Aylık arşivler: Aralık 2020

Arko Nem’in marka elçisi Burcu Özberk oldu

Türkiye’nin öncü kişisel bakım ve temizlik şirketi Evyap’ın lokomotif markalarından Arko Nem, yeni reklam kampanyası için güzel ve başarılı oyuncu Burcu Özberk ile anlaştı. Ünlü oyuncu, ilk olarak Değerli Yağlar Serisinin yeni ürünü Sprey Krem reklam filmi için kamera karşısına geçti.
El & vücut kremi pazarının lideri Arko Nem, 2018 yılında lansmanını yaptığı Değerli Yağlar Serisi ile kategorideki liderliğini perçinledi. Arko Nem Değerli Yağlar Serisinin yeni üyesi Sprey Krem ise pratik kullanımı ile günün her saatinde hızlı bir cilt bakımı sağlıyor. Özel formülü ile yağlılık hissi bırakmadan saniyeler içinde emiliyor ve cildi 48 saatte kadar nemlendiriyor.
Hızlı ve pratik kullanımıyla kolayca sürülebilen ve saniyeler içinde emilerek cildi nemlendiren Arko Nem Sprey Krem; Hindistan cevizi, avokado olmak üzere toplam 2 çeşidi ile tüketici ile buluştu. Hızla emilen formülü ile vücutta yağlılık hissi bırakmayan ve giyinmek için beklemeye gerek duyulmayan sprey krem gündelik hayatın koşuşturmasında ihtiyaç duyulan pratikliği sunuyor; cilde eşit dağılan yapısıyla, uzun süreli nemlendirmeyi sağlıyor.
Yer aldığı projeler ile son dönemde adından sıkça söz ettiren yıldız oyuncu Burcu Özberk, Arko Nem reklam kampanyası ile ilgili “Öncelikle, Arko Nem gibi köklü bir markanın reklam yüzü olmanın heyecanını yaşıyorum. Arko Nem markasını herkes gibi ben de tanıyordum ve birçok ürününü de yıllardır kullanıyorum. Yeni sprey krem serisini görüp denediğim an harika bir reklam kampanyası olacağından emin oldum. Herkes gibi benim de günlerim sürekli koşuşturma ile geçiyor. Bu koşuşturmada sağlıklı beslenme ve spor ile kendime iyi bakmaya çalışıyorum. Bu tempoda cildim için pratik bir bakım imkanı sunan Arko Nem Sprey Krem’in en beğendiğim ürünü ise avokadolusu. Reklam kampanyası da enerjimizi yansıtan bir iş oldu. Çok pozitif bir ekiple çalıştık ve Arko Nem Sprey Krem’in mesajlarını çok güzel yansıtan filmler çektik’’ dedi. Burcu Özberk, reklam filminde Arko Nem Sprey Krem’in pratik şekilde uygulanan ve hızla emilen formülü ile ‘kolayca sürüyorum, cildime iyi bakıyorum; çünkü en değerli giysiniz cildiniz mesajı veriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Üsküdar Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla engelli çocuklara çok özel hediyeler dağıttı

3 Aralık Dünya Engelliler Günü Üsküdar Belediyesi tarafından özel bir çalışma ile bin 250 engelli çocuk ve ailesine eğitim setinden tablet, televizyondan, yapboza kadar birçok farklı türden hediye verilerek hem engelliler günü kutlandı hem de engelli çocuklar unutulmamış oldu.
Üsküdar Belediyesi tarafından 3 Aralık dünya engelliler gününe özel Üsküdar Engelsiz Yaşam Merkezi’nde çok özel bir etkinlik düzenledi. Türkiye’de ilk kez eğitim seti dağıtılan etkinlikte sadece eğitim seti ile kalınmadı. Bu özel çalışmada televizyon, tablet, yapboz gibi birbirinden güzel ve anlamlı hediyeleri özel olarak hazırlanan paketler içinde bin 250 engelli çocuğun ve ailesinin evlerine Üsküdar Belediyesi ekipleri tarafından tek tek götürülerek teslim edildi.
Özel olarak hazırlanan ve Türkiye’de ilk kez dağıtımı yapılan eğitim seti ile koronavirüs pandemi döneminde özel öğrenim okullarının kapalı olması ile birlikte evlerinden dışarı çıkmayan engelli çocukların hem öğrenimlerinin yarım kalmaması hem gelişimlerinin devam etmesi sağlanacak hem de boş zamanlarında eğlenip sosyalleşebilecekleri bir ortam hazırlanmış olacak.
Üsküdar Engelsiz Yaşam Merkezi Müdürü Ömer Yiğit: “Üsküdar Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi olarak 3 Aralık Dünya Engelliler haftası kapsamında özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımıza özel bir eğitim seti hazırladık. Setimizin içinde dikkat geliştirme seti, dikkatli yapboz ve dikkatli çizgiler isminde çocuklarımızın yaşlarına, engel durumu, engel oranına göre değişen öğretici bir settir. Hazırladığımız bu set ile birlikte çocuklarımız evlerinden devam eden online eğitimlerini çok rahat bir şekilde pekiştirmiş olacaklardır. Üsküdar Belediye Başkanımız Sayın Hilmi Türkmen’in bizzat kendisinin talimatı ile hazırladığımız eğitim setlerimizin ihtiyaç sahibi bin 250 ailemizin evlerine kapı kapı dolaşarak ailelerimize hediyelerimizi veriyoruz. Böylelikle hem 3 Aralık Dünya Engelliler gününü kutlamış oluyoruz hem de çocuklarımızın eğitimlerinin aksamaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Eğitim seti dağıtımına 1 hafta önce başladık yaklaşık 1 hafta daha devam edecek ihtiyaç sahibi bin 250 ailemize eğitim setlerimizi ulaştıracağız” dedi.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Discovery, yeni dijital yayın platformu discovery+’ı tanıttı

Discovery’nin yeni dijital yayın platformu discovery+’ın Amerika lansmanı yapıldı. 55 binden fazla bölüm ile bugüne kadarki en geniş içerik arşivine sahip yeni platform olan discovery+, Discovery’nin ikonik programları, BBC’nin Doğa Belgeselleri, A&E Networks ile Group Nine yapımları ve Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere sayısız canlı spor yayınıyla abonelerine çok geniş bir yelpazede programlar sunacak.
Discovery Inc., bugün discovery+  isimli gerçeğe dayalı içerikler sunan ücretli dijital yayın platformunu tanıttı. Bu yeni servis, Amerika’da 4 Ocak 2021 tarihinde Verizon ortaklığıyla izleyicilere sunulacak. Platform ilk aşamada, Hindistan, Birleşik Krallık ve İrlanda ile başlayarak 25 ülkede kullanıcıların hizmetine sunulacak.
Geniş içerik yelpazesi
discovery+, en geniş içerik portföyüne sahip yeni dijital yayın platformu olacak. Platform, yaşam tarzı, ilişkiler, ev, emlak, yemek, suç, paranormal olaylar, macera, doğa tarihi, bilim, teknoloji ve çevre gibi Discovery kanallarının liderliği elinde bulundurduğu türlerde sınırsız sayıda arşiv programın yanı sıra sadece discovery+’a özel, çok sayıda yeni, kaliteli orijinal seri ve belgeseli izleyicilerin beğenisine sunacak.
discovery+, Discovery medya grubuna ait; HGTV, Food Network, TLC, ID, OWN, Travel Channel, Discovery Channel ve Animal Planet gibi sevilen kanallarda yayınlanan 2.500’den fazla yapıma ait, 55.000 küsur bölümü tek bir platformda toplayacak. ABD’deki izleyicilerin aynı zamanda Chip ile Joanna Gaines, Will Packer ile Kevin Hart, Duff Goldman, Amy Schumer, David Schwimmer, Sir David Attenborough, Bobby Flay ile Giada De Laurentiis, Joe Kenda ve Mike Rowe gibi sevilen ekran yüzlerinin yeni yapımlarına da erişimi olacak.
discovery+, abonelerine BBC’nin Planet Earth ve Blue Planet gibi çığır açan belgesellerinin yanı sıra The Dodo’ya ait özgün içeriklerin de bulunduğu doğa ve çevreyi konu alan kapsamlı program seçkisi de sunacak. Bu içeriklere ek olarak tarihte ilk defa A&E, History ve Lifetime kanallarına ait en iyi programları, Discovery kanallarının içerikleriyle bir araya getirecek.
Discovery, Inc.’in Başkanı ve CEO’su David Zaslav
“İki senedir yeni platformumuz discovery+ için çalışıyorduk. Platformumuzun lansmanını dünya çapında başarı yakalamış markaları, sevilen ekran yüzleri ve 50 yeni içeriğin de bulunduğu bugüne kadarki en büyük özgün içerik arşiviyle yapıyoruz. Yeni içerik sayısı her hafta artacak. discovery+ ile gerçek dünyayı konu alan en kapsamlı yayın platformunu kurmuş olduk. İçeriklerimizi izleyicilerimize sunmak için Verizon ile kurduğumuz ortaklıktan dolayı çok heyecanlıyız.”
discovery+’ın dünya lansmanı
Discovery, Dünya lansmanında zengin yerel içerik arşivini ve canlı spor yayınlarını da yeni dijital platformuna katarak ilk etapta; İskandinav ülkeleri, İtalya, Hollanda ve İspanya olmak üzere 25’ten fazla ülkede yayına başlayacak. 2021 yılında da Latin Amerika pazarına girecek olan discovery+, geçtiğimiz ay Discovery ve Sky ortaklığında Birleşik Krallık’ta yayına başladı.
discovery+ Avrupa’da, Eurosport tarafından yayınlanan tenis Grand Slam’leri ve bisiklet turlarının yanı sıra motor sporları, futbol ve kış sporları gibi farklı spor dallarından müsabakaları canlı yayınlayacak. 2021 yazında Tokyo’da düzenlenmesi planlanan Olimpiyat Oyunları’ndaki tüm müsabakalar da discovery+’tan takip edilebilecek.
Discovery International’ın Başkanı ve CEO’su JB Perrette
“Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri, sevdikleri yerel sesler ve hikayeler ile bir araya getiren Discovery faaliyet gösterdiği her yerde ilham kaynağı olup, keyifli bir deneyim sunarak sadık bir izleyici kitlesine sahip oldu. Global ile yereli buluşturarak izleyicilerimize yenilikler sunmaya devam edeceğiz.”
discovery+ abonelik ücreti
discovery+, ABD’de aylık 4.99$’dan başlayan fiyatlarla kullanıcılara sunulacak ve reklamsız versiyonun fiyatı aylık 6.99$ olacak. Beş kullanıcı profili ve eş zamanlı dört ayrı cihazdan izleme seçeneğiyle bir online video yayın platformunun abonelerine sunduğu en iyi teklife sahip olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Solunum Derneği, Pandemi ile mücadele için sağlıklı önerilerde bulundu

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan, pandemi kısıtlamaları nedeniyle dışarıda buluşamayan insanların evlerde çok sık bir araya geldiğini ve bunun da bulaş riskini artırdığını belirtti. Turan, “Çok zorunlu değil ise, yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının evine ziyarete gitmeyin” uyarısı yaptı.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), bir yandan kış mevsiminin gelmiş olması, diğer yandan pandemi ile ilgili kısıtlamaların uygulanması nedeniyle, hepimizin dikkat etmesi gereken basit ama önemli önerilerde bulundu. Evde çok daha fazla vakit geçirmek durumunda kaldığımız bu günlerde evi havalandırmaktan, uyku ve beslenme düzenimize kadar özen göstermemiz gereken konuları hatırlatan TÜSAD, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak ve toplumsal sorumluluk gereği uyulması gereken konuları hatırlattı.
DIŞARIDA BULUŞAMAYAN EVDE TOPLANIYOR!
TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan tarafından yapılan açıklamada; getirilen son pandemi kısıtlamaları hatırlatılarak, dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalara dikkat çekildi. Son yasakların evlerde insanların topluluk şeklinde bir araya geleceği etkinliklerin yapılmamasını da kapsadığına dikkat çeken Turan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Son günlerde ne yazık ki dışarıda buluşamayan ailelerin evlerde çok sık bir araya geldikleri ve birbirlerine virüsü bulaştırdıklarına şahit olmaktayız. Pandeminin en zor günlerini, hasta sayısının en yüksek olduğu zamanları yaşarken, en yakınımız dahil herkesin enfeksiyon taşıma ihtimali olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden çok zorunlu değil ise yaşadığınız eve misafir kabul etmeyin, başkalarının evine ziyarete gitmeyin. Ev dışına işi gereği veya başka nedenler ile çıkan kişilerin evde diğer aile fertlerine karşı sosyal mesafeyi koruması, evde kullanılan ortak alanlara dikkat edilmesi, gerekli durumlarda maske veya eldiven kullanılması bulaş riskini aza indirgeyecektir. ‘Hayatın eve sığabileceğini’ unutmamalı, geçirdiğimiz bu zor günleri bir an önce geride bırakmak için ‘maske-mesafe-hijyen’ kurallarına mutlaka uymalıyız.”
DIŞARI KIYAFETLERİ HEMEN YIKANMALI
Evimizde olası bir koronavirüs tehlikesini önlemek için almamız gereken bazı önlemler bulunduğunu da belirten Turan, şunları hatırlattı: “İhtiyaçlar doğrultusunda dışarı çıkıldığı durumlarda eve her dönüşte dezenfekte olunması bu kuralların başında gelmektedir. Dışarıda giyilen kıyafetler eve gelindiğinde çamaşır makinesinda yıkanmalıdır. Evde ortak kullanılan kapı kolları, tuvalet gibi yerler günde bir kez dezenfektan kullanılarak silinmelidir. Dışarıdan gelen kargo ve siparişler balkon gibi açık alanlarda açılmalı, ambalajı dışarıda bırakılmalı ve paket teması sonrası eller sabunlu su ile yıkanmalıdır.”
HAVAYA VE HAVALANDIRMAYA DİKKAT!
Kış mevsiminin başladığı bu aylarda hava sıcaklıklarının da hissedilir derecede düşmeye başladığını belirten Doç. Dr. Onur Turan, soğuk hava konusunda şu uyarıları yaptı: “Unutulmamalıdır ki, soğuk havanın bir etkisi de vücut direncini düşürmesi. Bu nedenle sonbahar ve kış aylarında zatürre görülme sıklığı artıyor. Grip ve nezleye yol açan mikroplar da soğuk havalarda daha kolay yayılır ve insandan insana bulaşırlar. Bu yüzden dışarı çıkarken önlemlerimizi almalı, kendimizi sıcak ve korunaklı tutacak kıyafetlerle dışarı çıkmalıyız.”
“Ama asıl unutulmaması gereken nokta; bu tür hastalıkların insandan insana bulaşmasının ve hasta olmamıza yol açmasının temel nedenlerinden birisi, soğuk hava değil, yaşadığımız evi, çalıştığımız iş yerini iyi havalandırmamaktır” diyen Turan, sözlerine şöyle devam etti: “Havalandırılmayan ortamlarda bulunan ve hızlıca çoğalan mantarlar, bakteriler ve virüsler sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Evde daha çok zaman geçireceğimiz bu günlerde evlerdeki havayı sürekli olan yenilemek, havanın tazelenmesini sağlayarak nem oranını da düşürür. Odalar her gün, birkaçkez en az 30 dakika havalandırılmalıdır. Bu önlemler Koronavirüs de dahil olmak üzere virüslerin evde barınmasına daha fazla engel olacaktır.”
DÜZENLİ UYKU VE BESLENME ŞART
Pandemi döneminde önemli konulardan birisinin de bağışıklık sistemini güçlü tutmak olduğunu vurgulayan Turan, şu bilgileri verdi: “Bağışıklık sistemimiz ne kadar kuvvetli olursa virüs ve bakterilerle vücudumuzdan o kadar uzak durur ve enfeksiyon durumunda ise hastalığın beklenenden daha hafif geçmesini sağlayabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için, düzenli uyku ve beslenme şart. Günde ortalama 7-9 saat uyumaya ve uyku düzeninizi bozmamaya özen göstermeli, alkol tüketmek, geç saatlerde yemek yemek gibi uyku kalitesini olumsuz etkileyecek olan etkenlerden de mümkün olunduğunca kaçınılmalıdır. Gıda seçimi olarak; hazır gıdalardan, gazlı içeceklerden bu süreçte mümkünse uzak durulması, meyve-sebze gibi vitamin, mineral içeriği yüksek, antioksidan özelliği de olan besinlerin ihmal edilmemesi önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlü kılabilecek, bağırsak floramızı güçlendirecek doğal yoğurt, ayran, kefir gibi probiyotiklere de sofralarımızda daha fazla yer verebiliriz. Bol su içmek, kilo almamaya dikkat etmek diğer önemli öneriler olarak sıralandırılabilir. Düzenli fiziksel aktivite hem bağışıklık sistemini güçlendirecek hem de uyku kalitesini geliştirecektir. Bu nedenle evde ve dışarı çıkmanın serbest olduğu saatlerde hafif egzersizler ile vücudumuzu dinç tutabiliriz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“US” Aralık Ayında BBC First’te

BBC First, Aralık ayında birbirinden özel 3 yapımı ekranlara taşıyor. Nobel ödüllü İngiliz yazar David Nicholls’un aynı isimli kitabından uyarlanan ‘US’ dizisi Aralık ayında ilk bölümü ile izleyicilerle buluşacak. Bu ay ekranlara gelecek dizilerden bir diğeri ise savaş dizileri kategorisinde, İngiliz ordusunda görevli kadın askerlerin yaşadıklarını konu alan ‘Our Girl’. 1950 ve 60’larda görev yapan bir grup ebe ve hemşirenin yaşadıkları olayları konu alan ‘Call The Midwife’ ın yılbaşı özel bölümünü ile ekranlara taşıyacak olan BBC First, Tivibu 143. ve Digiturk 114. kanallarından izlenebiliyor.
Us (1X6)
Tom Hollander, Saskia Reeves ve Tom Taylor’ın başrollerini paylaştığı, Nobel ödüllü yazar David Nicholls’un aynı isimli kitabından uyarlanan ‘US’ ilk sezonu ile ekranlara geliyor. İlk bölümü 8 Aralık Salı günü saat 21:00’de BBC First’te yayınlanacak olan dizinin konusu şöyle:Douglas Petersen, Connie ve 17 yaşındaki oğulları Albie’nin dışarıdan bakıldığnda az çok mutlu bir hayatları vardır. Fakat Connie, Douglas’a boşanmayı düşündüğünü söyler. Bundan daha kötü bir zamanlama olamaz… Connie, oğlunun sanatsal ilgilerini teşvik etmek ümidiyle Avrupa başkentlerini kapsayan bir aylık tur planlamıştır; ailece dünyanın en büyük sanat eserlerini görme fırsatı bulacakları bu turu iptal etmeye gönlü elvermez. Douglas, dönüm noktası olacak bu gezinin Connie ile evliliklerinde romantizmi yeniden canlandıracağına ve oğlu Albie ile daha güçlü bir bağ kurmasını sağlayacağına inanmaktadır.
Our Girl (4X6)
İngiliz aktris Michelle Keegan’ın, Georgie Lane karakterine hayat verdiği dizi dördüncü sezonun ilk bölümüyle ekranlara geliyor. Eski birliği 2’inci Manga Afganistan’a dönmeye hazırlanırken Georgie, İngiltere’deki eğitimine yoğunlaşabilmek için kendi yerine stajyer paramedik Mimi’yi gönderir. Ancak karmaşık eğitim ve tatbikatların ardından Mimi’nin kendine güveni azalınca, Georgie yeni askerleri desteklemek için Afganistan’a kendisi gitmek zorunda kalır. Çok geçmeden Mimi ve diğerlerinin bir şeyler sakladığı anlaşılır. Saklanan bu sırrın perdesi yeni sezonun ilk bölümünde 2 Aralık Çarşamba günü saat 21:00’de BBC First’te aralanıyor.
Call the Midwife (Özel Bölüm)
Başrollerini Helen George, Miriam Margolyes, Stephen McGann, Jennifer Kirby ve Jenny Agutter’in paylaştığı drama, iki bölümlük Noel özel bölümüyle ekranlara geliyor. Uzak, pastoral İskoç adaları Dış Hebridler’deki halkın hemşire ve ebelere çok ihtiyacı vardır ve Rahibe Mildred oraya gitmesi gerektiğini hisseder. Gribin kırıp geçirmekte olduğu Nonnatus Evi’nin bazı ebeleri hem adanıngüzelhavasındaiyileşmek hem de iyileşirken halka yararlı olmak düşüncesiyle ona katılırlar. Doğum öncesi kliniği kuran ebeler, bir yandan beklenmeyen hava şartları ve zorlu coğrafyayla mücadele ederken, bir yandan da onlara kuşkuyla bakan yerel halkın kalbini kazanmak zorundadır. Call The Midwife yılbaşı özel bölümü 25 Aralık Cuma günü saat 21:00’de BBC First’te seyircisiyle buluşacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Döngüsel Ekonomiyle Türkiye’de Binlerce Kişilik İstihdam, Milyarlarca Liralık Fayda Yaratmak Mümkün

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup iş birliği ile bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilecek, Ege Bölgesi’nin, Türkiye’nin ve uluslararası anlamda bölgenin kalkınmasına sunduğu katkıların değerlendirileceği, bölge ekonomisinin gelişim alanlarını konuşulacağı Ege Ekonomik Forumu’nun öğlenden sonra oturumunda döngüsel ekonominin Avrupa ekonomisine katkısı ve Türkiye’ye sağlayabileceği katkılar detaylı bir biçimde konuşuldu. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, döngüsel ekonomi ile 2030’a kadar Avrupa Birliği’nin GSYH ile ilgili mevcut projeksiyonlara ek olarak 82 milyar euro’luk ve 700 bin kişilik istihdam fırsatı oluşabileceğini, yine 2030’a kadar kaynak verimliliği ile 1,8 trilyon euro’luk ekonomik fayda sağlanabileceğinin araştırmalar ile ortaya konduğunun paylaştı.
2 Aralık Çarşamba günü öğlenden sonra saat 14:00’te başlayan ‘ Değişim İçin Geri Dönüşüm’ başlıklı oturumda “Döngüsel Ekonominin Yarattığı 4,5 Trilyon Dolarlık Bir Fırsattan Türkiye Nasıl Pay Alabilir?”, “Kaynakların Verimli Kullanımı ile Sağlanan Ekonomik, Ticari ve Çevresel Kazançlar Nelerdir?”, “Döngüsel Ekonomi, İklim Değişikliği Mücadelesinde Nasıl Bir Rol Oynar?”, “Döngüsel Ekonomi İçin İnovatif Çözümler Nelerdir?”, “Atık Yönetiminde Uluslararası İş Birliğinin Güçlenmesi”, “Sürdürülebilir ve Sağlıklı Ekosistemler, Su Verimliliğinin Arttırılması, Su Kıtlığının Azaltılması ile Nasıl Elde Edilir?”, “AWS International Water Stewardship Standart (AWS Standardı)’na Göre Sürdürülebilir Su Yönetimi Nasıl Olmalı?” gibi konular ele alındı.
Forum İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yıldırım moderatörlüğünde, Philip Morris Sabancı Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Güney Altıntaş, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı & TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı & SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Yerli Yeşil Yeni Koordinatör & Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu konuşmacı olarak katıldı.
Döngüsel Ekonominin AB’ye Katkısı 1,8 Trilyon Euro’ya Ulaşabilir
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin; döngüsel ekonomiyi, her atığın tekrar değerlendirildiği, atık oluşumunu en aza indiren ve kaynakların en uzun sürede değerlendirilmesini hedefleyen ekonomik model olarak tanımladı.
“Döngüsel ekonomi modeli, atıklar kaynak olarak ele alınıyor. Böylece; hammadde maliyetleri ve ekonomik maliyetler azalırken, kaynak verimliliği açısından maksimum verim alınması sağlanıyor. Atık tamamen ortadan kalkıyor, üretim ve tüketim biçimleri de tamamen değişiyor bu modelle. Böylece değerin dolaşmasına imkân sunuyor.”
İş modellerini sürdürülebilir hale getirmek için yeniden tasarlanması gerektiğini belirten, günümüz koşullarında daha önceki yıllara göre daha fazla konuşulduğunu ve sorgulandığını belirten Edin, bunun önemli bir sebebinin dünyanın kaynaklarının tükenmesi olduğunu belirtti.
SKD Türkiye olarak döngüsellik oranını hesaplamak adına Fransız Kalkınma Ajansı ile bir proje başlattıklarını belirten Edin, 2021 başı itibariyle Türkiye’nin bu alandaki oranının hesaplayacaklarını paylaştı.
“Döngüsel ekonomi örneği olarak şunu paylaşmak isterim. Renault, geçtiğimiz günlerde Paris yakınlarındaki bir fabrikasını kapatarak döngüsel ekonomi prensiplerine uygun bir şekilde burayı dönüştüreceğini açıkladı. Yani, bu fabrikada yeni araç üretilmeyecek, ancak ikinci el araçlar yenilenerek tekrar kullanılabilir hale gelecek. Ayrıca, elektrikli araçlardaki piller de yeniden kullanılabilecek. Bu yaklaşım ile Renault hem yeni paydaşlara açık hem de start-up’ların dahil olabileceği bir ekosistem yaratılması hedefliyor.”
Edin; döngüsel ekonomi ile 2030’a kadar Avrupa Birliği’nin GSYH ile ilgili mevcut projeksiyonlara ek olarak 82 milyar euro’luk ve 700 bin kişilik istihdam fırsatı oluşabileceğini, yine 2030’a kadar kaynak verimliliği ile 1,8 trilyon euro’luk ekonomik fayda sağlanabileceğini ortaya koyan araştırmalar olduğunu da ekledi.
“Döngüsel Ekonomiye Geçişte Sanayi Kuruluşlarına Büyük Sorumluluk Düşüyor”
Ardından söz alan oturumun ikinci konuşmacısı Philip Morris Sabancı Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Güney Altıntaş, Philip Morris Sabancı olarak “sürdürülebilirlik her şeyden önce sorumluluğumuzdur” felsefesi ile yola çıktıklarını, İzmir’de kuruldukları günden bu yana çevre hassasiyeti ile hareket ettiklerini ifade etti:
“Sürdürülebilir bir dünya için her alanda proje geliştirmeye çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik şemsiyesini 4 ana başlık altında topluyoruz; 1. Tüm faaliyet alanlarında dönüşüm, 2. Operasyonel mükemmeliyet, 3. Sosyal etkimizin iyileştirilmesi, 4. Çevresel ayak izimizi azaltmak. Buradan hareketle doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçişte biz sanayi kuruluşlarına çok önemli sorumluluk düştüğünün bilincindeyiz ve bu alanda somut adımları da hayata geçiriyoruz. Yanı sıra her türlü iş birliğine de açık olduğumuzu paylaşmak isterim.”
İzmir’deki fabrikanın tüm dünyadaki en büyük üretim tesisi olduğunu, son yılarda en başarılı fabrika ödüllerini art arda aldıklarını belirten Altıntaş, bu sayede bu konuda uzmanlaşan ekip arkadaşlarının Türkiye’de yaptığı ya da geliştirdiği projeleri tüm dünyaya yayma avantajları olduklarının altını çizdi. Altıntaş, şöyle devam etti:
“Kendi fabrikamızda atık yönetiminde geri dönüşümü odağımıza aldık. 2001 yılında EBSO’nun düzenlediği ilk çevre ödül töreninde ödül aldık. Çevre hassasiyetimiz çok uzun zamandır sürüyor. Öncelikli amacımız ise çevre kirliliğimizi mümkün olduğunca önlemek. Temel yaklaşımımız sıfır kayıp felsefesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Veriye çok önem veriyoruz. Böylece kök nedenlere ulaşarak, iyileştirmeleri daha rahat hayata geçirebiliyoruz.”
Türkiye’deki Geri Dönüşüm Ekonomisi Fırsatı
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı & TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı & SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ise insanlığın ihtiyacı olan ürünleri defalarca kullanmasına vesile olacak değerlendirilebilecek bir sisteme gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Plastik dahil, dünyada bugün kullanılan tüm malzemelerin aslında doğal bir kaynağın toplumsal refah sağlamak için üretildiğini hatırlatan Eroğlu, burada kullanılan kaynakların verimli değerlendirilmesi, bilinçsizce tüketilmemesinin önemine dikkat çekti:
“İhtiyacımız olan hayatımız için gerekil ürünleri kullandığımızda da artık döngüsel ekonomi çerçevesinde defalarca sisteme katacak, yeni bir kaynak ihtiyacı olmadan değerlendirebileceğimiz bir sisteme gitmemiz gerekiyor. Türkiye bu anlamda çok kritik. Ülkemiz, yıllık 10 milyona yaklaşan üretim kapasitesi ile plastik sektöründe güçlü bir yerde. Avrupa’da üretim kapasitesinde Almanya’dan sonra ikinci, dünyada ise altıncı sırada. Global anlamda plastiğin yerini anlamak için de şu rakamı paylaşmak isterim. 1950’lerde bulunan plastik, tüm dünyada bir yılda 1,5 milyon ton üretilirken bugünkü bu rakam yılda 300 milyon tona yaklaşmış durumda.”
Eroğlu; Türkiye’nin plastik üretimi için gerekli olan hammaddeyi ithal ettiğini, burada da ciddi bir fırsat olduğunu belirtirken, çok büyük bir geri dönüşüm endüstrisi hem plastikteki hammadde açığının kapatılabileceği hem de döngüsel ekonomide büyük değişimin parçası olabilmenin mümkün olduğunu vurguladı.
Anadolu’da Hane Atık Yönetimi Farkındalık Artırılmalı
Oturumun son konuşmacısı olan Yerli Yeşil Yeni Koordinatör ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu ise bu kapsamda farkındalık yaratılması için çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Yerli Yeşil Yeni Kooperatifi’nin mensubu olan, gönüllü bir öğrenci hareket olarak başlayan bu sürecin, göç ekonomisinden döngüsel ekonomiye pek çok konuya dokunan bir oluşum olduğunu paylaştı. Yerli Yeşil Yeni ile Türkiye’deki yerli, yeşil ve yenilikçi üretim yapanların hikayelerini anlattıklarını, bu alanda toplumsal farkındalığı artırmak adına faaliyetleri olduğunu belirten Tiryakioğlu, yenilikçi yöntemler ile, doğal kaynakları tüketmeden bir şeyleri yapabilmenin mümkün olduğunu belirtti. Tiryakioğlu, şöyle devam etti:
“Sokaktaki geri dönüşüm ekonomisine katkı yapan aktörler var. Onları da iş kapsamında istihdam edebiliriz. Ülkemizde çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapıyoruz ve bunların bir kısmı ağırlıklı olarak sokaktaki atıkların toplanması ile hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de Yerli Yeşil Yeni Kooperatifi olarak bu alanda bir dizi çalışmalar yürütüyoruz.”
Hane atık yönetim sürecinin de önemli olduğunu, İzmir, İstanbul ve kısmen Ankara’da bu konuda farkındalığın dışarıya yansıdığını belirten Tiryakioğlu, Anadolu geri dönüşüm ya da atık yönetimi açısından yerel yönetimlerin farkındalık açısından daha aktif olmalarının ya da bu alana yönelik mevzuatlar ile adım atılmasının daha sağlıklı sonuçlar verebileceğini belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Girişimci ve yatırımcı ekosisteminin yeni gözdesi: “Paya Dayalı Kitle Fonlaması”

Girişimcilere hızlı, kolay ve düşük maliyetli bir finansman yöntemi sunan Paya Dayalı Kitle Fonlama sistemi, yeni nesil yatırımcılığı da yeniden tanımlıyor. Paya Dayalı Kitle Fonlaması hem girişimci hem de yatırımcıların daha kazançlı olacakları bir sistem sunarken, girişimci ekosistemini hızla büyütüyor ve sermayenin tabana yayılmasını sağlıyor. Verilen bilgilere göre, girişimcilik ekosisteminin yüzde 1 büyümesi bile ülkelerin ekonomisine milyarlarca dolar etki ediyor.
Finansman arayanların, banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmaya gerek kalmadan girişimcilerin kaynak bulmalarını sağlayan bu modelde yatırımcılar ise geleceğin girişimlerine 1 TL’den başlayan fiyatlarla bile ortak olabiliyor.
Anadolu’nun kadim geleneği imeceyi online platformda yeniden canlandırarak, Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirme ve sermayeyi tabana yayma amacıyla yola çıkan fonbulucu.com, yeni nesil finansman aracı Paya Dayalı Kitle Fonlamasının global arenada ülke ekonomilerine önemli katkıda bulunduğunu ve hızla büyüyen bir pazar olarak öne çıktığını kaydetti.
Mikro halka arz
Paya Dayalı Kitle Fonlaması, girişimcinin projesinin veya girişim şirketinin paylarının bir kısmını, finansman temin etmek amacıyla SPK tarafından lisanslanmış bir platform üzerinden satışa sunmaları anlamına geliyor. Satışa sunulan paylarla, yatırımcılardan kampanya süresi içerisinde para toplanması sağlanırken bu yeni nesil finansman aracı ile ihtiyaç duyulan fon sağlanmış oluyor. Bir mikro halka arz niteliğindeki sistem sayesinde yatırımcılar erken aşama girişimlere doğru zamanda ve güvenli bir şekilde yatırım yaparak daha yüksek getiri elde edebiliyorlar.
Banka kredisi, teminat ya da borçlanma yok!
Girişimlerini kurmak veya büyütmek için finansman arayan girişimcilerin, banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmalarına gerek kalmadan girişimleri için kaynak bulabilecekleri bir model olan Paya Dayalı Kitle Fonlaması, girişimci ekosistemi için yepyeni bir finansman yaklaşımı sunuyor.
Girişimci ve yatırımcılar, KOBİ’ler, Ar-Ge yapmak isteyenler ve inovasyon geliştiricileri, tüm üreticiler, teknoloji girişimcileri ve sosyal girişimciler gibi çok geniş bir kitle Paya Dayalı Kitle Fonlamasının sunduğu avantajlardan yararlanarak kendilerine destekçi veya yatırımcı bulabiliyor.
1 TL’si olan da yatırımcı olabiliyor
Paya Dayalı Kitle Fonlama modelinden girişimciler kadar yatırımcılar da fayda sağlıyor. Kısıtlı sermayesi olan ev tipi yatırımcılar, gerçekleştirilen kampanyalarda hisse başına 1 TL bile ödeyerek geleceğin girişimlerinden pay sahibi olabiliyor. Yenilikçi girişimlere yatırım yaparak birikimlerini değerlendirme olanağı bulan yatırımcılar, diledikleri miktarda payı alarak kârlılıklarını artırabiliyor ve farklı girişimlerden aldıkları paylar ile de bir portföy oluşturarak riskleriniz azaltabiliyorlar.
Hedef Türkiye’den yepyeni Unicorn’lar çıkması
Paya Dayalı Kitle Fonlaması hayata geçtiği takdirde Türkiye girişim ekosistemi için yepyeni bir dönemin başlayacağına vurgu yapan fonbulucu.com Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Yıldız; Türk firmalarının yurt dışı pazarlarda rekabet edebilecek konuma ulaşmalarında Paya Dayalı Kitle Fonlamasının önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. “Dileğimiz Türkiye’den birçok Unicorn’un çıkması” diyen Yıldız, “Paya Dayalı Kitle Fonlaması ile her ölçekten yatırımcı inovatif girişimlerden pay alarak geleceğin Unicorn’larına yatırım yapabilir” dedi.
Bu yatırımlarla ülkemiz ekonomisinin güçleneceğine dikkat çeken Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: “Global pazara baktığımızda 2019 yılında kitle fonlaması modelinin dünyada devasa bir hacme ulaştığını görüyoruz. Toplam fonlanan kampanyalar 2019 yılında 34 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken neredeyse bu tutarın yüzde 10’u girişimlerde hisse alımları şeklinde gerçekleşti. 2019 yılında fonlanan kampanyalardan 270 bin yeni iş ortaya çıktı. Tüm dünyada Kitle Fonlama hizmeti sunan 2 binden fazla platform var. Bunların yüzde 10’u ise ABD’de bulunuyor. Ülkemizde ise bu yöntem hala emekleme aşamasında. Şu an için bizim de içinde bulunduğumuz 6 adet ödül ve bağış temelli platform bulunuyor. Ancak Paya Dayalı Kitle Fonlaması ile dinamikler değişecektir. Ekonomiye katma değer sağlayan yepyeni girişimlerin doğmasına hep beraber çok yakın bir zamanda tanıklık edebiliriz. Biz de bu anlamda 2016 yılından bu yana sürdürdüğümüz çalışmalar neticesinde Sermaye Piyasası Kurulu’na lisans başvurumuzu yaptık. Gerekli izin verilir verilmez kampanyaları yayınlamaya başlayacağız”
Yeni nesil girişimcilik ve yeni nesil yatırımcılık olarak tarif edilen bu yeni sistemi önümüzdeki dönemde çok fazla konuşulacağa benziyor. Girişimciler ve sistemi bilen yatırımcılar ilk kampanyaları heyecanla bekliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

VakıfBank ligdeki liderliğini sürdürüyor

VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021  Misli.com Sultanlar Ligi’nin 20’nci haftasında deplasmanda Sarıyer Belediyesi’ni 19-25, 10-25 ve 23-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek liderliğini sürdürdü. Ligdeki 17’nci galibiyetini alan sarı-siyahlılar, Sultanlar Ligi’nin 21’inci haftasında 6 Aralık Pazar günü VakıfBank Spor Sarayı’nda İlbank’ı konuk edecek.
Üç FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası ve dört CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla ‘Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı’ olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021  Misli.com Sultanlar Ligi’nin 20’nci haftasında deplasmanda Sarıyer Belediyesi’ni 19-25, 10-25 ve 23-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek, ligdeki liderliğini sürdürdü. Bahçeköy Orman Fakültesi Spor Salonu’nda karşılık sayılarla başlayan ilk setin teknik molasına 12-11 geride giren sarı-siyahlılar, mola dönüşü savunma ve hücumdaki performansını yükselterek seti 25-19 almayı başardı.
İkinci setin başında oyunda üstünlüğü ele alan VakıfBank, teknik molaya 12-5 öne girdi. Mola dönüşü de rakibi karşısında etkili hücumlarını sürdüren sarı-siyahlılar, seti 25-10 alarak karşılaşmada 2-0 öne geçti. Sarıyer Belediyesi’nin üçüncü sette maça dönüşüne izin vermeyen VakıfBank, çekişmeli geçen seti 25-23 karşılaşmayı da 3-0 kazanarak ligdeki 17’nci galibiyetini elde etti. Ligde iki maç (Sarıyer Belediyesi, İlbank) eksiği olan VakıfBank, Sultanlar Ligi’nin 21’inci haftasında 6 Aralık Pazar günü VakıfBank Spor Sarayı’nda İlbank’ı konuk edecek.
MAÇIN İSTATİSTİĞİ
SARIYER BLD-VAKIFBANK: 0-3
SALON: Bahçeköy Orman Fakültesi Spor Salonu
HAKEMLER: Caner Çildir, Recep Karakoç
SARIYER BLD: Mısra 2, Nikalina 8, Merve 5, Dilara 8, Strumilo 4, Ayshan 4, Sinem (L), Gizem (L), Çağla 1, İrem, Şeyma
VAKIFBANK: Cansu 1, Gabi 10, Melis 6, Haak 17, Tuğba 10, Milena 12, Ayça (L), Gözde 3, Maja
SETLER: 19-25, 10-25, 23-25
SÜRE: 71 dakika (25′, 19′, 27′)
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Sabri Ülker Vakfı’ndan ‘Salgın Hastalıklara Karşı Sağlıklı Yaşam Rehberi’

Toplumda gıda, beslenme ve sağlık konularındaki bilimsel bilgilerin temel alınması amacıyla projeler yürüten Sabri Ülker Vakfı, pandemi döneminde gerçekleştirdiği çalışmaları ‘Salgın Hastalıklara Karşı Sağlıklı Yaşam Rehberi’nde bir araya getirdi. Salgın hastalıklar konusunda önemli bir referans kaynağı olacak bu rehber ile doğru bilinen yanlışlar ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili genel bilgiler ve nasıl korunulacağı güvenilir bir kaynaktan öğrenilebilecek.
Sağlık ve beslenme alanlarında bilimsel bilginin temel alınmasını hedefleyen Sabri Ülker Vakfı, Covid-19 salgını döneminde de dünyada referans kurumlarla gerçekleştirdiği iş birlikleriyle birçok önemli çalışmaya imza attı. Toplumu doğru bilgilendirmek amacıyla bu çalışmaları bir araya getiren Sabri Ülker Vakfı oluşturduğu ‘Salgın Hastalıklara Karşı Sağlıklı Yaşam Rehberi’ yaşam boyu önemli bir referans kaynağı olacak.
Doğru bilinen yanlışlara dikkat!
Rehber, bulaşıcı haftalıklarla ilgili genel bilgileri, doğru beslenme önerilerini, doğru bilinen yanlışlar ile ilgili detayları içeriyor. Covid-19 salgını döneminde çocuklara bu sürecin nasıl anlatılması ve bu süreçte ebeveynlerin nasıl destek olması gerektiğine ilişkin önerilerin de paylaşıldığı rehberde salgın döneminde gıda alışverişi ve doğru maske kullanımı ile ilgili detaylar da yer alıyor.
Bağışıklığı güçlendiren beslenme yöntemlerinden, bulaşıcı hastalıklara karşı önemli bir koruma olan hijyen önerilerine, karantina döneminde evlerde gerçekleştirilebilen etkili aktif yaşam metotlarından stres yönetimine, salgın döneminde sağlıklı kalmak için gerekli önlemler rehberde bir araya geliyor.
Sabri Ülker Vakfı oluşturulan ‘Salgın Hastalıklara Karşı Sağlıklı Yaşam Rehberi’ne vakfın internet sitesi üzerinden ulaşılabilir.
Sabri Ülker Vakfı hakkında:
Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

KIA Sportage’dan yıl sonuna özel yüzde 0,89 faiz fırsatı

Anadolu Grubu şirketlerinden Çelik Motor’un markası KIA, yeni yıla SUV segmentinin iddialı oyuncusu Sportage’la girmek isteyenler için aralık ayına özel olarak 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz kampanyası başlattı.
Makyajlanan Rio’yu 139 bin 400 TL ve tasarım ödüllü Stonic’i 169 bin 900 TL’den satışa sunan KIA, ayrıca KOBİ’lerin yol arkadaşı Bongo’da 50 bin TL’ye 12 ay boyunca yüzde 0 faiz fırsatı sunuyor.
KIA, 2020’nin son ayında otomobilseverleri sevindirecek kampanyalar hazırladı. Bu kapsamda KIA’nın binek modelleri yüzde 0,89 faiz fırsatıyla satışa sunulurken, markanın hafif ticari araç modeli olan Bongo ise 12 ay boyunca yüzde 0 faiz fırsatıyla ticarette fark yaratmak isteyenlerin yüzünü güldürüyor.
KIA Sportage’da 24 ay yüzde 0,89 faiz fırsatı
KIA’nın performans, konfor ve yakıt tasarrufunu bir arada sunan C sınıfı iddialı SUV modeli Sportage, yıl sonuna özel olarak sunulan kampanya kapsamında 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz fırsatıyla yeni bir otomobil satın almak isteyenleri bekliyor.
Rio’da 139 bin 400 TL, Stonic’de 169 bin 900 TL’den başlayan fiyatlar
KIA’nın aralık ayına özel hazırladığı kampanyalar kapsamında, makyajlanan ve B segmentinde ezberleri bozan modeli Rio 139 bin 400 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Markanın B SUV segmentinde ikonik tasarımıyla dikkat çeken, Reddot ve iF tasarım ödülleri sahibi olan modeli Stonic ise 169 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla SUV konforunu yaşamak isteyenlere kaçırılmaz bir fırsat sunuyor. Her iki modelde de 50 bin TL’ye 18 ay yüzde 0,89 faiz fırsatı bulunuyor.
Picanto, Ceed, XCeed ve Niro’ya özel faiz fırsatları
Geçtiğimiz aylarda makyajlanarak A segmentindeki liderliğini pekiştiren Picanto ile sınıfının önde gelen modeli olan Ceed’in benzinli versiyonu 50 bin TL’ye 18 ay 0,89 faiz fırsatıyla yeni otomobil satın almak isteyenlerin beğenisine sunuluyor.
KIA’nın 2020 yılı içerisinde Türkiye’ye getirdiği ve C-SUV segmentinde sportif duruşu ve üstün sürüş özellikleriyle dikkat çeken modeli XCeed ile hibrit motorlu SUV modeli olan Niro da, Sportage’da olduğu gibi 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz avantajıyla yeni yıla yeni bir SUV ile girmek isteyenleri KIA Yetkili Satıcılarında bekliyor. Sportage, XCeed ve Niro’da sunulan avantajlı faiz fırsatları Ceed’in dizel versiyonunda da uygulanıyor.
KIA ayrıca, yüksek yük taşıma kapasitesi ve güçlü motor seçeneğiyle KOBİ’lerin yanında olan Bongo modelindeki 50 bin TL’ye 12 ay boyunca yüzde 0 faiz uygulamasına bu ay da devam ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)