Daha İyi Yargı Derneği, hukuk ve yargı yapılanması konusundaki öneri ve görüşlerini, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yönetimiyle yaptığı toplantıda aktarma fırsatı buldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yönetimi ile bir araya geldi. Toplantıya Daha İyi Yargı Derneği Başkanı ve TÜSİAD Haysiyet Divanı Üyesi Av. Mehmet Gün de katıldı.
Toplantıda, hukuk ve yargı yapılanması konusundaki fikir ve önerilerini aktardığını belirten Av. Gün, “Oldukça açık, samimi ve verimli bir toplantı oldu. Sorunlara somut çözüm getirme konusundaki kararlılığı gördük. Hukukun üstünlüğünün ekonomi için ne kadar önemli olduğunun, ekonominin mal ve hizmet üretim ve ticareti, hukukun ise bunları sağlayan ilişkiler bütünü olduğunun altını çizerek, hukukun üstünlüğü ve daha iyi yargının ekonomide çarpan etkisi yaratacağını dile getirdim. Hukuku çok iyi geliştirmek; yargılamaların kalitesini artırarak hızlandırmak gerekiyor. Hukukun üstünlüğünü sağlamak ve topluma ve iş dünyasına sağlam bir hukuk güvencesi verebilmesi için yargıda kapsamlı yapısal reformlar yapılması zorunludur. Bu kapsamda toplantıda, derneğimizin bu güne kadar geliştirdiği öneriler bütününü, katma değer ve kaliteli yargı hizmetleri üretimi ve bu yolla güçlü ekonomi oluşturma odaklı ‘Hukuk ve Yargı Yapılanma Önerileri’ni paylaşma imkânı buldum. Toplantının ardından kısa, orta ve uzun vadelisomut önerileri bildireceğiz. Ülkemizin hukuk, ekonomi ve demokrasi sorunlarının çözümüne katkı vermek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Daha İyi Yargı Derneği Hakkında
Daha İyi Yargı Derneği, Türk yargısının sorunlarını tespit etmek, sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek, öneriler üzerinde toplumsal mutabakat sağlanması ve çözümlerin hayata geçirilmesi yönünde çalışmak amacıyla kurulmuş olan siyaseten tarafsız bir sivil toplum düşünce kuruluşudur.
Dernek bu çerçevede, Türk Yargısı’nın sürekli olarak gelişmesi, çağdaşları ile rekabet edebilmesi ve bu rekabette öne geçebilmesi için, yargı ile ilintili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile toplumu ortak bir zeminde bir araya getirmeyi, fikirler ve öneriler geliştirerek mutabakat ve uzlaşma sağlamayı, üzerinde uzlaşılan önerileri hayata geçirmek için gerekli çabaları göstermeyi amaçlamaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: hukuk
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu Basın Toplantısı Açıklaması
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu’nun “Yeni Yasama Yılının Açılışı, TBMM’nin Formaliteye İndirgenmesi, Yargıya Yapılan Müdahaleler, Enis Berberoğlu, HDP Operasyonları ve Gündeme İlişkin” Basın Toplantısı Metni (01.10.2020- TBMM)
Çok değerli basın mensupları;
Hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
Malumunuz, yeni yasama yılı bugün itibariyle başlıyor. Demokrasi ilkeleri gereğince katılımcı, şeffaf ve etkin bir yasama yılı geçirmemizi temenni ederdim.
Ancak ülkemizin gerçeklerine gözümüzü kapatamayız.
Ülkemiz hukuki, ekonomik ve toplumsal açıdan gittikçe derinleşen sorunlar ile karşı karşıya. Bu yeni dönemde de TBMM, vatandaşlarımızın daha fazla fakirleşmeleri, daha fazla işsiz kalmaları, daha fazla adaletsizliklere maruz kalmaları karşısında hiçbir şey yapamayacaktır.
İktidarın ülkeye hizmet etmek yerine, ülkeyi günbegün daha büyük sorunlarla karşı karşıya bıraktığı açıktır. Demokrasi, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığına yönelik tüm kazanımlarımız kaybedilmektedir. Fakirleşmemizin, Türk lirasının değer kaybetmesinin temel nedeni, tüm kuvvetleri tek bir elde toplayan ne zaman ne yapacağı öngörülemez, bu keyfi ve kötü yönetimdir.
Kıymetli Arkadaşlar,
Kuvvetler ayrılığı; yürütmenin, hukuka bağlı olmasının ve yasama ile yargının kendi sınırları içinde görevlerini yerine getirebilmesinin tek yoludur. Çoğulculuğun, toplumsal barışın ve huzurun, temel hak ve özgürlükleri güvence altına almanın da koruyucusudur.
Bugün, yasama ve yargı organları kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik bir hukuk devletinde kendilerinden beklenen işlevi yerine getirememektedir. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında sistemsizliğin yürürlüğe girmesiyle beraber daha ileri boyutlara ulaşmıştır. Asıl sorunumuz bu sistemsizliktir.
Günümüze kadarki uygulamasına bakıldığında Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri, iddia edildiği gibi hızlı ve etkin değildir. Aksine hesapsız ve işlevsiz bir niteliktedir. Çıkarılan toplam 67 kararnamenin 42’sinin daha önce çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde değişiklik yapılmasına dair oluşu bile başlı başına nasıl üstün körü hazırlandıklarını ve öngörüsüzlüğü ortaya koymaktadır. Öte yandan içerik itibariyle eksiklikleri ile yeni sorunlara yol açan kararnamelerin pek çoğu açıkça anayasaya aykırı hükümler içermektedir.
Saygıdeğer basın mensupları,
Bugün yargı, bağımsız ve tarafsız değildir. Yargıya güven ve toplumsal huzur yargının iktidarın yönlendirmesine tabi olması nedeniyle zedelenmiştir. Vatandaşlarımız adliyelerde ulaşamadıkları adaleti sosyal medyada aramaktadır. Siyasi gücün el değiştirmesiyle yargının intikam alma aracı olarak kullanılma geleneği de maalesef sürdürülmektedir.
En yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının değil, doğrudan kurumsal yapısının ve varlığının hedef alınması, hukuk devletiyle bağdaştırılabilir bir durum değildir. Temel hakların ve anayasanın koruyucusu anayasa yargısını terörize etmeye çalışan bu koalisyondan hukuk devletine ve demokrasiye saygı göstermesini beklemek mümkün değildir.
Değerli arkadaşlar,
TBMM artık toplumsal sorunların tartışıldığı, en doğru olanın arandığı, uzlaşma kültürünün egemen olduğu müzakereci bir işlev görmekten çok uzaktadır. 27. Yasama Döneminde TBMM tarafından 53’ü uluslararası antlaşmalara yönelik toplam 109 kanun çıkarılmıştır. Listenin büyük bir kısmını torba kanunlar oluşturmaktadır.
Meclisin asli yetkisi olan yasama yetkisi fiiliyatta Cumhurbaşkanının elindedir. Külliye’de hazırlanan kanun teklifleri, komisyonlarda ve Genel Kurul’da sağlıklı bir müzakere sürecine imkân vermeden emri vaki olarak geçirilmektedir. Kanunların, yürütmenin tekelinde olmaksızın, ortak akılla yapılması demokrasinin zorunluluğudur. Bu seviyeye, meclisi anayasanın ruhuna uygun olarak çalıştırarak ve komisyonların görevlerini ifa etmesini sağlayarak ulaşabiliriz. Yasamayı bizzat meclis ve milletvekilleri tarafından formaliteye indirgeyerek yok saymak, kanunların yalnızca niteliksiz yapmıyor, demokrasiyi de gün geçtikçe tahrip ediyor.
Meclisin korona döneminde gündeme aldığı YÖK, Avukatlık ya da Sosyal Medya ile ilgili kanunlar toplumsal ihtiyaçları karşılamak yerine siyasi ya da toplumsal hesaplaşmanın bir aracı olarak çıkarılmış değişikliklerdir. Bir parlamentonun hesaplaşmalar için araçsallaştırılması hepimiz adına utanç vericidir.
Kıymetli Arkadaşlar,
Halen içerisinde olduğumuz korona süreci, yürütme organının Meclisin faaliyet alanına saygı duymadığını ve kendi sınırlarını aşarak yasama yetkisini gasp etmekte beis görmediğini bir kez daha göstermiştir. Bu dönemde temel hak ve hürriyetler herhangi bir kanuna ihtiyaç duyulmaksızın kısıtlanmış, süreç çoğu zaman ulaşılamayan genelgelerle bazen de basın açıklamaları ve talimatlar ile yürütülmüştür.
Birçok denge ve denetleme mekanizması fiilen ortadan kaldırılmış ve meclisin rolü bilinçli olarak zayıflatılmıştır.
Değerli Arkadaşlar,
Malumunuz Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz haftalarda gerekçesi henüz açıklanmasa da Enis Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine ilişkin çok önemli bir karar vermiştir. Enis Berberoğlu hakkında verilen bu karar ve öncesinde yaşananlar, Anayasanın nasıl yok sayıldığının açık bir yansımasıdır. Umuyorum Mahkemenin gerekçeli kararının açıklanmasının hemen ardından Başkanlık Divanı bu hatadan döner ve Sayın Berberoğlu’nun iadeyi itibarını tesis eder.
Değerli Basın Mensupları,
Son olarak, geçtiğimiz hafta HDP’li milletvekillerine ve Belediye Başkanlarına 6 yıl önceki 6-7 Ekim olayları nedeniyle açılan soruşturmalardan yeni bir operasyon düzenlendi. Bu gözaltıları hukuki değil siyasi olarak değerlendirdiğimize ilişkin açıklamalarımızı yaptık. Genel Başkanımız HDP Eş Genel Başkanı Sayın Mithat Sancar ile görüşüp geçmiş olsun dileklerini iletti. Bu gözaltılar iktidarın, kamu gücünü adeta bir sopa gibi kullanarak; zor ve baskı ile siyasete yön verme çabasıdır.
Bu sabah Kars’ta gerçekleştirilen sözde terör operasyonu da iktidarın niyetini açıkça ortaya koymaktadır. Ayhan Bilgen’in istifasıyla belediye meclisi içinden bir Belediye Başkanı seçilemesin diye apar topar operasyon yapılmış, zamanında üzerine gidilmeyen dosyalar gündeme sokulmuştur. Olanları hukuk devleti anlayışıyla izah etmek imkansızdır. İktidar bu uygulamalarıyla demokrasinin içini boşaltmakta, terör kavramını da herkese uygulanabilecek şekilde boşa çıkarmaktadır. Bu anlayışla terörle mücadele edilemeyeceği gibi, tam tersi gerçekleştirilmekte, illegalite teşvik edilmektedir.
Kıymetli basın mensupları,
Ne yazık ki Meclisin 100. yılında 1. Büyük Millet Meclisinin ilk döneminde sağlanabilen farklı fikirlerin serbestçe temsil edildiği, toplumsal uzlaşının merkezi olan ve Millî Mücadele gibi tarihimizin en zorlu döneminde dahi başarıyla görevini yerine getiren bir Meclis idealinden çok uzaktayız.
Bu karanlık tablo gelecek adına oldukça kaygı vericidir. Umuyorum ki, aklıselim tüm vekiller ile kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve demokrasiye sahip çıkarak bu kaygı verici durumdan çıkacağız. Vatandaşlarımızın barışa, huzura ve ekonomik refaha olan ihtiyaçlarının ancak bu değerlere sahip çıkmaktan geçtiğini tekrar hatırlatmak isterim.
Hepinizi saygıyla selamlar, iyi günler dilerim.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Erinan hukuk bürosu yeni yerinde bir çok ünlünün katılımı ile açılışını yaptı
İş ve sanat camiasında birçok ünlü ismin avukatlığını yapan Avukat Ali Abdullah ERİNAN 22.08.2020 tarihinde yeni adresinde hizmete açıldı.
Açılış ünlü isimlerin, iş insanlarının, meslektaşların ve ailesinin yanı sıra bürokratların katılımıyla gerçekleşti. Avukat Ali Abdullah Erinan; Erinan Hukuk Bünyesinde başta ceza hukuku olmak üzere; şirketler, ticaret, bankacılık, fikri ve mülkiyet, iş ve sosyal güvenlik, otomotiv, sigorta, gümrük ve birçok hukuk alanında uzman avukatlar ile yeni yerinde hizmetlerine güncel ve daha yenilikçi bir yaklaşımla devam edeceklerini duyurdu.
Avukat Ali Abdullah Erinan açılış konuşmasında; “Köklü bir hukuk bürosunun deneyimi, tecrübesi, gelenekçiliği ile günümüz şartlarının araştırmacı, yenilikçi ve modernliğini bir arada tutarak bu mesleği icra etmeye devam etmekteyiz. Bu aşamada sadece bulunduğumuz il sınırları içinde değil Türkiye ve Dünya genelinde olan müvekkil portföyü ile çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam etmekle birlikte hukuk devleti deyince aklımıza gelen 3 vazgeçilmez unsurdan birisi olan savunmayı teşkil ettiğimiz için kişi, yer ve zaman mefhumu gözetmeksizin her zaman önce adaletin tecelli etmesi için gayret ve çaba sarf ettim ve etmeye de devam edeceğim.” Diyerek sözlerini tamamladı.
Ayrıca Erinan Hukuk bürosu Türkiye’de bir ilk olan branş avukatlık sisteminin ilk olarak Erinan Hukuk bünyesinde kemikleştiğinden ve bu yönü ile ileri derecede başarı sağlandığından bahsederek sistemin işlerliğini duyurdu.