Etiket arşivi: En

Çin Sineması’nın En Yüksek Bütçeli Filmi Sekiz Yüz İçin Geri Sayım Başladı

Sinema eleştirmeleri tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösterilen “Sekiz Yüz”, 25 Eylül’de gösterime girmeye hazırlanıyor. Ön hazırlıkları ve çekimleri 10 yıl süren “Sekiz Yüz”, Japonya’nın işgalci politikalarıyla mücadele eden Çin’in en önemli direnişlerinden birini konu alıyor.
Çin’de gösterime girdiği ilk hafta sonunda 69 milyon dolar hasılatla, Çin sinema tarihinin en değerli 10 filmi arasına giren “Sekiz Yüz”, Türkiye’de gösterime girmek için gün sayıyor. Pandemi nedeniyle yaşanan zorlu sürece rağmen sekiz ülkede vizyona giren ve gişede büyük başarı elde ederek dünya sinema sektörünün odağı olan “Sekiz Yüz”, etkileyici öyküsü, gerçekçi sahneleriyle alışageldik savaş filmlerine meydan okuyor. Sekiz Yüz, bu haftaki son rakamlara göre 2020 yılının en yüksek hasılat yapan filmi olarak tarihe geçti.
Çin sinema sektöründe benzeri görülmemiş 80 milyon dolarlık bütçesi ve 10 yıl süren ön hazırlık ve çekimleriyle de dikkatleri üzerine toplayan “Sekiz Yüz”, sinema çevreleri ve eleştirmenler tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösteriliyor. 25 Eylül’de vizyona girecek olan ve tamamı IMAX kameralarla çekilen ilk Çin filmi olarak tarihe geçen “Sekiz Yüz”, 1937 yılında Şangay’da yaşanan gerçek olaylardan beyazperdeye uyarlandı.
Gönül rahatlığıyla bir sinema deneyimi için maksimum hijyen!
Cinemaximum, gişeden salona kadar her adımda hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için tüm önlemleri alarak sinemaseverlere gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir sinema deneyimi sunuyor. Örneğin artık yan yana koltuk satışı yapılmıyor, satın aldığınız koltuğun her yönünden 2 koltuk boş bırakacak şekilde yeni bir oturma düzeni uygulanıyor. Cinemaximum teması en aza indirmek adına gişe ve büfelerde temassız ödemeyi önceliklendiriyor, bilet kontrolü yine temassız yapılıyor. Etkileşimi ve riski en aza indirmek adına 30 dakikaya çıkarılan seans aralarında ise salonlarda temizlik ve hijyen çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tüm salonlar ve fuaye alanları nano gümüş teknolojisi ve onaylı dezenfektanlarla düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca temasın fazla olduğu gişe ve büfe deskleri, fuaye alanlarındaki merdiven korkulukları, salon kapıları, kiosk ekranları gibi alanlar da sık sık dezenfekte ediliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

En değerli 11 Premier Lig’de: 1 milyar 94 milyon

KPMG Football Benchmark ekibi Avrupa’nın en değerli dört liginin (İngiltere Premier Lig, İspanya La Liga, Almanya Bundesliga, İtalya Serie A) en pahalı 11’ini araştırdı. En değerli 11’e İngiltere Premier Lig sahip, kadronun değeri 1 milyar 97 milyon euro… Kadrodaki en değerli oyuncu ise 140 milyon euroyla Manchester City’nin yıldızı Raheem Sterling. En değerli kadroda ikinci sırada ise 849 milyon euroyla La Liga var.
Pandemi gölgesinde başlayan 2020-2021  sezonu tüm heyecanıyla devam ediyor. Takımlar yeni koşullara alışmaya çalışırken, sahada da tüm güçleriyle mücadele ediyor. KPMG Football Benchmark ekibi ise Avrupa’nın en değerli dört liginin (İngiltere Premier Lig, İspanya La Liga, Almanya Bundesliga, İtalya Serie A) en pahalı 11’ini araştırdı. Bu ligler arasında en değerli 11’e İngiltere Premier Lig sahip olurken, kadronun değeri 1 milyar 97 milyon euro… Kadroda 5 Liverpoollu, 4 Manchester Cityli, birer Manchester United ve Tottenhamlı oyuncu bulunuyor. Kadrodaki en değerli oyuncu ise 140 milyon euroyla Manchester City’nin yıldızı Raheem Sterling oldu.
100 milyon euroyu aşan tek isim Messi
En değerli kadroda ikinci sırayı ise İspanya La Liga alıyor. La Liga’nın en pahalı 11’inin değeri 849 milyon euro… Kadroda beş Real Madrid ve Barcelonalı bulunurken, bir tane de Atletico Madrid’ten oyuncu yer alıyor. Kadroda 100 milyon euroyu aşan tek oyuncu ise Barcelona’nın süper yıldızı Lionel Messi (124 milyon euro) oldu. Bu iki ligin ardından 729 milyon euroluk ilk 11’yle Almanya Bundesliga takip ederken, İtalya Serie A’nın en pahalı 11’inin değeri ise 684 milyon euro oldu.
Premier Lig’in kalitesi hepsinden farklı
KPMG Türkiye Spor Sektör Lideri Hakan Uçak, ”Son dönemde Premier Lig ile diğer ligler arasında büyük bir uçurum oluşmaya başladı. Dünyadaki her oyuncunun hayali bir gün Premier Lig’de oynamak oluyor. Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Neymar, Mbappe gibi yıldızlar Premier Lig’de yok ama en pahalı kadroya yine Premier Lig sahip. Bu da ligin kalitesinin çok yüksek olmasından kaynaklanıyor” dedi.
İşte Premier Lig’in en iyi 11’i OYUNCU TAKIMI DEĞERİ (€) Alisson Becker Liverpool 83 milyon Trent Alexander-Arnold Liverpool 106 milyon Virgil van Dijk Liverpool 94 milyon Aymeric Laporte M.City 75 milyon Andrew Robertson Liverpool 69 milyon Kevin de Bruyne M.City 120 milyon Rodri M.City 73 milyon Mohamed Salah Liverpool 129 milyon Bruno Fernades M.United 88 milyon Raheem Sterling M.City 140 milyon Harry Kane Tottenham 120 milyon
İşte La Liga’nın en iyi 11’i OYUNCU TAKIMI DEĞERİ (€) Marc-Andre ter Stegen Barcelona 73 milyon Daniel Carvajal R.Madrid 42 milyon Raphael Varane R.Madrid 75 milyon Clement Lenglet Barcelona 56 milyon Ferland Mendy R.Madrid 40 milyon Casemiro R.Madrid 76 milyon Saul Niguez A.Madrid 87 milyon Lionel Messi Barcelona 124 milyon Frenkie de Jong Barcelona 91 milyon Eden Hazard R.Madrid 88 milyon Antonie Griezmann Barcelona 97 milyon
İşte Bundesliga’nın en iyi 11’i OYUNCU TAKIMI DEĞERİ (€) Peter Gulacsi RB Leipzig 22 milyon Benjamin Pavard B.Münih 50 milyon Dayot Upamecano RB Leipzig 53 milyon Lucas Hernandez B.Münih 40 milyon Alphonso Davies B.Münih 73 milyon Denis Zakaria Gladbach 45 milyon Joshua Kimmich B.Münih 77 milyon Jadon Sancho Dortmund 136 milyon Julian Brandt Dortmund 60 milyon Leroy Sane B.Münih 82 milyon Erling Haaland Dortmnud 91 milyon
İşte Serie A’nın en iyi 11’i OYUNCU TAKIMI DEĞERİ (€) Wojciech Szczesny Juventus 42 milyon Achraf Hakimi Inter 52 milyon Kalidou Koulibaly Napoli 46 milyon Matthijs de Ligt Juventus 84 milyon Theo Hernandez Milan 34 milyon Fabian Ruiz Napoli 62 milyon Milinkovic-Savic Lazio 65 milyon Paulo Dybala Juventus 75 milyon Arthur Juventus 60 milyon Cristiano Ronaldo Juventus 72 milyon Romelu Lukaku Inter 92 milyon
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

KOÇ Ailesinin en acı günü!!

İş insanı Suna Kıraç vefat etti. Kıraç’ın vefat ettiğini ise KOÇ Holding ”
Cumhuriyetimizin değerleriyle yetişmiş, gerek iş gerekse toplumsal hayatta başardıklarıyla Ülkemizin sanayi, eğitim, kültür ve sanat alanlarında gelişmesine önemli katkılar sunan, Topluluğumuzun kuruluş yıllarından 2010’a kadar çeşitli liderlik görevleri üstlenen, Koç Üniversitesi, Koç Okulu ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın kuruluşuna öncülük eden Sayın Suna Kıraç’ı kaybetmenin büyük üzüntüsü içindeyiz.
Sayın Suna Kıraç’ı emanet ettiği değerlere bağlı kalarak, ilham veren, vizyoner ve öncü kişiliği ile her zaman hatırlayacağız ve unutmayacağız.
Acımız çok derin.
Başımız sağ olsun.” ifadeleriyle kamuoyuyla paylaştı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Temmuzda ihracat değer olarak yılın, miktar olarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştı

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi temmuz ayı sonuçlarına göre; inşaat malzemeleri sanayisi, ihracatta biri aylık biri de yıllık olmak üzere iki rekor kırdı. İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 21,7 arttı. 5,53 milyon ton ihracatla miktar olarak Ağustos 2013’ten bu yana en yüksek aylık ihracat gerçekleşti. İhracatın bir önceki aya göre yüzde 11,1 artarak 1,94 milyar dolara yükseldiği temmuz ayında değer olarak ise 2020 yılının en yüksek aylık ihracat seviyesine ulaşıldı.
Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Temmuz 2020 sonuçlarına göre, geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 21,7 artan inşaat malzemeleri ihracatında miktar rekoru kırıldı. İnşaat malzemeleri ihracatı 2020 yılı temmuz ayında 5,53 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Böylece sektör miktar olarak Ağustos 2013’ten bu yana en yüksek aylık ihracata imza attı.
Değer olarak yılın en yüksek aylık ihracatı temmuzda yapıldı
İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Endeksi, ihracat pazarlarında toparlanmanın hızlanması ile temmuz ayında önemli artış gösterdi. İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2020 yılı temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 11,1 artarak 1,94 milyar dolara yükseldi. Temmuz ayında değer olarak 2020 yılının en yüksek aylık ihracatı yapıldı. 2020 yılı temmuz ayı ihracatı, Covid-19 salgınının olumsuz etkilerinin en yoğun yaşandığı 2020 yılı nisan ve mayıs ayı ihracatlarının üzerinde gerçekleşti. İhracat haziran ayı ihracatının da oldukça üzerine çıktı.
İhracat birim fiyatları toparlanıyor
İnşaat malzemeleri ihracat ortalama birim fiyatı 2019 yılı temmuz ayında 0,43 dolar/kg iken 2020 yılı temmuz ayında 0,35 dolar/kg oldu. İhracat birim fiyatları nisan ve mayıs aylarındaki sert düşüşler sonrası haziran ayında artış gösterdi, temmuz ayında da artış devam etti. Mayıs ayında 0,28 dolar/kg ile dip seviyeye düşen ihracat birim fiyatlarının toparlandığı görüldü.
İthalat artışı temmuz ayında durağanlaştı
İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı, 2020 yılı temmuz ayında miktar olarak geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 16,2 azaldı ve 190,9 bin ton oldu. Temmuz ayı ithalatı miktar olarak haziran ayının da altında kaldı. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı değer olarak ise temmuz ayında 543 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın temmuz ayına göre yüzde 14,5 gerileyen inşaat malzemeleri 2020 yılı temmuz ayı ithalatı değer olarak haziran ayı ile hemen hemen aynı seviyede gerçekleşti. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı temmuz ayında 2,84 dolar/kg seviyesine çıktı. Geçen yılın temmuz ayı ortalama ithalat birim fiyatı 2,79 dolardı. Temmuz ayında 2020 yılının en yüksek aylık ortalama ithalat birim fiyatı gerçekleşti.
Alt sektörlerin ihracatında farklı toparlanma hızları yaşanıyor
2020 yılı temmuz ayında küresel pazarlardaki toparlanma, inşaat malzemeleri ihracatını olumlu etkiledi. 2020 yılı temmuz ayında 8 alt ürün grubundan 6’sının ihracat birim fiyatları 2019 yılı temmuz ayına göre geriledi. 2 ürün grubunda ise ihracat birim fiyatları arttı. 2020 yılı temmuz ayında mineral ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 19,5 geriledi. Yalıtım malzemeleri ihracat birim fiyatı yüzde 15,3 düştü. Kimyasal bazlı ürünlerin ortalama ihraç birim fiyatı ise yüzde 10,8 arttı.
2020 yılının temmuz ayında 8 alt ürün grubundan 5’inde ihracat, miktar olarak geçen yılın temmuz ayının üzerinde gerçekleşti. İhracatta yüksek miktar artışları yaşandı. 2020 yılı temmuz ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 34 ile mineral ürünler, yüzde 13 ile yalıtım malzemeleri ve yüzde 8,9 ile ağaç ve ahşap ürünlerinde gerçekleşti. 2020 yılı temmuz ihracatı miktar olarak gerileyen 3 alt sektör prefabrik yapılar, demir çelik ürünleri ile kimyasal bazlı ürünler oldu.
2020 yılının temmuz ayında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat değer olarak yükseldi. 2020 yılı temmuz ayında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 85,8 ile prefabrik yapılarda yaşandı. Değer olarak ihracat ağaç ve ahşap ürünlerinde yüzde 6,2, mineral ürünlerde yüzde 7,4 arttı. Değer olarak ihracatın gerilediği alt sektörler metal bazlı ürünler, demir çelik ürünler ve yalıtım malzemeleri oldu.
Genel sanayi ihracatında da artış temmuz ayında devam etti
Türkiye sanayi ihracatı 2020 yılı temmuz ayında toparlanmaya ve artışa devam etti. Temmuz ayı ihracatında 2020 yılının en yüksek aylık ihracat gerçekleşmeleri oldu. 2020 yılı temmuz ayında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak bir önceki aya göre yüzde 12,3 arttı. Temmuz ayı ihracatı değer olarak Covid-19 salgını yeni normal sürecinde artışa devam etti. Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2020 yılının temmuz ayında bir önceki haziran ayına göre yüzde 2,1 artış gösterdi. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları ise 2020 yılı haziran ayında 1,17 dolar/kg iken, 2020 yılı temmuz ayında 1,29 dolar/kg oldu. İhracat birim fiyatlarında da iyileşme yaşandığı görüldü. 2019 yılı temmuz ayı ortalama ihracat birim fiyatı ise 1,54 dolar/kg seviyesinde gerçekleşti.
 BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Panora alışveriş ve yaşam merkezi, sağlık tedbirlerinde de Ankara’nın en iyisi!

Koronavirüsün ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren hem sağlık tedbirleri konusunda hem de ekonomik desteklerde öncü olan Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı denetimlerde aldığı sonuçlarla da takdir topladı.
Yeniden hizmete başladığı 1 Haziran tarihinden itibaren düzenli olarak denetimlere tabi tutulan AVM’lerde, Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin aldığı tedbirler konusundaki başarısı dikkat çekti. Her daim hijyene ve hem çalışanlarının hem de misafirlerinin sağlığına önem veren Panora’da, 28 Ağustos tarihinde yapılan denetimlerde, farklı noktalardan alınmış numunelerin sonuçları yayınlandı. AVM’nin en uğrak alanları olan tuvalet, asansör ve ana giriş kapısından, denetim ekiplerince alınan numuneler, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda incelendi. Yayınlanan inceleme raporu, Panora’nın hijyen sınır noktasının, ameliyathane hijyeni ile aynı orana sahip olduğunu gösterdi.
Raporu çalışanlarının ve misafirlerinin bilgisine sunan Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi yönetimi, önceliklerinin Panora çatısı altında bulunan herkesin sağlığını korumak olduğunu, bunun için de her türlü tedbiri taviz vermeksizin uyguladıklarını, rapor sonuçlarının kendilerini oldukça memnun ettiğini ve önümüzdeki dönemde de tedbirlere harfiyen uyarak tüm AVM’lere örnek olmaya devam etmek istediklerini dile getirdiler.
ANKARA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

En Büyük Nedeni Trafik Kazası

Beyin, vücut arasındaki iletişimi sağlayan yaklaşık 43 cm uzunluğunda ve 2 cm genişliğinde olan omuriliklerin sağlıklı işlevi sağlığımız açışından büyük önem taşıyor. 31 tane sinirin çıktığı bu bölgede çeşitli nedenlerden dolayı oluşan hasar durumunda ise felç durumu ile karşılaşabiliriz. ‘5 Eylül Dünya Omurilik Felçlileri Günü’nün önemini hatırlatarak bu durumun ne kadar hayati değere sahip olduğunu dile getiren Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Serap Latif Raif,“ Türkiye’de her yıl binlerce kişi omurilik felci geçiriyor. Bu esnada kaybedilen fonksiyonlar için cerrahi müdahale sonrası erken fizik tedavi büyük önem taşıyor. Çünkü doğru tedavi ile motor becerileri geri kazanılarak hasta kimseye bağımlı yaşamayabilir “ ifadelerini kullandı.
Beyinciğin altından başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanan omurga kanalında bulunan sinir topluluğuna omurilik denir. Bu alandan tüm kaslarımıza ileti gider. Bu yüzden buranın sağlıklı işlevi, sağlığımız için de büyük rol oynuyor. Birçok nedenden dolayı omurilikte hangi bölgede hasar oluşmuşsa o bölgeye sinir iletisi gitmiyor. Bu durumda omurilik felci durumunu ortaya çıkarıyor. Örneğin, sırt bölgesinde bir sorun oluşmuşsa bacaklarda fonksiyon kaybı oluşabilir. Eğer bu hasar boyun bölgesinde ortaya çıkarsa her iki kol ve bacakta işlev kayıpları oluşabilir. Yaralanmanın derecesine göre hastaların iyileşme süreleri de uzayıp kısalabilir.
Asla Pes Etme!
Omurilik yaralanmalarının daha çok gençlerde görüldüğüne dikkat çeken Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Serap Latif Raif, “Bunun en büyük nedeni ise trafik kazaları. Ayrıca derinliği bilinmeyen sulara atlama, spor yaralanmaları da en çok gördüğümüz vakalar arasında yer alıyor.Felç durumu enfeksiyona travmalara ya da tümöre bağlı olarak ortaya çıkabilir.Ne olursa olsun yapılan müdahalenin ardından mutlaka fizik tedavi süreci tedavi planlamasına eklenmeli. Bu noktada ise yaralanmanın derecesine ve seviyesine göre kaybedilen işlevlerin geri kazanılmasında erken davranmak büyük rol oynuyor.Ayrıca gelişen teknoloji ile robotik rehabilitasyon aletleri de hastaların umudu oluyor. O yüzden bu durum ile karşı karşıya kalan kişiler asla pes etmesinler” dedi.
Erken Dönem Rehabilitasyon Süreci Çok Önemli!
Raif sözlerine şöyle devam etti: ”Felç durumu sadece boyun ve sırt omurlarında meydana gelmez, mesane (idrar kesesi) ve bağırsakta da meydana gelebilir ayrıca cinsel fonksiyonlarda da bozukluklar oluşabilir. Gerekli cerrahi müdahale sonrası erken dönem rehabilitasyon dönemi çok önemlidir. Çünkü hastalar bize geç başvuruyor. Bu da iyileşme sırasında bazı zorluklara sebebiyet verebiliyor. Bazende olumsuz durumlara neden olabiliyor’’
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

DisplayMate, Galaxy Note20 Ultra’ya En İyi Akıllı Telefon Ekranı Ödülü’nü verdi!

Akıllı telefon ekranlarını derecelendiren DisplayMate, geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan Samsung’un yeni amiral gemisi akıllı telefonu Galaxy Note20 Ultra’nın ekranına A+ verdi. Aynı zamanda En İyi Akıllı Telefon Ekranı Ödülü’ne de layık görülen amiral gemisinin OLED Ekranı, özellikle aynı anda hem ekran parlaklığı hem de ekran güç tasarrufu özelliklerini yükseltebilmiş ve iyileştirebilmiş olmasıyla ön plana çıkıyor.
Bu ayın başında tanıtımı yapılan Galaxy Note20 Ultra, tam ekran tasarımı ve gelişmiş son teknoloji eseri OLED Ekran özelliğiyle Samsung’un en yeni amiral gemisi akıllı telefonu. Bu akıllı telefon mobil OLED ekran teknolojisinin görülmemiş bir hızla gelişmesiyle birlikte, ekran performansı alanında yükseltilmiş ve iyileştirilmiş birçok önemli yeni özellikler sunuyor. Galaxy Note20 Ultra, Samsung Display tarafından geliştirilip üretilen son sürüm çift taraflı kavisli ekranla birlikte Esnek OLED ekranlara sahip. OLED’in yeni çıkan her sürümü, yükseltilmiş ve iyileştirilmiş yeni özellikleri beraberinde getirirken, bu özellikler ilk olarak Samsung Galaxy akıllı telefonlarda sizlerle buluşuyor ve böylelikle Galaxy Note20 Ultra bir kez daha çıtayı yükseklere taşıyor
Akıllı telefon ekranlarını derecelendiren DisplayMate tarafından yapılan kapsamlı laboratuvar testleri ve ölçümleri, Galaxy Note20 Ultra’nın son derece etkileyici, üst düzey mükemmeliyete sahip birinci sınıf akıllı ekrana, aynı zamanda mükemmel kalibrasyon kesinliği ve performansına sahip olduğunu, görsel anlamda da mükemmellikten ayırt edilemez olduğunu gösteriyor.
Objektif bir biçimde yürütülen laboratuvar testleri ve ölçümlere göre, Galaxy Note20 Ultra,DisplayMate’in şimdiye kadar verdiği en yüksek not olan A+ Ekran Performansı derecesini elde ederek ve akıllı telefonlar için 11 performans kriterini karşılayarak “DisplayMate En İyi Akıllı Telefon Ekranı Ödülünü” aldı.
Araştırmada Galaxy Note20 Ultra’nın yeni ve iyileştirilmiş ekran performansının en çarpıcı özellikleri şöyle sıralanıyor: Galaxy Note20 Ultra alışılagelmiş 60Hz yenileme hızı özelliğinin yanı sıra yeni uyarlanabilir yüksek frekanslı 120Hz yenileme hızına da sahip olup bu özelliği sayesinde görsellerde ekran kaydırma ve video gösterimi deneyimini iyileştirirken uygulamalardaki hareket ve oyun performansını da iyileştiriyor ve pek çok kullanıcının karşılaştığı ekran titreşimi sorununu azaltabiliyor. Galaxy Note20 Ultra ekranının en yüksek parlaklığı normal modda 680 nit iken yüksek parlaklık modunda 1609 nite çıkabiliyor ve bu parlaklık düzeyi de Galaxy Note 10+’ın parlaklık düzeyiyle kıyaslandığında yüzde 21-23 oranında daha yüksek bir performans sunuyor. Galaxy Note20 Ultra’nın yüksek parlaklık modu, en yüksek parlaklık seviyesindeyken, doğrudan güneş ışığı altında olmayan tam düzey dış ortam ışığına eş değer olan, 20.000 lux değerinde yeni bir düşük ortam ışık seviyesi sunuyor. Bu özelliği sayesinde, açık havada ekranın okunurluğu telefon “Orta veya Yüksek Ortam Işığı” ayarındayken daha da iyileşmiş oluyor. Galaxy Note20 Ultra ekranının güç verimliliği, Galaxy Note10+ ile karşılaştırıldığında yüzde 16 daha yüksek. Galaxy Note20 Ultra, akıllı telefonlar için 11 performans kriterini ve bunlar içinde, görsel olarak kusursuzla eş değer olarak nitelendiren 4 mükemmeliyet kriterini de karşılıyor. Galaxy Note20 Ultra’nın OLED Ekranı, özellikle aynı anda hem ekran parlaklığı hem de ekran güç tasarrufu özelliklerini yükseltebilmiş ve iyileştirebilmiş olmasıyla ön plana çıkıyor.
 
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türk Tipi Kahvaltısı En Sağlıklısı

ABD’de yapılan bir araştırma diyabet ile kahvaltı ilişkisine dair önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Buna göre kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih edenlerde kalp damar hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riski yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riski ise 2 kat artıyor. Endokrinolog Prof. Dr. Hasan Aydın, “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz. Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nden Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, Türkiye’de diyabetin tehlikeli şekilde artığını belirtti ve araştırma sonuçlarına dikkat çekti: “Türk toplumunu yüzde 13.7’sinin diyabet olduğunu görüyoruz. Bu da sokakta karşılaştığımız her 7 insandan birinin diyabet olduğunu gösteriyor. Hangi öğünü tükettiğimizin ölüm riski üzerine etkisini araştıran bir çalışmanın sonuçları var elimizde. Bu çalışmada 4 bin 700 kişi 10 yıl boyunca takip ettiklerinde beslenme alışkanlıklarında kahvaltı ya da akşam yemeği tercihlerinin yaşam kaybı riski üzerine olan etkisi araştırılmış. Bunun sonucunda akşam yemeğini ana öğün olarak tüketen insanlarda kahvaltıyı ana öğün olarak tüketenlere kıyasladığımız zaman ölüm riskinin kalp damar hastalıklarına bağlı olanda yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riskinde ise iki kat artış oluşturduğunu gözlemliyorlar. Yine bu araştırmaya katılan insanlarda akşam yemeği öğününden yüzde 5’lik bir kaloriyi alıp sabah öğününe eklendiğinde ise yaşam kaybı riskinin eşitlendiği gözleniyor. Bu çalışmada 4 bin 700 kişi takip edilmiş 10 yıl boyunca. 2003 ve 2014 yıllarından başlamak üzere ilk 10 yıllık takip süresi sonunda hastalardan toplam 913 kişi yaşamını yitirmiş. Bunlardan 269 kişi diyabet nedeniyle yaşamını yitirirken 314 kişinin ise kalp ve damar sistemi problemlerine bağlı olarak yaşamlarını kaybettikleri gözlemlenmiş. Risk açısından baktığımızda da kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih eden kişilerde kalp damar sistemi hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riskinin yüzde 69 oranında diyabete bağlı yaşam kaybı riskinin ise 2 kat oranında arttığı gözlemlenmiş.”
“KAHVALTIDA KARBONHİDRAT İÇERİĞİ YÜKSEK OLMAMALI”
Türk tipi kahvaltıyı önerdiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz. Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta karbonhidrat içeriğinin yüksek olmaması. Reçel, bal gibi besinlerin çok tüketilmemesi, ekmek tüketimini 1-2 dilim ile sınırlı tutmak, onu da daha çok lifli olan ekmek türlerinden tercih etmek gerekiyor. Belki burada hazır beyaz ekmekler yerine evde yapılmış ekmek tercih etmek daha doğru olabilir. Kahvaltıda bir miktar karbonhidrat almak gerekiyor fakat bunu yaparken ağırlığına dikkat etmek gerekiyor ve rafine ürünlerden uzak durmak lazım. Eğer beyaz undan yapılmış bir ekmek tüketiyorsanız bu sağlıksız olan bir beslenme şekli. Onun yerine daha çok yulaflı, kepekli, karışım türü unlardan yapılmış ekmekleri tercih etmek gerekiyor.”
“EN BÜYÜK HATA KAHVALTI YAPMAMAK”
Kahvaltının hücrelerin tamiri için önemli ve gerekli olduğunu da sözlerine ekleyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın sözlerini şöyle tamamladı: “En büyük hata kahvaltı yapmamak. Çoğu insan kahvaltı yapmadan güne başlıyor. Halbuki bütün gece boyunca vücudumuz birtakım hücrelerimizin tamiri ile uğraşıyor ve enerji kaybediyor. O enerji kaybı ile güne başlarken kahvaltı yapmamak bizim aslında vücudumuzun enerjisinin daha da düşmesine sebep oluyor. Türkiye’de diyabet sıklığı, en son yapılan diyabet araştırması 10 yıla yakın bir zaman öncesinde yapıldı. Bu veriye göre yüzde 13.7 diyabet görülme sıklığı var. Bu oranın daha yüksek olduğu düşünülüyor. Sokakta karşılaştığımız her 7 insandan bir tanesi diyabet. Bu oranın içerisine diyabetin öncülü olan prediyabet vakalarını da eklediğimizde her 3 kişiden 1’inin diyabet ya da diyabet riski taşıdığı sonucu çıkıyor. Hastaların yüzde 40’ındaki can kaybı  nedeni ise kalp krizi ya da felç.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dünyanın En Güçlü Seri Üretim Üstü Açık Otomobili Ferrari 812 GTS Türkiye’de!

Ferrari 812 Superfast modelinin üstü açılabilen versiyonu “812 GTS” Türkiye yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor. 800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen Ferrari 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. Maksimum hızı 340 km/s’nin üzerinde olan Ferrari 812 GTS’in, 0-100 km/s hızlanması ise 3 saniyenin altında gerçekleşiyor. Ferrari’nin global kuralları çerçevesinde dünyada olduğu gibi Türkiye’de modele sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ilk şart sayılıyor. Ferrari 812 GTS’nin Türkiye teslimatı, 2020’nin son çeyreğinde gerçekleştirilecek.
Ferrari’nin tarihi başarılarla dolu V12 Spider’ın mirasını devam ettiren modeli 812 GTS, Türkiye’de yollara çıkmak için gün sayıyor. Ülkemizdeki teslimatı yılın son çeyreğinde yapılacak olan 812 GTS, Türkiye’ye 2020 yılı içinde sadece 1 adetlik kota ile geliyor. Ferrari 812 GTS’e tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sahip olabilmek için müşterinin, güncel bir Ferrari modelinin daha bulunması ve markanın kriterlerini karşılayarak son onayını alması gerekiyor.
800 HP güç ve 718 Nm tork üreten V12 motoruyla performans standartlarını yeniden belirleyen 812 GTS, sınıfının en kullanışlı RHT (Açılabilir Hard Top) tavanıyla göz alıcı tasarımını tamamlıyor. 340 km/s’lik üzerinde maksimum hıza sahip olan Ferrari 812 GTS, 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyenin altında, 0-200 km/s hızlanmasını ise sadece 8.3 saniyede tamamlıyor. Üstü açılan spor otomobiller sınıfının en hızlı modelleri arasında yerini alan Ferrari 812 GTS’in hard top tavanı, sadece 14 saniyede, üstelik 45 km/s hıza kadar açılıyor. Tavan sistemi kabin içerisinde yaşam alanını daraltmazken, elektrikli arka cam rüzgâr kesici görevini üstlenmesinin yanı sıra motor sesini kabine daha az iletmesini sağlıyor. Arka cam açık bırakıldığında ise kullanıcılar V12 motorun benzersiz senfonisinin keyfini çıkarıyor.
Ülkemizde ilk teslimatı 2020 yılı sonunda yapılacak olan Ferrari 812 GTS’i satın almak için şimdiden uzun bir bekleme listesi oluştu. Önümüzdeki dönemde satın almak isteyen ve gerekli koşulları sağlayan Ferrari müşterileri 812 GTS’i 2023 yılında teslim alabilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye’nin en başarılı öğrencileri yine Boğaziçi’nde

2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yerleştirme Sonuçlarının 26 Ağustos’ta açıklanmasının ardından Boğaziçi, yine en iyi öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversite oldu. Buna göre tüm puan türlerinde ilk 100’de yer alan 69 öğrenci Boğaziçi’ne yerleşti. Sayısal puan türünde ilk 10’da bulunan 5 aday ise tercihini yine Boğaziçi Üniversitesi’nden yana kullandı. Ayrıca YKS’nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testinde (AYT) sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinin birincileri de Boğaziçili oldu.
Dünya sıralamalarında Türkiye’nin en başarılı devlet üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi, üniversite adaylarının da tercih listelerinde geçen yıllarda olduğu gibi ilk sıralarda yer buldu. 26 Ağustos’ta ÖSYM tarafından açıklanan 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yerleştirme Sonuçlarının ardından bu gelenek yine bozulmadı. Türkiye’nin en başarılı adaylarının önemli kısmı Boğaziçili oldu. Bu yıl ilk tüm puan türlerinde ilk 10’da yer alan öğrencilerden 8’i Boğaziçi ailesine katılırken, sayısal puan türünde ilk 10’da yer alan adaylardan 5’i de Boğaziçi’ni tercih etti. Tüm puan türlerinde (EA, SAY, SÖZ ve DİL) ise ilk 1000’de yer alan öğrencilerden 708’i Boğaziçili olmaya hak kazandı. Bununla beraber Alan Yeterlilik Testi (AYT) sayısal ve eşit ağırlık puan türlerimin birincileri de Boğaziçi’ni tercih etti. YKS yerleştirme başarı sırasına göre de eşit ağırlık ve sözel puan türlerinin üçüncüleriyle sayısal puan türü ikincisi de Boğaziçi ailesine katıldı.
İLK 100’DE 69 ADAY BOĞAZİÇİ’Nİ TERCİH ETTİ
Boğaziçi Üniversitesi’nin verilerine göre tüm puan türlerinde ilk 100’de yer alan toplamda 69 aday Boğaziçi’ne yerleşti. Bu sayı, sayısal puan türünde 30; eşit ağırlık puan türünde 32; sözel puan türünde 5 ve dil puan türünde ise 2 oldu.
İlk 250’de de Boğaziçi’ne ilgi dikkat çekti. Bu başarı sırası aralığında yer alan tüm puan türlerinde toplamda 190 aday Boğaziçili oldu. Sayısal puan türünde 77; eşit ağırlık puan türünde 95; sözel puan türünde 16 ve dil puan türünde ise 2 aday Boğaziçili olmaya hak kazandı. İlk 500’de ise toplamda 390 aday Boğaziçi ailesine katıldı.
TÜM PUAN TÜRLERİNDE İLK 1000’DEN YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN 708’İ ÖĞRENCİ BOĞAZİÇİLİ OLDU
Tüm puan türlerinde ilk 1000’e bakıldığında da Boğaziçi Üniversitesi öne çıktı. Sayısal puan türünde 217; eşit ağırlık puan türünde 374; sözel puan türünde 83 ve dil puan türünde ise 34 aday Boğaziçili oldu. İlk 5000’e ait veriler incelendiğinde toplamda 1476 adayın Boğaziçi tercihi yaptığı görüldü.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)