Samsung Türkiye ve BTK öncülüğünde 2017’de başlayan ve siber zorbalığa karşı gençlerin, ailelerin ve öğretmenlerin farkındalığını artırmayı hedefleyen “Siber Zorba Olma! #FarkınaVar” hareketi dördüncü yılında da devam ediyor. Sosyal medyada herkesi #FarkınaVar hashtag’i ile bu harekete katılmaya davet eden Samsung, anne ve babalara çocukların uğradığı siber zorbalığı fark etmeleri ve onları korumaları için önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Elektronik ortamda bir birey veya grubun, diğerlerine yönelik kasıtlı biçimde gerçekleştirdiği aşağılama, iftira, dedikodu, taciz, tehdit, utandırma ve dışlama gibi rahatsızlık verici eylemleri ifade eden “siber zorba” kavramı her gün binlerce çocuk ve gencin fiziksel ve psikolojik zarar görmesine sebep oluyor. Samsung Türkiye de bu konuda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla 13 Aralık’ta “Siber Zorba Olma! #FarkınaVar” mottosuyla siber zorbalığa dikkat çekiyor.
Siber zorbalığa karşı gençlerin, ailelerin ve öğretmenlerin farkındalığını artırmayı hedefleyen Samsung Türkiye bu yıl da sosyal medya üzerinden #FarkınaVar hashtag’i ile yaptığı paylaşımlarla toplumu bilgilendirirken herkesi bu harekete katılmaya davet ediyor. Samsung ayrıca anne ve babalara çocukların uğradığı siber zorbalığı fark etmeleri ve onları korumaları için önemli tavsiyelerde de bulunuyor.
Siber zorbalar farklı taktiklerle saldırıyorlar
Ebeveynler ve çocukları siber zorbaların çeşitli taktikleri karşısında uyaran Samsung Türkiye; bu taktiklerin başında ifşaa, e-posta tehditleri, taciz, kimlik avı, kötüleme, dedikodu gibi yöntemlerin geldiğini belirtiyor.
Dışlama: Hariç tutma, dışlama çok etkili bir siber zorbalık taktiği. Siber zorba dışlama amacıyla hedef çocuğa çeşitli mesajlar yolluyor.
Saldırma: Genelde grup odalarında, WhatsApp gruplarında, mesajlaşmalarda küfür, şiddet içeren sözlerle ortaya çıkan bir siber zorba taktiği.
İfşaa: Hedef çocuk ya da gencin kişisel görüntüsü istemi dışında herkese gönderiliyor. Bu hedef görüntüler ya da bilgiler hassas bilgiler ya da cinsel içerikli, özel görüntüler olabiliyor.
E-posta Tehditleri: Bu taktik siber zorbanın hedef çocuğu korkutacak e-posta ve tehditler yollaması ile başlıyor. Sonra da hedef genç ya da çocuğun bu korkusu arkadaşları ile paylaşılıyor.
Taciz: Hedef çocuğa ya da gence endişe veren, şiddet içerikli mesajlar gönderilerek taciz ediliyor.
Kimlik Avı: Kimlik avı, hedef çocuğu kendileri ve sevdikleriyle ilgili kişisel, finansal bilgileri ortaya çıkarmak için kandırmak, ikna etmek veya manipüle etmeyi gerektiren bir siber zorbalık taktiği. Siber zorba bu bilgiyi edindikten sonra, hedef çocuğun profiline hatta anne ve babasının kredi kartlarına vs. ulaşabiliyor.
Kimliğe Bürünme: Siber zorbalar kurbanın bilgilerini ele geçirdikten sonra onu taklit ederek sosyal paylaşım sitelerinde, e-postlarda çirkin paylaşımlarda bulunuyor.
Kötüleme ve Dedikodu: Kötüleme taktiği de siber zorbalıkta kullanılıyor. Siber zorbalar hedef çocuğa karşı acımasız söylentileri, dedikodu ve gerçek dışı ifadeleri yayıyor.
Çocuğunuzu siber zorbalara karşı nasıl korursunuz?
Bu taktiklerin çocukların psikoloji üzerinden olumsuz sonuçlara neden olabileceği gerçeğinden yola çıkan Samsung Türkiye, anne ve babalara siber zorbalara karşı alabilecekleri önlemler konusunda da şu tavsiyelerde bulunuyor: Bilgisayar, cep telefonu ve diğer teknolojik araçlar için uygun kullanma kuralları belirleyin. Örneğin çocuklarınıza, hangi siteleri ziyaret edebileceklerini, hangilerini onaylamadığınızı, açıkça belirtin. İnternet kullanımına ilişkin onaylamadığınız davranışları nedenleri ile birlikte açıklayın. Kuralların kolayca benimsenmesi için çocuğunuzun bu kurallara ilişkin itirazlarını ve onun nedenlerini de dinleyin. Bu kuralların belirlenmesine çocuklarınızı dâhil etmek, bu kuralların benimsenmesini sağlamak adına önemlidir. Çocuklarınızın paylaşımlarını akıllıca yapmaları konusunda onlara yardımcı olun. Kendilerine ya da başkalarına zarar verebilecek paylaşımlardan kaçınmalarını söyleyin. Çocuklarınızı, paylaştıkları içeriğin kimler tarafından görüleceği konusunda yönlendirin. Tanımadıkları kişilerle sosyal ağlarda da olsa iletişime girmenin riskleri konusunda konuşun. Çocuklarınıza, şifrelerini kimseyle paylaşmamalarını söyleyin. Çünkü şifre paylaşmak onların kimlikleri ve aktiviteleri üzerindeki kontrollerinden ödün vermelerine neden olur. Siber zorbalık vakalarının bir kısmı, şifrelerin arkadaşlarla paylaşılmasından kaynaklanmaktadır. Okul sınırları içinde teknoloji kullanımıyla ilgili kuralların konulması ve uygulanması konusunda okul yönetimi ve öğretmenlerle iş birliği içinde olun.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Siber
Futbol devine siber saldırı
Hackerler gözlerini spor kulüplerine dikti. Geçtiğimiz günlerde İngiliz futbol devi Manchester United’e siber saldırı gerçekleştiren hackerlerin hedefinde kişisel veriler yer alıyor. Gözlerini spor kulüplerinin taraftarlarına ait verilere diken hackerlere dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, spor organizasyonlarının da kişisel veriler konusunda dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Çağın en önemli bilgi kaynağı olarak kişisel veriler görülüyor. Bu konuda sınır tanımayan hackerler de kişisel verileri saklayan, ellerinde bulunduran her şirkete, organizasyona sektör ayırt etmeksizin saldırılar gerçekleştiriyor. Bunların arasında son örneğin Manchester United futbol kulübü özelinde gerçekleştiğine dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, bir yerlerde erişime açık kişisel veriler varsa ve buna sahip veri sorumluları bu verileri korumak için bir şey yapmıyorsa bu saldırıların kaçınılmaz olduğunun altını çiziyor.
Taraftar Verilerine Siber Saldırı!
Geçtiğimiz haftalarda Manchester United futbol kulübüne siber saldırı gerçekleştirildi. Gerçekleşen saldırının arka planında ise taraftarların kişisel verilerine ve kulübün finansal verilerine ulaşmak yer alıyordu. Kulüp üyeleri başta olmak üzere, taraftarların kulüp ve organizasyonlarında gerçekleştirdiği her eylemde yer alan kişisel verilerinin güvende olmamasının ciddi tehditlere yol açabileceğini aktaran Serap Günal, gelişmiş saldırı ataklarını gerçekleştiren hackerlere karşı spor kulüplerinin gerekli teknik ve idari tedbirleri almasının şart olduğunu belirtiyor. Siber saldırılara karşı kişisel verileri güvende tutmak için başta verilerin saklandığı alanlar olmak üzere, genel sistemlerinde herhangi bir açığın yer almaması gerektiğine de dikkat çeken Günal, ülkemizdeki spor kulüplerine kişisel veriyi korumaya dair önemli önerilerde bulunuyor.
1. Spor kulüpleri gizliliğe dikkat etmeli. Taraftarların ya da kulüp üyelerinin, kişisel bilgilerini uygunsuz ve yetkisiz erişimden korumak için makul güvenlik önlemlerini kulüplerin alması gerekiyor. KVKK ve GDPR özelinde karşılaşacakları yaptırımlar dışında, bu konuda bilinçli davranışlar sergilenmesi, kulüplerin itibarına da artılar katacaktır.
2. Şeffaflığın güven yaratacağı unutulmamalı. Taraftarların ve üyelerin kişisel bilgilerinin nasıl toplandığı, kullanıldığı ve paylaşıldığı konusunda açık ve dürüst olmalılar. Taraftarların ve üyelerin verilerinin nasıl kullanıldığını bilmek isteyecekleri düşünülmeli ve bilgilerini korumak için gerekli adımlar atılmalı.
3. İş ortaklarına ve alınan üçüncü taraf hizmetlere dikkat edilmeli. Kulüp adına hizmet veren herkesin, taraftarların kişisel bilgilerini nasıl topladığı ve kullandığından da kulübün sorumlu olduğunu unutmamalı.
4. Veri sorumlusu tayin edilmeli. KVKK kanun kuralları gereği olarak organizasyona ait bir veri sorumlusu belirlenmeli. KVKK’nın getirdiği gerekliliklerden önemli bir adım olan VERBİS kayıt ve bildirim yükümlülüğü gerçekleştirilmeli.
5. KVKK uyumluluğu tamamlanmalı. Kişisel verileri saklamak, korumak ve işleyebilmek için gerekli olan tüm hukuki ve teknik tedbirleri spor kulüplerinin de alması gerekiyor. İhtiyaç duyulan gerekli adımların atılmaması karşılığında gerçekleşecek yaptırımlar konusunda geç kalmamak adına profesyonel destek almaktan kaçınmamalıdır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Siber Saldırganlar Yapay Zekayı Nasıl Kullanıyor?
Avrupa Polis Teşkilatı (Europol), Birleşmiş Milletler Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü (UNICRI) ve Trend Micro, mevcut ve olası yapay zeka (AI) tehditlerini ve bu tehditlerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koyan bir rapor yayınladı. Raporda yapay zeka teknolojisinin siber saldırganlar tarafından Deepfake ve başka pek çok zararlı yazılımda nasıl kullanıldığı detaylı bir şekilde incelendi.
Europol, Birleşmiş Milletler Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü (UNICRI) ve Trend Micro tarafından ortaklaşa hazırlanan raporda yapay zekanın (AI) siber saldırganlar tarafından nasıl kullanıldığı ve gelecekte nasıl kullanılabilecekleri tüm detaylarıyla incelendi. Rapor aynı zamanda kolluk kuvvetleri, hükümet yetkilileri ve kriminal konularda karar alan ve uygulayan diğer tüm kuruluşlar için risklerin nasıl azaltılacağına dair öneriler sunuyor.
Rapora göre siber suçluların yapay zeka teknolojisinden hem bir saldırı vektörü hem de bir saldırı yüzeyi olarak yararlanıyor.Şu an yapay zekanın en çok bilinen saldırı kullanımı deepfake videolar. Siber saldırganlar gelişmiş araç kitleri kullanarak Deepfake adı verilen sahte görüntüler ve videolar oluşturuyor. Pek çok ünlü ve siyasinin yüzlerinin kullanıldığı Deepfake videolar dezenformasyon kampanyaları, dolandırıcılık ve internet zorbalığı gibi suç araçları olarak kullanılıyor.
Yapay zekanın kullanıldığı tek saldırı şekli Deepfake değil. Siber suçlular yapay zekayı kullanarak Spotify gibi uygulamalarda gerçek kullanıcı davranışını taklit edebilen araçlar oluşturuyor. Bu sayede daha önceden ele geçirilen hesapların fark edilerek silinmesi önlenmiş oluyor. Ayrıca e-posta filtreleri tarafından yakalanmayan gerçekçi e-posta metinleri oluşturmak için de yapay zekadan faydalanan siber suçlular yapay zeka ile daha hazırladıkları içeriklerle sosyal mühendisliği daha etkili hale getiriyor. Diğer bir yöntemse yapay zeka teknolojisi kullanılarak yüz tanıma sistemleri gibi yine yapay zeka motorlarına yapılan saldırılardır. Siber saldırganlar yapay zeka motorlarını bozarak korumaları atlatmanın yollarını buluyor.
Raporda yapay zekanın siber saldırganlar tarafından kullanım alanları kısaca şu şekilde sıralanıyor: Büyük ölçekli ikna ediciliği yüksek sosyal mühendislik saldırıları Saldırıları daha etkili hale getirmek için kötü amaçlı yazılımları belgelendirmek Görüntü tanıma ve ses biyometrisi gibi kimlik doğrulama yöntemlerini atlatmak Akıllı hedef belirleme ve atlatma yoluyla yapılan fidye yazılımı saldırıları Tespit kurallarındaki kör noktaları belirleyerek yapılan veri kirliliği
Europol, UNICRI ve Trend Micro’nun birlikte hazırladığı raporun sonuç kısmında ise şu tavsiyelere yer veriliyor: Siber güvenlik sektörü ve polisler yapay zeka teknolojisini siber suçlarla mücadele aracı olarak kullanmalı Savunma teknolojisinin gelişimini teşvik etmek, siber suçlulardan hızlı hareket etmek için bu konudaki araştırmalar sürekli olarak yapılmalı Güvenli yapay zeka tasarımı çerçevelerini belirlenmeli ve geliştirilmeli Siber güvenlik sektörünün veya polisin siber suçla ilgili gelişmelere yanıt verme ve onlardan bir adım önde olma yeteneğini engelleyebilecek, siber güvenlik amacıyla yapay zekanın kullanımına ilişkin siyasi söylem azaltılmalı. Kamu-özel sektör ortaklıklarından yararlanılmalı ve multi disipliner uzman grupları oluşturmalı
Trend Micro Ülke Müdürü Hasan Gültekin raporla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapay zeka teknolojisinde de görüldüğü gibi en son teknolojiyi en erken benimseyenler her zaman siber suçlular olmuştur. Bilindiği gibi yapay zeka, şifre tahmin etme, CAPTCHA kırma ve ses kopyalama gibi pek saldırıda yaygın olarak kullanılıyor. Hazırladığımız raporda tüm bu kullanım alanlarının yanı sıra pek kötü amaçlı yenilikler de tespit ettik. Trend Micro olarak Europol ve UNICRI ile işbirliğinde hazırladığımız raporun tehditler hakkında farkındalık yaratarak hepimiz için daha güvenli bir dijital gelecek yaratacağına inanıyoruz ve iş birliğinden ortaya çıkan bu rapordan dolayı gururluyuz.”
Yapay zekanın dünyaya daha fazla verimlilik, otomasyon ve bağımsızlık vaat eden bir teknoloji olduğunu belirten Europol Siber Suç Merkezi Başkanı Edvardas Šileris ise raporla ilgili şunları söyledi: “Ancak bu teknolojinin kötüye kullanımı da giderek artıyor. Bu dönemde yapay zekanın siber saldırılarda kullanımı konusunda şeffaf olmak önemli. Bu rapor Yapay Zekanın kötü amaçlı kullanımlarını ortaya çıkarırken diğer yandan da bu tehditleri proaktif olarak önlememize ve azaltmamıza yardımcı olan öneriler sunuyor.”
UNICRI’de Yapay Zeka ve Robotik Merkezi Başkanı Irakli Beridze’nin raporla ilgili değerlendirmesi ise şu şekilde: “Yapay zeka uygulamalarının gerçek dünyada büyük bir etki yaratmasından yola çıkarak bu teknolojinin geleceğimizin temel teknolojisi olacağını söyleyebiliriz. Ancak, yapay zekanın topluma sağladığı faydalar ne kadar gerçekse, kötü amaçlı kullanımı da aynı gerçekliktedir.Yapay Zekanın karanlık tarafına ışık tutmak ve bu önemli konu hakkında daha fazla tartışmayı teşvik etmek için Europol ve Trend Micro ile yaptığımız işbirliğinden dolayı gurur duyuyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Efsane Cuma’da Siber Saldırılar 3 Kat Arttı
E-ticaretin en yoğun olduğu gün olan ‘Efsane Cuma’da siber saldırılar normal günlerin 3 katına çıktı. Güvenli online alışveriş deneyimi için ödeme ekosistemindeki tüm aktörlerin dikkat etmesi gerektiğini söyleyen PCI Checklist Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Kıvanç Harputlu, bankaların ve ödeme sistemcilerinin, globalde her yıl yüzde 23 oranında artan üye işyeri risklerini yüzde 35 oranında düşürdüklerini söyledi.
Pandemi döneminde artan online alışveriş, e-ticaret sitelerinin geleneksel kasım ayı kampanyalarıyla yeni rekora koşarken, siber güvenlik risklerini de beraberinde getirdi. Pandeminin başladığı mart ayından bu yana artarak devam eden siber saldırılar, e-ticaretin en yoğun olduğu gün olan ‘Efsane Cuma’da normal günlerin 3 katına çıkarak adeta zirveye ulaştı. E-ticaret siteleri için siber güvenlik alanında faaliyet gösteren FinTech girişimi PCI Checklist Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Kıvanç Harputlu, araştırmaların, online alışverişte siber risk artışının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini gösterdiğinin altını çizerek, güvenli online alışveriş deneyimi için ödeme ekosistemindeki tüm aktörlerin dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
SALDIRILARIN YÜZDE 99’U KULLANICILARIN FİNANSAL VERİSİNE ULAŞMA AMAÇLI
Statista verilerine göre, Türkiye e-ticaret pazarında 2020-2024 yılları arasında her yıl yüzde 20 büyüme öngörüldüğünü ifade eden PCI Checklist Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Kıvanç Harputlu, “Bu, dünyada Türkiye’yi en hızlı büyüyen ülke konumuna getiriyor. E-ticaret büyümesinde dünya ortalaması ise yüzde 8 oranında” dedi. Saldırganların finans ve sigortacılık sektörüne yönelik yaptığı saldırılarda finansal veriye ulaşma motivasyonunun yüzde 91 olduğunu söyleyen Harputlu şöyle devam etti: “Bu oranın e-ticarette yüzde 99 olması, kötü niyetli kişilerin kart verisine ulaşma amaçlı yaptığı saldırılarda e-ticaret sektörünü açıkça hedef aldığını gösteriyor. Ayrıca yapılan bu saldırıların yüzde 75’i (Kaynak: Verizon DBIR) de şirket dışındaki kişiler tarafından gerçekleştiriliyor”.
‘BANKALARIN MÜŞTERİSİ OLAN ÜYE İŞYERİ RİSKLERİNİ YÜZDE 35 DÜŞÜRÜYORUZ’
E-ticarete yönelik yapılan saldırıların, e-ticaret siteleri kadar banka ve ödeme sistemcilerine de ciddi zararlar verdiğinin altını çizen Kıvanç Harputlu, bu kapsamda PCI Checklist müşterisi olan bankaların ve ödeme sistemcilerinin, globalde her yıl yüzde 23 oranında artan üye işyeri risklerini yüzde 35 oranında düşürdüklerini söyledi. Harputlu, “Şu an Türkiye’de 6 bin üye işyerinin denetimini sağlayan ve gün geçtikçe müşteri sayısı artan PCI Checklist olarak amacımız 2022 ile birlikte Türkiye’nin e-ticaret güvenliğinde örnek ülke olmasını sağlamak” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Siber Zorbalık ile İlgili Olarak Diğer STK’lara Meydan Okuyoruz!
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Türkiye Ofisi, 25 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında düzenlenen ‘16 Günlük Aktivizm – Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası’ kapsamında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber şiddete dur diyecek 1 milyon kişi arıyor. Bu amaçla herkesi Ateş Böcekleri web sitesinde siber şiddetle ilgili testi çözmeye ve arkadaşlarına meydan okumaya (challenge) davet ediyor. Global Bilişim Derneği (BİDER), kampanyaya destek verdiğini ve diğer sivil toplum kuruluşlarının (STK) da destek vermesi için onlara meydan okuduğunu açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi Türkiye Ofisi, sosyal medyada başlayan meydan okuma (challenge) ile 16 günlük aktivizm kapsamında kullanıcıları Ateş Böcekleri web sitesine yönlendiriyor. Ziyaretçiler, 25 Kasım tarihindeki Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nden başlayıp 10 Aralık tarihindeki İnsan Hakları Günü’ne kadar sitede açık olacak interaktif testi çözerek siber şiddet hakkındaki bilgisini ölçebiliyor ve siber şiddetle ilgili mini kılavuzu kendi cihazına indirerek bilgi ve farkındalığını artırabiliyor. Test sonunda ise herkes arkadaşlarına meydan okuyarak testi çözmeye davet edebiliyor. Siteye yapılan her ziyaret, kampanyayı 1 milyon kişi hedefine yaklaştırıyor. Kampanya kapsamında interaktif teste verilen anonim yanıtlar, BM Kadın Biriminin ortakları ile birlikte geliştireceği, toplumsal cinsiyet temelli siber şiddetle mücadele planlarına veri sağlayacak.
Global Bilişim Derneği (BİDER) Başkanı Şenol Vatansever, “COVID-19 küresel salgını ile beraber insanlar internet ortamında ve özellikle sosyal medyada çok zaman geçiriyor. Evden çalışma ile beraber kadınlar ve uzaktan eğitim ile beraber kız çocukları çevrimiçi platformları her zamankinden daha fazla kullanıyor. Bu da doğal olarak siber zorbalık riskini de artırıyor. 25 Kasım tarihindeki Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nden başlayıp 10 Aralık tarihindeki İnsan Hakları Günü’ne kadar sürecek ‘16 Günlük Aktivizm – Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası’na Global Bilişim Derneği (BİDER) olarak destek veriyoruz ve kampanyaya destek vermeleri için diğer sivil toplum kuruluşlarına (STK) da meydan okuyoruz. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Türkiye Ofisi’nin hazırladığı Ateş Böcekleri web sitesinde siber şiddetle ilgili testi çözen kişi sayısı 2 günde 100 bin kişiye yaklaştı. STK’larımızın destekleriyle 1 milyon kişiyi fazlasıyla aşacağına ve toplumda önemli bir farkındalık oluşturacağına inanıyoruz.” açıklamalarında bulundu. Siber Ortamda Kadına Karşı Şiddet, Cinsel İstismar ve Siber Zorbalık
Kadına karşı şiddet vakalarının kanser gibi hızla yayıldığı bir dönemde, siber ortamda da en çok mağduriyetleri küçük çocuklar ile kadınlarımızın yaşamaya devam ettiğini belirten BİDER İkinci Başkanı Av. Murat Keçeciler şu değerlendirmelerde bulundu: “Şiddet, fiziki şiddetin yanı sıra psikolojik şiddeti de içinde barındırmaktadır. Gelişen teknoloji ile fiziki ve psikolojik şiddete ek olarak artık sanal şiddet de kendisini göstermektedir.
Siber zorbalık olarak tanımlanan sanal şiddet bazı vakalarda cinsel istismarı da içinde barındırmaktadır. UNICEF tarafından yapılan çalışmada siber zorbalık, dijital teknolojilerin kullanımıyla yapılan zorbalık olarak tanımlanmıştır. Sosyal medyada, mesajlaşma platformlarında, oyun platformlarında ve cep telefonlarında gerçekleşebilir. Siber zorbalık mağdurlarını korkutmayı, kızdırmayı veya utandırmayı amaçlayan tekrarlanan davranışlardır. Örnekleri şunları içerir:
·Sosyal medyada birinin hakkında yalanlar yaymak veya utanç verici fotoğraflarını yayınlamak,
·Mesajlaşma platformları aracılığıyla incitici mesajlar veya tehditler göndermek,
·Birinin kimliğine bürünmek ve onun adına başkalarına kötü mesajlar göndermek.
Siber zorbalık çoğu olayda dijital bir ayak izi bırakır. Dijital ayak izleri, siber zorbalığı durdurmaya yardımcı olacak ve yararlı kanıtlardır ancak, zorbalık fiili sona erdikten sonra kişilerin mağduriyetine sebep veren bir unsur olarak sanal ortamda kalmaya devam etmektedir. Bu nedenle unutulma hakkı son yasal düzenlemeler ile mevzuatımızda vatandaşlarımıza tanınan önemli bir hak olmuştur.
Kadına karşı şiddetin önlenmesine dair mevzuat incelendiğinde siber zorbalık ve cinsel istismar vakalarının da bu mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda siber suçlarla mücadele birimleri ile kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin birimler arasında eş güdüm ve karşılıklı bilgi paylaşımı ve eylemsellik birliğinin kurgulanması önemlidir. Bu kapsamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın eş güdüm sağlayan çalışmalarının mevcudiyeti umut vericidir.” Şiddetin Dijital Boyutu: Kadına Karşı Siber Zorbalık
BİDER Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Tufan; değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte hayatımızı kolaylaştıran dijital yaşamın hem kurumsal hem de bireysel hayatımızın büyük bir kısmında yer almakta olduğunu belirterek sözlerine devam etti: “Dijital platformlara oluşan talep ve kullanımın artması, bireylerin gündelik hayatlarını kolaylaştırsa da kötü niyetli dijital kullanıcıların elinde bir siber tehdit unsuru haline gelebilmektedir. Sosyal platformlarda ve dijital alanlarda yer alabilen siber zorbalık, akıllı telefonlarımıza yüklediğimiz uygulamalar aracılığıyla da yaşanabilmektedir. Kullandığınız uygulamaların, paylaşım yaptığınız kişisel bilgilerinizin ve fotoğraflarınızın bir siber zorbanın elinde size karşı tehdit unsuru haline dönüşebileceğini unutmayınız.
Şiddetin dijital boyutu olan siber zorbalık, özelikle toplumda kadınlarımızı ve genç kızlarımızı hedef alabilmektedir. Çeşitli sosyal mühendislik yöntemleri ile kişilerin özel bilgileri ele geçirilebilmektedir. Ele geçirilen bu bilgiler, rahatsız etmek ya da zarar vermek amacıyla kullanılabilmektedir. Tüm bu sebeplerle güvenli internet kullanımı için güvenlik zafiyeti barındıran sanal ortamlarda kişisel bilgiler paylaşılmamalıdır.” Kadınlar İçin Daha Güvenli Bir Dijital Gelecek
Kadınların günlük yaşamlarında maruz kaldığı her türlü ayrımcılığın ve şiddetin siber dünyada da göz ardı edilemeyecek seviyelere ulaştığını belirten BİDER Yönetim Kurulu Üyesi Büşra Demirel şu değerlendirmelerde bulundu: “İnternet ve sosyal medya da maalesef kadınların kendilerini güvensiz hissettiği ve tehditlere maruz kaldığı bir ortama dönüştü. Siber şiddet suçları, aklınıza gelebilecek tüm internet ve sosyal medya platformlarının araç olarak kullanılması yoluyla işlenmektedir ve kadına yönelik diğer şiddet türleriyle aynı yıkıcı ve yıpratıcı etkileri ortaya çıkarmaktadır. Her zaman üzerinde durduğumuz gibi internet ortamından hiçbir zaman silinmeyecek olan dijital ayak izlerimiz çevrimiçi kimliğimizi oluşturur. Siber şiddet eylemleri özellikle siber şiddete maruz kalan kadınlar açısından maddi ve manevi tahribatlar meydana getirir. Cinsiyete dayalı siber şiddet eylemlerine maruz bırakılan kadınların ve kız çocuklarının çevrimiçi ve çevrimdışı varlıklarının tehlikede olduğu bilinci ile yaklaşılarak, mağdurun kişisel hak ve sınırlarının korunması için toplumsal bir sağduyu geliştirilmelidir.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Black Friday’de siber dolandırıcılara dikkat!
Özellikle online alışverişlerin büyük artış gösterdiği Black Friday’i, tüketiciler kadar siber dolandırıcılar da büyük bir sabırsızlıkla bekliyor. Bu yıl Koronavirüs pandemisi nedeniyle Black Friday’de fiziksel mağazalar yerine online alışveriş siteleri her zamankinden daha fazla ziyaret edilecek. Birçok online alışveriş sitesinin kampanyalı satışlar planladığı Black Friday alışverişlerinde, tüketicilerin çok dikkatli olması gerektiğini belirten Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, abartılı kampanyalara, kredi kartı dolandırıcılıklarına ve sahte alışveriş sitelerine karşı tedbirli olunması uyarısında bulunarak mutlaka sanal kart ile alışveriş yapılması gerektiğini söylüyor.
Bugün birçok e-ticaret sitesinin indirimler ile kampanyalı satışlar planladığı ve tüketicilerin büyük bir sabırsızlıkla beklediği Black Friday’de, indirim çılgınlığı yaşanacak. Bu yıl Koronavirüs pandemisi nedeniyle Black Friday indirimlerinden yararlanmak isteyen tüketiciler, fiziksel mağazalar yerine online alışveriş sitelerini her zamankinden daha fazla ziyaret edecek. Black Friday’in, tüketicilerin kişisel bilgilerini ele geçirmeyi amaçlayan siber dolandırıcılar için de büyük bir fırsat olduğunu ve onların da sabırsızlıkla beklediğini belirten Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, online alışveriş sitelerinin her zamankinden daha çok ziyaret edildiği Black Friday’de, tüketicilerin zaman zaman güvensiz siteleri ziyaret ederek kredi kartı ve kimlik bilgilerini siber korsanlara kaptırabileceğine dikkat çekiyor.
Kendinizi siber dolandırıcılardan korumak ve Black Friday’de yapacağınız alışverişlerin kabusa dönüşmesini engellemek için birkaç basit yol var. Dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kredi kartı ve kimlik bilgilerini ele geçirmek için Black Friday’i fırsat bilen siber dolandırıcılara karşı tüketicileri uyararak bilgisayar ve akıllı telefonlar ile güvenli online Black Friday alışverişi için 10 önemli ipucu paylaşıyor.
1. Banka kartı ve kredi kartı yerine sanal kart tercih edin. Kredi kartları, banka kartlarına göre daha fazla koruma sağlıyor ama güvenlikte ikisinin de üstüne çıkan sanal kartları kullanarak ek koruma katmanı yaratabilirsiniz. Kredi kartı yerine geçen sanal kartlar, siber dolandırıcılığa karşı güvende olunmasına yardımcı oluyor.
2. Black Friday’e özel içeriklere hemen kanmayın, gelen maillerin adresini ve doğruluğunu kontrol edin. Kötü niyetli kişilerin göndereceği linklere tıkladığınız anda tüm kişisel bilgileriniz dolandırıcıların eline kolayca geçebilir. İyi niyetli gibi gözüken tebrik kartlarının arkasında da kötü planların olabileceğinden şüphe edin. Düşünmeden gireceğiniz linkler sizi virüs bulaştıran sitelerin avı haline getirebilir. Bir tanıdığınızdan gelse dahi kendisi ile iletişime geçip teyit edin.
3. Abartılı kampanya, indirim ve hediye tekliflere itibar etmeyin, güvensiz ağlar üzerinden sahte satın almalara yönlendirebilecek linklerden uzak durun. Eğer gördüğünüz bir kampanya gerçek olamayacak kadar cazipse, büyük bir olasılıkla gerçek değildir. Kampanyanın gerçek olduğunu düşünüyorsanız yeni bir tarayıcı açarak web sitesinin adresini doğrudan bu adres çubuğuna yazın. Her ne olursa olsun online alışverişiniz için mutlaka düşük bakiyeli bir sanal kart kullanın.
4. Verdiğiniz bilgilere dikkat edin. Alışveriş yaptığınız site siparişiniz için gerekli bilgiler dışında çok daha fazla soru soruyorsa, bu özel soruları cevaplamayın ve alışverişinizi sonlandırın. Bazı kötü amaçlı yazılımlar, çevrimiçi formlara satır ekleyerek siber suçluların özel bilgilerinizi çalmasına neden olabilir.
5. Ücretsiz ve halka açık Wi-Fi erişim noktalarından uzak durun. Siber dolandırıcılar tarafından kontrol edilen ücretsiz bir Wi-Fi ağına bağlandığınızda cihazınızdaki kritik bilgileri farkında olmadan dolandırıcılara kaptırabilirsiniz. Eğer evinizin internetine bağlı değilseniz ve online bir işlem yapmanız gerekiyorsa, mobil veri ağınızı kullanın. Eğer bir Wi-Fi ağına bağlanmak zorundaysanız, mobil güvenlik çözümü içeren bir VPN ile bağlantı kurduğuna emin olun.
6. Verilerinizi yedekleyin. Bilgisayarınızın virüs saldırısı sonucunda çökmesi gibi tehlike durumlarında veri kaybını önlemek için, bilgilerinizi düzenli bir şekilde yedeklemeyi unutmayın.
7. Mobil cihazınızın güvende olduğuna emin olun. Mobil cihazların güvenliğinin hiçbir zaman bilgisayarların güvenliği kadar önemsenmemesi diğer pek çok açıdan olduğu gibi online alışverişte de sorun yaratıyor. Alışverişinizi gerçekleştirmeden önce cihazınızın en güncel antivirüs yazılımına sahip olduğuna, telefonunuzu kilitleyecek bir PIN’inizin olduğuna, farklı hesaplarda birbirinden değişik, uzun ve rakam ile harf kombinasyonlarıyla oluşturulmuş güçlü şifreler kullandığınıza emin olun. Klasik şifreler dışında biyometrik doğrulama yöntemlerinden faydalanmak da güvenliği oldukça artırıyor.
8. Hesap özetlerini ve kredi kartı ekstrelerini kontrol edin. Online alışveriş yaptıktan sonra hesap özetinde yada kredi kartı ekstresinde şüpheli bir harcama görürseniz hemen bankanızla iletişime geçin.
9. Mağazaların web siteleri yerine uygulamalarını kullanın. Siteler yerine mağazanın uygulamasını kullanmak, uygulamaların ele geçirilme ihtimali daha düşük olduğundan satın alımları daha güvenli kılıyor. Eğer mutlaka site üzerinden alışveriş yapmak istiyorsanız, alışveriş yaptığınız sitenin SSL sertifikası kullandığından emin olun.
10. Bilinen, ödüllü ve kapsamlı bir güvenlik çözümü kullanın. Tek seferde Windows, Mac OS ve Android cihazlarınızı korumak istiyorsanız, Bitdefender Total Security 2020, sizin için mükemmel seçimdir. Bitdefender Total Security 2020 ürünü, en gelişmiş zararlı yazılımlara karşı bile zırhlı koruma sağlar ve birden fazla platformda bulunan cihazlarınızdaki kişisel verilerinizi sistem performansını düşürmeden korumak için tasarlanmış özelliklere sahiptir.
Laykon Bilişim ve Bitdefender Hakkında:
2016 yılının 3. çeyreğinden itibaren Bitdefender’in Türkiye Distribütörü olarak hizmet veren Laykon Bilişim, bilişim güvenliği alanında profesyonel ürün ve çözümleri ile çözüm ortaklarına satış ve destek veren bir teknoloji firmasıdır. Aynı zamanda 2018 yılı itibari ile lider güvenlik duvarı ve UTM sağlayıcısı WatchGuard’ın distribütörlüğünü üstlenen Laykon Bilişim, bilişim sektöründe 10 yılı aşkın süredir müşteri sadakati ve bayi kanalı yapılanması çalışmalarında bulunmuş uzman kadrosu ile güvenlik ve iş sürekliliği çözümleri tarafında kullanıcılarına yeni teknolojileri götürmeye devam etmektedir.
Bitdefender, 100’den fazla ülkeye değer katan anlaşmalar, distribütörler ve satış ortakları üzerinden çözümler sağlayan global bir güvenlik teknolojisi şirketidir. 2001 yılından bu yana, ödüllendirilen kurumsal ve bireysel bilişim güvenliği çözümleri üreten Bitdefender, sanallaştırma ve bulut teknolojisi alanında liderlik eden bir güvenlik sağlayıcısıdır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türkiye, Teknopark İstanbul’un Siber Güvenlik Hamleleriyle küresel siber güvenlik pazarından hak ettiği payı alacak
Teknopark İstanbul; Türkiye’nin ilk Siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Siber Güvenlik kuluçka merkeziyle yerli siber güvenlik teknolojilerinin gelişimine ve alandaki uzman açığını kapatmaya odaklanıyor.
Araştırma kuruluşu Reportlinker’ın COVID-19 sonrası senaryolarını kapsayan raporuna göre şu anda 15,8 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan küresel siber güvenlik pazarının 2025’te 22,2 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Pazarda startuplar da önemli bir yer teşkil ediyor ve bu şirketlere yönelik yatırımlar da her geçen gün artıyor. Şu an dünya genelinde 21 binden fazla siber güvenlik startupı bulunuyor. Crunchbase verilerine göre 2020’de 268 girişim ortalama 4,7 milyar dolar yatırım aldı. Konu ülkeler bazında değerlendirildiğinde ise bugün Kuzey Amerika % 36,7’lik bir gelir payı ile siber güvenlik pazarında lider konumda. Onu Asya pasifik ülkeleri takip ediyor. Öte yandan sektörde nitelikli uzman açığı da her geçen gün artıyor. 2021 yılına kadar 3,5 milyon siber güvenlik işinin açığa çıkacağı öngörülüyor. ISC araştırma verilerine göre 4.7 milyon siber güvenlik personeline ihtiyaç duyulurken dünya genelindeki siber güvenlik yazılımcısı sayısı 2.8 milyon. Yani oluşan açığı tamamlamak için yüzde 145 oranında bir artış sağlanması gerekiyor.
Tüm bu verilerin ışığında ülkemizde de siber güvenlik alanında önemli adımlar atılıyor. Ülkemizin savunma sanayisi için Ar-Ge üssü konumunda yer alan Teknopark İstanbul da bu alanda önemli çalışmalara imza atıyor. 2020-2021 eğitim sezonunda Türkiye’nin ilk siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin faaliyete geçtiği Teknopark İstanbul’da 2021 yılında da Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezi açılacak.
Tüm dünya ülkeleri siber güvenliği önceliklendiriyor
Teknopark İstanbul olarak savunma sanayiinin Ar-Ge merkezi olduklarının altını çizen Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu meslek lisesi ve siber güvenlik kuluçka merkezine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Topçu: “Siber güvenlik artık tüm dünyanın üzerinde titizlikle durduğu bir alan haline geldi. Özellikle devletlerin verilerinin güvende olması adeta bir zorunluluk haline geldi. Ülkemiz şu anda da siber güvenlik alanında güçlü ve dünyada en tepede sayılacak ülkeler arasına girecek konumdayız. Ancak yerli teknolojilerimizin daha fazla gelişmesi ve dünyaya ihraç edilebilir konuma gelmesi gerekiyor. Türkiye’de bu konuya hakimbir sürü yetişmiş insan var. Özel olarak bu tip altyapı ve imkanları da bizler sunduğumuzda siber güvenlik üzerinde çok iyi sonuçlar alacağız. Biz Teknopark İstanbul olarak yakın zamanda açacağımız siber güvenlik kuluçka merkezimizle bu alandaki yerli startupları yakından destekleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’yle birlikte çalışıyoruz. Öte yandan meslek lisemiz siber güvenlik özelinde çalışan firmalarla bir arada yetişecek öğrencilerimiz için oldukça verimli olacak. Gençlerimizi Teknopark İstanbul’daki firmalarımızla birçok uygulamada bir araya getireceğiz. Bunlar geleceğe dair çok güzel planlamalar. Bu çalışmalarımız ülkemizin küresel siber güvenlik pazarından hak ettiği payı alacak”
Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yüz yüze eğitim başlıyor
2020-2021 sezonunda eğitim faaliyetlerine Covid-19 tedbirleri çerçevesinde online olarak başlayan Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yüz yüze eğitimler de başladı. Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Aytekin Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirilen oryantasyon toplantısına katılan veli ve öğrenciler okulla ilgili detaylı bilgiler aldı. 0.47’lik dilimden öğrenci alan lisede öğrenciler Bilişim Teknolojileri, Ağ İşletmenliği ve Siber Güvenlik dalında eğitim alacaklar. Lise; STM, HAVELSAN, ASELSAN gibi Türkiye’nin lider savunma sanayi kuruluşlarının desteğiyle nitelikli eğitimler vermeye hazırlanıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)