Etiket arşivi: nasıl

“Bu hayatı nasıl yaşamalıyız?”

Benzersiz üslubuyla pek çok yazarın hayranlığını kazanmış Grace Paley’den, sıradan insanların “sıradan” yaşamlarına ayna tutan sıradışı öyküler: Ölü Dilde Bir Hayalperest.
1995 yılında Pulitzer Ödülü’nde finale kalan Toplu Öyküler seçkisinden derlenerek Delidolu Yayınları tarafından Türkçede ilk kez yayımlanan bu öyküler; insan ilişkilerine, yalnızlığa, varoluşun getirdiği kaçınılmaz korku ve arzulara dair çarpıcı tespitleriyle zihinlerde uzun süreliğine yer edecek.
Gözlem gücüyle okurunu şaşırtmayı başaran Paley, kendi deyişiyle, yaşadığı ülkenin ve şehrin sakladıklarını gün yüzüne çıkarmaya, anlatılmayanı anlatmaya çalışırken, hayatın iç acıtan keskin yönlerini kendine has iyimserliğiyle yumuşatıyor. Bu son derece gerçekçi ve kimi zaman taşıdıkları dramatik içerikle zıtlaşan eğlenceli diyaloglara dayalı öykülerde, New York’un alt sınıf insanlarının, göçmenlerin, bekâr annelerin, aldatılan karıkocaların yaşamlarına bütün doğallığı içinde tanık oluyoruz.
Kadınlar hakkında yazmanın başlı başına “politik bir eylem” olduğunu vurgulayan yazarın; kadın-erkek ilişkilerini, anneliği, evlilik ve cinselliği ele alışındaki eleştirel ve alaycı tavır, gerçekliğin en ağır meselelerini yüzümüze vururken bile elden bırakmadığı mizahi anlatım, onu bütünüyle özel bir yazar hâline getiriyor.
“Bu zamanda âşık olmak için şaşı, camdan dışarıya, oturduğun buz gibi soğuk sokağa bakmak için de kör olman gerekiyor.”
Son yüzyılın en büyük yazarlarından biri olan Grace Paley, dile yeniden can veriyor ve önünüze hayal edebileceğinizden de zengin ve şaşırtıcı bir dünya seriyor.
George Saunders
Çok az sayıda yazar, onun karakteristik konuşma diliyle anlattığı etkileyici ve komik öykülerindeki o doğaçlama sesle boy ölçüşebilir. Bu mükemmel seçki, Paley’nin cömert ruhunun bu yüzyılın geri kalanına armağanıdır.
Ursula K. Le Guin
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Küresel salgın sürecinde para kullanım alışkanlıklarımız nasıl olmalı?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19, sonrasında gelen pandemi ve içinde bulunduğumuz temkinli normalleşme sürecinde insanların günlük yaşam rutinleri ve para kullanım şekilleri oldukça değişti. Ekonomideki dalgalanmalar tüketiciler üzerinde ellerindeki parayı kullanma ve yatırım konularında kafa karışıklığı yaratıyor. Süreci dikkatli ve mantıklı yönetebilmek adına Profesyonel Para Koçu Pelin Narin Tekinsoy para harcama isteğimizin altında yatan duygusal sebepleri açıkladı ve önerilerde bulundu. 
 
Küresel salgın döneminde insanların duygu durumları ve para kullanma davranışları değişkenlik gösterebiliyor. Pelin Narin Tekinsoy bu dönemde ve hayatımızın her döneminde para harcarken bilmemiz gerekenleri şöyle açıkladı: “Koçluk çalışma alanı itibariyle tamamen bireysel hedeflere yöneliktir. Bu sebeple, kişinin parasal olarak doğru şekilde hareke etmesini önemsiyorum. Bu da bireylerin duygularını kontrol etmelerinden geçiyor. Buna halk dilinde mantıklı hareket etmek dense de her zaman söylendiği kadar basit şekilde akıllıca hareket edemiyoruz. Özellikle de içinde bulunduğumuz salgın ortamında.
Mantıklı hareket edemiyor olmamıza ilk sebep; hayatta kalabilme kaygımız. Çünkü ölmekten içten içe korkuyoruz. Vakitsizce hayatımızı kaybetme düşüncesi bizi belirsizliğin içine sincice sürüklerken kaygı yaratmakta. “Daha yapılacak bir sürü şey var” düşüncesiyle farkında olmadan panikliyoruz. Bu halimiz bizi günlük de olsa yanlış para kullanma davranışlarına itiyor.
İkinci olarak, bir çoğumuz hala duygularımızı kontrol edemez yetişkinleriz. Bu ne demek? İçimizde hala çocuk olan bir yan var. “Bunun nesi kötü!” diyebilirsiniz. Ancak işte bu olgunlaşmayan yanımız, bizim yumuşak karnımız. Duygularınızı olgunlaştırmak çocuksu yanınızı elinizden alacakmış korkusu yaratır ve bizi hep güdük bırakır. Aksine çocuksu bir yanınız olsun. Fakat o çocuk hayata olgunca da bakabilme yetisi kazansın.
Üçüncü olarak büyük markaların aynı bizim gibi hayatta kalmaları ve varlıklarını sürdürmeleri önemlidir. Bu sebeple bizi sürekli geçmişteki güzel günleri düşleyeceğimiz zaman yolculuğundan çıkarmak istemezler. O çocuksu yanımızı kullanarak bizi geçmişte bırakırlar, iyi hissettiğimiz tanıdık geçmiş duygularda. Bu sebep de yine bizi panikletir. Eski duyularımızı hissettirecek yeni ürünler, bizi para harcamaya iter.
Sonuç olarak duygusal olgunlaşma önemli. Paramızı yönetmek istiyorsak hayatı dışardan seyretmeyi öğrenmeliyiz. Özellikle küresel salgın durumlarında sağlık, eğitim gibi konularda dikkatli adımlar atmaya çalıştığımız kadar bütçemizi doğru yönetmek ve korumak adına da araştırmalar yapmalı ve bizi hep daha fazla harcamaya iten duygusal sebepleri fark etmeliyiz. Temkin şimdi her zamankinden daha önemli.”
Para kullanım alışkanlıkları, altında yatan sebepler ve doğru bütçe yönetimi konusunda daha fazla açıklamalar ve önerilere Pelin Narin Tekinsoy “Para Koçluğu –Tamamen Duygusal” adlı kitabında yer verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Doğru lise tercihi nasıl yapılır?

Lise tercihini üniversitede istediğiniz bölümü düşünerek yapın
Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki merkezi sınav sonuçları 16 Temmuz’da açıklandı. Merakla beklenen sonuçların açıklanmasının ardından aynı gün içinde yayımlanan Tercih Kılavuzu’nda yer alan kurallara göre tercihler başladı. Hayatımızın dönüm noktaları haline gelen sınavlardan biri olan LGS sonrası yüz binlerce öğrenci iyi bir liseye yerleşebilmek için tercih yapacak. Uzmanlar öğrencilere ve velilere doğru tercihle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
Ülke çapında yüz binlerce öğrencinin girdiği LGS sonuçları 16 Temmuz’da açıklandı. Öğrencilerin ve velilerinin emeklerinin meyve vereceği LGS sonrası tercih telaşları da aynı gün içinde başladı. İyi bir lisede eğitim alabilmek adına yapılacak tercih öğrenciler için bir dönüm noktası olacak. Doğru tercihler öğrencilerin hayatlarının sadece dört yılını değil, üniversiteye gidiş yolunu da etkileyecek. Tercih döneminde Taksim Okulları Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeni Seval Tanseknay, 2020 LGS sonuçlarına göre lise tercihinde bulunacak öğrencilere ve velilere doğru tercihle ilgili önemli tavsiyeler paylaştı.
İlgi ve yeteneklere göre tercih yapılmalı
Taksim Okulları Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmeni Seval Tanseknay, öğrencinin kendini iyi tanıması, ilgi ve yeteneklerine uygun bir okul seçmesi tercih yapmanın en önemli noktasıdır dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Öğrencilerin gidecekleri lise belirlenirken; özel okul mu devlet okulu mu karar verildikten sonra lise türüne bakılması gerekir. Üniversitede okumayı hedefledikleri bölüme uygun lise seçmeli ve bu doğrultuda eğitim almalılar. Gelecek beklentilerini karşılayan ve güçlü bir kariyer eğitimi olanağı veren liseleri seçmeleri en doğru karar olur. İyi bir eğitim almak amacıyla yapılacak tercihler için liselerin araştırılmasında; okulun mesafesi, okulun eğitim kadrosu, eğitim anlayışı, eğitim geçmişi, üniversiteye yerleştirme oranlarına da bakılmalı. Bu bağlamda sadece bilgiyi aktaran değil öğrencilerin yeteneklerini keşfeden bir eğitim anlayışı olan okul seçmek önemli bir kriter. Eğitim demek sadece teorik bilgi aktarmak demek değil. Var olan yeteneklerinizi eğitim sürecine dahil etmek açısından seçeceğiniz okulun kültürel, sportif ve sanatsal faaliyetlerini de araştırmak gerekir. Ayrıca globalleşen dünyada yabancı dilin önemi unutulmadan, seçilecek okulun yabancı dil eğitimi de göz önünde bulundurulmalı.”
Aileler tercih sürecinde çocuklara destek olmalı
Lise tercihi konusunda ailelerin çocuklarının isteklerine duyarlı olmaları konusunda vurgu yapan Tanseknay, “Aileler tercih sürecinde çocuklarının yanında olmalı ve desteklemeli. Önemli olan çocuğun o okulu istemesi ve kendisini o okula ait hissetmesi. Özel okul tercih edecek aileler okulları araştırmalı, okulun neden tercih edileceği iyi analiz edilmeli. Merkezi sisteme göre tercih yapacaklar ise en az iki ya da üç okula giderek sosyal çevrelerinde araştırma yapmalı. Web ortamında velilerin sorumluluğunda yapılan tercih işlemleri için okul müdürlükleri tarafından onaylanmadan önce doğru bir lise için muhakkak uzmanlardan da yardım alınması gerekir” dedi.

‘Türkiye Yükseköğretim Sohbetleri’ serisinin ilkinde, üniversitelerin yeni yıla nasıl hazırlandığı konuşulacak

British Council’ın, yükseköğretim alanında öncü isimlerin konukluğunda düzenlediği ‘Türkiye’de Yükseköğretim Sohbetleri’ web seminerlerinin ilki, 28 Ağustos Cuma günü başlıyor. Serinin ilk oturumunda, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan profesyoneller, ‘Yeni akademik yıl için tahminler: Üniversiteler yeni akademik yıla nasıl hazırlanıyor?’ konusunu ele alınacak.
British Council’ın, güncel yükseköğretim konularını ve yaklaşımlarını ele almak üzere başlattığı ‘Türkiye Yükseköğretim Sohbetleri’ webinar serisinin ilki, 28 Ağustos Cuma günü başlıyor. Türkiye’den ve Birleşik Krallık’tan birçok yükseköğretim profesyonelinin konuk olacağı ‘Türkiye Yükseköğretim Sohbetleri’nin, farklı konularla, iki ayda bir gerçekleştirilmesi planlanıyor. Webinar serisi, dünyanın farklı yerlerindeki yükseköğretim uzmanlarını meslektaşlarıyla iletişime geçirerek tecrübelerini paylaşmalarını sağlıyor.
Serinin 28 Ağustos Cuma günü saat 16.00’da gerçekleştirilecek ve yükseköğretim profesyonellerinin yanı sıra öğrencileri ve aileleri de ilgilendiren ilk oturumunun konusu, ‘Yeni akademik yıl için tahminler: Üniversiteler yeni akademik yıla nasıl hazırlanıyor?’ olacak. Covid-19 ile birlikte, dünyanın dört bir yanındaki okulların yanı sıra yükseköğretim kurumları da öğretim yöntemleri, pedagoji, kalite güvencesi ve akademik personel ve öğrencilerin refahı açısından kendilerini hızlı bir değişim içinde buldular. Eğitimdeki bu yeni uygulamalar kendi süreçlerini ve tecrübeleri beraberinde getirirken, aynı zamanda geleneksel yüksek öğretim uygulamalarının geleceği için de büyük bir soru işareti oluşturdu.
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Profesör İhsan Sabuncuoğlu, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Profesör Tuncay Doğeroğlu, York Üniversitesi Eğitim, Öğretim ve Öğrenciden Sorumlu Rektör Yardımcısı Profesör Tracy Lightfoot, Nottingham Üniversitesi Küresel ve Siyasi İlişkiler Direktörü Alex Favier’in katılımı ve British Council Eğitim Direktörü Ayşen Güven’in moderatörlüğünde yapılacak oturumda, ‘üniversiteler, personel ve öğrencilerin refahını nasıl sağlayacak?’, ‘üniversiteler çevrimiçi öğretimin kalitesini nasıl sağlayacaklar?’, ‘yeni harmanlanmış modeller nelerdir?’ ve ‘yeni akademik yıl için öngörüler nedir?’ gibi sorular tartışılacak ve yeni akademik yıl için kurumsal stratejiler paylaşılacak.
İngilizce olarak gerçekleştirilecek webinarda, izleyicilerin soruları konuklar tarafından canlı olarak cevaplandırılacak.