Bir süredir gırtlak kanserine bağlı olarak tedavi görmekte olan ünlü Türk Halk Müziği Sanatçısı Engin Nurşani, hayatını kaybetti. Acıbadem Altunizade Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu “Yaklaşık 1 buçuk yıl önce yakalandığı nazofarenks (gırtlak) kanseriyle mücadele eden Engin Nurşani’nin tedavisine yatan hasta servisimizde devam ediliyordu. Maalesef ki bugün saat 07.00’de hayatını kaybetti. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesi ve sevdiklerine sabır diliyoruz.” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kategori arşivi: Magazin

Bu hafta magazin dünyası kimi konuştu?
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2020 17:57
Her perşembe olduğu gibi Hürriyet podcastinde Ferit Ömeroğlu’nun yorumlarıyla magazin gündeminin nabzını tutmaya devam ediyoruz.
Haftanın öne çıkan haberlerini sizler için derledik. Bu hafta magazinin enleri sizlerle.
Miray Daner’den Cheetos için eğlenceli şarkı…
Oyunculuğu ve sesiyle son dönemde dikkat çeken Miray Daner hem şarkı söyledi hem de klip çekiminde yer aldı. Cheetos’un sevilen karakteri Chester’la da ile bir araya gelen Miray Daner’in çekimler sırasında oldukça keyifli olduğu gözlemlendi. Dijital platformlarda 24 Aralık tarihinde yayınlanacak olan video klibin büyük ses getirmesi bekleniyor.
Ailelerin vazgeçilmez lezzeti Cheetos, oldukça beğenilen projelerine bir yenisini daha ekledi. Hem oyunculuğu hem de sesiyle son dönemde adından sıkça bahsettiren Miray Daner ile bir araya gelen marka, bu yepyeni projeyle uzun süre akıllarda kalacak. “Mısırın Cheetos Şekli” adlı şarkı bugün itibariyle yayında olacak. Tüm aile bireylerinin keyifli anlarına eşlik eden Cheetos, yüzde yüz mısır irmiğinden, bitkisel yağ kullanılarak kızartılmadan ve fırınlanarak hazırlanıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Miray Daner “Cheetos çocukluğumdan beri en sevdiğim atıştırmalık markalarından biri. Bu eğlenceli projenin içerisinde yer almak beni gerçekten çok heyecanlandırıyor” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Ödüllü mimar Ceylan Ateş başarısına dair merak edilenleri anlattı
Tasarıma duyduğu ilgiyi profesyonelleştirerek mimarlık eğitimini tamamlayan ve sektörün önemli isimleri arasına adını yazdıran Ceylan Ateş, hayat hikayesinin Almanya’da başladığını ama aslen Sivaslı bir aileden geldiğini anlatarak başlıyor söze: “Almanya’nın Stuttgart şehrinde doğup ve büyüdüm. Aslen Sivaslı ve bağların çok kuvvetli olduğu bir ailede yetiştim. Beni yetiştiren ise anneannem ve büyükbabamdı.”
İlhamını seyahat etmekten alıyor
Özel hayatında tam bir jetsetter olarak adlandırabileceğimiz Ceylan Ateş, gezgin ruhuyla da çok konuşuluyor. Ateş, hayat enerjisini seyahat etmeye borçlu olduğunu söylüyor: “Yılın büyük bir kısmını seyahat ederek geçiriyorum. Favori uğrak yerlerim ise Dubai, Qatar, Mykonos, Milano, Londra ve tabii ki İstanbul. Seyahat ettiğim yerlerde alışveriş yapmak ise en büyük hobim.Lüks ve rafine yaşam stilimle öne çıkıyor görünsem de bulduğum her fırsatta memleketim Sivas’ı da ziyaret ediyorum. İnsanların evine misafir olmaya, kahvelerini içmeye, kangalları sevmeye ve laf aramızda, turşu kurmaya bayılıyorum. İlhamımı seyahat etmekten alıyorum diyebilirim.”
“Beyaz benim rengim”
Ceylan Ateş, yalnızca mimaride değil moda ve tasarım dünyasında da hayli başarılı bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Haliyle renklerle olan ilişkisi de merak ediliyor. Ateş, “Beyaz rengin enerjisine ve temizliğine inanıyorum. Yeni fikirler ve tasarımlar ortaya koyarken, beyazın sunduğu o “temiz kağıt”, “boş kanvas” hissi beni inanılmaz etkiliyor. Stuttgart Mitte’de yer alan merkez ofisimde de ağırlık beyazda. Beyaz tam anlamıyla benim rengim.” diyor.
İdolü Estée Lauder
Kariyer basamaklarını bir bir değil adeta onar onar çıkan Ceylan Ateş, hem yaşam hem de kariyer yolculuğundaki idolünü de paylaşıyor: “Örnek aldığım isimlerin başında azmine ve zekasına hayran olduğum, dünyaca ünlü kozmetik devinin kurucusu Estée Lauder geliyor. Estée Lauder, kozmetik ve güzellik alanında döneminin tek kadın girişimcisi olarak. 1998’de 20. yüzyılın en etkili 20 iş dahisinden biri olarak da gösterilmiş muhteşem bir kadın. Başarılarından feyz almamak ise mümkün değil.”
“En büyük hayallerimden biri çocuk sahibi olmak”
Kariyerinde bu denli başarılı bir iş kadını olarak aile kurmaya nasıl baktığını da anlatan Ceylan Ateş, “Kariyer ve mutlu bir ailenin aynı anda mümkün olamayacağına dair kimi yargılar benim için her zaman çok yersiz olmuştur. Başarılı bir iş kadını olmak, sevgi dolu bir aile kurmaya asla engel değil. Daha önceki röportajlarımda da anneannem ve büyükbabamdan, köklerimin dayandığı Sivas kültüründen ilham aldığımı hep söyledim. Birgün çocuk sahibi olmak ve onlardan gördüğüm terbiye ile çocuğumu yetiştirmek en büyük hayallerimden biri.” dedi.
Yasemin Kay Allen: “Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum.”
Annesi Suna Yıldızoğlu’nun izinden giderek kariyerini oyunculukta ilerleten Yasemin Kay Allen ile ALEM dergisinden Ferda İskitoğlu bir araya gelerek hayallerini, aşkı ve çok daha fazlasını konuştu.
“Fazla hayalperestliğin gazabına uğradığımı da söyleyebilirim…”
Güzel oyuncu Yasemin Kay Allen kendisinden bahsederken “Meraklı bir insanım. İnsanlığı, sanatı, geleceği merak ediyorum. Fazla hayalperestliğin gazabına uğradığımı da söyleyebilirim, felaket senaryoları içine kaptırabiliyorum kendimi. En mutlu olduğum zaman ise arkadaşlarımı güldürdüğüm anlar.” dedi.
“İlk sinema filmim ve ilk aşkım diyebilirim.”
Oynadığı projelerin hepsi çok farklı tarzlar olan Allen’ın hiç unutamadığı projesi ise Özcan Deniz ile başrol oynadığı “Su ve Ateş” “ilk sinema filmim ve ilk aşkım diyebilirim. Orada oynadığım karakter Yağmur’u aklıma getirdiğim zaman içime bir huzur doğuyor.” diye açıkladı.
Annesi Suna Yıldızoğlu’nun sadece mutlu olacağı seçimler yapmasını istedi. Kendisini güçlü ve kendinden taviz vermeyen bir kadın olarak büyüttüğü için bu sektöre girerken ufak nasihatları olsa da çıkardığı işe güvendiğini söyledi. Türkiye ve İngiltere arasında mekik okuyan başarılı oyuncu artık Türkiye’ye taşınmış. 2 ülke arasındaki farkları şu sözlerle dile getirdi.”İngiltere’de dostlar arasındaki laflara kadar işlemiş bir resmiyet var ki bu insanların kendilerince sınırlarını baştan belirlemelerinde yardımcı oluyor. Bunun ters yüzünde ise samimi ilişkileri bile şartlı gibi hissettiren bir his oluşuyor. Türkiye’de bunun sınırları daha flu; artıları eksileri tartışılır.”
“Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum.”
Londra’dan İstanbul’a dönen oyuncu ALLEN “Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum. Kafam farklı bir şekilde çalışmaya başladı. Anksiyete kaynağı olan bazı gelişmelerin aslında ne kadar yakın olduğunu gördüm. Dünya çok hızlı evriliyor ve artık ayakta durmak, yetişebilmek için farklı adımlar atılması gerektiğini fark ettim.”dedi.
Bir piton yılanı olan Yasemin Kay Allen onunla ilgili ise ” Şimdilik İngiltere’de bir dostum ilgileniyor. Sürüngenlerle aranız kötü değil ise bakımı hiç zor değil.” dedi. Hayvanlara uygulanan eziyetlerle ilgili ise “Hayvanlara uygulanan şiddete daha ciddi cezalar gelmeli, hayvanların da hislerinin olduğunu kabul etmeliyiz” dedi.
“Hayatımda hiç oduncu gömleği giymemiş olmakla gurur duyuyorum adeta.”
Başarılı oyuncu ALLEN hayatında yer vermediği kıyafetlerle ilgili “Puantiyeli hiçbir şeyim olmadı bugüne kadar ve olmayacak. Hayatımda hiç oduncu gömleği giymemiş olmakla da gurur duyuyorum adeta.” dedi.
“Sırf pozitif enerjiyle beslenen bir insan değilim.”
Allen, sosyal medya ile ilgili “Sırf pozitif enerjiyle beslenen bir insan değilim ama sosyal medyada sadece ilgi çekmek için yazılan negatif yorumları siliyorum. Linç kültürüne karşı olduğum için de çığ gibi büyümesini engelliyorum bazı fikirlerin. Yüzüne söyleme fırsatı olmayacağını bildiği lafı sana anonim şekilde kusmuş birinin ‘fikrine saygı’ duymak zorunda olduğumu düşünmüyorum; orası bir sosyal medya profili, demokratik bir fikir paylaşım alanı değil nihayetinde. “Siz sanatçısınız eleştiriye açık olmak zorundasınız” lafını da objektif eleştiri yapmaya çalışmıyorsanız kullanma hakkınız yok maalesef. diye sözünü sonlandırdı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Cemiyet ve Magazin dünyasından bir Zozo Geçti!
Türk Magazin ve sosyete dünyasının gelmiş geçmiş en renkli ve en ünlü paparazisi Don Joze De Tolode En Salinas, namı-dier Bay Zozo Toledo çağımızın vebası Covid 19 virüsüne yenilerek yaşamını yitirdi. Magazin ve sosyete dünyasına bomba gibi düşen haber üzüntüyle karşılandı. 1939 yılında istanbulda bir İspanyol ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Türkiyenin bilinen ilk paparazisi Zozo Renkli bir kişilikti. İlginç bir yaşam öyküsü olan ünlü gazeteci, anlatsam hayatım kitap olur dedirten bir yaşam öyküsüne sahipti. Tabutçuluktan, marangozluğa, masörlüğe, en sonunda paparazziliğe uzanan enteresan bir geçmişi olan Zozo savaş muhabirliği de yapmış. Bir yetimhanede büyümüş ve altı lisanı anadili gibi konuşabilmekteydi. Brigitte Bardot, Sean Connery, Sophia Loren gibi pek çok ünlü isimle çalışmış, Ferzan Özpetek’in filmlerinde oynamış renkli bir karakter. Mavi gözleri, küpeleri yüzükleri, aksanlı konuşması ile şahsına münhasır yeri doldurulamayacak bir gazeteciydi.
YAŞAR ŞENYÜZ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Simge “Yeni şarkılar yolda…”
Pop müziğin son yıllarda en dikkat çeken ismi Simge’nin yeni projeleri yolda…
Pandemi nedeniyle konserlere ara verilmesi üzerine bu zaman diliminde okuluna kaldığı yerden devam etme kararı alan Simge, İstanbul Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’nde kalan iki dersini verdikten sonra mezun olmak için haftanın her günü online derslere katılıyor. Mezun olmak için var gücüyle çalışan Simge, diğer zamanlarında ise; düzenli pilates, hamak yogası yapıyor. Simge, bunun yanı sıra yeni yılda sevenleri ile buluşturacağı şarkılar için stüdyoda şarkılarını seslendirdiğinin müjdesini verdi.
Simge, geçtiğimiz hafta uzun yıllardır beraber çalıştığı müzik şirketi DMC’ nin Genel Müdürü Samsun Demir ile yeniden iki yıllık bir sözleşme imzaladı. Simge, yeni yılda yeni projelerle sahnelerde olacağını söylerken yeni yıl için sevenlerine ve tüm ülkemize önce sağlık sonra bolluk bereket; kendi için ise biran önce ait olduğum yer dediği sahnelerde şarkılar söylemeyi istediğini belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Ünlü Halk Ozanı Abdurrahman Delen yoğun bakımdan seslendi
Bugüne kadar yazmış olduğu sosyal içerikli şiirlerin yanı sıra mesaj dolu türküleriyle tanınırlık elde eden şair ve halk ozanı Abdurrahman Delen, Covid-19 nedeniyle yatmakta olduğu hastanenin yoğun bakım servisinden çok anlamlı mesajlar paylaştı. Mesafe, Maske ve hijyen kuralının çok önemli olduğuna değinen; Abdurrahman Delen paylaşmış olduğu videoda ise; herkesin çok dikkatli olmasının gerektiğini ve nolursa olsun maskesiz dolaşarak insanlara sebep olunmamasının gerekli olduğunu dile getirdi.
Şair ve Halk Ozanı Abdurrahman Delen, Covid-19 tedavisinin yoğun bakımda devam ettiğini ve sağlık bakanlığından, sağlık personellerine ve doktorlara kadar herkesin koronavirüse karşı adeta seferber olduğunu dile getirirken çok büyük bir mücadele verildiğine de değindi. Toplum olarak artık herkesin elini taşın altına koymasının gerekli olduğun da değinen Abdurrahman Delen açıklanan kurallara uyulmasının gerekli olduğunu yineledi. Ünlü şair ve Halk Ozanı Abdurrahman Delen’in Covid-19 tedavisi yoğun bakımda devam ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Koronavirüse karşı korunuyorlar
Cemiyet hayatının başarılı iş kadınları, koronavirüse karşı glutatyon takviyesi yaptırdılar. Lüks Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran ile MacKenzie-Childs Türkiye Mağazası Sahibi Berrin Ak, Nişantaşı’nda ünlülerin Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Serhat Tuncer’in estetik kliniğinde bir araya geldi. İki arkadaş klinikte bağışıklıklarını yükseltmek amacıyla glutatyon takviyesi yaptırdı. Tüm önlemleri alarak çalışmalarına devam ettiğini belirten Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Zaman zaman yoğun çalışma temposu nedeniyle bağışıklığımız düşebiliyor. O noktada bu şekilde takviyeler alıyoruz” dedi. Berrin Ak da mağazalarında koronavirüs tedbirlerine son derece önem verdiklerini ifade ederek “Kişisel olarak ise maske, mesafe, hijyene dikkat ediyorum. Ayrıca glatatyon, bağışıklığı yükseltmek amacıyla güzel bir yöntem” diye konuştu. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Avrupa’nın gözü İlkay Şencan’da
Spotify’de şu ana kadar toplamda 193 milyon streame sahip olan İlkay Şencan, Hızlı ve Öfkeli 9 filmine soundtrack hazırlaması için teklif aldı.
Spotify’de aylık 5.6 milyon aylık dinleyici kitlesine sahip olarak bir çok sanatçıyı geride bırakıp Türkiye’nin en çok dinlenen sanatçısı oldu.
Global başarılarının yanı sıra Türkiye’de, genç prodüktörlere ve DJ’lere hayallerinin peşinden gidebilmelerine destek olmak için 2018’de LAB Recordings ve LAB DJ Academy’i kurdu. İlkay Şencan’ın bu müzik label’ını kurmak istemesinin en büyük motivasyonlarından biri kendi ürettiği Lab Sound’u labeldan çıkan tüm parçalara uyarlayarak daha fazla yeteneğin global müzik sahnesinde yer bulmasını sağlamak ve ülkemizin de bu müzik marketinde yer almasını sağlamak.
İlkay Şencan LAB Recordings ile “session” kavramını da Türkiye’ye kazandırarak, birbirinden farklı tarzlarda müzik yapan yerli ve yabancı prodüktör, vokalist, söz yazarı ve müzisyenleri bir araya getirip Türkiye’de global sessionlar gerçekleştirip global çapta büyük başarılara imza atmayı hedefliyor.
Üretilen müziğin başarısının büyük bir kısmının müziğin pazarlanma aşamasında belirlendiğinin büyük bir gerçek olduğunu savunarak, kendi sanatçılarının başarıya daha yakın olabilmesi adına Avrupa’daki en büyük plak şirketleriyle iş birliği yapıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)