Etiket arşivi: Dünyanın

Yetenekli dansçılar Red Bull Dance Your Style’da dünyanın en iyisi olmak için yarıştı

Yetenekli dansçılar Red Bull Dance Your Style’da dünyanın en iyisi olmak için yarıştı
Birçok sokak dansı stilini bünyesinde barındıran dans yarışması Red Bull Dance Your Style, TikTok’ta tüm dünya ile eş zamanlı olarak kıyasıya bir mücadeleye sahne oldu. Final elemeleri seyirci oylamasıyla gerçekleşen yarışmada birincilik ödülünü ise İngiltere’den katılan Kieran Lai isimli dansçı kazandı. 
Dünyanın en iyi sokak dasçılarının belirlenmesinde rol oynayan yarışma bu yıl Red Bull Dance Your Style Challenge adıyla TikTok üzerinden ilk kez online olarak düzenlendi. Türkiye dahil dünya çapında binlerce kişi 15 Kasım tarihine kadar başvurularını gerçekleştirdi. 47 ülkeden 1500 dansçı, Red Bull Dance Your Style sahnesinde yer alabilmek için Black Eyed Peas’in ‘Get Loose Now’ şarkısı eşliğinde gerçekleştirdiği 30 saniyelik performanslarını TikTok’ta paylaştı.
Dünyaca ünlü isimlerden oluşan yarışmanın iddialı jüri kadrosu, başvuruları sıkı eleyerek finale kalan 8 ismi belirledi. Önceden belirlenen 8 yarışmacı ile toplamda 16 finalist, birinci olabilmek için dans pistine meydan okudu.
Red Bull Dance TikTok hesabı üzerinde seyircinin oylarıyla belirlenen kazanan isim, İngiltere’den katılan Kieran Lai isimli dansçı oldu. Japonya’dan katılan bir diğer finalist olan Lin ile son ana kadar başa baş mücadele eden Kieran Lai, seyirci oylarındaki üstünlüğü ile (yüzde 21’e karşı yüzde 79) birinci oldu. Böylece Kieran Lai, 2021’de Red Bull Dance Your Style Dünya Finali’nde yarışma hakkını elde etti. Yarışmanın arkasından duygularını ifade eden Kieran Lai, “İngiltere’de karantina ilan edildikten sonra TikTok’ta içerik üretmeye ve takipçilerimle bir araya gelebilmeye başladım. Bu derece destek aldığımı görmek beni çok mutlu etti. 2021 yılındaki Red Bull Dance Your Style Dünya Finali için inanılmaz heyecanlıyım” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Dünyanın 71’inci, Avrupa’nın ise 37’nci En Yeşil Kampüsü

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), akademik yerleşkelerin yeşil alan oranı ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiği UI GreenMetric sıralamasında “Dünyanın en yeşil 71’inci kampüsü” oldu. İTÜ, Türkiye’den, dünya sıralamasında İlk 100’de bulunan tek üniversite unvanını da elinde bulunduruyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Üniversite yerleşkelerinin yeşil alan oranı ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiği UI GreenMetric sıralamasında “Dünyanın en yeşil 71’inci kampüsü” oldu.
Yeşil Kampüs çalışmalarıyla ülkemizde birçok yeniliği ve ilki hayata geçiren İstanbul Teknik Üniversitesi, dünyanın seçkin üniversitelerinin kampüslerinin yeşil ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiği UI GreenMetric sıralamasında 71. sırada yer alarak Türkiye’den ilk 100’e giren tek üniversite oldu.
2020 UI GreenMetric, altyapı, enerji, iklim değişikliği, geridönüşüm, su kaynakları, ulaşım ve eğitim alanlarında değerlendirme yapıyor.
Bu yıl, toplam 912 üniversitenin bulunduğu listede, İTÜ 71. sıradaki yeriyle en seçkin üniversiteler arasına girerken, aynı zamanda Avrupa’nın da en yeşil 37. kampüsü oldu.
UI GreenMetric World University Rankings
Endonezya Üniversitesi’nin 2010 yılındaki girişimiyle, küresel iklim değişikliği, enerji ve su tasarrufu, atık geridönüşümü ve yeşil ulaşımla ilgili konulara dikkat çekmek amacıyla UI GreenMetric kurulmuştur. Çevrenin sürdürülebilirliğine ve sürdürülebilirlikle ilgili ekonomik ve sosyal sorunlara daha fazla dikkat gösterilmesini hedefleyen UI GreenMetric, her yıl dünya çapındaki binlerce üniversiteden sayısal veri toplamaktadır. Üniversiteler, çevre dostu ve sürdürülebilir politika ve programları uygulamak için gösterdiği çabaları yansıtan tek bir puana göre değerlendirilmektedir.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dünyanın En Uzun Tünelinde Türk İmzası Var!

Hindistan’ı Çin’e bağlayan, dünyanın 3 bin metre ve üzeri irtifalardaki en uzun tünel olma özelliğini de elinde bulunduran en uzun tünelinde Türk teknolojisi var. Savronik Şirketler Grubu’nun Hindistan’daki kolu olan Savronik India, dünyanın en uzun karayolu tüneli olan Atal Tüneli’nin tasarımını, yazılımını ve elektromekanik sistemlerini yaptı.
Himalaya Dağlarını aşıp Hindistan’ı Çin’e bağlayan, Rohtang bölgesindeki 9 kilometre uzunluğundaki tünelin elektronik sistemlerinin beyin takımı Türkiye’den. Türk teknoloji firması Savronik Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hindistan’ın can damarında yer alan dünyanın en uzun karayolu tünelinin elektromekanik sistemlerini, yazılımlarını yaptı ve teknolojik altyapısını tamamladı. Tasarımlar Türkiye Savronik Elektronik Yönetim Merkezinde hazırlanarak gönderildi, uygulama Savronik System İndia tarafından yapıldı.
Hindistan yazılımıyla, elektronik cihazlarıyla, Uzak Doğu’nun Çin’den sonraki en ileri ülkesi. Ancak bu kez bir Türk firması Hindistan’ın en önemli tünel inşaatına imzasını attı. Hindistan’da büyük bir teknolojik katkı gerçekleştirdi. Dünyanın en uzun karayolu tüneli, Türk teknolojisi ile çalışıyor.
500 PERSONEL İLE 24 AYDA BİTİRİLDİ
Hindistan’in Himachal-Pradesh eyaleti sınırları içerisindeki Rohtang Geçidi’nde yer alan 9 km’lik Atal Tüneli, Hindistan Başbakanı Sayın Narendra Modi tarafından ulaşıma açıldı. 3 bin metre yükseklikte Himalaya dağları yamaçlarında yer alan tek tüp, çift şerit bu tünel, yılın 6 ayı boyunca geçit vermeyen 50 km’lik Rohtang geçişini mümkün kılıp mesafeyi 9 km’ye, süreyi ise asgariye indirdi. Ana tünelin ve kaçış tünelinin tüm Elektro-Mekanik İşleri tasarım da dâhil olmak üzere Savronik Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Aydınlatma, havalandırma, yangın algılama ve söndürme, tünel izleme (kamera), hava durumu algılama, değişken tünel trafik işaretleri ve enerji sistemlerinin mevcut olduğu tüneller kesintisiz olarak Savronik tasarımı ve üretimi Merkezi Kontrol Sistemi tarafından yönetiliyor. Sözleşmesi Haziran 2018’de imzalanan tünel, inşaat çalışmaları altında olmasına karşın 500 personel ile 24 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlandı. Projede yerel katkıya ve iş gücüne önem verildi ve yüzde 80’in üzerinde yerel katkı ve yüzde 95’in üzerinde yerel iş gücü oranına ulaşıldı. Tünel, dünyada 3 bin metre ve üzeri irtifalardaki en uzun tünel olma özelliğini de elinde bulunduruyor.
DÜNYANIN EN TECRÜBELİ FİRMALARINDAN BİRİSİYİZ
2009 yılında Savronik India’yı kurarak Hindistan’da pek çok projede Türk mühendislerinin katkısı olmasını sağlayan Savronik Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddık Yarman, Atal Tünel projesi ile ilgili şunları söyledi: “Hindistan’daki bir konferansın açılış konuşmasını yapmak için Savronik Şirketler Grubu’ndan Yönetim Kurulu Başkanı olarak ben, Yönetim Kurulu Üyeleri Teoman Süer, Dr. Faruk Yarman ve Kurucu Ortak Mustafa Kula ile gittiğimizde, Hindistan Bayındırlık Bakanı ve Karayolları Genel Müdürü ile konuştuktan sonra Savronik India’yı açmaya karar verdik. 2009’dan beri yani 11 yıldır zaten Hindistan’dayız. Türk teknoloji firmasının Hindistan’ın çok önem vermiş olduğu bir bölgesinde, 3 bin metre irtifa üzerinde dünyanın en uzun karayolu tünelinin ileri teknoloji altyapısını tasarlayıp kurması olay oldu. Tünelin tüm sistem tasarımını, sistem entegrasyonunu, elektromekaniğini ve kontrol merkezini yaptık. Biz bu konularda dünyadaki en tecrübeli firmalardan bir tanesiyiz. Savronik Elektronik tasarımlarını Türkiye’de yaptı. Orada Savronik System India lokal firmasıyla çalıştı. Türkiye’den 20 kişilik bir beyin takımımız var, idari kadromuz var. Kullanacağımız insan gücünü, mühendis gücünü Hindistan’dan sağlıyoruz. Biz orada hem Bayındırlık Bakanlığı’na, hem de Karayolları Genel Müdürlüğü’ne vermiş olduğumuz sözümüzü tuttuk. Hindistan’a bilim, teknoloji ve mühendislik açısından çok ciddi katkılar vermiş olduk. Gururlu ve mutluyuz.”
Dünyaca ünlü Türkiye’nin öncü müteahhitlik grubu “STFA” nın yan kuruluşu olan Savronik’in kökleri ve operasyonları yurt içinde ve dünya çapında birçok ülkede bulunmaktadır. 1986 yılında kurulan Savronik, daha sonra demiryolu ve karayolu sistemleri için teknoloji teklifleri ve entegre anahtar teslimi çözümlerle Ulaşım alanındaki operasyonlarını genişletmiş ve bu sektördeki en büyük Türk özel şirketi haline gelmiştir. Savronik, sadece yüzlerce kilometre tünel otomasyonunu değil, aynı zamanda dünya çapında demiryolu sinyalizasyonunu da tamamlamıştır; yerel ortaklarla paylaşılan nitelikli ürünler ve teknolojiyle operasyonları desteklemek ve yerel potansiyele yatırım yapmak. Yerel bir “teknoloji ve hizmet sağlayıcı” olma fırsatının kendini gösterdiği ülkelerde Savronik, müşteriler ve yerel şirketlerle daha yakın çalışmak için yerel iştirakler kurmuştur. Atal Tüneli, “Savronik Elektronik” tarafından Hindistan’da tamamlanan ilk proje olmasına rağmen, yerel şirket “Savronik Sistem India Pvt. Ltd. ”, 2011’de kuruldu; T-80 Pir-Panjal Demiryolu Tüneli (Banihal-Hindistan) [en uzun demiryolu tüneli], Chenani-Nashri Tüneli (J ve K-Hindistan) [en uzun karayolu tüneli], T-9 Demiryolu Tüneli (Assam-Hindistan) bunlardan birkaçıdır. Savronik, Hindistan’da sadece Ulaşım alanında değil, aynı zamanda tasarım, geliştirme, üretim ve üretim dahil olmak üzere diğer ilgi alanlarında çalışmak ve yatırım yapmak için potansiyel alanlar aramaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Bosch: Dünyanın motosikletlere yönelik, ilk tam entegre bölünmüş ekranı yollarda

Daha fazla güvenlik ve kolaylık için tamamen ağa bağlı ekran Sürücünün dikkatini dağıtmadan, hem araçla ilgili bilgileri hem de akıllı telefonlardan navigasyon gibi sürüş içeriğini gösteren 10.25 inç TFT bölünmüş ekran. Sürücülerin yüzde 90’ı, seyahate hazırlık veya seyahat sırasında takip amacıyla akıllı telefonlarını kullanıyor. Akıllı telefon entegrasyon çözümü mySPIN, sürüşü daha güvenli ve konforlu hale getiriyor. Ducati ve Kawasaki, motosikletlerinde sürüş uygulamaları sunmak üzere mySPIN kullanacak.
Yokohama, Japonya – Araç bilgilerini ve akıllı telefondaki uygulama içeriğini eşzamanlı olarak gösteren, serbest bir şekilde programlanabilen bölünmüş ekran, bir zamanlar sadece birinci sınıf otomobillerde kullanılıyordu. Bosch’un yeni entegre bağlanabilirlik gösterge paneli, bu özelliği motosikletler için 10.25 inç TFT ekran biçiminde kullanıma sunuyor. Buna ek olarak, akıllı telefon entegrasyon çözümü mySPIN, bağlı telefonun içeriğini de motosikletin ekranına taşıyor. Bosch’un, 2600 motosiklet sürücüsü arasında yaptığı anket, her on sürücüden sekizinin bu işlevi memnuniyetle kullanacağı sonucuna ulaştı. Bosch İki Tekerlekli ve Motor Sporları Biriminin Başkanı Geoff Liersch, “MySPIN ile birlikte kullanılan gösterge panellerimiz, motosiklet sürücülerine daha fazla güvenlik ve kolaylık sağlayan yeni bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu, bizim için motosikletlerde bağlanabilirlik açısından bir sonraki adım” dedi.
Hızlı bir şekilde bilgilendiriyor
Yeni 10.25 inçlik TFT ekran, bu yıl BMW motosikletlerinde görücüye çıkıyor. Ekranın yeni boyutları, sürücünün dikkatini dağıtmadan ilgili tüm bilgileri bir bakışta gösteriyor. Kullanıcılar ekranda görmek istedikleri içeriğe karar veriyor ve bunların tümünü gidon ile kontrol edilebiliyor. Örneğin, bir akıllı telefon uygulamasının içeriği, motosiklet ekranının boyutuna uygun bir şekilde ilgili bilgileri göstermek için mySPIN ile otomatik olarak uyarlanıyor. Bölünmüş ekran, hız ve uyarılar gibi temel bilgileri göstermeye devam ediyor.
Güvenli bir şekilde ağa bağlanıyor
Bosch anketine göre, sürücülerin yaklaşık yüzde 90’ı seyahate hazırlık veya seyahat sırasında takip amacıyla akıllı telefonlarını kullanıyor. Sürücülerin üçte biri, sürüş esnasında bile akıllı telefonlarını kullanarak kendilerini büyük tehlikeye sokuyor. Bosch, akıllı telefon içeriklerinin kullanımını daha güvenli ve konforlu hale getirmek için akıllı telefon entegrasyon çözümü mySPIN’i geliştirdi. Arazi araçları veya kişisel deniz araçları dahil olmak üzere 2018’den bu yana motor sporları segmentinde yer alan BRP araçlarında kullanılan mySPIN, ilk kez motosiklet segmentinde kullanılacak. Ducati, bunu Bosch’un bölünmüş ekran seçeneği bulunmayan yeni 6.5 inç bağlanabilirlik ekranıyla birlikte tanıtacak. Ducati Araştırma ve Geliştirme Yöneticisi Vincenzo De Silvio, “Motosiklet sürücülerinin, motosikletlerine binerken akıllı telefon içeriğine entegre ve kolay bir şekilde erişebilmesini istiyoruz. mySPIN platformu ve entegre bağlanabilirlik gösterge paneli sayesinde bunu yapmanın doğru bir yolunu bulduk” dedi. Çözüm, 2021’den itibaren Kawasaki tarafından da tanıtılacak.
Sürücü, motosiklete özel çeşitli uygulamalar aracılığıyla zengin bir hizmet yelpazesine erişiyor. Heyecan verici güzergahları indirmek, takip etmek ve benzer düşünce yapısına sahip sürücülerle paylaşmak için REVER; yakınlardaki otellere veya restoranlara giden yolu bulmak için Genius Maps ve Sygic ve ücretsiz premium dijital radyo için Dash Radio[1] gibi iş ortakları ile mySPIN, gelişmiş bir sürüş deneyimi sunuyor. Uygulama portföyü, global bir şekilde sürekli olarak genişletiliyor.
Kapsamlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor
Motosiklet emniyet sistemlerinin lider tedarikçisi olarak Bosch’un yıllar boyunca en önemli önceliği motosiklet sürüşünü daha güvenli hale getirmek oldu. Ancak şirket, sürücülere daha rahat ve heyecan verici bir deneyim de sunmak istiyor. Sürücü, motosiklet ve çevresi arasındaki bağlanabilirlik, bunda çok önemli bir rol oynuyor. Help Connect buna bir örnek olarak gösterilebilir. Motosikletlere yönelik dijital ağa bağlı acil durum çağrı sistemi, bir kaza durumunda kurtarma ekiplerinin hızlı ve otomatik olarak gönderilmesini sağlayarak yol güvenliğini artırıyor. Bu, Bosch’un motorlu iki tekerlekli araçları geleceğin mobilite gereksinimlerine nasıl uygun hale getirdiğini gösteren bir başka kanıttır.
[1] Bölgesel App/Play Store kullanılabilirliğine bağlıdır.
Mobilite Çözümleri, Bosch Grubu’nun en büyük iş sektörüdür ve 2019 yılında 46,8 milyar Euro’luk satış gerçekleştirilmiştir. Bu rakam, grubun toplam satışlarının yüzde 60’ına denk gelmektedir ve Bosch Grubu’nu önde gelen otomotiv tedarikçilerinden biri yapmaktadır. Mobilite Çözümleri iş sektörü, mümkün olduğunca kazasız, emisyonsuz ve stressiz mobilite vizyonuna sahiptir ve Grubun uzmanlığını otonom, elektrifikasyon ve bağlanabilirlik olmak üzere üç mobilite alanında bir araya getirmektedir. Müşterileri için bu çaba, entegre mobilite çözümleri sağlamaktadır. İş sektörünün ana faaliyet alanları arasında; içten yanmalı motorlar için enjeksiyon teknolojisi ve güç aktarma sistemleri, çevre birimleri, güç aktarım mekanizması elektrifikasyonu için çeşitli çözümler, araç güvenlik sistemleri, sürücü destek ve otonom işlevler, kullanıcı dostu eğlendirici bilgilendirme sistemi ve ayrıca araçtan araca ve araçtan altyapıya iletişim teknolojisi, tamir atölyesi konseptleri ve otomotiv satış sonrası pazarına yönelik teknoloji ve servis bulunmaktadır. Bosch, aralarında elektronik motor yönetimi, ESP® elektronik denge kontrol sistemi ve sabit basınçlı dizel püskürtme teknolojisinin de bulunduğu önemli otomotiv inovasyonları da sunmaktadır.
Bosch Grubu, dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden biridir ve dünya genelinde yaklaşık 400.000 çalışana sahiptir. Şirket, 2019 yılında 77,7 milyar Euro’luk satış gerçekleştirmiştir. Bosch’un faaliyetleri dört sektöre ayrılmaktadır: Mobilite Çözümleri, Sanayi Teknolojileri, Tüketim Malları ile Enerji ve Bina Teknolojisi. Dünyanın önde gelen IoT şirketlerinden biri olarak Bosch; akıllı evler, akıllı şehirler, ağa bağlı mobilite ve endüstri için yenilikçi çözümler sunmaktadır. Şirket; sensör teknolojisi, yazılım ve hizmet alanlarındaki tecrübesi ve kendi IoT bulutunu kullanarak müşterilerine; ağa bağlı, farklı alanları bir arada bulunduran ve tek bir kaynaktan elde edilen çözümler sunabiliyor. Bosch Grubu’nun stratejik hedefi, ağa bağlı yaşam için inovasyonlar sağlamaktır. Bosch, yenilikçi olan ve büyük bir ilgi gören ürünler ve servislerle dünya genelinde yaşam kalitesini iyileştirmektedir. Kısacası Bosch, ‘Yaşam için teknoloji’ oluşturmaktadır. Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve 60 ülkedeki 440 bağlı kuruluşu ve bölge şirketinden oluşmaktadır. Satış ve servis ortakları dahil edildiğinde, Bosch’un küresel üretim, mühendislik ve satış ağı neredeyse dünyadaki tüm ülkeleri kapsamaktadır. Şirketin gelecekteki büyümesinin temeli, yenilikçi gücüdür. Bosch, dünya genelinde yaklaşık 125 lokasyonda araştırma ve geliştirme alanında yaklaşık 72.600 çalışana sahiptir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Rodoslu: “Burası Anadolu, dünyanın en büyük çiftliği”

Çiftçiye ve tarımsal üretimin her aşamasına sahip çıkan Migros, Anadolu’nun zenginliklerini anlatan destansı bir belgesel hazırladı.
Migros tarafından hazırlanan belgeselde Anadolu’nun bugüne kadar hiç yerde gösterilmemiş eşsiz görüntüleri izleyicilerle buluşacak. Bilim insanından uluslararası tarım otoritelerine kadar birçok değerli ismin görüşlerine yer verilen belgeselin seslendirme ve sunuculuğunu Kıvanç Tatlıtuğ üstlendi.
Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama ve Yurtdışı Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Cem Rodoslu, “Hem ülkemize, hem dünyamıza, hem de gelecek nesillere karşı sorumluluklarımızın bilinciyle “Burası Anadolu, dünyanın en büyük çiftliği” diyerek topraklarımızın büyüleyici zenginliğini gözler önüne seren bir belgesel hazırladık. Topraklarımıza her gün yaşam veren tarım emekçilerimize adadığımız belgeselimizi, Türk tarımının ne kadar güçlü, çeşitli, inovatif ve hayati olduğu gerçeğini gösteren ulusal bir gurur projesi olarak halkımızla paylaşıyoruz. Bu filmle 7’den 70’e toplumun her halkasının tarım konusundaki farkındalığını artırmak, daha çok gencimizi tarıma davet etmek istiyoruz” dedi.
Çiftçiye ve tarımsal üretimin her aşamasına sahip çıkan Migros, Anadolu’nun olağanüstü güzelliklerini ve tarımsal zenginliğini gözler önüne seren bir belgesele imza attı. Migros’un Finish, Vodafone Business, Ziraat Bankası güç birliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın katkılarıyla hazırladığı “Tarım Bizim Geleceğimiz” belgeseli izleyicilerle buluştu.
Üç buçuk yıllık emekle ortaya çıktı, 100 bin km yol kat edildi
Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama ve Yurtdışı Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Cem Rodoslu’nun danışmanlığını yaptığı belgeselin seslendirmesini ve sunuculuğunu Kıvanç Tatlıtuğ üstlendi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Araştırmacı ve Yazar Bekir Ağırdır, TİGEM Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayşin Işıkgece, Birleşmiş Milletler Türkiye Ofisi Gıda ve Tarım Örgütü-FAO Orta Asya ve Türkiye Sorumlusu Viroel Gutu, FAO Türkiye Sorumlusu Ayşegül Selışık, Girişimci ve Akademisyen Elif Ovalı, WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, Tekfen Tarım Genel Müdürü Emrah İnce, IBM Bilgi Teknolojileri Mimarı Reha Yurdakul, Girişimci ve Çiftçi Deniz Yüksel Ovalı, Tekfen Holding ve belgeselin onur konuğu TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit gibi alanında değerli isimler belgesele görüşleriyle katkıda bulundu.
Anadolu Belgesel öncülüğünde geniş ve tecrübeli bir ekibin üç buçuk yıllık emeği sonucunda ortaya çıkan film için 100 bin km yol kat edildi, bin 500 yöre ziyareti gerçekleştirildi.
“Ülkemize ve dünyamıza karşı duyduğumuz sorumlulukla ‘Tarım Bizim Geleceğimiz’ belgeseline hazırladık ”
Yaşanan pandemi sürecinin, kendi kendine yetebilmenin, yerel değerlere sahip çıkmanın ve sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Migros Ticaret A.Ş. Pazarlama ve Yurtdışı Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Cem Rodoslu, Migros’un kuruluşundan bu yana bu farkındalıkla sürdürülebilir tarıma yatırım yaptığını; toprağımızın zenginliklerini korumayı, yerel değerlerimize sahip çıkmayı ve milli mirasımızı gelecek nesillere taşımayı misyon edindiğini söyledi.
Güçlü yatırımlarla tarımın ve çiftçilerin her zaman en büyük destekçisi olduklarını söyleyen Rodoslu, “2010 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde başlatılan “İyi Tarım Uygulamaları” (İTU) standardında üretilen taze meyve ve sebzeyi mağazalarında satışa sunan ilk perakendeciyiz. Her geçen gün Türkiye çapında ürün alımı yaptığımız bölge, il ve ürün sayısını da önemli ölçüde artırıyoruz. Özellikle taze gıdaların kesintisiz üretiminin, hem sağlık hem de bulunurluk açısından kritik önemi nedeniyle tarımsal üretimin devamlılığı ve çiftçilerimizin emeğinin karşılığını güvenle alabilmeleri için her türlü desteği sağladık, sağlamaya da devam ediyoruz. Anadolu Lezzetleri, Mirasımız Yerel Tohumlar gibi Anadolu’nun özgün değerlerine sahip çıktığımız projelerimizin yanında çiftçilerimizin üretimlerini sürdürülebilir hale getirmek için de önemli iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Ziraat Bankası ile imzaladığımız ‘Üretici Finansman Sistemi sayesinde Türkiye’de ilk kez çiftçi – market – banka iş birliğini hayat geçirdik. Vodafone Business ile çiftçilerimizin üretim süreçlerinin dijital dönüşümünü destekledik. Son olarak, hem ülkemize hem dünyamıza, hem de gelecek nesillere karşı duyduğumuz sorumlulukla “Burası Anadolu, dünyanın en büyük çiftliği” diyerek “Tarım Bizim Geleceğimiz’ belgeselini hazırladık” dedi.
Rodoslu: “Ulusal bir gurur projesi olan belgeselimizi, 5.1 milyon tarım emekçimize adıyor, gençlerimizi tarıma davet ediyoruz”
Rodoslu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşsiz topraklarımızda tarım, 12 bin yıl önce doğdu ve tek başına bir kıtanın tüm habitat özelliklerine sahip yapısıyla mucizeler yarattı.Tüm Avrupa kıtası 12 bin, Anadolu ise tek başına 9 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de 5.1 milyon emekçi tarım sektöründe çalışıyor. Bu da ulusal iş gücünün yüzde 18’ine tekabül ediyor. Migros olarak, destansı coğrafyamızın güzelliklerini ve ülkemizin tarımsal zenginliğini gösteren belgeselimizi; Anadolu ve Trakya topraklarına her gün yaşam veren çiftçilerimize ve tarım emekçilerimize adadık. Bu belgeseli, Türk tarımının ne kadar güçlü, çeşitli, inovatif ve hayati olduğu gerçeğini gösteren ulusal bir gurur projesi olarak halkımızla paylaşıyoruz. Bu filmle 7’den 70’e toplumun her halkasının tarım konusundaki farkındalığını artırmak, daha çok gencimizi tarıma davet etmek istiyoruz.”
Tüketicide tarım bilincinin hızlı bir şekilde geliştiğine ve bu farkındalığın sektörleri tarıma ve sürdürülebilirliğe daha fazla yatırım yapmaya teşvik edeceğine inandığını belirten Rodoslu, “Tarım hem bizim hem de çocuklarımızın geleceği. Tarımın geleceği hepimizin sorumluluğunda. Tarıma destek olabilmek için sadece tarımla uğraşmak, çiftçilik yapmak gerekmiyor. Yerel ürünleri, biyoçeşitliliği koruyarak ve ürün kayıplarını en aza indirerek bu sürecin bir parçası olmamız mümkün. Üreticilerin gelişimine, küçük çiftçilerin bilinçlendirilerek desteklenmesine; çiftçiye finansman, teknik alt yapı ve pazarlama anlamında destek sağlanmasına yönelik olarak topyekûn seferber olmamız gerektiğine inanıyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dünyanın Sporunu S Sport Plus’ta İzleyin!

Aralarında Premier Lig, NBA, F1, Bundesliga, UFC, NFL ve Moto GP’nin de yer aldığı dünyanın önde gelen spor organizasyonlarını yayınlayan S Sport Plus Eylül ayında sporseverlerin kaçırmak istemeyeceği bir kampanya başlattı. Kampanya döneminde S Sport Plus’ın zengin spor içeriğinin tamamı 1 ay boyunca sadece 9,99 TL’ye izlenebilecek.
Sporseverler ssportplus.com üzerinden “ILKAY999” kodunu kullanarak başlatacakları üyeliklerde ilk ay sadece 9,99TL ödeyerek S Sport Plus’ın zengin içeriğinden faydalanabilecekler.
Dünyanın en değerli liglerinde yeni sezon heyecanı!
Spor organizasyonları birer birer yeni sezonlarına başlarken sporseverler de ligleri, karşılaşmaları ve yarışları heyecanla bekliyor. Futbolseverlerin soluksuz takip ettiği liglerden İngiltere Premier Ligi 12 Eylül’de 2020-21 sezonuna başlarken, Alman Ligi Bundesliga ise 18 Eylül’de sahaya çıkıyor.
Amerikan Futbol Ligi NFL ise uzun süre aradan sonra sevenleriyle canlı yayında S Sport Plus üzerinden buluşacak. 1-15 Ekim tarihleri arasında NBA finalleri heyecanı yaşanırken, motor sporları tutkunları için de F1 ve Moto GP yarışları yılsonuna kadar devam edecek. Sporseverler izlemek istedikleri maç ya da yarış programını istedikleri yerde S Sport Plus’ın çoklu ekran teknolojisiyle izleyebilecek.
Farklı spor branşlarında her ay 300 saatin üzerinde canlı yayın
Kullanıcılar “Tekrar İzle” özelliği sayesinde kaçırdıkları maçın tamamını, maç biter bitmez yeniden izleyebiliyorlar. “Önemli Anlar” özelliği ile kullanıcılar isterlerse maçın tamamının tekrarını ya da doğrudan maçların kritik anlarına gidip, kaçırdıkları maçın özetine ulaşabiliyorlar. Farklı spor branşlarında her ay 300 saatin üzerinde canlı yayın gerçekleştiren S Sport Plus’ta, ”çoklu izleme” özelliğiyle 4 farklı canlı yayın, aynı ekran üzerinden kullanıcılar tarafından izlenebiliyor. Böylelikle hafta sonları aynı saatte yayınlanan maçları bir arada izleyebilmek kullanıcılara önemli bir konfor sağlıyor.
S Sport Plus ile bir maçtan diğer maç yayına, istedikleri an istedikleri cihazda geçip, telefon, tablet, PC ya da TV cihazları üzerinden yayınları izleyebiliyorlar. S Sport Plus’ın görüntü kalitesi üyelerin internet hızına göre anlık olarak optimize olup kesintisiz izleme zevki sağlıyor.
Covid-19 salgını nedeniyle spor müsabakalarına verilen arada, S Sport Plus, üyelerinin artan içerik taleplerine, platforma dahil ettiği aksiyondan, maceraya, komediden bilim kurguya, gişe rekortmeni, bol ödüllü filmlerle yanıt veriyor. S Sport Plus böylelikle kullanıcılara spor keyfinin yanında film keyfini de sunuyor. LG Smart TV, Apple TV, Android TV ve Google Chromecast üzerinden de kullanıcılarına erişim imkanı sağlayan S Sport Plus önümüzdeki aylarda diğer Smart TV çözümleriyle daha geniş bir kullanıcı kitlesine yayınlarını geniş ekranda izleme fırsatı sunacak. Extreme sporlardan yelkene, rodeodan su sporlarına kadar pek çok alternatif branş ve spor belgesellerini üyelerine sunan S Sport Plus tüm sporseverleri sporun zenginliğini yaşamaya davet ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dünyanın En Güçlü Seri Üretim Üstü Açık Otomobili Ferrari 812 GTS Türkiye’de!

Ferrari 812 Superfast modelinin üstü açılabilen versiyonu “812 GTS” Türkiye yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor. 800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen Ferrari 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. Maksimum hızı 340 km/s’nin üzerinde olan Ferrari 812 GTS’in, 0-100 km/s hızlanması ise 3 saniyenin altında gerçekleşiyor. Ferrari’nin global kuralları çerçevesinde dünyada olduğu gibi Türkiye’de modele sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ilk şart sayılıyor. Ferrari 812 GTS’nin Türkiye teslimatı, 2020’nin son çeyreğinde gerçekleştirilecek.
Ferrari’nin tarihi başarılarla dolu V12 Spider’ın mirasını devam ettiren modeli 812 GTS, Türkiye’de yollara çıkmak için gün sayıyor. Ülkemizdeki teslimatı yılın son çeyreğinde yapılacak olan 812 GTS, Türkiye’ye 2020 yılı içinde sadece 1 adetlik kota ile geliyor. Ferrari 812 GTS’e tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ve markanın kriterlerini karşılayarak son onayını alması gerekiyor.
800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. 340 km/s’lik üzerinde maksimum hıza sahip olan Ferrari 812 GTS, 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyenin altında, 0-200 km/s hızlanmasını ise sadece 8.3 saniyede tamamlıyor. Üstü açılan spor otomobiller sınıfının en hızlı modelleri arasında yerini alan Ferrari 812 GTS’in hard top tavanı, sadece 14 saniyede, üstelik 45 km/s hıza kadar açılıyor. Tavan sistemi kabin içerisinde yaşam alanını daraltmazken, elektrikli arka cam rüzgâr kesici görevini üstlenmesinin yanı sıra motor sesini kabine daha az iletmesini sağlıyor. Arka cam açık bırakıldığında ise kullanıcılar V12 motorun benzersiz senfonisinin keyfini çıkarıyor.
Ülkemizde ilk teslimatı 2020 yılı sonunda yapılacak olan Ferrari 812 GTS’i satın almak için şimdiden uzun bir bekleme listesi oluştu. Önümüzdeki dönemde satın almak isteyen ve gerekli koşulları sağlayan Ferrari müşterileri 812 GTS’i 2023 yılında teslim alabilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)