İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de yeni yasama yılının ilk grup toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıyı değerlendiren İYİ Parti Bingöl İl başkanı Hasan Kızılboğa, ilk grup toplantılarının tüm İYİ Parti camiasına hayırlı olması temennisinde bulundu.
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ‘Yeni Ekonomi Programı’nı, “Damat Bakan pembe tablolarla millete yeni masallar anlattı” ifadesiyle eleştirdi.
HALK YARGIYA GÜVENMEZ OLDU
Toplantıyı değerlendiren İYİ Parti Bingöl İl başkanı Hasan Kızılboğa, “Sayın Genel başkanımız Meral Akşener Hanımefendi konuşmasında önemli noktalara değindi. Sayın genel başkanımızın dediği gibi ükemizde iktidarın elinde olan yargı sistemi ile insanların yargıya adalete olan güveni sarsıldı. Haksız verilen kararlar ve yargılamalar halkın devlete olan güvenini de sarstı. İktidar partili anayasa ile yasalara olan güveni yerle bir etmiştir” dedi.
Ekonomi politikalarını da eleştiren il başkanı Kızılboğa, “İktidar 2023 yılı için neler vaaddetti. Ancak damat bakanın son sözleri ekonomimizin ne denli kötü boyuta geldiğini kanıtlar nitelikte olmuş ve kayınpederinin daha önce verdiği sözlerin de ne denli inanılmaz sözler olduğunu kanıtlamış oldu. Çiftçimiz, asgari ücret ile geçinen vatandaşlarımız sürekli yükselen fiyatlar nedeni ile yoksulluk sınırda yaşarken iktidar halen herşeyi güllük gülistanlıkmış gibi gösterme çabasındadır. Öyle ki iktidar insanların aklı ile dalga geçmeyi sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Dilan Çiçek Deniz ve Alihan Aloğlu’ndan ilk fotoğraf
Çukur dizisi ile adını magazin dünyasında sıkça duyduğumuz güzel oyuncu Dilan Çiçek Deniz’in bir süredir ismi cemiyet hayatının genç isimlerinden Alihan Aloğlu ile anılıyordu. İkilinin bugüne kadar arabada çekilmiş fotoğrafları haricinde yan yana bir fotoğrafları yoktu. Geçtiğimiz günlerde Kanyon’da rastladığımız çift bir anda patlayan flaşlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Çift bir süre alışveriş merkezinde dolaştıktan sonra Alihan Bey’in ağabeyi Selhan Aloğlu ve babası Sedat Aloğlu ile birlikte Num Num’ da akşam yemeği yedi. Dilan Hanım’ın bu kareyle aile ile de tanışmış olduğu görüldü.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Mehmet Turgut ve Doğa Rutkay “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi için bir araya geldi
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Türkiye (TSÇV) ve Allergan Aesthetics Türkiye iş birliğinde fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un desteğiyle 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’nde “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında açılan ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin sanat danışmanlığını yaptığı dijital sergi ile CP’li çocukların hayatlarında erken müdahalenin önemine dikkat çekildi. Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un Sakıp Sabancı Müzesi’nin desteğiyle gerçekleştirdiği çekimler sonrasında miniklerin fotoğraf karelerine yansıyan hikâyelerine Vakfın web sitesinden ulaşılabilecek. Cerebral Palsy’li çocuklar hayalleri için Mehmet Turgut’un objektifine poz verdi
Kiminin en büyük hayali aşçı, hakem, şarkıcı, tarihçi olmak, kiminin de doktor, ressam, prenses, sanatçı olmak. 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’ndebir araya gelen 11 Cerebral Palsy’li çocuk hem geleceğe yönelik hayallerini anlattı, hem de hikâyeleriyle umut verdi.Proje kapsamında fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut 11 çocuğun hayallerini simgeleyen objelerle, hikâyelerini fotoğrafladı. Fotoğraf çekimlerine evsahipliği yapan Sakıp Sabancı Müzesi, dijital serginin sanat danışmalığını da yürüterek projeye destek verdi. Doğa Rutkay Kamal ve Mehmet Turgut serginin duyurusuna sosyal medyadan da destek vererek farkındalık çalışmalarına katkıda bulundu
Başarılı oyuncu Doğa Rutkay Kamal, Dünya Cerebral Palsy Günü’nde Instagram hesabından gerçekleştirdiği canlı yayınla “Benim Güzel Yarınlarım Var” sergisinin duyurusuna destek verdi. Doğa Rutkay’ın yayınına konuk olan Mehmet Turgut projeyle ilgili tecrübelerini anlatarak farkındalığın geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağladı.
Çektiği fotoğraflarla serginin taşıyıcısı olan Mehmet Turgut; “Böyle anlamlı bir projede yer almak benim için çok kıymetli. Cerebral Palsy’li çocuklarımızla bir günü geçirmek onların gülüşlerini yakalamak, hayallerini fotoğraflamak çok değerli bir deneyimdi. Engellerimizi hissetmediğimiz çok güzel bir çekim geçirdik. Erken tanı ve rehabilitasyonla bu çocuklarımızı topluma kazandırabileceğimizi gösteren, önemli bir projeye imza attık” dedi.
Projenin duyurusunu ve etkinliği kendi sosyal medya hesabından yayınlayan başarılı oyuncu Doğa Rutkay; “Günümüzde pek çok çocuğun gerek maddi imkânsızlıklar gerek dışlanma nedeniyle hayata katılamadığını düşündükçe ne kadar önemli ve kıymetli bir işin içinde olduğumu düşünüyorum. Her şeyden önce bir anne olarak bu projeye kayıtsız kalamadım çünkü bir hayat bile değiştirmek, hayaline kavuşmasını sağlamak, çocuklarımızı topluma kazandırmak son derece önemli ve değerli. Güzellikler paylaştıkça çoğalır, daha çok sayıda çocuğumuza destek olabilmemiz için bu tür gönüllülük çalışmalarının daha da artmasını diliyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Mehmet Veysi Bora’dan organizatör ve menajerlere öneriler
Akademisyen kimliğinin yanında organizatör ve menajer olan Mehmet Veysi Bora, dünyanın en uzun insanı olarak Guinness rekorlar kitabında yer alan Sultan Kösen’i temsil etmeye başladıktan sonra yurtiçi ve yurt dışı çalışmalarıyla gönülleri fethetmeye devam ediyor.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Mehmet Veysi Bora “Organizatörün veya menajerin işi sadece konser veya tiyatro etkinliği yapmak sanatçıyı tanıtmak veya para kazanmak değildir. Kültür ve sanat gibi özel etkinliklerin organizatörler tarafından gerçekleştiği aşikardır. Bu sayede toplumun her kesimine ulaşabilen bu kimlikler, belli bir güce de sahip olabiliyor diyen Mehmet Veysi Bora “bununla birlikte toplumun da hem sektöre hem de sanatçılara yüklediği bazı sorumluluklar kendiliğinden ortaya çıkmaktadır” dedi
.Mehmet Veysi Bora açıklamalarını “Bizim de kültür ve sanatı İnsan hayatının bir parçası haline getirme çabamız varken Toplumda özellikle dezavantajlı grupların da hayatlarına dokunarak farkındalık yaratan çalışmalara da imza atıyoruz. Bugüne kadar iş birliği içerisinde olduğumuz sanatçı, kurum ve kişileri doğru projelerde buluşturarak gönüllülük esasına dayanan yelpazeyi genişletme çabamız da devam ediyor. Buna bir nevi iyilik hareketi de diyebiliriz” diyerek tamamladı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Limoon butik lezzetler İzmirlilerin vazgeçilmezi oldu
Alışılagelmiş lezzetlerden sıkılanlar için ezberleri bozmayı ve gastronomi dünyasında yeni bir sayfa açmayı hedef edinmiş bir Cafe Tire’de hizmet veriyor.
Tire Teira AVM‘nin teras katında hizmet veren Nilay Davutoğlu ve Emre Davutoğlu‘nun sahip olduğu Limon Butik Lezzetler, sabah kahvaltısı, öğlen ve akşam yemekleri için vazgeçilmeziniz olabilir, ayrıca tatlılarıyla dillere pelesenk olmuş bir işletme.
İzmir’in yeşil ve güzel ilçesi Tire’nin sonsuz manzarasında ve gün batımına hâkim olabileceğiniz ve çok özel tatları deneyimleyebileceğiniz eşsiz bir mekân olan Limon Butik Lezzetler‘in oldukça çeşitli bir menüsü var.
İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
CHP’li Sarı: esnafa kira ve stopaj desteği verilmeli
Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, pandemi döneminde uzun süre kapalı olduğu için yapamayan kahveci, lokanta, kırtasiye esnafının bugün de zor günler yaşadığına dikkat çekerek, esnafa kira ve stopaj desteği verilmesi gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, partisinin grup toplantısının ardından gündemi değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Meclis’e verilen aranın son bulmasının ardından yeni dönemde ilk grup toplantısını yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında esnafın sorunlarını gündeme getirdi. Başkan Sarı, genel başkan Kılıçdaroğlu’nun “Bir ekonomik buhran yaşıyoruz. Yıllardır yapılan yanlış ekonomi politikaları yüzünden bu hale geldik. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde 5 çocuk babası bir esnaf borcunu ödeyemediği için kendini dükkanında astı. Sonra dükkanı satılığa çıkarıldı. Aydın’da evli ve 2 çocuk babası bir kişi kendini evinde astı. Eşine attığı son mesajda ekonomik sebepler yüzünden intihar ettiğini söylüyor” sözlerini anımsattı.
Esnafın yaşadığı sorunlara değinen Başkan Sarı, “Özellikle pandemi döneminde çok sayıda sektör kepenk kapattı. Yeni normalleşme dönemi olarak tarif edilen dönemde de bir çok esnaf iş yapamadı. kahveci, lokanta, kırtasiye, servisçi, minibüsçü esnafı gibi pek çok sektörde esnafımız zor günler yaşıyor. Hükümet, genel başkanımızın yaptığı çağrıya kulak vermeli ve esnafa stopaj ve kira desteği vermelidir. Esnaf ekonominin bel kemiğidir” dedi.
BALIKESİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
12. ASDA’A BCW Arap Gençlik Araştırması
Arap gençlerin yaklaşık yarısı ekonomiyle ve yaygın hükümet yolsuzluğuyla mücadele etmekten bıkmış durumda ve ülkelerini terk etmeyi düşünüyor.
– Göç etme arzusu en yüksek ülkeler arasında Lübnan, Irak, Ürdün, Suriye, Yemen ve Filistin öne çıkarken, petrol zengini Körfez ülkelerinin genç vatandaşlarının göç olasılığı en düşük
– Araştırma bulguları, Arap gençlerinin hükümet karşıtı protestolar, cinsiyet hakları, kişisel kimlik, işler, dış ilişkiler ve COVID-19 salgını hakkındaki görüşlerine ışık tuttu.
Bugün yayınlanan 12. ASDA’A BCW Arap Gençlik Araştırması’nın bulgularına göre, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki 200 milyon Arap gencin yaklaşık yarısı ekonomiyle ve yaygın hükümet yolsuzluğuyla mücadele etmekten bıkmış durumda ve ülkelerini terk etmeyi düşünüyor. Araştırma ayrıca üçte biri ülkesini terk etme olasılığına sahip Arap gençlerinin Covid-19 nedeniyle, göç etme arzusunun daha da arttığını ortaya koyuyor.
Bölgedeki Arap gençlerin yüzde 42’si başka bir ülkeye göç etmeyi düşünüyor. Lübnan, Irak, Ürdün, Suriye, Yemen ve Filistin’de yaşayan gençlerin %63’ü ülkeden ayrılma arzu ediyor. Bunun yanında, petrol zengini Körfez İş birliği Konseyi (KİK) eyaletlerindeki gençlerin ayrılık düşünceleri %13 ile düşük seviyede seyrediyor. Ekonomik nedenler (yüzde 24) ve yolsuzluk (yüzde 16) potansiyel göçün başlıca nedenleri; eğitim fırsatları, yeni deneyimler ve güvenlik de önemli bir rol oynuyor.
ASDA’A BCW için küresel bir stratejik araştırma ve analitik danışmanlık şirketi olan PSB tarafından yürütülen MENA’nın en büyük bağımsız çalışmasının bulguları, geçtiğimiz yıl bölgenin bazı kısımlarını kasıp kavuran hükümet karşıtı protestolar, cinsiyet hakları, kişisel kimlik, istihdam, kişisel borç, dış ilişkiler ve medya tüketimi gibi çeşitli konularda Arap gençlerin görüşlerini ortaya koyuyor.
Araştırma kapsamında, erkek ve kadın sayısı eşit olmak üzere, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki 17 Arap eyaletinden yaşları 18 ile 24 arasında değişen 4.000 genç Arap vatandaşıyla anket yapıldı. Araştırma, ilki COVID-19 salgını bölgeyi etkilemeden önce, 19 Ocak ve 3 Mart 2020 tarihleri arasında yapılan ana araştırma; ikincisi18-26 Ağustos 2020 tarihleri arasında altı Arap eyaletinde gerçekleştirilen COVID-19 nabız araştırması olmak üzere iki fazda gerçekleştirildi.
BCW (Burson Cohn & Wolfe) Global CEO’su Donna Imperato, “Arap Gençlik Araştırmamızın bulguları, Arap dünyasındaki gençlerin isteklerini karşılamak için ele alınması gereken karmaşıklıkları ve fırsatları vurguluyor. Dünyanın en çeşitli bölgelerinden biri olan ve nüfusun üçte ikisini 30 yaşın altındakilerin oluşturduğu bölgeye ilişkin bu bilgiler, hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör dahil olmak üzere müşterilerimize sunduğumuz iletişim danışmanlığının temelini oluşturuyor” dedi.
Orta Doğu, BCW Başkanı ve ASDA’A BCW Kurucusu Sunil John ise “Bağımsız bir çalışma olarak, ASDA’A BCW Arap Gençlik Araştırması, Arap dünyasındaki gençlerin umutları ve hayal kırıklıklarına ilişkin sürekli olarak kanıta dayalı bilgiler sunuyor. Sokak protestolarına ve şiddetli hükümet bütçe açıklarına yol açan petrol fiyatlarındaki keskin düşüşe karşı koyan çalışma, zayıf yönetim ve fırsat eksikliği arasındaki bağlantıyı gösteriyor. Bulgular, MENA bölgesinin birçok kısmının gençlik temettülerine odaklanması ve onu karşılaması için ihtiyaçlarının ya da en parlak genç neslini kaybetme riskinin temelini oluşturuyor” dedi.
Araştırma, son 12 ayda bölgedeki hükümet karşıtı protesto dalgasının ardından, araştırma Cezayir, Irak, Sudan ve Lübnan’daki her 10 Arap gençten neredeyse dokuzunun kendi ülkelerindeki protestoları desteklediğini ortaya koyuyor. Bu dört ülkedeki gençlerin çoğunluğu, protestoların gerçek anlamda olumlu bir değişime yol açacağı konusunda iyimser.
Protestolar, Sudan’da yaklaşık otuz yıl iktidarda kaldıktan sonra Ömer El Beşir’in devrilmesiyle ve yirmi yıldan uzun bir süre Cezayir Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Abdülaziz Buteflika’nın istifasıyla sonuçlandı. Lübnan ve Irak da liderlikte bir değişiklik gördü. COVID-19 salgını, özellikle COVID-19 nabız anketine katılanların yaklaşık dörtte üçünün salgının siyasi statükoya karşı protestoları daha olası hale getirdiğine inandıklarını söylediği Lübnan’da daha fazla huzursuzluk olasılığını artırmış gibi görünüyor.
John, “Protestolarla yolsuzluk arasındaki bağlantı, hükümetteki yolsuzlukla mücadelenin (tüm yanıt verenlerin yüzde 36’sı) Arap dünyasında ilerleme sağlamak için en büyük öncelik olarak, yüksek maaşlı işler yaratmak (yüzde 32) ve terör örgütlerini yenmek veya Arap-İsrail ihtilafını çözmek de dahil olmak üzere başka herhangi bir sorunun önünde görülmesi gerçeğinden de anlaşılabilir” diyor.
Bölgesel ilerleme için ikinci en önemli öncelik olarak belirlenen istihdam yaratmanın yanında, her 10 gençten neredeyse dokuzu (yüzde 87) işsizlik konusunda endişeli olduğunu belirtirken; ancak yarısı (yüzde 51) hükümetlerinin işsizlikle başa çıkma becerisine güvendiğini söylüyor.
Devam eden ekonomik sıkıntılar, COVID-19’un etkisiyle daha da şiddetleniyor gibi görünüyor; gençlerin yüzde 20’si pandemi nedeniyle ailesinden birinin işini kaybettiğini belirtiyor, yüzde 30’u daha yüksek hane borcu bildiriyor ve yüzde 72’si salgının iş bulmayı daha da zorlaştırdığını söylüyor.
Dünyanın en yüksek genç işsizliğine sahip bölgede (Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre yüzde 26’nın üzerinde), giderek daha fazla sayıda Arap genç, kendileri veya aileleri için çalışmayı tercih etmek yerine (2019’da yüzde 23’e karşı yüzde 16) istihdam sağlamak için hükümetin veya özel sektörün ötesine bakıyor. Beşte ikisi de önümüzdeki beş yıl içinde kendi işini kurmayı düşünüyor – en büyük girişimci ruhu KİK’deki gençler gösteriyor (yüzde 55).
Araştırma ayrıca bölgeye ilişkin özellikle de cinsiyet haklarıyla ilgili basmakalıp fikirleri çürütüyor. Genç Arap kadınların güçlü bir çoğunluğu (yüzde 75) ülkelerindeki erkeklerle aynı veya daha fazla haklara sahip olduklarını söylüyor. Genç Arap kadınları (yüzde 76) ve erkekleri (yüzde 70), bir kadının evde kalmaktan çok çalışarak ailesine daha fazla fayda sağlayabileceği konusunda hemfikir.
Dış ilişkilerin değişen dinamiklerine ilişkin görüşlerini dile getiren Arap gençleri, Suudi Arabistan ve BAE’yi bölgenin jeopolitik çevresi üzerinde en fazla etkiye sahip iki yükselen Arap gücü olarak görüyor (sırasıyla yüzde 39 ve yüzde 34). Arap olmayan devletler arasında son beş yılda bölgedeki etkisini en çok artıran devletin ABD olduğu görülüyor. Bu yıl ABD de Arap gençleri tarafından 2019’a göre (yüzde 41) veya 2016’dan bugüne herhangi bir noktadakinden daha olumlu görülüyor (yüzde 56).
BAE, arka arkaya dokuz yıldır Arap gençlerin yaşamak için (yüzde 46) ve kendi uluslarının (yüzde 52) benzemesi için tercih ettikleri ülke olarak hakim olmaya devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri, Arap gençleri arasında yaşanacak (yüzde 33) ve özenilen (yüzde 30) en popüler ikinci ülke.
Araştırmada elde edilen diğer önemli bulgular: Giderek daha çok Arap genç kişisel borç aldıklarını söylüyor. Arap gençlerin neredeyse üçte biri (yüzde 31) şu anda borçta olduklarını söylüyor, bu oranda önceki yıllara göre kayda değer artış var (2019 yılında yüzde 21) Din, Arap gençlerin kişisel kimliklerinin en önemli kısmını oluşturuyor (yüzde 40). Ailelerinden, milliyetlerinden, cinsiyetlerinden ve diğer faktörlerden daha önemli olduğunu belirtiyorlar. Arap gençliği dijital devrimi giderek daha fazla kucaklıyor: 2015’te Arap gençlerin sadece yüzde 25’i haber kaynağı olarak sosyal medyayı belirtirken, bu yıl yüzde 79’u haberleri sosyal medyadan aldıklarını söylüyor. E-ticaret, 2018’den bu yana Arap gençleri arasında da katlanarak büyüdü ve gençlerin büyük çoğunluğu (yüzde 80) çevrimiçi alışveriş yapmaya başladı.
Nüfusun üçte ikisinin 30 yaşın altında olduğu Arap dünyasında yapılan araştırma, Arap gençlerin tutumlarına ilişkin kanıta dayalı bilgiler sunuyor; kamu ve özel sektör kuruluşlarına karar alma ve politika oluşturma konusunda bilgi verecek veri ve analizler sunuyor.
ASDA’A BCW Arap Gençlik Araştırması Hakkında
Yıllık ASDA’A BCW Arap Gençlik Araştırması, 12. Yılında Orta Doğu’da yürütülen en önemli araştırmalardan biridir ve bölgenin en büyük demografisinin tutumları ve istekleri hakkında benzersiz bilgiler sunmaktadır. Arap nüfusunun yüzde 65’inin 30 yaşın altında olmasıyla araştırma, Arap gençlerinin tutumlarına ilişkin kanıta dayalı bilgiler sunmakta; kamu ve özel sektör kuruluşlarına karar alma ve politika oluşturma konusunda bilgi vermek için veri ve analiz sağlamaktadır.
Araştırma bölgenin en büyük demografisi olan gençlik türünün en büyüğü. Bu yıl, 18-24 yaşları arasındaki 4.000 Arap genci kapsayan araştırma iki bölüm halinde gerçekleştirildi: Koronavirüs salgınından önceki ilk Ana Anket ve krizin ardından ikinci COVID-19 Nabız Anketi.
Ana Anket, COVID-19 krizi bölgeyi etkilemeden önce, 19 Ocak – 3 Mart 2020 tarihleri arasında 17 Arap ülkesinde gerçekleştirildi. Profesyonel görüşmeciler tarafından 3.400 yüz yüze görüşme yapıldı. Görüşmeler, genç Arap erkek ve kadınlarla Arapça ve İngilizce olarak tamamlandı. Örnek bölünmesi 50:50 erkek / kadındı. Anket, her eyaletteki yalnızca genç vatandaşları kapsıyordu.
17 Arap ülkesi ve bölgesi kapsayan Ana Anket beş Körfez İş birliği Konseyi devletini (Bahreyn, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan ve BAE), Kuzey Afrika’yı (Cezayir, Mısır, Libya, Fas, Sudan ve Tunus) ve Levant’ı (Irak, Ürdün, Lübnan, Filistin toprakları, Suriye ve Yemen) içermektedir.
COVID-19 Nabız Anketi için, 18-26 Ağustos 2020 tarihleri arasında bölgedeki altı ülkenin – Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan ve BAE – genç Arap vatandaşları arasında 600 yüz yüze ve çevrimiçi mülakat yapıldı. Ankete katılanların coğrafi konumu, ülke başkentlerini ve diğer şehirleri içeriyordu.
COVID-19’un Arap gençliği üzerindeki etkisini anlamak ve Ana Anketin bulgularını doğrulamak için ek mülakatlar yapıldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
“Sağlık Turizminde En Güvenli Ülkelerden Biriyiz”
Bazı ülkelerin Türkiye’ye seyahat kısıtlaması getirirken, Sağlık Turizmcisi Mehmet Hanifi Kutlar, Türkiye’nin pandemi önlemleri açısından dünyadaki en güvenli ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Türkiye’deki sağlık ve konaklama tesisleri ve havalimanlarının COVİD-19 salgını önlemleri açısından son derece güvenliği olduğunu belirten Kutlar, “Türkiye sağlık turizmi kapsamında tedavi olmayı düşünen yabancı misafirlerimiz çekinmeden ülkemize gelebilirler” dedi.
Sağlık Bakanlığı direktifleri doğrultusunda Sağlık Turizmi alanında sosyal mesafe, sağlık kontrolleri ve hijyen önlemlerin üst düzey seviyede uygulandığını açıkladı. Kutlar, özellikle İstanbul, Antalya ve İzmir’deki saç ekim merkezlerinin Covid-19 sürecinde de alınan önlemler sayesinde yurt içi ve yurt dışı hastalarında çok fazla düşüş olmadığını açıkladı.
Yeni tip Covid-19 sosyal ve ekonomik hayatı tüm dünyada olumsuz etkilerken, ülkeler arası ekonomik alışverişi de sekteye uğrattı. 10 yılı aşkın süredir sağlık turizmi sektöründe yer alan Mehmet Hanifi Kutlar, Sağlık Bakanlığı’nın yönergeleri doğrultusunda sağlık merkezlerinde uygulanan Covid-19 tedbirlerinin sağlık turizmi ile uğraşan merkez ve hastanelerde en üst düzeyde uygulandığını belirten Kutlar, “Gerek yurt dışından ülkemize, gerekse ülke içinde sağlık turizmi kapsamında tedavi olan hasta sayılarında alınan önlemler sayesinde çok fazla düşüş olmadı. Bu hassasiyet nedeniyle özellikle saç ekimi ve diş tedavilerinde pandemiye rağmen iyi bir gidişat yakaladık” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle hizmete ara veren sağlık turizmi, normalleşme sürecinde aldığı sıkı önlemlerle birlikte kaldığı yerden hizmet vermeye başladığını anlatan Kutlar, “Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını birçok sektörün iş yapmasını engelledi. Sağlık turizminde dünyanın başlıca ülkelerinden Türkiye’de normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte aldığı önlemlerle hasta kabulüne başladı.
Sağlık turizmcisi, Mehmet Hanifi Kutlar şöyle devam etti; “Koronavirüsten sonra hijyen konusunda aldığımız tüm önlemleri gözden geçirdik ve daha sıkı önlemler aldık. Bu önlemlerin başında hem hastalarımız için hem de sağlık personelimiz için son 24 saat içinde COVID-19 testi kontrolü yapılması geliyor. Yapılan işlemler sterilize ortamlarda gerçekleştiriliyor ve korucu özel kıyafetlerin
tercih edilmesi, yüksek koruma sağlayan maske kullanılması gibi sıkı önlemler de alıyoruz. Sağlık sektörü olarak hem çalışan hem de hasta sağlığına büyük önem veriyoruz”
SAÇ EKİMİ EN ÇOK TERCİH EDİLEN TEDAVİ
Sağlık turizminde son yıllarda en çok tercih edilen operasyonların başında teknolojik
ilerlemelerle birlikte her geçen gün gelişen saç ekimi geldiğini kaydeden Kutlar, “Türk erkeklerinin en büyük dertlerinden saç dökülmesi ve kelliğe çözüm olan saç ekimi, DHI saç ekim (Direct Hair Implant) tekniğiyle dikiş izi ve kesik olmadan doğal saç görünümü sunuyor. İyileşme sürecinin hızlı olduğu bu yöntem, başın arka kısımlarından ekilmek üzere alınan saç köklerinin (grefler) başta herhangi bir delik açmadan özel uçlar ile direkt olarak ekilmesiyle gerçekleştiriliyor. Aynı zaman da bu yöntemde saç kökleri ağrısız, acısız olarak yerleştiriliyor ve sağlıklı, güçlü saç kökleri sunuyor” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Veeam, Kasten’i 150 Milyon Dolarlık bir işlemle bünyesine kattı.
Veeam, Kubarnetes Yedekleme ve Felaket Kurtarma Pazar lideri Kasten’i 150 Milyon Dolarlık işlemle bünyesine kattı
Bulut Veri Yönetimi sağlayan Yedekleme lideri Veeam® Software, şirket içi ve çoklu bulut ortamlarında Kubernetes-Yerel İş Yüklerinin Korunmasına ivme kazandırmak için Kubernetes Yedekleme ve Felaket Kurtarma’da sektör lideri Kasten’i satın aldı. S&P Global Market Intelligence’a ait 451 Research’e göre, kuruluşların yaklaşık dörtte üçü şu anda Kubernetes kullanıyor veya önümüzdeki iki yıl içinde kullanmayı planlıyor. Bu değişimin veri korumanın geleceği için büyük bir fırsat yarattığına inanan Veeam, satın alma ile işletmelerin dönüşümlerini daha güçlü bir şekilde desteklemeye devam edecek. Veeam, Kasten’i pazar lideri Bulut Veri Yönetimi platformuna entegre ederek işletmeler için veri yönetimini radikal bir şekilde kolaylaştıracak.
Veeam CTO’su ve Ürün Stratejisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Danny Allan konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı; “İşletmelere sanal ve modern veri altyapıları için en iyi veri korumasını sunmak üzere çıktığımız yolda sektör lideri olarak fiziksel ve bulut ortamları için tekliflerimizi genişletmeye devam ediyoruz. Ortağımız Kasten’i satın alarak, şirket içi ve çoklu bulut ortamlarında Kubernetes yerel iş yüklerini korumak konusunda önemli bir adım attık. Dönüm noktası olarak değerlendirdiğimiz bu önemli gelişmeyle Kubernetes ortamlarında yerleşik konteyner tabanlı uygulamalar için veri korumasını destekleyerek Bulut Veri Yönetimi’nde öncü konumumuzu daha da sağlamlaştırdık.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
First’ten Serdar Ortaç’ı Bile Ferahlatan Yeni Reklam Filmi
First, Serdar Ortaç’ı bile ferahlatan yeni ürünüyle tüketicilerini 60 dakika boyunca ferah kalmaya davet ediyor. Yeni yeşil nane aromalı şekersiz sakızın sağladığı bitmeyen ferahlığın anlatıldığı eğlenceli reklam filmi ve jingle izleyenlerle buluşuyor.
Mondelēz International Türkiye’nin markaları arasında yer alan First’ün 60 dakika boyunca kesintisiz ferahlık sağlayan yeni yeşil nane aromalı şekersiz sakızının, sıkıntıdan bunalan Serdar Ortaç’ı bile nasıl ferahlattığını konu alan esprili yeni reklam filmi yayında.
First yeni reklam filmi Serdar Ortaç’ın pandemi döneminde bunaldığı andan paylaşımlarıyla başlıyor. Evde oturmaktan dolayı bunaldığını ve çok sıkıldığını belirten Ortaç, ferahlamak için ağzına First 60 Dakika sakızını atıyor ve sakızı çiğnemesiyle birlikte yoğun bir ferahlık etkisi yaşayarak devamlı “ay nasıl ferahladım” dediği bir döngüye giriyor. Reklam filminde, Serdar Ortaç’ın 60 dakika sonra bile First 60 Dakika’nın ferahlatıcı etkisinden çıkamadığı ve aradığı ferahlığa sonunda kavuştuğu görülüyor.
Serdar Ortaç aynı zamanda en sevilen şarkılarından biri olan Yaz Günü’nü de First 60 Dakika için uyarlıyor. “Buralara ferahlık az geliyor canım, ah bir First olsa dans edeceğim” cümlesiyle başlayan şarkı, yeni haliyle tüketicileri de ferahlığı yaşamaya davet ediyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)