Aylık arşivler: Aralık 2020

​Multivitaminler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

“Zaten meyvemi, sebzemi, yumurtamı yiyorum, ne gerek var multivitamin almaya… Hem ben zaten C vitamini içiyorum, kendimi çok yorgun hissedince demir iğnesi yaptırıyorum. Hem multivitaminler iştah açıyor, kilo mu alayım durduk yere…” Bu ve bunun gibi sözleri mutlaka duydunuz, belki siz de söylediniz. Peki bu düşüncelerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış.. Vitamin ve mineraller hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken Eczacı Ayşen Dincer, vücudun ihtiyacı olan minerallerin doğru beslenme ve vitaminlerden alınacağını belirterek, multivitaminlerin kilo aldırıcı etkisi olmadığını ve ortaya çıkan enerji artışını dengelemenin önemini vurguluyor.
Vitamin ve mineraller, daha sağlıklı bir yaşam sürmemiz için olmazsa olmazımız… Vitamin ve mineraller bağışıklık sisteminin güçlenmesinden saç sağlığımıza, kan yapımından toksinlerin vücudumuzdan temizlenmesine ve hatta ruh sağlığımızın korunmasına kadar etkili… Örneğin D vitamini eksikliği yorgunluğa, kramplara, kalp hastalıklarına, romantizmaya yol açabiliyor. B12 eksikliğinde unutkanlık, odaklanma sorunları, ağızda yaralar, kalp çarpıntısı; demir eksikliği halinde eklem ağrıları, saç dökülmesi, baş ağrıları, depresyon, uykusuzluk gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün… Bu nedenle vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri günlük ve düzenli şekilde almamız gerekiyor. Yani düzenli ve yeterli beslenme şart!
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması besin tüketim verilerine göre özellikle vitamin ve mineral alım miktarlarının yetersizliklerinin önemli boyutlarda olduğuna dikkat çeken Ecz. Ayşen Dincer, lif ağırlıklı gıdalar, protein zengini besinler, süt ve süt ürünlerini gibi olmazsa olmazları da tükettiğimiz durumlarda bile günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri almakta zorlandığımıza dikkat çekiyor. Bu durum vitamin ve mineral desteği gereksinimini ortaya çıkarıyor.
Peki bu kadar vitamin ve minerali nasıl tek tek alacak, miktarını nasıl ayarlayacağız? Ecz. Ayşen Dincer, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: “Çocukların, ergen bireylerin, yetişkinlerin ve yaşlıların vitamin ve mineral ihtiyacı farklıdır. Üstelik bu, cinsiyete göre de değişir. Örneğin hamile bir kadının demir ihtiyacı ile bir erkeğinki aynı değildir. Bu nedenle vitamin ve mineral takviyelerini cinsiyete, yaşa ve ihtiyaca uygun seçmeli. Çoğumuz genellikle bunu bilmediğimiz için kulaktan dolma bilgilerle, komşumuzun, arkadaşımızın önerisiyle vitamin alıyoruz. Bazen de bu yüzden tam da ihtiyacımızı karşılamayacak bir vitamini yanlış sürelerde ve dozlarda kullanabiliyoruz. Oysa vitamin ve mineral desteği alırken tekli ve yüksek doz tercih etmek yerine yaşa ve cinsiyete yönelik olarak uygun dozda hazırlanmış vitaminlerin günlük kullanılması daha doğru. Nasıl ki bir gün boyunca sadece ıspanak, ya da sadece et veya sadece yoğurt tüketmiyorsanız, sofranızda karma besinler alıyorsanız; kullandığınız takviyelerin de ihtiyaca göre karma ve çoklu içerik içermesi önem taşıyor.”
Multivitamin kullandığımızda günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri yeterli miktarda alabiliyoruz. Bu da daha dinç, sağlıklı yani daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Çoğu kişi bu nedenle “Artık ihtiyacım kalmadı. İyiyim” düşüncesiyle bir ya da iki kutu multivitamin tükettikten sonra kullanımı bırakabiliyor. Ecz. Aysen Dincer, bunun çok yanlış bir düşünce olduğunun altını çizerek vücudumuzun bu vitamin ve minerallere her zaman ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor. Dincer, “Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için her gün en az 2.5 litre su tüketmemizi, 10 bin adım atmamızı, günde 5-9 porsiyon sebze meyve tüketmemizi, günde 7 saatten fazla uyumamızı, haftada 3’den fazla alkol tüketmememizi ve sigara kullanmamamızı öneriyor. Bunu 3 ay yapıp sonra ara verin demiyor. İhtiyacınıza yönelik kullanılacağınız bir multivitamin için de aynı şey geçerli. Bu takviyeler yaşam boyu alınmalı. Fakat seçerken çok dikkat etmelisiniz. Koruyucu, glüten, maya içermeyen, cinsiyetininize ve ihtiyacınıza özel dozlar içeren, güvenilir markaların ürünlerini tercih etmeye özen gösterin.”diyor.
Toplumda sürekli multivitamin kullanımının gereksiz olduğuna, kilo yaptığına ve fazla takviye almanın zararlı olduğuna dair yanlış inanışlar da bulunuyor. Ecz. Aysen Dincer, beslenme risklerinin tüm dünyada sigaradan sonra ömrü kısaltan 2. Risk faktörü olduğuna dikkat çekiyor. Eğer herkes alması gereken dozda vitamin ve minerali besinlerden alabilseydi böyle bir risk var olmazdı. Multivitaminler kilo yapar inanışına ise Dincer’in cevabı şöyle: “Hayır, multivitaminler kilo aldırmaz. Eğer multivitamin kullanmaya yeni başladıysanız, ilk 2 hafta sizin iştah artışı diye yorumladığınız fakat aslında enerji artışı olan bir etki göreceksiniz. Bu vücudunuzda vitamin mineral rezervlerinizin düşük olduğunun da bir kanıtıdır. O nedenle özellikle 2-3 hafta sabredin ve beslenme alışkanlığınızı değiştirmeyin. Sonrasında herşeyin düzene girdiğini göreceksiniz. Burada tek istisna çok yüksek doz B Kompleks vitamini içeren markaların ürünledir. Onları kullanmak yerine yaşınıza, cinsiyetinize ve ihtiyacınıza özel hazırlanmış bir multivitamin kullanarak bu süreci daha rahat geçirebilirsiniz.’’
Aynı anda birden fazla multivitamin kullanılmaz. Peki, bu ne kadar doğru bir düşünce? Ecz. Aysen Dincer, bu konuya ilişkin şunları söylüyor: Eğer aldığınız multivitamin doğru formülde ise aynı anda birden fazla mutltivitamin almanıza gerek yoktur. Fakat C vitamini günde 1000 mg ve D Vitamini günde minimum 1000 unite ayrı olarak alınmalıdır. Multivitaminler içerisinde aldığınız C ve D vitamini dozlar yeterli olmayacaktır.”
“Vitamin alırken alkol ya da sigara tüketmek zararlı mı?” sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Alkol ve sigara sağlığımız için birçok risk oluşturan, kullanmamamız gereken maddeler… Aldığınız multivitaminin alkol ve sigaranın vücudunuzda tükettiklerini karşılamak adına da önemi var. Bu nedenle multivitamin kullanmayı bırakmayın ama alkol ve sigaradan vazgeçmek için elinizden geleni yapmanızı öneririm.”
Piyasada birçok multivitamin ve vitamin bulunuyor. Pek çok kişi pahalı olan vitaminin en iyisi olduğunu düşünüyor. Acaba gerçekten en pahalı vitamin en iyi vitamin mi? Ecz. Ayşen Dincer, bu yanılgıya sadece vitaminler için değil birçok konuda düştüğümüze dikkat çekiyor. “Önemli olan fiyat değil günlük ihtiyacınızı karşılayabilecek içeriğe sahip olması” diyen Dincer, vitamin tercih ederken firmasına ve ne kadar süredir vitamin ürettiklerini bakmanızı öneririm. Artık tüm bilgiler internette var. Özellikle pandemi sonrası çok fazla firma ve marka türedi. Burada vücudunuzu destekleyeceğim derken zarar vermeyin ve uzun yıllardır vitamin üreten firmaları tercih edin.’’diye belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ford dikkatleri üzerinde toplayan Yeni Transit ‘Limited’i ve yüksek kapasiteli soğutucuya sahip ‘Frigo Van’ı sundu

Türkiye’nin ticari araç lideri Ford, sektöre yön veren ve Türkiye’nin en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ek donanım ve özelliklere sahip ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik ‘Frigo Van’ versiyonlarını müşterilerine sundu.
Ford, ticari araç ailesinin sevilen üyesi Transit’i işletmelerin ve müşterilerin ihtiyaçlarını odağına alarak geliştirmeye devam ediyor. Ticaretin lideri Transit’in şimdi yepyeni özellikler ve ek donanımlarla sunulan ‘Limited’ versiyonu ile soğuk zincir taşımacılığına yönelik Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen özel yalıtım ve soğutucu üniteye sahip ‘Frigo Van’ versiyonu müşterilere sunuldu.
Yepyeni donanım ve özelliklerle yeni “Transit Limited”
Müşterilerin ticaret hayatının operasyonel zorlukları ile pratiklikten ve konfordan ödün vermeden baş edebilmesini sağlayan Transit’in ‘Trend’ ve ‘Deluxe’ versiyonlarına ek olarak yeni özellik ve ek donanımları ile geliştirilen ‘Limited’ versiyonu sunuldu.
Yeni Transit ‘Limited’ versiyonda ‘Deluxe’ versiyona ek olarak; gövde rengi ön tampon, HID BI-Xenon dinamik ön farlar, 16’’ inç alüminyum jantlar, yan park sensörleri, geri görüş kamerası, arka led tepe lambası, silecek suyu seviye göstergesi, ısıtmalı ön cam, yağmur sensörlü ön silecekler müşterilere sunuluyor. Yeni Transit Limited’in iç tasarımında ise Türkçe navigasyon desteği, yolcu hava yastığı, deri vites topuzunun yanı sıra iç konsola eklenen krom detaylar dikkat çekiyor.
Yüksek kapasiteli soğutucuya sahip yeni “Transit Frigo Van”
Transit’in soğuk zincir taşımacılığına yönelik, 11 m3 ve 12.4 m3* baz araç üzerine geliştirilen,  orta ve yüksek tavan seçenekleri ile sunulan, yeni “Frigo Van” versiyonu başta gıda olmak üzere ilaç ve çiçekçilik gibi sektörler için de önemli taşıma/nakliye avantajları sunuyor. +5°C soğutma sınıfında, ATP** belgesine sahip, Transit Frigo Van, kuru, serin ve soğuk ürünlerin taşımasına imkan sağlıyor.
Ford Otosan Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen soğutucu sistem sektörde bir ilk olarak ve benzersiz şekilde müşterilere sunuluyor. Soğutucu sistemde ikinci kompresör kullanılmıyor, bu sayede, motorda ekstra yüklenme oluşmazken, motorun daha uzun ömürlü olmasına katkı sağlanıyor. Araçta tavan ünitesi (ilave yoğuşturucu) bulunmaması sebebiyle, tavan gövde sacı modifikasyonu da bulunmuyor. Böylelikle aracın orijinalliği korunuyor, ikinci elde değer kaybı yaşanmıyor. Ayrıca, aracın arka yük kısmında, standart soğutucu ünite ve 65mm izolasyon kalınlığına sahip, modüler paneller bulunuyor. Modüler paneller, istenildiğinde sökülerek araç tekrar panelvan haline dönüştürülebiliyor.
Transit Frigo Van araçlar anahtar teslim olarak ve Ford Otosan ‘3 yıl sınırsız km garantisi’ ile müşterilere sunuluyor.
Yeni Ford Transit Minibüs ‘Limited’ 339.800 TL’den, Transit Van ‘Limited’ 251.800 TL ve Transit ‘Frigo Van’ ise 252.900 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatlarıyla Ford Yetkili Satıcıları’nda müşterileri bekliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Demet Akalın Lüks Mobilya Firmasının Açılışını Gerçekleştirdi

Müzik dünyasının sevilen ismi Demet Akalın, Oasis Cadde Avm’ de bulunan modern ve İtalyan tarzı mobilyalarıyla tüm Türkiye ve dünya üzerinde satış yapan CaddeYıldız’ ın açılışına katıldı. Pandemi dolayısıyla gezmeyi çok özlediğini dile getiren Akalın, açılış boyunca mağazayı ve mobilyaları yakından inceledi. Yeni evlenceklere mobilya tavsiyelerinde bulunan Akalın, ‘’ Salonda oturmayı çok seviyorum, iyi bir televizyon izleyicisiyim. Sahnede hep ışıl ışıl görünüyorum bu yüzden ev dekorasyonunda ilk olarak rahatlığa ve sadeliğe dikkat ediyorum’’ dedi. Başarılı şarkıcı, sosyal medya üzerinden de marka hakkında paylaşım yapmayı ihmal etmedi.
Yaklaşık 30 yıllık mobilya markası olan CaddeYıldız’ın açılışı Oasis Cadde AVM’ de Demet Akalın’ın katılımıyla gerçekleşti. Covid-19 kısıtlamaları kapsamında açılışta; az sayıda katılımcı maske kullanımı ile sosyal mesafe tedbirlerine dikkat edildi.Açıkhava AVM’ sinde pandemiye en uygun mobilya markası olarak tanınan marka, yatak odasından yemek odasına, koltuk takımından, genç odasına kadar pek çok mobilya çeşiti ve aynı zamanda iç mimarlık ekibiyle birlikte hizmet veriyor. Demet Akalın’ ın açılışa katılım sağladığı için mutlu olduğunu dile getiren Cadde Yıldız firma sahibi Mesut Yıldız, ‘’Yaklaşık 30 yıldır mobilya sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bugün geldiğimiz nokta ise ülkemizin özel tasarım mobilyalarını yurt dışına ihraç ediyor olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Ürünler İnegöl ve Kayseri’deki fabrikalardan temin edilip, ilave mağaza maliyetlerini ortadan kaldırarak ücretsiz kargo ile doğrudan alıcı adresine kadar güvenle ulaştırılıyor. Markamız, web sitesi ve sosyal medya hesapları aracılığı ile tüm Avrupa Birliği ülkeleri ve Orta Asya devletlerine ürün gönderimi yapmaktadır’’ ifadelerinde bulundu.
Aşı Olmaya Gönüllüyüm, Yeni Projelerim Var!
Mağaza içerisinde ürünleri incelerken açıklamada bulunan Akalın, ‘’ Hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz. Pandemi biter bitmez tatile gitmek istiyorum. İnsanları maskesiz görmek ve birbirimize sarılmak çok istiyorum. Ayrıca aşı olmaya da gönüllüyüm. Sağlık Bakanlığı’na kendi adımı yazdırdım. Ama sahneleri de çok özledim. Yeni projelerim olacak’’ dedi.
Sıla ve Gülşen Gibi Yeteneğim Olsa Şarkılarımı Vermezdim
Televizyon programının çok güzel ilerlediğini dile getiren Akalın, ‘’ Sıla ve Gülşen gibi yeteneğim olsa şarkılarımı vermezdim. Kalemleri çok kuvvetli. Hepimizden bir adım öndeler. Saygıda kusur etmek istemem’’ ifadelerinde bulundu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Taylor Swift’in Dokuzuncu Stüdyo Albümü “evermore” Çıktı!

Taylor Swift’in son albümü “folklore”un devamı niteliğini taşıyan dokuzuncu stüdyo albümü “evermore” şimdi dijital platformlarda.
Dünyaca ünlü sanatçı bugün sosyal medya hesapları üzerinden yeni albümünü duyurdu ve hislerini şu sözlerle dile getirdi: “9.stüdyo albümüm ve folklore’un kız kardeşi diyebileceğim bu kayıtlarin bugün yayımlandığını söylemekten mutluluk duyuyorum. Adı evermore.”
“evermore” şarkı listesi:
01. willow
02. champagne problems
03. gold rush
04. ‘tis the damn season
05. tolerate it
06. no body, no crime (feat. Haim)
07. Happiness
08. dorothea
09. coney island (feat. The National)
10. İvy
11. cowboy like me
12. long story short
13. Marjorie
14. Closure
15. evermore (feat. Bon Iver)
Fiziksel deluxe için bonus parçalar:
01. right where you left me
02. it’s time to go
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Genç yaşta büyük başarı ‘Esad Fidan’

Genç yaşına rağmen imza attığı birbirinden başarılı projelerle adından sıkça söz ettiren besteci/aranjör Esad Fidan son dönemlerde starların tercih ettiği isim haline geldi.
Profesyonel müzik hayatına Erdem Kınay’ın yanında asistanlık yaparak başlayan, kısa bir dönem ünlü aranjör Alper Atakan ile çalışan Esad Fidan, o sıralar yaptığı bestelerle çevresindeki ünlü müzisyenlerin dikkatini çekmişti. Şimdiye dek birçok ünlü ismin şarkısında besteci ya da aranjör olarak adı geçen Fidan müzik sektöründe son dönemin aranılan ismi oldu.
Tuğba Yurt ‘Aşk Ateşi, Nahide Babashlı ‘Sözün Var’ , Sefa Doğanay ‘Kolay Ağlayamam’ , Banu Parlak ‘Dik Yokuş’ , Ersan Er ‘Ben Sevince’ gibi ses getiren birçok şarkının yanı sıra başarılı popçu Aynur Aydın’ın çıkacak olan yeni şarkısı ‘Bilmece’nin bestesi, Güven Yüreği’nin çıkacak olan ‘Tıp Bile’ şarkısının beste ve düzenlemesi, Gökçe Kırgız’ın yeni tekli çalışması ‘İlk Taş’ın düzenlemesi, Özgün’ün ‘Düşman Başına’ şarkısının beste ve düzenlemesi, Emre Kaya’nın yeni albümündeki iki şarkının düzenlemesi de Esad Fidan imzası taşıyor.
Söz yazarı Ferhat Yaşrin ile hepsi biribirinden iddialı bir çok projede imzası bulunan Esad Fidan’ın adını daha çok duyacağız. Önümüzdeki dönemde müzik piyasasını sallayacak bir sürü hit şarkıda şimdiden Esad Fidan adı geçiyor!
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Amazon Prime Video Türkiye Aralık 2020 takvimi açıklandı

“The Expanse”in yeni sezonu, “The Marvelous Mrs. Maisel” yıldızı Rachel Brosnahan’ın başrolde yer aldığı suç/polisiye filmi “I’m Your Woman” ve çok daha fazlası Aralık ayında Amazon Prime Video Türkiye’de!
Amazon Prime Video Türkiye’nin Aralık ayı takvimi açıklandı. Aralık ayında Amazon Prime Video Türkiye’de gösterime girecek popüler yapımlar arasında “The Expanse”in 5. sezonu ve 10 bölümlük ilk sezonuyla izleyenlerin beğenisine sunulacak distopik kurgu “The Wilds” gibi dizilerin yanı sıra “The Marvelous Mrs. Maisel”in yıldızı Rachel Brosnahan’ın yer aldığı 70’ler suç/polisiye-gerilim yapımı “I’m Your Woman” gibi da popüler filmler de yer aldı. Amazon Prime Video Türkiye’de Aralık ayında izleyenlerle buluşacak tüm yeni yapımlarda Türkçe altyazı seçeneği sunulacak.
Amazon Prime Video Türkiye Aralık Ayı Takviminden Öne Çıkanlar

Sound of Metal – 4 Aralık
Bir Prime Video spesiyali olarak Türkiye’de 4 Aralık’ta yayınlanan Amazon Originals filmi “Sound of Metal”, sahne performanslarıyla geçen heyecan dolu gecelerin ardından işitme duyusunu kaybetmeye başlayan Ruben isimli metal müzik bateristi bir gezginin hikâyesini gözler önüne seriyor. Ruben’in bir doktor randevusunda doktorun durumunun kötüleşeceğini söylemesinin ardından karakterin kariyerinin ve dolayısıyla da hayatının bittiğini düşünmesi şeklinde şekillenen hikâyede yönetmen Darius Marder’ın sarsıcı ve yaratıcı ses animasyonları öne çıkıyor. Film, daha önce ekranlara pek yansımayan bir dünyayı Ruben’in hikâyesi üzerinden izleyicilerle buluşturuyor.
The Wilds – 11 Aralık
10 bölümlük ilk sezonuyla izleyicilerin beğenisine sunulan Amazon Originals genç-yetişkin dizisi “The Wilds”, hayatta kalma temasını distopik bir bakış açısıyla işliyor. Geçirdikleri uçak kazasının ardından, kendilerini ıssız bir adada bulan farklı geçmişlere sahip bir grup genç kızın hayatta kalma savaşını konu alan dizide, Rachel Griffiths, Sophia Ali, Shannon Berry, David Sullivan ve Troy Winbrush gibi sık sık ekranlarda gördüğümüz ve yeni birçok isim rol alıyor.
I’m Your Woman – 11 Aralık
“The Marvelous Mrs. Maisel”in yıldızı Rachel Brosnahan’ın hem rol alıp hem de yapımcı kadrosunda yer aldığı “I’m Your Woman” 1970’lerde geçen bir gerilim filmi. Yönetmenliğini Julia Hart’ın ve baş yapımcılığını ise Akademi Ödülü adayı Jordan Horowitz’ın üstlendiği film, Jean isimli bir karakterin yeni doğmuş bebeği ile kocasının suç geçmişine olan yolculuğunu; annelik, aile, kadın gücü ve kişisel gelişim temalarına odaklanarak konu ediniyor.
The Expanse 5. Sezon – 16 Aralık
Beşinci sezonu 16 Aralık’ta yayına girecek olan “The Expanse”, her Çarşamba yeni bölümleriyle izleyicilerin beğenisine sunulacak. Dördüncü sezonun ardından güneş sistemini terk eden ve uzaylı halkasının ötesinde yeni evlerini arayan bir grup insanın hikayesinin anlatıldığı dizinin yeni sezonunda, İç Gezegenlerin liderleri ve Rocinante mürettebatının geçmiş hesaplaşmalarıyla ortaya çıkan kişisel çatışmalar, güneş sisteminin tamamını etkileyecek sonuçlar doğuruyor.
The Grand Tour Presents: A Massive Hunt – 18 Aralık
Grand Tour’un yeni bölümünde Mekong’daki maceralarının ardından gözü pek üçlü, kendilerini egzotik adalar Reunion ve Madagaskar’da yaşayacakları maceralar için yeniden dört tekerleğin üstünde buluyor. Spor arabaları ile Reunion adasına varan Richard, James ve Jeremy, aralarında ağızları açık bırakacak, deniz üzerine inşa edilen dünyanın en pahalı asfalt yolunda yaptıkları yarışın da bulunduğu muhteşem maceralar eşliğinde Reunion adasına varıyorlar.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Yıldızlar Geçidi, Aralık’ta FilmBox Arthouse Ekranlarında Devam Ediyor

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yayın yapan FilmBox Arthouse, 7. Sanat sinemanın unutulmaz eserlerini, efsane isimlerini ve kült yapımlarını ekranlarımıza getirmeye devam ediyor.
Dünya sinemasının farklı dönemlerine damga vurmuş, ölümsüz yıldızların ışığı Aralık Ayı’nda da ekranları aydınlatıyor. Büyük yıldızların, sürükleyici öykülerde parladığı 3 klasik film, 13, 17 ve 18 Aralık’ta FilmBox Arthouse ekranlarında olacak.
Ansızın (Suddenly) – 13 Aralık Pazar – Saat 10:55
13 Aralık Pazar sabah saatlerinde, müzik ve sinema dünyasının en önemli figürlerinden Frank Sinatra ekranlarımıza konuk olacak. Filmin heyecanlı öyküsü, adı “ansızın” anlamına gelen bir kentte, ansızın gelişen olayları konu alıyor. Suddenly Şehri’nde üç çete üyesi, Benson ailesini, ABD’nin başkanını öldürme niyetiyle, demiryolu istasyonunun yakınındaki bir tepenin üstünde, kendi evlerinde alıkoyuyor.
Afrika Kraliçesi/ The African Queen – 17 Aralık Perşembe – Saat 23:00
17 Aralık Perşembe gecesi, FilmBox Arthouse ekranlarında muhteşem bir ikiliyi izleyeceğiz. Birinci Dünya Savaşı sırasında küçük Doğu Afrika köylerine malzeme taşıyan Afrika Kraliçesi adlı geminin kaptanını canlandırdığı rolüyle Oscar ödülü kazanan Humprey Bogart’a, bir diğer ölümsüz yıldız Katharine Hepburn eşlik ediyor. İki efsane, küçük bir teknede sihir yaşatıyor.
İtalya’da Yolculuk / Journey to Italy – 18 Aralık Cuma– Saat 19:15
18 Aralık Cuma akşamı, dünya sinemasının en güzel kadınlarından Ingrid Bergman, o dönemde evli olduğu büyük usta Roberto Rosselini’nin yönettiği klasikleşmiş bir filmle ekranlara geliyor. Bu muhteşem öykü, elbette İtalya’da geçiyor. 1960’ların ve ötesinin sanat filmlerinin temel taşı haline gelen bu film, Napoli’de yaşayan Burton’un yanına bir aile mülkünü görmek için giden mutsuz bir çiftin yapılan gezi sırasında evliliklerinin çöküşüyle yüzleştiği, dramatik ve olağandışı bir aşk hikayesini anlatıyor.
Filmbox Arthouse yayınlarına, seçkin TV platformları TV+ Kanal 33, KabloTV Kanal 344 ve Vodafone TV üzerinden ulaşılabiliyor. Filmbox Arthouse içeriklerine ayrıca, FilmBox Live websitesi ve uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Alternatif Bank’ın yeni platformu AlterFX ile döviz işlemleri kolaylaşıyor

Alternatif Bank, dijital dönüşüm stratejisi kapsamında tüzel müşterilerinin döviz alım satım işlemlerini hızlı, kolay ve güvenli şekilde gerçekleştirebilmesi için internet bankacılığı üzerinden AlterFX platformunu hizmete sundu.
Alternatif Bank, danışman bankacılık anlayışıyla müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyor. Banka, tüzel müşterilerinin döviz alım satım işlemlerini hızlı ve güvenli yapabilmeleri ve piyasayı takip edebilmeleri için AlterFX adındaki yeni platformunu hizmete sundu. Alternatif Bank müşterileri internet bankacılığı üzerinden ücretsiz aktifleştirilecek platform aracılığıyla aynı gün ve bir gün sonrası için en cazip kur seviyelerinden faydalanabiliyor. AlterFX platformu işlem hızı, kolay kullanımı ve teknolojik altyapısıyla müşterilere döviz alım satım işlemlerinde destek oluyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Alternatif Bank Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Şimşek, “Pandemiyle birlikte dijital kanallar üzerinden yapılan işlemler her geçen gün artıyor. Biz de bu doğrultuda dijital kanallarımızdan sunduğumuz hizmetlere sürekli yenilerini ekliyoruz. Günümüz koşullarında, tüzel müşterilerimizin Bankamızın internet bankacılığı üzerinden döviz alım satım işlemlerini ve piyasa takibini hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmesi büyük önem taşıyor. Yeni platformumuz AlterFX sayesinde müşterilerimizin değişen piyasalarda hızlı aksiyon almalarını sağlarken operasyonel risk ve yüklerini azaltarak kârlılıklarına katkı sağlıyoruz. Müşterimizin hesaplarıyla entegre olan AlterFX ile cari hesaplardaki bakiye üzerinden yaptıkları döviz alım satım işlemleri anında müşteri hesaplarına yansıtılıyor. Tüzel müşterilerimiz teknoloji, hız ve kolaylığı bir arada sunduğumuz yeni platformumuzu güvenle kullanabilir” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

BtcTurk’ün ödenmiş sermayesi 19 milyon TL’ye yükseldi

Türkiye’nin ilk, dünyanın dördüncü Bitcoin ve kriptopara alım satım platformu BtcTurk, hem dünyada hem de Türkiye’de Bitcoin ve kriptopara pazarına duyduğu güvenle ödenmiş sermayesini 15 milyon TL’den 19 milyon TL’ye çıkardı.
Güvenle ve kolayca Bitcoin alım satım imkânı sunan kriptopara işlem platformu BtcTurk, sermaye artırımı kararı alarak ödenmiş sermayesini 19 milyon TL’ye yükseltti.
BtcTurk, Türkiye kriptopara pazarına yaptığı katkılar ve 2013 yılından bu yana yaptığı yatırımlar ile hem kullanıcısına hem de Türkiye’nin dijital ekonomisine katma değer sağlamayı sürdürürken kriptopara ve blokzincir teknolojilerinin geleceğine olan yatırımlarını artırarak devam ettirmeyi planlıyor.
BtcTurk CEO’su Özgür Güneri; BtcTurk’ün Türkiye’deki Bitcoin ve kriptopara alım satım platformlarının lideri olarak sermaye artırımına gittiklerini belirterek; “Bugün BtcTurk olarak, Türkiye’de 1 milyondan fazla, 7 kıtada ise toplamda 1.3 milyona yaklaşan kullanıcımıza hizmet sunan ve pandemi döneminde de büyümeye devam eden global bir oyuncuyuz. Diğer yandan insan kaynaklarına hız kesmeden yatırım yapıyoruz. Bu doğrultuda son bir yılda çalışan sayımızda da yüzde 50’nin üzerinde büyüme kaydettik. Ailemiz genişledikçe ve sektördeki liderliğimiz pekiştikçe sorumluluğumuz da artıyor. Yüzde yüz yerli bir kurum olarak Türkiye’nin dijital ekonomisine katkı bilinciyle kurulduğumuz günden bu yana sektöre ve işimize yatırım yapmayı aralıksız sürdürüyoruz. Türkiye’nin geleceğine, dijital ekonomisine, dinamizmine olan inancımız doğrultusunda genel kurulumuzun aldığı karar ile ödenmiş sermayemizi 15 milyon TL’den 19 milyon TL’ye çıkarıyoruz” dedi.
2020 yılının Bitcoin ve BtcTurk açısından beklendiği şekilde güçlü büyüme ile geçtiğine değinen Güneri; “Tüm dünyada finansal, politik ve sosyal koşullardaki hızlı değişime son derece uygun olan Bitcoin’in sunduğu değer önerisinin çok daha geniş bireysel ve kurumsal kitlelerce anlaşılması genel olarak sektörün çok hızlı gelişimine destek oluyor. 2021 yılının da; işlem hacmi, kullanıcı sayısı, sektöre giren bireyler ve kurumlar gibi veriler açısından hem BtcTurk hem de küresel sektör için çok olumlu geçeceğine inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dışa bağımlı olmayan bir üretim için yerli ürün tüketimi şart

Dünyayı yeniden şekillendiren Covid-19 salgını, yerli üretimin bir ülkenin sürdürülebilir ekonomik performansı için önemini bir kez daha ortaya koydu. Pandeminin ilk evrelerinde ülkelerin içe kapanması ve art arda gelen ithalat yasakları üretimde dışa bağımlılığı en aza indirgemenin gerekliliğini hatırlattı. Salgının ilk şoku ile yaşanan panik market raflarını boşaltırken tüketicilerin en büyük korkusu gıdaya ulaşamamak oldu. Bu dönemde özellikle tarım sektörünün stratejik öneminin daha iyi anlaşıldığını belirten Yayla Agro Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş, “Ülkeler ancak dışa bağımlı olmayan bir üretim anlayışı ile ayakta durabilirler. Bugünün ve geleceğin en önemli sektörlerinden tarımda da yapılması gereken millileşmektir. Bu noktada sözleşmeli tarımı önemsiyor ve çiftçilerimizi destekliyoruz. Türkiye’de üretimi yeterli seviyede olmayan ürünler dışındaki tüm ürünlerimizi yerli üreticilerden sağlıyoruz. Yerli Malı Haftası’nın yerli ürünlerin önemi noktasında toplumsal farkındalığın artmasına vesile olmasını umuyorum” dedi.
Resmi adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olan Yerli Malı Haftası, 1949 yılından bu yana ülkemizde her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanıyor. Toplum genelinde tüketim bilincini henüz çocuk yaştayken geliştirmeyi amaç edinen hafta aynı zamanda yerli üretimi ve yerli ürün tüketimini destekliyor. Böylece toplumun ihtiyaçlarını ülkemizin öz kaynaklarından karşılamayı, dışa bağımlılığı azaltarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmamızın önünü açmayı hedefliyor.
Yerli Malı Haftası dolayısıyla yayınladığı mesajda “Covid-19 salgını tarım sektörünün stratejik önemini ortaya koyarken gıdaya ulaşmada yerli üretimin önemini de teyit etti” diyen Yayla Agro Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:“Koronavirüs gıda sektörünü tüketim açısından teğet geçmiş olsa da yeni dünya düzeninde tarıma yatırım yapmayan ülkelerin şansı olmadığını da ortaya koydu. Gıdada arz güvenliğini garantiye almak en büyük önceliklerden biri haline geldi. Bugün sadece pandemi değil küresel iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalması da karşımızda birer tehdit olarak duruyor. Bu doğrultuda stratejik öneme sahip olan tarımda millileşme önceliğimiz olmalıdır. Türk tarımının kalkınmasında Devlet, çiftçi ve özel sektörün işbirliği büyük önem taşıyor. Çiftçiler daha fazla desteklenerek tarım özendirilmelidir. Kırsal yaşam koşulları iyileştirilmeli, gençlerin de bu alandaki fırsatları görüp tarımı modası geçmiş bir iş kolu olarak okumaktan vazgeçmeleri sağlanmalıdır. Yayla Agro olarak Türkiye çapında birçok ilde sözleşmeli tarım yaparak Anadolu’nun bereketli topraklarını alın terleriyle işleyen yüzlerce çiftçimizi destekliyoruz. Türkiye’de üretimi yeterli seviyede olmayan ürünler dışındaki tüm ürünlerimizi yerli üreticilerden sağlıyoruz. Son yıllarda sağlıklı beslenmenin trend olması önümüzde önemli bir fırsat oluşturuyor. Geleneksel lezzetlerimiz, hepsi altın değerinde olan ata tohumlarımız, katkısız koruyucusuz ürünlerimizle genç kuşaklarımızı sağlıklı nesiller olarak geleceğe hazırlamak hepimizin borcu.”
Tarımda dışa bağımlılığı azaltmak için yerli üretimin artışının büyük önem taşıdığını söyleyen Hasan Gümüş, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Toprağımızın zenginliği ve çiftçimizin alın teri ile yetişen gıdamızın kıymetini bilmeliyiz. Tarımda verimlilik artışı, yeni teknolojilerin kullanımı ve çiftçilerin desteklenmesi ile yerli üretimi mevcut seviyelerin üzerine çıkarma potansiyeline sahibiz. Yerli üretime verilecek desteklerle sağlanan bu artış gıda güvenliğimizi de garantiye alacaktır. Ayrıca gerek ürün gerekse üretim kalitesinde sanayicilerimizin çok iyi bir noktada olduğu unutulmamalı. Ülke insanımızın ihtiyacını karşılarken çiftçimizin emeğini inovatif ürünlere dönüştürüp dünyanın dört bir yanına da ihraç ediyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)