 personel ile 24 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlandı. Projede yerel katkıya ve iş gücüne önem verildi ve yüzde 80’in üzerinde yerel katkı ve yüzde 95’in üzerinde yerel iş gücü oranına ulaşıldı. Tünel, dünyada 3 bin metre ve üzeri irtifalardaki en uzun tünel olma özelliğini de elinde bulunduruyor.
DÜNYANIN EN TECRÜBELİ FİRMALARINDAN BİRİSİYİZ
2009 yılında Savronik India’yı kurarak Hindistan’da pek çok projede Türk mühendislerinin katkısı olmasını sağlayan Savronik Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddık Yarman, Atal Tünel projesi ile ilgili şunları söyledi: “Hindistan’daki bir konferansın açılış konuşmasını yapmak için Savronik Şirketler Grubu’ndan Yönetim Kurulu Başkanı olarak ben, Yönetim Kurulu Üyeleri Teoman Süer, Dr. Faruk Yarman ve Kurucu Ortak Mustafa Kula ile gittiğimizde, Hindistan Bayındırlık Bakanı ve Karayolları Genel Müdürü ile konuştuktan sonra Savronik India’yı açmaya karar verdik. 2009’dan beri yani 11 yıldır zaten Hindistan’dayız. Türk teknoloji firmasının Hindistan’ın çok önem vermiş olduğu bir bölgesinde, 3 bin metre irtifa üzerinde dünyanın en uzun karayolu tünelinin ileri teknoloji altyapısını tasarlayıp kurması olay oldu. Tünelin tüm sistem tasarımını, sistem entegrasyonunu, elektromekaniğini ve kontrol merkezini yaptık. Biz bu konularda dünyadaki en tecrübeli firmalardan bir tanesiyiz. Savronik Elektronik tasarımlarını Türkiye’de yaptı. Orada Savronik System India lokal firmasıyla çalıştı. Türkiye’den 20 kişilik bir beyin takımımız var, idari kadromuz var. Kullanacağımız insan gücünü, mühendis gücünü Hindistan’dan sağlıyoruz. Biz orada hem Bayındırlık Bakanlığı’na, hem de Karayolları Genel Müdürlüğü’ne vermiş olduğumuz sözümüzü tuttuk. Hindistan’a bilim, teknoloji ve mühendislik açısından çok ciddi katkılar vermiş olduk. Gururlu ve mutluyuz.”
Dünyaca ünlü Türkiye’nin öncü müteahhitlik grubu “STFA” nın yan kuruluşu olan Savronik’in kökleri ve operasyonları yurt içinde ve dünya çapında birçok ülkede bulunmaktadır. 1986 yılında kurulan Savronik, daha sonra demiryolu ve karayolu sistemleri için teknoloji teklifleri ve entegre anahtar teslimi çözümlerle Ulaşım alanındaki operasyonlarını genişletmiş ve bu sektördeki en büyük Türk özel şirketi haline gelmiştir. Savronik, sadece yüzlerce kilometre tünel otomasyonunu değil, aynı zamanda dünya çapında demiryolu sinyalizasyonunu da tamamlamıştır; yerel ortaklarla paylaşılan nitelikli ürünler ve teknolojiyle operasyonları desteklemek ve yerel potansiyele yatırım yapmak. Yerel bir “teknoloji ve hizmet sağlayıcı” olma fırsatının kendini gösterdiği ülkelerde Savronik, müşteriler ve yerel şirketlerle daha yakın çalışmak için yerel iştirakler kurmuştur. Atal Tüneli, “Savronik Elektronik” tarafından Hindistan’da tamamlanan ilk proje olmasına rağmen, yerel şirket “Savronik Sistem India Pvt. Ltd. ”, 2011’de kuruldu; T-80 Pir-Panjal Demiryolu Tüneli (Banihal-Hindistan) [en uzun demiryolu tüneli], Chenani-Nashri Tüneli (J ve K-Hindistan) [en uzun karayolu tüneli], T-9 Demiryolu Tüneli (Assam-Hindistan) bunlardan birkaçıdır. Savronik, Hindistan’da sadece Ulaşım alanında değil, aynı zamanda tasarım, geliştirme, üretim ve üretim dahil olmak üzere diğer ilgi alanlarında çalışmak ve yatırım yapmak için potansiyel alanlar aramaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türk şirketleri COVID-19 sürecinde zamanında ödemeye daha fazla özen gösterdi

CRIF ve Dun & Bradstreet işbirliği kapsamında 37 ülkenin katılımı ile hazırlanan “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel rapora göre, Türkiye yüzde 56,3 zamanında ödeme performansı oranıyla Avrupa ortalamasının (yüzde 47,1) üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştiren ülke oldu. Rapora göre, Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarları olan Fransa, İngiltere, Rusya, İspanya, Fransa, Almanya, Mısır gibi ülkelerde COVID-19’un etkili olduğu bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları geriledi.
Küresel ticaret hacminin daraldığı COVID-19 sürecinde, şirketlerin ödeme alışkanlıklarının bilinmesi ve alacak yönetiminin bu bilgiye dayalı yapılmasına olan ihtiyaç arttı. Peki COVID-19 sürecinde dünyada ve Türkiye’de şirketlerin ödeme alışkanlıkları ne kadar değişti? Şirketlerin bilgiye dayalı kararlar alabilmelerini sağlayan katma değerli çözümler sunan CRIF, dünyanın en büyük ticaret alacak verisi platformu olan Dun & Bradstreet Trade Program kapsamında 37 ülkede şirketlerin, COVID-19 salgının etkili olduğu bu yılın ilk 6 aylık döneminde ödeme performans verileri ve vade aşım trendlerini inceleyerek hazırladığı “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporunu açıkladı. “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, Türkiye yüzde 56,3 ile yüzde 47,1 olan Avrupa ortalamasının üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştiren ülke oldu. Rapora göre, Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarları olan Fransa, İngiltere, Rusya, İspanya, Fransa, Almanya, Mısır gibi ülkelerde COVID-19’un etkili olduğu bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları geriledi. Türkiye ihracatında ilk 20 ülke içerisinde yer alan Hollanda, Belçika, İtalya’da ise şirketlerin zamanında ödeme performansı COVID-19 sürecine rağmen bu yılın ilk 6 ayında arttı.
Zamanında ödemede artış, gecikmelerde azalış yaşandı
“Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporu, Türkiye’de bu yılın ilk 6 ayında ödemelerini zamanında gerçekleştiren şirketlerde yüzde 0,8’lik artış, 90 gün ve üzeri gecikmelerde ise yüzde 1,8 azalış yaşandığını ortaya koydu. Rapora göre, geçen yılla kıyaslandığında bu yılın ilk 6 ayında zamanında ödeme performansında yüzde 0,8’lik artış yakalayan Türkiye, yüzde 56,3 ile Avrupa ortalamasının üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ihracat pazarlarında ödeme performansı düşüyor
Rapora göre, bu yılın ilk 6 ayında Danimarka 22 Avrupa ülkesi içerisinde yüzde 87,3 oranıyla zamanında ödemede en iyi performans gösteren Avrupa ülkesi olurken, onu yüzde 73,3 ile Hollanda takip etti. Romanya ise yüzde 13,4 oranıyla zamanında ödemede en kötü performansa sahip ülke oldu. Zamanında ödeme performansında geçen yıla göre en fazla değişim yüzde 16,8’lik düşüşle İrlanda’da gerçekleşti. İrlanda’da zamanında ödeme oranı bu yılın ilk 6 ayı itibariyle yüzde 30,2’ye geriledi. Rapora göre Türkiye’nin ihracatında önemli paya sahip olan Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmında bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları düştü. Raporda yer alan verilere göre; Romanya’da şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 6,9 gerileyerek yüzde 13,4’e indi. Fransa’da ise ödeme performansı yüzde 4,1 gerileyerek yüzde 41,1’e düştü. Rusya’da yüzde 3 gerileyerek yüzde 71,3’e İspanya’da yüzde 2,6 gerileyerek yüzde 45,4’e, İngiltere’de yüzde 2,3 gerileyerek yüzde 41,5’e ve Almanya’da yüzde 1,4 gerileyerek yüzde 63,9’a düştü. Türkiye’nin ihracatında ilk 20 içerisinde yer alan Hollanda, Belçika, İtalya, Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerinde ise şirketlerin zamanında ödeme performanslarının arttığı görülüyor. Raporda yer alan verilere göre,şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla kıyasla Hollanda’da yüzde 4,1 artarak yüzde 73,3’e, Bulgaristan’da yüzde 1,4 artarak yüzde 20,8’e, Belçika’da yüzde 1,1 artarak yüzde 40,9’a İtalya’da yüzde 0,3 artarak yüzde 35’e çıktı. Rapora göre, COVID-19 sürecinde Avrupa’da en çok zarar gören sektörler ise yeme ve içme yerleri, ulaşım konaklama, giyim ve aksesuar mağazaları ve tekstil sektörü oldu.
Mısır’da şirketlerin zamanında ödeme performansı düştü
CRIF “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, Türkiye’nin ihracatında 14’üncü sırada yer alan Mısır’da şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 5,4 gerileyerek yüzde 32,7’ye düştü. Güney Afrika’da ise zamanında ödeme performansı geçen yılsonuna göre yüzde 15,3 düşerek bu yılın Haziran ayında yüzde 63,9’a geriledi.
Rapora göre, COVID-19 sonrası Asya pazarında 6 aylık dönemde zamanında ödeme performanslarında düşüş görülürken, 90 gün ve üzeri gecikmelerde artışlar kaydedildi. Hindistan’da, zamanında ödeme performansı Aralık 2019’a göre yüzde 16,9 artarak 50,8’e çıkarken, COVID-19’un başladığı ülke olan Çin’de geçen yıla göre şirketlerin zamanında ödeme performansı yüzde 2,5 gerileyerek yüzde 23,8’e düştü. Asya’da zamanında ödeme konusunda en fazla düşüşün yaşandığı sektörler arasında taşımacılık, konaklama, basım, kereste ve ağaç ürünleri yer aldı. CRIF “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nde ise şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 0,7 düşerek yüzde 54,2’ye geriledi.
CRIF HAKKINDA: 1988 yılında İtalya’da faaliyete geçen CRIF, sağladığı kredi bilgi ürünleri, hizmetleri ve çözümleri ile finansal ve ticari kuruluşlar ile tüketicilerin karar alma süreçlerine hızlı ve etkin bir şekilde destek olmayı hedefliyor. CRIF,50’den fazla ülkede 6.300’ün üzerinde banka, kredi birliği, finansal ve finansal olmayan kuruluşa hizmet veriyor, ayrıca 20 ülkede kredi kayıt bürosu olarak faaliyet yürütüyor. 2019 yılında CRIF’in toplam cirosu 557 milyon Euro’ya ulaştı. Grubun İtalya ve dünyadaki ofisleri ve iştirakleri ile çalışan sayısı 5.000’in üzerinde.
CRIF’in Türkiye pazarına girmesi 1989’dan 2013’e kadar Finar adı altında faaliyet gösteren firmayı Ocak 2013 itibariyle satın alması ile gerçekleşti. CRIF Türkiye, firmaların bilgiye dayalı kararlar alabilmelerini sağlayan katma değerli çözümler sunuyor. Global olarak 220’nin üzerinde ülkeden 400 milyondan fazla firmanın yer aldığı veri tabanı ile müşterilerinin yurtiçi ve yurtdışında potansiyel müşteriler ve tedarikçiler bulmasına destek oluyor. Aynı zamanda ticari ilişki içinde bulundukları veya ticari ilişkiye girecekleri firmalar hakkında risk raporları sağlıyor ve böylelikle ticari kuruluşların karar alma süreçlerine hızlı ve etkin bir şekilde destek oluyor. Bilgiye dayalı erken uyarı sistemi ile şirketlerin olası bir sorunu önceden fark edip, çözüm yolları bulabilmelerine de imkân sağlıyor.
Türkiye’de yerleşik 1.5 milyon ticari firmadan oluşan veri tabanıyla CRIF Türkiye, müşterilerine iş geliştirme ve planlama alanında, müşteri değerlendirmesinde, portföy yönetiminde ve alacak yönetimi konularında hizmet veriyor. CRIF Türkiye, 150 bin şirketi ise aktif olarak izliyor; aylık 6.000 firma raporu hazırlanıyor. CRIF, Dun & Bradstreet’in Türkiye’deki tek temsilciliği ile birlikte dünyanın ve Türkiye’nin en büyük ticari veri tabanına sahiptir ve aynı zamanda D&B Worldwide Network üyesidir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

CHP, Türk Eczacılar Birliği ile bir araya geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Ankara’da, İl Başkanı Akıllı, Ankara Milletvekili Taşçıer ve Yönetim Kurulu Üyesi Gümüş’ün katılımıyla Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak’ı ziyaret etti. Türkiye’nin sorunlarına değinmek adına farklı kesimlerin temsilcileriyle bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi, Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, Parti Meclis Üyesi ve Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer ve Yönetim Kurulu Üyesi Emre Gümüş’ün yer aldığı heyetle Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak’ı ziyaret etti. Birliktelikte, Türkiye’deki pandemi süreci, eksiklikleri ve COVİD-19 ile mücadele konusunda Ankara ve Türkiye’de atılabilecek adımlar konuşuldu. Program, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı’nın resmi sosyal medya hesabından, “Birlikte Başaracağız” notuyla duyuruldu. “ŞU ANDA DA ÖNLEMLERİN YETERSİZ KALDIĞI KANISINDAYIM” Ziyaret hakkında yazılı bir açıklama yaparak, COVİD-19 ile mücadele konusunda vatandaşlara seslenen Başkan Akıllı, “Ülkemizin COVİD-19 ile tanışmasından bu yana sekiz, dokuz ay gibi bir süre geçti. Maalesef çok fazla insanımızı kaybettik. COVİD-19 ile mücadele konusunda alınan önlemler yetersiz kaldı. Ne yazık ki şu anda da önlemlerin yetersiz kaldığı kanısındayım. Bu konu üzerine konuşmak ve fikirlerine başvurmak adına Türk Eczacılar Birliği Başkanı Sn. Erdoğan Çolak ile bir araya geldik. Atılması gereken adımları ve şu an da ülkemizin içerisinde bulunduğu durumu tartıştık. Bize gösterdiği ilgi ve sunduğu fikirleri için teşekkür ederiz. COVİD-19 ile mücadele konusunda da tüm yurttaşlarımızdan sosyal mesafeye önem vermelerini ve maskelerini takmalarını rica ediyoruz. COVİD-19’u birlikte yeneceğiz” dedi. ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)