Ülkemizde de yaşanan salgının etkisi ile ciddi bir yoğunluğun yaşandığı hastanelerdeki hasta haklarımız konusunda son derece önemli olan bilgileri sizler için derledik. Kanunlarımızla sınırları çizilen, bilgi edinme hakkı ile başlayan, tıbbi müdahale, tedavi hakkı, hasta mahremiyeti, tedavi esnasındaki hatalardan doğan sorumluluk konuları hakkındaki sorularımızı Prof Hukuk Bürosu Avukatlarından Av. Emre Avşar cevaplandırdı.
Hasta Haklarımızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Hukukumuzda en çok merak edilen, bilinmesi gereken alanlardan biri de sağlık hukuku çerçevesinde hasta haklarıdır. Vazgeçilmez haklardan olan yaşama hakkının bir tezahürü bir kapsam olarak ele alabileceğimiz, hak olarak bu hakkı sağlıklı yaşama hakkı olarak da ifade edebiliriz.
Herkesin bu hakka ihtiyaç duyduğu anlar olmakta ve bu haklardan bihaber olunması sonucu kişilerin hayat şartlarını etkileyecek sonuçların doğması muhtemeldir. Bir hastanede veya buna benzer sağlık kuruluşunda hizmet alan kişiye hasta denilmektedir.
Peki bir hastanın hakları neleri kapsamaktadır?
Öncelikli olarak hastanın bilgi edinme hakkı mevcuttur. Hasta tıbbi süreçte, kendine uygulanacak tedaviler, konulan teşhisler, tedavi sırasında olabilecek riskler ve tıbbi müdahale ile ilgili diğer her şey hakkında bilgi edinme hakkına sahiptir.
Bu talebi müdahalede bulunacak sağlık personelinden edinme hakkına sahiptir. Bunu geniş yorumlarsak hastanın sağlık personeliyle dil farkı olsa dahi bu hakkından yararlanmak için üstün yararı gereği bir tercüman eşliğinde dahi olsa kendine bilgi verilmek zorundadır.
Bu haklarından haberdar olmayan kişiler var ama?
Evet doğru, kişi bazen bu haklarında bihaber olduğu için bilgi edinmek adına soru sormaktan imtina etse dahi tıbbi müdahalede bulunan sağlık personelinin bilgi edinme hakkı çerçevesinde hastaya re ‘sen (kendiliğinden) bilgi vermesi beklenmektedir.
Tıbbi müdahale yapılmadan önce hastaya da bilgi verilmek zorunda mı?
Elbette, uygulanacak tıbbi müdahale çerçevesinde hastanın onayının alınması gerekmektedir. Buna da kısaca “onay hakkı” diyebiliriz. Tıbbı müdahale içerisinde ameliyat, muayene ve aslında hukuki anlamda vücut bütünlüğünü ihlal edecek nitelikte önlemler bulunmaktadır. Bu sebeple önceden bilgilendirildiği bir tıbbi müdahale için hasta, onayının alınması hakkına sahiptir.
Bir de tedavi durumu var, tedavi konusunda da aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
Hastanın bir diğer hakkı da Tedavi Hakkıdır. Hasta her ne şart altında olursa olsun, dil, din, ırk, cinsel kimlik farkı gözetilmeksizin tedavi hakkına sahiptir. Sağlık personeli geçerli bir sebebi olmadığı sürece de tedaviden kaçınamaz. Hastanın tedaviyi uygulayacak sağlık personelini seçme hakkı bulunmaktadır. Hastanın tedaviyi isteme hakkı olduğu gibi tedaviyi “reddetme hakkı” da bulunmaktadır. Ayrıca hastanın sıra tıbbi tedaviye erişim hakkı da mevcuttur. Özellikle acil müdahale gerektiren durumlarda hastanın tedaviye erişmek için saatlerce belki de günlerce beklemesi beklenemeyecektir.
Hasta kendisine ait bilgileri hastaneden saklamasını isteyebilir mi?
Yukarıda bahsettiğimiz gibi hasta tedavi olurken bazı bilgileri de sağlık personeli ile paylaşmaktadır. Bunun içerisinde kimlik bilgileri, telefon bilgileri, hastalığı ile ilgili bilgiler de yer almaktadır. Bu bilgilerin hastalığın takibi ve diğer sağlık durumları sebebiyle temin edildiği bilinmektedir. Ancak hasta mahremiyeti gereği, hastanın bu bilgilerin korunmasını isteme hakkı mevcuttur. Bu bilgiler ilgili sağlık personeli hariç herhangi bir kişiyle ya da kurumla paylaşılamaz. Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa kişisel verilerin korunması kanununa aykırılık sebebiyle, bir suç durumu oluşacaktır.
Av. Emre Avşar sorularımıza cevap verirken, en çok merak edilen ve karşılaşılan konulardan biri de tedavi sırasındaki hatadan doğan sorumluluk konusudur. Bu konudaki sorularımızı da kendisine sorduk.
Sayın Avşar, tedavi esnasında oluşan hatalardaki sorumluluk kime aittir? Bu konuda hasta hakları çerçevesinde neler yapılabilir? Nereye başvurulabilir?
Yukarıda bahsettiğimiz üzere, tıbbi tedavi aynı zamanda hukuksal anlamda vücut bütünlüğünün ihlalini içerse de hastanın üstün yararı sebebiyle ihlal suçunu oluşturmamaktadır. Ancak bu her durumda doğru değildir. Özellikle açık ameliyat içerikli tıbbi tedavilerin bazıları riskli olabilmekte, hatta hastanın hayatına dahi mal olmaktadır. Peki bu durumda kamunun ve sağlık personelinin sorumluluğu ne ölçüdedir.
Tabi ki sağlık personellerinin özelinde düşündüğümüzde, özellikle doktorların işlerinin stresli ve yoğun olması dolayısıyla bir de her koşulda sınırsız bir sorumluluk yüklenmesi, iş güvenliği açısından da olumlu ve sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır. Ancak tıbbi müdahalede bulunan personelin ağır kusuru, kasta yaklaşacak derecede kusuru ve kastı olması durumunda, vücut bütünlüğünün ihlalinden söz edilebilecektir.
Sıkça karşılaşılan durumlara örnek olarak, yanlış tedavi uygulanması, ameliyat anında hastanın vücudunda yabancı maddeler unutulması ve örneğini artıracağımız birçok durumda, hastanın hayati durumu, vücut bütünlüğü, “yani genel anlamda sağlığının sekteye uğraması” durumunda sorumluluk doğmaktadır. Cezai sorumluluğun yanı sıra, maddi-manevi tazminat sorumluluğu da oluşmaktadır.
Sağlık çalışanları, Bakanlığa bağlı olarak iş görmekte olduğundan buradaki sorumluluk direkt olarak KAMUNUN SORUMLULUĞUDUR. Yani aslında vatandaşımız hasta olarak o tedaviyi alıp kamuya güvenmekte olduğunuzdan, Kamu da sizin haklarınızı korumak zorunda olduğundan, bu durumdan kaynaklanan tazminat sorumluluğu doğmaktadır. Böyle bir durumla karşılaşıldığı takdirde idare mahkemesinde dava açarak zararın karşılanmasını talep edilebilir.
Av. Emre Avşar’a yaptığı bilgilendirmeler için teşekkür ediyoruz. Anlıyoruz ki, hasta olmak ve hastanelerde tedavi olmak aynı zamanda hasta haklarımız konusunda bilgi sahibi olmamızı da beraberinde getiriyor, bu bilgileri de sağlıklı kullandığımız ve iletişimimizi güçlü tuttuğumuz takdirde de hem sağlıklı bir tedaviye hem de haklarımıza rahatça ulaşmış oluruz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: da
Yasemin Kay Allen: “Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum.”
Annesi Suna Yıldızoğlu’nun izinden giderek kariyerini oyunculukta ilerleten Yasemin Kay Allen ile ALEM dergisinden Ferda İskitoğlu bir araya gelerek hayallerini, aşkı ve çok daha fazlasını konuştu.
“Fazla hayalperestliğin gazabına uğradığımı da söyleyebilirim…”
Güzel oyuncu Yasemin Kay Allen kendisinden bahsederken “Meraklı bir insanım. İnsanlığı, sanatı, geleceği merak ediyorum. Fazla hayalperestliğin gazabına uğradığımı da söyleyebilirim, felaket senaryoları içine kaptırabiliyorum kendimi. En mutlu olduğum zaman ise arkadaşlarımı güldürdüğüm anlar.” dedi.
“İlk sinema filmim ve ilk aşkım diyebilirim.”
Oynadığı projelerin hepsi çok farklı tarzlar olan Allen’ın hiç unutamadığı projesi ise Özcan Deniz ile başrol oynadığı “Su ve Ateş” “ilk sinema filmim ve ilk aşkım diyebilirim. Orada oynadığım karakter Yağmur’u aklıma getirdiğim zaman içime bir huzur doğuyor.” diye açıkladı.
Annesi Suna Yıldızoğlu’nun sadece mutlu olacağı seçimler yapmasını istedi. Kendisini güçlü ve kendinden taviz vermeyen bir kadın olarak büyüttüğü için bu sektöre girerken ufak nasihatları olsa da çıkardığı işe güvendiğini söyledi. Türkiye ve İngiltere arasında mekik okuyan başarılı oyuncu artık Türkiye’ye taşınmış. 2 ülke arasındaki farkları şu sözlerle dile getirdi.”İngiltere’de dostlar arasındaki laflara kadar işlemiş bir resmiyet var ki bu insanların kendilerince sınırlarını baştan belirlemelerinde yardımcı oluyor. Bunun ters yüzünde ise samimi ilişkileri bile şartlı gibi hissettiren bir his oluşuyor. Türkiye’de bunun sınırları daha flu; artıları eksileri tartışılır.”
“Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum.”
Londra’dan İstanbul’a dönen oyuncu ALLEN “Pandemi olmasaydı da dönmeyi düşünüyordum. Kafam farklı bir şekilde çalışmaya başladı. Anksiyete kaynağı olan bazı gelişmelerin aslında ne kadar yakın olduğunu gördüm. Dünya çok hızlı evriliyor ve artık ayakta durmak, yetişebilmek için farklı adımlar atılması gerektiğini fark ettim.”dedi.
Bir piton yılanı olan Yasemin Kay Allen onunla ilgili ise ” Şimdilik İngiltere’de bir dostum ilgileniyor. Sürüngenlerle aranız kötü değil ise bakımı hiç zor değil.” dedi. Hayvanlara uygulanan eziyetlerle ilgili ise “Hayvanlara uygulanan şiddete daha ciddi cezalar gelmeli, hayvanların da hislerinin olduğunu kabul etmeliyiz” dedi.
“Hayatımda hiç oduncu gömleği giymemiş olmakla gurur duyuyorum adeta.”
Başarılı oyuncu ALLEN hayatında yer vermediği kıyafetlerle ilgili “Puantiyeli hiçbir şeyim olmadı bugüne kadar ve olmayacak. Hayatımda hiç oduncu gömleği giymemiş olmakla da gurur duyuyorum adeta.” dedi.
“Sırf pozitif enerjiyle beslenen bir insan değilim.”
Allen, sosyal medya ile ilgili “Sırf pozitif enerjiyle beslenen bir insan değilim ama sosyal medyada sadece ilgi çekmek için yazılan negatif yorumları siliyorum. Linç kültürüne karşı olduğum için de çığ gibi büyümesini engelliyorum bazı fikirlerin. Yüzüne söyleme fırsatı olmayacağını bildiği lafı sana anonim şekilde kusmuş birinin ‘fikrine saygı’ duymak zorunda olduğumu düşünmüyorum; orası bir sosyal medya profili, demokratik bir fikir paylaşım alanı değil nihayetinde. “Siz sanatçısınız eleştiriye açık olmak zorundasınız” lafını da objektif eleştiri yapmaya çalışmıyorsanız kullanma hakkınız yok maalesef. diye sözünü sonlandırdı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Mardin’ne Tıp Fakültesi için başlatılan kampanyaya Kılıç’tan da destek geldi
Türkiye Irak Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TISİAD) Genel Başkanı Nevaf Kılıç, Mardin’e yapılması istenilen Tıp Fakültesine destek verdi. Kılıç, Mardin’in tıp fakültesini hak ettiğini söyledi. Mardin’e Tıp Fakültesi yapılması için imza kampanyası başlatıldı. Kampanyaya bir destekte Türkiye Irak Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TISİAD) Genel Başkanı Nevaf Kılıç’tan geldi. Kılıç, yaptığı açıklama da büyükşehirler arasında sadece Mardin’de Tıp Fakültesinin olmadığına dikkat çekti. Kılıç, “nüfus yoğunluğu göz önüne alındığında diğer il ve ilçelerde dahi tıp fakültesi varken Mardin’de 3 basamak sağlık kuruluşu yer almamaktadır. Doğurganlık oranı Türkiye’nin ortalamasının üzerindedir. Belirtildiği gibi Klinisyen uzman sayısı 300 civarında olan Mardin, ileri özelleşmiş hekim ve ekipman ihtiyacını Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde kurulacak bir tıp fakültesinin kurulması ile kapatabilecektir. Bu sayede turizm açısından da önemli bir yere sahip olan Mardin’de sağlık sektöründe de ciddi adımlar atılarak bu yoğunluğun azaltılması da sağlanmış olacaktır. Tarihte baktığımızda Anadolu topraklarında ilk şifahanelerden birinin belki de ilkinin bulunduğu Mardin’de günümüzde TIP Fakültesi’nin bulunmamasını büyük bir eksiklik olarak görmekteyim. Bu nedenle bu yönde atılacak adım Mardin için çok iyi olacağı düşüncesindeyim” dedi. MARDİN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Samsung bu yıl da herkesi siber zorbalığa karşı #FarkınaVar hashtag’i ile harekete geçmeye davet ediyor!
Samsung Türkiye ve BTK öncülüğünde 2017’de başlayan ve siber zorbalığa karşı gençlerin, ailelerin ve öğretmenlerin farkındalığını artırmayı hedefleyen “Siber Zorba Olma! #FarkınaVar” hareketi dördüncü yılında da devam ediyor. Sosyal medyada herkesi #FarkınaVar hashtag’i ile bu harekete katılmaya davet eden Samsung, anne ve babalara çocukların uğradığı siber zorbalığı fark etmeleri ve onları korumaları için önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Elektronik ortamda bir birey veya grubun, diğerlerine yönelik kasıtlı biçimde gerçekleştirdiği aşağılama, iftira, dedikodu, taciz, tehdit, utandırma ve dışlama gibi rahatsızlık verici eylemleri ifade eden “siber zorba” kavramı her gün binlerce çocuk ve gencin fiziksel ve psikolojik zarar görmesine sebep oluyor. Samsung Türkiye de bu konuda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla 13 Aralık’ta “Siber Zorba Olma! #FarkınaVar” mottosuyla siber zorbalığa dikkat çekiyor.
Siber zorbalığa karşı gençlerin, ailelerin ve öğretmenlerin farkındalığını artırmayı hedefleyen Samsung Türkiye bu yıl da sosyal medya üzerinden #FarkınaVar hashtag’i ile yaptığı paylaşımlarla toplumu bilgilendirirken herkesi bu harekete katılmaya davet ediyor. Samsung ayrıca anne ve babalara çocukların uğradığı siber zorbalığı fark etmeleri ve onları korumaları için önemli tavsiyelerde de bulunuyor.
Siber zorbalar farklı taktiklerle saldırıyorlar
Ebeveynler ve çocukları siber zorbaların çeşitli taktikleri karşısında uyaran Samsung Türkiye; bu taktiklerin başında ifşaa, e-posta tehditleri, taciz, kimlik avı, kötüleme, dedikodu gibi yöntemlerin geldiğini belirtiyor.
Dışlama: Hariç tutma, dışlama çok etkili bir siber zorbalık taktiği. Siber zorba dışlama amacıyla hedef çocuğa çeşitli mesajlar yolluyor.
Saldırma: Genelde grup odalarında, WhatsApp gruplarında, mesajlaşmalarda küfür, şiddet içeren sözlerle ortaya çıkan bir siber zorba taktiği.
İfşaa: Hedef çocuk ya da gencin kişisel görüntüsü istemi dışında herkese gönderiliyor. Bu hedef görüntüler ya da bilgiler hassas bilgiler ya da cinsel içerikli, özel görüntüler olabiliyor.
E-posta Tehditleri: Bu taktik siber zorbanın hedef çocuğu korkutacak e-posta ve tehditler yollaması ile başlıyor. Sonra da hedef genç ya da çocuğun bu korkusu arkadaşları ile paylaşılıyor.
Taciz: Hedef çocuğa ya da gence endişe veren, şiddet içerikli mesajlar gönderilerek taciz ediliyor.
Kimlik Avı: Kimlik avı, hedef çocuğu kendileri ve sevdikleriyle ilgili kişisel, finansal bilgileri ortaya çıkarmak için kandırmak, ikna etmek veya manipüle etmeyi gerektiren bir siber zorbalık taktiği. Siber zorba bu bilgiyi edindikten sonra, hedef çocuğun profiline hatta anne ve babasının kredi kartlarına vs. ulaşabiliyor.
Kimliğe Bürünme: Siber zorbalar kurbanın bilgilerini ele geçirdikten sonra onu taklit ederek sosyal paylaşım sitelerinde, e-postlarda çirkin paylaşımlarda bulunuyor.
Kötüleme ve Dedikodu: Kötüleme taktiği de siber zorbalıkta kullanılıyor. Siber zorbalar hedef çocuğa karşı acımasız söylentileri, dedikodu ve gerçek dışı ifadeleri yayıyor.
Çocuğunuzu siber zorbalara karşı nasıl korursunuz?
Bu taktiklerin çocukların psikoloji üzerinden olumsuz sonuçlara neden olabileceği gerçeğinden yola çıkan Samsung Türkiye, anne ve babalara siber zorbalara karşı alabilecekleri önlemler konusunda da şu tavsiyelerde bulunuyor: Bilgisayar, cep telefonu ve diğer teknolojik araçlar için uygun kullanma kuralları belirleyin. Örneğin çocuklarınıza, hangi siteleri ziyaret edebileceklerini, hangilerini onaylamadığınızı, açıkça belirtin. İnternet kullanımına ilişkin onaylamadığınız davranışları nedenleri ile birlikte açıklayın. Kuralların kolayca benimsenmesi için çocuğunuzun bu kurallara ilişkin itirazlarını ve onun nedenlerini de dinleyin. Bu kuralların belirlenmesine çocuklarınızı dâhil etmek, bu kuralların benimsenmesini sağlamak adına önemlidir. Çocuklarınızın paylaşımlarını akıllıca yapmaları konusunda onlara yardımcı olun. Kendilerine ya da başkalarına zarar verebilecek paylaşımlardan kaçınmalarını söyleyin. Çocuklarınızı, paylaştıkları içeriğin kimler tarafından görüleceği konusunda yönlendirin. Tanımadıkları kişilerle sosyal ağlarda da olsa iletişime girmenin riskleri konusunda konuşun. Çocuklarınıza, şifrelerini kimseyle paylaşmamalarını söyleyin. Çünkü şifre paylaşmak onların kimlikleri ve aktiviteleri üzerindeki kontrollerinden ödün vermelerine neden olur. Siber zorbalık vakalarının bir kısmı, şifrelerin arkadaşlarla paylaşılmasından kaynaklanmaktadır. Okul sınırları içinde teknoloji kullanımıyla ilgili kuralların konulması ve uygulanması konusunda okul yönetimi ve öğretmenlerle iş birliği içinde olun.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Berkay, Dert Faslın ‘da…
Şarkılarıyla milyonların kalbini fetheden Türk Pop Müziğinin son yıllardaki en üretken isimlerinden Berkay, sevenlerini bu defa ‘Dert Faslı’ adını verdiği yeni şarkısı ile selamlıyor. Söz yazarı ve besteci Berkay her projesinde olduğu gibi geleneği bozmadı ve bu şarkısının da prodüktörlüğünü kendi yaptı.
Sözü ve müziği Ezgi Ceren Anar ve Berkay düzenlemesi Çağrı Telkıvıran imzası taşıyan ‘Dert Faslı’ çıktığı an itibariyle dijital platformlarda 1 numaraya yükselerek zirvenin sahibi oldu. Berkay katıldığı radyo programında yeni şarkısını anlatırken hayallerini, korkularını ile ilgili merak edilenleri cevapladı.
-Hayaliniz var mı?
“Hayallerim var. Ama yapabilecek ölçekteki birçok hayalimi gerçekleştirdim. Baba olmaktı baba oldum iyi bir eş. Güzel bir müzik. Hepsi oldu Allah’a çok şükür. Şimdi ki; hayalim başka hayatlara dokunabilmek. 18-19 yaşında albüm çıkarmak, şarkı söylemek gibi bir hayali olan yetenekli bir müzisyenin elinden tutup biraz daha işini çabuklaştırmak. İhtiyacı olan herhangi birisine imkânım doğrultusunda dokunup, onu ferahlatmak böyle hayallerim var artık. Ben samimi bir adamım sokakta herkes çok güzel şeyler söylüyor bana. Yaşamadığım ya da olmadığım bir şeyi göstermeye çalışmıyorum. Örneğin insanlar böyle ev aldı, şu arabayı aldı diye… Bu haberler çıktığında ben utanıyorum. Yıllar öncesine gittiğimde 7 bin TL’ye bir tane woswos alıp üstünü kestirmek iki yıl içeresinde de borcunu ödemekti. Üniversite hayatım boyunca bir kaç üniversiteye girip çıktım iyi bir öğrenci olmayı da beceremedim. Bu da mesela örnek alınmaması gereken bir durum. Ama anlatıyorum. O dönemde üç arkadaş 1000 TL ev kirasını ödeyemezdik. Dolayısıyla bugün sahibi olduğum her şeyin kıymetini ve değerini çok iyi biliyorum. İnsanların kazandığı paralardan konuşulması çok ayıp geliyor. Gittiği tatillerin reklamı olması utanıyorum. Arkadaşlarımla en büyük keyfimiz dilim pizza yemekte o zamanlar ama asla bütün pizzayı yiyemezdik, taksiye binmeyi hatırlamam dolayısıyla şimdi bindiğin araba ile gündeme geldiğinde rahatsız oluyorum. İyi ki; o günleri yaşamışım. Belki onları yaşamasaydım bugün sahip olduğum hiçbir şeyin kıymetini bilemezdim. Allah’a bin kere şükürler olsun ki; hem dünüme, hem bugüne hem yarınıma. Şükretmek önemlidir. Şükretmeyi çocuklarıma öğreteceğim. Bugün uyandığında sevdiklerinin varlığına, kazandığın paraya aldığın nefese, sağlığa hayatındaki her zerreye şükretmek.
-Korkularınız var mı?
“Yalnızlık. Yaş 55 geldiğinde seni seven dostların yoksa sohbet edeceğin kardeşin yoksa, arkadan koşup boynuna sarılıp, üç-beş evlat yoksa seni seven bir karın yoksa. Halen bir evde tek başınaysan, çok ürkütücü. Korkum yalnızlık olduğu için ona göre dost biriktiriyorum. Gerçek dostlar biriktiriyorum.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Zorlu PSM dijital platformda da perdelerini açtı; Biletli hibrit etkinlikler Kasım’da başlıyor!
Toplum içerisinde yer alan tüm bireylerin dünya standartlarında kültür sanat etkinliklerine erişebilmesi amacıyla çalışan Zorlu PSM, bugüne kadar coğrafi uzaklık ya da maddi engeller nedeniyle etkinliklere erişememiş sanatseverleri de ağırlamak üzere yepyeni bir dijital platformu, 8’inci sezonunda hayata geçiriyor. Zorlu PSM Online adıyla, online.zorlupsm.com adresinden ulaşılan platform, 6 Kasım Cuma günü Sertab Erener ve Kerem Görsev konserleriyle yayın hayatına başlayacak. Biletler bugünden itibaren (26 Ekim Pazartesi) satışta.
Ekim ayı itibarıyla 8’inci sezonuna #mesafeliamabirlikte diyerek yeniden “merhaba” diyen ve sanatseverlere kapılarını yeniden açan Zorlu PSM, değişen yaşam biçimimize kültür sanatı dahil etmek üzere hibrit etkinlik modelini hayata geçiriyor. Böylece Zorlu PSM, sanatseverlere ev konforunda katılım sağlayabilecekleri çevrimiçi biletli etkinliklerine, sevilen sanatçıların konserleriyle başlıyor.
‘Sahnelerimizdeki etkinlikleri online sahnemize de taşıyoruz… Siz neredeyseniz PSM orada…’
Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas, oluşturdukları bu yeni çevrimiçi sahne ile ilgili şunları ifade etti; “Mart ayı itibarıyla tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde gördük ki, iyi şartlarda, kaliteli bir şekilde sunulan kültür sanat içeriğinin ciddi bir takipçisi var. Bu süreçte online mecralardan yayınladığımız etkinlikler sayesinde 1,5 milyon izleyiciyle buluşmak bizi çok mutlu etti. Pandemi süreci öncesinde etkinliklerimizi daha geniş kitlelerle buluşturmak konusunda farklı projeler üzerinde çalışıyorduk. Değişen hayat koşulları bize bunu dijital ortamda deneyimleme fırsatı verdi. Zorlu PSM Online platformu aracılığıyla artık sahnelerimizde yer alan etkinlikleri ekranlara taşıyor, ‘siz neredeyseniz PSM orada’ diyoruz.”
Sanatçıyla tanışma, imzalı ürün alma gibi sürprizli etkinli paketleri de çok yakında sunulacak.
Sertab Erener ve Kerem Görsev ile başlayacak, hibrit etkinlikler Ferit Odman, Dilek Türkan ve Bedük konserleriyle devam edecek. Çok yakında birçok etkinliğin hibrit olarak hayata geçeceği Zorlu PSM sahnelerinde, sanatçıyla tanışma, imzalı ürün sahibi olma, yayınlanan etkinliği banttan izleme gibi sürprizlerin olacağı paketler de sunulacak.
Zorlu PSM’nin ilk hibrit konserleri şöyle;
6 Kasım 2020 – 21:00 – Vestel Gururla Yerli Konserleri: Sertab Erener – Turkcell Sahnesi
– 21:30 – Kerem Görsev Trio – %100 Studio
14 Kasım 2020 – 21:30 – Ferit Odman Quintet – %100 Studio
4 Aralık 2020 – 21:00 – Vestel Gururla Yerli Konserleri: Dilek Türkan “Kadın Eli Değmiş Şarkılar” – Turkcell Sahnesi
5 Aralık 2020 – 21:00 – BEDÜK – Turkcell Sahnesi
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Maçta, Skor da dostça
Lige hazırlık çalışmalarını sürdüren Menemen Kubilay Masterler ve Foça Belediyespor Masterler takımları Emiralem’de karşılaştılar. Karşılaşma havasıyla skoruyla dört dörtlük dostluk maçı olarak tamamlandı.
Menemen Emiralem Sahası’nda saat (24 Eylül 2020 Perşembe günü) Saat 19.30’da başlayan maçta her iki takımda oyuncularını deneme olanağı buldu. Foça gollerini Şencan Bayır(3) ve Serkan Tanrıseven ile kazanırken Kubilay Masterlerin gollerine engel olamadı.
Biri penaltıdan olmak üzere her iki yarıda atılan birbirinden şık goller sezon başı olmasına rağmen her iki takımın teknik kadrosuna lig için umut verdi.
Kubilay masterler yöneticileri maç öncesi karşıladıkları rakiplerini maç sonrası tesislerinde ağırlayarak ev sahipliğinin de güzel bir örneğini verdiler.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kaan Sekban’la Alt Tarafı Bi’ Talk Show Bu Hafta da Sürprizlerle Dolu!
İçerik yelpazesini orijinal yapımlarla genişletmeye devam eden Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk’ün en yeni içeriklerinden biri olan ve yayınlandığı ilk haftada izleyicilerin beğenisini kazanmayı başaran Alt Tarafı Bi’ Talk Show ünlü konukları ve alışılmışın dışında formatıyla fark yaratan içeriğiyle bu hafta sonu da sınırsız eğlence vaadiyle ekranlara geliyor.
Her hafta çok özel konuklar…
26 Eylül Cumartesi akşamı ekranlara gelecek 3. bölümün konuğu usta oyuncu Demet Akbağ. Tiyatrodan sinema filmlerine, özel hayatından gelecek planlarına kadar birçok konuda merak edilenleri kendine has eğlenceli üslubuyla cevaplayan Akbağ’ın konuk olacağı bu özel bölümün ardından, 27 Eylül’de ekranlara gelecek bölümde de yine çok özel bir isim izleyicilerle buluşuyor. Türk müziğinin marka isimlerinden değerli sanatçı Nükhet Duru, beIN ORIGINALS içeriği olan Alt Tarafı Bi’ Talk Show programının en yeni bölümlerinde de,her iki konuğunun hiç bilinmeyen bir çok yönleri ile birlikte doyulmayacak bir sohbete imza atıyor.
Her hafta Cumartesi ve Pazar günleri saat 23.00’da yayınlanacak yeni bölümleri ile hafta sonlarına eğlence katacak Kaan Sekban’la Alt Tarafı Bi’ Talk Show, beIN SERIES COMEDY kanalında sevenleriyle buluşurken, dilediğiniz zaman dilediğiniz yerde izleme ayrıcalığıyla beIN CONNECT’te olacak.
beIN’in en yeni orijinal içeriği!
Birbirinden özel isimlerin, kendileri hakkında merak edilenleri anlatacağı ve renkli sohbetlerin yanı sıra Türkiye’nin önde gelen müzisyenlerinden Emir Ersoy ve orkestrasının da hazır bulunacağı Kaan Sekban’la Alt Tarafı Bi’ Talk Show ekranlara yepyeni bir soluk getiriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
KIA ve Anadolu Efes Spor Kulübü altıncı yılda da birlikte
KIA, Türk basketbolunun öncüsü Anadolu Efes Spor Kulübü’nü kesintisiz olarak altıncı yılda da desteklemeye devam ediyor. Destek kapsamında Anadolu Efes Spor Kulübü’nün oyuncuları bu yıl da KIA’nın amiral gemisi Sportage’ı kullanacak. KIA anlaşma kapsamında, basketbol maçlarını da olumsuz etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle taraftar iletişimini dijital kanallar üzerinden gerçekleştirecek.
Anadolu Grubu şirketlerinden Çelik Motor’un markası olan KIA, Anadolu Efes Spor Kulübü’yle gerçekleştirdiği iş birliğini 2020 – 2021 sezonu boyunca da devam ettiriyor. Böylece kulübü 5 yıldır aralıksız destekleyen KIA, iş birliğini 1 yıl daha uzatarak, Türk basketbolunun gelişimi için önemli bir adım da atmış oldu.
İş birliği kapsamında Anadolu Efes’in araç sponsorluğunu üstlenen KIA’nın amiral modeli Sportage sezon boyunca kulübün basketbolcuları tarafından kullanılacak.
Sinan Erdem’de KIA desteği sürüyor
Dijital ortamda kesintisiz desteğini sürdüren KIA, geçtiğimiz yıl birçok Turkish Airlines Euroleague maçında çeşitli etkinliklerle taraftarları coşturmuş, mart ayında gerçekleştirdiği yarışmayla da hem iç hem de dış tasarımıyla dikkat çeken Stonic model aracı kazanan talihliye Sinan Erdem Spor Salonu’nda hediye etmişti.
KIA, iş birliği kapsamında Sinan Erdem Spor Salonu’nda Covid-19 salgını nedeniyle sezon maçlarının bir bölümü seyircisiz oynanacak olsa da reklam panolarında ve dijital ekranlarda yer alacak.
KIA, bu yıl da sürpriz aktiviteleriyle ve dijital çalışmalarıyla Anadolu Efes takımının ve taraftarının yanında olmaya devam edecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Da Vinci TV’den Çocuklara Koronavirüs’ü Anlatan Program
Çocuklar için eğlenceli öğrenme kanalı Da Vinci TV, çocuklara Koronavirüs’ü anlayabilecekleri şekilde anlatmak için “Görevimiz: İnsan Vücudu” programında Koronavirüs pandemisine özel bir bölüm hazırladı.
Görevimiz: İnsan Vücudu ekibi çocukların Koronavirüs ile ilgili tüm sorularını cevaplamak için özel bir bölüm hazırladı. Bu salgın neden oldu? Virüs vücudu nasıl etkiler? Eğer virüse yakalanırsan ne olur? Pandemi dönemi, virüs ve alınabilecek önlemler ile ilgili tüm sorular bu özel bölümde cevaplanacak.
Çocukların anlayabileceği bir dille anlatılacak Koronavirüs pandemisine özel olarak hazırlanan bu bölümü 20 Eylül, Pazar günü 15.30’da Da Vinci TV’de yayınlanacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)