Aylık arşivler: Aralık 2020

​Bizim Toptan, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmeye hak kazandı

Türkiye’nin önde gelen ticaret platformu Bizim Toptan, sürdürülebilir büyüme için yürüttüğü çalışmaları duyurduğu 2019 Sürdürülebilirlik Raporu ile Borsa İstanbul’un (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmeye hak kazandı.
Bizim Toptan; Ülker, ŞOK Marketler ve Kerevitaş’ın ardından endekse girmeyi başaran dördüncü Yıldız Holding şirketi oldu.
Türkiye’nin 70 ilde 173 mağazasıyla en yaygın toptan marketi olan Bizim Toptan Satış Mağazaları (BIZIM), 1 Ocak- 31 Aralık 2019 döneminde çevresel, sosyal, ekonomik ve yönetimsel konulardaki sürdürülebilir uygulamalarını ve performansını şeffaf bir şekilde paylaştığı 2019 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Borsa İstanbul’un (BIST) belirlediği ‘Endeks Seçim Kriterleri’ni başarıyla yerine getiren Bizim Toptan, kurumsal sürdürülebilirlik performansı üst düzeyde olan şirketlerin yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 58 şirketten biri oldu. Bizim Toptan’ın Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından belirlenen ve Yıldız Holding’in Bu Dünya Bizim sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda ivme kazanan çalışmalar; etkin enerji kullanımı, dijitalleşme, ürün güvenliği, çalışan memnuniyeti, marka ve itibar yönetimi, tedarik zinciri alanlarında yoğunlaştı. Bizim Toptan’ın Ülker, ŞOK Marketler ve Kerevitaş’ın ardından BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmesiyle birlikte Yıldız Holding bünyesinde endekste yer alan şirket sayısı dörde yükseldi.
Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı şöyle konuştu: “Sektörün öncü şirketlerinden biri olarak, tüm paydaşlarımız ve müşterilerimiz için sürdürülebilir değer yaratmayı önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. 2019 yılı tüm iş süreçlerinde başarılı sonuçlar aldığımız ve stratejik hedeflere ulaştığımız bir yıl oldu. Operasyonlarımızı genişletirken aynı zamanda büyüme oranlarını, özel markalar ve Seç Market sayısını, dijital ticaret hacmini, Prosaf ile kurumsal müşteri sayısını artırdık ve aldığımız birçok ödülle başarımızı taçlandırdık. Temel sürdürülebilirlik gereklilikleri alanında yaptığımız çalışmalar neticesinde, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Pandeminin etkilerini de değerlendiren Hüseyin Balcı, “Pandemiyle mücadele ettiğimiz 2020 yılında sürdürülebilir iş modellerinin devamlılığının sağlanmasının kesintisiz bir tedarik zinciri için ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü. 2019 yılında çoklu kanal stratejimiz, dijitalleşme, ürün güvenliği, verimli tedarik zinciri, ekonomik ürün gibi alanlarda yaptığımız ve raporumuzda anlattığımız çalışmalar sayesinde, pandemi dönemindeki yoğun talebi ekonomik ve uygun fiyatlı ürünlerimizle ve yeterli stoklarımızla karşılayabildik. Mağazalarımızda çalışanlarımız ve müşterilerimizin güvenliği için üst düzey önlemleri ilk günkü gibi hassasiyetle uyguluyoruz. Büyük bir özveri ortaya koyan çalışanlarımız ve kesintisiz tedarik zincirimizle topluma hizmet ediyoruz. 1064 iş ortağıyla anonim şirkete dönüşen SEÇ Market iş kolumuzla, esnafın ve ticaretin yanında olmaya devam ediyoruz. Dijitalleşme ve istihdam artışı gibi alanlarda da yıl sonu hedeflerimize uyumlu performans gösteriyoruz” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mikro İhracatçıya Makro Vergi Avantajı

Kasım 2020’de Resmi Gazete’de yer alan “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun” ile mikro ihracatçıya yüzde 50 vergi muafiyeti getirildi. Bu vergi avantajının yurtdışına bireysel olarak satış yapmak isteyenlere can suyu olacağını ifade eden Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Özellikle Kobi’ler, evde kendi ürettikleri ürünleri yurtdışına satmak isteyenler ve yöresel ürünleri dünyaya açmak isteyenler için çok önemli bir teşvik” dedi.
Mikro ihracatçıya makro vergi avantajı. Şahıs firmalarının yurtdışına Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi’yle gerçekleştirdikleri satışlarda yüzde 50 kazanç istisnası getirildi. Posta ve hızlı kargo yoluyla mikro ihracat yapanların, kazancının yüzde 50’si gelir vergisinden muaf tutulacak. TBMM’de kabul edilen kanun, mikro ihracat yapanlar için vergi muafiyeti sunuyor. Buna göre, hızlı kargo taşımacılığı şirketleri tarafından düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile mikro ihracat işlemlerinde gerçekleşen mal ihracatından elde edilen kazancın yüzde 50’si gelir vergisinden muaf tutulacak. Uygulamanın 1 Ocak 2021 tarihinde başlayacağını ifade eden Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Pandemi nedeniyle tüm dünyada ülke ekonomilerinin daralmaya gittiği bir belirsizlik döneminden geçiyoruz. Küresel ticaret savaşlarının online cephesinde güçlü olabilmek ve savaştan kazançlı çıkabilmek için özellikle Kobi’lerin mutlaka mikro ihracata yönelmesi gerekiyor” dedi.
KİMLER FAYDALANABİLİR?
17 Kasım 2020’de yayınlanan Resmi Gazete’ye göre, tam mükellef gerçek kişilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 225’nci maddesi kapsamında, dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi’yle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın yüzde 50’si, beyannamede bildirilen kazanç üzerinden indirilebilecek.
Söz konusu indirimden faydalanılabilmesi için;
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 1.600.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2.400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması gerekmektedir.
-İhracat kapsamına, ağırlık ve tutar itibarıyla Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatları girmektedir.
ETGB SİSTEMİNİN AVANTAJLARI NEDİR?
Mikro ihracatın avantajları ve ETGB sistemi hakkında bilgi veren Çiğdemli şunları aktardı:
“E-ihracat yapanlar için prosedürlerden arındırılmış bir sistem var. Türkiye’den yurtdışına yapacağınız bir satışta KDV hariç fatura tutarı 15 bin Euro’dan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu ihracat mikro ihracat olarak yapılabiliyor. ETGB sistemi üzerinde tüm prosedürler yetkili kargo firmaları aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Üstelik Alibaba, Amazon, Etsy ve Rakuten gibi küresel pazar yerlerinde satış yapmak isteyenlerin üyelik bedelleri de devlet tarafından karşılanıyor. Mikro ihracatta düzenlenen bir gümrük beyannamesi olmaması da ayrı bir avantaj. Gümrük beyannamesi yerine online ortamda Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) düzenleniyor ve klasik ihracatta olduğu gibi gümrük müşavirine ihtiyaç da olmuyor. Gümrükleme masrafları ve gümrükleme hızı düşünüldüğünde bu sistemin Kobi’ler açısından sunduğu avantaj çok önemli. Bireysel müşterinize direkt satış yaptığınız için, müşterinizin ülkesindeki B2C (firmadan direkt tüketiciye) gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanabiliyorsunuz. Klasik ihracattaki gibi banka teminatlarına gerek yok. Ödeme almak için e-ticaret altyapı firmanızın yönlendireceği ödeme kuruluşlarıyla anlaşmak yeterli. Çok sayıda ve yüksek adetli ürün gönderilmediği için risk oranı da yok denecek kadar düşük.”
8 MADDEDE E-İHRACAT
Dünyada 196 ülke, milyarlarca insan var. Özellikle yerli üretim yapan KOBİ’lerimiz için çok büyük fırsatlar var. Hem B2B (firmadan firmaya) hem B2C (firmadan son tüketiciye) satışlar için online ticaret, kur farklarını fırsata çevirmenin en hızlı yolu. Peki e-ihracat nasıl yapılır? Nelere dikkat edilir? Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli şu bilgileri aktardı:
-Öncelikle profesyonel bir web siteniz olmalı. Ticari web sitenizde firmanız ve ürünleriniz hakkında detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgileriniz yer almalıdır. Web siteniz mutlaka mobil uyumlu olmalı. Çünkü Google aramalarının yarıdan fazlası artık akıllı telefonlar üzerinden yapılıyor. Web siteniz hızlı yüklenebilen bir altyapı ile oluşturulmalı. Yüklediğiniz fotoğraflar hemen açılabilmesi için küçük boyutlu olmalı.
-Web siteniz firmanızın adı aratıldığında arama motorlarında ilk sıralarda yer almalı. Bunun için gerekli SEO çalışmaları mutlaka yaptırılmalı. Ne kadar iyi bir siteniz olursanız olun, bulunduğunuz ülkenin dışında bir ülkede görünür olmak zordur. Çünkü Google sizi kendi ülkeniz dışındaki aramalarda üst sıralara çıkarmaz. Biz bu sorunu farklı sunucular kullanarak aşıyoruz. Yaptığımız iş birlikleri ile birlikte 100 ayrı ülkede pop noktalarımız var. Bu şekilde tüm ülkelerdeki Google aramalarında site üst sıralara kolaylıkla yükselebiliyor. Google ve Facebook gibi reklam mecralarına ülke bazlı küçük reklamlar vermek de satışlarınızı hızlandıracaktır. İngilizce uluslararası bir dil olabilir ama potansiyel müşteri kitlenizin hepsinin İngilizce bildiğini varsaymak doğru bir yaklaşım değil. Rusya, Balkanlar, Ortadoğu ve Türki coğrafyada yerel dillere uygun reklam içerikleri hazırlatmalısınız. Web sitesinde dil seçeneklerinin kullanıcı tarafından değiştirilebilmesini tercihe bırakmalısınız.
-Sitenizin çoklu dil ve lokasyon seçeneğine, her ülkenin kendi para birimiyle mal alımı yapabilmesine olanak sağlayacak bir altyapıya sahip olması gerekir.Özellikle hedeflediğiniz bir ülke var ise, o ülkenin kültürel kodlarına uygun bir web sitesi tasarlanması da önemlidir. Bunun için site arayüzü ülkelere göre ayarlanabilecek bir altyapı gerekir. Her ülkeye yönelik satış ve pazarlama stratejisi de geliştirmeniz gerekebilir. Doğru ülkeye doğru malı doğru fiyat seçenekleriyle satmak, e-ihracat için öncelikli konulardan biri. Bizim e-ihracat modüllerimiz ile firma, aynı site üzerinden aynı ürünü 100 ayrı ülkeye farklı fiyatlarla satabiliyor. Bunu ülkelerin ekonomik seviyelerine göre ayarlayabildiğimiz gibi, söz konusu ürünün o ülkedeki pazar değerini inceleyerek de belirleyebiliyoruz.
-Ürünlerinizi Alibaba.com, Amazon, E-bay gibi B2C (son tüketiciyi hedefleyen) global pazaryerlerine de koyabilirsiniz. Veya sitenize müşterileri direkt olarak çekebilmek için ilgili ülkeyi hedefleyen Google, Facebook, Instagram reklamları da verebilirsiniz. B2B (firmadan firmaya) ihracat yapmak isteyenler için ise Tradekey, Indiamart, ecplaza, thomasnet, kompass, ec21, diytrade, europages, made-in-china, ecvv, globalsources, busytrade, tradeindia gibi e-ihracat platformları var. Buraya firma bilgileri ve numunelerini koyarak ithalatçı firmalara yönelik reklam yapılabilir.
-Online ihracata başlamanız için ihraç edeceğiniz ürünün Gtip (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numarasını öğrenmeniz gerekiyor. Bu, dış ticaret işlemlerinde ürünlere verilen bir numaradır. Gümrük müşavirinize sorarak öğrenebileceğiniz gibi, tuik.gov.tr sitesinden de öğrenebilirsiniz.
-Gtip numarasını öğrendikten sonra sıra hedef pazarların belirlenmesine geldi. Önceliği elinizdeki ürünü en çok ithal eden ülkelere vermelisiniz. Bunu yaparken yakın bir ülke olmasına da özen göstermelisiniz. Böylece lojistik giderlerinizi düşürerek müşteriye daha rekabetçi fiyatlar sunabilirsiniz. İhracat hedef pazarının belirlenmesinde kullanabileceğiniz en önemli site Birleşmiş Milletler çatısı altındaki trademap.org sitesidir. Buradan söz konusu ürünün ülkelere göre pazarıyla alakalı detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz.
-Eğer ithalatçı firmalarla bağlantıya geçmek istiyorsanız, Musaviredanisin.ekonomi.gov.tr sitesi üzerinden seçmiş olduğunuz hedef pazardaki firmaların listesine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken, site üzerinden hangi ülke hakkında bilgi almak istiyorsanız o ülkeyi seçmek ve ihraç etmek istediğiniz ürün grubunu tanıtan kısa bir açıklama yazmak. Açıklama bölümüne Gtip numarasını yazmak işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Hedef pazar araştırması için kullandığınız trademap.org sitesinden de güncel ithalatçı firmaları bulabilirsiniz.
-Bazı ülkeler özellikle deniz yolu ile yapılan ithalatlara ait konşimento bilgilerini paylaşırlar. Bu bilgileri alıp işledikten sonra ihracatçı firmaların faydasına sunan siteler de mevcuttur. Bu tür sitelere üye olarak hangi firmaların hangi firmalara mal sattığını görebilirsiniz. Bu tür sitelere örnek vermek gerekirse en başta Tradeinfo365.com’u sayabiliriz. ABD, Kanada, İngiltere, Güney Kore, Kolombiya, Arjantin, Şili, Rusya, Ukrayna, Peru ve Pakistan gibi ülkeler bazında ürün, ithalatçı ve ihracatçıları aramanıza olanak sağlar. Piers.com ve importgenius.com gibi sitelerden de faydalanabilirsiniz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Belediyeden pazarcı esnafa dezenfektan

Lüleburgaz Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri pazar yerlerindeki esnafa dezenfektan dağıtmaya başladı. İlk olarak Atatürk Mahallesi Semt Pazarı’ndaki 46 esnafa dezenfektan dağıtılırken önümüzdeki günlerde 274 pazarcı esnafına daha el dezenfektanı dağıtılacak. Böylece toplamda 320 esnafa el dezenfektanı dağıtılmış olunacak.
Koronavirüs salgının başından bu yana pazaryerlerinde maske, mesafe ve hijyen denetimini yoğun bir şekilde sürdüren Lüleburgaz Belediyesi, pazarcı esnafına el dezenfektanı dağıtmaya başladı. Salgının başladığı günden bu yana pazarcı esnafına erzak yardımında bulunan belediye, el dezenfektanlarının ilk bölümünü Atatürk Mahallesi Semt Pazarı’nda dağıttı
320 esnafa dağıtılacak
Zabıta ekipleri eşliğinde gerçekleştirilen dağıtımda 46 tezgah sahibine el dezenfektanı dağıtıldı. Ekipler dezenfektanların dağıtımı sırasında esnafa el dezenfektanlarını kullanmalarının yanı sıra maske ve mesafe kurallarına sıkı bir şekilde uymaları yönünde uyardı. Gerçekleştirilen ilk dağıtımın ardından belediye, kent genelinde bulunan 274 pazarcı esnafına daha dezenfektan dağıtarak toplamda 320 kişiye ulaşmış olacak.
KIRKLARELİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Gölbaşı Belediyesi, Semt Pazarlarına Kişi Sınırlaması Getirdi…

Gölbaşı Belediyesi zabıta ekipleri pandemi sebebiyle semt pazarlarındaki teftiş ve önlemleri arttırarak mesaisini hızlandırdı.
Salgın ile mücadelede alınan yeni tedbirler çerçevesinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması sebebiyle Gölbaşı’nda kurulan semt pazarlarının kuruluş günleri, açılış ve kapanış saatleri, pazar metrekare alanları ve aynı anda alışveriş yapabilecek vatandaş sayılarının Gölbaşı Belediyesince yeniden düzenlendiğini aktaran Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek “Seğmenler Mahallesi; Cuma günleri 3 bin metrekare de 10.00- 19.00 saatleri arasında aynı anda en fazla 300 kişiye hizmet verebilecek. Karşıyaka Mahallesi’nde kurulan semt pazarımız çarşamba günü 4 bin metrekare üzerinde 10.00- 19.00 saatleri arasında aynı anda en fazla 400 kişiye hizmet verebilecek. Eymir Mahallesi (TOKİ) ise Pazartesi günü 4 bin metrekare üzerinde 10.00-19.00 saatleri arasında en fazla 400 kişiye hizmet verebilecek” dedi.
Vatandaşlara ve esnafa tedbir çağrısı
Konuyla ilgili vatandaşları temkinli olmaya davet eden Başkan Ramazan Şimşek “Dünyayı tehdit altına alan bir salgın ile karşı karşıyayız. Biz de bu sebeple semt pazarlarımızda vatandaşlarımızın sağlığı için tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Semt pazarlarında tezgah açan tüm pazarcı esnaflarımıza hem eldiven hem de koruyucu maske dağıtıldı. Pazarcı esnaflarımız tek tek uyarılarak maskesiz ve eldivensiz asla satış yapmamaları zabıta ekiplerimiz tarafından uyarıldı. Esnafımızı ve vatandaşlarımızı kurallara uymaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Futbol devine siber saldırı

Hackerler gözlerini spor kulüplerine dikti. Geçtiğimiz günlerde İngiliz futbol devi Manchester United’e siber saldırı gerçekleştiren hackerlerin hedefinde kişisel veriler yer alıyor. Gözlerini spor kulüplerinin taraftarlarına ait verilere diken hackerlere dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, spor organizasyonlarının da kişisel veriler konusunda dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Çağın en önemli bilgi kaynağı olarak kişisel veriler görülüyor. Bu konuda sınır tanımayan hackerler de kişisel verileri saklayan, ellerinde bulunduran her şirkete, organizasyona sektör ayırt etmeksizin saldırılar gerçekleştiriyor. Bunların arasında son örneğin Manchester United futbol kulübü özelinde gerçekleştiğine dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, bir yerlerde erişime açık kişisel veriler varsa ve buna sahip veri sorumluları bu verileri korumak için bir şey yapmıyorsa bu saldırıların kaçınılmaz olduğunun altını çiziyor.
Taraftar Verilerine Siber Saldırı!
Geçtiğimiz haftalarda Manchester United futbol kulübüne siber saldırı gerçekleştirildi. Gerçekleşen saldırının arka planında ise taraftarların kişisel verilerine ve kulübün finansal verilerine ulaşmak yer alıyordu. Kulüp üyeleri başta olmak üzere, taraftarların kulüp ve organizasyonlarında gerçekleştirdiği her eylemde yer alan kişisel verilerinin güvende olmamasının ciddi tehditlere yol açabileceğini aktaran Serap Günal, gelişmiş saldırı ataklarını gerçekleştiren hackerlere karşı spor kulüplerinin gerekli teknik ve idari tedbirleri almasının şart olduğunu belirtiyor. Siber saldırılara karşı kişisel verileri güvende tutmak için başta verilerin saklandığı alanlar olmak üzere, genel sistemlerinde herhangi bir açığın yer almaması gerektiğine de dikkat çeken Günal, ülkemizdeki spor kulüplerine kişisel veriyi korumaya dair önemli önerilerde bulunuyor.
1. Spor kulüpleri gizliliğe dikkat etmeli. Taraftarların ya da kulüp üyelerinin, kişisel bilgilerini uygunsuz ve yetkisiz erişimden korumak için makul güvenlik önlemlerini kulüplerin alması gerekiyor. KVKK ve GDPR özelinde karşılaşacakları yaptırımlar dışında, bu konuda bilinçli davranışlar sergilenmesi, kulüplerin itibarına da artılar katacaktır.
2. Şeffaflığın güven yaratacağı unutulmamalı. Taraftarların ve üyelerin kişisel bilgilerinin nasıl toplandığı, kullanıldığı ve paylaşıldığı konusunda açık ve dürüst olmalılar. Taraftarların ve üyelerin verilerinin nasıl kullanıldığını bilmek isteyecekleri düşünülmeli ve bilgilerini korumak için gerekli adımlar atılmalı.
3. İş ortaklarına ve alınan üçüncü taraf hizmetlere dikkat edilmeli. Kulüp adına hizmet veren herkesin, taraftarların kişisel bilgilerini nasıl topladığı ve kullandığından da kulübün sorumlu olduğunu unutmamalı.
4. Veri sorumlusu tayin edilmeli. KVKK kanun kuralları gereği olarak organizasyona ait bir veri sorumlusu belirlenmeli. KVKK’nın getirdiği gerekliliklerden önemli bir adım olan VERBİS kayıt ve bildirim yükümlülüğü gerçekleştirilmeli.
5. KVKK uyumluluğu tamamlanmalı. Kişisel verileri saklamak, korumak ve işleyebilmek için gerekli olan tüm hukuki ve teknik tedbirleri spor kulüplerinin de alması gerekiyor. İhtiyaç duyulan gerekli adımların atılmaması karşılığında gerçekleşecek yaptırımlar konusunda geç kalmamak adına profesyonel destek almaktan kaçınmamalıdır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

OPPO Find X Serisi’ni Qualcomm Snapdragon 888 5G Mobil Platform ile Sunacak

5G’nin küresel gelişimini daha ileri noktalara taşımak amacıyla Qualcomm Technologies ile iş birliğini güçlendiren OPPO’nun 2021 yılının ilk çeyreğinde piyasaya sunacağı yeni Find X Serisi akıllı telefonları Qualcomm® Snapdragon™ 888 5G Mobil Platform’a sahip ilk cihazlar arasında yer alacak.
5G’nin global yaygınlaşmasını hızlandırmak ve 5G deneyimlerini daha da geliştirmek amacıyla Qualcomm Technologies ve dünyadaki diğer teknoloji ortaklarıyla iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen OPPO, her yıl düzenlenen Snapdragon Tech Summit Digital 2020’de yeni Find X Serisi’nin lansmanını 2021 yılının ilk çeyreğinde yapmayı planladığını açıkladı. Bu serideki cihazlar Qualcomm® Snapdragon™ 888 5G Mobil Platform ile çalışan ilk akıllı telefonlar arasında yer alacak.
OPPO Başkan Yardımcısı ve Global Satışlar Başkanı Alen Wu: “OPPO ve Qualcomm Technologies uzun zamandır yakın bir ilişki içerisinde. Mobil deneyim arayışında benzer vizyonlara sahibiz. Geride bıraktığımız birkaç yıl 5G’yi gerçeğe dönüştürme dönemiydi. Artık 5G’nin devasa potansiyelini hayata geçirmek için çalışıyoruz. Qualcomm Technologies’in en son hizmete sunduğu Snapdragon 888 5G Mobil Platform 5G, görüntüleme ve yapay zeka deneyimlerini çok büyük ölçüde geliştiriyor. 2021’in ilk çeyreğinde gücünü Snapdragon 888’den alan akıllı telefonların amiral gemisini kullanıcılara sunan ilk şirketler arasında yer alacağımız için heyecanlıyız. Gelecek Find X Serisi’nin tüm dünyada kullanıcılara kapsamlı ve olağanüstü bir deneyim yaşatacağından eminiz” dedi.
Yeni Find X Serisi mobil performansta mükemmelliği sunacak
5nm işlem teknolojisi ve Qualcomm® Snapdragon™ X60 5G Modem-RF sistemi ile donatılan sektör lideri Snapdragon 888 5G Mobil Platform, daha iyi bir performans sunarken, OPPO’nun Find X 5G amiral gemisi cihazlarında 5G, görüntüleme, yapay zeka ve oyun deneyimlerini pekiştiriyor. Bütün bunlara ek olarak yeni seri, OPPO INNO DAY 2020’de tanıtılan, OPPO’ya ait Android’in ilk 10-bit Mutlak Renk Yönetim Sistemi sayesinde ekran ve kamerada sınırları zorlayacak. Bütün bu özellikler Find X Serisi’ni 2021’de heyecanla beklenen 5G amiral gemisi akıllı telefonlar arasına katıyor.
Yıllar içinde Snapdragon 5G mobil platformlarla çalışan birçok ürünün lansmanını yapan OPPO, uzun zamandan beri 5G’de öncü ve geliştirici rol oynamayı hedefliyor. Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında OPPO Reno 5G, Snapdragon 855 ile çalışan ilk 5G akıllı telefon olarak piyasaya çıkmıştı. Aynı yılın haziran ayında, Qualcomm Technologies ve Ericsson ile iş birliği yapan OPPO Reno 5G ile ‘Avrupa’da En İyi 5G Şebeke Gelişimi’ ödülünü kazandı. Bu yıl ise OPPO, hepsi Snapdragon mobil platform ile çalışan 5G teknolojisine sahip Find X2 Serisi ve Reno3/Reno4 serilerinin lansmanını yaptı. OPPO ve Qualcomm Technologies iş birliği şimdi akıllı saatleri de kapsayacak şekilde genişledi ve Snapdragon kullanan geniş bir akıllı cihaz ürün yelpazesi kullanıcıların hizmetine sunuluyor.
OPPO’nun 5G konusunda Qualcomm Technologies ile yaptığı çalışmalar yeni ürün geliştirmenin ötesine geçiyor. 5G’nin global pazarlarda ticarileşmesi sürecini hızlandırmak için OPPO ve Qualcomm Technologies birçok kez birlikte çalışarak dünyanın önde gelen telekom operatörleriyle 5G testleri yaptılar. Örneğin OPPO, Ericsson, Qualcomm Technologies, Swisscom ve Telstra ile birlikte sektörün ilk DSS (Dynamic Spectrum Sharing-Dinamik Spektrum Paylaşımı) aramasını 2019’un aralık ayında gerçekleştirdi. Geçtiğimiz temmuz ayında ise OPPO, Qualcomm Technologies, Ericsson ve Vodafone iş birliğiyle Birleşik Krallık’ta ilk Bağımsız 5G şebekesinin kurulmasına katkıda bulundu.
Bugün itibarı ile OPPO dünyada 70’den fazla büyük şebeke operatörü ile iş birliği yapıyor ve bunların arasında 40’tan fazla operatör 5G hizmetleri sunmak için OPPO ile çalışıyor. Bu ortak girişimler Avrupa, Japonya ve Latin Amerika gibi bölgesel pazarların da büyümesini sağladı. Önümüzdeki dönemde OPPO ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ marka yaklaşımını koruyacak ve ortaklarıyla karşılıklı fayda sağlayan iş birliklerini sürdürecek. OPPO, Qualcomm Technologies gibi başka endüstri lideri şirketlerle de iş birliği yaparak 5G’deki olasılıkları keşfetmeyi ve deneyim interneti çağında teknolojik yeniliklerle kullanıcılara küresel düzeyde hizmet sunmayı amaçlıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​HUAWEI yeni yılı sürpriz indirim ve fırsatlarla karşılıyor

HUAWEI, Online Mağaza’sında yeni yıl kampanyası kapsamında büyük indirim fırsatları ve kampanyalar sunuyor.
En sevilen HUAWEI ürünlerinin sürpriz kampanyalar ile yer alacağı yeni yıl kampanyası kapsamında, bülten aboneliği gerçekleştiren kullanıcılar 300 TL indirim kuponu kazanacaklar. Kazandıkları kuponu kullanıp arkadaşları ile paylaşmaları halinde, kupon kodu ile harcanan miktara göre birçok hediye kazanma şansına sahip olacaklar.
Arkadaşlarıyla en yüksek harcamaya sahip olan birinci kişiye HUAWEI Mate Xs, ikinci kişiye HUAWEI MatePad Pro, üçüncü ve dördüncü kişilere HUAWEI Watch GT 2 Pro hediye edilecek.
Ayrıca beşinci ve onuncu kişiler arasındaki altı kişiye HUAWEI Watch Fit, 11 ve 20. Kişiler arasındaki on kişiye HUAWEI Band 4 Pro, 21 ve 50. Kişiler arasındaki 30 kişiye de HUAWEI Band 3e hediye edilecek.
HUAWEI’nin çok beğenilen dizüstü bilgisayarı MateBook D 14, kampanya süresince 6.299 TL fiyat ile tüketicilere sunuluyor. Tüketiciler MateBook D 14 satın alırken 1’er TL fazla vererek HUAWEI FreeLace kablosuz kulaklık veya HUAWEI CM510 mini hoparlör sahibi de olabiliyor.
HUAWEI MatePad 10.4 tabletler, 2.499 TL satış fiyatının yanında 6 ay vadesiz taksit fırsatı ve ücretsiz özel kılıfı ile HUAWEI Online Mağaza’da kullanıcıları bekliyor.
HUAWEI’nin en gelişmiş akıllı saati watch GT 2 Pro, 2.299 TL satış fiyatının yanında 6 ay vadesiz taksit fırsatı yanı sıra, sadece 1 TL’ye HUAWEI kablosuz tripod selfie stick ile satışa sunuluyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

HIV Pozitif Hastalar İlaçlarını Düzenli Bir Şekilde Kullanırsa Normal Yaşam Süresine Ulaşabilir

Sağlık Bakanlığı 2019 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 17 bin HIV ile enfekte kişi bulunuyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde HIV ile enfekte birey sayısının hızlı bir şekilde artması beklendiğine dikkat çeken DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Şafak Göktaş, 1 Aralık Dünya AIDS Günü vesilesiyle HIV konusunda çok önemli bilgiler veriyor.
Son dönemde HIV vakaları ABD, Avrupa, Asya gibi kıtalarda düşüşe geçmişken Türkiye’de ciddi anlamda bir artış eğilimi gösteriyor. Türkiye, dünyada Belarus ve Ukrayna’dan sonra en fazla artış saptanan üçüncü ülke konumunda yer alıyor.Sağlık Bakanlığı 2019 verilerine göre yaklaşık 17 bin HIV ile enfekte kişi bulunuyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Şafak Göktaş, ülkemizde yapılan değerli bir çalışmaya göre bu rakamın 75 bin civarında olduğunu belirtiyor. Buz dağının altında ise bundan çok daha büyük bir rakam yattığını söyleyen Uzm. Dr. Göktaş, “HIV pozitif olduğunu bilmeyen ve bunu korunmasız ilişki ve ya başka şekilde, istemeyerek de olsa enfekte olmayan kişilere bulaştırmakta olan bireyler var. Bu nedenle önümüzdeki 10 yıl içinde tespit edilemeyen HIV vakalarının tespit edilmesiyle beraber HIV ile enfekte birey sayısının hızlı bir şekilde artması bekleniyor” diyor.
HIV bir virüs, AIDS ise hastalığın son evresidir
HIV ve AIDS’in aynı anlama gelmediğinin altını çizen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Şafak Göktaş, HIV’nin insan bağışıklık yetmezliğine sebep olan bir virüs iken, AIDS’in ise HIV virüsü kapan kişinin hiçbir tedavi almaması durumunda 6-10 yıl sonra varacağı son hastalık evresi olduğuna dikkat çekiyor. Günümüzde, erken tanı sayesinde HIV pozitif vakaların AIDS evresine gelmeden tespit edilerek tedaviye başlandığını anlatan Uzm. Dr. Göktaş, şöyle devam ediyor: “Bu durum, bazı ülkelerde farklı şekilde uygulanıyor. HIV virüsünün ilerlemesi ve vücuda hasar vermesi, buna bağlı olarak bağışıklık sistemi hücrelerinin azalması ile hastalığın daha ciddi bir konuma gelmesi durumunda tedavi başlanıyor. Bunun nedeni ise tamamen ekonomik…”
HIV pozitif kişiler umutsuzluğa kapılmamalı
Kişinin HIV pozitif olduğunu öğrendiğinde derin bir üzüntü yaşayabileceğini ve hatta geleceğe dair umutsuzluğa kapılabileceğini belirten Uzm. Dr. Göktaş, “Fakat HIV/AIDS Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılıp kronik hastalıklar listesine alındı. HIV ilaçlarını düzenli bir şekilde, zamanında kullanan hastalar normal yaşam süresine ulaşabiliyor. Bu yüzden, HIV pozitif olduğunu saptanan kişiler hiçbir şekilde umutsuzluğa kapılmamalılar. Tıpkı diyabet ve hipertansiyon hastalığında olduğu gibi günde 1-2 adet ilaç kullanarak normal yaşam ömrünü sürebilirler. Ayrıca HIV tedavisinde umut verici gelişmeler yaşanıyor. Uzun süre etkisini gösteren enjeksiyon tedavisi ile ilgili ümit vadeden çalışmalar var. Önümüzdeki yıllarda, hastaya 1 doz enjeksiyon yapılarak 2-3 ay boyunca ilaç almadan tedavisinin devamı mümkün olacak” diyor.
İlaç tedavisinin ardından hastada virüs saptanmazsa bulaşıcılık da yoktur
DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Şafak Göktaş, yakın gelecekte HIV ile enfekte olan insan sayısının artacağı beklendiğinin altını çiziyor. Bu durumda HIV pozitif olan bireylerin toplumda dışlanmaması, tam tersi ABD, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülkelerde olduğu gibi topluma kazandırılması gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Göktaş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yeni çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre, HIV pozitif olan bir hastada HIV ilaç tedavisi ile vücutta olan virüs sayısı testlerde tespit edilemez durumda ise bu hastada artık bulaştırıcılık söz konusu değildir. Yani HIV RNA PCR denilen testte virüs saptanmaz ise bulaştırıcılık yoktur diyebiliriz. Tabii bu durum, hastanın testlerinin en az 6 ay boyunca negatif sonuçlanması ve tek partner ile ilişkisi olması durumunda söz konusudur. Bundan yaklaşık 15 sene önce, HIV pozitif olan bir kişi 9-10 ilaç kullanmak zorundayken, şu an günümüzde bu sayı sadece 1-2’dir. Önümüzdeki yıllarda bu durum, 2-3 ayda bir enjeksiyon yaptırmaya kadar gidecektir. Bu doğrultuda, HIV pozitif tanısı konulan hastaların hiçbir şekilde karamsarlığa düşmemesi ve geleceğe umutla bakması gerekir. Bizim toplum olarak görevimiz, HIV pozitif tanısı konulan kişileri dışlamadan, damgalamadan kucaklamak ve toplumdan soyutlamamaktır.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“Kısaca en iyisi”: MAN TGX

Yeni MAN TGX, “The International Truck of the Year 2021 (IToY) – 2021 Uluslararası Yılın Kamyonu” seçildi. Avrupa’nın en önemli 24 uzman kamyon dergisini temsil eden gazetecilerden oluşan jürinin belirlediği IToY Ödülü, ticari araç pazarındaki en prestijli ödülle arasında yer alıyor.
Ödül aynı zamanda; yeni MAN TGX’in özellikle sürüş rahatlığı, çalışma ve yaşama koşulları, güvenlik, yakıt tasarrufu, bağlanabilirlik, inovatif hizmetler, operatör kontrolü ve gösterge felsefesi konularındaki gelişmişliğini de onaylamış oldu.
MAN Truck & Bus CEO’su Andreas Tostmann, sanal ortamda düzenlenen törende sektörün arzulanan ödülünü IToY Başkanı Gianenrico Griffini’den aldı. IToY Başkanı Gianenrico Griffini, ödül töreninde jüri üyelerinin kararını özetleyerek “Yeni MAN TGX, sürücü konforu, yakıt tasarrufu, bağlanılabilirlik ve insan-makine arayüzü açısından ileri doğru atılmış büyük bir adımı temsil ediyor. Bu nedenle, yeni MAN TGX’in neden ‘Truck of the Year 2021’ seçildiğinedair hiçbir şüphe yok. O, bugünün ve yarının ulaştırma ihtiyaçlarını karşılayan, geleceğe yönelik bir kamyon” dedi. Ödül töreninde konuşan MAN Truck & Bus CEO’su Andreas Tostmann ise ’The International Truck of the Year’ ödülü, MAN’daki ekibimizin ortaya koyduğu olağanüstü işin muazzam bir şekilde tanınmasıdır. Ekip, beş yıldan uzun süredir kafasında tek bir amaçla; sürücüler ve müşterilerimiz için en iyi kamyonu geliştirmek ve yollara çıkarmak hedefi ile çalıştı. Bu çok arzulanan ödül de gösteriyor ki; başardık” dedi.
The International Truck of the Year Award (IToY) için atanan jüri üyeleri, yeni MAN TGX’i 2020 Şubat ayından bu yana detaylı bir şekilde tanıma fırsatına sahip oldular. Sürücü rahatlığı için net bir şekilde düzenlenmiş, tamamen dijital gösterge cihazları, yeni ve geniş şekilde ayarlanabilir çok fonksiyonlu direksiyona entegre edilmiş sezgisel olarak, çalıştırılabilen sürüş ve multimedya fonksiyonlarının yanı sıra MAN SmartSelect sisteminin inovatif, dikkat dağıtmayan döner düğmeli kontrol fonksiyonu jüriyi etkiledi. IToY jüri üyeleri, yeni sürücü kabinindeki yaşam koşulları hakkında da aynı şekilde pozitifti. Test sürüşleri boyunca, daha da fazla öngörü sergileyen GPS seyir kontrol sistemi MAN EfficientCruise ve aerodinamik kabin tasarımı ile birleştiğinde önceki versiyona oranla yüzde 8,2’ye kadar daha fazla yakıt tasarrufu sağlıyor. Yeni MAN TGX’in Euro 6d güç aktarma organlarının olağanüstü performansı ile de hayrete düştüler. Jüri, aynı zamanda; radar-temelli dönüş yardımı ve şerit değişikliği destek sistemleri, Lane Return Assist (Şerite Dönüş Yardımı) ve trafik sıkışıklıklarında sürüş yardımı gibi işlevlerle birlikte yüksek güvenlik seviyesinin de altını çizdi. Bunun sadece sürücünün üzerindeki baskıyı azaltmakla kalmayıp, yolu kullanan diğer insanların güvenliğine de önemli katkı yaptığına dikkat çekti. Ayrıca ticari araç sektöründe türünün ilk örneği olan, elektronik mimarisiyle sağladığı yüksek seviyeli bağlanılabilirlik özelliğiyle ve bununla ilgili dijital hizmetler yelpazesiyle de MAN TGX, IToY uzmanları üzerinde etki yarattı.
Ödül törenindeki konuşmasında jüri kararını da özetleyen IToY Başkanı Gianenrico Griffini, “Yeni MAN TGX, sürücü konforu, yakıt tasarrufu, bağlanılabilirlik ve insan-makine arayüzü açısından ileri doğru atılmış büyük bir adımı temsil ediyor. Bu nedenle, yeni MAN TGX’in neden Truck of the Year 2021 seçildiğine dair hiçbir şüphe yok. O, bugünün ve yarının ulaştırma ihtiyaçlarını karşılayan, geleceğe yönelik bir kamyon” dedi.
The International Truck of the Year ödülü her yıl, son 12 ay içinde piyasaya sürülmüş ve karayolu taşımacılığının sürdürülebilir gelişimine en büyük katkıyı yapmış kamyona veriliyor. Değerlendirme kriterleri arasında ise, teknik anlamda yaratıcı fikirler ve iyileştirmelerin yanı sıra genel maliyet verimliliği, güvenlik ve çevre korumaya katkıda bulunan inovasyonlar da yer alıyor.
“Simplifying Business” – ulaştırma şirketlerine ve sürücülere odaklanmak
MAN Truck & Bus, Şubat 2020’de, yeni MAN kamyon neslini ilk kez görücüye çıkardı. Radyatör ızgaraları üzerinde aslan figürü olan bu yepyeni kamyonlar, yazın ilk dönemlerinden bu yana tüm Avrupa’da yeni sahiplerine doğru yola koyuldu. Kavramsal geliştirme süreci başlar başlamaz, MAN yeni kamyon için 300 ulaştırma firması ve 700 sürücüden ihtiyaçları konusunda geri bildirim istedi. Bu geribildirimler de yeni MAN Kamyon Neslinin tasarımında kullanıldı. Sonuç olarak; yeni araçlar, bu firmaların operasyon ve maliyet etkinliği açısından ihtiyaçlarını çok daha tutarlı şekilde karşılar hale geldi. Sürücüye eşsiz bir çalışma yeri ergonomisi, kapsamlı güvenlik ve dinlenme sürelerinde mükemmel rahatlatıcı bir ortam sundu.
En başından beri amaç; ‘artan yük hacmi’, ‘giderek daha da sıkılaşan CO2 kuralları’, ‘artan sürücü ihtiyacı’ ve ‘lojistik süreçlerin dijitalleştirilmesi’ gibi karmaşıklaşan güçlüklerin oluşturduğu arka plana karşın, sürücülerin ve lojistik firmalarının yüklerini mümkün olduğu kadar üzerlerinden almaktı. Yeni MAN kamyon nesli, bunu sürücü oryantasyonu, etkinlik, güvenlik ve teknik sürdürülebilirlik açısından olağanüstü ürün kalitesiyle başardı. MAN, sadece bununla kalmayıp, aynı zamanda aracın istenilen kullanımına göre uygun şekilde donatılmış yeni ürün mantığı, çok geniş bir yelpazedeki uygulamalarda ve kurumlardaki yılların endüstri uzmanlığını da araca yansıttı. Bir müşteriyle temas kurulduğu andan itibaren güçlü ve yetkin bir ortak olarak, destek konusunda da standartları belirledi. Yeni MAN kamyon nesli, etkileyici MAN servis ağı ve optimal araç kullanılabilirliği için, inovatif dijital uygulama hizmetleriyle birleşti. Bu da MAN’ın ‘Simplifying Business’ mottosuna uygun şekilde, ulaştırma şirketlerinin ve sürücülerin işlerini istikrarlı bir temelde kolaylaştırarak, ulaştırma endüstrisine özel hazırlanmış rakipsiz kapsamlı bir paket haline geldi.
International Truck of the Year hakkında
The International Truck of the Year (IToY) ödülü, ilk olarak İngiliz gazeteci ve Truck Dergisi editörü Pat Kennett tarafından 1977 yılında başlatıldı. Bugün 24 jüri üyesi, Avrupa’nın önde gelen 24 ticari araç dergisini temsil ediyor. Son birkaç yılda IToY Grubu, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Avustralya, Brezilya, Japonya, İran ve Yeni Zelanda’nın büyüyen kamyon pazarlarında da ortak üye atayarak, etki alanını genişletti. Bu sayede 24 IToY jüri üyesi ve 8 ortak üyenin toplam kamyon-operatör okur sayısı ise bir milyonu aştı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Gençlerin yolunu açmak için şirket kurdu…

Şarkılarıyla milyonların kalbini fetheden Türk Pop Müziğinin son yıllardaki en üretken isimlerinden Berkay, ‘Dert Faslı’ adını verdiği yeni şarkısı ile çıktığı an itibariyle dijital platformlarda zirvenin sortaklarından olurken, yeni müjdeleri de hayranlarına verdi…
Sözü ve müziği Ezgi Ceren Anar ve Berkay düzenlemesi Çağrı Telkıvıran imzası taşıyan ‘Dert Faslı’nın adlı şarkısının zirve keyfini süren Berkay şimdilerde müzik dünyasına kazandıracağı gençler için bir müzik şirketi kurdu ve onların projeleri için stüdyoya girdi.
Berkay, “İlk albüm çıkmadan önce her hafta içi İzmir’de çalışıp, para biriktirip hafta sonları bir bağlantı bulmak için İstanbul’a gidiyor ve dönüyordum. Bu tam dört yıl sürdü. Ama hiç pes etmedim. Dört yıl sonunda bir firmayla anlaştım. İki yıl bekledim. Olmadı. Başka firmaya geçtim. Sonra arka arkaya projeler yaptım. Bugünlere gelene kadar ben çok zorluk çektim. Şimdi bende elimden geldiğince yeni isimlere destek olabilmek için ‘Hiperaktif’ isimli bir prodüksiyon şirketi kurdum. İlk projemizi yeni yılda çıkarmış olacağız ve arka arkaya yeni isimlerin duyulması için destek veriyor olacağım.” dedi.
Kurduğu müzik şirketinin adı “Hiperaktif” olan Berkay “Acayip hiperaktifim, oturduğum yerde durmam. Kızlarım Zeynep ve Arya’da çok hareketli oldukları için onların işine geliyor. Şirketin adı ile yapım da özleşiyor.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)