Samsung’un 110 inçlik MicroLED ekranının Kore’de satışa sunulmasıyla beraber yeni nesil televizyon ekranı teknolojisi evlere geliyor.
Samsung Electronics, çığır açan 110’’ Samsung MicroLED ekranın bugün itibarıyla Kore’de piyasaya sürüldüğünü ve ön satışların başladığını duyurdu. Piyasada bulunan mevcut ekranlardan farklı olarak Samsung MicroLED, kendisi ışık üretebilen LED ekran teknolojisi sayesinde heyecan uyandıran renk canlılığı ve parlaklık sunuyor.
Samsung’un ilk MicroLED ekranı, profesyonel kurulumla yapılandırılabilen modüllerden oluşan sistemiyle “The Wall” kapsamında piyasaya sunulmuştu. Yeni 110” MicroLED ile birlikte, Samsung MicroLED deneyimini geleneksel TV formunda ilk kez piyasaya sürmüş olacak. Modüler olan önceki versiyonunun aksine, hazır bir şekilde kurulum ve kalibrasyon kolaylığı sağlandığından 110’’ MicroLED model en çarpıcı video, ses ve akıllı TV özelliklerini tüketiciye sunacak.
Geçtiğimiz yıl boyunca, tüketicilerin büyük ekran televizyonlara olan ilgisi ve bu yöndeki talebi hızlı bir artış göstermeye devam etti. 110’’ MicroLED ekranın piyasaya sunulmasıyla birlikte, Samsung yeni nesil ultra geniş TV ekranında nefes kesici bir görsel deneyim sunmaya da başlıyor.
Samsung Electronics Görsel Ekran Bölümü Başkanı Jonghee Han, açıklamasında şunları söyledi: “Tüketiciler televizyonların işlevselliğine daha fazla önem vermeye başladığından, 110’’ MicroLED’i piyasaya sürmekten büyük heyecan duyuyoruz. Samsung MicroLED, dünya çapındaki tüketiciler için birinci sınıf ev deneyiminin anlamını yeniden tanımlayacak.”
Yenilikçi mühendislik ürünü ve üst düzey görüntü kalitesi
Ultra geniş ekran severler, canlı renkler ve çarpıcı çözünürlük düzeyine sahip mükemmel görüntü kalitesi arıyor. Samsung’un en son mühendislik yenilikleriyle birlikte 110’’ MicroLED ekranda, geleneksel ekranlarda kullanılan arka ışığı ve renk filtrelerini ortadan kaldırmak amacıyla mikron boyutta LED ışıklar kullanıldı. Kendi kendini aydınlatan ekran, kendi piksel yapılarından ışık ve renk üretiyor. DCI ve Adobe RGB renk gamının yüzde 100’ünü karşılayabilirken yüksek kaliteli DSLR kameralarla çekilen geniş renk gamına sahip görüntüleri tam olarak sunabiliyor. Böylece, ekranın 4K çözünürlüğü ve içerdiği 8 milyon piksel ile birleştiğinde çarpıcı, gerçeğe yakın renkler ve doğru parlaklık elde edilmiş oluyor.
110’’ MicroLED, ekranın tüm yeteneklerini ortaya çıkaran güçlü bir işlemciye de sahip. Yepyeni Mikro Yapay Zekâ İşlemci, çarpıcı 4K HDR içeriği sunarak her bir karede optimum seviyede parlak, canlı ve gerçekçi görüntü kalitesi sağlıyor.
Ayrıca, 110’’ MicroLED’in bu çarpıcı görüntü kalitesi uzun yıllar boyu devam ediyor. MicroLED’ler dayanıklı ve uzun ömürlü inorganik malzemeden üretiliyor ve bu sayede 100.000 saatlik, diğer bir deyişle neredeyse on yıllık bir kullanım ömrü vaat ediyor.
Daha önce, basit ev kurulumuna yönelik 110’’ boyutundaki MicroLED ekranların seri üretimi mümkün değildi. Buna rağmen Samsung’un yenilikçi yaklaşımıyla geliştirdiği son teknoloji olan yüzey montaj olanağıyla birlikte bu artık mümkün hale geldi. Samsung yarı iletken faaliyetlerinin sağladığı yeni bir üretim süreciyle MicroLED teknolojisinin kolaylıkla üretilebilmesini, dağıtılabilmesini ve kurulumunun yapılabilmesini sağladı. Bu yenilikler sayesinde Samsung gelecekte daha küçük MicroLED modellerini üretebilecek duruma da geldi. Böylelikle daha fazla tüketici, nefes kesen MicroLED deneyiminin keyfini çıkarabilecek.
Sürükleyici tasarım, üst düzey ses
110’’ MicroLED’i açtığınız andan itibaren, yüzde 99,99’luk ekran-gövde oranı sayesinde olağanüstü sürükleyici bir deneyim yaşayacaksınız. Siyah matris ve çerçeve ekrandan tamamen kaldırılarak ve ekran alanının tam kullanımıyla birlikte, tüketiciler en sürükleyici içerik deneyimini yaşayabiliyor.
Samsung, 110’’ MicroLED’in devasa ekranından daha fazla yararlanılmasını sağlamak üzere Akıllı TV özelliklerini de yeniledi ve optimize etti. Örneğin tüketiciler artık 55’’ boyutuna kadar bölünmüş ekranlarda aynı anda dört adede kadar içerik kaynağını rahatça izlemek için Çoklu Görüntüleme özelliğini kullanabiliyor. Bu özelliği kullanırken kullanıcılar, birden fazla harici cihazı televizyonlarına bağlayabiliyor ve tek bir ekranda aynı anda haberleri, filmleri ve diğer uygulamaları izlemenin keyfini çıkarabiliyor. Bu sayede, aynı anda çarpıcı görüntü kalitesi ve boyutuyla birden fazla spor müsabakasını izleyebiliyor, video oyunu oynarken kapılarının girişindeki kameranın görüntüsünü kontrol edebiliyor.
Tüm bunların yanında, 110’’ MicroLED’in dinamik ses deneyimi, en az sunduğu görüntü kadar sürükleyici. Harici hoparlör olmadan nefes kesen 5.1 kanal ses sunan ve herhangi bir odayı lüks bir ev sinema sistemine dönüştüren yerleşik bir Majestic Ses Sistemi ekrana dâhil olarak geliyor. Nesne Takip Eden Ses Pro (OTS Pro) özelliği ise ekranda hareket eden nesneleri tanımlayarak sesi hareketi takip eden bir biçimde yansıtıyor. Böylece bir aksiyon filmi izlerken filmdeki uçağın motor sesini gerçekmiş gibi duyabiliyorsunuz.
110’’ MicroLED, bugünden itibaren Kore’de ve önümüzdeki yıl Türkiye de dâhil dünyanın her yerinde satışa sunulacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: yeni
Yeni yöntemler yaşam süresini uzatıyor!
Günümüzde en çok ölüme neden olan kanser türleri arasında 4. sırada yer alan pankreas kanseri son yıllarda hızla yaygınlaşıyor. Uzun süre hiçbir belirti vermeyip sinsice ilerlediği için hastalık sıklıkla son evrede tespit edilirken, buna bir de toplumdaki yanlış inanışlar eklendiğinde hem erken teşhis oranı azalıyor, hem de ileri evrede tespit edilen hastalığın tedavisi zor hale geliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan tüm bu olumsuzluklara karşın pankreas kanserinin tedavisinde günümüzde çok önemli gelişmeler sağlandığını vurgulayarak “Günümüzde cerrahi teknikler, yeni kemoterapi ajanları ve radyasyon onkolojisi alanında atılan büyük adımlar sayesinde hastaların yaşam sürelerini uzatmak mümkün hale geldi. Erken teşhis ve tedavide bir multidisipliner takım yaklaşımıyla hastaların daha uzun süre yaşayabilmelerini, yüzde 40’ında 5 yıllık sağ kalımı sağlayabiliyoruz” diyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, pankreas kanserinde umut veren gelişmeleri, hastalıkla ilgili toplumda düzeltilmesi gereken yanlış inanışları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Pankreas kanseri tedavisi olmayan bir hastalıktır! YANLIŞ
DOĞRUSU: Toplumda pankreas kanserinin ölümcül bir hastalık olduğu ve tedavisinin olmadığı düşünülüyor. Oysa bunun kesinlikle doğru olmadığını vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan “Hastalık 3 farklı evrede yakalanabiliyor. Bunlardan biri doğrudan ameliyat edilebilir evre. Yeni verilere göre bu hastalar ameliyat edildikten ve etkin kemoterapi aldıktan sonra yüzde 50 oranında 5 yıllık sağ kalım görebiliyoruz. İkinci evre, kanserin pankreas çevresindeki damarlara yayıldığı gruptur. Eskiden bu hastaların ameliyat şansı olmadığı düşünülürdü ve bu kişilere kemoterapi dışında tedavi önerilmezdi. Son yıllarda geliştirilen ve cerrahiden önce uygulanan modern kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri sayesinde bu hastaların büyük bir bölümü günümüzde cerrahi yapılabilecek hale geliyorlar. Böylece bu hastaların yüzde 30-40’ında 5 yıllık sağ kalım sağlayabiliyoruz. Bu sayede cerrahi olarak çıkartılabilecek tümörlerde artık uygun hastalarda tam şifa bile gerçekleşebiliyor. Ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler hastalığın tekrarlama riskini azaltarak, tedaviden daha başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor” diyor.
İleri yaşlarda görülen bir kanser türüdür! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Pankreas kanseri genellikle 65 yaş sonrasında görülse de, daha genç yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Bazı genlerde oluşan mutasyonlar ebeveynlerden çocuğa geçebiliyor. Bazı genetik mutasyonları taşıyan kişilerde pankreas kanserinin görülme yaşı 30-40’lı yaşlara kadar düşebiliyor. Bunların yanı sıra genetik kronik pankreatit hastalığı olan kişilerde de bu hastalık yine genç yaşlarda gelişebiliyor.
Mutlaka şiddetli ağrıya neden olur! YANLIŞ
DOĞRUSU: Pankreas kanserinin şiddetli ağrıya neden olduğu düşünülüyor. Oysa her 2 hastadan birinde hastalık ağrı şikayetine yol açmıyor. Ağrı çoğunlukla tümörün çevresindeki sinirlere baskı yaparak zedelediği durumlarda gelişiyor.
Çok hızlı ilerleyen bir hastalık! YANLIŞ
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, pankreas kanseri uzun süre hiçbir belirti oluşturmadan ilerleyebilen sinsi bir hastalık. Dolayısıyla her 2 hastadan birinde, kanser hücreleri başka bir organa sıçradığında, genellikle başka bir hastalığa yönelik yapılan tetkiklerde tesadüfen tespit ediliyor. Pankreas kanseri safra yollarına baskı yapıp sarılığa veya sinirlere basıp ağrıya yol açmazsa hastalar ciddi bir yakınmaları olmadığı için uzun süre tümörün varlığından habersiz yaşıyorlar. Hastalık sıklıkla metastaz yaptığında, yani ileri evrede oluşturduğu yakınmalar nedeniyle yapılan tetkikler sonucunda tespit edildiği için çok hızlı ilerlediği düşünülüyor.
Şifalı bitkiler pankreas kanserinde fayda sağlar! YANLIŞ
DOĞRUSU: Civanperçemi, zerdeçal, buğday şırası, çörek otu, acı kayısı ve daha niceleri… Şifalı bitkilerin pankreas kanserinin tedavisinde etkili olduğuna dair yaygın bir düşünce olduğu için hastalar çözümü bu bitkilerde arayabiliyorlar. Oysa sanılanın aksine bu bitkilerin tedaviye hiçbir katkıları olmadığı uyarısında bulunan Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Şifalı olarak nitelendirilen bitkilerin bazıları hastaların bağışıklık sisteminin güçlenmesine fayda sağlayabilir. Ancak bunlara güvenerek gereken tedavileri almayan hastalarda esas tedavinin gecikmesi nedeniyle tümör ilerleyerek başka organlara sıçrayabiliyor” diyor.
Pankreas kanseri her zaman sarılık yapar! YANLIŞ
DOĞRUSU: Pankreas; baş, gövde ve kuyruk olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. “Pankreas kanserinin belirtileri, tümörün pankreas bezindeki yerleşim yerine göre değişiklik gösteriyor” diyen Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Tümör pankreasın baş bölümünde gelişirse, büyüdüğünde safra yollarını kapatarak sarılığa neden olabiliyor. Ancak pankreasın gövdesinde ve kuyruğunda oluşan tümörler büyük boyutlara ulaşsalar bile, safra yollarıyla hiçbir bağlantıları olmadığı için sarılık yapmazlar. Bu hastalar daha çok ağrı yakınmasıyla doktora başvuruyorlar.”
Pankreas kanseri her zaman diyabete yol açar! YANLIŞ
DOĞRUSU: Ani gelişen bir diyabet, pankreas kanserinin önemli bir belirtisi olabiliyor. Dolayısıyla bu durumda zaman kaybetmeden mutlaka pankreas kanserine yönelik tetkik yapılması gerekiyor. Ancak sanılanın aksine pankreas kanseri her zaman diyabete yol açmıyor. Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Diyabet, pankreas kanserine bağlı olduğunda pankreasın insülini yeterince salgılayamaması sonucu ortaya çıkıyor. Pankreasın tümünün ameliyatla çıkarılmasına gerek olmayan durumlarda, zamanla pankreas gücünü yeniden kazanabiliyor. Dolayısıyla bazı hastalar diyabetik olmaktan çıkıyorlar” diyerek, şunları söylüyor: “Tüm pankreasın alınması gereken durumlarda ise insülin salgılanamadığı için diyabet gelişiyor. Ancak bu durum nadir görülüyor.”
Küba aşısı pankreas kanserini tedavi ediyor! YANLIŞ
DOĞRUSU: Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan “Toplumda bu konuda yanlış bir bilgi var. Küba aşısının kanseri, dolayısıyla pankreas kanserini de tedavi edebildiği düşünülüyor. Oysa pankreas kanserinde herhangi bir tedavi edici etkisi yok. Eğer olsaydı, bu tedavi bütün dünyaya servis edilir ve her yerde uygulanırdı” diyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Ford dikkatleri üzerinde toplayan Yeni Transit ‘Limited’i ve yüksek kapasiteli soğutucuya sahip ‘Frigo Van’ı sundu
Türkiye’nin ticari araç lideri Ford, sektöre yön veren ve Türkiye’nin en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ek donanım ve özelliklere sahip ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik ‘Frigo Van’ versiyonlarını müşterilerine sundu.
Ford, ticari araç ailesinin sevilen üyesi Transit’i işletmelerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını odağına alarak geliştirmeye devam ediyor. Ticaretin lideri Transit’in şimdi yepyeni özellikler ve ek donanımlarla sunulan ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen özel yalıtım ve soğutucu üniteye sahip ‘Frigo Van’ versiyonu müşterilere sunuldu.
Yepyeni donanım ve özelliklerle yeni “Transit Limited”
Müşterilerin ticaret hayatının operasyonel zorlukları ile pratiklikten ve konfordan ödün vermeden baş edebilmesini sağlayan Transit’in ‘Trend’ ve ‘Deluxe’ versiyonlarına ek olarak yeni özellik ve ek donanımları ile geliştirilen ‘Limited’ versiyonu sunuldu.
Yeni Transit ‘Limited’ versiyonda ‘Deluxe’ versiyona ek olarak; gövde rengi ön tampon, HID BI-Xenon dinamik ön farlar, 16’’ inç alüminyum jantlar, yan park sensörleri, geri görüş kamerası, arka led tepe lambası, silecek suyu seviye göstergesi, ısıtmalı ön cam, yağmur sensörlü ön silecekler müşterilere sunuluyor. Yeni Transit Limited’in iç tasarımında ise Türkçe navigasyon desteği, yolcu hava yastığı, deri vites topuzunun yanı sıra iç konsola eklenen krom detaylar dikkat çekiyor.
Yüksek kapasiteli soğutucuya sahip yeni “Transit Frigo Van”
Transit’in soğuk zincir taşımacılığına yönelik, 11 m3 ve 12.4 m3* baz araç üzerine geliştirilen, orta ve yüksek tavan seçenekleri ile sunulan, yeni “Frigo Van” versiyonu başta gıda olmak üzere ilaç ve çiçekçilik gibi sektörler için de önemli taşıma/nakliye avantajları sunuyor. +5°C soğutma sınıfında, ATP** belgesine sahip, Transit Frigo Van, kuru, serin ve soğuk ürünlerin taşımasına imkan sağlıyor.
Ford Otosan Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen soğutucu sistem sektörde bir ilk olarak ve benzersiz şekilde müşterilere sunuluyor. Soğutucu sistemde ikinci kompresör kullanılmıyor, bu sayede, motorda ekstra yüklenme oluşmazken, motorun daha uzun ömürlü olmasına katkı sağlanıyor. Araçta tavan ünitesi (ilave yoğuşturucu) bulunmaması sebebiyle, tavan gövde sacı modifikasyonu da bulunmuyor. Böylelikle aracın orijinalliği korunuyor, ikinci elde değer kaybı yaşanmıyor. Ayrıca, aracın arka yük kısmında, standart soğutucu ünite ve 65mm izolasyon kalınlığına sahip, modüler paneller bulunuyor. Modüler paneller, istenildiğinde sökülerek araç tekrar panelvan haline dönüştürülebiliyor.
Transit Frigo Van araçlar anahtar teslim olarak ve Ford Otosan ‘3 yıl sınırsız km garantisi’ ile müşterilere sunuluyor.
Yeni Ford Transit Minibüs ‘Limited’ 339.800 TL’den, Transit Van ‘Limited’ 251.800 TL ve Transit ‘Frigo Van’ ise 252.900 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatlarıyla Ford Yetkili Satıcıları’nda müşterileri bekliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Alternatif Bank’ın yeni platformu AlterFX ile döviz işlemleri kolaylaşıyor
Alternatif Bank, dijital dönüşüm stratejisi kapsamında tüzel müşterilerinin döviz alım satım işlemlerini hızlı, kolay ve güvenli şekilde gerçekleştirebilmesi için internet bankacılığı üzerinden AlterFX platformunu hizmete sundu.
Alternatif Bank, danışman bankacılık anlayışıyla müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyor. Banka, tüzel müşterilerinin döviz alım satım işlemlerini hızlı ve güvenli yapabilmeleri ve piyasayı takip edebilmeleri için AlterFX adındaki yeni platformunu hizmete sundu. Alternatif Bank müşterileri internet bankacılığı üzerinden ücretsiz aktifleştirilecek platform aracılığıyla aynı gün ve bir gün sonrası için en cazip kur seviyelerinden faydalanabiliyor. AlterFX platformu işlem hızı, kolay kullanımı ve teknolojik altyapısıyla müşterilere döviz alım satım işlemlerinde destek oluyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Alternatif Bank Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Şimşek, “Pandemiyle birlikte dijital kanallar üzerinden yapılan işlemler her geçen gün artıyor. Biz de bu doğrultuda dijital kanallarımızdan sunduğumuz hizmetlere sürekli yenilerini ekliyoruz. Günümüz koşullarında, tüzel müşterilerimizin Bankamızın internet bankacılığı üzerinden döviz alım satım işlemlerini ve piyasa takibini hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmesi büyük önem taşıyor. Yeni platformumuz AlterFX sayesinde müşterilerimizin değişen piyasalarda hızlı aksiyon almalarını sağlarken operasyonel risk ve yüklerini azaltarak kârlılıklarına katkı sağlıyoruz. Müşterimizin hesaplarıyla entegre olan AlterFX ile cari hesaplardaki bakiye üzerinden yaptıkları döviz alım satım işlemleri anında müşteri hesaplarına yansıtılıyor. Tüzel müşterilerimiz teknoloji, hız ve kolaylığı bir arada sunduğumuz yeni platformumuzu güvenle kullanabilir” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Sezen Aksu’nun yeni şarkısı ‘Sen Ciddisin’
“Sen Ciddisin”, 2 yıl önce Okay Barış’ın albümünde çıkan şarkılardan biri. Albümün adı: “Artık Sevilmiyor Böyle”.
Okay’ın sesi benim kalbime saplanır, kendi gibi sağlam ve rengârenk müzisyenliği her defasında gözümü yaşartır…
Albüm bence tam bir uzun yol arkadaşı. Sessiz ve derin, kendi yolunu yürüyor birilerini yanına katarak…
Benim canlandırdığım ilk hali bu, düzenleme orijinalinde Okay’ın, bu versiyon Mustafa Haybat’a ait. Farklı iki tat hoşunuza gider diye düşündüm. Bu arada Mustafa Haybat ismine de dikkatinizi çekmek isterim. Siz zaten keşfedersiniz mutlaka, ben iz sürmek isteyenlere çakıl taşı bırakıyorum.
Bi’ dinleyin bakalım, bunca kederin ortasına bir hoş seda koyabilirim belki, belki azıcık nefes aldırır…
Not: Genç dostum, yönetmen Ali Bilgin’e -ki kendisi de doğurmadıklarımdandır- yürek dolusu teşekkür ederim şarkımızı tamamlayan görsel hikayesi için ve elbette büyük bir teşekkür de bu görsellere hayat veren tabloların ressamı Ömer Ozan Erdoğan’a…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
DLSS Listesine 4 Yeni Oyun, Minecraft’a Resmi RTX Desteği Geldi ve Cyberpunk 2077 Kapıda
NVIDIA, bugün dört yeni oyuna üstün görüntü kalitesinden koruyarak kare hızlarını (FPS) önemli derecede arttıran NVIDIA DLSS desteği geldiğini duyurdu. Bu oyunlara ek olarak bugün beta sürümünden çıkan RTX’li Minecraft ve bu hafta piyasaya çıkacak Cyberpunk 2077 bulunuyor.
Aralık Ayı Yeni DLSS Oyunları
Aralık ayında CRSED: F.O.AD (eski adıyla Cuisine Royale, 3 Aralık), Moonlight Blade (7 Aralık), Mount & Blade II: Bannerlord (Aralık’ta çıkacak) ve Scavengers (bugün ‘teknoloji testlerinde’ mevcut) DLSS oyunlarının kadrosuna katılarak toplamda DLSS destekli oyun sayısını 30’a çıkartıyor.
DLSS sayesinde aşağıdaki oyunların her birinde performansın arttığı görülebilecek: DLSS, CRSED: F.O.A.D.’de performansı %40’a kadar artırıyor. Bu da her GeForce RTX ekran kartının oyunu 4K’da 90 FPS’nin üzerinde oynayabileceği anlamına geliyor. DLSS, Moonlight Blade’de kare hızınızı iki katından fazla artırabilir. Bu da her GeForce RTX ekran kartının oyunu 4K’da 60FPS’nin üzerinde oynayabileceği anlamına geliyor. DLSS, Mount & Blade II: Bannerlord’da performansı %50’ye kadar artırıyor. Bu da her GeForce RTX ekran kartının oyunu 4K’da 60FPS’nin üzerinde oynayabileceği anlamına geliyor. DLSS, Scavengers’de performansı %40’a kadar artırıyor. Bu da her GeForce RTX 30 Serisi ekran kartının oyunu 4K’da 60FPS’nin üzerinde oynayabileceği anlamına geliyor.
Minecraft’ta Artık Resmen RTX AÇIK!
Bugün Windows 10 için RTX’lı Minecraft betadan resmi sürüme geçiyor. RTX özellikli Minecraft, bastan aşağı ışın izleme (path tracing) ile birlikte NVIDIA DLSS’yi destekliyor, yani oyundaki tüm ışıklandırmalar ışın izlemeli hale geliyor. RTX’li Minecraft’ta oyuncular deneyimlerini daha da geliştirmek için ışın izlemeli efektlerle desteklenen dünyalarda özel bir Fiziksel Tabanlı İşleme doku paketi ile geliştirilmiş her şeyi görebilecek.
RTX ile Minecraft’ın çıkışını kutlamak için NVIDIA, Minecraft için toplam resmi RTX dünya sayısını 15’e çıkaran 2 yeni dünya yayınlıyor. Şu an Colosseum dünyası mevcut ve yakında Dungeon Dash da arasına katılacak.
RTX ile Minecraft ile Kıyaslama
Kıyaslama mı arıyorsunuz? Minecraft pazarında bulunabilen Portal Pioneers RTX dünyasında yer alan yaklaşık 60 saniye süren karşılaştırmaya göz atın. Minecart sürüşü sırasında en sevdiğiniz çerçeve görüntüleme aracının performans verilerinizi yakalamasını isteyeceksiniz.
Cyberpunk 2077 Night City DLSS ve Işın İzleme ile Parlıyor
NVIDIA DLSS ile birlikte tamamı ışın izleme ile güçlendirilmiş gölgeler, yansımalar, yayılımlı aydınlatma ve küresel aydınlatma kullanan Cyberpunk 2077 yakında piyasaya sürülüyor. Işın izleme, Cyberpunk 2077’nin daha sinematik ve sürükleyici görünmesini sağlayan görsel olarak yeni nesil grafikleri etkinleştirir. Bu sayede güneş ışığı gölgeleri, küresel aydınlatma, gökyüzü aydınlatması, ışık yayıcı (emissive) yüzeyler ve yansımaların hepsi çarpıcı derecede gerçekçi görünür. DLSS ise üstün görüntü kalitesi sağlarken kare hızlarını (FPS) artıran ışın izleme ile oynatmak için olmazsa olmaz bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Gerçekçi gölgeler ve aydınlatma ve NVIDIA DLSS’nin ek performansıyla başka hiçbir platform, GeForce RTX destekli bir bilgisayardaki Cyberpunk 2077 deneyimiyle kıyaslanamıyor.
Oyun Değiştirici olan DLSS
Tensör çekirdekleri adı verilen GeForce RTX ekran kartlarında özel yapay zekâ işlemcilerle desteklenen DLSS, bugüne kadar 30 oyunda performansı hızlandırarak kare hızlarını önemli ölçüde artırıyor. Bu sayede GeForce RTX oyuncularının en yüksek çözünürlüklerde ve ayrıntı ayarlarında ve sürükleyici ışın kullanırken yüksek performanslı oyun deneyimi elde etmesini sağlıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türkiye’de Gönüllülük: Deneyimler, Sınırlılıklar ve Yeni Açılımlar
Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanan 5 Aralık’ta, İstanbul Bilgi Üniversitesi gönüllülük tartışmalarına yeni bir yayınla katkıda bulunuyor. “Türkiye’de Gönüllülük: Deneyimler, Sınırlılıklar ve Yeni Açılımlar” isimli kitap, 2019 yılında yürütülen Türkiye’de Gönüllülük Araştırması sonuçlarından yola çıkarak gönüllülerin önündeki sorunlar ve bu sorunların çözüm yöntemlerine odaklanıyor. Esere Dünya Gönüllüler Günü’nde (5 Aralık 2020) açık kaynak olarak https://gonulluluk.bilgi.edu.tr adresinden erişilebilecek
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Türkiye’de Gönüllülük: Deneyimler, Sınırlılıklar ve Yeni Açılımlar” isimli kitap, Prof. Dr. Emre Erdoğan, Prof. Dr. Pınar Uyan-Semerci,Prof. Dr. Nurhan Yentürk, Laden Yurttagüler, Prof. Dr. Kübra Doğan-Yenisey, Dr. Ayşe Beyazova ve Gözde Durmuş’un yazılarından oluşuyor.
“Türkiye’de Gönüllülük: Deneyimler, Sınırlılıklar ve Yeni Açılımlar” kitabında Türkiye’de gönüllülüğün yasal durumunun yanı sıra gönüllülerin beklentileri, motivasyonları ve çalışma koşulları hakkındaki değerlendirmelerine yer veriliyor. Öte yandan sivil toplum kuruluşlarının yöneticileriyle yapılan görüşmeler de bu kuruluşların gönüllülere sundukları olanaklar ve fırsatların tartışılmasını sağlıyor. Türkiye’de gönüllülüğün yasal tanımının yapılmamış olması nedeniyle gönüllülerin hak ve sorumluluklarının düzenlenmesinin sivil toplum kuruluşlarına bırakıldığını vurgulayan çalışma, olası bir yasal düzenlemenin kapsaması gereken konuları ve içeriğini Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırmalı bir perspektiften tartışıyor.
Türkiye’de yetişkin nüfusun sadece yüzde 6,2’sinin gönüllülük yaptığı bir ortamda, gönüllülerin haklarının özellikle korunmasını savunan çalışmada, gençler ve çocuk alanında çalışan gönüllülere odaklanarak, gönüllüyle sivil toplum kuruluşu arasındaki ilişkinin etik sınırlarına değiniliyor. Gönüllülük yapmanın kendiliğinden aktif yurttaşlık ve sivil katılım anlamına gelmediğini vurgulayan yazarlar, sivil toplum kuruluşlarının gönüllüyle ilişkilerini katılımı teşvik edecek şekilde düzenlemeleri gerektiğinin altını çiziyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınevi tarafından yayınlanan esere Dünya Gönüllüler Günü’nde (5 Aralık 2020) açık kaynak olarak https://gonulluluk.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir. Gönüllülük konusunda bir bilgi havuzu oluşturmayı hedefleyen web sitesinden kitabın yanı sıra İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından sürdürülen diğer gönüllülük çalışmalarına ve yayınlara erişilebilir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Tülnaz Seyhan’dan yeni albüm
Bugüne kadar yaptığı üç albüm ile müzik dünyasında hatırı sayılır bir yer edinen Tülnaz Seyhan son albümünde şiirlerini Türk Sanat Müziği ile birleştirdi.
Daha önceki albümlerinde olduğu gibi bu albümünde de tüm şarkılarının söz ve bestelerinin kendisine ait olduğunu ifade eden Tülnaz Seyhan “Günümüzde bir çok sanatçı sadece single çıkartırken ben yaklaşık 1,5 yıl içinde 3 albüm yaptım. Albümlerimi dinleyen bir çok müziksever taş plak tadı aldıklarını söylediler. Böyle bir övgü almaktan dolayı çok mutluyum. Albümlerindeki şarkılarım içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk için yapmış olduğum şarkının ayrı bir önemi var. Bugün biz burada özgürce yaşıyorsak bunu Atatürk’e borçluyuz.” dedi.
Müzik kariyerimdeki en büyük amacım bestelerimle anılmak diyen Tülnaz Seyhan “Her bestem benim bir çocuğum gibi. Müziğin mutfağında olan birisi olarak bestelerimin ön planda olması beni mutlu ediyor. Devamlı yeni bir şeyler üretiyorum ve bu ürettiklerimi sanatçı dostlarımla paylaşmaktan da büyük haz alıyorum. Şarkılarımı dinleyen müzikseverlerin bazıları şarkılarımda ‘taş plak’ tadı aldıklarını bazı müziksever dostlarım da şarkılarınızda ‘Yeşilçam esintisi’ tadı alıyoruz diyerek memnuniyetlerini dile getirdiklerinde bende gerçekten çok mutlu oluyorum ” diyerek açıklamalarını tamamladı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Discovery, yeni dijital yayın platformu discovery+’ı tanıttı
Discovery’nin yeni dijital yayın platformu discovery+’ın Amerika lansmanı yapıldı. 55 binden fazla bölüm ile bugüne kadarki en geniş içerik arşivine sahip yeni platform olan discovery+, Discovery’nin ikonik programları, BBC’nin Doğa Belgeselleri, A&E Networks ile Group Nine yapımları ve Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere sayısız canlı spor yayınıyla abonelerine çok geniş bir yelpazede programlar sunacak.
Discovery Inc., bugün discovery+ isimli gerçeğe dayalı içerikler sunan ücretli dijital yayın platformunu tanıttı. Bu yeni servis, Amerika’da 4 Ocak 2021 tarihinde Verizon ortaklığıyla izleyicilere sunulacak. Platform ilk aşamada, Hindistan, Birleşik Krallık ve İrlanda ile başlayarak 25 ülkede kullanıcıların hizmetine sunulacak.
Geniş içerik yelpazesi
discovery+, en geniş içerik portföyüne sahip yeni dijital yayın platformu olacak. Platform, yaşam tarzı, ilişkiler, ev, emlak, yemek, suç, paranormal olaylar, macera, doğa tarihi, bilim, teknoloji ve çevre gibi Discovery kanallarının liderliği elinde bulundurduğu türlerde sınırsız sayıda arşiv programın yanı sıra sadece discovery+’a özel, çok sayıda yeni, kaliteli orijinal seri ve belgeseli izleyicilerin beğenisine sunacak.
discovery+, Discovery medya grubuna ait; HGTV, Food Network, TLC, ID, OWN, Travel Channel, Discovery Channel ve Animal Planet gibi sevilen kanallarda yayınlanan 2.500’den fazla yapıma ait, 55.000 küsur bölümü tek bir platformda toplayacak. ABD’deki izleyicilerin aynı zamanda Chip ile Joanna Gaines, Will Packer ile Kevin Hart, Duff Goldman, Amy Schumer, David Schwimmer, Sir David Attenborough, Bobby Flay ile Giada De Laurentiis, Joe Kenda ve Mike Rowe gibi sevilen ekran yüzlerinin yeni yapımlarına da erişimi olacak.
discovery+, abonelerine BBC’nin Planet Earth ve Blue Planet gibi çığır açan belgesellerinin yanı sıra The Dodo’ya ait özgün içeriklerin de bulunduğu doğa ve çevreyi konu alan kapsamlı program seçkisi de sunacak. Bu içeriklere ek olarak tarihte ilk defa A&E, History ve Lifetime kanallarına ait en iyi programları, Discovery kanallarının içerikleriyle bir araya getirecek.
Discovery, Inc.’in Başkanı ve CEO’su David Zaslav
“İki senedir yeni platformumuz discovery+ için çalışıyorduk. Platformumuzun lansmanını dünya çapında başarı yakalamış markaları, sevilen ekran yüzleri ve 50 yeni içeriğin de bulunduğu bugüne kadarki en büyük özgün içerik arşiviyle yapıyoruz. Yeni içerik sayısı her hafta artacak. discovery+ ile gerçek dünyayı konu alan en kapsamlı yayın platformunu kurmuş olduk. İçeriklerimizi izleyicilerimize sunmak için Verizon ile kurduğumuz ortaklıktan dolayı çok heyecanlıyız.”
discovery+’ın dünya lansmanı
Discovery, Dünya lansmanında zengin yerel içerik arşivini ve canlı spor yayınlarını da yeni dijital platformuna katarak ilk etapta; İskandinav ülkeleri, İtalya, Hollanda ve İspanya olmak üzere 25’ten fazla ülkede yayına başlayacak. 2021 yılında da Latin Amerika pazarına girecek olan discovery+, geçtiğimiz ay Discovery ve Sky ortaklığında Birleşik Krallık’ta yayına başladı.
discovery+ Avrupa’da, Eurosport tarafından yayınlanan tenis Grand Slam’leri ve bisiklet turlarının yanı sıra motor sporları, futbol ve kış sporları gibi farklı spor dallarından müsabakaları canlı yayınlayacak. 2021 yazında Tokyo’da düzenlenmesi planlanan Olimpiyat Oyunları’ndaki tüm müsabakalar da discovery+’tan takip edilebilecek.
Discovery International’ın Başkanı ve CEO’su JB Perrette
“Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri, sevdikleri yerel sesler ve hikayeler ile bir araya getiren Discovery faaliyet gösterdiği her yerde ilham kaynağı olup, keyifli bir deneyim sunarak sadık bir izleyici kitlesine sahip oldu. Global ile yereli buluşturarak izleyicilerimize yenilikler sunmaya devam edeceğiz.”
discovery+ abonelik ücreti
discovery+, ABD’de aylık 4.99$’dan başlayan fiyatlarla kullanıcılara sunulacak ve reklamsız versiyonun fiyatı aylık 6.99$ olacak. Beş kullanıcı profili ve eş zamanlı dört ayrı cihazdan izleme seçeneğiyle bir online video yayın platformunun abonelerine sunduğu en iyi teklife sahip olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Girişimci ve yatırımcı ekosisteminin yeni gözdesi: “Paya Dayalı Kitle Fonlaması”
Girişimcilere hızlı, kolay ve düşük maliyetli bir finansman yöntemi sunan Paya Dayalı Kitle Fonlama sistemi, yeni nesil yatırımcılığı da yeniden tanımlıyor. Paya Dayalı Kitle Fonlaması hem girişimci hem de yatırımcıların daha kazançlı olacakları bir sistem sunarken, girişimci ekosistemini hızla büyütüyor ve sermayenin tabana yayılmasını sağlıyor. Verilen bilgilere göre, girişimcilik ekosisteminin yüzde 1 büyümesi bile ülkelerin ekonomisine milyarlarca dolar etki ediyor.
Finansman arayanların, banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmaya gerek kalmadan girişimcilerin kaynak bulmalarını sağlayan bu modelde yatırımcılar ise geleceğin girişimlerine 1 TL’den başlayan fiyatlarla bile ortak olabiliyor.
Anadolu’nun kadim geleneği imeceyi online platformda yeniden canlandırarak, Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirme ve sermayeyi tabana yayma amacıyla yola çıkan fonbulucu.com, yeni nesil finansman aracı Paya Dayalı Kitle Fonlamasının global arenada ülke ekonomilerine önemli katkıda bulunduğunu ve hızla büyüyen bir pazar olarak öne çıktığını kaydetti.
Mikro halka arz
Paya Dayalı Kitle Fonlaması, girişimcinin projesinin veya girişim şirketinin paylarının bir kısmını, finansman temin etmek amacıyla SPK tarafından lisanslanmış bir platform üzerinden satışa sunmaları anlamına geliyor. Satışa sunulan paylarla, yatırımcılardan kampanya süresi içerisinde para toplanması sağlanırken bu yeni nesil finansman aracı ile ihtiyaç duyulan fon sağlanmış oluyor. Bir mikro halka arz niteliğindeki sistem sayesinde yatırımcılar erken aşama girişimlere doğru zamanda ve güvenli bir şekilde yatırım yaparak daha yüksek getiri elde edebiliyorlar.
Banka kredisi, teminat ya da borçlanma yok!
Girişimlerini kurmak veya büyütmek için finansman arayan girişimcilerin, banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmalarına gerek kalmadan girişimleri için kaynak bulabilecekleri bir model olan Paya Dayalı Kitle Fonlaması, girişimci ekosistemi için yepyeni bir finansman yaklaşımı sunuyor.
Girişimci ve yatırımcılar, KOBİ’ler, Ar-Ge yapmak isteyenler ve inovasyon geliştiricileri, tüm üreticiler, teknoloji girişimcileri ve sosyal girişimciler gibi çok geniş bir kitle Paya Dayalı Kitle Fonlamasının sunduğu avantajlardan yararlanarak kendilerine destekçi veya yatırımcı bulabiliyor.
1 TL’si olan da yatırımcı olabiliyor
Paya Dayalı Kitle Fonlama modelinden girişimciler kadar yatırımcılar da fayda sağlıyor. Kısıtlı sermayesi olan ev tipi yatırımcılar, gerçekleştirilen kampanyalarda hisse başına 1 TL bile ödeyerek geleceğin girişimlerinden pay sahibi olabiliyor. Yenilikçi girişimlere yatırım yaparak birikimlerini değerlendirme olanağı bulan yatırımcılar, diledikleri miktarda payı alarak kârlılıklarını artırabiliyor ve farklı girişimlerden aldıkları paylar ile de bir portföy oluşturarak riskleriniz azaltabiliyorlar.
Hedef Türkiye’den yepyeni Unicorn’lar çıkması
Paya Dayalı Kitle Fonlaması hayata geçtiği takdirde Türkiye girişim ekosistemi için yepyeni bir dönemin başlayacağına vurgu yapan fonbulucu.com Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Yıldız; Türk firmalarının yurt dışı pazarlarda rekabet edebilecek konuma ulaşmalarında Paya Dayalı Kitle Fonlamasının önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. “Dileğimiz Türkiye’den birçok Unicorn’un çıkması” diyen Yıldız, “Paya Dayalı Kitle Fonlaması ile her ölçekten yatırımcı inovatif girişimlerden pay alarak geleceğin Unicorn’larına yatırım yapabilir” dedi.
Bu yatırımlarla ülkemiz ekonomisinin güçleneceğine dikkat çeken Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: “Global pazara baktığımızda 2019 yılında kitle fonlaması modelinin dünyada devasa bir hacme ulaştığını görüyoruz. Toplam fonlanan kampanyalar 2019 yılında 34 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken neredeyse bu tutarın yüzde 10’u girişimlerde hisse alımları şeklinde gerçekleşti. 2019 yılında fonlanan kampanyalardan 270 bin yeni iş ortaya çıktı. Tüm dünyada Kitle Fonlama hizmeti sunan 2 binden fazla platform var. Bunların yüzde 10’u ise ABD’de bulunuyor. Ülkemizde ise bu yöntem hala emekleme aşamasında. Şu an için bizim de içinde bulunduğumuz 6 adet ödül ve bağış temelli platform bulunuyor. Ancak Paya Dayalı Kitle Fonlaması ile dinamikler değişecektir. Ekonomiye katma değer sağlayan yepyeni girişimlerin doğmasına hep beraber çok yakın bir zamanda tanıklık edebiliriz. Biz de bu anlamda 2016 yılından bu yana sürdürdüğümüz çalışmalar neticesinde Sermaye Piyasası Kurulu’na lisans başvurumuzu yaptık. Gerekli izin verilir verilmez kampanyaları yayınlamaya başlayacağız”
Yeni nesil girişimcilik ve yeni nesil yatırımcılık olarak tarif edilen bu yeni sistemi önümüzdeki dönemde çok fazla konuşulacağa benziyor. Girişimciler ve sistemi bilen yatırımcılar ilk kampanyaları heyecanla bekliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)