Etiket arşivi: Krizini

Yaşanabilir bir dünya için iklim krizini önlemeliyiz

DEVA Partisinden iklim krizi ile ilgili yeni bir açıklama yapıldı. Açıklamanın içerisinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM), Paris Anlaşması’nın kabulünün 5. yıldönümünde, anlaşmayı onaylamaya davet ediyoruz.
Yaşanabilir bir dünya için iklim krizini önlemeliyiz
İklim krizi, günümüzde insanlığın ve dünyanın geleceğini tehdit eden en büyük sorundur. Küresel ısınma kaynaklı iklim krizi; insanlar, diğer canlılar, çevre ve ekonomi üzerinde geniş kapsamlı ve yıkıcı bir etkiye neden olmaktadır.
12 Aralık 2015’te, küresel sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme göre 2°C derece altında tutmak ve hatta mümkünse 1,5°C ile sınırlandırmak amacıyla işbirliği içinde çalışmak için Paris Anlaşması kabul edildi.
G20 üyesi olup da anlaşmayı onaylamayan tek ülkeyiz
Türkiye ise Eritre, İran, Irak, Libya, Güney Sudan ve Yemen ile birlikte Paris Anlaşması’nı imzalamasına rağmen parlamentosundan geçirmeyen yedi ülkeden birisi oldu. Bu durum, G20 üyesi olup da anlaşmayı onaylamayan tek ülke olduğumuzu gösteriyor.
EK-I kategorisinden çıkılmalı
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (BMİDÇS) kendine özgü konumu olan gelişmiş bir ülke olarak EK-I kategorisinde yer alması adil ve doğru değildir.
DEVA Partisi olarak, adil bir işbirliği sağlanması için, Türkiye’nin EK-1 kategorisinden çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Bununla birlikte, Türkiye Paris Anlaşması’nı meclisten geçirip, iklim krizini önleme mücadelesinde yerini almalı, diplomasi kanallarını açık tutarak gerekli desteği almak için kararlılıkla çalışmalıdır.
Parti programımızda da güvence altına aldığımız üzere, iklim krizi ile mücadele platformlarında aktif rol alacağız. Sorunun çözümü için diğer devletlerle işbirliği içinde hareket edeceğiz. Türkiye’nin sorumluluklarıyla orantılı olarak yükümlülüklerini üstlenmesini sağlayacağız.
İklim krizini önlemeyi bir öncelik olarak görüyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluğunu taşımamız gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.” ifadeleri yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

EGİAD Covid-19 krizini e-ticaret ve dış ticaret ile aşacak

Dünyayı etkisi altına alan, binlerce kişinin ölümüne yol açan koronavirüs salgınıyla ilgili bakanlıklar, yerel yönetimler ve siyasi partiler mücadelelerine hız kesmeden devam ederken bir adım da Ege Genç İş İnsanları Derneği – EGİAD’dan geldi. Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’de de hızla yayılan korona virüs salgınına ilişkin EGİAD yine bir ilke imza atarak, üyelerinin ihtiyaç duyabileceği her türlü destek için harekete geçti. Başta gıda olmak üzere pandemi sebebiyle gelir kaybına uğrayan üye şirketlerine ihracat, e ticaret, ürün alımı, alış-veriş olmak üzere birçok başlık altında destek olma kararı aldı.
Pandeminin ilk günlerinde Yönetim Kurulu Üyeleri ve çalışanlarından oluşan EGİAD Kriz Masası oluşturan STK, üyelerinin Covid 19 kapsamında ihtiyaç duyabileceği sosyo ekonomik süreçlere ilişkin destek ve yönlendirici grup olarak faaliyet göstermeye devam ediyor. Bu kapsamda STK tarafından kurulan ilk kriz masası olarak faaliyetlerini sürdüren EGİAD Pandemi Kriz Masası, ihtiyaçları belirlemek üzere üyeleriyle bir araya geldi.
İŞ DÜNYASI KİRA DESTEĞİ VE TEŞVİK BEKLEMEKTE
Toplantıda devlet desteği ve teşvikin önemine dikkat çekilirken, aylardır kapılarına kilit vuran gıda ve hizmet sektörleri ile buna bağlı işletmelere kira yardımı yapılmasının önemi vurgulanarak hükümete açık çağrıda bulunuldu. Toplantıda konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, Mart itibariyle başlayan sürecin ağırlaşarak devam ettiğini hatırlatarak, “Önümüzde 6 aylık zorlu bir süreç daha bizi beklemekte. İş dünyası kredi borçlarının ertelenmesini ve çarkların dönmesi için teşvik yapılmasını talep etmekte. Özellikle gıda, hizmet ve bu sektörle çalışan işletmeler durma noktasına gelmiştir. Kapılarına kilit vurmak zorunda kalan, günün belli saatlerinde çalışmak durumunda olan işletmelere kira desteği şart olmuştur” dedi.
Ülke olarak hatta küresel açıdan daha önce tecrübe edilmemiş, sonuçları ve hasarları kestirilemeyen bir süreçle topyekûn mücadele edildiğini kaydeden Aslan, “Ortaya çıkan sağlık sorunları ve yaşadığımız kaygıların dışında ekonomik ve toplumsal sıkıntılarla da mücadele etmemiz gereken zor bir dönemden geçiyoruz. EGİAD olarak üyelerimizin yanındayız ve üyelerimizin bu süreci en az hasarla atlatması noktasında önemli sorumluluklar üstlendik ve üstlenmeye devam edeceğiz. İlk vakanın tespit edilmesi ile başlayan süreç ile birlikte kurduğumuz Covid 19 Kriz Masası ile üyelerimizin görüş ve önerilerini alıyor, sektörlerimizin ihtiyaç duydukları destek paketlerine ilişkin raporları ilgili mercilere iletiyoruz” şeklinde konuştu.
KRİZİN ÇIKIŞ KAPISI E-TİCARET
E ticaret ve dış ticaret eğitimleri için de butona basan EGİAD, süreci üyelerinin e ticaretini geliştirerek ve dış ticaret eğitimleri ile destekleyerek daha az hasarla atlatmayı da planlamakta. Aralık ayı itibariyle üyeleri için bir dizi online eğitim başlatacak olan STK, bu şekilde online kazanç kapısını da üyeleri için aralamış olacak.
PANDEMİDE 100’E YAKIN ETKİNLİK ONLİNE GERÇEKLEŞTİ
İnsan sağlığının her şeyden önemli olduğuna da vurgu yapan Aslan, son gelişmeler ışığında dernek olarak önlemler aldıklarına dikkat çekerek; “Biz de bu konuda hassasiyet göstererek ilk andan itibaren derneğimizin fiziki faaliyetlerini askıya aldık ve idari kadromuza evden çalışma imkânı tanıdık. Bu doğrultuda bir ilki daha mecburen de olsa gerçekleştirdik” dedi. Aslan, tüm toplantılarını dijital platforma taşıyan STK’nın hiç aralıksız çalıştığını vurgulayarak, “Dernek toplantılarımızın tamamını dijital ortamlara taşıdık. Ancak yine de bu süreçte 100’e yakın etkinlik gerçekleştirmeyi başardık” dedi.
EGİAD KRİZ MASASI’NIN TAKİP BAŞLIKLARI
-Kriz sebebiyle düzenli olarak güncellenen devlet desteklerini ve finansal destekleri takip etmek,
-Üyelerimizden gelecek geri bildirimlere istinaden krizde sektörel zararları hafifletecek teşvik ve desteklerin lobicilik faaliyetlerini yapmak,
-Münferit talebi olan üyelerimizin sıkıntılarını gündemine taşımak,
-Dış paydaşlara destek olabilmek için yardım kampanyaları düzenlemek
-Bu sürecin sonunda olabildiğince farkındalığı artmış, yeni düzene hazırlanmış üye ve dış paydaş profili oluşturmaya çalışmak
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye’de Toplumun Yarısı İklim Krizini Virüsten Daha Büyük Bir Tehdit Olarak Görüyor

İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından üçüncü kez gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları Algısı 2020” araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Anket çalışmasının sonuçlarına göre; Türkiye’de her iki kişiden biri iklim krizinin virüsten daha büyük bir kriz olduğunu düşünüyor. Her 10 kişiden yedisi iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtiyor. Toplum koronavirüs sonrası ekonomik toparlanma için tarım ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasını istiyor. Toplumun %75’i iklim değişikliğine karşı yeşil alanların korunması gerektiğini öne sürüyor. %85’i ise ekonomik kalkınma için ormanların kesilmesine karşı.
İklim Haber ve KONDA Araştırma, Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkındaki görüşlerini öğrenmek için yeni bir anket çalışması gerçekleştirdi. Türkiye çapında 3431 kişi ile yüz yüze yapılan anket, bu yıl pandemi süreciyle artan çevresel farkındalığı da irdelemeyi amaçladı.
“Kimileri iklim değişikliğinin koronavirüsün yarattığından daha da büyük bir krize, tahribata yol açacağını söylüyor. Sizin düşüncenizi şimdi okuyacaklarımdan hangisi daha iyi açıklıyor?” sorusuna, katılımcıların %51,5’u “Evet, iklim krizi virüsten daha büyük krizdir” yanıtını verdi. “İklim krizi de ciddi ama o kadar acil bir mesele değil” yanıtı %42 oranına ulaşırken, “İklim krizi diye bir şey yoktur” diyenlerin oranı ise sadece %6,5’te kaldı.
Araştırma aynı zamanda, iklim değişikliğinin Türkiye’de her 10 kişiden yedisinin endişelendiği bir konu olduğunu gözler önüne serdi. Görüşülen kişilerin %14,7’si çok endişeli olduğunu ifade ederken, %54,6’sı ise endişeli olduğunu belirtti. Sonuçlar ayrıca, Türkiye’de toplumun %71,4 gibi bir oranla iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını bildiğini gösterdi.
“Yeşil Alanları Korumalı” ve “Termik Santralları Kapatmalı”
“Türkiye iklim değişikliğine karşı ne yapmalı” sorusuna ise katılımcıların %75,7’si “Yeşil alanları korumalı” şeklinde yanıt verirken, “Ulaşımdan kaynaklı karbondioksiti azaltmalı” diyenler %38,5 “Binalarda enerji verimliliğini artırmalı” diyenler ise %30,4 oranına ulaştı. “Termik santralları kapatmalı” yanıtını verenlerin oranının %23,1’i bulması ise dikkat çekti. “Uluslararası anlaşmalara uymalı” seçeneği de %15,6 oranını buldu.
Benzer bir cevap başka bir soruda daha ortaya çıktı. “Ekonomik kalkınma için ormanlar kesilebilir” cümlesine dair katılımcıların %55’i “Kesinlikle yanlış” şıkkını seçerken, %29,4’ü ise “yanlış” diyerek yaklaşık %85’lik bir kesim kendini bu yargının karşısında konumladı.
Bu yıl pandeminin özel ve olağanüstü koşulları nedeniyle araştırmaya eklenen bir başka soru ise, “Koronavirüs sonrası hangi sektörlere yatırım yapılmasını gerekli görüyorsunuz?” oldu. Pandeminin ekonomik etkilerini derinlemesine yaşayanların ekonomik iyileşmede nasıl bir tercih yapacaklarını görmeyi hedefleyen bu soruya, “Tarım” diyenler %53, “Yenilenebilir enerji” yanıtını verenler %36,5’i bulurken, “Kömür, gaz gibi yakıtlar” diyenler %13, “İnşaat” diyenler ise %8,7 gibi bir oranda kaldı.
İklim Haber Yayın Yönetmeni Barış Doğru’ya göre, “Anket çalışmasında dikkat çeken noktalardan biri, sorulara verilen yanıtlarda farklı siyasi görüş, parti ve kimliklere göre çok belirgin bir fark olmaması. Aynı şekilde eğitim düzeyleri de sonuçları çok fazla değiştirmiyor. Bu anlamda, siyasi bir kutuplaşma yaşayan Türkiye’de iklim ve çevre konusunda ortada belirgin ve geniş bir konsensüs olduğu söylenebilir. Bu da, iklim ve çevre sorunlarına eğilecek bir politik ve ekonomik yönelimin halkın desteğini alacağını açık bir şekilde gösteriyor” diyor.
Anketin sonuçlarını yorumlayan Kadir Has Üniversitesi Ekonomi bölümünden Prof. Dr. Erinç Yeldan ise “Çalışmadan elde edilen sonuç ve değerlendirmeler, Türkiye’de ankete katılan kişilerin büyük bir çoğunluğunun iklim krizinin boyutlarının farkında olduğunu gösteriyor. Ancak belki daha da önemlisi, bu sorunların sorumlularının kim ve nerede olduklarının bilindiğini ve çözüm önerilerinin de bilinçli olarak düşünüldüğünü anlatıyor” derken, araştırmanın Türkiye’de yeni yeşil düzen ve fosil yakıtlara dayalı üretim ve tüketim desenine son verilmesi çağrılarına verilen olumlu yanıtlarla umutları tazelediğini ifade ediyor.
Sonuçları değerlendiren KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, geleceğe odaklanmak gerektiğinin altını çiziyor: “İklim değişikliğinden çevre kirliliğine, temiz içme suyundan petrole ve madenlere, doğal kaynakların azalmasından hayvan ve bitki türlerinin azalışına dek bir dizi sorun insanlığın yerküreye hoyrat davranışının bir sonucu. Başka nedenlerin yanı sıra insanların doğaya müdahalesinin, doğal yaşamın ekolojik dengesini bozmasının, bu tür küresel salgınlara yol açacağı öngörülüyordu. İklim bilimcilerse iklim değişikliğinin de en az salgın kadar, hatta daha da büyük tahribata yol açacağını öngörüyorlar. Makul bir ses tonuyla ama toplumun ihtiyaç ve taleplerini, duygularını da dikkate alan, geleceği gösteren yeni bir söyleme geçmemizin zamanı gelmiştir.”
İklim Haber Hakkında:
2017 yılının Kasım ayından beri iklim bilimi, iklim politikaları ve iklim ekonomisi hakkında en güncel gelişmeleri paylaşan İklim Haber, tarafsız ve veri odaklı haberler yayımlayarak iklim değişikliğini, bilimsel, ekonomik ve politik boyutları ile ele almaya odaklanıyor, doğru ve tarafsız bilgiyi yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
Yayın hayatına başladığı günden beri iklim krizine dair 10.000’nin üzerinde haber yayımlayan İklim Haber, gün geçtikçe bu konuda ürettiği içerik sayısını artırmayı hedefliyor. İklim Haber aynı zamanda KONDA Araştırma ile birlikte 3 senedir Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkında toplumun ne düşündüğünü öğrenmek için Türkiye örneklemi üzerinden anket çalışması gerçekleştiriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)