Etiket arşivi: “Bana

​Sarp Bozkurt: “Bana gerizekalı dediklerinde mutlu oluyorum”

Türkiye’nin en genç komedyenlerinden, Sen Çal Kapımı dizisinin Erdem karakteri Sarp Bozkurt, bu hafta Hakan Bilgin’le Mekanın Sahibine Geldik programına konuk oldu. Kahkaha dolu geçen sohbetin en ilginç kısmı ise Sarp Bozkurt’un Komedi Dükkanı’nda 10 yıl boyunca üstlendiği “Saf” karakteriyle ilgili yorumları oldu. Hayranlarının yanına gelip gerçekten “Gerizekalı mısın?” diye sorduğunu yaşadığı anılarla anlatan Bozkurt, bu rolü üstlenip, inandırıcı olmanın keyifli yanlarından da bahsetti.
Sırt Sırta Sorular’da utandıran anılar!
Mekanın sahibine geldik programının en keyifli bölümlerinden biri olan Sırt Sırta Sorular bölümünde, Sarp Bozkurt en çok utandığı anlarını Hakan Bilgin’le paylaştı. Vücudunun sevmediği bölgelerini de kahkahalarla anlatan Bozkurt, Hakan Bilgin’in yüzyüze soramadığı soruları sırt sırta yanıtladı. Mekanın Sahibine Geldik programı her Salı ve her Cuma günü saat 16:00’da yeni bölümleriyle Youtube’da yayında.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

‘Bana bir şey olmaz’ demeyin kanser riskini yüzde 2 bin artırmayın!

TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’nda, sigara faktörünün önemine dikkat çekti. “Bana bir şey olmaz” anlaşının terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Kimler sigaraya rağmen kanser olmayacak ya da sigaraya bağlı akciğer kanseri olacak önceden bilemiyoruz. Sigara içenlerde akciğer kanseri riski yüzde 2 bin artıyor, ailenizde akciğer kanseri var ise risk biraz daha artıyor” dedi.
Tüm dünyada Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak anılan Kasım ayında Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), sigaranın bu hastalık üzerindeki etkilerini bir kez daha hatırlattı. TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz akciğer kanserinin yaşam süresini kısaltan hastalıklar arasında üst sıralarda yerini korumaya ısrarla devam ettiğini belirtirken, riski yüzde 2 bin artıran sigara konusunda ‘bana bir şey olmaz’ anlayışının yanlışlığına dikkat çekti.
Akciğer kanserinin tedavisinde önemli adımlar atılmakla birlikte, daha uzun bir yol bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu yolculukta tıp insanlarının hızı son zamanlarda artmış olsa da hastaların çoğuna şifa sunabilmek için biraz daha zaman ihtiyaç var. Tam şifa sağlanıncaya kadar görevin büyüğü toplumlara düşüyor. Sigara ve benzeri kanserojenlere karşı mücadelenin zaman zaman gündemden düşüyor olması gerçeği değiştirmiyor” dedi.
SİGARA, NARGİLE VE TÜM TÜTÜN ÜRÜNLERİNE HAYIR
“Sık değişen gündem ve ekonomik zorluklar içinde ‘sigaraya hayır’ kampanyalarının etkisi görece sınırlı kalıyor, sigara fiyatlarındaki artışlar da bir süre sonra etkisini kaybediyor” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Yılmadan mücadelemize devam etmeliyiz. Aynı zamanda topluma aydınlatıcı bilgiler vermek de bizim görevlerimiz arasında yer alıyor. Kanımca, sigara ile mücadelemizdeki başarılı olamamanın temelinde, kişilerde ‘bana bir şey olmaz’ anlayışı da yatıyor. Oysa bu konuda geleceği hiç tahmin edemiyoruz. Kimler sigaraya rağmen kanser olmayacak ya da sigaraya bağlı akciğer kanseri olacak önceden bilemiyoruz. Sigara içenlerde akciğer kanseri riski yüzde 2 bin artıyor, ailenizde akciğer kanseri var ise risk biraz daha artıyor. Bir başka risk faktörü de var ise akciğer kanseri olma şanssızlığı daha da artıyor. Sigara, nargile ve tüm tütün ürünlerine ‘ hayır’ demeyi başarabilmeli ve uygulayabilmeliyiz. Tütün ürünlerinin kanser yapıcı etkilerini ortadan kaldıracak ne bir beslenme türü, ne bir bitkisel ilaç, ne de bir tıbbi müdahale türü var. Bazı vitamin veya mineral desteklerinin sigaranın kanserojen etkilerini arttırabiliyor.”
HASTANELERDE GÜVENLİ BÖLÜMLER OLMALI
Pandeminin ilk dalgasının birinci zirvesinin yaşandığı Mart-Haziran ayları arasında, akciğer kanserli hastaların hastanelere gelmediğini ya da gelemediği bir süreç yaşandığını hatırlatan Yılmaz şunları vurguladı: “Hastanelerde Covid-19 olacağı endişesi taşıyan hastalar haksız değillerdi. Hem hastanelerde yeterli temiz alan oluşturulamadı hem de var olan temiz alanların duyurusu tam yapılamadı. Özellikle İtalya’ da yaşanan sağlık kaosu bizi de etkiledi. Ancak, ilk dalga ikinci zirvenin yaşandığı bugünlerde hastaların güven ile hastanelere gelebileceği ve güvenle tetkik ve tedavilerinin yapılabileceği bölümler hazır olmalıdır. Bu güven, hastalar yanında sağlık hizmeti sunanlar için de sağlanmalıdır.”
RADON SALINIMI DA ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
Başta sigara olmak üzere, solunum yolu ile vücuda girerek solunum yolları iç örtüsünde kronik, tekrarlayıcı travmalara sebep olan durumların, hücre DNA’ sında değişikliklere neden olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:“Mutasyon dediğimiz bu değişiklikler hücrelerde hızlı ve kontrolsüz çoğalmanın yanında ‘ölümsüzlük’ özelliğini de kazanıyor. 50 yaşından sonra bu risk artmaya başlıyan süreç, 60 yaşından itibaren de zirve yapıyor. Çevresel veya mesleksel asbest, maruziyetten 30-40 yıl sonra ortaya çıkan akciğer kanserinden sorumlu olabiliyor. Üzerinde yaşadığımız yerküreden salınmaya devam eden radon ise bir diğer önemli kanserojen. Dikkatlerimizi henüz yeterince veremesek de bu önemli bir konu. Evlerimizin, iş yerimizin bulunduğu alanlarda radon salınımı yüksek olabilir ya da iş yerimizin içinde kullanılan malzemeler hala radon yayıyor olabilir. Dikkat etmeliyiz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Rengarenk Vespa’lar, “Bana Özel Vespa’m” Uygulamasıyla Fiyat Garantili Ön Satışta!

İkonik motosiklet markası Vespa, bu yaz rengarenk Vespa modellerinden birine sahip olma hayali kuranlara özel bir uygulama sunuyor. Uygulamaya göre Vespaseverler, Vespa’nın ürün gamında yer alan farklı renk ve özel koleksiyon modellerinden dilediğini fiyat garantili ön satışla sipariş edebiliyor.
Türkiye’de Doğan Holding tarafından temsil edilen ikonik motosiklet markası Vespa, gerçekleşen yoğun talebi karşılayabilmek için “Bana Özel Vespa’m” adında yeni bir uygulamayı devreye alıyor. Bu yaz rengarenk Vespa modellerinden birine sahip olma hayali kuranlara özel, fiyat garantili ön satış uygulamasıyla Vespaseverler diledikleri renk ve modelde Vespa’nın sahibi olabilecekler. Üstelik kullanıcılar bu uygulama sayesinde sabit fiyat ayrıcalığından da yararlanıp avantaj sağlıyorlar.
Konuyu değerlendiren Vespa Türkiye Pazarlama Müdürü Şirin Yurtseven, dünyayı ve ülkemizi tehdit eden Covid-19 salgını sonrası kişisel mobilitenin daha da arttığını ve buna bağlı olarak taleplerde artış gözlemlediklerini belirterek; “Hem artan talebi geri çevirmemek hem de herkesin gönlünden geçen modele sahip olmasını sağlamak için yeni bir fiyat garantili ön sipariş uygulmasını devreye aldık. Normal koşullarda müşterilerimiz stoklarımızdaki renk ve modellerden seçim yapmak durumundaydı. Yeni uygulamamızla beraber ise ülkemizdeki Vespa severler, İtalya’da üretilen hangi model varsa onu seçme şansına sahip olabiliyorlar. Yakında yeni hizmetlerimizi de devreye alarak artan taleplere cevap vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.