Etiket arşivi: yıl

Range Rover Velar Yıl Sonuna Özel Faiz Avantajıyla Showroomlarda

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu Land Rover, Aralık ayında geçerli olmak üzere Range Rover Velar’da 400.000TL’ye 12 ay %0 faiz finansman seçeneği sunuyor. 2.0lt 180 BG ve 240 BG dizel motor seçenekleriyle tercih edilebilen Range Rover Velar, Borusan Otomotiv Land Rover Yetkili Satıcıları’nda tutkunlarını bekliyor.
Land Rover’ın Online Rezervasyon Platformu üzerinden stokta olan renk ve donanım özelliklerine göre incelenebilen Range Rover Velar, onlinesatis.landrover.com.tr adresinden rezerve de edilebiliyor. Ayrıca bu platform üzerinden Range Rover Velar ile ilgili merak edilen detaylar Online Video Chat ile anlık olarak sorulabildiği gibi, arzu edildiğinde müşteri temsilcisi ile görüntülü olarak da görüşülebiliyor.
Lüks SUV Anlayışını Değiştirdi
Göz alıcı görünümü ve kesintisiz tasarım çizgisini vurgulayan gizli kapı kollarıyla dikkatleri üzerine çeken Range Rover Velar, sadelik felsefesi üzerine geliştirildi. Range Rover Velar, segmentinde standartları yeniden belirlerken aynı zamanda teknolojik detayları ile de ön plana çıkıyor. Range Rover Velar’da kabinde hava değişimlerini farkeden Hava Kalite Sensörü ile birlikte daha hijyenik ve ferah bir ortam sağlayan Hava İyonizer Teknolojisi de sunulan özellikler arasında yer alıyor.
Hafif alüminyum gövde mimarisi ile üretilen Range Rover Velar, öncü süspansiyon teknolojileri ile her arazide yol almak için mükemmel bir temel oluşturuyor. Range Rover Velar, yenilikçi teknolojilerini, genlerinden gelen off-road özellikleri ile çok iyi bir şekilde birleştiriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

BMW’den Yıl Sonuna Özel Avantajlı Faiz ve Ödeme Fırsatları

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW, Aralık ayı boyunca otomobilseverler için cazip fırsatlar sunuyor. Yıl sonuna özel BMW modellerinde geçerli avantajlı faiz oranları ve ödeme seçenekleri ile sürücülerin arzu ettikleri BMW modeline kavuşması kolaylaşıyor. Ayrıca, hayallerindeki BMW’yi online olarak satın almak isteyen BMW tutkunları, “BMW’ni Bul” üzerinden istedikleri modeli seçerek showroom’a gitmeden rezerve edebiliyorlar.
Aralık ayı boyunca devam edecek kampanya kapsamında, Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupé ve BMW 216d Active Tourer modellerinde 300.000 TL’ye 12 aya kadar %0 faiz, Yeni BMW X1 ve BMW X2 sDrive16d modellerinde ise 250.000 TL’ye 24 aya kadar %0,69 faiz fırsatı meraklılarına sunuluyor. Bunların yanı sıra, BMW i3 (120 Ah) ve BMW i3s (120 Ah) modellerinde 250.000 TL’ye 24 aya kadar %0,99 faiz, BMW 3 Serisi’nde 300.000 TL’ye 12 aya kadar %0 faiz, ve Yeni BMW 1 Serisi’nde 200.000 TL’ye 24 aya kadar %0,69 faiz avantajı Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda tutkunlarını bekliyor.
Bu cazip fırsatların yanında, Yeni BMW 2 Serisi Gran Coupe ve BMW X3 modellerinde 15.000 TL, BMW 3 Serisi ve Yeni BMW 5 Serisi modellerinde ise 20.000 TL takas desteği bulunuyor. Üstelik, otomobilinizi evde kolay ve hızlı şarj etmenizi sağlayan BMW i Wallbox, BMW i3s (120 Ah) ile birlikte istenilen lokasyona ücretsiz kurulumu gerçekleştiriliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

KIA Sportage’dan yıl sonuna özel yüzde 0,89 faiz fırsatı

Anadolu Grubu şirketlerinden Çelik Motor’un markası KIA, yeni yıla SUV segmentinin iddialı oyuncusu Sportage’la girmek isteyenler için aralık ayına özel olarak 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz kampanyası başlattı.
Makyajlanan Rio’yu 139 bin 400 TL ve tasarım ödüllü Stonic’i 169 bin 900 TL’den satışa sunan KIA, ayrıca KOBİ’lerin yol arkadaşı Bongo’da 50 bin TL’ye 12 ay boyunca yüzde 0 faiz fırsatı sunuyor.
KIA, 2020’nin son ayında otomobilseverleri sevindirecek kampanyalar hazırladı. Bu kapsamda KIA’nın binek modelleri yüzde 0,89 faiz fırsatıyla satışa sunulurken, markanın hafif ticari araç modeli olan Bongo ise 12 ay boyunca yüzde 0 faiz fırsatıyla ticarette fark yaratmak isteyenlerin yüzünü güldürüyor.
KIA Sportage’da 24 ay yüzde 0,89 faiz fırsatı
KIA’nın performans, konfor ve yakıt tasarrufunu bir arada sunan C sınıfı iddialı SUV modeli Sportage, yıl sonuna özel olarak sunulan kampanya kapsamında 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz fırsatıyla yeni bir otomobil satın almak isteyenleri bekliyor.
Rio’da 139 bin 400 TL, Stonic’de 169 bin 900 TL’den başlayan fiyatlar
KIA’nın aralık ayına özel hazırladığı kampanyalar kapsamında, makyajlanan ve B segmentinde ezberleri bozan modeli Rio 139 bin 400 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Markanın B SUV segmentinde ikonik tasarımıyla dikkat çeken, Reddot ve iF tasarım ödülleri sahibi olan modeli Stonic ise 169 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla SUV konforunu yaşamak isteyenlere kaçırılmaz bir fırsat sunuyor. Her iki modelde de 50 bin TL’ye 18 ay yüzde 0,89 faiz fırsatı bulunuyor.
Picanto, Ceed, XCeed ve Niro’ya özel faiz fırsatları
Geçtiğimiz aylarda makyajlanarak A segmentindeki liderliğini pekiştiren Picanto ile sınıfının önde gelen modeli olan Ceed’in benzinli versiyonu 50 bin TL’ye 18 ay 0,89 faiz fırsatıyla yeni otomobil satın almak isteyenlerin beğenisine sunuluyor.
KIA’nın 2020 yılı içerisinde Türkiye’ye getirdiği ve C-SUV segmentinde sportif duruşu ve üstün sürüş özellikleriyle dikkat çeken modeli XCeed ile hibrit motorlu SUV modeli olan Niro da, Sportage’da olduğu gibi 100 bin TL’ye 24 ay yüzde 0,89 faiz avantajıyla yeni yıla yeni bir SUV ile girmek isteyenleri KIA Yetkili Satıcılarında bekliyor. Sportage, XCeed ve Niro’da sunulan avantajlı faiz fırsatları Ceed’in dizel versiyonunda da uygulanıyor.
KIA ayrıca, yüksek yük taşıma kapasitesi ve güçlü motor seçeneğiyle KOBİ’lerin yanında olan Bongo modelindeki 50 bin TL’ye 12 ay boyunca yüzde 0 faiz uygulamasına bu ay da devam ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

3 yaşından sonra her yıl tansiyon ölçümü yaptırın!

Genellikle yetişkin hastalığı olarak bilinen yüksek tansiyon; genetik geçiş, çeşitli böbrek hastalıkları ve özellikle obezite nedeniyle artık çocukların da kapısını tehlikeli bir şekilde çalıyor. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, hiçbir sıkıntısı olmasa bile 3 yaşından itibaren her çocuğun tansiyonunun yılda en az bir kez ölçülmesi gerektiğini belirterek “Yüksek tansiyon yenidoğan döneminden itibaren her yaşta görülebilir ve ciddiyetle takip edilmesi gereken bir durumdur. Zira, yüksek tansiyon vücuttaki tüm damar sisteminin yapısını bozabilir. Çocuklarda da tıpkı yetişkinler gibi; beyin, göz, kalp, böbrek gibi önemli organlarda ciddi hastalıklara yol açabilir” diyor.
Bu belirtilere dikkat!
Kalbin vücuda kan pompalama işlemi sırasında damarların iç duvarında oluşan basınca tansiyon deniyor. Kalbin kan pompalarken yarattığı basınç büyük tansiyon, kalp kası gevşediğinde oluşan basınç da küçük tansiyon olarak tanımlanıyor. Ancak, yüksek tansiyon, çocuklarda genellikle belirti vermiyor. Henüz konuşamayan küçük bebeklerde, yüksek tansiyon nedensiz yere aşırı ağlamak, terlemek, sık nefes almak, beslenme güçlüğü şeklinde kendini gösteriyor. Daha büyük çocuklarda ise baş ağrısı, bulantı, kulak çınlaması, aşırı terleme, kusma, çarpıntı, görmede azalma, nefes nefese kalma ve yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Tansiyonun çocuklarda gün içinde ve endişe, korku, üzüntü gibi nedenlere bağlı olarak değişebildiğini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Çocukluk çağındaki normal tansiyon değerleri, çocuğun yaşına, cinsiyetine, kilo/boy oranına göre değişiyor” diyor.
Bazı hastalıklar yüksek tansiyon nedeni
Peki, çocuklarda yüksek tansiyon neden ortaya çıkıyor? Bu sorunun ilk cevabı aileden kaynaklı genetik geçiş. Bu tür durumlarda kilo fazlalığı da yüksek tansiyona eşlik ediyor. Obezitenin de yüksek tansiyona yol açtığına kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yüksek tansiyona yol açan ikincil nedenler arasında bazı böbrek ve kalp problemleri ile nadiren de olsa böbrek üstü bezleri tümörü sayılabilir. Tansiyon yüksekliği nadiren şikayete yol açar. Böbrek kaynaklı tansiyon yüksekliği gelişme geriliğine neden olur. Ayrıca burun kanaması, görmede sorun, baş ağrısı, sersemlik hissi ve epileptik nöbetler görülebilir. Tansiyon yüksekliği olduğu düşünülen çocuklarda holter cihazı ile tansiyon izlemesi yapılmalı”
Yılda bir kez tansiyonunu ölçtürün
Yüksek tansiyonun başta kalp, böbrek, damar duvarları ve sinirlerde olmak üzere çeşitli organ hasarları yapabiliyor. Yüksek basınçla pompalanan kan kalbin odacıklarında büyüme ve kalp kasında kalınlaşma yaptığından ileride koroner arter hastalığı ve kalp krizi riskini de artırıyor. Ayrıca tedavi edilmeyen tansiyonun böbrek damarlarında yarattığı hasara bağlı olarak böbreğe kan akışının yavaşlamasından sorumlu olduğunu dile getiren Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Aynı şekilde yüksek tansiyon nedeniyle beyne giden damarlar da hasarlanır. Bu da inmeye yol açabilir. Yüksek tansiyon her türlü organa giden damarı bozacağı için görmede bozulma gibi etkileri de bulunur. Bu yüzden özellikle 3 yaşın üstündeki her çocuğun tansiyonu hiçbir yakınma olmasa bile yılda bir ölçülmelidir. Üç yaş altında ise yüksek tansiyonu düşündürecek hastalıklar veya yakınmalar varsa tansiyon mutlaka ölçülmelidir” diye anlatıyor.
Tedavide ilk adım kilo kontrolü
Yüksek tansiyon tanısı konulduğunda tedavi olarak ilk başvurulan yöntem çocuğun kilosunun istenen düzeye gelmesi için diyet ve egzersize başlatılması ile duygusal destek sağlanması. Ayrıca tuz tüketiminin de sınırlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi’nin verdiği bilgilere göre günlük alınması gereken tuz miktarı, ilk altı ayda bir gramdan az, bir yaşına kadar bir gram,1-3 yaş arasında 2 gram, 4-6 yaş arasında 3 gram, 7-10 yaş arasında 5 gram, 11-14 yaş arasında ve yetişkinler için de 6 gram olmalı. Bir çay kaşığı tuzun 1.5-2 gram civarında olduğunu belirten Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Yüksek tansiyon saptanırsa bu miktarlar da azaltılmalı. Sadece yemeğe konan tuz değil aynı zamanda gizli tuz dediğimiz işlenmiş gıdalardaki tuzları da düşünmek lazım. O yüzden çocukluktan itibaren abur cuburu kısıtlamak önemli. Çocuklarda 6 ay süreyle uygulanan diyet ve tuz kısıtlaması işe yaramazsa ilaç tedavisine başlanır.”
Normal tansiyon çocuğun gelişimine bağlı
Çocuklar, boy ve kilo değerlerine göre “persentil” olarak belirlenen aralıklara göre değerlendiriliyor. Persentil bebeğin / çocuğun gelişiminin normal şekilde ilerleyip ilerlemediği hakkında ipucu vermek için kullanılan bir büyüme eğrisidir. Çocuklarda büyümeyi değerlendirmek için persentil eğrileri olduğu gibi tansiyon için de yaşlara ve cinsiyete göre değişen bir persentil tablosu vardır. Bu bilgilerin ardından çocukluk çağı tansiyon düzeyi hakkında konuşan Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Örneğin 1 yaşındaki bir erkek çocuğun kabul edilebilir alt ve üst tansiyon değerleri ile 2 yaşındaki bir erkek çocuğun kabul edilebilir alt ve üst tansiyon değerleri farklıdır. 1 yaşındaki erkek çocuğun kabul edilebilir tansiyon alt değeri 99/51, üst değeri 102/54 iken 2 yaşındaki bir erkek çocuğun kabul edilebilir tansiyon alt değeri 99/55, üst değeri ise 105/59’dur.Bu durum kız çocukları için de geçerlidir. Örneğin, 2 yaş ve 3 yaşındaki kız çocuklarının kabul edilebilir tansiyon alt ve üst değerleri birbirinden farklıdır. Özetle; her yaşın ve cinsin kabul edilen tansiyon değerleri farklıdır. Bu değerleri kilo boy oranı da etkilediği için hekiminize danışarak çocuğunuzda gözlemlediğiniz tansiyon ile ilgili şüphenizi kesinleştirebilirsiniz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye’de her yıl 4 bin 500 kişi pankreas kanseri oluyor!

Görülme sıklığı giderek artıyor, sinsi bir şekilde ilerlediği için hemen belirti vermiyor, bu nedenle de tanısı geç konuyor. Üstelik ölümcül kanserler listesinin üst sıralarında yer alıyor… Tüm bu olumsuz haberlere karşın yeni gelişmeler sayesinde tedavisinde başarı oranı yükseldiği için hekimler hastalarından asla umudunu kesmiyor. “Bu hangi hastalık?” diye merak ediyorsanız cevap, pankreas kanseri. Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 4 bin 500 yeni pankreas kanseri tanısı konduğunu belirten Acıbadem Altunizade Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Gönenç, “Ancak tıptaki gelişmeler sayesinde pankreas kanseri tedavilerinde yaşam süresi giderek uzuyor. Dolayısıyla, pankreas kanseri eskiden düşünüldüğü kadar çaresiz bir kanser tipi değildir” diyor. Pankreas kanserinin en etkin tedavi yönteminin cerrahi olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Gönenç, tümörün, çevreye yaymadan yani parçalamadan veya patlatmadan, olası yayılım alanları ile birlikte bir bütün olarak çıkarılması ile tedavi başarısının da arttığını belirtiyor.
Riski azaltmak mümkün
Pankreas, vücudumuz için çok önemli salgıları üreten bir organ. Çok farklı hücre tipleribarındırdığı için de yapısında farklı tümörler de gelişebiliyor. Pankreas kanserlerinin yüzde 85-90’ının “duktal adenokarsinom” adı verilen tür olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Gönenç, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Pankreas kanseri sıklığı gerek ülkemizde gerekse dünyada giderek artıyor. En sık görülen kanserler arasında 11. sırada ve ve kansere bağlı ölümlerin de yaklaşık yüzde 5’inden sorumlu. Bu hastalığın riskini artıran birçok faktörden söz edebiliriz. Ancak en önemlileri kronik pankreas iltihabı, uzun süreli diyabet, ailesel yatkınlık, ileri yaş, obezite, sigara ve alkol olarak sıralanıyor. Hastalığı önlemek mümkün olmasa bile riskleri azaltmak ve erken tanı mümkün olabilir. Bu nedenle sigara içmemek, alkol tüketmemek, ideal kiloda olmak ve sağlıklı beslenmek riski azaltmaya yardımcı olur.”
Ani gelişen diyabet de haberci olabilir
Pankreas kanseri sarılık, sırt ağrısı, ani ortaya çıkan diyabet ya da var olan diyabetin kontrol edilememesi gibi şikayetlere yol açsa da genellikle bu yakınmalar dikkate alındığında tanı için geç kalınmış oluyor. Hastalığın tanısında temeli, radyolojik görüntüleme yöntemleri oluşturuyor. BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) sayesinde pankreas kanserleri yüksek doğrulukta tanılanıyor. Kan testlerinde de CEA (KarsinoEmbriyonik Antijen) ve CA 19-9 (Karbonhidrat Antijen 19-9) gibi tümör belirteçlerinin tanı için kullanılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Murat Gönenç, sıklıkla sorulan “Pankreas kanserinde biyopsi ile daha kolay tanı koymak mümkün mü?” sorusuna şu cevabı veriyor:
“Pankreastaki kanser şüphesi olan dokudan biyopsi almak rutin bir uygulama değildir. Çünkü pankreas kanserinde kanser dokusunun her yeri aynı yapıya sahip değildir. Bu nedenle, biyopsi eğer doğru yerden alınmamışsa, sonuç yanlış negatif çıkabilir yani kişi kanser olduğu halde değilmiş gibi görülebilir. Dolayısıyla diğer tanı yöntemlerinin pankreas kanseri tanısını desteklediği hastalarda biyopsi yapılmaz çünkü biyopsi sonucu temiz gelse dahi ameliyat kararını değiştirmez. Ayrıca, özellikle ciltten girilerek yapılan biyopsilerde, teorik olarak tümörün bütünlüğünün bozulması ve etrafa yayılması riski mevcuttur. Bu nedenle, biyopsi tercihen endoskopik yolla alınır ve iki grup hastada tercih edilir; ön planda cerrahi tedaviden ziyade kemoterapi uygulanması planlanan hastalar ve pankreas kanserini taklit eden selim hastalıklar açısından şüphe bulunan hastalar.”
Cerrahi için geç kalınıyor
Belirtileri geç dönemde ortaya çıktığı için pankreas kanserine yakalananların yüzde 75’inden fazlası, hastalığı tek etkili tedavisi olan cerrahi tedaviden fayda görebilecekleri evreyi geçmiş oluyor. Dolayısıyla, hastaların yüzde 25’inden az bir kısmında cerrahi tedavi uygulanabildiğini belirten Prof. Dr. Murat Gönenç, “Pankreas kanserinin tek etkili tedavisi cerrahi yani ameliyattır. Zira, pankreas kanseri tedavisinde en iyi sonuç, kanserli dokuların tamamen temizlenmesini sağlayan cerrahi ile elde edilir. Ancak pankreas kanseri oldukça hırçın bir tabiata sahip olduğu için, tek bir tedavi yöntemi ile hastalığı tedavi etmek mümkün değildir. Bu nedenle, cerrahi tedavi, kemoterapi ve radyoterapi (ışın tedavisi) bir arada kullanılır” diyor.
Pankreas cerrahisi ciddi deneyim istiyor
Pankreas kanseri ameliyatları tümörün çıkarılmasının mümkün olmadığı ya da hastalığın uzak organlara metastaz yaptığı durumda uygulanamıyor. Bu hastalarda kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerine başvuruluyor. Bu tedaviye iyi yanıt veren hastalarda cerrahinin yeniden bir seçenek haline gelebildiğini anlatan Prof. Dr. Murat Gönenç, “Ancak bu kararın mutlaka hasta bazında ve multidisipliner toplantılar eşliğinde verilmesi gerekir. Pankreas cerrahisi teknik açıdan zor ve ciddi deneyim gerektiren bir cerrahidir. Bu ameliyatlara bağlı sorun çıkma olasılığı halen yüksektir ancak anestezi ve cerrahi tekniklerdeki devasa gelişmeler sayesinde pankreas cerrahisine bağlı ölüm oranı belirgin ölçüde düştü” diye anlatıyor.
Onkolojik cerrahi, sadece tümörün alındığı ameliyat anlamına gelmiyor. Tümörü temiz sınırlarla yani kanserin görülmediği mümkün olan en az dokuyla, çevreye yaymadan yani parçalamadan veya patlatmadan, olası yayılım alanları ile birlikte bir bütün olarak çıkartmayı tanımlıyor. Bunun için bazen tümörle sarılmış bazense tamamen masum olan dokuları, organları veya damarları feda etmek gerekebildiğini belirten Prof. Dr. Murat Gönenç, “Pankreas kanserinin cerrahi tedavisinde de tüm bu prensiplere uygun hareket edilmesi gerekir” diye vurguluyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kız kardeşine 30 yıl sonra Esra Erol’da kavuştu

Esra Erol’da kayıplar aranmaya devam ederken bugün bir mucize daha gerçekleşti. Hayat hikâyesini gözyaşları içinde anlatan Oğuzhan Gürbüz, 30 yıldır görmediği kardeşine Esra Erol sayesinde kavuştu.
Isparta’da yaşayan Oğuzhan Gürbüz hiç görmediği annesi ve kız kardeşini bulmak için Esra Erol’dan yardım istedi.
Bir yaşındayken ailesi tarafından yurda verilen ve epilepsi hastası olan Gürbüz, gözyaşları içinde “küçük yaşta felç geçirdiğini ve bu süreçte hep yalnız olduğunu, aile sıcaklığı aradığını” ifade etti.
Kısa süre içinde hiç görmediği kız kardeşi Seda Gürbüz’e ulaşan Esra Erol ise Oğuzhan’a müjdeli haberi verdi.
Oğuzhan ve kız kardeşi Seda, 30 yıl sonra birbirine Esra Erol’da kavuştu. Stüdyoda ise duygu dolu anlar yaşandı.
Öte yandan Oğuzhan Gürbüz hiç görmediği annesi Güneş’in fotoğrafını ilk kez Esra Erol’da gördü.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Aziz Kocaoğlu’nun başlattığı süt projesi 12 yıl aradan sonra Tire’de

Bundan tam 12 yıl önce Tire’nin göz bebeği Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük tarafından sunulan, aynı zamanda kırsalda kalkınma projesi olan “OKULLARDA SÜT DAĞITALIM” önerisi, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından kabul edilmiş ve düzenli bir şekilde pastörize süt günlük olarak İzmir il merkezindeki ilköğretim okullarına dağıtımları başlanmıştı.
ATAKAN DURANIN TİRE ISRARI
Proje yıllardır İzmir’de başarılı bir şekilde devam ederken SÜT KUZUSU olarak isim değiştirilmiş okulların ardından evlere de dağıtımı başlamıştı.
Geçtiğimiz günlerde Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran‘ın girişimleri ile Tire merkez de projeye dahil edilmesi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘e sunuldu ve proje Tunç başkan tarafından kabul edildi.
MAHMUT ESKİYÖRÜK İLE ÖZDEŞLEŞEN; İZMİR’İN ÇOCUKLARI SÜT ĪLE BÜYÜYOR SÜT ĪLE BÜYÜYEN ÇOCUKLAR DAHA ZEKİ OLUYOR BİZ DEMEKKİ İZMİR’DEN DAHA ÇOK MUSTAFA KEMAL’LER YETİŞTİRECEĞİZ SLOGANI Tire’ de başlıyor.
Girişimleri ile süt dağıtımını tireyi kapsayan bir öneri ile tunç başkanın önüne sunan Tire belediye başkanı Salih Atakan Duran’a teşekkürler…
Önemli not;
Proje ile 1 ila 5 yaş arası çocuklarımızın kendi kimlikleri anne ve baba kimlikleri ile bağlı bulundukları muhtarlıklara gitmeleri yeterli.
İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

10 yıl aradan sonra Stephenie Meyer’den yeni kitap!

“Alacakaranlık” serisiyle milyonlarca okuru peşinden sürükleyen Meyer, unutulmaz aşıklar Bella ve Edward’ın hikâyesine on yıl aradan sonra devam ediyor. Aslında hikâye başa dönüyor, ancak bu kez Edward’ın ağzından anlatılıyor. En karanlık detaylar gecenin ortasında bir güneş gibi parlıyor. Nefesler tutuluyor.
Herkesin aklını okuyabilen bir vampirin zihnine süzülmeyi kim istemez ki? Şimdi Edward bizi çağırıyor.
Hazır mısın?
EDWARD’IN ZİHNİNDEN ÇARPICI BİR ALINTI:
“Sessizce iç geçirdi ve sonra yine huzursuzca kıpırdandı, yan tarafına döndü. Hâlâ uyuyor ve rüya görüyordu.
“Edward,” diye mırıldandı yumuşak bir sesle.
Rüyasında beni görüyordu.
Ölü, donmuş bir kalp tekrar atabilir miydi? Sanırım benimki atmak üzereydi.
“Kal,” diyerek iç çekti. “Gitme. Lütfen gitme.”
Rüyasında beni görüyordu ve kâbus bile değildi. Onunla birlikte, rüyasında kalmamı istiyordu.
İçimi dolduran hisleri anlatacak kelimeleri bulmak için çabaladım ama onları tanımlayacak kadar güçlü kelimeler yoktu. Uzun bir süre boyunca içlerinde boğuldum.
Tekrar yüzeye çıktığımda bir zamanlar olduğum adam değildim.
Hayatım bitmeyen, değişmeyen bir gece yarısıydı. Benim için her zaman gece yarısı olması bir gereklilikti. Öyleyse nasıl oluyordu da şu anda gece yarısının ortasında güneş doğuyordu?”
Stephenie Meyer Hakkında
Tüm dünyanın Alacakaranlık serisi ile tanıdığı Stephenie Meyer, 24 Aralık 1973 yılında Hartford, Connecticut’ta doğmuştur. Liseyi Arizona’da okuyan Meyer, Provo Utah’daki Brigham Young Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni derece ile bitirmiştir. Meyer’in “The Host” adında başka bir kitabı olsa da Alacakaranlık serisi ile tanınmıştır. Hatta Meyer, bir gece gördüğü rüyadan sonra bu seriyi yazmaya karar verdiğini söyler. Bu rüya üzerine 3 aylık bir çalışmadan sonra romanını ortaya çıkarmıştır. İlk önce hiçbir yayınevi kitabı beğenmemiş ve basmak istememiştir ama kitap basılınca milyonlarca okura ulaşmıştır. Ayrıca kitabı adına onlarca ödül alan yazar, defalarca New York Times Bestseller listesine girmeyi başarmıştır. Yazar, Alacakaranlık’ın ardından serinin devamı olan kitapları da yayınlamıştır. Bunlar: Yeniay (2006), Tutulma (2007), Şafak Vakti (2008)’dir. Serinin ilk kitabı olan Alacakaranlık, filme uyarlanmış ve 21 Kasım 2008’de vizyona girmiştir. Hala yoğun bir okuyucu kitlesine sahip olan Meyer, çalışmalarına devam etmektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Uzayda hayat 10 yıl uzakta

Teknolojik gelişmeler, insanın merakı ve iş dünyasının yıkıcı oyuncuları beklenenden de kısa zamanda uzay endüstrisini oluşturacak. KPMG’nin araştırmasına göre uzayda yaşam, uzayda çalışmak ve uzayda tatil 10 yıllık mesafede. 2030’lar derin uzayın derinliklerinin keşfedileceği, uzay işletme modellerinin ortaya çıkacağı yıllar olacak
KPMG, insanlığın 2030’lu yıllarda uzaydaki varlığıyla ilgili öngörüleri araştırdı. Uzay ajansları başkanları, avukatlar, cerrahlar, yatırımcılar, girişimciler, akademisyenler ve politikacılar gibi sektörünü temsil eden 30 uzmanla görüşen KPMG, beklentilere dair heyecanlı ve zorlu bir gelecek vizyonu çizdi. Buna göre önümüzdeki 10 yıl içinde küresel uzay endüstrisi 600 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak. Uzay sektöründe 2021-2030  yılları arasında yüzde 55’lik büyüme öngörülüyor.
Birçok hükümetin iddialı uzay stratejileri başlattığı ve özel sektör oyuncularının heyecan veren atılımlar yaptığı belirtilen KPMG araştırmasında, “Uzayı bir sektör olarak değerlendirip geleceği düşünerek bütün endüstrilere meydan okumak mümkün. Hükümetler ve büyük şirketler liderliğindeki fikirler, bu vizyonla bir teoriden daha fazlası olabilir. Uzayı gelecek 10 yıldaki potansiyele bakarak ticari faaliyet ve yatırım alanı olarak görmek gerek. Keşiflere paralel olarak iyi finanse edilen küresel programlarla dünyadaki yaşamlarımıza fayda sağlayabilir, 2030’a kadar ilham veren fikirlerin önünü açabiliriz” ifadesine yer verildi.
Araştırmadan çıkan uzaylı yıllarla ilgili öngörüler şöyle; İnsanlar uzayda yaşayacak, çalışacak, uzaya tatile gidecek. Uzay seyahatleri çok uluslu ve ortak çalışmaya dayalı girişimlerden oluşacak.Uzaya yolculuk pahalı olacak ama hızla gelişen sanal gerçeklik teknolojisi insanların bu deneyimi yaşamasını sağlayacak. 2030’a kadar birçok insan bu deneyimi hayatında en az bir kez yaşayacak. Astronot tanıdıklar çoğalacak. Tıpta devrim gibi tedaviler Sıfır yer çekimi, yeni tıbbi araştırmalar yapmamızı sağlayacak. Daha önce mümkün görünmeyen pek çok tedavinin gerçekleştiğini göreceğiz. İnsan genomu, uzayın derinliklerini keşfedebilmek için değişecek. 2030’a kadar su bulmak için ‘ay madenciliği’ yapacağız. Uzayda yaşam olduğuna dair kanıtları keşfedeceğiz. Uzayda tarım sıradan bir iş olacak. Yeni teknolojilerle suyu bileşenlerine ayırıp aydaki tarımı destekleyebileceğiz. Teleskop teknolojileri sayesinde Big Bang’den sonra oluşan ilk galaksileri gözleyebileceğiz. Zamanda dört milyar yıl geriye bakabileceğiz. Start-up’lar geleceğin uzay şirketleri İş dünyasındaki her şirket aynı zamanda bir uzay işletmesi olacak. Çalıştıkları sektörler ve müşteriler uzayla ilgili olsun ya da olmasın her şirket özel uzay ekipleri ve kaynaklarıyla uzaya yatırım yapacak. 2030’un öncü uzay işletmeleri bugünün start-up’larından çıkacak. Devletler, uzaydaki sivil işletmelerin müşterisi olacak. Uzayda özel sektör-kamu iş birliklerini daha çok göreceğiz. Dünyadaki temel endüstriler uzayda da varlık gösterecek. Uzayda imalat gerçek olacak. Şirketler her sektörde uzayda yenilikler deneyecekler. Piyasaya yeni ürün ve hizmetler sunacaklar. Uzay verisi dünyaya dönecek Uzay verileri tamamen metalaşacak. Uzay verisi için düzenleyici kurum oluşturulacak. Veri sahipliği olmayacak, veriler paylaşılacak. Kişisel veri güvenliğinin korunması zorlaşacak. Devletler nüfus sayımını uzaydan yapacak. Uzayın sürdürülebilirliği Uzay ekolojisini milenyum jenerasyonu yönetecek. Üniversitelerde ‘Uzay Ekolojisi’ master programları olacak. Uzayın kendi yasal yargı sistemi olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

TürkTraktör’ün ilgi gören staj programı ‘Test Drive’, bu yıl dijital ortama taşındı

TürkTraktör, Test Drive staj programına, geleceğin profesyonellerini iş hayatına hazırlamak üzere üniversitelerin 3. ve 4. sınıflarında öğrenimlerini sürdüren öğrencileri davet etti. Sürekli gelişim hedefiyle hayata geçirilen ve TürkTraktör’ün öğrencilere kısa ve uzun dönemli staj imkanı sunduğu “2020 Test Drive Online 2.0 Programı” için başvurular 15-16 Haziran 2020 tarihlerinde Dijital Koç Kariyer Fuarı’nda alındı.Program kapsamında başvuru, sınav ve mülakat süreçlerinin tümü dijital ortamda gerçekleşti.
Programda yer almaya hak kazanan öğrenciler ise stajlarını yine dijital ortamlar üzerinden yapılacak olan çalışmalarla tamamlayacaklar.
Dijital ortamda gerçekleşen başvurulara ilgi yüksekti
Toplanan başvuruların ardından öğrenciler yabancı dil sınavına ve mülakatlara katıldılar. Tüm aşamaları başarıyla tamamlayanlar uygun fonksiyon ve projeler ile eşleştirilerek “2020 Test Drive Online 2.0 Programı”nın bir parçası oldular.
TürkTraktör İnsan Kaynakları Direktörü Osman Özdemir, geleceğin profesyonellerine henüz iş hayatına adım atmadan gerçek ‘bir test sürüşü imkanı’ tanıdıklarını söyledi: “Mart ayından bu yana tüm dünya ile birlikte ülkemizde de yaşanan pandemiyle beraber, diğer iş süreçlerimizi olduğu gibi, genç yeteneklere yönelik programlarımızı da dijital ortamlara taşıdık. Uzun yıllardır hayata geçirdiğimiz ve gençlere profesyonel iş hayatının farklı yönlerini deneyimleme imkanı sunduğumuz staj programımıza ilgi bu yıl da yüksek oldu. Toplam 750 öğrencimiz başvururken yapılan değerlendirmeler sonucunda 52 öğrenci 2020 Test Drive Online 2.0 Programı’nda yer almaya hak kazandı.”
Test Drive ile genç yeteneklerin iş hayatında gerçek bir ‘test sürüşü’ yapmaları sağlanıyor
2020 Test Drive Online 2.0 Programı kapsamında, bu sene en çok başvuruyu üretim ve ilgili endüstriyel fonksiyonlar için aldıklarını da sözlerine ekleyen Osman Özdemir; “Online staj programımız 18.08.2020 ile 15.09.2020 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Stajyerlerimiz Ürün ve Ar-Ge, İnsan Kaynakları, Kalite, Kurum İçi Girişimcilik, Pazarlama, Satınalma, Satış Sonrası ve Üretim fonksiyonları tarafından belirlenen projelerde yer alacaklar. Bunların yanı sıra, projesini yürüttükleri fonksiyonun genel işleyişini öğrenecek, farklı fonksiyonlar hakkında bilgi sahibi olacak, çevrimiçi panellere katılacak ve kişisel gelişimlerini destekleyecek keyifli ve öğretici etkinliklere de dahil olacaklar.” diye açıkladı.
Özdemir, her konuda olduğu gibi gençlerin kariyerlerine yön verme konusunda da onlara bir katma değer sağlama yaklaşımıyla hareket ettiklerini ifade ederek ‘TürkTraktör çatısı altında yaptıkları stajları sırasında gençlerimiz hem çeşitli projelere dahil oluyor hem de farklı fonksiyonları görme ve izleme fırsatını yakalıyorlar. Programlarımızla genç yeteneklerin gelecekteki kariyerlerine yön verebilmek adına bilgi birikimi yapmalarına da katkı sağlamak bizler için çok önemli ve değerli” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.
TürkTraktör’ün uzun dönem staj programları, üniversitelerin belirleyeceği akademik takvime göre başlayacak.
TürkTraktör Hakkında
Türkiye otomotiv sanayinin halen faaliyette olan ilk üreticisi olarak 1954 yılında kurulan TürkTraktör, bugün Avrupa’nın en büyük traktör üreticileri arasında yer almaktadır. Türkiye’de kesintisiz 13 yıldır pazar lideri olan TürkTraktör, 130’un üzerinde ülkeye ihracat yapmaktadır. Koç Holding A.Ş. ile dünyanın en büyük traktör üreticilerinden CNH Industrial’in ortak olduğu şirketin hisselerinin yüzde 25’i BIST’de işlem görmektedir. TürkTraktör; New Holland, Case IH ve Steyr marka traktör üretimi ile zirai ekipman distribütörlüğü yapmanın yanı sıra; New Holland TD serisi ve Case IH JX seri traktörlerin dünyadaki tek tasarım ve ana üretim merkezi, Utility Light seri traktör ve transmisyonların dünyadaki tek üretim merkezi, TD serisi transmisyonlar için dünyadaki tek mühendislik ve üretim merkezi, S8000 seri motorların ana üretim merkezidir. Ankara ve Erenler’de bulunan TürkTraktör tesislerinde 2 bini aşkın kişi çalışmaktadır. Traktör pazarının lideri TürkTraktör, 2013 yılından beri Türkiye distribütörlüğünü yaptığı CASE ve New Holland marka iş makinelerinin de Türkiye’de üretimine 2020 yılında başlamıştır. “Bugün ve gelecekte modern tarıma yön veren şirket olmak” ilkesiyle hareket eden TürkTraktör, ülkemizin tarım ekonomisinde verimliliğin en büyük destekçisi ve 65 yıldır kırsal nüfusumuzun refahını artıran gerçek bir dosttur.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)