Kategori arşivi: Yaşam

Lider VakıfBank’tan deplasman galibiyeti

VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021  Misli.com Sultanlar Ligi’nin 17’nci haftasında deplasmanda Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni 8-25, 14-25, 25-22 ve 15-25’lik setlerle 3-1 mağlup ederek 15’te 15’le ligdeki liderliğini sürdürdü. Ligdeki galibiyet serisini ise 32 maça çıkaran sarı-siyahlılar, Sultanlar Ligi’nin 18’inci haftasında 21 Kasım Cumartesi günü Türk Hava Yolları’nı VakıfBank Spor Sarayı’nda konuk edecek.
Üç FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası ve dört CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla ‘Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı’ olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021  Misli.com Sultanlar Ligi’nin 17’nci haftasında deplasmanda Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni 8-25, 14-25, 25-22 ve 15-25’lik setlerle 3-1 mağlup ederek 15’te 15’le ligdeki liderliğini sürdürdü. Mimar Sinan Spor Salonu’ndaki mücadeleye servis ve hücum sayılarıyla başlayan sarı-siyahlılar, teknik molaya 12-3 önde girdi. Mola dönüşü hücumdaki ritmini sürdüren VakıfBank, ilk seti 25-8 aldı. Sarı-siyahlılar, rakibine sadece sekiz sayı imkanı tanıdığı bu sette 17 hücum sayısıyla oynadı.
İlk sette olduğu gibi ikinci sette de üstün bir oyun sergileyen VakıfBank, teknik molasına 12-7 öne girdiği bu seti de 25-14 alarak karşılaşmada 2-0 öne geçti. Üçüncü seti 25-22 kaybeden sarı-siyahlılar, teknik molasına 12-5 önde girdiği dördüncü seti 25-15, karşılaşmayı da 3-1 kazanarak ligdeki galibiyet serisini 32’ye çıkardı. Ligde iki maç (Sarıyer Belediyesi, İlbank) eksiği olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Sultanlar Ligi’nin 18’inci haftasında 21 Kasım Cumartesi günü Türk Hava Yolları’nı VakıfBank Spor Sarayı’nda konuk edecek.
MAÇIN İSTATİSTİĞİ
AYDIN BŞB-VAKIFBANK: 1-3
SALON: Mimar Sinan Spor Salonu
HAKEMLER: Hakkı Demiralay, Rıza Yelpaze
AYDIN BŞB: Ezgi 10, Janset, Meryem 11, Maret 12, Hande 3, Aslıhan 1, Pınar (L), Pelin, Ecem 1, Berra 5, Cansu, Eylül
VAKIFBANK: Kübra 10, Cansu 2, Michelle 10, Melis 9, Haak 29, Gabi 14, Ayça (L), Gözde 2, Maja, Meliha
SETLER: 8-25, 14-25, 25-22, 15-25
SÜRE: 91 dakika (21′, 21′, 28′, 21′)
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kronik ağrılar yaşam kalitesini etkiliyor

Kronik ağrılar insanın hayat kalitesini son derece olumsuz etkileyen ve psikolojisini bozan bir durum haline gelebiliyor. 7 gün 24 saat ve aylarca bir ağrının etkili olabileceğini belirten uzmanlar, ağrının seviyesinden ziyade hastanın hissettiği ağrı şiddetini önemsediklerini söyledi. Uzmanlara göre ağrı düşük şiddette de olsa mutlaka önemsenmeli ve ihmal edilmemeli.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Füsun Eroğlu, kronik ağrılar ve tedavileri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Üç aydan fazla süren ağrılar kronikleşiyor
Üç aydan fazla süren süren ağrıların kronik ağrılar olduğunu belirten Prof. Dr. Füsun Eroğlu, “Ağrı merkezlerinde ağrının nedeni araştırılıp tedavi uygulanıyor. Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan subjektif bir duygu. Ağrı ile ilgilenen bölüm ise Algoloji olarak tanımlanıyor. Algoloji, 3 ay ya da daha uzun süren ağrıların tanı, tedavi ve takibinin yapıldığı tıp alanıdır” dedi.
Birçok kronik rahatsızlık tedavi edilebiliyor
Prof. Dr. Füsun Eroğlu, Ağrı Merkezi’nin tedavi alanlarından şöyle bahsetti: “Ağrı merkezinde kronik ağrılar; kanser ağrıları, baş ağrıları, sinir hasarına bağlı ağrılar yani nevraljiler, kas-iskelet sistemi ağrıları; boyun ağrıları, omuz-kol ağrıları, sırt ağrıları, bel-bacak ağrıları, damar tıkanıklığına bağlı ağrılar, nedeni belirlenemeyen ağrılar tedavi ediliyor. Baş ağrıları, kanser ağrıları gibi kronik ağrı hisseden herkes başvurabilir. Akut ağrısı olan kişiler de faydalanabilir ancak akut ağrı, vücudun bir savunma mekanizmasıdır, bir uyarıcıdır. Kişinin doktora gitmesi için ciddiye alması gereken bir mesajdır. Algoloji biliminin amacı, kronik ağrı nedeni ile kişinin kaybettiği yaşam kalitesini geri kazandırmaktır.”
Ağrı tedavisi multidisipliner yaklaşım ister
Ağrı tedavisinin ekip işi olduğunu ve multidisipliner bir yaklaşım istediğini ifade eden Eroğlu, “Ekipte radyoloji, fizik tedavi, nöroloji, beyin cerrahisi, ortopedi ve psikiyatri ile ilgili uzmanlar yer almalı. Doktorlar ağrının bir bölümünün kesilmesine yardımcı olabiliyor ancak kronik ağrı tedavisi bir ekip işi. Bu ekip olursa ağrı tedavisi başarıya ulaşıyor. Bu nedenle ülkemizde de bu alanda tecrübeli ağrı uzmanları yetiştiriliyor. Algolog olabilmek için 6 yıllık tıp fakültesini bitiren hekimlerin, Anesteziyoloji, Nöroloji veya Fizik Tedavi uzmanlık eğitimi aldıktan sonra, iki yıllık Algoloji yan dal uzmanlık eğitimini alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kronik ağrılar yaşamı olumsuz etkiliyor
Kronik ağrıların insanın hayat kalitesini son derece olumsuz etkileyen ve psikolojisini bozan bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Füsun Eroğlu, “Bazen kişi 7 gün 24 saat ve aylarca bu ağrıyı yaşar. Psikiyatrik bir hastalık varsa ona bağlı olarak da ağrı hissedebilir. Ağrı merkezinde kronik ağrılar tedavi ediliyor. Çoğu zaman ağrı çeken kişiler pek çok uzmana gider. Ağrılarının geçmesi için tüm yöntemleri deniyorlar. Ağrı merkezleri, bu kişilerin ağrılarına yoğunlaşıp tedavi sürecine multidisipliner yaklaşarak yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyor. Tüm dünyada ağrı kesiciler ve anti depresanlar çok yaygın olarak kullanılıyor. Ağrı Merkezleri arttıkça doğru ağrı kesiciyi doğru hastada kullanmaya başlanacaktır, böylece bilinçsiz ağrı kesici kullanımları da azalacaktır” diye konuştu.
Ağrılar düşük şiddette de olsa önemsenmeli
Ağrı merkezinde yapılan tedavide ağrının seviyesinden ziyade, hastanın hissettiği şiddetin daha önemli olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Ağrı, subjektif bir duygudur. Kişiden kişiye, kültürden kültüre ve yandaş hastalığa göre değişir. Kişi ne şiddette ağrı hissediyorsa, bizim için şiddeti odur. Örneğin ağrının şiddetini değerlendirirken, hasta ağrısını 10 üzerinden 9 şiddetinde hissediyorsa hastanın ağrısını 9 olarak kabul ederiz. Yaklaşım hiçbir zaman “bu hastada bu kadar şiddetli ağrı yapmaz” şeklinde olmamalı. Ağrı düşük şiddette de olsa önemlidir. Ağrı eşiği de genelde bütün insanlarda aynıdır ancak ağrı tolerasyonunda farklılık olabilir. Eğer ağrı eşiğini etkileyen bir sorun varsa örneğin tümör gibi veya sinir sistemini etkileyen bir hastalıkta ağrıyı beynimizdeki ulaşmasında problem olabilir” dedi.
Kronik ağrı psikolojiyi bozabilir
Prof. Dr. Füsun Eroğlu, ağrı merkezinde kronik ağrılı durumların tedavi edildiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Kronik ağrılar insanın yaşam kalitesini düşürmektedir. Artık eskiden yapmaktan mutluluk duyduğu şeyleri yapmamaya, devamlı ilaç kullanmaya, gerginlik, uyku bozuklukları, tükenmişlik, toplumdan uzaklaşma, çalışıyorsa işini aksatmaya başlar. Aslında büyük bir mutsuzluk kaynağıdır ağrı. Doğal olarak da kişinin ve hatta yakın çevresinin, ailesinin psikolojisini etkiler. Sonuçta kronik ağrı psikolojik bozukluğa neden olabildiği gibi bazı psikiyatrik durumlar da ağrı nedenlerinin arasında önemli yere sahip. Kronik ağrısı olan hastanın mutlaka psikiyatrik olarak da değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle Ağrı Merkezi ekibinde psikiyatristin de yer alması çok önemli.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

COVID-19 KOAH Hastalarını Etkiledi

Philips, Dünya Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Günü özelinde yaptığı araştırma ile solunum sistemi sağlığına ve KOAH hakkındaki küresel çaplı değişimlere dikkat çekiyor.
Araştırma, KOAH hastalarının aldıkları sağlık hizmetinin ve tedavileriyle yakından ilgili kişilerin COVID-19’dan etkilendiğini doğrularken; COVID-19’un
KOAH hakkında farkındalığı da arttırdığını gösteriyor.
Amsterdam, Hollanda – Sağlık teknolojilerinde küresel bir lider olan Royal Philips (NYSE: PHG, AEX: PHIA), Dünya KOAH Günü ile ilgili ilk araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
Philips bu araştırmayla Çin, Hindistan, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 4000’den fazla yetişkinin görüşlerini alarak “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)” gibi solunum yolu hastalıkları ile ilgili küresel çaptaki farkındalığın tespit edilmesini hedefliyor. Araştırmada COVID-19’un solunum sistemi sağlığı ile ilgili genel algıları nasıl etkilediği yer alırken, ankete verilen yanıtlar solunum sistemi sağlığını iyileştirme konusunda atılan adımların arttığına işaret ediyor. Araştırma sonuçlarına göre; COVID-19, KOAH hastaları ve hasta yakınları için daha önce görülmemiş zorlukları getirirken, hastalıkla ilgili farkındalığı artırdı ve KOAH hastalarının alternatif bakım seçeneklerine yönelmesini sağladı.
Philips Bağlantılı Sağlık Teknolojileri İş Birimi Başkanı Huiling Zhang, “COVID-19 ile birlikte solunum sistemi sağlığı tüm dünyada gündelik hayatta konuşulan önemli bir konu hâline geldi” dedi.
Zhang değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü: “KOAH dünya çapında milyonlarca insanı etkilemesine rağmen kalp hastalığı gibi kronik vakalar kadar çok konuşulmuyor. Bu araştırmayı, KOAH hastalarının her gün yaşadığı strese ve zorluklara ışık tutmak için yaptık. İçinde bulunduğumuz dönemde bu zorluklar ve stres iyice artmış durumda. Araştırma sonuçlarına göre, solunum sistemi sağlığı ve bunu geliştirmek için atılan adımlar hiç olmadığı kadar öncelikli hale gelirken, COVID-19’un etkileri özellikle KOAH hastaları tarafından oldukça çok hissediliyor.”
COVID-19 ile birlikte KOAH hastalarının karşılaştığı sorunlar
COVID-19, KOAH hastalarının ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine erişimini etkiledi. KOAH hastalarının %56’sı COVID-19’un KOAH tedavisi almalarını zorlaştırdığını söylerken, %58’i ise COVID-19 süresince hastalıklarıyla başa çıkma durumlarının onları çok yorduğunu belirtti. Hastaların %68’i, kronik hastalıkları nedeniyle COVID-19 sürecinde daha fazla endişe duyduklarını söyledi. COVID-19, KOAH hastalarının evde bakımını üstlenen aile üyelerini de zorlarken, bu kişilerin %79’u COVID-19 ile birlikte KOAH hastası olan yakınlarının evdeki bakımına eskisinden çok daha fazla özen gösterdiklerini dile getiriyor.
KOAH farkındalığı artıyor ancak edinilen bilgiler arasında da ciddi farklılıklar var
COVID-19, KOAH hastası olan yaklaşık 65 milyon insan için bireysel endişeleri arttırsa da dünya çapında bu kronik rahatsızlığa yönelik farkındalığı da artırdı. COVID-19 öncesine kıyasla şu anda her beş kişiden yaklaşık üçünün KOAH hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunu belirten araştırma, bu durumun COVID-19’a bağlı olarak solunum sistemi hastalıkları konusundaki bilgilendirmenin artmasıyla ilgili olabileceğini ortaya koydu. COVID-19’dan önce araştırmaya katılanların %52’si KOAH hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtirken bu sayı şu anda %72’ye çıkmış durumda.
Solunum sağlığına önem ve tele-sağlık hizmetlerine ilgi artıyor
Araştırmaya katılanlara göre, COVID-19’un başından beri yüz yüze sağlık hizmetleri ile ilgili endişeler artarken tele-sağlığa olan talep de yükselişte. Tele-sağlık hizmetleri özellikle genel muayene (%56 ile %62 arası), kronik sağlık sorunları ile ilgili rutin kontroller (%57 ile %64) ve yeni bir sağlık sorununu ele alma (%57 ile %63) amacıyla tercih ediliyor. Bu artış şaşırtıcı bir şekilde KOAH olmayan nüfus arasında daha yaygın. Bu kişilerin %55’i COVID-19 öncesinde kronik bir sağlık durumu için tedavi almak üzere tele-sağlığı tercih etmeye istekli olduğunu belirtirken, şu an bu oran %62. Ayrıca, KOAH hastaları COVID-19 sebebiyle kendi durumlarını yönetmek için daha iyi yollar aradıklarını belirtiyorlar (%75).
Philips’in bağlantılı sağlık teknolojileri ürün portföyü, KOAH gibi kronik solunum rahatsızlıkları olan hastaların ihtiyaçlarına cevap vermek ve hasta bakıcılar ile doktorların hasta bakımı konusunda daha etkin çalışabilmesini sağlamak için tasarlanmıştır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

E-ticarette Kasım Beklentisi: 10 Milyar TL

Çin’den doğarak bütün dünyaya yayılan ve Türkiye’de de kısa sürede kabul gören ‘11.11’ Bekarlar Günü indirimlerinde alışveriş rekoru kırıldı. Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “11.11’de tam anlamıyla bir rekor kırıldı diyebiliriz. Altyapı hizmetini sağladığımız 9 bin e-ticaret sitesinin 11.11 haftası genel ciro eğilimlerinde, bir önceki ayın aynı dönemine kıyasla ortalama yüzde 75 artış sağlandı. Kasım sonuna denk gelecek Black Friday’de ise pandeminin de etkisiyle daha yüksek bir satış hacmi bekliyoruz. Black Friday ve Siber Pazartesi ile beraber Kasım ayı e-ticaret sektörü toplam ciro beklentimiz ise 10 milyar TL’yi aşması yönünde” dedi.
Bekarlar Günü indirimleriyle başlayıp Black Friday ve Siber Pazartesi ile devam edecek olan Kasım ayı e-ticaret kampanyaları kapsamında, en fazla ciro artışının toplamda elektronik eşya, giyim ve mobilya gibi kategorilerden geleceğinin öngörüldüğünü ifade eden Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli şu bilgileri aktardı:
“11. 11 haftasında doğru stok ve fiyatlarla kampanya yapan sitelerin cirosu, bir önceki ayın aynı dönemine kıyasla ortalama yüzde 75 artış gösterdi. 11.11, Black Friday ve Siber Pazartesi’yi içine alan Kasım ayı için yurtiçi e-ticaret sektörü toplam ciro beklentimiz 10 milyar lirayı aşması yönünde. Geçen yıl 5 milyar lirayı aşan Kasım ayı cirolarının bu yıl en az ikiye katlanacağını ve 10 milyar lirayı aşacağını düşünmekteyiz. Kasım ayı indirimleri boyunca birçok farklı kategoride sepet indirimleri ve yüksek rağbet gören ürünlerde sürpriz indirimler yapılıyor. Hem bu kampanyalı satışların hem de pandemiyle birlikte tamamen dijitale kayan tüketici alışkanlıklarının etkisiyle rekor bir ay bekliyoruz. En çok satışın olduğu kategoriler ise; Giyim, Elektronik, Ayakkabı, Mobilya, Kozmetik, Beyaz Eşya, Hediyelik Eşya, Çocuk Ürünleri, Kitap ve Spor Ürünleri kategorisi.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Babacan: “Acı reçete zam demektir”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu sabah Fox TV’de yayımlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Babacan gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Hükümet esnafa destek olarak daha çok borç veriyor
Zaten zor geçinen küçük işletmelerin tamamı perişan olmuş durumda. 20’nin üzerinde il ziyaret ettim, esnafla sohbet ettim. Bütün ödemeler, borç taksitleri devam ediyor. Hükumet de destek olarak daha çok borç veriyor. Biz ilk günden beri, özellikle kamusal yükler açısından muafiyet tanınması gerektiğini söyledik.
Kasa pandemiden önce boşaltıldı
Pek çok güçlü ekonomide esnafa doğrudan, karşılıksız destek verildi. Borç değil. “Senin dükkanın kapalı, hiçbir şey kazanmıyorsun, bu dönemde yüklerini devlet olarak karşılıyoruz” dediler ama Türkiye’de böyle bir imkan yok. Çünkü biz bıraktığımızda 24 Milyar Lira olan bütçe açığı bugün 239 Milyar Liraya çıkmış. Tam on misli. Pandemiden önce Merkez Bankasının rezervleri boşaltıldı, yedek akçeleri tüketildi.
Yanlışlar Cumhurbaşkanının talimatıyla yapıldı
Sanki başkaları bu ülkeyi ekonomik krize soktu, sanki başkaları hukuksuzluk yaptı da gelip kendileri düzeltecekmiş gibi bir havada anlatıyorlar. O kadar kolay değil. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Önemli kararların hepsi Cumhurbaşkanına gidiyor. Ülkede hukuksuzluk varsa, ekonomi yanlış yönetiliyorsa, bunlar bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılan yanlışlardır.
Sizin hatalarınızın bedelini niye bu millet ödesin?
Sayın Erdoğan, Partili Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığında en yakın akrabasını ekonominin başına getirdi. O günden bugüne hazinenin borcu 970 Milyardan, 1 Trilyon 860 Milyara çıkmış. İkiye katlamış. Şimdi acı reçete diyorlar. Vatandaş da diyor ki “Ben bir şey yapmadım ki, sadece oy verdim“. Sizin hatalarınızın bedelini niye bu millet ödesin?
Acı reçete vergi artışıdır
Ekonomi literatüründe acı reçete nedir? Acı reçete vergi artışıdır, zamdır. Harcamalardan kısmaktır; emeklinin, memurun, işçinin, sabit gelirlinin gelirini baskı altında tutmaktır. Faizi arttıran kuru sabitleme çalışmak, bir yandan da yüksek faizlerle ekonomiyi boğmaktır. Problemlerin temelinde pandemi varmış gibi anlatıyorlar. Geçen yıl pandemi yokken Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 1 bile değildi.
AB kamu ihale mevzuatını uygulayalım
Niye bütçe açığı var? Kriz olduğu için vergi geliri azalıyor. İsraf durmuyor, had safhada. Tasarruf yapacaksak, kamu ihale yasasıyla ilgili düzenlemeler yapabilirler. Avrupa Birliği’nde 28 ülkenin ortak kullandığı kamu ihale mevzuatını getirip, aynen uygulayalım. 28 ülkede test edilmiş. Bunlar gelişmiş, kalkınmış ülkeler.
Gezi Parkı’ndan davacı olmadım, mağduru da değilim
Gezi Parkı davasında savcı, tek taraflı olarak o günkü bütün bakanları mağdur olarak değerlendirmiş. Yargı sistemimizde mağduriyetten çekilme diye bir şey yok. Hukukçu arkadaşlarımızla oturduk konuştuk. Savcı tek taraflı değerlendirme yapmış, benim şikayetim yok. Davacı değilim, müdahil değilim. Daha önce açıkladım; mağdur da değilim.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Emirates Güvenli Seyahatte Dünya Sıralamasında Zirvede Yer Aldı

Emirates, Safe Travel Barometer tarafından COVID-19 salgınında aldığı önlemlerle dünyanın en güvenli havayolu seçildi.
Operasyonlarına devam ettiği Mayıs ayından beri sektöre liderlik eden güvenlik standartlarını belirleyen şirket, 230’dan fazla havayolu arasında 5.0 üzerinden 4.4 puanlık “En iyi Seyahat Puanı” ile sıralamanın zirvesinde yer aldı. Puan, havayollarının açıkladığı güvenlik protokolleri, yolculara sunulan kolaylık ve hizmet mükemmelliğini değerlendiren 26 sağlık ve güvenlik parametresinin bağımsız denetime göre belirleniyor.
Safe Travel Barometer, COVID sonrası ortamda seyahat, turizm ve ağırlama sektöründe gerçekleştirilen tedarikçi inisiyatiflerini izlemek vekarşılaştırmak için dünyanın en kapsamlı çözümüdür. Derecelendirme mekanizması, Emirates’in sürekli olarak sözünü tuttuğu bir alan olarak, bir yolcunun seyahatindeki tüm temas noktalarında güvenlik tedbirlerini ve hijyen standartlarını dikkate alır. Emirates, yolculuğun her adımında yolcularının, çalışanlarının ve topluluklarının bakım, sağlık ve güvenliğine öncelik vermek için hiçbir çabadan sakınmadı.
Emirates tarafından alınan gelişmiş biyolojik güvenlik tedbirleri arasında, ücretsiz hijyen kitleri, check-in masalarında ve psaport kontrol bankolarında koruyucu bariyerler, kabin ekibi ve yolcuyla yüz yüze pozisyonlardaki havalimanı çalışanları için kişisel koruyucu ekipman,e yeni güvenlik protokolleri ve uçuş sırasında 45 dakikada bir uçak tuvaletlerinin sık aralıklarla temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gibi artırılmış uçak temizlik prosedürleri ve daha pek çok tedbir yer alıyor.
Emirates, Safe Travel Barometer tarafından dikkate alınan bir başka alt kategori olan yolculara sunulan kolaylık alanında da başı çekiyor. Havayolu, yolcularına, seyahatleri sırasında COVID-19 tanısı konması halinde, 150.000 EUR’ya kadar sağlık masraflarının ve 14 gün boyunca günde 100 EUR’ya kadar karantina masraflarının karşılanacağını bilerek daha güvenle seyahat etmelerine yardımcı olmak adına ücretsiz Covid-19 sigortası sunarak sektörde bir ilke imza attı. Emirates’in rezervasyon politikaları da yolculara seyahat planlarında büyük esneklik ve güven sunuyor.
Yolcular seyahat tarihlerini değiştirme veya bilet geçerlilik süresini iki yıl uzatma seçeneklerine sahipler. Ek olarak, havayolu, yolcu sadakat programı Emirates Skywards üyelerinin statülerini korumalarına yardımcı olmak ve Mil kazanıp harcamaları için yeni yollar sunmak adına inisiyatifler başlattı.
Safe Travel Barometer, dünya çapında yolcular için sağlık ve güvenlik tedbirlerini, yolculara sunulan kolaylık çalışmalarını, yolcuların karar vermesini ve yeni normalde seyahatin kendisini etkileyen genel yolcu deneyimlerini izlemek için 2020 yılında hayata geçti. Güvenli Seyahat Puanı, salgın sonrası toparlanma sürecinde oluşturan ve sektörde bir ilk niteliği taşıyan bir COVID-19 derecelendirme çalışmasıdır.
Safe Travel Barometer, seyahat sektörü danışmanlık firması VIDEC’in bağımsız bir iştiraki olan Safe Travel Technologies’e ait bir işletmeler arası (B2B) çözümdür. 10 sektör kategorisinden 2000’i aşkın şirketi, 50 parametreyi ve 80’den fazla destinasyonla ilgili yolcu varış bilgilerini kapsar.
Emirates hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. 270 uçaktan oluşan filoya sahip Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Milli Piyango’da büyük ikramiye 4 milyon TL

Sisal Şans, yılların geleneği Milli Piyango çekilişini 19 Kasım Perşembe saat 15.30’da gerçekleştirecek. Milli Piyango’nun çekilişinde büyük ikramiye 4 milyon TL. Gelenekselleşmiş Milli Piyango çekilişleri her ayın 9, 19 ve 29’unda yapılıyor. Özel Çekilişler ise 30 Ağustos, 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs ve Yılbaşı’nda düzenleniyor.
Milli Piyango çekiliş sonuçlarına, çekilişin ardından https://www.millipiyangoonline.com/milli-piyango/sonuclar adresinden ulaşılabilir.
Milli Piyango nasıl oynanır?
Oyunseverler, Milli Piyango biletlerini ister gezici bayiden, ister bayiden isterlerse de millipiyangoonline.com’danveya Milli Piyango Şans Oyunları uygulamasından alabilirler.
Milli Piyango oynamanın kuralları neler?
Milli Piyango bilet tipleri üçe ayrılır; Tam Bilet, Yarım Bilet ve Çeyrek Bilet. Oynanan ve kazanılan bilet yarım bilet ise ikramiyenin yarısı; çeyrek bilet ise ikramiyenin çeyreği kazanılır!
Kazanan kategoriler çekilişlerde değişkenlik gösteriyor ve Milli Piyango’da iki tane özel kategori bulunuyor. Amorti, son kazanan kategoridir. Birincisi 0-4 arasından ikincisi 5-9 arasından olmak üzere iki basamak çekiliyor. Son basamağı bu iki sayıdan biri olan biletler amorti ikramiyesi kazanıyor!
Teselli kategorisi, en büyük ikramiyeyi kazanan bilet numarasının her basamağındaki numaraya göre bir farklılık gösteren ikramiyedir.
Tüm çekilişler canlı yayınlanıyor!
Şisal Şans’ın son teknolojiyi kullanarak oluşturulan teknik altyapı ile noter huzurunda gerçekleştirdiği çekilişler canlı olarak yayınlanmaya devam ediyor. Tüm çekiliş süreçleri “Dünya Piyango Birliği” (World Lottery Association) standart ve kurallarına uygun şekilde organize ediliyor ve en büyük öncelik şeffaflığa veriliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Yeni nesil Karavan Parklar geliyor

2020 yılında dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan COVID-19 salgını nedeniyle turizm alışkanlıklarımızda ciddi anlamda değişiklikler yaşanıyor. Ülke olarak cari açığın düşmesini sağlayan ve yüksek gelir elde ettiğimiz turizm sektöründe, bu yıl istediğimiz rakamlara ulaşamadık.
MÜSİAD Yeni Turizm Kaynakları Geliştirme Komitesi alternatif turizm modellerinin yaşadığımız gelir kaybına çözüm olacağı düşüncesiyle Karavan Park Projesini hayata geçiriyor.
Çalışmadaki temel amaç; yerli yabancı turistlerin, seyahat/dinlenme ve tatil ihtiyacını pandemi şartlarında,hijyen, sosyal mesafe ve kişisel alan gibi parametrelere dikkat ederek, sağlıklı modelleri ortaya çıkartmaya hazırlanıyor.
Karavan turizmi dünyada çok yaygın olmasına rağmen ülkemizde hali hazırda istenildiği düzeyde karşılık görmediğini söyleyen MÜSİAD Yeni Turizm Kaynakları Geliştirme Komitesi Başkanı Muhammet Ali Özeken, projeyi şöyle özetledi: “Covid-19 etkisi ile daralan turizm sektörüne, alternatif pazarlar üretebilmek için oluşturduğumuz Karavan Park Projesiyle, çeşitli illerde farklı güzergahlarla sağlıklı ve doğaya uyumlu karavan turizmini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Paydaşlarımızla, üyelerimizle, şubelerimizle, Karavan Park Projesinin ülke turizmine katkı sağlayacağını, yapacağı iş birliktelikleri ile döviz kazandırıcı faaliyetlere katkıda bulunacağını düşünmekteyiz.”
Karavan Turizmi Projesi nedir?
Karavan turizmi sadece bir turizm faaliyeti olmayıp, yerel pek çok yan sektörü de canlandıran alternatif ve bölgesel kalkınmayı hızlandıracak bir iş modeli.
18-21 Kasım tarihlerinde MÜSİAD EXPO fuarında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve yerel yönetimlerin desteğini alan Karavan Park Projesinin lansmanı yapılacak.
Fuar kapsamında sadece alternatif turizm potansiyelini değil, karavan turizmini diğer sektörlerle, karavan imalatı, kamp ekipmanı, karavan dizaynı, karavan turizmi için fiziki alanların inşası gibi konularda uzman şirketleri buluşturuyor. Proje sayesinde, karavan imalatı, yedek parçası ve dizaynı ile güçlü sanayi alt yapısıyla yeni bir ihracat alanı oluşturulması hedefleniyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Twitter’da sohbete katılmanın yeni yolu: Fleets

Herkesin sohbete kısa süreli düşünceleriyle yeni bir yoldan kolayca katılabilmesi için Twitter, Fleets’i uygulamaya koyuyor. Fleets anlık düşünceleri paylaşmak için sohbeti başlatmaya yardımcı oluyor ve sadece 24 saatliğine kalıyor.
Kullanıcılar, metin, Tweetler, fotoğraflar veya videolar ile Fleet oluşturabilecek ve Fleet’lerini çeşitli arka plan ve metin seçenekleriyle özelleştirebilecek. Fleets’de bir Tweeti paylaşmak için Tweetin altındaki “Paylaş” simgesine ve ardından “Fleet’de Paylaş” a basmak yeterli. Sonra, bazı metin veya emojilerle bunun hakkında ne düşündüğünü kullanıcı ekleyebilir. Yakın zamanda, çıkartmalar ve canlı yayın özelliği Fleets’de mevcut olacak.
Twitter’da takipçiler, Fleets’leri ana sayfa zaman akışlarının en üstünde görebilecek. Tam profili görebilen herkes orada kişinin Fleets’lerinizi de görebilecek. Kullanıcı, herkesten Direkt Mesaj alma seçeneğini etkinleştirdiyse Fleets’lerine herkes yanıt verebilecek. Kullanıcı, bir Fleet’e cevap vermek istiyorsa da, yazara Direkt Mesaj veya emoji göndermek için üzerine dokunmak ve sohbete Direkt Mesajlarda devam edilebilecek.
Twitter, Brezilya, İtalya, Hindistan ve Güney Kore’de yaptığı deneme testleriyle, Fleets’lerin insanların sohbete daha rahat katılmalarına yardımcı olduğunu gördü. Fleets kullananlar, Fleets ve Direkt Mesajlar aracılığıyla Twitter’da daha fazla sohbete katıldılar. Twitter’da yeni olanlar, Fleets’leri akıllarından geçenleri paylaşmanın daha kolay bir yolu olarak gördüler. Bir gün sonra kaybolduğu için Fleets, insanların kişisel ve gündelik düşüncelerini, fikirlerini ve duygularını paylaşırken kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı oldu.
Fleets, kullanıcılatın geri bildirimlerine göre yeni özelliklerle zaman içerisinde güncellenecek. Önümüzdeki günlerde, dünya genelindeki herkesin iOS ve Android için Twitter’da Fleets’leri olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Değişen Ekonomide Finansal Sürdürülebilirlik

Değişen ekonomik koşullarda şirketlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için profesyonel destek almak büyük önem taşıyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi, şirketleri finansal anlamda profesyonel yönetim ihtiyacına yöneltiyor. Kriz dönemlerinde şirketlerin geleneksel yöntemleri bir kenara bırakıp ekonomist ve finans danışmanlarından profesyonel destek alarak geleceğini garanti altına alması büyük önem taşıyor. Gelişmiş ülkelerde finans danışmanlarından destek almak bir kültür haline gelirken Türkiye’de de şirketlerin bu yönde atılımlar yapmaya başladığı görülüyor.
Şirketlerin geleceği ve sürdürülebilirliği için özellikle kriz dönemlerinde profesyonel destek almasının bir gereksinim olduğuna değinen Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, “Değişen ekonomik duruma karşı şirketler nasıl ve ne şekilde bir pozisyon alacaklarını değerlendirme aşamalarında boşluklara düşebilirler. Ekonominin gelişimini takip etmek, trendleri öngörmek ve şirketin geleceğini ekonomik göstergelerle doğru orantılı bir şekilde tahmin edebilmek çok değerli bir süreç ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Şirketler yaşam süresini ve finansal kabiliyetlerini artırmak için konunun uzmanlarının yetkinliğini kullanmalı finansal danışmanlık almalılar.
Ülkemizdeki şirketler, yeni fırsatları okuyamadığı için veya mevcut finansal koşullarda çekingen davrandıkları için var olan fırsatları göremiyorlar. Finansal açıdan başarı sağlayan, krizlerde bile büyüyerek çıkan şirketlere baktığımızda mutlaka profesyonel finans danışmanlarıyla çalıştığını görüyoruz.” dedi.
Rakiplere Göre Avantaj Sağlıyor
Türk şirketlerinin genelde aile şirketleri olduğunun ve aile kararlarıyla yönetildiğinin altını çizen Fatih Kuran, “Türkiye’deki şirketlerin en önemli sorunlarından birisi -aile şirketleri başta olmak üzere- tek adam anlayışıyla yönetilmeleridir. Patronlar her şeyi iyi bildiklerini düşündükleri için ortaya farkındalık eksikliği çıkıyor. Şirket yöneticileri neyi bildiklerini biliyorlar ancak neyi bilmediklerini bilmiyorlar. İşte tam da bu noktada devreye finans danışmanları giriyor. Bilgiden ve deneyimden en üst düzeyde yararlanan şirketler, rakiplerine göre finansal kabiliyetlerini güçlendirebilirler. Türk şirketlerinde ihtiyaçlara bağlı olarak eksiklikleri tamamlama bağlamında finansal uzmanlardan yararlanma konusunda son zamanlarda pozitif bir trend gözlemliyoruz.” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)