Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde fiziki alt yapı yenileme çalışmaları kapsamında, ortak kullanım alanları, tuvalet ve lavaboların yanı sıra bazı alanların yenilenmesi amacıyla çalışma başlatıldı.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın talimatları doğrultusunda EÜ Tıp Fakültesi Hastanesinin fiziksel alt yapı ihtiyaçlarına göre yenileme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. EÜ Çocuk Hastanesi Acil Servis ile yemekhanedeki yenileme ve onarım çalışmalarında önemli ilerleme kaydedildi. Her gün binlerce hasta ve hasta yakını tarafından yoğun olarak kullanılan ortak alanlar, poliklinikler ile servislerdeki tuvalet ve lavaboların yanı sıra bazı alanların yenilenmesi amacıyla da çalışmalara başlandı. Sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınlarının mağdur olmaması amacıyla bölüm bölüm yürütülen yenileme ve genel bakım çalışmaları kapsamında toplam 35 tuvalet alanı baştan sona yenilecek. Sağlıkta hizmet kalitesiyle adından söz ettiren Ege Üniversitesi Hastanesindeki yenileme ve genel bakım çalışmaları ihtiyaçlar doğrultusunda devam edecek.
İZMİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kategori arşivi: Yaşam
Sperm hücreleri 8 bin, yumurta hücreleri bin 400 kez büyütülebilecek
Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü Aile Planlama Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezine, merkezde yürütülen bilimsel araştırmalar ve EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın destekleriyle sperm hücrelerini 8 bin kez ve yumurta hücresini ise bin 400 kez büyütebilen yeni sistemler kazandırıldı. Merkez Müdürü Prof. Dr. Ege Tavmergen Göker’den bilgi alıp çalışmaları inceleyen Rektör Budak, “Özellikle düşük oranının azaltılması ve kaliteli spermlerin seçilmesi amacıyla yeni sistemin alımını yaptık. Sistemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü Aile Planlama Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezine, sperm hücrelerinin 8 bin kez ve yumurta hücresini ise bin 400 kez büyütebilen özellikle daha sağlıklı spermlerin seçilmesini sağlayan Intracytoplasmic Morphologically Selected Sperm Injection (IMSI) adlı yeni bir sistem kazandırıldı. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın destekleriyle alınan yeni sistem faaliyete geçirildi. Çalışmalarla ilgili incelemelerde bulunmak üzere EÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde Aile Planlama Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezini ziyaret eden Rektör Budak, Merkez Müdürü Prof. Dr. Ege Tavmergen Göker’den bilgi aldı.
EMBRYO KALİTESİ VE GEBELİK ORANINI ARTTIRACAK, DÜŞÜK ORANINI AZALTACAK SİSTEM
Yeni sistemle daha kaliteli sperm hücrelerinin seçilebileceğine dikkat çeken Rektör Budak, “Özellikle düşük oranın azaltılması ve kaliteli spermlerin seçilmesi amacıyla yeni bir sistemin alımını yaptık. Böylelikle buradaki hocalarımız, embryo kalitesindeki artışla birlikte düşük oranını daha da azaltarak çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için çok daha hızlı mesafe almalarını sağlayacak. Bu çalışmalara maddi manevi her zaman destek veriyorum. Sistemin üniversitemize, bölgemize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
SPERM 8 BİN KEZ, YUMURTA HÜCRELERİ BİN 400 KEZ BÜYÜTÜLEBİLECEK
Yaklaşık 32 yıl önce Türkiye’deki ilk tüp bebek uygulamasının EÜ’de yapıldığını ve ilk tüp bebek doğumunun da yine EÜ’de gerçekleştiğini söyleyen Merkez Müdürü Prof. Dr. Ege Tavmergen Göker güncel teknolojileri yakından takip ettiklerini dile getirdi. Normal sistemlerde sperm hücresinin mikroenjeksiyon işlemi sırasında 200 ile 400 kez büyütülebildiğini, ancak IMSI adlı yeni sistemde özel mikroskop yardımıyla sperm hücresinin 6 ile 8 bin kez, yumurta hücresinin ile 700 ile bin 400 kez büyütülebildiğini kaydeden Prof. Dr. Tavmergen Göker, böylece daha kaliteli ve genetik olarak da daha düzgün sperm hücrelerinin seçildiğine değindi.
BAŞARILI GEBELİK VE CANLI DOĞUM ORANI ARTACAK
Merkezdeki akademisyenlerle son zamanlardaki teknolojik gelişmeleri de takip ederek gebelik başarısı ve canlı doğum başarını arttırmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurgulayan Merkez Müdürü Prof. Dr. Tavmergen Göker özellikle erkek faktörü dediğimiz sperm problemi olan hastalarımızda kullanabileceğimiz yeni bir sistemi devreye sokuyoruz. Yeni sistemle spermler daha büyük görüntülenerek yapı olarak daha uygun spermin seçilmesiyle hem döllenme oranlarının daha yükseleceği hem de gebelik başarısının yükselerek canlı ve sağlıklı doğum oranın daha yükseleceği bir teknolojiyi devreye sokmuş oluyoruz. Özellikle erkek faktörü olan olgularda daha önce yapılan uygulamalarda gebelik oluşturulamamış veya düşükle sonuçlanmış olgularda bu sistemle çok yarar göreceğimizi düşünüyorum. Bununla birlikte mayotik iğciğin (spindle) görüntüleme sistemini de yine aynı anda devreye sokmuş olacağız. Bu da yumurta hücresini yapısını görüntüleyecek. Bu iki yapı normal mikroskop ile görüntülenebilecek durumda değil, ancak yeni ekstra sistemle görüntüleyebiliyoruz. Hem iyi bir yumurtaya uygulama yapılmış olacak hem de daha iyi bir sperm seçilmiş olacak. Daha önce kullanılan sistemle yeni sistem arasında büyütme oranında çok ciddi fark var. Yeni sistemle DNA problemi olmadığını düşündüğümüz spermleri seçip microenjeksiyon yapma imkanına sahip olduk” dedi. Prof. Dr. Tavmergen, desteklerinden dolayı Rektör Budak’a teşekkür etti.
İZMİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türk Tipi Kahvaltısı En Sağlıklısı
ABD’de yapılan bir araştırma diyabet ile kahvaltı ilişkisine dair önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Buna göre kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih edenlerde kalp damar hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riski yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riski ise 2 kat artıyor. Endokrinolog Prof. Dr. Hasan Aydın, “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz. Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nden Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, Türkiye’de diyabetin tehlikeli şekilde artığını belirtti ve araştırma sonuçlarına dikkat çekti: “Türk toplumunu yüzde 13.7’sinin diyabet olduğunu görüyoruz. Bu da sokakta karşılaştığımız her 7 insandan birinin diyabet olduğunu gösteriyor. Hangi öğünü tükettiğimizin ölüm riski üzerine etkisini araştıran bir çalışmanın sonuçları var elimizde. Bu çalışmada 4 bin 700 kişi 10 yıl boyunca takip ettiklerinde beslenme alışkanlıklarında kahvaltı ya da akşam yemeği tercihlerinin yaşam kaybı riski üzerine olan etkisi araştırılmış. Bunun sonucunda akşam yemeğini ana öğün olarak tüketen insanlarda kahvaltıyı ana öğün olarak tüketenlere kıyasladığımız zaman ölüm riskinin kalp damar hastalıklarına bağlı olanda yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riskinde ise iki kat artış oluşturduğunu gözlemliyorlar. Yine bu araştırmaya katılan insanlarda akşam yemeği öğününden yüzde 5’lik bir kaloriyi alıp sabah öğününe eklendiğinde ise yaşam kaybı riskinin eşitlendiği gözleniyor. Bu çalışmada 4 bin 700 kişi takip edilmiş 10 yıl boyunca. 2003 ve 2014 yıllarından başlamak üzere ilk 10 yıllık takip süresi sonunda hastalardan toplam 913 kişi yaşamını yitirmiş. Bunlardan 269 kişi diyabet nedeniyle yaşamını yitirirken 314 kişinin ise kalp ve damar sistemi problemlerine bağlı olarak yaşamlarını kaybettikleri gözlemlenmiş. Risk açısından baktığımızda da kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih eden kişilerde kalp damar sistemi hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riskinin yüzde 69 oranında diyabete bağlı yaşam kaybı riskinin ise 2 kat oranında arttığı gözlemlenmiş.”
“KAHVALTIDA KARBONHİDRAT İÇERİĞİ YÜKSEK OLMAMALI”
Türk tipi kahvaltıyı önerdiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz. Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta karbonhidrat içeriğinin yüksek olmaması. Reçel, bal gibi besinlerin çok tüketilmemesi, ekmek tüketimini 1-2 dilim ile sınırlı tutmak, onu da daha çok lifli olan ekmek türlerinden tercih etmek gerekiyor. Belki burada hazır beyaz ekmekler yerine evde yapılmış ekmek tercih etmek daha doğru olabilir. Kahvaltıda bir miktar karbonhidrat almak gerekiyor fakat bunu yaparken ağırlığına dikkat etmek gerekiyor ve rafine ürünlerden uzak durmak lazım. Eğer beyaz undan yapılmış bir ekmek tüketiyorsanız bu sağlıksız olan bir beslenme şekli. Onun yerine daha çok yulaflı, kepekli, karışım türü unlardan yapılmış ekmekleri tercih etmek gerekiyor.”
“EN BÜYÜK HATA KAHVALTI YAPMAMAK”
Kahvaltının hücrelerin tamiri için önemli ve gerekli olduğunu da sözlerine ekleyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın sözlerini şöyle tamamladı: “En büyük hata kahvaltı yapmamak. Çoğu insan kahvaltı yapmadan güne başlıyor. Halbuki bütün gece boyunca vücudumuz birtakım hücrelerimizin tamiri ile uğraşıyor ve enerji kaybediyor. O enerji kaybı ile güne başlarken kahvaltı yapmamak bizim aslında vücudumuzun enerjisinin daha da düşmesine sebep oluyor. Türkiye’de diyabet sıklığı, en son yapılan diyabet araştırması 10 yıla yakın bir zaman öncesinde yapıldı. Bu veriye göre yüzde 13.7 diyabet görülme sıklığı var. Bu oranın daha yüksek olduğu düşünülüyor. Sokakta karşılaştığımız her 7 insandan bir tanesi diyabet. Bu oranın içerisine diyabetin öncülü olan prediyabet vakalarını da eklediğimizde her 3 kişiden 1’inin diyabet ya da diyabet riski taşıdığı sonucu çıkıyor. Hastaların yüzde 40’ındaki can kaybı nedeni ise kalp krizi ya da felç.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Hangi yiyecekleri neden canımız çeker?
Hepimiz canı bazen çikolatayı, bazen kahveyi, bazen tuzlu besinleri daha çok ister. Bazı dönemler bazı besinleri nedensiz yere daha fazla tüketiriz. Herhangi bir besini normalden fazla tüketiyor olmak aslında vücudumuzda bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine işaret ediyor olabilir. Liv Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömür Karamahmut anlattı. Aşırı peynir yeme isteği; diyet yağ içeriğinin yeterli miktarda olmamasına işaret olabildiği gibi kalsiyum eksikliğinin de bir göstergesi olabilir. Kırmızı eti fazla yemenin en bilinen sebebi demir eksikliğidir. Kırmızı et aynı zamanda esansiyel bir vitamin olan b12’nin kaynağıdır. Yemediğiniz halde canınız kırmızı et tüketmek istiyorsa demir ve b12 suplementleri kullanılabilir. Kimi zaman vücudumuz besinlerin dışında daha ilginç ögeleri tatmak ister. Çamur, toprak bunlara örnektir. Bu durum genelde hamilelerde ve çocuklarda görülür ve anemi ile ilişkilendirilir. Anemiye ise yetersiz demir, b12 ve folat eksikliği sebebiyet verir. Tatlı ve çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı tatlı yemeği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabilir. Günlük krom suplementi tüketmek insülin seviyesini dengeler ve aşırı şeker yeme isteğini baskılar. Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar. Az kalorili diyetler veya uzun süreli açlık durumlarında da şeker ve çikolataya eğilim yatkındır. Fakat bunların dışında aşırı çikolata tüketimi magnezyum minerali eksikliğinin bir göstergesi olabilir. Magnezyum eksikliği uyku düzenini olumsuz yönde etkileyerek kişiyi yorgun hale getirir. Stres seviyesini artırır. Bu da şekere ve çikolataya eğilimi arttırır. Yumurtanın beyazını sevmediğiniz halde daha fazla tüketme ihtiyacı duyuyorsanız bu biotin eksikliğine bir işaret olabilir. Biotin vücutta birçok fonksiyonu olan vitaminlerden biridir. Özellikle tırnak ve saç sağlığı açısından biotine ihtiyaç duyulur. Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir. Aşırı meyve ve sebze tüketme isteği ise C vitamini eksikliğine işarettir. Çok fazla yağlı ve kızartmalı ürünleri normalden fazla tüketmek ise vücudumuzda omega yağ asitlerinin eksiliğinin bir göstergesi olabilir. Asitli ve karbonatlı içecekleri fazla tüketmek ise vücudumuzda kalsiyum eksikliği olduğunun bir işareti olabilir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Dünyanın En Güçlü Seri Üretim Üstü Açık Otomobili Ferrari 812 GTS Türkiye’de!
Ferrari 812 Superfast modelinin üstü açılabilen versiyonu “812 GTS” Türkiye yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor. 800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen Ferrari 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. Maksimum hızı 340 km/s’nin üzerinde olan Ferrari 812 GTS’in, 0-100 km/s hızlanması ise 3 saniyenin altında gerçekleşiyor. Ferrari’nin global kuralları çerçevesinde dünyada olduğu gibi Türkiye’de modele sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ilk şart sayılıyor. Ferrari 812 GTS’nin Türkiye teslimatı, 2020’nin son çeyreğinde gerçekleştirilecek.
Ferrari’nin tarihi başarılarla dolu V12 Spider’ın mirasını devam ettiren modeli 812 GTS, Türkiye’de yollara çıkmak için gün sayıyor. Ülkemizdeki teslimatı yılın son çeyreğinde yapılacak olan 812 GTS, Türkiye’ye 2020 yılı içinde sadece 1 adetlik kota ile geliyor. Ferrari 812 GTS’e tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ve markanın kriterlerini karşılayarak son onayını alması gerekiyor.
800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. 340 km/s’lik üzerinde maksimum hıza sahip olan Ferrari 812 GTS, 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyenin altında, 0-200 km/s hızlanmasını ise sadece 8.3 saniyede tamamlıyor. Üstü açılan spor otomobiller sınıfının en hızlı modelleri arasında yerini alan Ferrari 812 GTS’in hard top tavanı, sadece 14 saniyede, üstelik 45 km/s hıza kadar açılıyor. Tavan sistemi kabin içerisinde yaşam alanını daraltmazken, elektrikli arka cam rüzgâr kesici görevini üstlenmesinin yanı sıra motor sesini kabine daha az iletmesini sağlıyor. Arka cam açık bırakıldığında ise kullanıcılar V12 motorun benzersiz senfonisinin keyfini çıkarıyor.
Ülkemizde ilk teslimatı 2020 yılı sonunda yapılacak olan Ferrari 812 GTS’i satın almak için şimdiden uzun bir bekleme listesi oluştu. Önümüzdeki dönemde satın almak isteyen ve gerekli koşulları sağlayan Ferrari müşterileri 812 GTS’i 2023 yılında teslim alabilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin; ‘Coşkuyu yüreğimizde yaşıyoruz’
Ayvalık Belediyesinin Başkanı Mesut Ergin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı.
Açıklamalarında ise şu ifadeler yer aldı;
Ayvalık, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü büyük bir tutkuyla seven, ilkelerinden taviz vermeyen, O’nun kısa sürede yaşama geçirdiği devrimlerine sahip çıkan bir kent. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşkuyla kutlamak ülkemizin genelinde olduğu gibi Ayvalık’a da çok yakışır. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bir dönemi bitirip, yeni bir dönemi başlattığı hareketin adıdır 30 Ağustos.
Mustafa Kemal Atatürk, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni, sadece vatanı kurtarmak değil toplumu her şeyiyle ayağa kaldırmak, ilerletmek ve geliştirmek için o zahmetli yola koyuldu. O derin, zahmetli ama bir o kadar da sevgiyle, inançla, kararlılıkla, vatan, toprak aşkıyla sürdürülen yolculuğu anlamak, defalarca hatırlamak ve hiçbir zaman unutmamak için en güzel günlerden biridir 30 Ağustos.
Ayvalık’a geldiği 13 Nisan 1934 tarihinde Ata’sına sahip çıkan Ayvalıklı hemşehrilerim 98’inci yılını kutlayacağımız 30 Ağustos’ta da Türk bayraklarıyla, Atatürk posterleriyle aynı coşkuyu Ayvalık’tan ülke geneline ve tüm topluma yansıtmayı bir borç bilecektir.
BALIKESİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türkiye’nin en başarılı öğrencileri yine Boğaziçi’nde
2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yerleştirme Sonuçlarının 26 Ağustos’ta açıklanmasının ardından Boğaziçi, yine en iyi öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversite oldu. Buna göre tüm puan türlerinde ilk 100’de yer alan 69 öğrenci Boğaziçi’ne yerleşti. Sayısal puan türünde ilk 10’da bulunan 5 aday ise tercihini yine Boğaziçi Üniversitesi’nden yana kullandı. Ayrıca YKS’nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testinde (AYT) sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinin birincileri de Boğaziçili oldu.
Dünya sıralamalarında Türkiye’nin en başarılı devlet üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi, üniversite adaylarının da tercih listelerinde geçen yıllarda olduğu gibi ilk sıralarda yer buldu. 26 Ağustos’ta ÖSYM tarafından açıklanan 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yerleştirme Sonuçlarının ardından bu gelenek yine bozulmadı. Türkiye’nin en başarılı adaylarının önemli kısmı Boğaziçili oldu. Bu yıl ilk tüm puan türlerinde ilk 10’da yer alan öğrencilerden 8’i Boğaziçi ailesine katılırken, sayısal puan türünde ilk 10’da yer alan adaylardan 5’i de Boğaziçi’ni tercih etti. Tüm puan türlerinde (EA, SAY, SÖZ ve DİL) ise ilk 1000’de yer alan öğrencilerden 708’i Boğaziçili olmaya hak kazandı. Bununla beraber Alan Yeterlilik Testi (AYT) sayısal ve eşit ağırlık puan türlerimin birincileri de Boğaziçi’ni tercih etti. YKS yerleştirme başarı sırasına göre de eşit ağırlık ve sözel puan türlerinin üçüncüleriyle sayısal puan türü ikincisi de Boğaziçi ailesine katıldı.
İLK 100’DE 69 ADAY BOĞAZİÇİ’Nİ TERCİH ETTİ
Boğaziçi Üniversitesi’nin verilerine göre tüm puan türlerinde ilk 100’de yer alan toplamda 69 aday Boğaziçi’ne yerleşti. Bu sayı, sayısal puan türünde 30; eşit ağırlık puan türünde 32; sözel puan türünde 5 ve dil puan türünde ise 2 oldu.
İlk 250’de de Boğaziçi’ne ilgi dikkat çekti. Bu başarı sırası aralığında yer alan tüm puan türlerinde toplamda 190 aday Boğaziçili oldu. Sayısal puan türünde 77; eşit ağırlık puan türünde 95; sözel puan türünde 16 ve dil puan türünde ise 2 aday Boğaziçili olmaya hak kazandı. İlk 500’de ise toplamda 390 aday Boğaziçi ailesine katıldı.
TÜM PUAN TÜRLERİNDE İLK 1000’DEN YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN 708’İ ÖĞRENCİ BOĞAZİÇİLİ OLDU
Tüm puan türlerinde ilk 1000’e bakıldığında da Boğaziçi Üniversitesi öne çıktı. Sayısal puan türünde 217; eşit ağırlık puan türünde 374; sözel puan türünde 83 ve dil puan türünde ise 34 aday Boğaziçili oldu. İlk 5000’e ait veriler incelendiğinde toplamda 1476 adayın Boğaziçi tercihi yaptığı görüldü.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Başkan Şimşek’ten 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, yayınladığı mesajında 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı.
Ramazan Şimşek 30 Ağustos’ta Türk milletinin ordusuyla tek yürek olup destan yazdığını hatırlatarak şunları söyledi: “30 Ağustos 1922, istiklal mücadelemizi zaferle taçlandırdığımız tarihtir. Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya istiklal ya ölüm” diyerek çıktığı yolda 30 Ağustos, Türk tarihinin kilit noktası, 29 Ekim 1923’ün habercisi, 1299 kuruluş onurunun tamamlayıcısı olmuştur. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 98. yıl dönümünü kutladığımız bugün de aziz milletime ebedi saadet ve selamet diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerimle başta Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensupları olmak üzere, milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu zaferi bize armağan eden istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, şehit ve gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Birliğimiz ve bekamız daim olsun.”
ANKARA / BEYAZ HABER AJANSI
Uluslararası yatırımcılar Türkiye’nin ekonomik zaferlerine katkı sağlamaya devam edecek
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yayınladığı açıklamada, “30 Ağustos zaferinin 98’inci yılında başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetimizin kurucularını saygı ve minnetle anıyoruz. YASED olarak, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçiliğini geliştirerek, elde edeceği ekonomik zaferlere katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasını sağlayan büyük zaferin 98. yılını kutlarken, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı şehit ve gazileri ile cumhuriyetin kurucularını saygı ve minnetle andıklarını söyleyen Ayşem Sargın, şöyle devam etti:
“Bugün de ülkemizin ekonomik zaferlere yenilerini eklemesi gerekiyor. YASED olarak, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçiliğini geliştirerek, elde edeceği ekonomik zaferlere katkı sunmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin uluslararası yatırımcıları olarak, ülkemizin potansiyeline inanıyoruz ve her zaman olduğu gibi bugün de uzun vadeli başarımıza odaklanıyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
MediaMarkt Türkiye, Vivo marka akıllı telefonların satışına başladı
Dünyanın en büyük akıllı telefon markalarından Vivo, Türkiye’de Avrupa’nın açık ara 1 numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de satışa çıkıyor. MediaMarkt Türkiye, Vivo’nun X50 Lite 8 128 GB modelini mağazalarında teknolojiseverlerin beğenisine sunuyor.
Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, teknolojiseverlere sunduğu ürün ve hizmetleri her geçen gün genişletirken ürün gamındaki markaları da artırmaya devam ediyor. Buna göre MediaMarkt Türkiye, geçtiğimiz günlerde Türkiye pazarına giriş yapan ve dünyanın en büyük akıllı telefon markalarından Vivo’yu mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de satışa çıkarıyor. İlk etapta Vivo’nun X50 Lite 8 128 GB model akıllı telefonunu satışa sunan MediaMarkt Türkiye’nin, önümüzdeki günlerde markanın farklı modellerini de Türkiye’de teknolojiseverlerin beğenisine sunması bekleniyor. Vivo X50 Lite 8 128 GB MediaMarkt’ta 3.599 TL’ten satılıyor.
Vivo’nun X50 Lite 8 128 GB modeli; 48 MP Super Night Quad kamera (4 kamera), 4.500 mAh batarya, 6,38 inç AMOLED ekrana ve In-Display Parmak İzi gibi özellikleri barındırıyor. MediaMarkt Türkiye’nin 2 renk seçeneğiyle sunduğu cihaz Nebula Mavisi ve Yeşim Siyahı alternatiflerine sahip.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)