Etiket arşivi: için

Gençlerin yolunu açmak için şirket kurdu…

Şarkılarıyla milyonların kalbini fetheden Türk Pop Müziğinin son yıllardaki en üretken isimlerinden Berkay, ‘Dert Faslı’ adını verdiği yeni şarkısı ile çıktığı an itibariyle dijital platformlarda zirvenin sortaklarından olurken, yeni müjdeleri de hayranlarına verdi…
Sözü ve müziği Ezgi Ceren Anar ve Berkay düzenlemesi Çağrı Telkıvıran imzası taşıyan ‘Dert Faslı’nın adlı şarkısının zirve keyfini süren Berkay şimdilerde müzik dünyasına kazandıracağı gençler için bir müzik şirketi kurdu ve onların projeleri için stüdyoya girdi.
Berkay, “İlk albüm çıkmadan önce her hafta içi İzmir’de çalışıp, para biriktirip hafta sonları bir bağlantı bulmak için İstanbul’a gidiyor ve dönüyordum. Bu tam dört yıl sürdü. Ama hiç pes etmedim. Dört yıl sonunda bir firmayla anlaştım. İki yıl bekledim. Olmadı. Başka firmaya geçtim. Sonra arka arkaya projeler yaptım. Bugünlere gelene kadar ben çok zorluk çektim. Şimdi bende elimden geldiğince yeni isimlere destek olabilmek için ‘Hiperaktif’ isimli bir prodüksiyon şirketi kurdum. İlk projemizi yeni yılda çıkarmış olacağız ve arka arkaya yeni isimlerin duyulması için destek veriyor olacağım.” dedi.
Kurduğu müzik şirketinin adı “Hiperaktif” olan Berkay “Acayip hiperaktifim, oturduğum yerde durmam. Kızlarım Zeynep ve Arya’da çok hareketli oldukları için onların işine geliyor. Şirketin adı ile yapım da özleşiyor.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Dev banka ‘Fayda gördüğü’ için 46 Milyon Liralık kredi alacağını borçlunun davalı olduğu kişiye sattı!

Bir dönem Samsunspor Başkanlığı yapan, vergi rekortmeni Kazım Gürol Yılmaz, film gibi bir operasyonla milyonlarca lira kaybetti. 2008 ile 2019 yılları arasında Samsun’da vergi rekortmeni olan Kazım Gürol Yılmaz’ın özel bir bankaya olan kredi borçları bir anda davalık olduğu ortağına satıldı. Türkiye’nin en büyük bankalarından biri, BDDK’da açıkça yazılı olan ‘kişiye borç satmak yasaktır’ kuralını çiğneyerek Kazım Gürol Yılmaz’ın 46 milyon 123 bin liralık kredi alacağını, 27 milyon 670 bin TL’ye Mithat Y. isimli şahsa sattı.
2 GÜNDE İŞLER DEĞİŞTİ
Kazım Gürol Yılmaz kendisine bir operasyon yapıldığını belirterek olayı şu şekilde özetledi: “Bankaya olan 46 milyon 123 bin TL olan borcumuz, 27 milyon 670 bin TL’ye davalık olduğum ve şuan Çarşamba 2. Asliye Ceza Mahkemesinde hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan hakkında dava açılan ve duruşması süren sanık Mithat Y’a satıldığını öğrendim. Bunun usulsüz bir durum olduğunu anlatarak bankaya gittim, Ancak banka tarafı “Daha iyi bir teklif aldıklarını’ ve bu nedenle ‘kar faydası’ gördükleri için bu satışı gerçekleştirdiklerini belirtti.
TÜM GAYRİMENKULLER SATILACAK
Kazım Gürol Yılmaz, tüm bankalarla anlaşma sağlama gayreti içerisindeyken, davalı olduğu Mithat Y.’ın borçlarını satın aldıktan sonra, bankadaki ipotek olan gayrimenkullerini 30 milyon TL’ye satışa çıkararak, 2 milyon 500 bin TL kar elde ettiğini belirterek “Mithat Y., bütün işlerime çomak sokmaya çalışıyor. Diğer bankalarla olan kredilerime bile teklif veriyor. Onlarca ipoteğim bu adam yüzünden satıldı. Ayrıca 16 milyon TL civarında bir alacağı olduğunu da iddia ediyor. Bu bana kişisel olarak yapılan bir oyundur, kumpastır. Bu şahsın amacı para kazanmaktan ziyade beni krize ve iflasa sürüklemektir” dedi.
BANKA VE MİTHAT Y.’A MAHKEME YOLU GÖRÜNDÜ
Kurumsal bir bankanın nasıl böyle bir işleme onay verdiğine şaşırdığını söyleyen Kazım Gürol Yılmaz “ Açıkçası düşmanıma böyle bir dosyayı satmaları, temlik etmeleri inanılır gibi değil. Biz ülkemizde bankalarımıza güvenemeyeceksek kime güveneceğiz. Tüm yazışmalar bende kayıtlı. Dava sürecine başlıyorum. Hem Mithat Y. hem de banka ile mahkemede görüşeceğiz” dedi.
SAMSUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Balparmak ve Muğla Belediyesi’nden Arıcılık Mesleği’nin Geleceği İçin İşbirliği

Balparmak, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Karabörtlen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi “Sürdürülebilir Arıcılık, Katma Değerli ve Verimli Üretim Protokolü”nü imzalayarak arıcılık mesleğinin geleceği için önemli bir iş birliği gerçekleştirdi.
40 yıllık uzmanlığı ile gıda güvenliğine uygun sağlıklı ve kaliteli balları özenle seçmek suretiyle sofralara taşıyan Balparmak, Muğla Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen “Sürdürülebilir Arıcılık, Katma Değerli ve Verimli Üretim Protokolü”nü imzaladı. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Balparmak, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Karabörtlen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arasında gerçekleşen dörtlü protokol kapsamında Türkiye’deki çam balı üretiminin yüzde 80’inin gerçekleştiği Muğla’da pilot bölge olarak seçilen Ula ve civarı ilçelerdeki arıcılara destek ve uygulamalı eğitim verilecek. Balparmak Arıcılık Akademisi kapsamında verilecek eğitimlerle arıcıların bilgileri güncellenecek, üretim şartlarının bazıları iyileştirilecek.
“Arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliği risk altında”
İmzalanan protokolün arıcılık mesleğinin ve ülkemiz için büyük önem taşıyan çam balının geleceği için çok değerli olduğunun altını çizen Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Özen Altıparmak, şunları söyledi: “Muğla Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen bu değerli projede yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’de maalesef arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliği risk altında… Gençler, kadınlar ata mesleği olan arıcılığa yönelmek de istekli değil. Doğal balın yanı sıra arısütü, polen, propolis gibi katma değerli arı ürünlerinin üretimi de yetersiz. Arıcılarımızın verimli üretim yapabilmesi, mesleklerindeki gelişmelerden haberdar olması,mevcut bilgilerinin güncellenmesi için biz de Balparmak Arıcılık Akademisi ile destek olacağız.Uzaktan, gezici, teorik ve uygulamalı eğitimlerinden oluşan üç ayrı eğitim modeli uyguladığımız Balparmak Arıcılık Akademisi’nde arı yaşamı ve biyolojisi, koloni bakımı ve yönetimi, arı hastalıkları, ana arı üretimi, arı ürünleri üretimi, arıcılık ekipmanları, regülasyonlar, nektarlı bitkiler gibi arıcılık mesleğinde kaliteli üretiminin sağlanmasını ve mesleğin sürdürülebilir olmasını sağlayan en temel konular, konusunda uzman akademisyenlerce anlatılıp uygulamalı olarak gösteriliyor. Muğla’nın Ula ilçesinde bulunan Akademide uygulamalı eğitimlerimizi ise örnek işletmemizde ,arılığımızda gerçekleştiriyoruz. Akademiye gelemeyen arıcı adaylarına ise gezici eğitim aracı ile ulaşılarak, bulundukları yerde eğitim veriyoruz. arıcılık sektöründe ilk kez hayata geçirdiğimiz uzaktan eğitime isteyen herkes www.balparmak.com.tr adresinde yer alan “Balparmak Arıcılık Akademisi” ne giriş yapıp online kayıt yaptırarak katılabiliyor. Bu yıl Felis Ödülleri’nde Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Bölümünde, Toplumsal Meseleler Kategorisinde Felis’e ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Kategorisinde Başarı Ödülü’ne layık görülen“Balparmak Arıcılık Akademisi”nde 2 yıl süren proje kapsamında bugüne kadar eğitimlerini başarıyla tamamlayan 52’si kadın olmak üzere 104 arıcı adayına, iki adet arılı kovan vererek mesleğe ilk adımı atmalarını sağladık. Bu iş birliği ile de daha çok arıcıya ulaşarak yerel kalkınmaya ve arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak en büyük arzumuz.”
MUĞLA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kadir Doğulu “Nitelikli Eğitim” için koştu

Oyuncu Kadir Doğulu, TikTok’un, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturduğu konulardan biri olan “Nitelikli Eğitim” için 17 dakika 17 saniye koştu.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve İBB İştirak Şirketi Spor İstanbul ile bir araya gelerek 17 amaca dikkat çekmek amaçlı yapılan koşunun ilki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde gerçekleştirildi. Oyuncu Kadir Doğulu, paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu ve milli atlet Büşra Nur Koku ile “Nitelikli Eğitim” için 17 dakika 17 saniye koşarak farkındalığa katkı sağladı.
“Amacımız İhtiyacı Olanların da Sesi Olabilmek”
Koşuya başlamadan önce projeye dair görüşlerini paylaşan Kadir Doğulu, farkındalık yaratmak için koşmanın yanı sıra ihtiyacı olanların sesi olabilmek için de bu koşuda yer almayı kabul ettiğini söyledi. İnsani temel haklardan birinin eğitim olduğuna vurgu yapan ve eğitimde eşitlik ile nitelikli eğitimin herkesin hakkı olduğunu belirten oyuncu, “Bugün burada bunun hareketi olsun diye koşacağız” dedi ve bir amaçlarının da insanları harekete geçirmek olduğunu ifade etti.
“Gelecek Kuşaklara Bırakılacak En Önemli Hazine Bilgidir”
Koşu sırasında yapılan sohbette eğitim konusuna dair görüşlerini de paylaşan Doğulu, günümüzde Türkiye de dahil olmak üzere herkesin eğitime eşit olarak ulaşamadığına degindi ve ekledi: “Eğitim demek gelecek demek. Gelecek de çocukların ta kendisi. Çocukları iyi bir içerik ve doğru bir müfredatla eğitmezsek her gelen global ve yerel krizde zor anlar yaşarız. Bunun önüne geçebilmenin de en önemli basamaklarından bir tanesi çocukları ve gençleri doğru eğitmek”. Eğitimde içeriğin ve niteliğin önemine de vurgu yapan oyuncu, gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli mirasın bilgi olduğunun altını çizdi.
Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek.
Kullanıcılar bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek verebilecek
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

WorldFood Istanbul’da Sahne Yerli Girişimlerin: Ürünleri Korumak İçin Pestisitlere İhtiyacımız Kalmayacak!

Birbirinden farklı konu ve konuklarıyla gıda sektörünün geleceğini belirleyen Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul, dördüncü ve son günündeki son panelde gıda sektörüne yön veren yerli girişimcileri ağırladı. Fuarı uzaktan takip etmek isteyen ziyaretçiler de paneller ve etkinlikleri, Youtube platformundan izledi.
Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul’un son gününde sektörün girişimcileri; Nanomik Kurucu Ortak & CEO Buse Berber Örçen, HyggeFoods Company Kurucu & CEO Emine Yılmaz, The Snack Haus Kurucusu Hazel Topçu ve Vahaa Kurucu Ortak & CBDO Nehir Gülşen Boyacıoğlu sunumlarıyla yeni nesil çözümlerini katılımcılar ile paylaştı.
Pestisitler Yerine Doğal Koruyucu
İlk olarak sahne alan Nanomik Kurucu Ortak & CEO Buse Berber Örçen, mikroorganizmaların etkileşimi sonucu ortaya çıkan küflenme nedeniyle, meyve ve sebzelerin yüzde 25’inin israf olduğunu paylaşırken, “Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya geneli için bu rakam 465 milyar ton sebze ve meyveye denk düşüyor. Ürün kaybını önlemek içinse pestisit kullanılıyor. Ancak, pestisitler hem insan sağlığına zararlı hem de doğada parçalanmıyor. Ayrıca, tüm dünyada her yıl 30 milyon çiftçi ve ailesinin zehirlenmesine neden oluyor” dedi.
Nanomik olarak burada devreye girdiklerini, bitkilerin küflenmesini önleyen molekülleri, laboratuvar ortamında kimyasallar kadar güçlü hale getirdiklerini belirten Örçen, “Çift katlı bir kapsama sistemine hapsettiğimiz moleküller, gerekli veya acil durumlarda devreye girerek, herhangi bir kimyasal kullanımına gerek kalmaksızın, doğal yollardan sebze ya da meyvelerin küflenmesini önlüyor” dedi. Üzüm bağlarında gerçekleştirdikleri çalışmalarda yüzde 91 oranında başarı sağladıklarının altını çizdi. Örçen, kimyasal koruyucular ile aynı önleme oranı elde ettikleri çalışmalarının yanı sıra, sebze ve meyvelerin pestisitlerden arınması için evde kullanılmak üzere de bir ürün geliştirdiklerini paylaştı.
Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Bitkisel Proteinler
Ardından söz alan HyggeFoods Company Kurucu & CEO Emine Yılmaz ise sürdürülebilir bir ekosisteme katkı sunmak adına, bitkisel proteinlerin gerekliliğini ve önemine dikkat çekti. Tüm dünyada protein pazarının 52 milyar dolarlık bir hacmi olduğunu, bitkisel protein pazarının ise Pazar hacminin şu an için 19 milyar dolara ulaştığını belirten Yılmaz, “Bitkisel proteinlerin tüm temel aminoasitleri içermesinin yanı sıra daha küçük alanlarda daha az su tüketimi ile üretimi, sürdürülebilirliğe de katkı sunuyor” dedi.
Yerli Kurutma Teknolojisi ile Yeni Nesil Atıştırmalıklar
Gelişmiş kurutma teknolojileri ile kuruttukları ürünleri, herhangi bir katkı maddesi olmadan uzun raf ömrüyle pazar sunduklarını paylaşan The Snack Haus Kurucusu Hazel Topçu, “Besin değerleri ürünlerin taze halleriyle aynı kalıyor, sadece kurutma işlemi nedeniyle boyutları küçülüyor. Yeni nesil sağlıklı atıştırmalıklar ürettiğimiz faaliyet alanımızda sıfır atık politikası uyguluyoruz. Makine üretimiyle çıktığımız bu yolda geldiğimiz noktada, sıfır atık politikamızda başarı oranımız yüzde 70’e ulaştı. Örnek vermek gerekirse, zeytinin çekirdeğinden filament üreterek makinalarımızda kullanmaya başladık” dedi.
Dikey Tarım ile Evinde, Yemek İstediğin Kadar Yetiştir
Son olarak söz alan Vahaa Kurucu Ortak & CBDO Nehir Gülşen Boyacıoğlu ise dünyada uzun süredir gündemde olan dikey tarım faaliyetlerinin önemi dikkat çekti.
Kendi problemlerine çözüm bulmak amacıyla yol çıkarak –yani, şehirde yaşayan insanların taze ve sağlıklı gıdaya erişimlerinin zorluğu gibi konularda ilk adımlarını attıklarını söyleyen Boyacıoğlu, “Ürünlerin tarladan sofraya ulaşana kadar kat ettikleri yol 2 bin 500 km. Bu sırada da bildiğiniz gibi yüzde 40’ı maalesef israf oluyor. Yanı sıra 30 yıl sonra tüm dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Yani, bugün yaşadığımız taze ve sağlıklı ürüne ulaşma talebi daha da artacak” sözleriyle küresel trendlerin potansiyellerine dikkat çekti.
Kovid-19 sonrası bireylerin organik beslenme ve yediklerine dikkat etme konusunun daha da önem kazandığını hatırlatan Boyacıoğlu, “Vahaa olarak vizyonumuzu şehirleri griden yeşile çevirmek olarak tanımlıyoruz. Çünkü şehirde yaşayan insanların yaşam alanlarında kendi ürünlerini, kendi kendilerine yetiştirmeleri mümkün olduğunu biliyoruz. Bunun için de akıllı bahçeler ile dikey tarım ekosistemi kuruyoruz. Ekosistem diyorum, çünkü sadece makine tedarik etmiyoruz, ürünün sofraya gelene kadarki sürecinde müşterilerimize destek sunuyoruz” diyerek, geliştirdikleri mobil uygulama ile bu hizmeti sunduklarını, faaliyetlerinde nesnelerin internetini de kullandıklarını paylaştı. Boyacıoğlu, bireylerin tüketebileceği kadar yetiştirmelerine imkan veren girişimleri sayesinde yüzde 70 daha az su tüketimi ile 0 atık ve 0 kimyasal çıktıları ile sürdürülebilir bir sisteme destek sunduklarının da altını çizdi.
Hyve Group Hakkında
Hyve Group, 14 ülkede 17 global ofisi ve 1.000’in üzerinde deneyimli personeliyle dünya genelinde 120’yi aşkın etkinlik düzenleyen uluslararası bir fuar şirketidir. Hyve Group, amacı dünyanın her köşesinden gelen müşterilerin olağanüstü anlar paylaştığı ve sektör inovasyonunu şekillendirdiği kaçırılmayacak etkinlikler düzenlemek olan yeni nesil bir fuar şirketidir. Hyve Group plc, Dönüşüm ve Büyüme (TAG) programının ardından Eylül 2019’da ITE Group plc’nin yeni ismi olarak duyuruldu. Vizyonumuz, dünyanın en önde gelen içerik odaklı ve mutlaka gidilmesi gereken etkinlik portföyünü oluşturarak müşterilerimize muazzam bir deneyim ve yatırım getirisi sağlamaktır. Türkiye’de ise Hyve Group gücünü bölgedeki küresel ağdan alarak inşaat (Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul), turizm (EMITT), kozmetik (BeautyEurasia), gıda (WorldFood İstanbul), raylı sistemler ve lojistik (Eurasia Rail) sektörlerinde Türkiye’nin öncü fuarlarını düzenlemektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Giriş seviyesindeki bulut yeteneklerine yatırım yapmak için 4 neden

Global Knowledge‘a göre BT karar vericilerinin yaklaşık yüzde 80’i ekiplerinin ihtiyaç duydukları becerilere sahip olmadığını söylüyor. Konu bulut bilişim olduğunda ise bu özellikle belirgin bir hale geliyor. Hatta, bir 451 Research raporu, bulut becerileri konusundaki eleman açığının son üç yılda neredeyse iki katına çıktığını ve kuruluşların yüzde 90’ının bu alanda eleman ihtiyaçları olduğunu bildirdiğini gösteriyor.
Bu istatistikler, buluttan en iyi şekilde yararlanmak için yetenekli geliştiriciler, mimarlar ve iş liderleri bulmakta zorlanan dünya genelindeki iş liderleri için hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Çünkü talebi karşılayacak yeterince nitelikli eleman olmadığının farkındalar.
Bir sektör birdenbire 15 yıldan fazla deneyime sahip çok sayıda nitelikli bulut uzmanı yaratamaz. Bunun yerine, şirketler kimleri işe alacaklarını ve onları nasıl eğitip ellerinde tutacaklarını yeniden düşünmeliler. İşverenlerin, sınırlı sayıdaki yüksek deneyimli profesyoneli kovalamak ve onlar için rekabet etmek yerine, en deneyimli çalışanlarını, sağlam temel bulut becerilerine sahip ve motivasyonu yüksek giriş seviyesindeki yetenekler ile çevrelemeleri gerekiyor.
Bulut sağlayıcıları, hükümetler ve eğitim kuruluşları, küresel BT ekosistemine giriş seviyesindeki bulut yetenekleri sağlamak için çok çalışıyor. Şu anda halihazırda uygulamalı bulut eğitimi almış on binlerce kişi var ve birçoğu dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde bulut kariyerlerine başlamak için can atıyorlar. Amazon Web Services (AWS) Eğitim Programları Direktörü Kevin Kelly, onları işe almanız için dört neden sunuyor:
1. Giriş seviyesindeki yetenekler genellikle “bulut temelli”, ilkeli ve öğrenmeye hazırdır.
Bugünün giriş seviyesindeki bulut yeteneklerinin belki on yıllık iş tecrübesi olmayacak ancak eski bir düşünce yapısına da sahip olmayacaklar. Bu kişiler, önce eski alışkanlıklarını ve artık kullanılmayan teknolojileri unutmaya çalışmak ile zaman kaybetmek yerine, şirketinizin eskide kalmış yaklaşımlara meydan okumasına ve dijital çağın getirdiği değişimleri benimsemesine yardımcı olabilir.
Bulut kariyerine yeni başlayanların çoğu aynı zamanda dijital yerlilerdir. Bu yeni nesil mobil cihazlarla büyüdü, sesli teknolojileri anlıyor ve sanal olarak nasıl çalışacaklarını biliyorlar. Veriler ve cihazlar hakkında farklı düşünüyor, teknoloji ve neler yapabileceği hakkında modern ve yenilikçi kavramları benimsiyorlar. Böyle bir enerjinin ve yüksek standartların çözüm mimarları ve geliştiricilerden oluşan ekipleriniz için neler yapabileceğini bir hayal edin.
2. Çalışanlarınızdan en iyi şekilde yararlanın.
En değerli çalışanlarınızdan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirsiniz? Onlara eğitecekleri, akıl hocalığı yapacakları ve birlikte çalışacakları bir ekip vererek. Farklı deneyim seviyelerine sahip kişilerin olduğu ekipler oluşturmak, ekip içindekilerin birbirlerini tamamlamalarına ve birbirlerinden öğrenmelerine yardımcı olur. Bulutta yeni olanlar, deneyimli ve güvendiğiniz birinin verdiği akıl hocalığı ile onları destekleyen bir ortamda becerilerini geliştirebilirler.
Bulutta deneyimi olan çalışanlarınızı, giriş seviyesindeki yetenekli çalışanlar ile destekleyerek, projelerin daha değerli yönlerini üstlenmeleri için onlara zaman da yaratabilirsiniz. Ekip, bir projenin inşa kısmıyla ilgilenirken onlar da daha karmaşık görevler, strateji ve tasarıma odaklanabilirler. Hatta kadrolu çalışanlarınıza yetenekleriyle daha uyumlu görevler vermek, onların daha uzun süre sizinle kalmalarını sağlayabilir. 2020 yılında Deloitte tarafından yapılan bir ankete göre, becerilerinin şirketleri tarafından etkili bir şekilde kullanıldığını düşünen katılımcılar, mevcut işverenleriyle kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylüyor.
Ancak, hem giriş seviyesindeki hem de deneyimli çalışanlarınızdan en iyi şekilde yararlanmak için onların gelişimini de desteklemeniz gerektiğini unutmayın. Global Knowledge’a göre 2019 yılında BT karar vericilerinin yalnızca yüzde 59’u eğitim çalışmalarını onaylamış. Rapor, yetenek konusundaki açıklığın önde gelen nedenlerinden birinin eğitim eksikliği olduğu düşünüldüğünde eğitime destek verilmemesinin kafa karıştırıcı olduğunu belirtiyor. Ekibinize gerekli destek ve kaynağı sağladığınızdan emin olun, böylece şirketiniz ihtiyaç duyduğu yetenekleri elinde tutabilir.
3. Giriş seviyesindeki yeteneklere yatırım yapmak zaman, para ve kaynaktan tasarruf etmenizi sağlar.
Yetenekli eleman eksikliği sorununun ciddi finansal ve ticari yansımaları da olabilir. IDC, 2020’de kuruluşların yüzde 90’ının BT yetenekleri eksikliği sebebi ile proje planlarını değiştireceğini, ürün/hizmet sürümlerini geciktireceğini, maliyetlerinin artacağını veya gelir kaybı yaşayacaklarını tahmin ediyor. Giriş seviyesindeki yetenekleri işe almak, BT eleman açığınızı kapatarak şirketinizin iş hedeflerine ulaşmasına ve talepleri zamanında karşılamasına yardımcı olabilir.
“Küçük şirketlerin bütçeleriyle gerçekten deneyimli insanları işe almaları zor olduğundan, giriş seviyesindeki yetenekleri işe almak ve onları geliştirmek daha önemli hale geldi. Bu yüzden yeteneklerimizi kendimiz yetiştirmeyi seviyoruz,” diyor Londra’daki Scale Factory’nin CEO’su Jon Topper. AWS re/Start programı mezunlarından birini işe alan şirket, sağlam temel bulut becerilerine sahip ve bulut kariyerlerini geliştirmekle ilgilenen kişileri işe almaya odaklanıyor. Sadece bulunması zor teknik becerileri gelişmiş insanları işe almayı hedeflemek yerine temel bilgi, teknik yatkınlık, potansiyel ve öğrenme isteği gibi özelliklere önem veriyor.
Araştırmalar, çalışanlarınıza yatırım yapmanın onları şirketinizde tutma oranına yardımcı olabileceğiniz gösteriyor. 2018 LinkedIn Learning raporuna göre, çalışanların yüzde 94’ü, kariyer gelişimlerine yatırım yapmaları halinde bir şirkette daha uzun süre kalacaklarını söylüyor.
4. Farklı yeteneklerden oluşan bir ekip daha akıllı ve istikrarlı olur.
Kuruluşunuz genelinde hem yetenek hem deneyime dengeli bir şekilde yer vermek istikrarın oluşmasına yardımcı olabilir. Deneyimi yüksek bir-iki çalışanınız varsa, biri işten ayrıldığında ne olacak? Sadece birkaç yeri doldurulamaz çalışanlara bağlı olmayan, güçlü, birbirini destekleyen ve dayanıklı ekipler oluşturmak iş sürekliliği ve finansal istikrar sağlamanıza yardımcı olabilir.
Çeşitli becerilere, geçmişlere ve deneyime sahip kişileri işe almak, işle ilgili karar alma ve inovasyon süreçleri üzerinde de olumlu bir etki yaratır. Araştırmalar, çeşitliliği fazla olan ekiplerin daha akıllı ve yenilikçi olduğunu gösteriyor.
Kıtlığı fırsata çevirmek
Bulut konusunda deneyimi yüksek insanların azlığı, birçok işletme için büyük bir endişe kaynağı. Ancak bu kıtlık, yetenekleri farklı bir şekilde işe almak, eğitmek ve elde tutmak için bir fırsata dönüştürülebilir.
Her boyuttan şirket farklı deneyim seviyelerine sahip, çeşitliliği yüksek, dirençli ekipler oluşturarak ve bunlara yatırım yaparak yetenek eksikliğinin üstesinden gelebilir. Şirketler sadece hem bulması hem elde tutması zor kişileri aramak yerine, sağlam temel bulut becerilerine sahip, giriş seviyesindeki yeteneklere yatırım yapmalıdır.
Dünya genelinde üniversiteler, eğitim programları ve stajlardan, bulutta uygulamalı deneyime ve kariyerlerine başlama hevesine sahip insanlar çıkıyor. Bunların bazıları sektörde bilinen bulut sertifikalarına bile sahip. Ve onlar mevcut yetenek boşluğunu doldurmanın ve işinizin gelişmesine yardımcı olmanın anahtarı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Emirates Birikmiş İadelerin Tamamlanması İçin Yolcularına Verdiği Sözü Tutuyor

Yolcularına verdiği sözü yerine getiren Emirates, seyahatte salgınla ilgili aksaklıkların neden olduğu birikmiş iade taleplerini temizlemek için yoğun bir programa imza attı.
Nisan ayında başlayan yedi aylık süreçte, Emirates yaklaşık 1,7 milyon iade talebi aldı, doğruladı ve işleme aldı. Bunun sonucunda şirket yolcularına 6,3 milyar AED tutarında iade gerçekleştirdi. Bu tutarın 4,7 milyar AED kadarı doğrudan şirketten rezervasyon yaptıran yolculara iade edilirken, kalan tutar seyahat acenteleri üzerinden iade edildi.
Emirates ayrıca yolcularından ve seyahat acentesi iş ortaklarından iadelerle ilgili olarak gelen 130.000’den fazla soruyu yönetirken yaklaşık 4 milyon uçuş kuponunda statü değişikliği gerçekleştirdi.
Emirates projesinin zirve noktasında, salgın öncesi 19 kişiden oluşan ekibinde çok büyük bir artış yaşayarak iadelerin doğrulanmasından ve işleme alınmasından sorumlu 110 personele ulaştı. Şirket bunu çalışmaya yardımcı olmaları için diğer birimlerden personel alarak başardı.
Emirates Havayolu Başkanı Sir Tim Clark şunları söyledi: “2020’nin ilk yıllarında, COVID-19 tüm dünyada seyahati çok büyük oranda sekteye uğratarak Emirates dahil havacılık ve seyahat sektöründe daha önce görülmemiş miktarda iade talebine yol açtı. Bu özellikle de operasyonların büyük ölçüde azalması nedeniyle nakit sıkıntısı çeken havayolu şirketlerinin asla istemediği bir durumdu. Salgının faaliyetlerimiz üzerindeki etkisiyle mücadele ettiğimiz bu zorlu aylarda, yolcularımıza verdiğimiz taahhüdü asla unutmadık.
“İade ve müşteri hizmetleri ekiplerimizin çalışmaları, iş ortaklarımızın desteği ve işbirliği ve yolcularımızın anlayışı sayesinde, Emirates olarak birikmiş iadelerimizi temizledik. Salgın öncesi sürece kıyasla hala yüksek miktarda iade ve uçuş kuponu değişikliği talebi bulunuyor ancak artık bunları da yedi günlük bir tamamlama süresi içinde yönetme kapasitesine sahibiz.”
Sir Tim ekledi: “Emirates olarak, iadelerin yapılmasına ek olarak, yolcularımıza daha sonraki bir tarihte seyahat etme esnekliği sunuyoruz. Ayrıca sık uçan yolcuların statülerini korumalarına yardımcı olduk ve Mil kazanıp harcamaları için yeni yollar sunduk. Emirates olarak, uçmaya devam eden yolcularımızın daha da rahat etmesini sağlamak adına sektörün ilk ücretsiz küresel COVID-19 sigortasını sunduk, yerde ve havada biyolojik güvenlik tedbirleri uyguladık ve en güncel seyahat şartlarıyla ilgili bilgilerin web sitemizden kolayca erişilebilir olmasını sağladık.”
Emirates, yolcularına seyahat güvencesi ve güvenilirliği sunarak öncülük etmeye devam ediyor.
Havayolu , bu haftanın başında, sektörde başka bir ilke daha imza atarak yolcularına 1 Aralık 2020 tarihinde ve bu tarihten itibaren satın aldıkları tüm biletler için ücretsiz bir çoklu riskli seyahat sigortası ve COVID-19 sigortası sunacağını duyurdu. COVID_19 sağlık sigortasına ek olarak, Emirates’in bu yeni cömert teklifinde seyahat sırasındaki kişisel kazalar, kış sporları teminatı, kişisel eşyaların kaybedilmesi ve hava sahasının beklenmedik şekilde kapatılması, seyahat tavsiyeleri veya uyarıları nedeniyle seyahatlerde yaşanan aksamalar için koşullar bulunuyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye ve Katar, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının devri için mutabakat anlaşması imzaladı

Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve Katar Yatırım Otoritesi (QIA), Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının QIA’ya devri için mutabakat anlaşması imzaladı.
TVF CEO’su Zafer Sönmez ile QIA CEO’su Mansoor bin Ebrahim Al-Mahmoud tarafından bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen bir törenle imzalanan anlaşma, Borsa İstanbul’un yönetişimi için iki kurumun gelecekte yapabileceği işbirliğini de kapsıyor.
TVF, hâlihazırda yüzde 90,6’lık payıyla Borsa İstanbul’un en büyük pay sahibi konumunda bulunuyor. Katar Devleti’nin yatırım fonu olan QIA’ya devredilecek paylardan sonra TVF, Borsa İstanbul’un yüzde 80,6’lık payını elinde bulundurmaya devam edecek.
İşlem, her iki fon için de Borsa İstanbul’un potansiyeli ve geleceğine olan ortak inancın bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Konuyla ilgili gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​TikTok, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve Spor İstanbul ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları farkındalığı için bir araya geldi

TikTok, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve İBB İştirak Şirketi Spor İstanbul ile bir araya gelerek 17 amaca dikkat çekmek için paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu’nun dahil olduğu bir dizi koşu etkinliği gerçekleştiriyor. TikTok Türkiye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve Burak Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesaplarından canlı yayınlanacak koşulara İSTANBUL BBSK sporcuları ve ünlü isimler de eşlik edecek.
Dünyanın önde gelen kısa video platformu TikTok, 17 maddeden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçlar’a dikkat çekmek için 17 gün boyunca paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu ile 17 dakika 17 saniyelik kısa koşular gerçekleştirecek. TikTok’ta dün itibariyla başlayan kampanya Burak Abacıoğlu’nun İstanbul’un farklı sembolik lokasyonlarında gerçekleştireceği 17 dakika 17 saniyelik koşu serisiyle devam edecek. Bu koşularda İSTANBUL BBSK sporcuları ve ünlü isimler Burak Abacıoğlu’na eşlik edecek. TikTok kullanıcıları bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek veriyor.
TikTok bu iş birliğiyle sadece İstanbul ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasını desteklemekle kalmayıp, sürdürülebilir kalkınma amaçları konusunda küresel çapta farkındalık yaratmayı, böylece daha fazla insanın bu amaçlar konusunda bilinçlenip katkıda bulunmasını hedefliyor. TikTok Türkiye, İBB Spor Kulübü ve Burak Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesaplarından yapılacak canlı yayınlarda Burak Abacıoğlu, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını sporcular ve ünlülerle de ele alacak. Kullanıcılar Burak Abacıoğlu’nun bu koşu için yapacağı antrenmanları Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesabından takip edebilecekler.
Gençlerin sporla, sporcu ve anlamlı içeriklerle buluşması destek veren Spor İstanbul projenin en büyük destekçilerinden.
Global Wellness Day elçisi olan Paralimpik Sporcu, Triatlet ve Ampute Futbolcu Burak Abacıoğlu dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olan Boston Maratonuna davet edilen ilk engelli sporcu. Paralimpik sporcu aynı zamanda Paris ve Berlin Maratonlarını bitiren ilk Türk engelli sporcu unvanına sahip Burak Abacıoğlu’nun İstanbul’un 17 ayrı noktasında gerçekleştireceği koşu serisine bulunduğu yerden katılmak isteyenler sporcuyu Nike Run Club uygulamasındaki Burak Abacioglu hesabından ekleyerek bu heyecana ortak olabilecek.
Milli sporcularımız da farkındalık koşusunda
20 branş ve 40 binin üzerinde lisanslı sporcusu ile Türkiye’nin ve Dünyanın en büyük spor kulüpleri arasında yer alan İstanbul BBSK’nın sporcularının da destek verdiği projede her gün bir milli sporcu farkındalık koşularında ağırlanacak.
Ünlü isimlerden de destek
Burak Abacıoğlu’na bu koşu sırasında sunucu Burcu Esmersoy, ünlü oyuncular Müjde Uzman, Kadir Doğulu, Akasya Asıltürkmen, Özge Borak, sunucu Hakan Hatipoğlu, ünlü diyetisyen Dilara Koçak, dünya rekortmeni serbest dalışçı ve UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu Şahika Ercümen, ünlü basketbol oyuncusu ve Güler Legacy kurucusu Sinan Güler, Ünlü Rapçi TEPKİ, Türkiye rekortmeni olimpik atlet Birsen Bekgöz, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Başkanı Sait Tosyalı, İstanbul Gelişim Üniversitesi akademisyeni Nevruz Berna Tatlısu, Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü basketbolcusu Erkan Yılmaz, Türkiye A Milli Kadın Futbol Takımı kaptanı ve Beşiktaş’ın futbolcusu Didem Karagenç, Milli Voleybolcu ve UNDP Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu Bahar Toksoy Guidetti ve Arama Kurtarma Derneği (AKUT) kurucusu, profesyonel dağcı Nasuh Mahruki de destek olacak. Her koşu farklı bir kalkınma hedefi temasıyla 17 dakika 17 saniye sürecek.
Kullanıcılarına yaratıcılıklarını sergilemeleri için pozitif bir deneyim sunan TikTok, Türkiye’de ve tüm dünyada sosyal sorumluluk alanında farkındalık yaratmak ve kitleleri bilinçlendirmek için tercih edilen bir platform haline geldi. Bugüne kadar sokak hayvanları, sürdürülebilir gelecek, çevre ve eğitim gibi konularda kampanyalar gerçekleştiren TikTok, belediyeler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapmaya devam ediyor.
TikTok Hakkında
TikTok önde gelen kısa video uygulamasıdır. İnsanların hayatlarına ilham vermeyi ve zenginleştirmeyi misyon edinen TikTok, dünya üzerindeki herkesin videolar aracılığıyla tutkularını paylaşabilmesi ve yaratıcılığını ortaya çıkarabilmesine uygun pozitif bir uygulama deneyimi sunar. TikTok’un Los Angeles, New York, Londra, Paris, Berlin, Dubai, Mumbai, Singapur, Jakarta, Seoul ve Tokyo’da global ofisleri mevcuttur.
Küresel Amaçlar hakkında
25 Eylül 2015’te 193 dünya lideri New York’taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (ya da Küresel Amaçlar) üzerinde uzlaşmaya vardı. Bu küresel gündem, 2030’a kadar üç hayati konuda başarıya ulaşmaya odaklanan bir dizi hedef ve alt hedefi içeriyor: Yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele ve iklim değişikliği sorununu çözmek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Üniversite Öğrencileri İçin Youth Genç Girişimci Programına Başlıyor!

Gain Global girişimcilik alanına ilgi duyan üniversite öğrencileri için genç girişimci programı hazırladı. Çeşitli eğitimler ve mentörlükler eşliğinde öğrencilere girişim fikirlerini geliştirme fırsatı sunan “Gain Global Youth” programının başvuruları global girişimcilik haftasında başladı.
Girişim fikirlerini hayata geçirmek isteyen üniversite öğrencileri için tasarlanan bu online eğitimde alanında uzman eğitmenler tarafından girişimci adaylarına sunum tekniklerinden network yönetimine, pazar analizinden finansman kaynaklarına kadar girişimcilerin ihtiyacı olan çeşitli eğitimler verilecek. Eğitim içeriğinde adayların şirketleşme sürecinde ihtiyaçları olacak fikri mülkiyet, patent, koruma, marka tescili konularında da eğitimler verilecek.
Bu eğitimlerle girişimci adaylarına girişimcilik serüvenlerinde ihtiyaçları olacak gerekli teorik bilgiler verilmekle birlikte haftalık görevlerle fikirleri üzerinde bu bilgileri pratiğe çevirme fırsatı sunulacak.
Eğitimler dışında mentörlük seanslarıyla fikir geliştirme sürecinde girişimci adaylarına birebir destek verilmesi planlanıyor. Aynı zamanda alanında uzman girişimcilerle girişimci adayları yine online ortamda bir araya getirilerek interaktif bir network ortamı oluşturulması planlanıyor.
Eğitimlere Türkiye’nin her şehrinden katılımcı alınmakla birlikte tüm lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri başvuru yapabiliyor. Adaylar fikirleriyle bireysel olarak başvurabileceği gibi ekipleriyle de başvurabiliyorlar. Başvurular 28 Kasım’a kadar devam edecek. 30 Kasım-18 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek olan eğitim tamamen online gerçekleşecek.
Gain Global Hakkında
Gain Global, yeni girişimleri başlatma yolunda girişimci adaylarını güçlendirmeye yönelik aksiyon odaklı destekçiler, yatırımcılar ve paydaşlardan oluşan bir ağdır. Girişimcilik alanında farkındalık oluşturmak ve girişim fikirlerinin şirketleşerek büyümesini kolaylaştıracak iş birliği ortamları geliştirmek üzere çalışmalar yürütüyor.2020’de, 20 ülkede 200 şehirde 20.000 üye ile çalışmalarını yürüten bölgenin en yaygın girişim yatırım ağı olmayı hedefliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)