Ekonomi Gazetecileri Derneği – EGD ile “Ekonomida Kal” Sohbetleri programına katılan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, pandeminin yakıcı etkisinin arttığı şu günlerde yeni 90 personel aldıklarını açıklayarak herkese büyük moral verdi.
Pandemi döneminde bazı firmalar işlerini asla terk etmedi. Bu firmaların başında Arnica markası yer aldı. Yönetim Kurulu Başkanı Senur Biçer’in önderliğinde üretime devam eden firma sektörün ve Türkiye’nin moral kaynağı oldu.
Bu dönemde Ar-Ge çalışmalarını da aralıksız sürdüren Senur Biçer ve ekibi küçük ev aletleri alanında son üç ayda bir çok yeniliğe imza attılar. Bazı ürünlerde sektör liderliğe yükselen firma son olarak aynı anda 90 kişiyi işe alarak bu dönemde büyük bir fark ortaya koydular. Böyle bir dönemde işe eleman almanın önemini bildiklerini söyleyen Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “90 yine katılımla birlikte çalışan sayımız 600’e yaklaştı. Yeni arkadaşlarımız arasında tekniker ve mühendisler ağırlıkta. Personel stratejimizi yıllık, üç yıllık ve beş yıllık planlamalarınıza göre şekillendiriyoruz. Covid-19 döneminde müşteri alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler de bizim planlarımızı güncellememize, üretimimizi de buna göre düzenlememize neden oldu. Burada özellikle karantina sürecinde hiçbir çalışanımızı mağdur etmediğimizi, ücretlerini tam olarak ödediğimizi ayrıca sağlıkla ilgili birtakım ihtiyaçlarını da karşıladığımızı belirtmek istiyorum. Çünkü sağlık bizim için her zaman en ön planda” diye konuştu.
Tüketici alışkanlıkları değişti
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sürecinin bir yıl gibi kısa bir sürede tüketici alışkanlıklarında etkin ve kalıcı değişimlere neden olduğuna dikkat çeken Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, sözlerine şöyle devam etti:
“Evde geçirilen süre uzayınca özellikle küçük elektrikli ev aletlerine yönelik kullanım ve ilgi de arttı. Daha fazla kişi bu aletleri hayatına dahil etmek istiyor. Türk kahve makinesi geliyor. Bu konuda çok iddialıyız. Diva Trend El Blender Seti gibi ürünlerle müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz.”
Biz de bu değişimleri yakından takip ediyoruz. Yeni ürünler çıkarıyoruz. Ayrıca katma değeri düşük olan, karlılık düzeyi gerileyen ürünlerimizi de yenileyerek ayakta kalmanın stratejimizi ortaya koyuyoruz.”
Tarsus ve İstanbul’da yatırım
Devletin üretim yapana kaynak sağlamasına yönelik teşvikiyle yatırım süreçlerinin de olumlu etkilendiğini belirten Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Yeni üretim alanları için yatırım yaptık. Tarsus ve İstanbul Avcılar’daki fabrikalarımızda yeni inşaat süreci başladı. Ancak elbette koronavirüs öncesinde olduğu gibi hızla ilerleyemiyor bu süreçler. Her şey biraz daha yavaş ilerliyor” diye konuştu.
Hıza dayanıklılık şart
Arnica’nın farkını Ar-Ge’ye verdiği önem ve yatırımla ortaya koyduğunu ve bu stratejinin devam edeceğini belirten Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, yetiştirilmek üzere yeni ve genç mühendisleri işe aldıklarını belirtti. Ar-Ge Merkezi’nde görevli personelin Türkiye’de üretilebilecek yeni ürünler üzerine çalıştığını kaydeden Senur Akın Biçer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Arnica, stratejisini belli periyodlara göre yapan, yenileyen bir yapıya sahip. En güçlü noktamız Ar-Ge ve gelişen yeni ihtiyaçlara göre yeni ürünleri hızla tasarlayıp üretime sokmak için ekibimiz üzerine düşeni yapıyor. Bundan sonraki süreçte de planlama, üretim ve personel politikamız günün değişen ihtiyaçlarına göre güncellenerek devam edecek. Çünkü teknoloji gelişiyor ve hız da artıyor. Planlarımızı hıza karşı dayanıklı olabilmek adına yapıyoruz. Bu salgın ile birlikte aslında her ülke kendini yeniden keşfediyor. Türkiye keşfetti ki üretim çok önemli. Bu keşifle birlikte değişim hızı da yüksek oldu. Bu hıza dayanıklılığın karşısında durabilmeye çalışıyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Aylık arşivler: Kasım 2020
Türk doğal taşları Vietnam’a sanaldan ulaşacak
Yıllık 1.9 milyar dolarlık doğal taş ihracatıyla dünya üçüncüsü olan Türk doğal taş sektörü, dünya liderliği hedefine ulaşmak için pandemi döneminde fiziki fuar ve ticaret heyeti organizasyonları durunca dijital pazarlamaya yöneldi.
Doğal taş ihracatında Türkiye’nin lideri Ege Maden İhracatçıları Birliği, 17 Türk doğal taş ihracatçısı firmayla 20 Vietnamlı ithalatçıyı Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 24-26 Kasım 2020 tarihlerinde “Vietnam Sanal Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti”nde buluşturdu. 191 ikili iş görüşmesine sahne olan organizasyonda, Türk doğal taş ihracatçıları, arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle doğal taşlarını ithalatçılara tanıttı.
Türk doğal taş sektörünün 2020 yılının Ocak – Ekim döneminde 184 ülkeye 1 milyar 394 milyon dolarlık ihracat yaptığı bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türk doğal taş sektörünün daha fazla ihracat yapabilecek potansiyele sahip olduğunu, bu potansiyeli ortaya çıkarma çabası içinde olduklarını, “Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti”nin bu potansiyeli ortaya çıkarabilme açısından çok önemli olduğunu kaydetti.
105 dolara ihracatçılarımızla Vietnamlı ithalatçıları buluşturduk
Vietnam’ın 100 milyona yakın nüfusu ve yıllık yüzde 7’nin üzerinde büyüme ortalamasıyla 340 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya sahip bir ülke olduğu bilgisini veren Kaya, tarihin en büyük serbest ticaret anlaşması RCEP’e (Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık) geçtiğimiz günlerde dahil olan ASEAN ülkesi Vietnam’ın doğal taş ithalatının sürekli artarak 175 milyon dolara ulaştığına işaret etti. Başkan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle firmalarımızın sadece 105 USD ödeyerek bu organizasyonda yer almasına olarak sağladık. Türkiye, dünya doğal taş ihraç pazarından yüzde 11 pay alırken, Vietnam’ın doğal taş ithalatından aldığımız pay yüzde 2’nin altında. Hedefimiz Vietnam’ın doğal taş ithalatından daha fazla pay almak. Sanal ticaret heyeti organizasyonunda çok verimli ikili iş görüşmeleri yaptık. Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle sanal sektörel ticaret heyeti organizasyonlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Doğal taşlar arttırılmış gerçeklikle tanıtıldı
Pandemi nedeniyle fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve seyahatler iptal olduğundan bu yana doğal taş ihracatçıları, taşlarının dokularını ve tasarım detaylarını müşterilerine sunma imkanı bulamıyordu.
EMİB Başkanı Mevlüt Kaya, Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti organizasyonunda dünyadabir ilke imza attıklarını, arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle modellenmiş 3 boyutlu firma stantlarını ithalatçılarla buluşturduklarının altını çizdi. Kaya, “Bu sayede Vietnam’daki müşteriler cep telefonlarından gerçek boyut, renk ve yüzey işlemlerini içeren stantları bulundukları yerde sanal olarak canlandırarak, görsel ihtiyaçlarını gidermiş oldu. Dijitalleşmenin sunduğu bu avantaj doğal taşlarımızın ihraç edilme olasılığını arttırıyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Vietnam Sanal Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyetine katılan firma temsilcilerinden görüşler
Yurdakul: “Bizim için yeni bir deneyim oldu”
Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyetine katılan STONEXT YAPI TAŞI SAN.VE TİC.A.Ş. firması ortağı Özlem Yurdakul, izlenimlerini şu şekilde özetledi: “İlk sanal ticaret heyetimiz olması sebebiyle öncellikle böyle yeni bir deneyim yaşamış olmaktan ötürü çok mutluyuz . Sınırlı bir bütçe ve zaman ayırarak , binlerce km ötedeki bir pazarla bu şekilde temasa geçip pazarın firmamız için uygun olup olmadığını gözlemleyebilmemizi büyük bir avantaj olarak görüyoruz.”
Sıdar: “Güzel bir organizasyondu”
Bumerang Mermer San. Ve Tic Ltd Şti. firması ortağı Gülsün Sıdar, Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti Organizasyonunda, 13 firma ile ikili iş görüşmesi yaptıklarını, 2 ithalatçı firma ile yaptıkları görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz. Bizim açımızdan güzel, tatmin edici bir organizasyondu, diğer ülkeler için de düzenlenmesini talep ediyoruz.”
Bayralı: “İşlenmiş doğal taş ithal eden Avrupa ülkeleriyle devam etmeli”
Century Stone Dış Ticaret Ltd. Şti. firması ortağı Işıl Bayralı, “10 Vietnamlı ithalatçıyla ikili iş görüşmesi yaptık. 3 tanesinin ticari bağlantıya dönüşmesini umuyoruz. Çok pratik ve uygun maliyetli bir organizasyon oldu. Ege Maden İhracatçılarıBirliği’nden önümüzdeki süreçte, işlenmiş doğal taş ithal eden Avrupa ülkelerine sanal ticaret heyeti organizasyonu yapmasını istiyoruz:”
Baş: “5 görüşmemizin ticari bağlantıya dönüşmesini bekliyoruz”
EGE ANTİK MERMER SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Satış Temsilcisi Durmuş Ali Baş: “Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti genel olarak verimli geçti. Görüşme yaptığımız firmalarla ileride iyi ilişkiler kurabilme ihtimalimizi oldukça yüksek buluyoruz. Hali hazırda Türk taşlarımızı projelerinde değerlendiren , Vietnam pazarında ürünlerimize yer veren firmalar olması gayet mutlu ediciydi. 15 firma ile B2B görüşmeleri gerçekleştirdik. 5 tanesinin ticari ilişkiye dönüşeceğine inanıyoruz. Faaliyette emeği geçen herkese teşekkürler.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
CNR Food İstanbul’da ticaret bir üst seviyeye taşındı
Dünya gıda sektörünün en önemli oyuncuları, CNR Food İstanbul’da tarihi buluşmaya tanıklık etti. 2.500’ü aşkın yabancı satın almacının katıldığı fuarda, 20 ülkeden 2.000’i aşkın markanın ürünleri sergilendi. Bayim Olur Musun? fuarı ile güçlerin birleştirildiği CNR Food İstanbul, bu yıl Özbekistan, Somali, Çekya, Lübnan, Kamerun ve Ürdün’den 65 firmanın milli katılımını sağladı. Fuarı 4 günden binlerce sektör profesyoneli ziyaret etti.
Dünya gıda sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan CNR Food İstanbul – Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı, devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlem ile gerçekleştirildi. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından, Türkiye Gıda ve İçecek Federasyonu (TGDF), Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği (TÜGİDER) ve Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER), Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) işbirliği, Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle organize edilen fuar, 4 günde binlerce sektör profesyonelini ağırladı.
Milyarlarca dolarlık iş hacmi yaratıldı
2.500’ü aşkın yabancı satın almacının katıldığı fuar, bu yıl yaklaşık 20 ülkeden 2.000’in üzerinde markaya ev sahipliği yaptı. Binlerce sektör profesyonelinin ziyaret ettiği fuarda global ticarete de yeni bir boyut kazandırıldı. B2B iş görüşmeleri ile üretici ve alıcının bir araya geldiği fuarda milyarlarca dolarlık ticaret hacmi sağlandı. Yarattıkları katma değer ve gerçekleştirdikleri ihracat ile Türkiye ekonomisinin en önemli sektörleri arasında yer alan Türk gıda ve içecek sektörü de, öne çıkan firmaları ile fuarda yoğun ilgi gördü. Fuarın en dikkat çeken unsurlarından bir tanesi de ülke milli katılımları oldu. Bu yılki fuara Özbekistan, Somali, Çekya, Lübnan, Kamerun ve Ürdün toplam 65 firma ile milli katılım sağladı.
Ambalaj sektörü fuarda ürünlerini tanıttı
CNR Food İstanbul Fuarı ile eş zamanlı yapılan CNR Ambalaj İstanbul – Gıda İşleme Sistemleri, Paketleme ve Ambalaj Çözümleri Özel Bölümü de katılımcıların dikkatini çekti. Gıda işleme teknolojileri, gıda paketleme makine ve ekipmanları, oluklu mukavva, kâğıt, karton ambalaj üreticileri, plastik ve esnek ambalaj üreticileri, tamamlayıcı ambalaj ürünlerinin sergilendiği özel bölümde, gıda ve içecek üreticileri bir araya geldi. 50’yi aşkın firmanın 100’lerce markasına dair ürünlerin tanıtıldığı özel bölümü, binlerce sektör profesyoneli ziyaret etti.
Bayim Olur Musun? Fuarı girişimcilere yeni fırsatlar sundu
CNR Food İstanbul Fuarı ile eş zamanlı gerçekleştirilen Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük franchise fuarı Bayim Olur Musun? ise, bu yıl 200’ün üzerinde marka ile 90 ülkeden 30 bini aşkın sektör profesyoneline ev sahipliği yaptı. 2.000’i aşkın marka ve 60.000’in üzerinde zincir mağaza ile Türkiye’de yıllık 43 milyar dolarlık bir iş hacmine ulaşan franchise sektörü, ham maddecisinden üreticisine, ithalatçısından toptancısına ve organize perakendeciliğe kadar zincirin tüm halkalarıyla fuarda yerini aldı. Franchise ve bayilikle büyümek isteyen, yeni iş ortakları arayan markalar, fuarda girişimcilerle bir araya geldi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Babacan: ‘Esnaf can derdinde, Saray vergi peşinde’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Eskişehir İl Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde partisinin gençlik politikaları ve ekonomik kriz vardı. Babacan şu ifadeleri kullandı:
Esnaftan stopaj vergisini hiç almayın
Kredi borçlarını pandemi döneminde ödemesiz ve sıfır faizli yeniden yapılandırmak lazım. Anladık kasayı boşalttınız, hibe vermiyorsunuz. Esnafı hiç olmazsa “vergi vergi” diye sıkboğaz etmeyin. Dükkan kapalı, siftah yok, esnafın cebine para girmiyor. Kirasını bile ödemekte zorluk çekiyor. Kira stopajını hiç almayın. Zamanı gelince mal sahibinden alırsınız.
Çiftçi desteklerine artış sıfır, Cumhurbaşkanlığı ödeneğine artış %28
Meclis’te gelecek yılın bütçesi görüşülüyor. Bakıyoruz, gelecek yıl için tarımsal destek ödeneği 22 Milyar TL. Bu yıl da zaten 22 milyar TL idi. Yani 2020’den 2021’e artış sıfır. Bir de Cumhurbaşkanlığı ödeneğine bakıyoruz; 2021 bütçesinde 2020’ye göre tam %28 artış var. Siz “itibardan tasarruf olmaz” diyerek, kendi harcamalarınızı her yıl enflasyonun çok üzerinde artırırken, çiftçimizin en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda gereken desteği vermeyeceğinizi ilan ediyorsunuz. Bu, ülkenin gerçeklerinden, tarımından, çiftçisinden habersiz olmak demektir.
Gençlerimizin özgürlüğü bir parmak şıklatmaya bakar
Gençler “Düşüncelerimi yazarsam gece yarısı polis kapımızı çalar, ileride bu yazdığımı önüme koyup iş vermezler” diye çekiniyor. “Silivri soğuktur şimdi” diye şakalaşıyor. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadıkça demokrasimiz ilerlemeyecek. Tüm bu sorunların çözümü çok kolay, tek bir harekete bakar. İktidara geldiğimizde bir parmak şıklatacağız, “Gençler özgürsünüz” diyeceğiz.
YÖK’ü kaldıracağız
Üniversitelerimizi özgürleştireceğiz. Bunun yolunun Yüksek Öğretim Kurulu’nu kapatıp kaldırmaktan geçtiğine inanıyoruz. 12 Eylül darbesinin akademideki kalıntılarına son vereceğiz. Üniversitelerde itaatin değil, aklın ve bilimin önünü açacağız.
Yerli ve milli anlayış, gençleri kendi vatanlarından kaçırmak değildir
Gençlerimiz “Boşuna mı okuduk?” diyor. Gençlerin hayallerine vurulan prangaları teker teker söküp atacağız. Gençlerimiz kendi ayakları üstünde duracaklar. Kara kara düşünmeden yuvalarını kuracaklar, ailelerine muhtaç bir şekilde yaşlanmayacaklar. Her gün bize yerlilik ve millilik anlatanlara sesleniyorum: Gençlerimizi öyle bir noktaya getirdiniz ki, gençlerimiz yarınlarını kendi vatanlarında kurmak istemiyor. Bu mudur yerlilik? Bu mudur millilik? Bu mudur milliyetçilik?
İşe alımlarda mülakatı kaldıracağız
Kamuda işe alımlarda mülakat sistemine son vereceğiz. Mülakat olmuş particilik aracı, mülakat olmuş bazı toplum kesimlerini dışlama aracı, mülakat olmuş eş, dost, ahbap kayırma aracı. Onun adamı, şunun yakını, bu partiden demeyeceğiz. Liyakata ve bilgiye değer vereceğiz.
Limanlarla demiryollarının bağlantılarını kuracağız
Kanal İstanbul gibi çevre etkisini bile doğru düzgün ölçmedikleri rant projeleriyle yatıp kalkıyorlar. Zihniyet bu. Bunlardan önce yapmamız gereken çok iş var. Depreme hazırlık, tarımda sulama projeleri gibi. Ayrıca ülkemizin limanlarını büyütmemiz gerekiyor. Limanlarla demiryollarının bağlantılarının kurulması gerekiyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye yük taşımacılığını demiryollarıyla sağlayacağız.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Milletvekili Sındır, “dere taşkın alanı ve fay zonuna asla konut yapmayın!”
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı’nın 2021 Yılı Bütçesi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, İzmir depremi sonrasında konut yapımı için belirlenen rezerv alanın Bornova fay zonu üzerinde bulunduğunu ve 1995 yılında 58 vatandaşın sele kapılarak yaşamını yitirdiği bir dere havzasında konut yapılmasının yaşamsal riskler barındırdığını söyledi.
“KARARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİNİZ!”
Sel felaketlerinin yaşanabileceği alanlarda konutların yapılmasının büyük riskleri beraberinde getirdiğini söyleyen Sındır, “İzmir depremi sonrasında konut yapımı için belirlenen yer 375 hektar orman alanında kalan bir bölge. Burası Laka Deresi’nin 1.750 hektar olan su toplama havzasında kalan bir yer. 1995 yılındaki sel felaketi sonucu yitirilen 65 vatandaşımızın 58’i bu alan içerisinde yani bu dere havzası içerisinde oluşan sellere kapılarak yaşamını yitirdi. Sel sonrası da Orman İdaresince ağaçlandırma çalışmalarına başlandı. Burası bir orman ve bölgesel park alanı. Burası doğal sit alanı. Bu bölgenin 25.11.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verildi. ‘Devlet ormanları daraltılamaz’ diye Anayasal hüküm var. Bu alanın orman dışına çıkarılması kabul edilemez. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nce yapılan açıklamada bu alanın MTA’nın Türkiye Diri Fay Haritasında Bornova fay zonu üzerinde olduğunu biliyor musunuz? Yapılaşmanın aynı zamanda Laka Deresi üzerinde, sel üreten bir havza kaynağının üzerinde yapılacağını biliyor musunuz? Bu kararı yeniden gözden geçiriniz. Dere taşkın alanı ve fay zonuna asla konut yapmayın. İnsan yaşamını riske atmayın” diyerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a uyarılarda bulundu.
“AVRUPA KONSEYİ TÜRKİYE’Yİ İZLEMEYE ALDI!”
Avrupa Konseyinin Mart ayında, Cumhurbaşkanına hakaret davaları nedeniyle Türkiye’yi izlemeye aldığını söyleyen Sındır, “Cumhurbaşkanına hakaretten Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesi gereği birtakım hükümler veriliyor. Bugüne kadar 100 binden fazla soruşturma, 63 bin 41 kişiye de dava açılmış ve bu davalardan 9 bin 554 kişi mahkum olmuş. Avrupa Konseyi geçtiğimiz Mart ayında Cumhurbaşkanına hakaret davaları nedeniyle Türkiye’yi izlemeye aldı. Avrupa Konseyi, bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu belirtilerek bu davalar nedeniyle Türkiye’yi nitelikli izlemeye aldığını belirtti. Burada dikkat edilmesi gereken husus siyasi konuların da hakaret kapsamı içerisinde yer alması ve değerlendirilmesi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında dikkat çektiği husus şu; ‘kimsenin, diğer bütün insanlardan daha ayrıcalıklı şekilde korunamayacağı’. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı çok ciddi böyle bir konuya gereği için dikkatinizi çekmek isterim.” dedi.
“ASKERLERİMİZİN HAYATIYLA OYNANDIĞI SÖYLENİYOR!”
Savunma Sanayi Başkanlığı’nın CE Belgesi sahte olan taklit medikal ürün satın aldığına ilişkin iddiaları ve milli gemi projesiyle ilgili hak ediş ödemelerinde yapılan döviz kuru hatasını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sorarak sözlerine son veren Sındır, “bu medikal ürünün orijinalini üreten firma, Avrupa Komisyonu’na yazdığı mektubunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullandığı ürün için ‘kanun dışı bir kopya’ ifadesini kullanmış. Savunma Sanayi Başkanlığı’nın orijinal olmayan bir medikal ürün aldığı ileri sürülerek; Ankara’da bir firmanın, ağır yaralanmalarda kan kaybını önleyen, patentli olan abdominal turnikenin sahtesini ürettiği, Başkanlığın satın aldığı 1.175 adet sahte turnikenin de TSK’nin envanterine girdiği iddia ediliyor. Bu konuda Ankara Milletvekilimiz Sn. Murat Emir’in de soru önergesi var. Nerede üretildiği belli olmayan, testleri yapılmamış sağlık ürünleriyle askerimizin hayatıyla oynandığı söyleniyor. Bu konuya lütfen açıklık getiriniz. Yine, Savunma Sanayi Destekleme Fon’una ilişkin 2019 yılı denetim raporunda, milli gemi projesiyle ilgili dikkat çeken tespitlere yer verilmiş. İlk ihalenin iptalinden sonra bu proje kapsamında yaptırılan 3’üncü ve 4’üncü gemilerle ilgili yükleniciye yapılan hak ediş ödemelerine esas oluşturan faturalarda döviz kurunun hesaplandığı tarihin hatalı alındığı bildirilmiş. Hak ediş ödemelerinde fatura büyük harfle yazıldığında yüklenici faturasının, küçük harfle yazıldığında ise alt yüklenici faturasının anlaşılması gerektiği yönünde yorum yapmış. Hiçbir kanunda, metinde böyle bir şey yok. Böyle bir yasal dayanak da olamaz. Yasal olmayan ve trajikomik bir dayanakla savunma yapılması kabul edilemez” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Lider VakıfBank’tan Galatasaray’a set yok
VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021 Misli.com Sultanlar Ligi’nin 19’uncu haftasında deplasmanda Galatasaray HDI Sigorta’yı 23-25, 23-25 ve 11-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek, ligdeki liderliğini sürdürdü. Sarı-siyahlılar, Sultanlar Ligi’nin 20’nci haftasında 2 Aralık Çarşamba günü deplasmanda Sarıyer Belediyesi’yle karşılaşacak.
Üç FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası ve dört CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla ‘Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı’ olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, 2020-2021 Misli.com Sultanlar Ligi’nin 19’uncu haftasında deplasmanda Galatasaray HDI Sigorta’yı 23-25, 23-25 ve 11-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek, ligdeki liderliğini sürdürdü. TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’ndaki karşılaşmaya 3-0’lık seriyle başlayan sarı-siyahlılar, bloktaki üstünlüğüyle teknik molaya 12-8 önde girdiği ilk seti 25-23 aldı.
VakıfBank, ilk sette olduğu gibi 3-0’lık seriyle başladığı ikinci setin teknik molasına 12-11 önde girdi. Mola dönüşü 14-12 geriye düşen sarı-siyahlılar, setin devamında 19-16 öne geçmesine rağmen setin sonunda skor 22-22’ye geldi. Aldığı molanın ardından 24-22 öne geçen VakıfBank, ikinci seti 25-23 alarak karşılaşmada durumu 2-0’a getirdi. Galatasaray’ın üçüncü sette maça dönüşüne izin vermeyen sarı-siyahlılar, seti 25-11 maçı da 3-0 kazandı. Ligde iki maç (Sarıyer Belediyesi, İlbank) eksiği olan VakıfBank, Sultanlar Ligi’nin 20’nci haftasında 2 Aralık Çarşamba günü deplasmanda Sarıyer Belediyesi’yle karşılaşacak.
MAÇIN İSTATİSTİĞİ
GALATASARAY-VAKIFBANK: 0-3
SALON: TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu
HAKEMLER: Erdal Akıncı, Akif Altın
GALATASARAY: İlkin 10, Selin 5, Çağla 3, Kosheleva 10, Ergül 5, Ryhkliuk 9, Gizem (L), Beren 1, Elifsu, Nilay
VAKIFBANK: Maja 2, Meliha 4, Zehra 9, Haak 22, Michelle 12, Kübra 9, Ayça (L), Gabi 1, Cansu, Gözde
SETLER: 23-25, 23-25, 11-25
SÜRE: 82 dakika (28′, 32′, 22′)
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Mohamed Salahyeteneği ile büyülüyor
Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo’nun içecek grubu markalarından Pepsi, yıllardır futbolun kahramanlarını şaşırtıcı ve beklenmedik şekillerde göstererek futbol hayranlarını eğlendiriyor.
Futbol tutkusuna yıllardır büyük değer veren Pepsi’nin yeni rekam filminde rekorlar kıran forvet “Mısırlı Kral” Mohamed Salah, yeteneği ile herkesi büyülüyor. Eğlenceli reklam filmleriyle tanıdığımız Pepsi, reklam filminde yine spor ve içecek severleri bir araya getiriyor.
Pepsi’nin bu yeni yaratıcı reklamında Mohamed Salah’ı, Pepsi kutusunun üzerinde duran futbol topuna kutu Pepsi’yi yerleştirirken izliyoruz. Dünyanın en iyi futbolcularından birinin rol aldığı reklam filmi, 2021’de UEFA Şampiyonlar Ligi Final heyecanının Pepsi ile İstanbul’da yaşanacağının müjdesini veriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kayıp Şair’den “Dönem” klibi
Son yıllarda televizyon ekranlarında izleme rekorları kıran Dönem dizilerinin yeni rakibi dönem klipleri olacak gibi gözüküyor.
Birçok ünlü isim ile düet yapan Kayıp Şair Aranjörlüğünü Mustafa Arapoğlu’nun üstlendiği “Sen” (Artık gelmesen de olur) isimli şiirine, bu kez de İki Gözüm Ahmet filmi başrol oyuncusu ve yorumcu Özgür Tüzer ile düet yaptı.
İlk kez bir şiire Dönem Klibi çekilmesine karar veren Kayıp Şair Şöyle konuştu “Ekibim ile içimize sinen çok güzel bir iş çıkarttık, Bu işi sıradan bir klip ile taçlandıramazdık o yüzden Genç ve başarılı Yönetmenim İbrahim Bülbül ile uzun süre üstünde çalıştık ve Dönem klibi çekmeye karar verdik”.
Özgür Tüzer hem yorumculuğu hem de oyunculuğu ile klipte yer aldı, Isparta’da kalabalık bir ekiple çekimleri gerçekleşen klipte, kahramanlara hayat veren iki oyuncu, Diriliş Ertuğrul dizisinde Ertuğrul Beyin en iyi okçusu “Saru Alp”i canlandıran Yücel Tok, Bir diğeri ise Büyük Selçuklu dizisinde rol alan genç yeteneklerinden Elif Doğan oldu…
Özel radyoların kurulmasıyla birlikte radyoculuk kariyerinde Kayıp Şair olarak ünlenen sanatçı şu ana kadar gerçekleştirdiği çalışmalarında yalnızca sesi ile yer alırken bazı kliplerinde siluet ile yer alıyor, bu yüzden hayranları tarafından merak edilen Şair bu çalışmada da geleneği bozmadı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
WorldFood Istanbul’da Sahne Yerli Girişimlerin: Ürünleri Korumak İçin Pestisitlere İhtiyacımız Kalmayacak!
Birbirinden farklı konu ve konuklarıyla gıda sektörünün geleceğini belirleyen Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul, dördüncü ve son günündeki son panelde gıda sektörüne yön veren yerli girişimcileri ağırladı. Fuarı uzaktan takip etmek isteyen ziyaretçiler de paneller ve etkinlikleri, Youtube platformundan izledi.
Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul’un son gününde sektörün girişimcileri; Nanomik Kurucu Ortak & CEO Buse Berber Örçen, HyggeFoods Company Kurucu & CEO Emine Yılmaz, The Snack Haus Kurucusu Hazel Topçu ve Vahaa Kurucu Ortak & CBDO Nehir Gülşen Boyacıoğlu sunumlarıyla yeni nesil çözümlerini katılımcılar ile paylaştı.
Pestisitler Yerine Doğal Koruyucu
İlk olarak sahne alan Nanomik Kurucu Ortak & CEO Buse Berber Örçen, mikroorganizmaların etkileşimi sonucu ortaya çıkan küflenme nedeniyle, meyve ve sebzelerin yüzde 25’inin israf olduğunu paylaşırken, “Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya geneli için bu rakam 465 milyar ton sebze ve meyveye denk düşüyor. Ürün kaybını önlemek içinse pestisit kullanılıyor. Ancak, pestisitler hem insan sağlığına zararlı hem de doğada parçalanmıyor. Ayrıca, tüm dünyada her yıl 30 milyon çiftçi ve ailesinin zehirlenmesine neden oluyor” dedi.
Nanomik olarak burada devreye girdiklerini, bitkilerin küflenmesini önleyen molekülleri, laboratuvar ortamında kimyasallar kadar güçlü hale getirdiklerini belirten Örçen, “Çift katlı bir kapsama sistemine hapsettiğimiz moleküller, gerekli veya acil durumlarda devreye girerek, herhangi bir kimyasal kullanımına gerek kalmaksızın, doğal yollardan sebze ya da meyvelerin küflenmesini önlüyor” dedi. Üzüm bağlarında gerçekleştirdikleri çalışmalarda yüzde 91 oranında başarı sağladıklarının altını çizdi. Örçen, kimyasal koruyucular ile aynı önleme oranı elde ettikleri çalışmalarının yanı sıra, sebze ve meyvelerin pestisitlerden arınması için evde kullanılmak üzere de bir ürün geliştirdiklerini paylaştı.
Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Bitkisel Proteinler
Ardından söz alan HyggeFoods Company Kurucu & CEO Emine Yılmaz ise sürdürülebilir bir ekosisteme katkı sunmak adına, bitkisel proteinlerin gerekliliğini ve önemine dikkat çekti. Tüm dünyada protein pazarının 52 milyar dolarlık bir hacmi olduğunu, bitkisel protein pazarının ise Pazar hacminin şu an için 19 milyar dolara ulaştığını belirten Yılmaz, “Bitkisel proteinlerin tüm temel aminoasitleri içermesinin yanı sıra daha küçük alanlarda daha az su tüketimi ile üretimi, sürdürülebilirliğe de katkı sunuyor” dedi.
Yerli Kurutma Teknolojisi ile Yeni Nesil Atıştırmalıklar
Gelişmiş kurutma teknolojileri ile kuruttukları ürünleri, herhangi bir katkı maddesi olmadan uzun raf ömrüyle pazar sunduklarını paylaşan The Snack Haus Kurucusu Hazel Topçu, “Besin değerleri ürünlerin taze halleriyle aynı kalıyor, sadece kurutma işlemi nedeniyle boyutları küçülüyor. Yeni nesil sağlıklı atıştırmalıklar ürettiğimiz faaliyet alanımızda sıfır atık politikası uyguluyoruz. Makine üretimiyle çıktığımız bu yolda geldiğimiz noktada, sıfır atık politikamızda başarı oranımız yüzde 70’e ulaştı. Örnek vermek gerekirse, zeytinin çekirdeğinden filament üreterek makinalarımızda kullanmaya başladık” dedi.
Dikey Tarım ile Evinde, Yemek İstediğin Kadar Yetiştir
Son olarak söz alan Vahaa Kurucu Ortak & CBDO Nehir Gülşen Boyacıoğlu ise dünyada uzun süredir gündemde olan dikey tarım faaliyetlerinin önemi dikkat çekti.
Kendi problemlerine çözüm bulmak amacıyla yol çıkarak –yani, şehirde yaşayan insanların taze ve sağlıklı gıdaya erişimlerinin zorluğu gibi konularda ilk adımlarını attıklarını söyleyen Boyacıoğlu, “Ürünlerin tarladan sofraya ulaşana kadar kat ettikleri yol 2 bin 500 km. Bu sırada da bildiğiniz gibi yüzde 40’ı maalesef israf oluyor. Yanı sıra 30 yıl sonra tüm dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Yani, bugün yaşadığımız taze ve sağlıklı ürüne ulaşma talebi daha da artacak” sözleriyle küresel trendlerin potansiyellerine dikkat çekti.
Kovid-19 sonrası bireylerin organik beslenme ve yediklerine dikkat etme konusunun daha da önem kazandığını hatırlatan Boyacıoğlu, “Vahaa olarak vizyonumuzu şehirleri griden yeşile çevirmek olarak tanımlıyoruz. Çünkü şehirde yaşayan insanların yaşam alanlarında kendi ürünlerini, kendi kendilerine yetiştirmeleri mümkün olduğunu biliyoruz. Bunun için de akıllı bahçeler ile dikey tarım ekosistemi kuruyoruz. Ekosistem diyorum, çünkü sadece makine tedarik etmiyoruz, ürünün sofraya gelene kadarki sürecinde müşterilerimize destek sunuyoruz” diyerek, geliştirdikleri mobil uygulama ile bu hizmeti sunduklarını, faaliyetlerinde nesnelerin internetini de kullandıklarını paylaştı. Boyacıoğlu, bireylerin tüketebileceği kadar yetiştirmelerine imkan veren girişimleri sayesinde yüzde 70 daha az su tüketimi ile 0 atık ve 0 kimyasal çıktıları ile sürdürülebilir bir sisteme destek sunduklarının da altını çizdi.
Hyve Group Hakkında
Hyve Group, 14 ülkede 17 global ofisi ve 1.000’in üzerinde deneyimli personeliyle dünya genelinde 120’yi aşkın etkinlik düzenleyen uluslararası bir fuar şirketidir. Hyve Group, amacı dünyanın her köşesinden gelen müşterilerin olağanüstü anlar paylaştığı ve sektör inovasyonunu şekillendirdiği kaçırılmayacak etkinlikler düzenlemek olan yeni nesil bir fuar şirketidir. Hyve Group plc, Dönüşüm ve Büyüme (TAG) programının ardından Eylül 2019’da ITE Group plc’nin yeni ismi olarak duyuruldu. Vizyonumuz, dünyanın en önde gelen içerik odaklı ve mutlaka gidilmesi gereken etkinlik portföyünü oluşturarak müşterilerimize muazzam bir deneyim ve yatırım getirisi sağlamaktır. Türkiye’de ise Hyve Group gücünü bölgedeki küresel ağdan alarak inşaat (Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul), turizm (EMITT), kozmetik (BeautyEurasia), gıda (WorldFood İstanbul), raylı sistemler ve lojistik (Eurasia Rail) sektörlerinde Türkiye’nin öncü fuarlarını düzenlemektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türk Nükleer Mühendis Kızların Büyük Başarısı
Rus üniversitelerinde nükleer fizik eğitimi alan ve aralarında 6 Türk kız öğrencinin de bulunduğu 11 yüksek lisans öğrencisi ‘Maria Sklodowska-Curie’ bursu kazandı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından verilen bursun kazananları, 20 Kasım 2020 tarihinde Avusturya’nın başkenti Viyana’da açıklandı.
Burs kazanan 6 Türk öğrenci arasında, Peter The Great St. Petersburg Politeknik Üniversitesi, Isı Enerjisi Mühendisliği ve Isı Mühendisliği bölümünde eğitim alan Seida Merve Değirmenci, Ayşe Gök, Yağmur Küçük, Ahsen Özdemir ve Zeynab Nur Şahin yer aldı. Aynı üniversitenin Nükleer Santraller: Tasarım, İşletme ve Mühendislik bölümünde okuyan Nurberk Sungur da bu önemli bursu kazanan isimlerden biri oldu.
Türk öğrencilerin yanı sıra Rusya Federasyonu’ndan Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknoloji Bölümü öğrencisi Ekaterina Shcheglova, Nijerya’dan gelerek Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi MEPhI Nükleer Fizik ve Teknoloji bölümü öğrencisi olan Ifeoma Uvom, Kazakistan’dan gelerek Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknolojiler bölümü öğrencisi olan Kamila Khuzhazhinova, Moğolistan’dan gelerek MEPhI Nükleer Fizik ve Teknoloji bölümü öğrencisi olan Davaasuren Byambatsogt ile Gana’dan gelerek Tomsk Politeknik Üniversitesi Nükleer Fizik ve Teknoloji, Nükleer Tıp bölümünde eğitim alan Easter Kouachie de, ‘Maria Sklodowska-Curie’ bursu almaya hak kazandı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un İnsan Kaynakları Departmanı Eğitim Kalitesinin Arttırılması, Uluslararası İşbirliği ve Proje Yönetimi Tasarım Şubesi Direktörü Valery Karesin, şöyle konuştu:
“Rus üniversitelerinde nükleer fizik bölümünde okuyan Rus ve yabancı öğrencilere ‘Maria Sklodovskaya-Curie’ bursu verilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, nükleer endüstrideki eğitimi ve cinsiyet dengesini desteklemeyi amaçlayan IAEA’nın çok doğru bir zamanda yaptığı bir girişimdir. Burs alan kız öğrenciler, hem Rusya’da hem de ötesinde nükleer enerjinin geleceğini şekillendirmeye yardımcı olacaklar. Rosatom, sosyal sorumluluk sahibi bir şirket olarak bu tür adımları destekliyor.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)