Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi’nde 189 ülke arasında 54’üncü sırada yer alarak üst üste ikinci kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisine girdi. İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda yüzde 40,7’lik artış kaydetti.
İnsani Gelişme Raporu’nun “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı 30. Yıl Baskısında, bu sene ilk defa, ülkelerin doğaya uyguladığı baskıyı ortaya koyan yeni bir endekse de yer verildi. Endekse göre, dünyada hiçbir ülke, gezegenimiz üzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başarabilmiş değil. Rapor bu yanıyla, insanların gezegenin geleceğini şekillendiren baskın güç olduğu Antroposen adlı yeni bir jeolojik çağa girdiğimiz bu dönemde, dünya liderlerine doğa üzerindeki ağır baskıları azaltmaları yönünde bir çağrı niteliğinde.
Ankara, 15 Aralık 2020 – Türkiye, 2020 İnsani Gelişme Raporu’nda yayımlanan İnsani Gelişme Endeksi’nde 0,820 puan ile 189 ülke ve bölge arasında 54’üncü oldu ve geçen yıl 59’uncu olarak girdiği “çok yüksek insani gelişme” kategorisindeki yerini pekiştirdi. Odağına insanı alan, insani gelişmeyi bu ölçüte göre değerlendiren endekste Türkiye son 29 yıl içinde yüzde 40,7’lik artış kaydetti.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2019 yılı verileri baz alınarak hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi, Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin yanı sıra bu yıl ilk kez hazırlanan Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi’ni de içeren “2020 İnsani Gelişme Raporu” yayımlandı.
Ülkelerin resmi istatistik kurumlarından ve güvenilir uluslararası kurumlardan elde edilen veriler ışığında hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi üç temel boyutta ortalama insani gelişme düzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuluyor.
Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerinden biri olan endekse göre İnsani Gelişme Endeksi’nde 0,957’lik değerle Norveç ilk sırada yer aldı ve zirvedeki yerini korudu. Norveç’i 0,955’lik değerle İrlanda ve İsviçre, 0,949’luk değerle Hong Kong ve İzlanda izledi.
Geçen yıl kaydettikleri İnsani Gelişme Endeksi değeriyle listenin en altında yer alan ülkeler ise, 0,394’lük değerle Nijer, 0,397’lik değerle Orta Afrika Cumhuriyeti, 0,398’lik değerle Çad, 0,433’lük değerle Güney Sudan ve 0,433’lük değerle Burundi oldu.
Bu dönemde, çok yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerin ortalama endeks değeri 0,898, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin ortalama endeks değeri ise 0,791 olarak hesaplandı.
İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda önemli bir gelişim gösterdi. Türkiye’nin 1990’da 0,583 olarak hesaplanan endeks değeri, geçen yıl 0,820’ye çıkarak toplamda yüzde 40,7’lik artış gösterdi.
Türkiye’de 1990-2019 arasında beklenen yaşam süresi 13,4 yıl artarak 77,7’ye, ortalama öğrenim süresi 3,6 yıl artarak 8,1’e, beklenen öğrenim süresi ise 7,7 yıl artarak 16,6’ya ulaştı. Bu dönemde, ülkede kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) yaklaşık yüzde 121,4’lük bir artış göstererek 27.701 Dolara yükseldi.
İnsani gelişme dağılımındaki eşitsizliğe uyarlanmış endekste ise Türkiye’nin değeri boyut endekslerinin dağılımındaki eşitsizliğe bağlı olarak yüzde 16,7’lik bir kayıpla 0,683’e düştü. Çok yüksek İnsani Gelişme Endeksi değerine sahip ülkelerin eşitsizlik nedeniyle kaybı ortalama yüzde 10,9 olurken, Avrupa ve Orta Asya’da bu oran yüzde 11,9 olarak kaydedildi.
Raporda, üreme sağlığı, kadınların güçlenmesi ve ekonomik faaliyetler alanlarında toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklere ilişkin bulguların yer aldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de açıklandı.
Ülkelerin gezegene baskılarını hesaba katan yeni bir İnsani Gelişme Endeksi: GİGE
İnsani Gelişme Raporlarının 30’uncu yılında yayımlanan “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı rapora göre, COVID-19 küresel salgını, dünyanın karşı karşıya olduğu en yeni kriz ancak, insanların doğa üzerindeki baskısı son bulmazsa, krizlerin sonuncusu olmayacak.
Rapor bu bağlamda, ülkelerin karbondioksit emisyonu ve madde ayak izlerinden oluşan iki yeni unsuru daha hesaplamalara katarak İnsani Gelişme Endeksi’ni uyarlayan yeni bir insani gelişme endeksi daha ortaya koydu. “Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (GİGE)” adlı deneysel nitelikteki bu yeni küresel endeks, bir yanda gezegene baskıları azaltırken diğer yanda yoksulluk ve eşitsizliklerle mücadele etmenin gerekliliğini gösteren, yeni bir insani gelişme ölçüsü getiriyor.
Endekse göre, dünyada hiçbir ülke, gezegenimiz üzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başarabilmiş değil. Rapor bu yanıyla, dünya liderlerine insani gelişmede ilerlerken çevre ve doğa üzerindeki ağır baskıları azaltmak için cesur adımlar atma yönünde bir çağrı niteliğinde.
Antroposen veya İnsan Çağı, insanlık tarihinde ilk defa, gezegenin insanları şekillendirmesi yerine insanların gezegenin geleceğini şekillendiren baskın güç olduğu yeni bir jeolojik çağ olarak tanımlanıyor. Rapora göre, insanlığın ve gezegenimizin yeni bir jeolojik çağa girdiği bu dönemde, tüm ülkelerin, insanların gezegene yaptıkları tehlikeli baskıları eksiksiz göz önünde tutarak kendi ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları ve değişimi önleyen devasa güç ve fırsat eşitsizliklerini ortadan kaldırmalarının zamanı geldi.
İnsani Gelişme Endeksi’ni ülkenin kişi başına karbondioksit emisyonu ve madde tüketim düzeyine göre uyarlayan ve 2019’daki verilere dayanarak hazırlanan endekste Türkiye, 0,746 değerle 169 ülke arasında 44’üncü konumda yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: yüksek
Ford dikkatleri üzerinde toplayan Yeni Transit ‘Limited’i ve yüksek kapasiteli soğutucuya sahip ‘Frigo Van’ı sundu
Türkiye’nin ticari araç lideri Ford, sektöre yön veren ve Türkiye’nin en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ek donanım ve özelliklere sahip ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik ‘Frigo Van’ versiyonlarını müşterilerine sundu.
Ford, ticari araç ailesinin sevilen üyesi Transit’i işletmelerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını odağına alarak geliştirmeye devam ediyor. Ticaretin lideri Transit’in şimdi yepyeni özellikler ve ek donanımlarla sunulan ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen özel yalıtım ve soğutucu üniteye sahip ‘Frigo Van’ versiyonu müşterilere sunuldu.
Yepyeni donanım ve özelliklerle yeni “Transit Limited”
Müşterilerin ticaret hayatının operasyonel zorlukları ile pratiklikten ve konfordan ödün vermeden baş edebilmesini sağlayan Transit’in ‘Trend’ ve ‘Deluxe’ versiyonlarına ek olarak yeni özellik ve ek donanımları ile geliştirilen ‘Limited’ versiyonu sunuldu.
Yeni Transit ‘Limited’ versiyonda ‘Deluxe’ versiyona ek olarak; gövde rengi ön tampon, HID BI-Xenon dinamik ön farlar, 16’’ inç alüminyum jantlar, yan park sensörleri, geri görüş kamerası, arka led tepe lambası, silecek suyu seviye göstergesi, ısıtmalı ön cam, yağmur sensörlü ön silecekler müşterilere sunuluyor. Yeni Transit Limited’in iç tasarımında ise Türkçe navigasyon desteği, yolcu hava yastığı, deri vites topuzunun yanı sıra iç konsola eklenen krom detaylar dikkat çekiyor.
Yüksek kapasiteli soğutucuya sahip yeni “Transit Frigo Van”
Transit’in soğuk zincir taşımacılığına yönelik, 11 m3 ve 12.4 m3* baz araç üzerine geliştirilen, orta ve yüksek tavan seçenekleri ile sunulan, yeni “Frigo Van” versiyonu başta gıda olmak üzere ilaç ve çiçekçilik gibi sektörler için de önemli taşıma/nakliye avantajları sunuyor. +5°C soğutma sınıfında, ATP** belgesine sahip, Transit Frigo Van, kuru, serin ve soğuk ürünlerin taşımasına imkan sağlıyor.
Ford Otosan Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen soğutucu sistem sektörde bir ilk olarak ve benzersiz şekilde müşterilere sunuluyor. Soğutucu sistemde ikinci kompresör kullanılmıyor, bu sayede, motorda ekstra yüklenme oluşmazken, motorun daha uzun ömürlü olmasına katkı sağlanıyor. Araçta tavan ünitesi (ilave yoğuşturucu) bulunmaması sebebiyle, tavan gövde sacı modifikasyonu da bulunmuyor. Böylelikle aracın orijinalliği korunuyor, ikinci elde değer kaybı yaşanmıyor. Ayrıca, aracın arka yük kısmında, standart soğutucu ünite ve 65mm izolasyon kalınlığına sahip, modüler paneller bulunuyor. Modüler paneller, istenildiğinde sökülerek araç tekrar panelvan haline dönüştürülebiliyor.
Transit Frigo Van araçlar anahtar teslim olarak ve Ford Otosan ‘3 yıl sınırsız km garantisi’ ile müşterilere sunuluyor.
Yeni Ford Transit Minibüs ‘Limited’ 339.800 TL’den, Transit Van ‘Limited’ 251.800 TL ve Transit ‘Frigo Van’ ise 252.900 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatlarıyla Ford Yetkili Satıcıları’nda müşterileri bekliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Bosch Rexroth’un 225 yılı: Su ile çalışan çekiçli değirmenden dijital yüksek teknoloji öncüsüne
Tüm otomasyon teknolojilerinin dijital dönüşüm sağlayıcısı CO2 nötr üretim Müşteri ve İnovasyon Merkezi’nin genişletilmesi ve şirketin global varlığı
Bosch Rexroth’un hikâyesi, 1795 yılında Georg Ludwig Rexroth’un Almanya’daki Spessart dağlarında demir üretimi için su ile çalışan çekiçli değirmeni piyasaya sunmasıyla başladı. Böylece dünyanın en eski teknoloji şirketlerinden birini kurmuş oldu. Bosch Grubu’nun bir parçası olan Bosch Rexroth AG, dünyanın dört bir yanındaki mekanik ve fabrika mühendisliği iş ortakları tarafından kullanılan tahrik ve kontrol teknolojilerinde teknoloji ve pazar lideri konumunda. Her tip ve büyüklükteki makine ve sistemlerde etkin, güçlü ve güvenli hareketlerden sorumlu olan Bosch Rexroth AG, yüksek performanslı bileşenler ve yazılım tabanlı çözümlerle, 80’den fazla ülkede yaklaşık 31.000 çalışanla, makine ve sistemlerin dijitalleşmesini ve sürdürülebilirliğini yönetiyor.
Robert Bosch GmbH’nin Sanayi Teknolojileri sektöründen sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Bosch Rexroth AG CEO’su Rolf Najork, şirketin başarı reçetesini özetlerken “Bosch Rexroth, son 225 yıldır teknolojik gelişmelerin sunduğu fırsatları yakaladı, bunları yeniliklere dönüştürdü ve iş modelini bunlara uyarladı” dedi. Bosch Rexroth geleceğin fabrikası, fabrika inşaatı ve mühendisliği ile mobil uygulamalara yönelik otomasyon teknolojilerinin üreticisi, dijital dönüşümün zorluklarıyla başa çıkmak için iyi bir donanıma sahip.
2001’den beri Bosch Grubu’nun bir parçası
Şirket, Fransız İhtilali sırasında ve Sanayi Devrimi’nin başlangıcında kurulduğunda, böylesine bir başarı öngörülemezdi. Rexroth ailesi, şirketi çalkantılı dönemlerde yönetti. Bir demir dökümhanesi devralındığında, şirketin genel merkezi 1850 yılında Lohr am Main’e taşındı ve bugün hala burada yer alıyor. Rexroth, 1954 yılında yeni iş kolu olan hidrolik alanındaki ilk ürünleri Hannover Messe’de sunmasıyla bir atılım gerçekleştirdi. Daha sonra bunu, elektrik tahrik ve kontrol sistemleri, mobil elektronik üniteler ve lineer hareket ve montaj teknolojisi takip etti. 1975 yılında Rexroth, Mannesmann AG’nin bir parçası oldu. Bosch Automationstechnik ile birleşmesinin ardından 2001 yılından beri Bosch Grubu bünyesinde yer alıyor.
Enerji verimliliğine sahip, sürdürülebilir çözümler geliştiriliyor
Rolf Najork, “Sürdürülebilir büyümenin ne kadar önemli olduğunu 225 yıllık tarihimizden biliyoruz” diyor. Bosch Rexroth, planlanandan daha erken bir tarihte, kuruluş yıl dönümünde tüm ürünlerinin üretimi konusunda CO₂ nötr olma hedefine ulaştı. CEO, “Bunlarla donatılmış makine ve sistemlerin enerji verimliliğini artırmak ve müşterilerimizin ekonomik başarılara ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla yeni çözümler geliştiriyoruz” diyor.
Müşteri ve İnovasyon Merkezi genişletiliyor, Afrika kıtasında şirketin varlığı artırılıyor
Bosch Rexroth, 2019 yılında araştırma ve geliştirmeye 348 milyon Euro yatırım yaptı. Ekim 2020’de şirket, Almanya’nın Ulm şehrinde bulunan Müşteri ve İnovasyon Merkezi’nin ikinci binasının inşaatının tamamlanmasını kutladı. Burada her şey geleceğe dönük. Şirket, yeni dijital iş fikirleri, sistem çözümleri ve hizmetleri geliştirmeyi ve spesifik müşteri projelerinde iş ortaklarıyla çalışmayı planlıyor. Yeni binada, Endüstri 4.0 çözümleri için bir model fabrika da bulunacak. Laboratuvar ve atölye alanları, ofis, seminer ve eğitim odaları ve sergi salonu yer alacak. Bosch Rexroth, büyüme potansiyeli olan cazip yeni pazar arayışını sürekli olarak devam ettiriyor. Afrika’da büyümeye devam eden şirket, aynı zamanda bu yıl Mısır’da yeni bir tesis açtı.
Rolf Najork, “Kökenlerimiz ve tarihimiz önemli. Ancak yalnızca başarılı bir tarih, sizi gelecekteki başarılara götürmek için yeterli değildir. Bu nedenle, geleceğe doğru güvenle ilerliyoruz ve inovasyonlar aracılığıyla şirketin üçüncü yüzyılını şekillendireceğiz.” dedi. Mobil Makinelerin Dönüştürülmesi, Ağa Bağlı Hidrolikler ve Geleceğin Fabrikası olmak üzere üç girişim, bu amacı vurguluyor. Bunlar, Bosch Rexroth’un mobil iş makinelerinin, fabrika inşaatı ve mühendisliğinin ve ayrıca fabrika otomasyonunun elektronikleşmesini ve dijitalleşmesini hızlandırmak için geliştirdiği inovasyonları ve yazılım tabanlı sistem çözümlerini bir araya getiriyor
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
PANASONICten Hassas ve Yüksek Performanslı Yangın Algılama Çözümü
Yaşam alanlarımızda karşılaşabileceğimiz en önemli risk ve tehlikelerin başında yangınlar geliyor. Sonuçları göz önüne alındığında özellikle insanların kalabalık şekilde bulunduğu alanlarda gereken önlemlerin titizlikle alınması büyük önem taşıyor. Profesyonel yangın algılama sistemleri ve güvenlik çözümleri ile dünya standardında koruma vadeden Panasonic markasının Aktif Hassas Hava Örneklemeli (Emişli) Yangın Algılama Dedektörü, kalite ve teknolojisi ile üstün güvenlik sunuyor.
Panasonic Aktif Hassas Hava Örneklemeli (Emişli) Yangın Algılama Dedektörü, klasik algılama yöntemlerinin (duman dedektörü, ısı dedektörü, kombine dedektör vb.) yeterli olmadığı ve dumanın zamanında algılanmasında zorluk yaşanabileceği durumlarda öne çıkıyor. Fabrika, yüksek tavanlı alışveriş merkezi holleri gibi alanlarda hava örnekleme sistemi kurulumu sayesinde, daha hassas ve yüksek performanslı yangın algılama mümkün hale geliyor. Sistem, hava örnekleme borularına çekilen ortam havasının içindeki partikülleri, lazer ışınları yardımıyla algılayarak alarm veriyor.
Panasonic Aktif Hassas Hava Örneklemeli (Emişli) Yangın Algılama Dedektörleri; özellikle data center, IT ve bilgi işlem odaları, soğuk hava depoları, temiz odalar, tavan yüksekliği yüksek olan hangar, depo, atrium, endüstriyel tesis gibi alanlarda tercih ediliyor.
Aktif hava emişli sistemler, çok hassas hava çekmeli duman algılama sistemi ve çok hassas hava çekmeli duman algılama sistemleri olarak da adlandırılan hava örnekleme sistemlerinin, EN 54-20 Standardı’na ve Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği Uygulama Kılavuzu’na uygun olarak projelendirilmesi gerekiyor. EN 54-20 Standardı’na göre hava örneklemeli dedektörler üç sınıfa ayrılıyor: Sınıf A (Çok Yüksek Hassasiyet), Sınıf B (Yüksek Hassasiyet) ve Sınıf C (Normal Hassasiyet).
Bu sistemin kullanıldığı alanlar, çok geniş hacimlerden meydana geldiğinden yangın sırasında oluşabilecek duman uzun bir süre yoğunlaşamayabiliyor. Bu durumu klasik algılama yöntemleriyle tespit etmek ise geç kalınmasına ve yangının büyümesine sebep olabiliyor. Bunu önlemek için, Sınıf A hassasiyete sahip hava çekmeli duman algılama cihazlarının tercih edilmesi öneriliyor. Bu cihazların genel kullanımlar haricinde, aşağıdaki gibi özel kullanımları da bulunuyor:
Oda içi koruma için asma tavan boşluğunda, Yükseltilmiş döşeme altından kabin içlerinde, Havalandırma kanalı içerisinde, IT odalarına kabinet içlerinde, Kablo tavaları ve tünellerinde.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Çin Sineması’nın En Yüksek Bütçeli Filmi Sekiz Yüz İçin Geri Sayım Başladı
Sinema eleştirmeleri tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösterilen “Sekiz Yüz”, 25 Eylül’de gösterime girmeye hazırlanıyor. Ön hazırlıkları ve çekimleri 10 yıl süren “Sekiz Yüz”, Japonya’nın işgalci politikalarıyla mücadele eden Çin’in en önemli direnişlerinden birini konu alıyor.
Çin’de gösterime girdiği ilk hafta sonunda 69 milyon dolar hasılatla, Çin sinema tarihinin en değerli 10 filmi arasına giren “Sekiz Yüz”, Türkiye’de gösterime girmek için gün sayıyor. Pandemi nedeniyle yaşanan zorlu sürece rağmen sekiz ülkede vizyona giren ve gişede büyük başarı elde ederek dünya sinema sektörünün odağı olan “Sekiz Yüz”, etkileyici öyküsü, gerçekçi sahneleriyle alışageldik savaş filmlerine meydan okuyor. Sekiz Yüz, bu haftaki son rakamlara göre 2020 yılının en yüksek hasılat yapan filmi olarak tarihe geçti.
Çin sinema sektöründe benzeri görülmemiş 80 milyon dolarlık bütçesi ve 10 yıl süren ön hazırlık ve çekimleriyle de dikkatleri üzerine toplayan “Sekiz Yüz”, sinema çevreleri ve eleştirmenler tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösteriliyor. 25 Eylül’de vizyona girecek olan ve tamamı IMAX kameralarla çekilen ilk Çin filmi olarak tarihe geçen “Sekiz Yüz”, 1937 yılında Şangay’da yaşanan gerçek olaylardan beyazperdeye uyarlandı.
Gönül rahatlığıyla bir sinema deneyimi için maksimum hijyen!
Cinemaximum, gişeden salona kadar her adımda hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için tüm önlemleri alarak sinemaseverlere gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir sinema deneyimi sunuyor. Örneğin artık yan yana koltuk satışı yapılmıyor, satın aldığınız koltuğun her yönünden 2 koltuk boş bırakacak şekilde yeni bir oturma düzeni uygulanıyor. Cinemaximum teması en aza indirmek adına gişe ve büfelerde temassız ödemeyi önceliklendiriyor, bilet kontrolü yine temassız yapılıyor. Etkileşimi ve riski en aza indirmek adına 30 dakikaya çıkarılan seans aralarında ise salonlarda temizlik ve hijyen çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tüm salonlar ve fuaye alanları nano gümüş teknolojisi ve onaylı dezenfektanlarla düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca temasın fazla olduğu gişe ve büfe deskleri, fuaye alanlarındaki merdiven korkulukları, salon kapıları, kiosk ekranları gibi alanlar da sık sık dezenfekte ediliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Temmuzda ihracat değer olarak yılın, miktar olarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştı
Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi temmuz ayı sonuçlarına göre; inşaat malzemeleri sanayisi, ihracatta biri aylık biri de yıllık olmak üzere iki rekor kırdı. İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 21,7 arttı. 5,53 milyon ton ihracatla miktar olarak Ağustos 2013’ten bu yana en yüksek aylık ihracat gerçekleşti. İhracatın bir önceki aya göre yüzde 11,1 artarak 1,94 milyar dolara yükseldiği temmuz ayında değer olarak ise 2020 yılının en yüksek aylık ihracat seviyesine ulaşıldı.
Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Temmuz 2020 sonuçlarına göre, geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 21,7 artan inşaat malzemeleri ihracatında miktar rekoru kırıldı. İnşaat malzemeleri ihracatı 2020 yılı temmuz ayında 5,53 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Böylece sektör miktar olarak Ağustos 2013’ten bu yana en yüksek aylık ihracata imza attı.
Değer olarak yılın en yüksek aylık ihracatı temmuzda yapıldı
İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Endeksi, ihracat pazarlarında toparlanmanın hızlanması ile temmuz ayında önemli artış gösterdi. İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2020 yılı temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 11,1 artarak 1,94 milyar dolara yükseldi. Temmuz ayında değer olarak 2020 yılının en yüksek aylık ihracatı yapıldı. 2020 yılı temmuz ayı ihracatı, Covid-19 salgınının olumsuz etkilerinin en yoğun yaşandığı 2020 yılı nisan ve mayıs ayı ihracatlarının üzerinde gerçekleşti. İhracat haziran ayı ihracatının da oldukça üzerine çıktı.
İhracat birim fiyatları toparlanıyor
İnşaat malzemeleri ihracat ortalama birim fiyatı 2019 yılı temmuz ayında 0,43 dolar/kg iken 2020 yılı temmuz ayında 0,35 dolar/kg oldu. İhracat birim fiyatları nisan ve mayıs aylarındaki sert düşüşler sonrası haziran ayında artış gösterdi, temmuz ayında da artış devam etti. Mayıs ayında 0,28 dolar/kg ile dip seviyeye düşen ihracat birim fiyatlarının toparlandığı görüldü.
İthalat artışı temmuz ayında durağanlaştı
İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı, 2020 yılı temmuz ayında miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 16,2 azaldı ve 190,9 bin ton oldu. Temmuz ayı ithalatı miktar olarak haziran ayının da altında kaldı. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı değer olarak ise temmuz ayında 543 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın temmuz ayına göre yüzde 14,5 gerileyen inşaat malzemeleri 2020 yılı temmuz ayı ithalatı değer olarak haziran ayı ile hemen hemen aynı seviyede gerçekleşti. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı temmuz ayında 2,84 dolar/kg seviyesine çıktı. Geçen yılın temmuz ayı ortalama ithalat birim fiyatı 2,79 dolardı. Temmuz ayında 2020 yılının en yüksek aylık ortalama ithalat birim fiyatı gerçekleşti.
Alt sektörlerin ihracatında farklı toparlanma hızları yaşanıyor
2020 yılı temmuz ayında küresel pazarlardaki toparlanma, inşaat malzemeleri ihracatını olumlu etkiledi. 2020 yılı temmuz ayında 8 alt ürün grubundan 6’sının ihracat birim fiyatları 2019 yılı temmuz ayına göre geriledi. 2 ürün grubunda ise ihracat birim fiyatları arttı. 2020 yılı temmuz ayında mineral ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 19,5 geriledi. Yalıtım malzemeleri ihracat birim fiyatı yüzde 15,3 düştü. Kimyasal bazlı ürünlerin ortalama ihraç birim fiyatı ise yüzde 10,8 arttı.
2020 yılının temmuz ayında 8 alt ürün grubundan 5’inde ihracat, miktar olarak geçen yılın temmuz ayının üzerinde gerçekleşti. İhracatta yüksek miktar artışları yaşandı. 2020 yılı temmuz ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 34 ile mineral ürünler, yüzde 13 ile yalıtım malzemeleri ve yüzde 8,9 ile ağaç ve ahşap ürünlerinde gerçekleşti. 2020 yılı temmuz ihracatı miktar olarak gerileyen 3 alt sektör prefabrik yapılar, demir çelik ürünleri ile kimyasal bazlı ürünler oldu.
2020 yılının temmuz ayında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat değer olarak yükseldi. 2020 yılı temmuz ayında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 85,8 ile prefabrik yapılarda yaşandı. Değer olarak ihracat ağaç ve ahşap ürünlerinde yüzde 6,2, mineral ürünlerde yüzde 7,4 arttı. Değer olarak ihracatın gerilediği alt sektörler metal bazlı ürünler, demir çelik ürünler ve yalıtım malzemeleri oldu.
Genel sanayi ihracatında da artış temmuz ayında devam etti
Türkiye sanayi ihracatı 2020 yılı temmuz ayında toparlanmaya ve artışa devam etti. Temmuz ayı ihracatında 2020 yılının en yüksek aylık ihracat gerçekleşmeleri oldu. 2020 yılı temmuz ayında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak bir önceki aya göre yüzde 12,3 arttı. Temmuz ayı ihracatı değer olarak Covid-19 salgını yeni normal sürecinde artışa devam etti. Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2020 yılının temmuz ayında bir önceki haziran ayına göre yüzde 2,1 artış gösterdi. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları ise 2020 yılı haziran ayında 1,17 dolar/kg iken, 2020 yılı temmuz ayında 1,29 dolar/kg oldu. İhracat birim fiyatlarında da iyileşme yaşandığı görüldü. 2019 yılı temmuz ayı ortalama ihracat birim fiyatı ise 1,54 dolar/kg seviyesinde gerçekleşti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)