Ericsson Türkiye tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Ericsson Araştırma Günü” zirvesinde, sektörün geleceği ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler masaya yatırıldı. Türk araştırmacılara buluşlarını uluslararası patent ile koruma ve araştırma sonuçlarını yayınlama fırsatı sunarak, küresel ölçekteki araştırma ve standartlara doğrudan katkıda bulunması amacıyla 2 sene önce hizmete açılan ve Ericsson’un dünyadaki 11 Araştırma Laboratuvarından biri olan Türkiye’deki “Ericsson Araştırma Laboratuvarı”nın kuruluş yıldönümü amacıyla düzenlenen etkinlikte, 5G teknolojisinin de ötesindeki teknolojileri ve yeni nesil mobil teknolojilerin kullanım alanları masaya yatırıldı. Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın’ın ev sahipliğinde dijital olarak düzenlenen zirveye kamu, özel sektör ve akademi dünyasından çok sayıda lider ve araştırmacı katıldı.
5G teknolojilerindeki evrim, siber güvenlik, yapay zeka ve makine öğrenmesinin mobil ağların doğal bir parçası haline gelmesi, ve dijital dönüşümün platformu olan mobil ağların, toplumlara, tüketicilere ve tüm sektörlere güvenilir bir altyapı sunması için neler yapılacağı konuşuldu. Bilişim ve mobil iletişim teknolojileriyle ilgili en yeni araştırma konuları ve araştırma sonuçları da paylaşılan etkinlikte; ‘5G’nin Evrimi ve Ötesi’, ‘Operatörlerin araştırma ilgi alanları ve gelecekteki sorunlar hakkında görüşler’’, ‘’Ericsson ve Akademi’den Teknik Trendler’’ ve ‘Ağlar ve Siber Güvenlik alanında son teknoloji araştırma’’ konularını içeren çeşitli teknoloji oturumlarına da yer verildi.
Araştırma süreçleriyle ilgili Ericsson adına konuşan Türkiye’deki Ericsson Araştırma Laboratuvarı’nın Yöneticisi Dr. Henrik Almeida: “Türkiye’deki Ericsson Araştırma Laboratuvarı, sadece 5G’nin sınırlarını zorlamakla kalmıyor, sektörlerin daha akıllı ve güvenli bir hale gelmesi için mobil ağlarla toplumu destekliyor. Küresel pazardaki rekabetin korunmasının yanı sıra enerji ve doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanımı, geri dönüşüm süreçlerinin daha akıllı hale getirilmesi ve ekolojik ayak izinin azaltılmasını da içeriyor. Yerleşik yapay zeka ve güvenlik unsurlarına sahip kablosuz altyapı kullanılarak geliştirilen Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 kullanım alanları topluma sürdürülebilir ekonomik büyümenin elde edilmesine yönelik gelişmiş bir inovasyon platformu sağlıyor. Sınırsız bağlantı olanaklarına sahip, son derece akıllı ve güvenli bir kablosuz ağ altyapısı, bu dönüşümün en ön saflarında kalmanın en önemli unsurlarından biri olacak. Türkiye’deki Ericsson Araştırma Laboratuvarımızda şimdi de 6G olarak adlandırdığımız yeni nesil iletişim inovasyon platformu için öncü teknoloji dönüşümünün sağlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
5G’deki son yeniliklerin konuşulduğu ve 6G’ye doğru yolculuk ve süreçlerle ilgili gerçekleştirilmesi beklenen çalışmalara yer verilen etkinlikte konuşan Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi:
‘’Kişiselleşmiş iletişim şebekeleri, kendi kendini yönetebilen servisler, ve yapay zeka algoritmalarıyla birlikte, hem tüm sektörlere hem de bizlerin günlük yaşantımıza dokunacak büyük bir değişim çok yakınımızda. Bugün gerçekleşen etkinliğimizde telekomünikasyon sektöründeki gelişmeler, 5G’nin evrimi ve 5G’nin ötesine yolculuğu kapsamlı bir şekilde ele aldık. Türkiye’deki Ericsson Araştırma Laboratuvarı aracılığıyla iletişim teknolojileri alanındaki küresel araştırma çalışmalarının bir parçası olarak Türkiye’de odaklandığımız mobil ağlar, siber güvenlik ve diğer yenilikçi çalışma konularında dünyadaki gelişmelere katkı sağlıyoruz. Dijital çağın ve dijitalleşmenin altyapısı olan mobil teknoloji ve özellikle 5G gibi yeni nesil ağ teknolojileri toplumlar, bireyler ve her sektördeki işletmeler için daha önce hayal dahi edemediğimiz fırsatlar sunacak. Biz de geleceğin altyapısını oluşturan bu ileri teknoloji alanlarında Türkiye’de Türk mühendisler ile araştırma çalışmaları yapmaktan ve küresel gelişime katkı sağlamaktan dolayı onur duyuyoruz. ’’
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Araştırma
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin 2021 Yılı Konusu Korona Sonrası Dünya ve Türkiye
Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl verilen ve sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin 2021 yılı konusu “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olarak belirlendi. Ödüle 15 Ocak 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında 2021 temasına önemli katkılarda bulunmuş bir kişiye Jüri Özel Ödülü verilecek. Makale Ödülü kategorisinde ise 45 yaşının altındaki araştırmacılar tarafından yazılmış makaleler ödüllendirilecek. Makale Ödülleri ve Jüri Özel Ödülü sahiplerini uluslararası ve bağımsız bir jüri belirleyecek.
Ödül Teması
Covid-19 pandemisiyle mücadelede dünyada hükümetlerin izlediği politikalar önemli farklılıklar göstermiştir. Bazı hükümetler olağanüstü hâl düzenlemeleriyle sosyal mesafe uygulaması yoluna gitmişken, diğerleri bu konuya bireysel tercih meselesi olarak yaklaşarak yurttaşlarını kendi kendilerini izole etmeye ikna etmeyi seçmiş ve bunda farklı oranlarda başarı elde etmişlerdir. Pandemiyle mücadelede hükümet politikalarının başarısı giderek daha fazla yurttaşların davranışlarına bağlı hâle gelmiştir. Sivil aktivizm, yurttaşların bir araya gelme, örgütlenme ve müdahil olma kabiliyetindeki düşüşle beraber kısıtlanmıştır. Yine de gıda ve maske gibi temel hizmetlerin sağlanması, doğru olmayan ve zararlı bilgilerin yayılmasının önlenmesi ve dezavantajlı ve marjinalleşmiş grupların korunmasına yönelik olarak yeni sivil toplum aktörleri ve yeni tip bir sivil aktivizm ortaya çıkmıştır.
Covid-19’un yayılmasıyla ilgili olarak algılanan tehdidin etkisini anlamamızda etkili olan sosyal ve psikolojik faktörler nelerdir? Pandemi; yaftalama, yabancı düşmanlığı, toplumsal tecrit, işini kaybetme korkusu, sağlık sistemine ve hükümetlere güvensizlik gibi potansiyel olarak uyumu bozan kolektif savunmacı davranışlar ile sosyal destek, yaratıcı kolektif eylemler ve yardımseverlik gibi uyumlu toplumsal davranışları artırmış mıdır?
Pandemi karşısında bu tür farklı hükümet politikaları benimsenmesinin ve yurttaş davranışının arkasında yatan faktörler nelerdir? Pandemi yeni hükümet politikaları ve yurttaş davranışını mı tetiklemiştir, yoksa hâlihazırdaki eğilimlere ve statükoya prim mi vermiştir? Pandemiye yaklaşımda, farklı toplumlarda bireysel ve/veya kolektif hayat tarzlarının yaygınlığı gibi toplumsal dayanakların etkileri nelerdir? Bireysel özerklik pandemi karşısında toplumların kolektif ihtiyaçları ile birlikte var olabilir mi? Türkiye’de hükümet ve yurttaşlar pandemiye nasıl yanıt vermişlerdir ve diğer ülkelerdekilere kıyasla bu yanıtlar nasıl değerlendirilebilir? Pandemiye verilen yanıtlar iklim değişikliği gibi diğer yakın tehditlerle daha iyi baş edebilmemize yardımcı olabilir mi?
Bu soruları ele alan ve farklı bağlam ve tarihi dönemleri kıyaslayan makaleler değerlendirmeye alınacak.
Ödüller
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında, uluslararası ve bağımsız bir jüri tarafından belirlenen bir araştırmacı 25.000 USD tutarında Jüri Özel Ödülü kazanacak. Makale kategorisinde ise yine aynı jüri tarafından yapılan başvurular arasından seçilen belirli sayıda makaleye 10.000 USD tutarında ödül verilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)