Zyxel ve ATEN’den Stratejik Ortaklık

Zyxel switch’lere entegre ettiği AV modu ile restoranlar, okullar ve futbol sahalarının video deneyimini üst seviyeye taşıyor.
Zyxel Networks, bilişim teknolojileri alanında bağlantı ve profesyonel ses/video çözümleri sunan Tayvan menşeli ATEN International ile stratejik işbirliği yaptı. KVM switch (KVM anahtarı) sektörünün önde gelen firmaları arasından yer alan ATEN ve yapay zeka entegreli bulut tabanlı ağ çözümleri sunan Zyxel’in güç birliği ile kullanıcıların video izleme deneyiminin artırılması hedefleniyor.
ATEN, Türkiye’de birden fazla sunucu ya da PC’yi tek bir klavye, monitör ve mouse ile uzaktan yönetebilmeye imkan tanıyan KVM switch’leri dışında, Görsel-İşitsel Çözümler, Akıllı PDU’lar, Mobilite – USB ve Kablolama Çözümleri ile öne çıkıyor.
Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal’ın verdiği bilgiye göre iki firmanın ürünlerinin entegrasyonu ile Zyxel’in katma değerli çözüm ortakları daha fazla ölçeklenebilirlik, kolay kurulum ve verimlilik gibi avantajlar elde edebilecek.
“Zyxel Networks olarak AV endüstrisindeki lider bir firma ile güçlerimizi birleştirdik” diyen Erünsal sözlerine şöyle devam etti:
“Pazarın ihtiyaçlarını analiz edip yeni ürünler geliştirirken bir yandan da teknoloji üreticisi konumundaki diğer firmalarla stratejik iş ortaklığı yapmaya özen gösteriyoruz. Böylece işletmeler için; ağ çözümleri ürün ailemizi daha fonksiyonel bir yapıya kavuşturuyoruz.”
ATEN Türkiye Satış Müdürü Doğan Sarı ise stratejik iş ortaklığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Ses ve Görüntü teknolojileri ile IT bağlantı ve yönetim çözümlerinde uzmanlaşmış bir firma olarak, sektör liderlerinden Zyxel ile yaptığımız bu iş birliği ile AV over IP (IP üzerinden Ses ve Görüntü iletimi) teknolojilerinin kullanımını artırmayı ve daha geniş kitlelere ulaşmasını amaçlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz stratejik ortaklık ile kurumlara verimli ve sorunsuz bir şekilde daha iyi bağlantılar kurabilmeleri için gerekli altyapıyı sunmayı hedefliyoruz.”
Güçlü Ağ Ortaklığı
Teknoloji dünyasında IP ve AV uygulamalarının her geçen gün daha çok iç içe geçtiğini belirten Erünsal sözlerine şöyle devam etti: IP tabanlı teknolojiler daha fazla ölçeklenebilirlik, daha az kablolama ve daha kolay kurulum avantajı sunuyor. AV / IT bağlantı ve yönetim çözümlerinde lider olan ATEN ile ortaklığımız neticesinde ağ altyapıların daha verimli bir şekilde yönetilmesi mümkün olacak. Esneklik ve maliyet avantajı ile şirketler daha verimli bir şekilde kendi iş süreçlerine odaklanabilecek, son kullanıcılar ise üst kalitede video izleme deneyimi yaşayabilecek.
Hepimizin bildiği gibi IP üzerinden AV’ye geçişteki zorluklar, çoğu zaman kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler. Ağdaki olası bir sorunu gidermek ise BT profesyonellerinin saatlerce zamanını alabilir.
AV Modu ile Gelen Esneklik
Zyxel’in switchlere entegre ettiği özel olarak tasarlanmış Ağa Bağlı AV modu, bu zorlukların üstesinden kolaylıkla gelir. Böylece okullardan, futbol sahalarına ve firmaların güvenlik kontrol merkezlerine kadar birçok alanda video oynatabilen duvar ekranlarının yönetiminde performans artışı sağlanır.
Network AV modu, Eylül ayı itibarıyla Zyxel’in GS2220 serisi GbE Layer 2 yönetilebilir switch’lerinin bünyesine entegre edilmiş olacak. XGS2210 serisi switch’lere ise yılsonuna kadar bu özellik eklenecek.”
ATEN Araştırma ve Geliştirme ve Küresel Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nicholas Lin ise stratejik iş ortakları ile ilgili şöyle konuştu:
“ATEN üst seviyede entegrasyon deneyimini sunan Pro AV ve BT çözüm sağlayıcısıdır. Sektörde başarısını kanıtlamış, derin bilgi birikimine sahip IP Tabanlı Eternet Switch üreticisi Zyxel ile kurumlara; entegrasyon sürecinde minimum efor,yüksek kalitede ses ve video uygulama deneyimi yaşatmak istiyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Müzik Camiasından ‘Müziğe Ses Ver’ Kampanyası!

İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda alınan yeni koronavirüs tedbirleri kapsamında konserlerin iptal edilmesi, eğlence mekanlarında canlı müziklerin yasaklanması, gece 00:00’dan sonra müzik çalınmasının yasaklanması sonucu bir çok sanatçı, mekan sahipleri, menajerler alınan bu kararda kendilerinin ve bir çok insanın mağdur olduklarını ifade ederek ortaklaşa bir paylaşımda bulunurken bu paylaşıma sosyal medya üzerinden çok kısa bir sürede bir çok ünlü sanatçı ve sosyal medya kullanıcısı destek verdi.
#müziğesesver hashtagi ile yapılan paylaşıma destek veren sanatçıların arasında Suzan Kardeş, Tan taşçı, Özgün, Cansever, Yonca Lodi, Ercüment Karanfil, Levent Dörter, Murat Dalkılıç, Mahmut Görgen, Kalben, İlyas Yalçıntaş ve Hamiyet gibi ünlü isimler yer aldı.
Yapılan paylaşımda ise; Kamuoyunun Dikkatine! Küresel bir salgın olan ve maalesef ülkemizde de görülmeye başlanan Coronavirüsü ile ilgili gelişmeleri önce bir insan olarak, sonra da uzun yıllardır tökezleyerek ilerlemeye çalışan bir sektörün çalışanları olarak derin üzüntü ve büyük endişe ile izlemekteyiz. Tüm insanlık olarak içinde bulunduğumuz durum son derece tedirgin edici boyutta. Bu salgının ülkemize bu kadar geç sirayet etmesinde, devletimizin gösterdiği iradeyi canı gönülden kutluyor ve destekliyoruz. Müzik sektörü çalışanları olarak, bu krizde elimizden gelen her türlü özveriyi gönülden
yapacağımızın bilinmesini istiyoruz. İnsan hayatının mevzu bahis olduğu bu sağlık krizinde, pek çok sektörde olduğu gibi müzik sektöründe de derin ekonomik hasarlar oluşmakta. Uzun bir süredir ülkemizde yaşanan deprem, maden faciası, yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan terör saldırıları olaylarında kepenk kapatan ilk sektör olarak müzik camiası, bu krizlerde ekonomik batağa saplanmış olmasına karşın elinden geleni yapmış; müziğin sadece ”eğlence” olmadığını, insanların müzik ile bir araya gelip bir birine el uzatıp can verdiğini göstermiştir. Van Depremi için pek çok organizatör, mekan, işletmeci ve müzisyen bir araya gelip yardım konseri yapmış Van’a bir okul hediye etmiştir.
Şehitlerimizin haberleri geldiğinde ilk önce mekanlar ve müzisyenler tepkisini göstermiş, sahnelerini susturmuş, bir kısmı gelirlerini ihtiyaç sahiplerine bağışlamıştır. Her dönemde yaşanan ekonomik kriz sonrasında hiç bir devlet kurumunun desteği olmadan tamamen kendi imkanlarıyla tekrar ve tekrar ayağa kalkmıştır. Müzisyenler, bağımsız yapım firmaları, bağımsız menajerlik firmaları, konser mekanları gibi başlıklar altında toplanabilecek müzik sektörü garsonlardan güvenlik elemanlarına, komilerden sesçilere, kulis sorumlularından teknik ekibe, müzisyenlerden rodilere, aşçılardan temizlik elemanlarına, firmalardaki sekreterlerden asistanlara yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Devletin önemli gelir kaynaklarından olan bu sektörün SGK ödemelerinden  stopaja, KDV’den personel maaşlarına, mekan kiralarından seyahat sigortalarına kadar ciddi miktarda bir ödeme yükü vardır. Hali hazırda bir ekonomik darboğazda olan ve gelinen noktada tamamen şalteri indirme konumuna gelen sektörün, mevcut ekonomik hasardan kendi çabaları ile kurtulması imkansızdır. Müzik, eğlence sektörü ve sahne sanatçıları emekçileri kısaca Türk müzik sektörü çalışanları için herkesi birliğe ve sesimizi duyurmaya devam ediyoruz. Müziğe ses ver” ifadeleri yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Pandemi yasakları nedeniyle ”Kamp Tatillerine Büyük İlgi”

Bütün dünyayı etkisine alan Covit 19 virüsü nedeni ile evlerine tıkılıp kalan doğa sever tatilcilerin yeni trenti Kamp Tatili oldu. Pandeminin etkilerinden uzakta doğa ile başbaşa Çadır kampı, Bungalov ve Karavan tatillerini tercih eden doğa severlerin en büyük tutkusu yaktıkları kocaman ateş ile yıldızların altında müzik dinleyip dans etmek.
 
Geçtiğimiz yılın sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covit 19 virüsü sonrasında bütün dünyaya yayılmaya başladı. Mart ayının ortalarında Türkiye’de de yayılmaya başlayan pandemi sonrasında yasaklar başlarken herkesi de korku sardı. Pandeminin etkilerinden korkan doğa sever tatilciler evden dışarı kaçmanın yolunu bulmuş gözüküyorlar. Bazı kişiler çadır malzemelerini alıp kendi araçları ile programlı kamp etkinliklerine katılırken, kimileride aynı etkinliklere karavanları ile katılıp doğada zaman geçiriyor. Uzun yıllardır kamp programları yaparak bu konuda büyük bir deneyime sahip olan Star’s Camping Time adlı markanın organizatörü Esin Tutgun; Biz İstanbul Şile de yıllardır Çadır, Karavan ve Bungalov evlerde doğa tatilleri gerçekleştiriyoruz, pandemiden sıkılan herkese bu tip tatilleri tavsiye ediyoruz ve bekliyoruz. dedi.
 
Yıldızların Altında Kamp Ateşi, Dans, Müzik.
Kamp programları hakkında bilgi veren Esin hanım şu şekilde sürdürdü; Programlarımızı genelde hafta sonları gerçekleştiriyoruz, Baba çocuk, Anne çocuk, Aile, Gençlik, gibi farklı farklı programlarımız oluyor. Her programın kendi içinde farklılıklar gösterebiliyor. Mesela bir baba oğlu yada kızı ile birlikte katıldığı baba çocuk kampında bir birlerininin çok farklı yönlerini keşfederken, başka bir gençlik programına katılan iki sevgili genç çift, gece kumsaldaki sıçak ateşin başında romantik bir şekilde yıldızları seyredip gitar eşliğinde dans ederek bir birlerine daha fazla aşık olabiliyorlar.

Bu haftaya damga vurdu

Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2020 16:27

Her perşembe olduğu gibi bu hafta da Hürriyet Podcast’inde Ferit Ömeroğlu’nun yorumlarıyla haftanın öne çıkan magazin olaylarını yorumladık.

Haberin Devamı

Bu haftanın magazin haberleri gündemin nabzını belirledi. Herkesin takip ettiği ve şahit olduğu magazin haberlerini podcastte sizler için derledik. İşte öne çıkanlar…

Kaynak : Hürriyet

Hasan Şimşek Hamburg’da dünyaca ünlü isimler için kendi menajerlik ofisini açtı

Hasan Şimşek, uzun yıllar Türkiye’de menajerlik yaptıktan sonra, Ekim ayında Hamburg’da kendine menajerlik ofisi açıyor.
Son dönemde sık sık  yurtdışında yabancı artistlerle çalışmalara imza atan Hasan Şimşek, Pandemi sonrası çalışmalara başlayarak bu duruma bir event ofisi açarak çözüm buldu. Kendi işlerini artık daha rahat yürütmeye hazırlanan genç menajer, yakın dostlarının menajerlik işlerini de kendisi yürütecek.
Hamburg sonrası Paris ve Londra ofisleri içinde çalışmalara başlayan Hasan Şimşek, aynı zamanda Türk sanatçıları da yurtdışında büyük organizasyonlarda yer almasını sağlamak istiyor. #hasanşimşek
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Alp Can Yolyapan’dan yeni sinema filmi ‘Gurbetçi Kardeşler’

Ünlü Yönetmen Alp Can YOLYAPAN yeni sürprizi ‘Gurbetçi Kardeşler’ sinema filmi için yoğun bir tempo ile gece gündüz çalışıyor.
Çektiği klip ve sinema filmleriyle isminden sıkça söz ettiren ünlü yönetmen Alp Can Yolyapan genç ve dinamik yeni kadrosuyla yeni sinema filmi Gurbetçi Kardeşlere imza atıyor. Aralarında Ufuk Meriç ve Doğa Konakoğlu gibi isimlerin de bulunduğu filmin yönetmen koltuğuna Alp Can Yolyapan oturuyor. Yeni ekip ve ekipmanlarıyla sektörde hizmet veren Yolyapan, ayrıca setlere kamera ve teknik ekipman desteğide sağlıyor.
BHA Yaşar ŞENYÜZ

Sevdiklerimizle aramıza mesafeler koyduk

Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2020 15:25

COVID-19 Virüsü dünyada etkisini azaltarak sürdürüyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, tamamen atlatabilmemiz için uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Alınan korunma tedbirlerine özenle uyalım. Hürriyet Bursa olarak, ‘Yeni Normal’ süreci hakkında iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle bir yazı dizisi hazırladık. Bu süreçten nasıl çıkacağımız çok önemli. Birlikte başarmak dileğiyle.

Haberin Devamı

HATİCE KOPARAN: HMAC GLOBAL MAKİNA METAL SANAYİ KURUCUSU

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Aslen Bursalıyım. Bursa’da doğdum büyüdüm. Lisans eğitimimi Uludağ Üniversitesi Kimya Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimimi İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA eğitimi alarak tamamladım. Profesyonel iş hayatına, Tofaş ve Oyak Renault stajlarıyla başlayıp, otomotiv sektöründe kalite, üretim, proje, arge ve satınalma birimlerinde görev alarak devam ettim. 2017 yılında BTSO tarafından düzenlenen “Bir Fikrim Var” yarışmasında finalist olarak plaket aldım.
TEK KADIN OLARAK YER ALDIM
2018 yılının ilk çeyreğinde girişimci olma kararıyla son çalıştığım yabancı sermayeli Valeo Otomotiv A.Ş.’deki profesyonel iş hayatıma son verip, KOPARAN Makina’da babam Ahmet Koparan’ın yanında işveren olmayı deneyimleyerek makina sektörüne girdim. 26 Haziran 2019’da HMAC Global Makina Metal Sanayi Tic. Ltd. Şti’ni kurdum. 2019 Eylül ayında KOSGEB-ILO ortaklı Avrupa Birliği Projeleri yarışmasında kazananlar arasında tek Türk ve tek kadın olarak yer aldım. 2011 yılından bu yana üyesi olmaktan büyük onur duyduğum BUİKAD sivil toplum kuruluşunda görev alıyorum.
SOSYAL YAŞANTIMIZ DEĞİŞTİ
Pandemi süreci, sizi özelinizde nasıl etkiledi? Hayatınızda neler değişti?
Koronavirüsün hızla yayılımı ve yarattığı ciddi sağlık riskleriyle ilgili bilgi edindikçe, kısa sürede hayatımızı, gündelik alışkanlıklarımızı değiştirmeye başladık. Önce selamlaşma ve sevgi gösterme biçimimizi değiştirdik. Sonra hijyen ve temizlik kurallarının daha sıkı takipçisi olduk. Çarşı, pazar, alışveriş merkezi gibi kalabalık alanlardan uzak durmayı öğrendik. Sevdiklerimizle aramıza mesafeler koyduk. Sosyal yaşantımız değişti, evde vakit geçirmeye özen gösterdik.

Haberin Devamı

Yeni Normal’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Birey olarak gerekli özeni gösteriyor muyuz?
Covid-19 salgını nedeniyle sosyal hayatımız, iş yapış şekillerimiz aniden değişmeye başladı. Sosyal mesafe kavramının hayatımıza girmesiyle yüzyüze görüşmeler yerini online toplantılara, ofis ortamı yerini home office çalışma düzenine bıraktı. Salgın kontrol altına alınana kadar, hem insani hem de vatandaşlık görevi olarak, maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarını eksiksiz yerine getirmeye gayret gösteriyorum.

Haberin Devamı

Koronavirüsten sonra teknolojik ve ekonomik gelişmelerle yeni bir dünyaya adım atacağımız çokça konuşuluyor. Sizin düşünceleriniz?
Salgın sonrası teknolojik gelişmeler hızla hayata geçmeye başladı. Son gelişme, kablosuz beyin- makine arayüzlerinin pratik uygulamalarıyla insan zekasının yapay zeka ile rekabet edebilirliğini sağlamak üzere Neuralink tarafından geliştirilen çip oldu. Bugün Asya kıtasını tehdit eden SARS, Covid-19 gibi salgınlar, dünyada üretimin ve hammadde tedariğinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Fiziksel ürünlere olan ihtiyaç e-ticaret talebini yeni seviyelere çıkardı. E-ticarette 4 yılda alınabilecek yol 4 haftada alındı.
Pandemiden direk etkilenen iş grupları eğitim, yazılım, donanım ve verimliliğini ölçmek gerekliliği oldu. Eğlence platformları (TV programları) ve içerik üretme konulu işler , e-ticaret ve lojistik konulu işler, şirket hukuku ile ilgili konular direk etkilenen sektörler oldu. İleri veri analitiği, yapay zeka, dijital dönüşüm danışmanlığı, siber güvenlik , freelance çalışma, ilaç endüstrisi, uzay çalışmaları, tarım mühendisliği, hayvancılık önem kazanan meslek grupları haline geldi.

Haberin Devamı

GELENEKSEL KALIPLAR

Sizce kadınların iş hayatındaki yerini arttırmak amacıyla neler yapılabilir?
Kadınların çalışma hayatına katılımı çoğu zaman, geleneksel kalıplar ve değerler engeli ile karşılaşabilmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, kadınların çalışma hayatına katılmasına engel oluşturduğu söylenebilir. Kadınların çalışma hayatına katılımının sağlanması için gerek hukuki düzenlemeler gerekse toplumsal düzenlemeler yerine getirilmeye çalışılmaktadır.
2006 TÜİK Aile Yapısı Araştırması’na göre kadınların çalışmalarına ilişkin bireylerin tutum ve görüşleri :
1-Kadının asli görevi çocuk bakımı ve ev işleridir.
2- Gelenek göreneklerimize aykırı
3-Çalışma ortamları kadın için güvenli değil
4- Çalışan kadının çocukları mağdur olur
5- Ücretli bir işte çalışmak kadını yıpratır.
Toplumun kadınlara yönelik ayrımcı ideolojileri bu çalışma ile somut bir biçimde ortaya çıkmış bulunmaktadır. Türkiye’de çalışma hayatına ilişkin veriler bize göstermektedir ki, kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alarak istihdam oranlarının artış göstermesi yıllar itibariyle istenilen düzeyde olmamıştır. Kadınların çalışma hayatına katılmasına ilişkin politikalar yeniden düzenlenmeli ve çalışma hayatına katılan kadınların ve istihdam edilen erkeklerin istatistiksel oranlardaki görünümü eşit bir düzeye gelmesi sağlanmalıdır.

Haberin Devamı

PATENT ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDIK

Şirket olarak dış pazara da satış yapıyorsunuz. Sınırların kapandığı dönemde alternatif olarak neler yaptınız?
Henüz 1,5 yıllık firma olmamızın ve heyecanımızın büyük olmasının avantajını yeni projelerde arge faaliyetlerine önem vererek yaşadık. Ekibimizle mevcut tasarımlarımızı gözden geçirdik, patent çalışmalarını hızlandırdık. Yeni hedeflerimiz doğrultusunda tasarım faaliyetlerine başladık. Herkesin duruş yaşadığı bir dönemde biz durmadan çalıştık.

DESTEĞİNİ HİSSETMEKLE BAŞLIYOR

 Erkeklerin egemen olduğu bir sektörde, başarıyı yakalamanızın sırrı nedir?

Ekonomide ve sosyal yaşamda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi, nüfusun yarısını oluşturan kadınların , yaşamın tüm alanlarına aktif bir şekilde katılımı ile mümkün. Bu alanların içinde kuşkusuz en önemlisi iş hayatına katılım. Ülkemizde kadının iş hayatına katılımı maalesef halen arzu edilenin çok gerisinde. Başarıyı yakalamak önce ailenin desteğini hissetmekle başlıyor. Makine sektöründen gelen role model olan bir baba ve kızının her daim arkasında duran kıymetli bir anne sayesinde bugünlere geldim.

Haberin Devamı

Şirketinizde ara personel bulmakta zorlanıyor musunuz? İş insanı olarak konuyla ilgili neler yapılmalı?
Geçmişte usta-çırak ilişkisinin ne kadar önemli olduğunu ve her ustanın yanında çırak yetiştirmek ve mesleği öğretmek üzere programlandığını biliyoruz. Eğitim sisteminin değişmesiyle ortada fakülte diplomasını her kapıyı açan bir anahtar olarak gören, iş dünyasın hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan on binlerce genç var. Bu gençler kendilerini yetiştirmek için maalesef fazla bir çaba göstermiyor. Eğitim hayatı süresince, stajlara önem vermeyen, yaz tatillerini boşa geçiren, kurslara katılıp sertifika almayan bu gençleri alıp yetiştirmek yaş aldıkça daha da zor oluyor.

YOL GÖSTERECEK ÇALIŞMALAR

Meslek okulları ve kurslarının eğitimlerini alan gençler de, işleri ile ilgili bir öğrenme ve uzmanlaşma hedefine sahip olamamış. Bu böyle devam ettikçe genç nüfustaki işsizlik sorunu küresel rekabetin artışı, bilgi çağına geçiş ve öğretim sürecinde ezbere ağırlık verilmesi nedeniyle gelecek yıllarda daha da ağırlaşacaktır. Eğitim kurumlarının ve iş dünyası arasında öğrencilerin ekonomik kalkınmaya somut katkılar sağlayacağı, özel eğitim ve oryantasyon kursları alacağı projeler geliştirilmelidir. Bu süreç içerisinde işveren ve öğrenci devlet katkısıyla desteklenmeli, gençlere yön ve yol gösterecek çalışmalar yapılmalıdır.

ÇALIŞANLARLA BİRLİKTE BÜYÜYORUZ

Şirketinizde uzun vadeli kariyer imkanları nelerdir? Çalışanların profesyonel gelişimlerini nasıl destekliyorsunuz?
HMAC Global henüz yeni emekleye başlayan bir şirket. Çalışanlarla birlikte büyüyoruz. Çalışanlar kendi şirketi gibi sahipleniyor, gelişim ve büyüme için özverili bir biçimde çalışıyorlar. Bu benim için çok kıymetli. Destek ihtiyacı olan herkesin yanındayım.

İnternet üzerinden yapılan canlı yayınlarla ilgili neler söylemek istersiniz?
Verimli olan her programa katılmaya özen gösteririm. Pandemi sürecinin ilk aylarında herkeste bir şaşkınlık hakimdi. Konusunda uzman olan kişilerin görüşlerini dinlemek önemliydi. Bundan sonra ne olacak sorusu kafalarda yer etmişti. Yeni dünya düzenine alışmaya başladıkça bu merak da yavaş yavaş yerini değişime ayak uydurmaya bıraktı. Astrologlar harici canlı yayın yapan fazla kimse kalmadı.

Biraz hayallerinizden bahsedelim. Kendinizle ilgili hayalleriniz nelerdir?
Hayalim ve hedefim mutlu, sağlıklı bir hayat yaşamak ve doğru işler yapmak. Güven kavramı benim hayatımda çok önemlidir. Güven duyduğum ilişkiler kurmak ve adımın güven kelimesini çağrıştırdığı bir yaşam sürmek istiyorum.

Herkesin yakındığı ‘zamanım yok kavramı’ hakkında düşünceleriniz?
Geçtiğimiz günlerde Amerika’da bir üniversitede para mı kıymetli, zaman mı konulu bir araştırma yapılmış. İlk sonuçlar birbirine yakınken, aradan birkaç yıl geçtikten sonra, aynı deneklerle yapılan araştırmada, zamanın daha kıymetli olduğu yönündeki oylarda artış gözlenmiş. Zamanımızı ufak kum tanecikleri ile doldurup, büyük temel taşlara yer bırakmaz hale gelmiştik. Pandemi süreci sayesinde zamanımızı nasıl kıymetli hale getireceğimizi öğrendik.

Son olarak. Yaz tatili planlarınızda virüs nedeniyle değişiklik yaptınız mı?
En vazgeçemediğim tutkum olan seyahat etmek ve görmediğim yerleri keşfetmeye bir müddet ara verdim. Bu benim için gerçekten zor oldu. Umuyorum sağlıklı günlere yakın zamanda kavuşuruz. Kaldığım yerden devam edebilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Kaynak : Hürriyet

Türkülerin Kraliçesi Ünzile popçu mu oldu?

Herkes Telefonundan Şarkımı Açsın ve Oynasın 
Türk Halk müziğinin sevilen ismi Ünzile “İKİ GÜN” isimli 6 şarkıdan oluşan albümünde yer alan “oynayın” adlı eserine, Erkan Nas yönetmenliğinde klip çekti.. Ünzile, bugüne kadar yapmış olduğu albümlerin aksine, pop-fantazi ve arabesk formundaki albüm içeriği ile dikkatleri üzerine çekti.. Ünzile  “OYNAYIN”şarkısının gerek aranjesi, gerekse klibindeki, giyim, kuşam ve dans figürleriyle, müzik tarzınımı değiştirdi sorularına; “Pandeminin ruhumuzda yarattığı buhranda, toplum olarak biraz eğlenceli ve keyifli şarkılara ihtiyacımız var. Düğünlerde, kulüplerde oynayamıyoruz, herkes telefonundan şarkımı açsın ve oynasın istedim. Türkülerden asla vazgeçmem ve her zaman da yorumlamaya devam edeceğim”dedi..
 
İki Üniversite Bitirdi Ama O Sahneleri Seçti.
1982 Tokat’ın Artova doğumlu genç sanatçı Ünzile önce Halkla İlişkiler daha sonra işletme fakültesini bitirdi.. İstanbul başta olmak üzere Yurtiçi ve Yurtdışında birçok değişik ülkede müzikle ilgili sahne çalışmalarını uzun yıllar devam ettirdi. 2009 Yılında bestesi Serkan Kaya’ya ait ‘’Zararlı Çıktın’’ adlı eseri ve aynı isimli 10 şarkılık ilk albümünü çıkardı… Albümündeki FALCI adlı eseri ve kendisine eser sahibi Hakkı Bulut’da düet yaptığı ilk klibiyle ekranlara merhaba dedi. Daha sonraki yıllarda çıkardığı karadeniz türküsü ‘’Kale Türküsü ‘’ ve kürtçe seslendirdiği ‘’ Zu Were ‘’ isimli tekli çalışmalarıyla farklı dil ve lehçelerdeki yeteneğini de ortaya koyarak her kesimden dinleyicinin beğenisini kazandı… Sahne çalışmaları devam ederken bir yandan da diksiyon ve oyunculuk eğitimini tamamladı…
BHA; Yaşar ŞENYÜZ
 

Ünlü isimlerin menajeri Hasan Şimşek’in gayrimenkul sektöründe ki başarısı…

Bir çok ünlü ismin  menajerliğini yapan Hasan Şimşek,  gayrimenkul dünyasında hatırı sayılır bir başarı elde etti.  Şimşek; Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde, Türkiye’de ve insanların kendisini güvende hissettiği ülkelerde en güvenli yatırım aracının gayrimenkul ve özellikle toprak olduğunu belirtti.
Pandemi döneminde kalabalık şehirlerde yaşayanların hem ekonomilerini hem de sağlıklarını koruyup doğa ile iç içe yaşamak için toprağa yatırım yaptığını belirten Hasan Şimşek, “Önümüzdeki süreçte suyu, güneşi ve temiz havası olan bölgeler en kıymetli alanlar olacak. Bu alanlarda bir de ulaşım ve enerji sıkıntısı yok ise insanlar daha sağlıklı bir hayat sürebilmek için sakin ortamlara akın edecek. Türkiye’de bile Mart ayından bu yana, kendi gıdasını kendisi üretebilen insanlar daha mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdüğü gibi bu insanlar sağlıklarını en iyi koruyan kişiler arasında yerini aldı” diyerek Korona virüs ile dünyadaki bazı ekonomik dengelerin ve güvenli yatırım tercihlerinin değiştiğini söyledi.
Bir zamanlar lüks araç, denizüstü araçlar ve apartman daireleri en güvenli ve en çok tercih edilen yatırım araçları olurken, pandemi sürecinden sonra insanların kalabalıktan uzak yaşam mahallerinde on-line sistem ile hem işine devam edip hem de sağlıklı yaşamaya özen gösterdiğini belirten Hasan Şimşek, “Eskiden şehirde yaşamak lüks iken bugün müstakil arsalı köy evlerinde yaşamak lüks oldu. Çünkü toprakla iştigal edip, tenceresine ve tabağına koyacağı gıdayı kendisi üretme fırsatını yakalayan insanların fiziken sağlıklı olduğu gibi ruhen de mutlu olduğu uzmanlarca tespit edildi. Bu nedenle önümüzdeki süreçte en güvenli yatırımın topağa yapılan yatırım olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
 
 

Mühendislikten ekranlara uzanan bir macera

“ Televizyonculuğu başarıyla yapmamı sağlayacak yeteneklerim olduğunu kendime yönelip ne yapmak istediğimi sorduğumda keşfettim”
“Programcılık “miş” gibi davranmadığım, kendimi en iyi şekilde ifade edip gerçek Cansu olabildiğim bir platformdu”
BJK TV’de başlayan sunuculuk kariyerine, Habertürk ve TV8 ekranlarında devam eden genç ve güzel sunucu Cansu Canan Özgen, MAG okurları için özel açıklamalar yaptı.
Maden mühendisliği eğitimi aldıktan sonra ekranlarda yıldızı parlayan başarılı isim Cansu Canan Özgen, kariyer yolculuğunu ve kendisi ile ilgili merak edilenleri yanıtladı. Çağımızın en büyük probleminin insanların birbirini dinlememesi ve bir konu hakkında bilgi sahibi olmadan konuşması olarak nitelendiren güzel sunucu, “Ben dinlemeyi, öğrenmeyi seviyorum. Gerçekten öğrenmek istiyorum ve içimdeki merak duygusu, yayınları hazırlarken ekstra bir efor sarf ediyormuşum gibi değil de hobimi gerçekleştiriyormuşum gibi severek yaptığım bir aktivite haline dönüşüyor” dedi.
Aynı zamanda kitapları da bulunan Özgen, kitaplarından youtube kanalında gerçekleştirmek istediklerine kadar merak edilenleri keyifli röportajında anlatıyor. Kariyerinde en unutulmaz deneyiminin Soma’da gerçekleşen maden faciasının olduğunu belirten başarılı sunucu, “Oradaki insanların az çok anlıyordum. Çünkü ben de Maden Mühendisliği okuduğum dönemde yerin metrelerce altında 30-40 gün kadar kalmıştım” diye belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)