Etiket arşivi: Solunum

Solunum Derneği, Pandemi ile mücadele için sağlıklı önerilerde bulundu

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan, pandemi kısıtlamaları nedeniyle dışarıda buluşamayan insanların evlerde çok sık bir araya geldiğini ve bunun da bulaş riskini artırdığını belirtti. Turan, “Çok zorunlu değil ise, yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının evine ziyarete gitmeyin” uyarısı yaptı.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), bir yandan kış mevsiminin gelmiş olması, diğer yandan pandemi ile ilgili kısıtlamaların uygulanması nedeniyle, hepimizin dikkat etmesi gereken basit ama önemli önerilerde bulundu. Evde çok daha fazla vakit geçirmek durumunda kaldığımız bu günlerde evi havalandırmaktan, uyku ve beslenme düzenimize kadar özen göstermemiz gereken konuları hatırlatan TÜSAD, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak ve toplumsal sorumluluk gereği uyulması gereken konuları hatırlattı.
DIŞARIDA BULUŞAMAYAN EVDE TOPLANIYOR!
TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan tarafından yapılan açıklamada; getirilen son pandemi kısıtlamaları hatırlatılarak, dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalara dikkat çekildi. Son yasakların evlerde insanların topluluk şeklinde bir araya geleceği etkinliklerin yapılmamasını da kapsadığına dikkat çeken Turan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Son günlerde ne yazık ki dışarıda buluşamayan ailelerin evlerde çok sık bir araya geldikleri ve birbirlerine virüsü bulaştırdıklarına şahit olmaktayız. Pandeminin en zor günlerini, hasta sayısının en yüksek olduğu zamanları yaşarken, en yakınımız dahil herkesin enfeksiyon taşıma ihtimali olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden çok zorunlu değil ise yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının evine ziyarete gitmeyin. Ev dışına işi gereği veya başka nedenler ile çıkan kişilerin evde diğer aile fertlerine karşı sosyal mesafeyi koruması, evde kullanılan ortak alanlara dikkat edilmesi, gerekli durumlarda maske veya eldiven kullanılması bulaş riskini aza indirgeyecektir. ‘Hayatın eve sığabileceğini’ unutmamalı, geçirdiğimiz bu zor günleri bir an önce geride bırakmak için ‘maske-mesafe-hijyen’ kurallarına mutlaka uymalıyız.”
DIŞARI KIYAFETLERİ HEMEN YIKANMALI
Evimizde olası bir koronavirüs tehlikesini önlemek için almamız gereken bazı önlemler bulunduğunu da belirten Turan, şunları hatırlattı: “İhtiyaçlar doğrultusunda dışarı çıkıldığı durumlarda eve her dönüşte dezenfekte olunması bu kuralların başında gelmektedir. Dışarıda giyilen kıyafetler eve gelindiğinde çamaşır makinesinda yıkanmalıdır. Evde ortak kullanılan kapı kolları, tuvalet gibi yerler günde bir kez dezenfektan kullanılarak silinmelidir. Dışarıdan gelen kargo ve siparişler balkon gibi açık alanlarda açılmalı, ambalajı dışarıda bırakılmalı ve paket teması sonrası eller sabunlu su ile yıkanmalıdır.”
HAVAYA VE HAVALANDIRMAYA DİKKAT!
Kış mevsiminin başladığı bu aylarda hava sıcaklıklarının da hissedilir derecede düşmeye başladığını belirten Doç. Dr. Onur Turan, soğuk hava konusunda şu uyarıları yaptı: “Unutulmamalıdır ki, soğuk havanın bir etkisi de vücut direncini düşürmesi. Bu nedenle sonbahar ve kış aylarında zatürre görülme sıklığı artıyor. Grip ve nezleye yol açan mikroplar da soğuk havalarda daha kolay yayılır ve insandan insana bulaşırlar. Bu yüzden dışarı çıkarken önlemlerimizi almalı, kendimizi sıcak ve korunaklı tutacak kıyafetlerle dışarı çıkmalıyız.”
“Ama asıl unutulmaması gereken nokta; bu tür hastalıkların insandan insana bulaşmasının ve hasta olmamıza yol açmasının temel nedenlerinden birisi, soğuk hava değil, yaşadığımız evi, çalıştığımız iş yerini iyi havalandırmamaktır” diyen Turan, sözlerine şöyle devam etti: “Havalandırılmayan ortamlarda bulunan ve hızlıca çoğalan mantarlar, bakteriler ve virüsler sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Evde daha çok zaman geçireceğimiz bu günlerde evlerdeki havayı sürekli olan yenilemek, havanın tazelenmesini sağlayarak nem oranını da düşürür. Odalar her gün, birkaçkez en az 30 dakika havalandırılmalıdır. Bu önlemler Koronavirüs de dahil olmak üzere virüslerin evde barınmasına daha fazla engel olacaktır.”
DÜZENLİ UYKU VE BESLENME ŞART
Pandemi döneminde önemli konulardan birisinin de bağışıklık sistemini güçlü tutmak olduğunu vurgulayan Turan, şu bilgileri verdi: “Bağışıklık sistemimiz ne kadar kuvvetli olursa virüs ve bakterilerle vücudumuzdan o kadar uzak durur ve enfeksiyon durumunda ise hastalığın beklenenden daha hafif geçmesini sağlayabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için, düzenli uyku ve beslenme şart. Günde ortalama 7-9 saat uyumaya ve uyku düzeninizi bozmamaya özen göstermeli, alkol tüketmek, geç saatlerde yemek yemek gibi uyku kalitesini olumsuz etkileyecek olan etkenlerden de mümkün olunduğunca kaçınılmalıdır. Gıda seçimi olarak; hazır gıdalardan, gazlı içeceklerden bu süreçte mümkünse uzak durulması, meyve-sebze gibi vitamin, mineral içeriği yüksek, antioksidan özelliği de olan besinlerin ihmal edilmemesi önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlü kılabilecek, bağırsak floramızı güçlendirecek doğal yoğurt, ayran, kefir gibi probiyotiklere de sofralarımızda daha fazla yer verebiliriz. Bol su içmek, kilo almamaya dikkat etmek diğer önemli öneriler olarak sıralandırılabilir. Düzenli fiziksel aktivite hem bağışıklık sistemini güçlendirecek hem de uyku kalitesini geliştirecektir. Bu nedenle evde ve dışarı çıkmanın serbest olduğu saatlerde hafif egzersizler ile vücudumuzu dinç tutabiliriz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Solunum hekimlerinden sigara içme kısıtlamasına destek ve öneri geldi

Sigarada pandemi yasakları ile birlikte ‘dumansız hayat’ bilinci geliştirilmeli
Solunum Derneği TÜSAD, tütün kontrolünün pandemi nedeniyle daha da önem kazandığını vurguladı. TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu, pandemi sürecinde getirilen sigara kısıtlamalarının yerinde bir karar olduğunu belirtirken “Yasakların uygulanmasında zorluklar yaşanabilir. Kısıtlamalardan da önemli olan pandemi döneminde ‘dumansız hayat’ bilincinin geliştirilmesi” görüşünü paylaştı.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Türkiye genelinde Covid-19 vakalarında yaşanan artışın ardından İçişleri Bakanlığı tarafından alınan kararın uygulamasında bazı zorluklar yaşanabileceğine dikkat çekti. Sigara içmek ile Covid-19 arasındaki bağlantının bilimsel olarak kanıtlandığını vurgulayan hekimler, ‘ dumansız hayat’  bilincinin her zamankinden daha çok önem kazandığını belirtti.
TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu tarafından yapılan değerlendirmede, genelge emirlerini uygulanabilir kılmak, iş birliğini, başarısını artıracak ve gelebilecek tepkileri azaltmak için önerilerde bulunuldu. Bunu bir ulusal uzmanlık derneği olarak yükümlülüğü olarak kabul eden TÜSAD, önerilerini şöyle sıraladı:
SİGARA BU DÖNEMDE DAHA DA ZARARLI
“Pandemi döneminde sigara kullanımının, hem aktif hem pasif içicilere olan olumsuz etkileri nedeniyle Covid-19 hastalığına yakalanma sıklığının ve hastalık şiddetinin fazla olması bilimsel kanıtlıdır. Bu dönemde sağlıklı yaşam önerilerinin başında yer alan ‘dumansız ortam’ vurgusunun daha ön planda olması, Covid-19 riskini azaltmak adına sigarayı bırakmanın büyük ve önemli bir motivasyon unsuru olarak kullanılması uygulamayı güçlendirip başarısını arttıracaktır. Pasif duman maruziyetinde özellikle çocuklar, hamileler, engelliler, kronik hastalığı olan bireyler toplumun korumasına muhtaç olan bir gruptur. Tüm toplumun bu konuda sorumluluğu vardır.”
DUMANLA KİRLENEN MASKE KULLANILMAMALI
“Sigara içerken ya da içtikten sonra maskesini takan kişilerin, maskenin mekanik bariyer etkisine bağlı nefes almasıyla ilgili güçlüğü olabilir. Dumana maruz kalmış maske, kirli maske kullanımı gibi ek sorunlara da yol açabilir.”
DUMANSIZ HAYAT BİLİNÇLİ TERCİH OLMALI
“En önemlisi korona virüsünden korunmak ya da bir başkasını korumak için konfor fedakarlığı yaparak maske takarken, hem kendi hem de çevresinin sağlığına zarar veren sigara kullanımının oluşturduğu tezat vatandaşlarımızın malumudur. Son dönemde maalesef pandemi gölgesinde kalmaya mahkum olan tütün kontrolünün gereği, yine pandemi nedeniyle bir kez daha açığa çıkmıştır. Tüm çabalara rağmen bulaşması kolay, ağır seyretme ve ölüm riski olan Covid-19 pandemisinde, sağlıklı yaşam önerilerinin başında yer alan dumansız hayatın vatandaşlarımızın bilinçli tercihi olmasını diliyoruz.”
UYGULAMA GÜÇLÜKLERİ OLABİLİR
TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu tarafından yapılan değerlendirmede, pandemi sürecinde böyle bir yasağın getirilmesine neden olan koşullar hatırlatılırken şöyle denildi: “Solunum yoluyla kolayca bulaşabilen koronavirüs salgınının yayılımının önlenmesi için maske kullanımında sürekliliğin sağlanması son derece önem taşıyor. Maske kullanımının tavizsiz devamlığı için hiç takmayanlar veya usüle uygun takmayanların bahane ve gerekçelerinden olan sigara içimini ortadan kaldırması yönüyle güncel uygulama çok isabetlidir ve desteklenmelidir. Ancak yasaklamaların geneli (tüm açık alanları) kapsamaması nedeniyle özellikle büyük şehirlerde sigara içmeye yasak alan tanımlaması, birbiriyle iç içe geçmiş alanların varlığı (Örneğin; içinde durak barındıran sokak benzeri alanların durumu ve tanımlanan yasaklı alanlara mesafe uzaklığı) uygulamada güçlüklere neden olabilir.”
Bu arada denetim konusunda da sorunlar yaşanabileceğini belirten hekimler, şu noktaya dikkat çekti: “Denetleme konusunda bir dönem çok aktif görev yapan tütün kontrol birimlerinden devam edebilenlerin kısıtlı sayıda olması, pandemi nedeniyle tütün kontrolü için görevlendirilen çalışanların farklı görevlerde bulunmaları konuya hakim iş gücünü sınırlamaktadır. Bu konuda destek olması planlanan kolluk kuvvetlerinin tütün kontrolü ve dumansız hava sahası mevzuatı hakkında bilgi ve eğitim sahibi olmaması da genelge emirlerinin hızlı ve etkin uygulanamasına sebep olabilir.”
‘BİLİNÇLİ YANLIŞ YORUMLAR’ YAPILABİLİR
Güncel mevzuatın halka doğru bir şekilde açıklanamaması halinde ‘bilinçli yanlış yorumlara’ yapılabileceğine dikkat çeken hekimler, bunu şöyle açıkladı:“Örneğin; bu genelgenin uygulamadaki diğer kapalı alan kısıtlamalarının devamı değil de, alternatifi olarak yorumlanması riski doğabilir. Bu şekilde kafe ve benzeri yerlerin yeni uygulamada sigara tüketiminde sığınma yerleri olması dumansız hava sahasıyla ilgili çok kıymetli çalışma ve sonuçlarını silebilir. Pandemi nedeniyle ticari faaliyetleri zaten sıkıntılı olan bu işletmelerin bu dönemde denetlenmesi ve gerektiğinde ceza uygulanması çok tepki alacağı için tercih edilmeyebilir. Bu denetimlere yeterli ekip ve zaman ayrılamaması da diğer bir sorun.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Yavru Vatanın Yerli Solunum Cihazı MÜSİAD Expo’da

Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi tarafından geliştirilen yoğun bakım solunum cihazı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nde, 18-21 Kasım 2020’de düzenlenecek “MÜSİAD Expo 2020” fuarında ilk kez sergilenecek.
Yazılım, donanım ve tasarımı tamamen Yakın Doğu Üniversitesi bünyesinde yapılan solunum cihazı, 6 aylık bir araştırma geliştirme süreci sonunda kullanıma hazır hale getirildi. Bütün dünyada COVID-19 pandemisinin ikinci dalgasının yaşandığı bu günlerde, ülkelerin sahip olduğu yoğun bakım kapasiteleri, salgın nedeniyle gerçekleşen can kayıplarını azaltmak için hayati önem taşıyor. Solunum cihazları ise COVID-19’la mücadelede, solunum desteği ihtiyacı olan hastaları hayatta tutabilmek için en önemli ekipman olarak öne çıkıyor.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin geliştirdiği tam fonksiyonlu solunum cihazı, hastanelerin yoğun bakım ve acillerinde kullanılmak üzere geliştirildi. Böylece başta KKTC ve Türkiye olmak üzere, talep gelen ülkelerin yoğun bakım kapasitelerini artırmak hedefleniyor.
Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: Solunum Cihazının Seri Üretimi 2020 Bitmeden Başlayacak.
Bütün dünyayı etkisi altına olan COVID-19’la mücadelede sahip olunan solunum cihazı sayısının önemine vurgu yapan Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi mühendislerince geliştirilip, seri üretime hazır hale getirdikleri solunum cihazının seri üretiminin 2020 bitmeden başlayacağını söyledi. Prof. Dr. Günsel, “Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne Üniversitesi bilim insanları ile üniversite hastanelerimizin doktorları, Günsel mühendisleri, inovasyon ekiplerimiz, 3D Laboratuvarı ve mühendislerimiz, salgının başladığı ilk günlerden itibaren yoğun bir çalışma ile COVID-19 salgınıyla mücadelede en ön safta yer almaya devam ediyor” ifadesini kullandı.
Ahmet Çağman: Solunum Cihazı, Simülasyon Testlerini Başarıyla Geçti
Solunum cihazlarının hasta sağlığını doğrudan etkilediğini ve hata payına yer olmadığını belirten Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon ve Bilişim Teknolojileri Merkezi Müdürü Ahmet Çağman, seri üretime hazır hale getirdikleri solunum cihazının, oluşturulan simülasyon ortamında, doktor kontrolünde gerçekleştirilen bütün testleri geçerek başarısını kanıtladığını vurguladı. Geliştirdikleri solunum cihazında son teknolojiyi kullandıklarını söyleyen Çağman, şu an hastanelerde kullanılan solunum cihazlarının başta körük olmak üzere birçok mekanik parçaya sahip olduğunu belirtti. Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi tarafından geliştirilen yoğun bakım solunum cihazı ise yazılımla dijital olarak kontrol edilebiliyor, körüksüz ve daha az mekanik parçaya sahip. Solunum cihazı, yeni nesil türbinli özel olarak tasarlanmış bir motor ve özel kontrol yazılımı ile yüksek basınç verimliliği, yüksek akış kapasitesi ve düşük güç tüketimi ile sessiz çalışıyor. Eski nesil ventilatörlere kıyasla daha az hareket eden parçadan oluştuğu için arızalanma riski daha düşük ve bakım gideri de daha az.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)