Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen Pandemi ve Deprem Psikolojisi Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, doğal afetlere kriz yönetimi ile yaklaşımın önemini vurguladı. İş sağlığı ve güvenliği açısından en büyük düşmanın umursamazlık olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “En büyük ihtiyacımız farkındalık. Bu nedenle toplumun ciddi bilinçlenme ihtiyacı var” diye konuştu. Pandemilerde ve doğal afetlerde önlem almanın birincil boyutta bir ahlak unsuru olduğunu kaydeden Tarhan, “İkinci boyutta mesleki sorumluluk geliyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSEM) ile Üsküdar Üniversitesi İş Güvenliği, İş Sağlığı, Çevre Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSGÜMER) tarafından düzenlenen ‘Pandemi ve Deprem Psikolojisi Sempozyumu’nda alanında uzman isimler bir araya geldi. Sempozyum, pandemiyle mücadelede alınan önlemler kapsamında çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Doğal afetlere kriz yönetimi ile yaklaşım gerekir”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında kriz yönetiminde iki önemli konunun olduğunu belirterek bunlardan birinin plan ve risk analizi yapmak olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Krizden önce risk analizi ve plan yapılmalıdır”
Deprem ve pandeminin doğal afetler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biri biyolojik doğal afet, diğeri ise yer katmanları ile ilgili doğal afettir. Doğal afetlerin psikolojik boyutunu da önemsiyoruz. Psikolojik boyut olarak ele aldığımız zaman insanların doğal afetlere bir kriz yönetimi gibi yaklaşmaları gerekir. Örneğin bir fırtına da doğal afettir. Fakat fırtına her sene olduğu için fırtınaya karşı insanlar tedbir alıyorlar. Bizim depremle ve pandemi ile ilişkimiz, fırtına ile olan ilişkimiz gibi olmalı. Bu olamadığından dolayı ve böyle durumlarda ve ne zaman olacağı öngörülemediği için insanlar doğal afetlere gafil bir şekilde yakalanıyorlar. Kriz yönetiminin iki önemli kuralı var. İlki krize önceden plan yapmaktır. Krizden önce risk analizi yaptıysanız, krizle ilgili bir planınız varsa o kriz en hafif ve en az zararla aşılır. İnsanoğlu doğadaki dengeleri bozdu. Doğanın kendi kanunları var, buna uymazsanız bedelini hiç acımadan ödetiyor. Yaratılış kanunları doğada böyle bir sistem koymuş” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İş sağlığı ve güvenliği afetlerde önem kazanıyor”
Türkiye’nin kuşak olarak hem deprem açısından hem de sosyal ve ekonomik hareketlilik açısından çok riskli bir coğrafyada bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önlemlerin de buna göre alınmasının gerekliliğini vurguladı. İş Sağlığı ve Güvenliği programlarının en büyük amacının bu olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bununla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak, denetimler yapmak iş sağlığı ve güvenliği bölümünün planları arasında yer alıyor. Türkiye’de pandemi öncesine kadar iş kazalarında ciddi bir azalma vardı. Şimdi de azalma devam ediyor. Bir yere büyük yatırımlar yapıp, tedbirler alacaksınız. O tedbirler uzun süre lazım olmasa da lazım olduğu an hayat kurtaracak. Hayat zaten bir zincir gibidir. Zincirin en kuvvetli yeri zincirin en zayıf halkasıdır. Gerilim anında oradan kırılma ve kopma olur. Bu nedenle kriz anında da en zayıf neresi ise oradan kırılma olur” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “En büyük düşmanımız umursamazlık”
Pandemi ve doğal afetlerde önlem almayanların ve risk grubunda bulunanların ilk etkilenenler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu nedenle toplumun ciddi bilinçlenme ihtiyacı var. Şu anda iş sağlığı güvenliği açısından en büyük düşmanımız umursamazlık. En büyük ihtiyacımız da farkındalık. Türkiye’de şu anda bir deprem olsa nasıl bir risk olduğuna dair senaryosunun yazılması lazım. Yazılmış, çalışmalar yapılmış fakat yatırım konusunda çok ciddi önemsememe, öteleme sorunu var. Türkiye bir gemi ise geminin yararı bireylerin yararından daha önemlidir. Gemiyi etkileyen kriz durumlarında sorumluluktan kaçan değil, sorumluluk alan kişilere ihtiyaç var” diye konuştu.
“İş sağlığı güvenliğinin ahlak ve vicdan boyutu çok önemli” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çıkar odaklı kapital sistemlerde iş güvenliğine yatırım gerektiği için aykırı olarak değerlendiriliyor. O sistemdeki bir patron iş güvenliğine yatırım yapmak istemiyor. Böyle durumlarda farkındalık gerekiyor. Yazılı hukuk da kendimizi korumamız önemli. Ayrıca iş sağlığı güvenliğinin aylık raporları da büyük öneme sahip. İş sağlığı güvenliği uzmanı, aylık raporu verirken kontrol yapmadan raporlar verirse vicdani sorumluluk oradan başlıyor” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsanı koruyan hesap verebilir olmasıdır”
Pandemilerde ve doğal afetlerde önlem almanın birincil boyutta bir ahlak unsuru olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İkinci boyutta mesleki sorumluluk geliyor. Mesleki sorumluluk varsa fakat vicdani sorumluluk yoksa o insan hata yapabilir. İnsanı tehditten ve felaketten koruyan şey, iyi niyetli olması, vatansever ve dindar olması değildir. İnsanı koruyan hesap verebilir olmasıdır. Yasalara karşı hesap vermek kanunlarla oluyor. Topluma karşı hesap vermek, sosyal normlar ve geleneklerle oluyor. Gizli kötülüğe karşı hesap vermek vicdanla oluyor. Vicdan, insanın en kutsal iç bekçisidir, zihinsel jürisidir. Vicdan semavi öğretilerde, kutsal kitaplarda Allah’ın tezahür ettiği yer olarak görülür. Sadece fiziksel önlemler değil, insani önlemler de önemli. Bu nedenle iş güvenliği uzmanlarına psikolojik ve spritüal boyutta vicdanın önemini vurgulamış olduk” dedi.
Prof. Dr. Şefik Dursun: “Pandemiyle yaşamayı öğreneceğiz”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun, tüm dünyada etkili olan pandeminin hayatımızı değiştirdiğini belirterek pandemiyle mücadelede psikolojik önlem alınmasının önemine işaret etti. Pandeminin pek çok etkileriyle hayatımızı değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “Böyle yaşamayı öğreneceğiz” dedi.
Sağlıkla ilgili tematik bir üniversite olan Üsküdar Üniversitesi ve uygulama ortağı NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nin psikiyatri ve psikoloji alanında pek çok önemli çalışma gerçekleştirdiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “Bugün pandemi ve depremlerle ilgili ortaya çıkan psikolojiyi değerlendirmek açısından İş Sağlığı Güvenliği Bölüm Başkanı Rüştü Uçan başkanlığında bir program düzenlemiş oldular. Kendilerini tebrik ediyorum. Üsküdar Üniversitesi pandemi döneminde elinden geleni yapan üniversitelerin önde gelenidir” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan: “Çok katlı binalarda pandemi süreci zor atlatılıyor”
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, açılış konuşmasında deprem ve yangın gibi doğal afetlerin ya da insan faktörünün yol açtığı olaylarda çok katlı yapıların tercih edilmesinin riskleri artırdığına dikkat çekti. Pandemi sürecinde de yüksek katlı binalarda çeşitli güvenlik sorunları ortaya çıktığını kaydeden Uçan, Avrupa ve Amerika’da tek ya da iki katlı yapıların tercih edildiğini belirterek “Biz yüksek katlı binalarda yaşayacak alan bulamazken, onlar bahçelerinde rahatlıkla pandemiyi atlatıyorlar” dedi.
Yüksek katlı binalarda ortak kullanım alanlarının fazlalaştığını ve bunların dezenfeksiyon işlemlerinin alabildiğine zor olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, “Aile bireylerinin yeşil alan ihtiyacı giderilemiyor. Çünkü bu kadar büyük binalarda insanlar evin içine tıkılıyorlar ve büyük bir psikolojik problemlerle karşı karşıya kalabiliyorlar” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan, sonuç olarak yüksek katlı binalar yerine daha sağlıklı yapılaşmaya gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Deprem her yönüyle konuşuldu…
Sempozyumda 1999’da Gölcük Belediye Başkanı olan Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Barış, “Depremin Öncesi ve Sonrası İnsan” başlıklı sunumunda Marmara depreminin etkilerini anlattı. Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı ABD Başkanı Prof. Dr. Haydar Sur, “Depremlerin Epidemiyolojisi” başlıklı konuşma yaptı. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı, İLİMER Müdürü Prof. Dr. Nazife Güngör, “Afet Durumunda Kriz İletişimi Yönetimi” başlıklı sunumu ile katıldı.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Dr. Öğretim Üyesi Esra Işık, “Deprem Sonrası Ruh Sağlığı ve Psikosoyal Hizmetler”; Üsküdar Üniversitesi AİLEMER Müdürü, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, “Travmanın Şiddetini Artıran Faktörler” başlıklı konuşmaları ile katıldı . Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği ABD Başkanı Dr. Ayhan Özşahin ise “Afet Yardımında Minimum Standartlar: Uluslararası Sphere Projesi” başlıklı sunumunu yaptı. Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş. İSG Çevre ve Güvenlik Müdürü A. Hamit Özen, “Depremlerde Kurtarmacıların Rolü” başlıklı konuşmasıyla sempozyuma katıldı. Dr. Öğretim Üyesi Rüştü Uçan ile Üsküdar Üniversitesi ÜSEM Eğitim Uzmanı Bengisu Altınten moderatörlük yaptı.
Aylık arşivler: Aralık 2020
Ünlü Halk Ozanı Abdurrahman Delen yoğun bakımdan seslendi
Bugüne kadar yazmış olduğu sosyal içerikli şiirlerin yanı sıra mesaj dolu türküleriyle tanınırlık elde eden şair ve halk ozanı Abdurrahman Delen, Covid-19 nedeniyle yatmakta olduğu hastanenin yoğun bakım servisinden çok anlamlı mesajlar paylaştı. Mesafe, Maske ve hijyen kuralının çok önemli olduğuna değinen; Abdurrahman Delen paylaşmış olduğu videoda ise; herkesin çok dikkatli olmasının gerektiğini ve nolursa olsun maskesiz dolaşarak insanlara sebep olunmamasının gerekli olduğunu dile getirdi.
Şair ve Halk Ozanı Abdurrahman Delen, Covid-19 tedavisinin yoğun bakımda devam ettiğini ve sağlık bakanlığından, sağlık personellerine ve doktorlara kadar herkesin koronavirüse karşı adeta seferber olduğunu dile getirirken çok büyük bir mücadele verildiğine de değindi. Toplum olarak artık herkesin elini taşın altına koymasının gerekli olduğun da değinen Abdurrahman Delen açıklanan kurallara uyulmasının gerekli olduğunu yineledi. Ünlü şair ve Halk Ozanı Abdurrahman Delen’in Covid-19 tedavisi yoğun bakımda devam ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Koronavirüse karşı korunuyorlar
Cemiyet hayatının başarılı iş kadınları, koronavirüse karşı glutatyon takviyesi yaptırdılar. Lüks Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran ile MacKenzie-Childs Türkiye Mağazası Sahibi Berrin Ak, Nişantaşı’nda ünlülerin Estetik ve Plastik Cerrahı Dr. Serhat Tuncer’in estetik kliniğinde bir araya geldi. İki arkadaş klinikte bağışıklıklarını yükseltmek amacıyla glutatyon takviyesi yaptırdı. Tüm önlemleri alarak çalışmalarına devam ettiğini belirten Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Zaman zaman yoğun çalışma temposu nedeniyle bağışıklığımız düşebiliyor. O noktada bu şekilde takviyeler alıyoruz” dedi. Berrin Ak da mağazalarında koronavirüs tedbirlerine son derece önem verdiklerini ifade ederek “Kişisel olarak ise maske, mesafe, hijyene dikkat ediyorum. Ayrıca glatatyon, bağışıklığı yükseltmek amacıyla güzel bir yöntem” diye konuştu. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Ege Bölgesi’nden yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatında 54 yıllık rekor
Ege Bölgesi’nde 2020 yılında tarım ürünleri ihracatının zirvesine taze meyve sebze ve mamulleri sektörü oturdu.
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 7 tarım birliği içinde 2019 yılını 890 milyon dolarlık ihracat rakamıyla üçüncü sırada tamamlayan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (EYMSİB), 1 Ocak – 19 Aralık 2020 tarihleri arasında 1 milyar 3 milyon dolar ihracat rakamına ulaşarak 54 yıllık tarihinde ilk kez 1 milyar dolar barajını aştı ve 2020 yılında EİB bünyesindeki tarım birlikleri arasında zirveye çıktı.
“2020 yılının korona virüs ve yaşanan deprem nedeniyle hatırlamak istemeyeceğimiz şekilde olumsuzluklarla geçti” diyen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, online düzenlediği basın toplantısında; “2020 yılını tamamlamaya sayılı günler kala Birliğimizden güzel bir haber geldi. 1966 Yılında kurulan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz, 54 yıllık tarihinde ilk defa 2020 yılında 1 milyar dolar üzerinde yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatını kayıt altına aldı. Bu sene başında tüm olumsuz koşullardan habersiz olarak belirlediğimiz 1 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin ihracatının iki ana sektörden oluştuğu bilgisini paylaşan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Biri meyve sebze mamulleri sektörü, diğeri ise yaş meyve sebze sektörü. Birliğimizin 2020 yılının geride kalan diliminde gerçekleşen 1 milyar 3 milyon dolarlık ihracatın 670 milyon dolarını meyve sebze mamulleri, 333 milyon dolarını ise yaş meyve sebzeler oluşturdu. Üyelerimiz, meyve sebze mamullerinde şu ana kadar 140 ülkeye, yaş meyve sebzede ise 87 ülkeye ihracat yapmayı başardılar.”
Turşu ve kiraz ihracat şampiyonu oldu
Meyve sebze mamullerinde ihracat şampiyonu ürünün turşular olduğunun altını çizen Başkan Uçak, “Kornişon ve hıyar turşusu ihracatı 97 milyon 82 bin dolar olurken, biber turşusundan 90 milyon 650 bin dolar döviz geliri elde ettik. Kurutulmuş domates ise; 76,3 milyon dolar ile en fazla ihracatı yapılan üçüncü meyve sebze mamulleri oldu. Taze meyve sebze kategorisinin lideri ise; 54 milyon 695 bin dolarlık tutarla kiraz oldu. Sofralık üzüm ihracatından 48 milyon 682 bin dolar döviz geliri elde ederken, domates ihracatı 45 milyon 347 bin dolarla üçüncü sıraya yer aldı. Meyve sebze mamulleri ihracatında ilk üç ülke Almanya, ABD ve İngiltere olurken, en çok taze meyve sebze ihraç ettiğimiz ülkeler Rusya, Almanya ve Ukrayna şeklinde sıralandı” dedi.
Rusya’ya domates ihracatında kota 250 bin tona çıkıyor
Yaş meyve sebze sektörünün 2020 yılında Türkiye genelinde en fazla ihraç ettiği ürün olan domateste en büyük ihraç pazarı Rusya Federasyonu’nda 200 bin ton kotanın dolması nedeniyle sektör sıkıntılı günler yaşıyordu.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, kotanın 200 bin tondan 250 bin tona çıkmak üzere olduğu bilgisini paylaştı. Uçak, “Bu konuda Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli, TİM Başkanımız Sayın İsmail Gülle ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’ye de uğraşları için sektörüm adına teşekkür etmek istiyorum. Bu sene pandemi koşullarında özveriyle üretime devam eden üreticilerimize ve ihracata devam ederek ihracat rekoru kırmamıza katkı sağlayan 600’ün üzerindeki ihracatçımıza ve şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyor, 2021 yılının sağlık ve mutluluk dolu olmasını diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Işıklılar, 135. yıl dönümü mutluluğunu Hakkari’deki miniklerle paylaştı
Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından olan FMV Işık Okulları, kuruluşunun 135. yıl dönümünü 20 Aralık Pazar günü kutladı. Bu yıl dönümünde salgın koşulları nedeniyle fiziksel olarak yan yana olamayan ve çevrim içi bir tören gerçekleştiren Işıklılar, mevcut durumu mutlu bir anıya çevirdi. Işıklılar, bu yıl fiziki olarak gerçekleşmeyen törenin bütçesini, Hakkari’nin Yüksekova İlçesi Suüstü Köyü’nde eğitim gören öğrencilere tablet almak için kullandı.
1885 yılında kurulan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün onayıyla Işık adını alan FMV Işık Okulları’nın 135. kuruluş yıl dönümü çevrim içi olarak kutlandı. Her yıl okulda bir araya gelen Işıklılar, bu kez törene evlerinden katıldılar. Işıklı öğretmenlerin, öğrencilerin ve mezunların oluşturduğu 130 kişilik koro, müziği Prof. Cenan Akın’a ait olan “Işıklı Olmak Sevincimiz” adlı okul marşını seslendirdi. Bütün Işıklıları temsilen FMV Yönetim Kurulu Başkanı Av. A. Akın Süel’in Atatürk büstüne çelenk koymasının ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, Işık Anaokulu’ndan öğrencilerin hoş geldiniz konuşması ve FMV Yönetim Kurulu Başkanı Av. A. Akın Süel’in 135. yıl mesajı ile devam etti.
FMV Yönetim Kurulu Başkanı Av. A. Akın Süel, Işıklılara seslendiği mesajında; “1885 yılında kurulan ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün onayıyla” Işık” adını alan okullarımız, 135 yıllık köklü geçmişiyle Cumhuriyet’in her daim bekçisi olan gençlerimizi eğitmeye ve Ata’mızın yaktığı ışığı, aynı şevkle yaşatmaya devam ediyor, 135. kuruluş yıl dönümümüzü her yıl alışık olduğumuz gibi yan yana kutlayamıyoruz ancak gönüllerimiz bir. FMV Işık Okulları olarak bu durumu yararlı bir anıya çevirmeyi düşündük. Geleneksel buluşma, kutlama yemeği ve diğer aktivitelerimiz için ayrılmış bütçemizi Hakkari ilimizin Yüksekova – Suüstü Köyü İlkokulu’nun öğrencilerine tablet almak için kullanmaya karar verdik. Köklü geçmişimiz, ölçülü ve kaliteyi esas alan büyüme anlayışımız ile misyon ve vizyonumuz çerçevesinde FMV Işık Okullarımızda ve Işık Üniversitemizde Atatürk İlke ve İnkılaplarına gönülden bağlı, geleceğe ışık tutan gençler yetiştirmek için kararlılıkla çalışmaya devam etmekteyiz.” dedi.
FMV Işık Okulları’na dair hazırlanan bir filmin de yer aldığı törende Rauf Mutluay anısına düzenlenen “Rauf Mutluay Öykü ve Şiir Yarışması Ödülü”, Sacit Öncel anısına düzenlenen “Sacit Öncel İyi İnsan Ödülü”, Kemal Üçyiğit anısına düzenlenen “Kemal Üçyiğit Kimya Üstün Başarı Ödülü”, Fatma Suat Özkartal anısına düzenlenen “Fatma Suat Özkartal Teşvik Ödülü”, Necmettin Bağcı anısına düzenlenen “Necmettin Bağcı Fizik Üstün Başarı Ödülü”, Nuriye Güneyi anısına düzenlenen ‘’ Nuriye Güneyi Doğa Bilgisi Ödülü’’,“135. Yılında Işıklı Olmak Mektup Yarışması” ödülü kazanan öğrencilere takdim edildi.
Işıklı mezunlara 135. yıl anısına FMV Işık Okulları öğretmenlerinin hazırladığı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamından çok değerli kesitleri yansıtan ‘Işıklıkların Kılavuzu:Atatürk’ isimli kitap da hediye edildi.
HAKKARİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Groupama Sürüş Akademisi Intercity İstanbul Park’ta Başlıyor
Groupama Sigorta, her yıl binlerce insanın can ve mal kaybına sebep olan trafik kazalarının azaltılmasına katkı sağlamak amacıyla Intercity İstanbul Park iş birliğiyle Groupama Sürüş Akademisi’ni hayata geçirdi. Sigorta şirketleri arasında Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ve “Güvenli yollar Groupama ile başlar!” sloganıyla kasko poliçesi sahiplerine seslenen proje kapsamında trafikte daha güvenli bir sürüş için hazırlanan, teorik ve uygulama aşamalarını içeren özel bir eğitim programı sunuluyor.
Groupama Sigorta ‘Güvenli yollar Groupama ile başlar!’ sloganıyla Türkiye’nin en büyük ve en donanımlı güvenli sürüş tesisinin yer aldığı Intercity İstanbul Park’ta ‘Groupama Sürüş Akademisi’ni başlatıyor. Intercity İstanbul Park’ta Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson ve Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak’ın imzalarıyla hayata geçirilen projede güvenli sürüş eğitimi ile Groupama Sigorta, kasko sigortalılarının yalnızca kaza veya hasar anında değil olası kazaların önüne geçmek için de her zaman yanlarında olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de her yıl yaşanan trafik kazaları, can ve mal kaybına sebep olurken kazaların yüzde 88’i sürücü hatasından kaynaklanıyor.[1] Groupama Sigorta kasko sigortalılarının ve ailelerinin trafikte daha güvenli seyahat edebilmeleri için Groupama Sürüş Akademisi ile hazırladığı eğitim programında riskleri minimuma indirmeyi ve trafik kazaları konusunda bilinç oluşturmayı amaçlıyor.
Türkiye’de sigortalılarına güvenli sürüş eğitimi veren ilk sigorta şirketi Groupama
Groupama Sürüş Akademisi’yle ilgili görüşlerini aktaran Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson, “Groupama Sigorta olarak bu anlaşmayı imzalamak bizi mutlu etti çünkü artık Türkiye’de yollar daha güvenli olacak. Kaza durumunda kasko sigortalımıza hasar ödemesi yapmakla yetinmiyor, her yıl yüzlerce cana mal olan kazaları önlemek amacıyla harekete geçiyoruz. Kasko branşında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olarak sigortalılarımıza zor yol koşullarında araç kullanırken uygulayacakları teknikleri öğreterek onları, ailelerini ve toplumu kazalardan korumayı hedefliyoruz. Adı üstünde, bu bir Akademi. Sürücü kursu değil. Burada çok özel ve teknik bilgiler uygulamalı olarak veriliyor. Intercity ile partner olmak bizim için çok iyi, çünkü aynı dili konuşuyoruz. Aynı vizyonu paylaşıyoruz. Bu merkezin uzmanlığı ile Groupama’nın yol güvenliği konusundaki deneyimini bir araya getirerek sinerji oluşturacağız. 11 sürüş akademisi ile ortak çalışmalar yürüten Groupama Grubu, bu alandaki deneyimini uluslararası arenada öncelikle Groupama Türkiye’ye aktaracak.’ dedi.
Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak ise görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Intercity İstanbul Park’ı devraldığımız ilk gün itibariyle trafik terörüne dur demek için, Türkiye’nin en büyük yol ve sürüş güvenliği merkezi olan Intercity Sürüş Akademisi’ni hayata geçirdik. 2013 yılından bugüne kadar verdiğimiz eğitimlerle 100 bin sürücü ve yolcunun trafikte daha güvenli seyahat edebilmesine katkı sağlarken, maddi hasarlı kazalar ile oluşan yüz milyonlarca TL değerinde milli servetimizin kaybını önledik. Avrupa standartlarının da üstünde bulunan tesisimize, Fransa’da 11 merkezde eğitim veren Groupama Sürüş Akademisi’ni dahil etmekten memnuniyet duyuyoruz. Özellikle Groupama tarafından uluslar arası alanda tercih edilen ilk ve tek sürüş akademisi olmak bizleri gururlandırdı. Ülkemizde trafik kültürünü oluşturmak adına çaba göstermeye, memleketimize fayda sağlamaya hız kesmeden devam edeceğiz.”
Groupama Sürüş Akademisi’nde eşsiz bir deneyim fırsatı
Groupama Sürüş Akademisi’nde alanında uzman ve yetkin eğitmenler tarafından verilen eğitimlerle katılımcılar otomobillerini daha iyi tanıyarak güvenli sürüş ile ilgili bilgilerini tazeleme imkanı buluyor.
Katılımcıların kendi araçlarıyla katıldığı ve ücretsiz olarak sunulan Groupama Sürüş Akademisi eğitimlerinde, çeşitli zemin koşullarında yapılan uygulamalar ile sadece araç hakimiyeti geliştirilmiyor, aynı zamanda trafikteki tehlikeleri algılama ve bu tehlikelere karşı önlem alma bilinci pekiştiriliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Başkan Ramazan Şimşek, 26 Aralık’ta Açılacak Olan Konya Yolu Alt Geçidini İnceledi
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, Konya Yolu Alt Geçidi’nin inceleyerek, 26 Aralık’ta açılacağının müjdesini verdi.
Konya Yolu Gölbaşı İlçe Merkezi Alt Geçit Projesi’ni Başkan Yardımcılarıyla birlikte yakından inceleyen Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, alt geçidin 26 Aralık’ta açılacağını duyurdu. Alt geçidin tabelasını vince çıkarak işçilerle birlikte asan Başkan Şimşek “Gölbaşımızın güzelliğine yakışan bir projede daha sona yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Projenin, yapım aşamasında verdikleri büyük özveri için özellikle Gölbaşılı hemşerilerimiz ve bölge esnafımıza; projenin yapım aşamasından son aşamasına kadar desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu ile eski dönem bakanlarımıza, bürokratlarımıza, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ve emeği geçen bütün geçmiş dönem Gölbaşı Belediye Başkanlarımıza teşekkür ederim” dedi.
Başkan Şimşek, “Bu gurur bizlere nasip oldu. Gölbaşı’mıza Ankara’mıza ve ülkemize hayırlı olacağına inanıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Can Aydoğmuş Covid-19 mutasyonunu 1 yıl önce bildi!
Yaptığı astrolojik öngörülerle daha önce pek çok gelişmeyi gerçekleşmeden önce söyleyen Can Aydoğmuş, bugün hepimizi derinden etkileyen mutasyon haberini de geçtiğimiz mart ayında vermişti.
Yaptığı astrolojik harita incelemeleriyle Türkiye ve dünyada, virüs başta olmak üzere siyaset, sağlık, doğa olayları gibi başlıklarla kimi zaman iyi kimi zaman da bizi bekleyen tehlikeleri yazan Can Aydoğmuş, virüs ve mutasyonla ilgili tam tarih vererek herkesi şaşırtmıştı.
Hakkında yeni çağın Nostradamusu denilen Can Aydoğmuş, virüsün insanlığın bakış açısını ve yaşam tarzını değiştirmesi için de büyük bir fırsat olduğunu söylüyor. Bunu da şu sözlerle açıklıyor, “Astroloji haritaları, gezegenler ve konumlar üzerinden okunur. Bu konumlar ve gökyüzündeki hareketler bizlere belli bir tarihte neler olacağını gösterir. Ancak bazen bizler de astroloji haritamızdaki bazı olumsuzlukların etkisini hafifletecek, pozitif etkiler yaratan davranışlar geliştirerek adeta malumu değiştirebiliriz. Bugün virüsün mutasyona uğradığı haberi bana tek bir şey düşündürdü. İnsanlık olarak yaşam tarzımızı ve gündelik davranışlarımızı değiştirmeliyiz. Doğaya, tüm hayvanlara saygıyı ve sevgiyi içselleştirmeliyiz. Bunu yaşadığımız yerdeki sokak hayvanlarını gözeterek ya da doğa için küçük de olsa dikkatli davranışlarda bulunduğumuz basit ayarlamalarla yapabiliriz. Çöplerimizi ayrıştırmak, geri dönüşüme dikkat etmek, doğa dostu ürünlere yönelmek gibi… Bu küçük bireysel eylemler, kitleselleştiğinde ortaya çıkan güçle pek çok değişim yaratılabilir.”
Aydoğmuş virüsün mutasyon geçirmiş halinin hem mevcut aşıyla hem de geliştirilecek yeni aşılarla önünün alınacağını söylüyor ve bunun için de 2022 tarihini veriyor. Virüsün 2023 mayıs ayında hayatımızdan tamamen çıkarak tıpkı domuz gribi gibi tedavi protokolü tanımlanan sıradan hastalıklardan biri olacağını da müjdeliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kurak alanlar yeşile kavuşuyor
Orman Genel Müdürlüğü (OGM), son yıllarda tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmanın en büyük etkilerinden biri olan kuraklık ile de mücadeleye devam ediyor. Kurak ve yarı kurak alanlarda ağaçlandırma çalışmaları yürüten OGM, Konya Karapınar’da Bitki Destek Üniteleri (Yavaş Salınım Su Sistemi) uygulamasını hayata geçirdi. Güneş ışınlarından kaynaklı toprağın su kaybını önleyen ve fidanların su ihtiyacını düzenli olarak sağlayan bu Bitki Destek Ünitelerinin kurulduğu 3.7 hektarlık alanda, 13 farklı türde 4 bin 500 adet fidan dikimi gerçekleştirildi.
Türkiye orman varlıklarının korunması, geliştirilmesi ve kurak alanların ağaçlandırılması çalışmalarına devam eden Orman Genel Müdürlüğü, kuraklıkla mücadele kapsamında Düzce Üniversitesi ile “İç Anadolu Kurak Saha Ağaçlandırmalarında Yavaş Salınımlı Su Uygulamasının Fidan Tutma ve Büyüme Başarısına Etkisi Uygulama Projesi”ni hayata geçirdi.
Proje kapsamında Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (KOP) ve Konya Orman Bölge Müdürlüğü arasında yapılan protokol neticesinde, Konya Karapınar ilçesindeki 3.7 hektar alana Bitki Destek Üniteleri uygulaması yapıldı.
Fidanların su ihtiyacını düzenli olarak karşılamayı sağlayan, toprak yüzeyini örterek güneş ışınlarının sebep olduğu buharlaşmayı engelleyip toprağın su kaybını önleyen ve bitkinin etrafında oluşabilecek rekabetçi bitkiler önleyen Bitki Destek Üniteleri (Yavaş Salınım Su Sistemi) aynı zamanda yerleştirildiği alanda rüzgâr gibi etkenlerle toprağın taşınmasını da engelliyor. Bu üniteler ayrıca, kurak ve yarı kurak alanlarda gece-gündüz sıcaklık farkını tolere ederek, toprak sıcaklığını dengede tutuyor.
Taşlık, kumluk, sulama imkânının kısıtlı veya hiç olmadığı alanlarda ağaçlandırma çalışmalarının yapılmasının araştırıldığı proje kapsamında Konya Karapınar ilçesinde uygulanan Bitki Destek Üniteleri kapsamında 13 türde “Karaçam, Kızılçam, Badem, Mahlep, İğde, Sedir, Tuz Çalısı, Aylantus, Alıç, Mavi Servi, Ahlat, Akasya, Zerdali” toplam 4.500 adet fidan dikimi yapıldı.
Türkiye’de ilk kez uygulanan proje devamında ekilen tüm fidanların toprak ve iklim çeşidinde yaşam oranları incelenecek, yetişme ortam koşullarına göre fidanların 1,2 ve 3. yaşlarındaki durumları kıyaslanacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Rolls-Royce yeni yapay zeka etiği rehberini yayınladı
Rolls-Royce, yapay zekâ (AI) etiği ve güvenilirliği hakkında, dünyanın gelecekteki sağlık, refah ve büyümesini desteklemeyi amaçlayan çığır açıcı bir çalışma yayınladı. Kapsamlı bir etik yapısı çerçevesi ve güvenilirlik süreçleri içeren bu yeni rehber, Rolls-Royce’un internet sitesinden ücretsiz olarak indirilebiliyor. Söz konusu süreçler eksiksiz olarak uygulandığında, denetim ve dengelerini gözden geçiren işletmeler, yapay zekâ ile ilgili projelerinin adil, güvenilir ve etik olduğundan emin olabilecekler.
Rolls-Royce bu çalışmaya, Yunan mitolojisinde güven ve hakikat tanrıçası olarak bilinen Alethia’dan esinlenerek “Aletheia FrameworkTM “adını verdi. Rehberin yapay zekânın yaygın kullanımı önündeki en büyük engellerden biri olan ‘güvensizliğe’ çözüm sunması hedefleniyor.
Bu çalışmanın duyurusunu Eylül ayında yapan Rolls-Royce CEO`su Warren East konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Aletheia çalışmasının yapay zekâ için bir dönüm noktası olmasını umuyorum. Daha dijital bir dünyaya doğru hızla ilerlerken insanlar, yapay zekânın etik bir şekilde kullanılmasını, kişiler ve toplum için güvenilir bir destek sunmasını beklemekte haklılar. Aletheia FrameworkTM bu beklentinin gerçekleşmesine temel oluşturacak. Böylece iş dünyasındaki liderler, akademisyenler, teknoloji uzmanları ve hatta filozoflar, artık yapay zekânın potansiyeli hakkında konuşmayı bir kenara bırakarak; dünyanın sağlığı, refahı ve büyümesi konularındaki faydalarını devreye sokmak için harekete geçebilecekler. Bu amaçla böyle bir çalışmanın herkesin kullanımına açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Rolls-Royce olarak, yapay zekânın yaygın kullanımını desteklemek ve böylelikle yapay zekâya olan güveni artırmak için ilgilenen kuruluşlarla ortaklık kurma arayışındayız.”
Aletheia FrameworkTM, yapay zekâ alanında ilerleme kararı almadan önce, kuruluşları yapay zekâ kullanımının etkileri üzerinde düşünmeye davet eden bir liste. Bu liste, toplumsal etki, yönetim ve güven ile şeffaflık hakkında toplam 32 maddeden oluşuyor; üst düzey yöneticiler ve yönetim kurullarından, bu kavramların titizlikle dikkate alındığını kanıtlamalarını şart koşuyor. Yapay zekâ uygulanır uygulanmaz bu yapı, beş adımdan oluşan kesintisiz otomatik bir kontrol sürecini devreye alıyor, bu da kapsamlı bir şekilde uygulandığında yapay zekânın aldığı kararların ön yargılı veya kusurlu olup olmadığını tespit ediyor, kontrol ve düzeltme için insan müdahalesine izin veriyor.
Rolls-Royce’un veri inovasyonu ekibi olan R2 Data Labs Grup Direktörü Caroline Gorski “Küresel bir endüstriyel teknoloji lideri olan Rolls-Royce, uçuş süresini artırmak ve sürdürülebilirliği geliştirebilmek için jet motorlarının 26 boyutu üzerindeki 70 trilyonu aşkın veri noktasının analizinde onlarca yıldır yapay zekâyı kullanıyor. Günümüzde kritik bileşenlerin kalite denetimleri için yapay zekâyı geliştiriyoruz. Yapay zekâ teknolojilerini bu çalışmada kullanırken, güvenilir olduğundan emin olmak için kendimize meydan okuduk. Güvenlik ilkelerini veri üzerinde uygulamaya yönelik anlayış, işimizin merkezinde yer alan derin güvenlik kültürüyle temin edilmesi mümkün oluyor. Aletheia FrameworkTM çalışmamızı herkesle paylaşmak ve fayda sağlayacağına inandığımız iş birlikleri yapmak için sabırsızlanıyoruz.” dedi.
Geliştirme sürecinde UNESCO uzmanlarından görüş alındı
Aletheia FrameworkTM, yapay zekâyla ilgili yürütülen küresel diyaloğa önemli oranda katkıda bulunmak için yapay zekâ etiğiyle ilgili küresel müzakere sorumluluğu üstlenen UNESCO uzmanlarıyla paylaşıldı.
UNESCO Sosyal ve Beşerî Bilimler Sektörü Genel Müdür Yardımcısı Gabriela Ramos konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ön fikir alışverişi için Aletheia FrameworkTM, insan-merkezli yapay zekâ üzerine öneriler geliştirmek amacıyla dünyanın her yerinden birçok uzmanla iş birliği içinde olan UNESCO ile paylaşıldı. Yapay zekâ dünyamızı kökten değiştirecek. Fakat bu dünyanın nasıl şekilleneceğini belirleyecek olan unsur ise yapay zekânın etiği… Kamu veya özel sektörden tüm paydaşların bu alanda birlikte çalışması gerekiyor.”
Aletheia FrameworkTM‘ün potansiyeli, kapsamlı bir şekilde gözden geçirildiği süreçte ortaya çıktı. Veri kullanımı alanındaki denetim çalışmalarını yöneten ve genel yapıyı oluşturan Rolls-Royce Servis Bütünlüğü Başkanı Lee Glazier ise konuyla ilgili olarak görüşlerini “Teknoloji, sağlık hizmetleri, tıbbi ilaçlar, akademi ve kamu sektöründen uzmanlarla gerçekleştirilen değerlendirme sürecinde, bizden başka hiçbir kuruluşun, bizim bu konuda vardığımız noktaya erişememiş olduğu netlik kazandı. Ayrıca, hâlihazırda Aletheia FrameworkTM haline gelen uygulamaların, alanımız olan endüstriyel kullanımının ötesine geçerek tüketici uygulamaları, sağlık hizmetleri, işe alım, güvenlik gibi aslında yapay zekânın kullanıldığı her alanda uygulanmasının mümkün olduğu da anlaşıldı.” sözleriyle dile getirdi.
Aletheia FrameworkTM çalışmasının açık erişime sahip olması sayesinde, bu alandaki çalışmaları geliştirebilmek adına küresel yapay zekâ topluluğunun eleştiri ve katkılarının da alınması hedefleniyor. Potansiyeli hakkında bir örnek gerekirse; çalışmayı yayınlama kararının ardından, motor nöron hastalığı ile ilgili kişisel bir deneyimi olan Rolls-Royce çalışanlarından birinin katkılarıyla, motor nöron hastalarına yönelik konuşma yazılımında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu yazılım, motor nöron hastalığıyla yaşamak zorunda olan konuşma engelli kişilerin, yapay zekâ yoluyla seslerini, konuşma tarzlarını ve ifadelerini öğreniyor. Böylece çevrelerindekilerle hızlıca iletişim kurmalarını sağlayarak hayat kalitelerini artırıyor. Bu yazılım geliştirme deneyimi, Aletheia FrameworkTM‘ün geliştirilmesine katkıda bulunan yapay zekâ çalışmalarından biriydi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)