Hilton İstanbul Bomonti, Masterpiece iş birliği ile hazırladığı video anlatımlı aktivite kitleriyle küçük misafirlerini sanatla buluşturuyor. Aralık, Ocak ve Şubat ayı boyunca konaklama rezervasyonu esnasında “Aile Keyfi” paketini seçen misafirlerin odalarına bırakılacak olan kitler; Hilton İstanbul Bomonti’nin Lobby’sinden de satın alınabilecek.
Şehrin en büyük oteli unvanına sahip olan Hilton İstanbul Bomonti, minik misafirlerini, konaklamaları esnasında hem eğlenip hem de yeteneklerini geliştirebilecekleri Masterpiece sanat kitleri ile buluşturuyor. 0-6 ve 6 yaş üzerine uygun olarak farklı seçeneklerde sunulan sanat kitleri, rezervasyon esnasında “Aile Keyfi” paketini seçen ailelerin konaklama yapacakları odalara Kraft karton kutularla bırakılacak.
Masterpiece iş birliğiyle çocuklar için hazırlanan sanat kiti seçenekleri arasında, 6 yaşına kadar olan minikler için hamur şekillendirme kiti ve pastel boya kiti; 6 yaş ve üzeri olan çocuklar için mini şövaleli resim kiti olmak üzere 3 farklı seçenek bulunacak. QR kod içerisinde satın alınan kitin nasıl yapılacağını anlatan 30 dakikalık bir eğitim videosu da yer alacak.
Aralık, Ocak ve Şubat ayı boyunca Hilton.com üzerinden yapılacak rezervasyonlarda “Aile Keyfi” paketini seçen ailelerin faydalanabileceği video anlatımlı çocuk sanat kitlerini, check out sırasında çocuklarına eğitici bir hediye götürmek isteyen misafirler ya da Hilton İstanbul’u ziyaret eden herkes Lobby alanından da satın alabilecekler.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: sanat
Giyilebilir Sanat Ankara’da
Ünlü ressam Ergin İnan’ın resimlerinin Hatice Gökçe’nin tasarımlarıyla hayata geçen koleksiyonu Ankara’da sanat severler ile buluşuyor.
Canvas Art Gallery Ankara’da sergilenecek özel koleksiyonda 30’dan fazla tasarım bulunuyor. Ünlü ressam Ergin İnan’ın resmettiği Hatice Gökçe’nin ipek kumaşa yansıttığı koleksiyon moda ve sanatın eşsiz birleşimini yansıtıyor. Resimlerin, erkek ve kadınlar için kumaşa yansıtıldığı giyilebilir sergi sofistike moda zevkini yansıtıyor. Renklerin ahengi ve teması ile de dikkat çeken ürünler aynı zamanda sanat zevkini yansıtan çizgileri ile de dikkat çekiyor.
Yusufçuk, İpek Kumaş İle Hayat Buluyor
Ünlü ressamların ellerinden çıkan sanat eserleri terzi inceliği ile tuvalden sonra giyilebilir hali ile tekrar hayat buluyor. Ressam Ergin İnan ve moda tasarımcısı Hatice Gökçe, Canvas Art Fashion koleksiyonunda tuvalde biriken bir sanat deneyimini, bedeni kaplayan kalıplara sığdırıyor. İnan’ın tablolarını referans alan Gökçe, 60’lardan beri süregiden “giyilebilir sanat” kavramına “buralı” bir karşılık verirken resim çerçevesine bu sefer kendi kumaşını geriyor. Ergin İnan’ın eserlerinde bulunan yusufçuk imgesi Hatice Gökçe’nin ipek kumaşlarında hayat buluyor. Ergin İnan’ın Mevlana’nın Mesnevisi’nden esinlenerek tuvaline yansıttığı eski yazı alıntıları Hatice Gökçe’nin kumaşında sanat ve modayı harmanlıyor.
İnternet Üzerinden Erişim Mümkün
Pandemi dolayısıyla ziyaret edemeyen sanat tutkunlarının da düşünüldüğü sergide koleksiyon hikayesi ile birlikte paylaşılıyor. Yeni yıl öncesi hediye alışverişlerinde kalıcı ve hikayesi olan armağanlar tercih etmek isteyenleri buluşturacak olan sergi her giysinden 10 adet üretilmiş olması nedeni ile de anlam taşıyor. Sanatçı Ergin İnan’ın ıslak imzası ile sınırlı sayıda üretilen her bir ürün sertifikalı şekilde teslim ediliyor.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kadın ve Adalet Zirvesinin 2. gününde dijitalleşmenin aile, sanat ve eğitime etkileri konuşuldu.
KADEM’in T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte düzenlediği ve bu sene online yapılan 4’üncü Kadın ve Adalet Zirvesi, ikinci gününde de önemli konuşmacılara ev sahipliği yaptı. 28 Kasım’a kadar devam edecek zirvede, dijitalin toplum, ebeveynlik, sanat ve eğitime etkilerini Türkiye’den ve dünyadan konunun uzmanları anlattı.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte düzenlediği 4’üncü Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, “Dijital Çağda İnsan Kalmak” temasıyla online olarak yapılıyor. Zirvenin ikinci gününde dijitalin toplum, ebeveynlik, sanat ve eğitime etkileri konuşuldu.
Günün ilk konuşmasını yapan ve dijital dünyaya uyum sürecinde çocuğun ihtiyaçlarının nasıl değiştiğini anlatan Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk, çevrenin insan psikolojisindeki etkisinin altını çizdi. Çevrenin çocuğun etkileşimde olduğu her şey olduğunu aktaran Selçuk, kulaklık takıp internete sürekli bağlı yaşayan çocukların yaşam alanının ebeveynleri, kardeşleri, mahallesi, okulu olmadığını anlattı.
“OYUN OYNAYANLARDA İNSANDIŞILAŞTIRMA OLUYOR”
Ekran başında veya video oyunlar oynayarak geçirilen sürenin yaşla beraber arttığını belirten Selçuk konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ekran başında geçirilen zaman artınca hiperaktivite, yıkıcı karşı gelme, depresyonun da arttığını görüyoruz. Özellikle çok video oyunu oynayan çocuklarda öfke ve kaygı yükseliyor. Öfke kontrolünde daha da zorlanıyorlar. Video oyunlarında fazla zaman geçiren çocuklar diğer insanlara insani özellikler atfetmekte zorlanıyor. Yani ‘insandışılaştırma’ oluyor. Başkalarının duygularını anlamakta güçlük çekiyor ve diğer insanlara zarar verici davranışları gösterme eğilimleri artıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, lise yıllarından sonra gençlerin kendisi de bundan rahatsız oluyor. Ama ekran süresini azaltmak isteseler de yapamadıklarını belirtiyorlar.”
DİJİTAL OKUR YAZARLIK ÖNEMLİ
Bu noktada ebeveynlerin çocuklarıyla etkileşimde bulunmalarının önemini vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk gibi TRT’de yöneticilik yapan İsmihan Yılmaz da zirvede yaptığı konuşmasında bu konunun önemine değindi.
‘Çocuğum internette çok zaman geçiriyor” kaygısıyla çocukların elinden ekranları alıp, süreleri kısıtlamaya çalışan ebeveynlerin bunun işe yaramadığını gördüklerini hatırlatan Yılmaz, dijital okur yazarlığın ve bu alandaki yetkinliklerin arttırılmasının bu noktada çok önemli olduğunu söyledi. Ekran zaman yönetiminin önemine vurgu yapan Yılmaz, “Ebeveynlerin eğitimi noktasında KADEM gibi STK’ların ve kamu kuruluşlarının çok büyük rolleri var. Burada oluşan kaygıyı azaltıp, ıskalamakta olduğumuz imkanlara başka türlü ulaşamayız” dedi.
YAPAY ZEKANIN SANATA ETKİSİ
Zirve konuşmacılarından, insan bilincinin sanat ve teknoloji ile ilişkisini yorumlayan Medya Sanatçısı -Yönetmen Refik Anadol, Amerika’ya gidişini, başarı hikayesini, nasıl stüdyo sahibi olduğunu ve eserlerinin ortaya çıkış süreçlerini panelde anlattı. ‘Bir veri pigment olabilir mi’ diye sorgulayarak başlayan ve şu anda Bill Gates’in de koleksiyonunda var olan veri resimlerinin ortaya çıkış hikayesinden bahseden Anadol, yapay zekanın sanata etkileri konusunda şöyle konuştu:
“Karşımızda unutmayan bir şey var. Yapay zekanın insanlığa zararlı olması da ihtimaller dahilinde. Bununla başa çıkmanın yöntemi ise bilinçlenmek. Mahremiyet ve özgür irade giderek yok oluyor. Bu farkındalığı yaratmanın yolu ise sanat yapmak. Teknoloji, insanlığın aynası. Bu ayna bizi temsil ediyor ve duygu, koku, doku da devreye girdiğinde makineler sanat yapabilir. Bizim buna nasıl karşılık vereceğimiz ise daha önemli. İnsanları makineleştirmektense makineyi insanlaştırmak bana göre insanlık için daha iyi bir şey.”
DÜNYADA KADININ ROLÜ NASIL DEĞİŞİYOR?
Dijital çağda kadını güçlendirmek üzerine konuşan John Cabot Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Alina Sorgner, Ülkelerin bazı bölgelerinde, kadınların dijital okur yazarlığı ve teknoloji üreticiliği konusunda zayıf olduğunu, dijitalin kadınlara etkisinin ne olacağının da zaman içinde bölgeden bölgeye değişeceğini aktardı. Sorgner, kadınların girişimci olarak güçlendirilmesi için dijital veri sermayesine yatırım yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
We Love Reading’in kurucusu ve Haşimi Üniversitesi öğretim üyesi moleküler biyolog Prof. Rana Dajani ise, dijital dünyada kadının ve annenin değişen rolleriyle ilgili şöyle konuştu: “Toplumun yüzde 50’sini oluşturan kadınlar her ne kadar üniversite eğitimi alsa da evlenip çocuk sahibi olunca işi bırakma eğilimindeler. Çünkü iş yerleri erkekler tarafından erkekler için hazırlanmış. Doğum yapan, emziren kadınlar için iş yerleri çok dostane değil. Jane Fonda, Arap ve Ortadoğulu kadınların kadın olmaktan gurur duyduklarını ancak bu durumun batıdaki kadınlar için geçerli olmadığını bir toplantıda dile getirmişti. Dolayısıyla kadınların başarıyı nasıl tanımladıklarına bakmak çok önemli. Kimi için çocuk büyütmek başarı, kimi için CEO olmak. Her kadın kendi hikayesini yazmalı. Dijital dünya bu anlamda kadınların işini kolaylaştırabilir.”
EĞİTİM VE EĞLENCE
Early Bird English Kurucusu Jenny Molendyk Divleli, Türkiye’ye taşındığında kendisinin hayli zorlanırken çocuklarının Türkçeyi çok kısa sürede öğrendiklerini farkettiğinde bu girişimi hayata geçirme kararı aldığını anlattı. Dile ne kadar maruz kalınırsa o kadar fark etmeden öğrenmenin mümkün olduğunu aktaran Divleli, sosyal medyanın bu amaçla kullanılabileceğini belirtti. Eğitim tasarımcısı ve Usturlab Atölye Kurucusu Sümeyye Ceylan ise, bilim eğitimi ile yaratıcılığın nasıl desteklenebileceğini aktardı. İbn Haldun Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Nagihan Haliloğlu, dijital beşeri bilimlerin bize ekstra bilgi üretimi olmadığını, bu noktadan sonra beşeri kısmın başladığını ifade etti ve bilgi küratörlüğünün öneminden bahsetti.
Türkiye’de müzik eğitiminin değişmesi gerektiğini söyleyen Arp Sanatçısı Şirin Pancaroğlu ise önce müzik eğitiminde reforma gidilip sonrasında dijitalleşmenin düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Zirvede konuşan diğer bir isim olan Bern Öğretmen Eğitimi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Michele Notari, çevrimiçi eğitimin alışkanlıklarımızı ve tutumlarımızı nasıl etkileyeceğinden bahsetti. Müzakere yapmanın, çatışma çözebilmenin çok önemli olduğunu ve bunun da fiziksel eğitimle yapılabildiğini anlatan Notari, “Kelime dağarcığı geliştirmek, kodlama öğretmek gibi bilgi aktarımı konularında ise online eğitim daha başarılı oluyor” diye konuştu.
GERÇEKTEN DİKKATLER DAĞINIK MI?
Her dönem dikkati dağıtan şeylerden şikayet edildiğini, bir dönem roman okumanın bir dönem ise TV’nin dikkati dağıttığının söylendiğini hatırlatan Birleşik Krallık Kent Üniversitesi öğretim üyesi yazar Prof. Frank Furedi ise, “Şimdi de internet, sosyal medya ve oyunların dikkat dağıttığı ve Nörobilim öne sürülerek çocukların beyinlerinin değişikliğe uğradığı ve dikkatlerinin kısa süreli olduğu söyleniyor. Çocukların dikkatlerini çekmek için Avrupa’da tabletlerde eğlendirici içeriklerle çocuklara eğitim verilmeye çalışılıyor. Biz dikkat dağınıklığını içselleştiriyoruz.” Dedi. Dikkat dağınıklığına neden olunmaması için eğitimi içeren entelektüel bilginin bu şekilde azaldığını, daha basite indirgenmiş bilgi verildiğini aktaran Furedi bu anlamda gençlere haksızlık yapıldığının da altını çizdi.
Günün son konuşmasını yapan Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu ise pandemide aynı anda birden fazla iş yapmak zorunda kalındığının altını çizdi. Evlerde sınıf düzeni ve işyerleri kurulduğunu anlatan Hacıfazlıoğlu bu dönemde herkesin pek çok trajikomik hikaye yaşadığını da aktardı. Hacıfazlıoğlu, bu dönemin iş yaşam dengesini tekrar oluşturduğumuz bir dönem olduğunun da altını çizdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
digitalSSM’in “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” projesi “Web Arşivleme” başlıklı konuşmaya ev sahipliği yapıyor
Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM yürütücülüğünde başlatılan, “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” araştırma projesi, yaratıcılık ve teknoloji platformu Digilogue işbirliğinde devam ediyor.
Proje kapsamında Kasım ayında web arşivlemeye yönelik, iki bölümden oluşan bir konuşma serisi gerçekleştirilecek. Web arşivleme üzerine çalışan Ilya Kreymer ve Zeynep Pehlivan’ın katılımıyla 20 Kasım saat 200:00’de gerçekleştirilecek etkinlikte; World Wide Web’in artan önemi nedeniyle, webin arşivlenmesinin bilginin korunmasında kültürel bir gereklilik olduğu ve bu alandaki sorunlara yönelik çözümler ele alınacak.
Etkinliğin ilk bölümünde çalışmalarını Fransa’da INA (Institut National de l’Audioviseul) çatısı altında araştırma mühendisi olarak sürdüren Zeynep Pehlivan “Web Arşivleme: Gecelek İçin Bugünün Koleksiyonu” başlıklı bir konuşma yapacak. Konuşmada, dünyadaki web arşivlemeyle ilgili son gelişmeler ve erişim, tarama ve korumayla ilgili konulardaki zorluklar ele alınacak. Bir örnek vaka incelemesi olarak, INA’da 80 milyar içerik, 1 milyardan fazla tweet ve 2 milyondan saat videodan oluşan web arşivleme platformu ayrıntılı olarak sunulacak.
Etkinliğin ikinci bölümü ise yazılım mühendisi Ilya Kreymer’in “Webrecorder Projesiyle Herkes için Yüksek Kalitede Web Arşivleme” başlıklı konuşmasıyla devam edecek. Webrecorder projesi, ücretsiz ve açık kaynaklı web arşivleme araçlarını geliştirmek, sürdürmek ve web arşivleme alanını ileriye taşımak için, dijital Sanat organizasyonu Rhizome’la ortak çalışmanın sonucunda geliştirildi. Kreymer konuşmasında, Webrecorder projesiyle geliştirdikleri araçları sunacak.
digitalSSM Arşiv ve Araştırma Alanı yöneticisi Osman Serhat Karaman’ın moderatörlük yapacağı etkinliğin dili İngilizce olup eş zamanlı Türkçe çeviri yapılacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
“Bir Roman Hikayesi” Fotoğraf Sergisi Taksim Sanat Galerisi’nde
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi(İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın destekleriyle Özge Ergin’in kişisel fotoğraf sergisi “Bir Roman Hikayesi” Taksim Sanat Galerisi’nde açıldı.
Yaklaşık 10 yıl boyunca İstanbul’da Roman vatandaşların yaşamlarını görüntüleyen Özge Ergin’in fotoğraflarından oluşan serginin danışmanlığını Hacer Foggo, küratörlüğünü ise Işıl Çelik üstlendi.
İstanbul’un binlerce yıllık tarihinin ve kültürün temel aktörlerinden biri olan Romanların yaşamlarını belgeleyen sergi 28 Kasım 2020 tarihine kadar Beyoğlu Metro’da yer alan Taksim Sanat Galerisi’nde gezilebilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Yılın Skandal Kültür Sanat Olayı; ÇALINAN TABLOLAR
YILIN SKANDAL KÜLTÜR SANAT OLAYI
BU BİR İHMAL HATASI MI, YOKSA ORGANİZE BİR HIRSIZLIK OLAYI MI?
Dünyanın en ünlü sanat eleştirmenlerinden Roma Üniversitesi Profesörlerinden ve Picasso eksperi olan Achille Bonito Olive tarafındandan çağımızın en yetenekli ilk 3 ressamı arasında gösterdiği Musevi vatandaşlarımızdan Ressam Jackie Arditty eserleri sergilenmek üzere yolladığı Floransa da çalındı. Olayın bir ihmal mi, dolandırıcılık mı, yoksa hırsızlık mı olduğu merak konusu oldu.
Ünlü ressam Jackie Arditty nin sergilenmek ve çalışmalarını tanıtmak üzere Floransanın önde gelen galerilerinden birine yolladığı önemli eserlerinden oluşan 19 yağlıboya tablonun çalındığı iddia edildi. Eserleri ile Türkiye’nin yanında yurt dışında da kolleksiyonerlerin kolleksiyonlarında yer verdikleri değerli Türk sanatçının çalınan eserleri ünlü sanat eleştirmeni küratör ve Picasso eksperi Roma Üniversitesinden prof. Achille Bonito Olive tarafındanda değerlendirilip çağımızın en değerli yetenekleri arasında gösterdiği Arditty bu olaydan derin bir üzüntü duyduğunu gereken kanuni başvuruların yapılacağını belirtti. Sorularımızı büyük bir içtenlikle yanıtlayan Ayvalık’ta yaşayan ünlü sanatçımıza ulaştığımızda bize; Eştirmen Achile Bonito Oliva galeri sahiplerine “sakın bu resimleri hemen satmayın bunların çoğu masterpiece, ucuzlatmayın. Bu adam dünyanın en önemli ilk üç ressamı arasında, resimleri bilekleriyle değil ruhu ile yapıyor” demiş. Bunun üzerine sözleşme yapmak üzere buradaki dostum ile İtalyaya gittik, resimlerimi orada gördüm ama galeri sahibinin babasının rahatsızlığı nedeniyle kendisi ile Floransadaki galeride görüşmek mümkün olmadı ve geri dönmek zorunda kaldık. Maalesef pandemi dolaysıyla İtalya dan bir yıl haber alamadım ve sorduğumuzda hem galeri sahibi hem küratör tutarsınız ve mantıksız cevaplar verdiler ve artık ikiside mesajlarımıza cevap vermiyorlar. 50 yıllık meslek hayatımda çok haksızlığa uğradığım, büyük başarılar kazandığım acı tatlı anılarım oldu ama bu son başıma gelen olayı hala çözemiyorum maalesef.. dedi. İlk resim sergisini 11 yaşında gerçekleştiren ünlü sanatçımız Jackie Arditty; 50 yıllık sanat hayatını başarılarla taçlandırmış ender sanatçılarımızdan biri.
Judart.com adresinde sergilenecekler.
Kısa bir zaman önce Türkiye’de doğup büyüyen musevi asıllı Türk vatandaşlarının bilgilerini bir araya toplamak için Ünlü Reklamcı Robert Zilberman tarafından kurulan Judart adlı web portalında da resimleri bulunan Ressam Jackie Arditty’in çalındığı iddia edilen bu eserlerin önceden çekilmiş fotoğraflarından oluşan bir sanal serginin gerçekleşmesi bekleniyor.
Floransa’da bulunan galeri sahiplerinin de şok içinde olduğu olayın, adli makamlara taşınacağı için tüm ısrarlarımıza karşılık isim ve daha fazla bir bilgi vermeyen ünlü ressamın başına gelen bu durumun, kendisine olan ilginin bir kanıtı olması ise buruk bir ironi yarattı.
Jackie Arditty Kimdir.
Jackie Arditty, 1960 yılında İstanbul’da doğdu. Ressam Hasan Kavruk’tan yağlıboya, pastel, akrilik, çini mürekkebi, suluboya gibi teknikler üzerine özel eğitim aldı. İlk sergisini 11 yaşındayken Beyoğlu Sanat Galerisinde açtı. Yurt içinde ve aralarında UNICEF’in de bulunduğu birçok uluslararası ve dünya çapındaki resim yarışmalarında ödüller aldı.
Fransa’nın Avignon kentindeki ulusal müzede “Maskeli Balo” adlı eseri yer alan sanatçı, 14 yaşındayken, aralarında Nurullah Berk, Nuri İyem, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi ressamların bulunduğu Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Kurulu tarafından seçildi ve “Harika Çocuklar Kanunu” ile Paris Güzel Sanatlar Akademisinde eğitim almak üzere burs kazandı. 1980 yılında Gorbon Işıl Seramik sanat atölyesinde özel seramik çalışmalarına imza attı.
1994 yılında Beyoğlu İDA Sanat Galerisinde ve 2002 yılında 8. sergisini Çırağan Sarayı Sanat Galerisinde açan sanatçının eserlerine empresyonizm ve figüratif akımlarla birlikte duygusallık ve hareket de hâkimdir. 2015 yılında Ekavart Sanat Galerisinde “Umudun Işığı” adlı sergisini açtı. Sanatçı eserleri yakında dünyanın bir çok farklı merkezinde sergilemek üzere çalışmalarını sürdürmektedir..
BHA: Yaşar ŞENYÜZ
“Yakın Yüzler” Sergisi Meme Kanseri Farkındalığı için Memorial Sanat Galerisi’nde!
Genellikle eğlence amaçlı görülen bazı hobilerin hem zihinsel hem de fiziksel sağlık açısından faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Hobiler, her yaştan insanın keyifli vakit geçirmesini ve günlük yaşamın yoğun temposundan bir süreliğine de olsa sıyrılarak kendisini iyi hissetmesini sağlıyor.
Memorial Sağlık Grubu, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanseri tedavisinde hastaların motivasyonunu artıran hobilerin önemine ve sanatın iyileştirici gücüne dikkat çekmek için “Yakın Yüzler” fotoğraf sergisini Memorial Sanat Galerilerinde sergilemeye başlıyor.
Fotoğraf sanatçısı Filiz Tülü tarafından hazırlanan “Yakın Yüzler” fotoğraf sergisinde; Aydan Şener, Aytunç Bentürk, Burcu Karadağ, Burçin Büke, Prof. Cana Gürmen, Coşkun Aral, Dilek Türkan, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Hülya Aksular, İsmail Acar, Kayhan Yıldızoğlu, Kürşat Başar, Merih Akoğul, Murat Germen, Müjdat Gezen, Okay Temiz, Orhan Cem Çetin, Safter Kartoğlu, Sait Sökmen, Selim Güven, Sevin Okyay, Tan Sağtürk, Tekin Akmansoy, Ülkü Duru, Volkan Hürsever, Volkan Öktem, Yalçın Boratap ve Zuhal Olcay gibi kendi alanlarında birbirinden başarılı, yaptıklarıyla iz bırakan ünlü sanatçıların hiç bilmediğimiz, özel yaşamlarında incelikle uğraştıkları hobilerinden oluşan fotoğraflar yer alıyor.
“Yakın Yüzler” Fotoğraf Sergisi, 6-31 Ekim tarihleri arasında Memorial Bahçelievler Hastanesi Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
“Hobiler, Meme Kanseri Tedavisinin Kalitesini Artırıyor.”
Memorial Bahçelievler Hastanesi Cerrahi Onkoloji ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Aydoğan hobilerin meme kanseri tedavisindeki olumlu etkileri hakkında bilgi verdi:
Resim, heykel, seramik ve fotoğraf gibi görsel sanatlar, hem bedenimize hem de ruhumuza iyi geliyor. Örneğin iç dünyamızı, duygularımızı ve hayallerimizi tuale veya doğada çektiğimiz bir fotoğrafa yansıtmak, renkleri özgürce kullanmak, çizim yapmak, sergi gezmek, doğa ile baş başa olmak ve kültür sanat aktivitelerine katılmak, hastalıkların tedavi sürecinde de önemli katkılar sağlıyor.
Meme kanserinin tedavisinde de hastanın moral ve motivasyonu, tıbbi tedaviler kadar önem taşıyor. Hastanın stresten arınarak, dengeli bir yaşam sürmesi, dikkatini keyifli çalışma ve aktivitelere vermesi, kemoterapi ve kanser tedavisinde olumlu sonuçlar veriyor. Biz de hastalarımıza tedavinin en zorlu aşamalarında bile yaşam sevinçlerini kaybetmemelerini ve kendilerini mutlu edecek, onları hayata bağlayacak hobilere yönlenmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalara göre güzel sanatlarla ilgilenmek, stres hormonu seviyelerini düşürürken mutluluk hormonlarını artırıyor. Bununla birlikte fiziksel hareketlilik sağlayarak hastanın yaşam ve tedavi kalitesini yükseltiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Alaçatı’da sanat buluşması
Alaçatı Turizm Derneği, turizmi sanat ile buluşturdu. Alaçatı’da Dört Mevsim Sanat etkinliği ilk günden büyük ilgi gördü.
Alaçatı’da turizmin “dört mevsim” sürmesi için düğmeye basıldı. Alaçatı Turizm Derneği, turizmin sanat ile birlikte dört mevsime yayılması için muhteşem bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. 4 Ekim‘e kadar sürecek “Alaçatı’da Dört Mevsim Sanat” etkinliği kapsamında 20 otel aynı anda farklı sergilere ev sahipliği yaptı, sanatseverlerin akınına uğradı.
Alaçatı’da Dört Mevsim Sanat etkinliğinin ilk konukları Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği (FICF) üyeleri ile sanatçılar Esra Meral, Zerrin Çiğdemli Aner, Gülpare Yeşilpınar, Betül Vural, Pervin Bülbül, Dr. Tülay Güzeldere, Fevziye Özmen, Fatih Özmen gibi isimlerin yer aldığı 40 sanatçı oldu. Sanatçıların eserleri 20 otel ve işletmenin ev sahipliği yaptı dev bir açık hava sergisinde görücüye çıktı. İlk günden yoğun ilgi gören sergiye Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran başta olmak üzere pek çok sanatsever katıldı. Etkinlikte pandemi tedbirlerinin tamamının alındığı da dikkat çekti.
“Sanatçılar sahip çıktı”
Projenin küratörü Eda Aner, 10 yıl önceki sanatsever Alaçatı’yı geri istemek üzere yola çıktıklarını belirterek “İnsanları burada sanatla iç içe olduğu haliyle yeniden görmek istiyoruz” dedi. Pandemiden dolayı tedbirleri gözeterek her otelde bir sanatçı ve eserlerini ağırlamaya karar verildiği ifade eden Aner “Kimsenin ticari bir beklentisi yok. Biz sanatçılara, sanatçılar da bize sahip çıktı” dedi.
“Alaçatı sanatla yaşayacak”
Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Celal Bayraktaroğlu ise Alaçatı’nın en önemli değerinin sanat olduğunu hatırlatarak “Popülist kültür ve giderek yükselen kiralar ile birlikte sanatın yaşanamaz hale geldiğine şahit olduk. Alaçatı’nın özünde olan sanatı yeniden ön plana çıkarmak için kolları sıvadık. Bugün gelecek için güzel bir tohum attık. Sanat turizm ile birlikte dört mevsim devam edecek. Alaçatı’nın unuttuğumuz sanat geçmişini geri getireceğiz. Etkinliklerin sonu gelmeyecek. Meditasyondan doğa yürüyüşlerine, caz konserlerine kadar bir çok etkinlikle Alaçatı’yı sanatla her zaman iç içe yaşayacağız” dedi.
12 ay yaşayan Çeşme
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ise Alaçatı Turizm Derneği’ne bu projeyi hayata geçirdikleri için teşekkür ettiğini söyledi. 12 ay yaşayan bir Çeşme için turizmde çeşitlilik olması gerektiğine değinen Oran “İnanıyorum ki koronavirüs bittikten sonra Çeşme’nin her mahallesinde sivil toplum örgütleri bizimle beraber olacak, kültür ve sanat faaliyetleri Çeşme’nin her yerinde devam edecek” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
İstanbul’un dört bir yanında sanat festivali var!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)’nin yaz boyunca şehrin dört bir yanında düzenlediği “Sokakta Sanat Var” etkinlikleri bu hafta sonu da hız kesmeden devam ediyor.
Hem çocukları hem yetişkinleri sanatla buluşturmayı ve İstanbul’un tüm meydanlarına, köylerine ve mahallelerine kültür sanatı yaymayı hedefleyen İBB’nin etkinlikleri bu hafta sonu Gülhane Parkı, Maçka Habitat Parkı, Beykoz Çayırı, Şile Maşatlık Parkı, Küçük Çamlıca Korusu, Kemerburgaz Ormanı ve Şişli Maçka Parkı’nda düzenlenecek. Etkinliklerde konserler, çocuk ve yetişkin tiyatrolarının yanı sıra çocuklar için atölye çalışmaları ve eğlendirici etkinlikler yer alıyor.
Çocuklara yönelik pek çok gösteri ve etkinlik ile yollara çıkan gezici sahne “Sahnebüs”de 17 Ağustos Pazartesi günü Arnavutköy/Boyalık Köyü ve 18 Ağustos Salı günü Arnavutköy/Hadımköy 3.Etap Konutları’nda çocuklarla buluşacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ağustos ayı boyunca İstanbulluları kültür sanat etkinlikleri ile buluşturmayı sürdürecek.
İBB’nin hafta sonu etkinlik programı;
14 AĞUSTOS CUMA
BEYKOZ ÇAYIRI
DAMLA PEHLEVAN KONSERİ SAAT:19.00/20.00
KOLİVA KONSERİ SAAT:20.30/22.00
15 AĞUSTOS CUMARTESİ
ŞİLE MAŞATLIK PARKI
KARLAR KRALİÇESİ ÇOCUK MÜZİKALİSAAT:17:30 – 18:30
MURAT SEÇKİN KONSERİSAAT: 19:00 – 20:30
KADIN TİYATRO OYUNUSAAT:20:30 – 21:30
KEMERBURGAZ ORMANI
KÜÇÜK KARA BALIK ÇOCUK OYUNU SAAT:17:00 – 18:00
BUBBLE SHOW GİRL GÖSTERİSİ SAAT:18:00 – 19:00
CÜNEYT ŞENTÜRK KONSERİ SAAT:19:00 – 20:30
GÜLHANE PARKI
HOŞNEVA KONSERİ SAAT:15.00/16.00
PINAR BARUT KONSERİ SAAT: 16.30/18.00
BEYKOZ ÇAYIRI
ÇOCUK ŞENLİĞİ (Resim Atölyesi, Sokak Oyunları ve Yarışmalar,Bubble Show & Balon Show ve Kostüm Karakter gösterisis) SAAT: 18.30/20.00
EZGİ EYÜBOĞLU KONSERİSAAT: 20.30/22.00
BÜYÜKADA YAZ KONSERLERİ
SEDA YİYİN KONSERİ SAAT: 21.30
16 AĞUSTOS PAZAR
K.ÇAMLICA KORUSU
MASAL MASAL İÇİNDE ÇOCUK OYUNU SAAT: 17:30 – 18:30
CANAN ÇAL KONSERİ SAAT: 19:00 – 20:30
BEN VE ÖTEKİ OYUNU SAAT:20:30 – 21:30
ŞİŞLİ MAÇKA PARKI
PROF. MERAKLI VE HAVA OLAYLARI ÇOCUK OYUNU SAAT:16:30 – 17:30
SESSİZ ADAM VE SİNEK ÇOCUK OYUNU SAAT:17:30 – 18:30
MİNE MUCUR KONSERİ SAAT:19:00 – 20:30
DÖNÜŞÜMOYUNU SAAT: 20:30 – 21:30
GÜLHANE PARKI
HANIMELİ GRUBU KONSERİ SAAT: 15.00-16.00
MEHTAP DEMİR KONSERİ SAAT: 16.30-18.00
KEMERBURGAZ KENT ORMANI
ÇER ÇÖP DERLER BİZEORTA DİREK ÇOCUK OYUNUSAAT: 17.30 – 18.30
KARMA PROJECT KONSERİ SAAT: 19.00 -20.00
GÜLİZ AYLA KONSERİ SAAT:20.30 – 22.00
BEYKOZ ÇAYIRI KONSERLERİ
SUFLE KONSERİ SAAT: 19.00-20.00
YILMAZ MENGÜŞ KONSERİ SAAT:20.30-22.00
SAHNEBÜS
17 Ağustos Pazartesi
Arnavutköy/Boyalık Köyü
18 Ağustos Salı
Arnavutköy/Hadımköy 3.Etap Konutları
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)