5G’nin dünya çapında yaygınlaşmasında teknolojileri ile önemli katkılarda bulunan Samsung yeni rekorlara koşuyor.
Strategy Analytics’in Ekim 2020’de yayınladığı rapora göre, Samsung Galaxy S20+ 5G, 2020’nin ilk yarısında elde edilen gelire göre dünyada en çok satan 5G cihaz oldu ve şirketin küresel gelirdeki payının yüzde 9’unu oluşturdu. Aynı dönemde, Galaxy S20 Ultra 5G şirketin küresel gelirin yüzde 8’ini oluşturarak ikinci, Galaxy S20 5G ise küresel gelirin yüzde 5’ini oluşturarak üçüncü sırada yer aldı. Samsung’un Galaxy S20 üçlüsü böylece dünyada en çok satan 5G akıllı telefonlar olarak, küresel çapta 5G satış gelirlerinin yüzde 22’sini elde etmiş oldu.
Satış liderliğinin yanında Samsung, 5G teknolojisini dünyanın her yerine ulaştırmak için bir dizi yeni cihaz ve ağ çözümünü de piyasaya sürdü. Samsung, geçtiğimiz iki yıl boyunca Galaxy A51 5G gibi orta segment cihazlardan Galaxy Z Fold2 gibi kategori öncüsü cihazlara kadar eksiksiz bir Galaxy 5G telefon portföyü ortaya koydu. Samsung ayrıca 5G özellikli PC’leri ve tabletleri de piyasaya sürdü. Bunların yanında Samsung; 5G RAN, Çekirdek ve Ağ Otomasyon araçları dâhil olmak üzere 5G teknolojisini çeşitli ağ çözümleriyle ileriye taşımak amacıyla dünyanın önde gelen mobil operatörleriyle yakın iş birlikleri yürüttü.
Strategy Analytics Genel Direktörü Neil Mawston, konuyla ilgili şunları söyledi: “Samsung, 5G alanında bir lider olarak kendini kanıtladı ve dünya çapında 5G’nin geliştirilmesinde kilit rol oynadı. Önümüzdeki yılın sonuna kadar 660 milyon cihazı aşması beklenen küresel 5G akıllı telefon satışlarıyla şirketin yeni nesil mobil ağın genişlemesinde önemli bir rol oynamaya devam edeceğine inanıyoruz.”
Samsung Electronics Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ağ İş Birimi Ürün Stratejisi Küresel Başkanı Wonil Roh ise “Samsung, 5G’de önemli teknik atılımlar gerçekleştirdi ve tüm bunlar on yılı aşkın süredir devam eden araştırma ve geliştirmemizin bir sonucu. Şirket içi yonga setlerimiz ve yazılımımızla desteklenen Samsung’un 5G RAN ve Çekirdek çözümleri, operatörlere rekabetçi bir performans sağlıyor. Biz de dünyanın her yerindeki müşterilerimize benzersiz deneyimler sunarak küresel 5G pazarının ön saflarında yer almaya devam edeceğiz.” dedi.
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Mobil İletişim İş Birimi Amiral Ürünler Ar-Ge Ekibi Başkanı Won-Joon Choi da şu açıklamada bulundu: “Bizim hedefimiz her zaman 5G’nin gücünü mümkün olduğu kadar çok insana ulaştırarak, öncü yeniliklerimizle endüstrimizi ileriye taşımak oldu. Galaxy 5G cihazlarının erkenden yakaladığı bu başarı, Samsung’un kullanıcılarına 5G çözümlerini sunma konusunda ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Farklı fiyat seçenekleriyle Galaxy 5G cihazlarından oluşan daha geniş bir cihaz yelpazesi geliştirerek bu yolda yürümeye devam edeceğiz.”
Samsung 5G dönüşümüne öncülük ediyor
Bu başarı aynı zamanda Samsung’un on yılı aşkın bir süredir devam eden ve 5G’nin gelişimine katkıda bulunan vizyonunun da göstergesi. Samsung, 10 yılı aşkın bir süredir anlamlı yenilikler yaratma ve güçlü bir ortaklık ağı oluşturma yönünde yatırımlar yaparak 5G teknolojisinin temellerini atıyor. Samsung yonga setlerinden ağ çözümlerine ve cihazlara uzanan geniş bir kapsamda 5G teknolojisinin ortaya çıkışından bu yana 5G’nin önemli bileşenlerini geliştirmeye devam ediyor.
Samsung’un uzman araştırma ve geliştirme ekipleri; standardizasyon grupları ve operatörlerle yapılan iş birliklerinin yanı sıra 5G teknolojisinin taahhüt ettiği veri hızlarından ve bant genişliğinden daha fazlasını sunabilen bir teknoloji yaratmayı başardı. Şirket, 2009 yılında ultra yüksek frekanslı mmWave teknolojisi alanında araştırmalar yürütmeye başladı. 2013’e gelindiğinde, yapılan testlerde 1Gbps hızın üzerine ulaşılırken bundan bir yıl sonra, mmWave kullanılarak 7.5Gbps hızla yeni bir rekora imza atıldı. 2018’den bu yana Samsung’un sunduğu çeşitli 5G ağ çözümleri, 5G hizmetlerinin Japonya, Kore ve ABD’de ticari olarak piyasaya sürülmesinde kilit rol oynadı.
Samsung, tüketicilerin en iyi 5G deneyimini yaşamalarını sağlamak amacıyla özellikle 5G Bağımsız ağlar, özel 5G ağları ve kritik görev ağlarında 5G teknolojisini ileriye taşıma konusunda BT firmaları ve mobil operatörlerle yaptığı iş birliklerinin kapsamını genişletti. Ayrıca, Samsung’un 5G ağ çözümleri portföyü RAN, Çekirdek ve Ağ otomasyon araçları gibi son teknoloji gelişmiş 5G ağ çözümlerini de içeriyor.
Ağ çözümlerinin yanı sıra Samsung dünyanın ilk satın alınabilir 5G telefonu Galaxy S10 5G ve ilk 5G tableti Galaxy Tab S6 5G’yi 2019 yılında piyasaya sürdü. Geçtiğimiz 2 yıl boyunca Samsung, akıllı bağlantılar ve Galaxy cihazları ile tüketiciler için 5G deneyiminde iyileştirmeler yapmaya devam etti.
5G’yi daha dazla insana ulaştırmayı amaçlıyor
Samsung, daha çok pazarda daha fazla insana yeni nesil bağlantı imkânı sağlamayı hedefliyor. Bu planın önemli bir parçası, üst düzey segment olarak adlandırdığı modeller haricinde de, daha fazla cihaz seçeneği sunmak ve daha geniş bir giriş ve orta segment cihaz yelpazesine de 5G bağlantısını getirmek. Diğer bir önemli unsur da Samsung’un 5G ağ ayak izini dünya çapında genişletmek ve dünya çapında daha fazla müşteriye ve pazara sürükleyici 5G deneyimleri sunmak olarak belirtiliyor.
Portföyünü genişletmenin yanı sıra Samsung, 5G deneyimini daha da iyileştirmek için çığır açan keşifler yapıyor. Bu yıl Samsung, tamamen sanallaştırılmış 5G RAN’ı (vRAN) piyasaya sundu ve mobil operatörlere performansı artırılmış, esnek, ölçeklenebilir, uygun maliyetli 5G ağlar sağlayarak ağ sanallaştırmanın gücünü ortaya koydu. Şirket ayrıca, operatörlerin kullanıcıları için gelişmiş 5G deneyimleri sağlamasına olanak tanıyan bir 5G iç mekân çözümü olan Samsung Link Cell’i de tanıttı. Ek olarak, Samsung’un ekim ayında piyasaya sürdüğü C-Band Massive MIMO radyo çözümü, daha fazla insanın sürükleyici 5G deneyimlerine erişmesini sağlayacak.
Bu gelişmeler, Samsung’un sanallaştırılmış çekirdek çözümlerini sergilemek ve 5G uçtan-uca ağ dilimlemeyi test etmek, ilerlemek ve 5G’nin tüm potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla büyük küresel operatörlerle iş birliği yaparak yürüttüğü kapsamlı 5G teknolojisi çalışmalarının bir sonucu olarak başarıldı.
Samsung ayrıca, Endüstriyel IoT’den (IIoT) daha hızlı veri aktarım hızlarına ve gelişmiş güvenliğe kadar teknolojinin geleceğini şekillendirmeye yardımcı olacak 5G standartları geliştirmek hedefiyle 3GPP gibi kuruluşlarla beraber yürüttüğü uzun soluklu çalışmalarına devam ediyor.
Galaxy S20 serisinin globalde yakaladığı başarıyla birlikte, Samsung 5G’nin yaygınlaştırılma temposunu şimdiden belirleyerek, yeni nesil bağlantı konusunda tüketici beklentilerini şekillendirmeyi başardı. Samsung bu teknolojiyi iyileştirme ve bağımsız 5G akıllı telefonlar da dâhil olmak üzere 5G teknolojisini daha geniş bir cihaz yelpazesiyle daha erişilebilir hale getirme konusunda hayati bir rol oynamaya devam ederken 5G’nin geleceği her zamankinden daha umut verici görünüyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Küresel
Rosatom’un düzenlediği ‘Küresel Atom Testi’ne ilgi büyük!
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom 10 Kasım Dünya Bilim Günü’nde tek günlük düzenlediği eğitim projesi Küresel Atom Testi (Global Atomic Quiz) büyük ilgi gördü. Antarktika hariç dünyanın tüm kıtalarını kapsayan 70’den fazla ülkede 12 binin üzerinde katılımcıyı bir araya getiren ve 11 farklı dilde yapılan küresel test, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle 14- 15 Kasım tarihlerinde yeniden düzenlenecek. Çevrimiçi test, 14– 15 Kasım tarihlerinde http://quiz.myfuture.energy/ adresinde açık olacak.
Şu ana kadar teste katılanlar ise, nükleer fiziğin temellerinden atom teknolojisi alanında dünyadaki en son gelişmelere kadar pek çok alanda zorluk seviyeleri farklı olan 25 soruyu yanıtladı. Test sonrasında katılan herkese dijital sertifika verilirken, katılımcılar doğru cevap sayılarına göre değişen nükleer uzmanlık unvanları da aldı.
Testin sonunda ise, bilim insanları ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinden oluşan ve dünyanın farklı yerlerinden etkinliğe katılan 11 uzmanın videosu yer aldı. Videoda bu testin yapıldığı 11 farklı dil için hazırlanan sorular ve cevaplar uzmanlar tarafından kendi dillerinde okundu. Rusya’da Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi MEPhI’den Öğretim Görevlisi ve Mühendis Doç. Dr. Egor Zadeba, Rusça konuşan katılımcılara cevapların açıklanmasında yardımcı olurken, İngilizce sorulan sorularda uzman olarak, Dünya Nükleer Birliği’nde (WNA) görev yapan Nükleer Enerji Uzmanı John Lindberg, Mısır İskenderiye Üniversitesi’nde enerji ve çevre konularında araştırmacı olan Asmaa Zadeba ve Finlandiya Helsinki Şehir Konseyi üyesi Nükleer Fizik Doktoru Petrus Pennanen yer aldılar.
Testin Türkçe konuşan katılımcıları ise cevapların ayrıntılı açıklamalarını İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Senem Şentürk Lüle’den dinleme fırsatı buldu. Nükleer uygulamalar ve reaktör teknolojisi konusunda yetkin isimlerden biri olan Lüle, Dünya Bilim Günü’nde düzenlenen bu önemli etkinlik ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle anlattı:
“Günümüzde pek çok şehir efsanesi mevcut. Asimetrik bilgi, öğrenmeyi arzulayan insanların gerçeklere ulaşmasına engel oluyor. Tüm dünyadan katılımcı bulan Küresel Atom Testi nükleer enerji ile ilgili bilimsel gerçeklerin eğlenerek öğrenilmesine olanak sağlayan bir platform sunuyor.Ben de nükleer alanda çalışan bir uzman olarak bu projenin bir parçası olabildiğim için çok memnunum.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türkiye, Teknopark İstanbul’un Siber Güvenlik Hamleleriyle küresel siber güvenlik pazarından hak ettiği payı alacak
Teknopark İstanbul; Türkiye’nin ilk Siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Siber Güvenlik kuluçka merkeziyle yerli siber güvenlik teknolojilerinin gelişimine ve alandaki uzman açığını kapatmaya odaklanıyor.
Araştırma kuruluşu Reportlinker’ın COVID-19 sonrası senaryolarını kapsayan raporuna göre şu anda 15,8 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan küresel siber güvenlik pazarının 2025’te 22,2 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Pazarda startuplar da önemli bir yer teşkil ediyor ve bu şirketlere yönelik yatırımlar da her geçen gün artıyor. Şu an dünya genelinde 21 binden fazla siber güvenlik startupı bulunuyor. Crunchbase verilerine göre 2020’de 268 girişim ortalama 4,7 milyar dolar yatırım aldı. Konu ülkeler bazında değerlendirildiğinde ise bugün Kuzey Amerika % 36,7’lik bir gelir payı ile siber güvenlik pazarında lider konumda. Onu Asya pasifik ülkeleri takip ediyor. Öte yandan sektörde nitelikli uzman açığı da her geçen gün artıyor. 2021 yılına kadar 3,5 milyon siber güvenlik işinin açığa çıkacağı öngörülüyor. ISC araştırma verilerine göre 4.7 milyon siber güvenlik personeline ihtiyaç duyulurken dünya genelindeki siber güvenlik yazılımcısı sayısı 2.8 milyon. Yani oluşan açığı tamamlamak için yüzde 145 oranında bir artış sağlanması gerekiyor.
Tüm bu verilerin ışığında ülkemizde de siber güvenlik alanında önemli adımlar atılıyor. Ülkemizin savunma sanayisi için Ar-Ge üssü konumunda yer alan Teknopark İstanbul da bu alanda önemli çalışmalara imza atıyor. 2020-2021 eğitim sezonunda Türkiye’nin ilk siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin faaliyete geçtiği Teknopark İstanbul’da 2021 yılında da Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezi açılacak.
Tüm dünya ülkeleri siber güvenliği önceliklendiriyor
Teknopark İstanbul olarak savunma sanayiinin Ar-Ge merkezi olduklarının altını çizen Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu meslek lisesi ve siber güvenlik kuluçka merkezine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Topçu: “Siber güvenlik artık tüm dünyanın üzerinde titizlikle durduğu bir alan haline geldi. Özellikle devletlerin verilerinin güvende olması adeta bir zorunluluk haline geldi. Ülkemiz şu anda da siber güvenlik alanında güçlü ve dünyada en tepede sayılacak ülkeler arasına girecek konumdayız. Ancak yerli teknolojilerimizin daha fazla gelişmesi ve dünyaya ihraç edilebilir konuma gelmesi gerekiyor. Türkiye’de bu konuya hakimbir sürü yetişmiş insan var. Özel olarak bu tip altyapı ve imkanları da bizler sunduğumuzda siber güvenlik üzerinde çok iyi sonuçlar alacağız. Biz Teknopark İstanbul olarak yakın zamanda açacağımız siber güvenlik kuluçka merkezimizle bu alandaki yerli startupları yakından destekleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’yle birlikte çalışıyoruz. Öte yandan meslek lisemiz siber güvenlik özelinde çalışan firmalarla bir arada yetişecek öğrencilerimiz için oldukça verimli olacak. Gençlerimizi Teknopark İstanbul’daki firmalarımızla birçok uygulamada bir araya getireceğiz. Bunlar geleceğe dair çok güzel planlamalar. Bu çalışmalarımız ülkemizin küresel siber güvenlik pazarından hak ettiği payı alacak”
Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yüz yüze eğitim başlıyor
2020-2021 sezonunda eğitim faaliyetlerine Covid-19 tedbirleri çerçevesinde online olarak başlayan Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yüz yüze eğitimler de başladı. Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Aytekin Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirilen oryantasyon toplantısına katılan veli ve öğrenciler okulla ilgili detaylı bilgiler aldı. 0.47’lik dilimden öğrenci alan lisede öğrenciler Bilişim Teknolojileri, Ağ İşletmenliği ve Siber Güvenlik dalında eğitim alacaklar. Lise; STM, HAVELSAN, ASELSAN gibi Türkiye’nin lider savunma sanayi kuruluşlarının desteğiyle nitelikli eğitimler vermeye hazırlanıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İki küresel marka Kaleseramik ve Hüppe arasında imzalar atıldı
Seramik ve banyo ürünleri sektörünün lider kuruluşu Kaleseramik; global duş kabini sektörünün öncü markası Hüppe ile güçlerini birleştirdi. Kale Holding binasında yapılan imza töreninde konuşan Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Her biri alanlarında öne çıkan markalarla yaptığımız iş birlikleriyle, tüketicilerin farklı ürün grubu ve segment ihtiyaçlarını tek noktada buluşturmaya devam ediyoruz. Marka ve hizmet değer algısı hem Türkiye hem de özellikle Avrupa pazarında oldukça yüksek olan Hüppe’de sadece kendi alanında değil, dünya çapında takip edilen güçlü bir marka. Önümüzdeki dönemde de mağazalarımızda, böylesine güçlü markaları tüketicilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Yaptığı güçlü iş birlikleriyle Türkiye’de mağazacılık algısını değiştiren ve hizmet çıtasını daha yukarı taşıyan Kaleseramik, köklü ve sevilen markaların ürünlerini Kale satış noktalarında müşterilerine sunmaya devam ediyor. Her biri alanlarında öne çıkan markalarla yaptığı iş birlikleriyle, farklı ürün grubu ve segment ihtiyaçlarını tek noktada buluşturan Kaleseramik, yeni anlaşmasını ise yarım asırlık tecrübesiyle konfor ve fonksiyonelliğin ön planda olduğu duş çözümleri sunan Hüppe ile gerçekleştirdi. Yapılan anlaşma ile Hüppe’nin ödüllü duş kabinleri başta olmak üzere duş tekneleri, küvetler, banyo aksesuarları, banyo süzgeçleri de dahil tüm ürün grubu Kale’nin seçili satış noktalarında tüketiciye sunulacak.
“Global marka kalitesini Kale satış noktalarında buluşturuyoruz”
Dünyada farklı sektörlerde önemli marka iş birliklerinin yapıldığına dikkat çeken Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Artık trendleri yakalamanın ötesinde, her zaman trend yaratan lider markalara sahip olma misyonuyla hareket ediyoruz. Tüketici tercihlerinde her zaman ilk sırada yer almak ve onların farklı ürün grubu ihtiyaçlarına en üst düzeyde yanıt verebilmek için alanlarında öne çıkan en iyi markalar ile güçlü iş birlikleri yapıyoruz. Bu sayede perakendede hizmet çıtasını daha yukarı çıkarmanın yanı sıra sunduğumuz marka çeşitliliği ve hizmet /çözüm, özel ürün seçenekleri ile perakende sektörüne yeni bir boyut kazandırdık. 63 yıllık bilgi birikimimiz ve tecrübemiz ile bu konuda oldukça cesur ve öncü bir şirketiz. Global duş kabini sektörünün öncü markası olan ve bunun verdiği sorumlulukla da tüketicinin güvenliğini en üst düzeyde tutmaya çalışan Hüppe de inovasyona ve yaratıcılığa çok önem veren bir marka. Bu iş birliğinin her iki tarafa da güzel sonuçlar getireceğine ve tüketiciyi memnun edeceğine inanıyorum” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Küresel salgın sürecinde para kullanım alışkanlıklarımız nasıl olmalı?
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19, sonrasında gelen pandemi ve içinde bulunduğumuz temkinli normalleşme sürecinde insanların günlük yaşam rutinleri ve para kullanım şekilleri oldukça değişti. Ekonomideki dalgalanmalar tüketiciler üzerinde ellerindeki parayı kullanma ve yatırım konularında kafa karışıklığı yaratıyor. Süreci dikkatli ve mantıklı yönetebilmek adına Profesyonel Para Koçu Pelin Narin Tekinsoy para harcama isteğimizin altında yatan duygusal sebepleri açıkladı ve önerilerde bulundu.
Küresel salgın döneminde insanların duygu durumları ve para kullanma davranışları değişkenlik gösterebiliyor. Pelin Narin Tekinsoy bu dönemde ve hayatımızın her döneminde para harcarken bilmemiz gerekenleri şöyle açıkladı: “Koçluk çalışma alanı itibariyle tamamen bireysel hedeflere yöneliktir. Bu sebeple, kişinin parasal olarak doğru şekilde hareke etmesini önemsiyorum. Bu da bireylerin duygularını kontrol etmelerinden geçiyor. Buna halk dilinde mantıklı hareket etmek dense de her zaman söylendiği kadar basit şekilde akıllıca hareket edemiyoruz. Özellikle de içinde bulunduğumuz salgın ortamında.
Mantıklı hareket edemiyor olmamıza ilk sebep; hayatta kalabilme kaygımız. Çünkü ölmekten içten içe korkuyoruz. Vakitsizce hayatımızı kaybetme düşüncesi bizi belirsizliğin içine sincice sürüklerken kaygı yaratmakta. “Daha yapılacak bir sürü şey var” düşüncesiyle farkında olmadan panikliyoruz. Bu halimiz bizi günlük de olsa yanlış para kullanma davranışlarına itiyor.
İkinci olarak, bir çoğumuz hala duygularımızı kontrol edemez yetişkinleriz. Bu ne demek? İçimizde hala çocuk olan bir yan var. “Bunun nesi kötü!” diyebilirsiniz. Ancak işte bu olgunlaşmayan yanımız, bizim yumuşak karnımız. Duygularınızı olgunlaştırmak çocuksu yanınızı elinizden alacakmış korkusu yaratır ve bizi hep güdük bırakır. Aksine çocuksu bir yanınız olsun. Fakat o çocuk hayata olgunca da bakabilme yetisi kazansın.
Üçüncü olarak büyük markaların aynı bizim gibi hayatta kalmaları ve varlıklarını sürdürmeleri önemlidir. Bu sebeple bizi sürekli geçmişteki güzel günleri düşleyeceğimiz zaman yolculuğundan çıkarmak istemezler. O çocuksu yanımızı kullanarak bizi geçmişte bırakırlar, iyi hissettiğimiz tanıdık geçmiş duygularda. Bu sebep de yine bizi panikletir. Eski duyularımızı hissettirecek yeni ürünler, bizi para harcamaya iter.
Sonuç olarak duygusal olgunlaşma önemli. Paramızı yönetmek istiyorsak hayatı dışardan seyretmeyi öğrenmeliyiz. Özellikle küresel salgın durumlarında sağlık, eğitim gibi konularda dikkatli adımlar atmaya çalıştığımız kadar bütçemizi doğru yönetmek ve korumak adına da araştırmalar yapmalı ve bizi hep daha fazla harcamaya iten duygusal sebepleri fark etmeliyiz. Temkin şimdi her zamankinden daha önemli.”
Para kullanım alışkanlıkları, altında yatan sebepler ve doğru bütçe yönetimi konusunda daha fazla açıklamalar ve önerilere Pelin Narin Tekinsoy “Para Koçluğu –Tamamen Duygusal” adlı kitabında yer verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)