Etiket arşivi: için

Lüleburgaz’da O güzergahlar için imzalar atıldı!

Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, D-100 Karayolu, İstasyon ve Turgutbey Caddeleri’ne Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) kurulması için Lüleburgaz İlçe Emniyet Müdürlü Osman Ünal’la ön protokol imzaladı. Tamamen belediyenin kendi öz kaynaklarıyla yapılacak EDS sistemiyle vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu söyleyen Gerenli, “Amacımız can yakmak değil can kurtarmak” dedi.
Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, Lüleburgaz İlçe Emniyet Müdürü Osman Ünal’la, kentin ana arterleri olan D-100 Karayolu, Turgutbey ve İstasyon Caddeleri’ne EDS kurulması için ön protokol imzaladı. Lüleburgaz Belediyesi Hizmet Binası’nda imzalanan ön protokolde Başkan Gerenli önemli mesajlar verdi.
ÖZ KAYNAKLARLA YAPILACAK
EDS’nin Lüleburgaz Belediyesi’nin tamamen öz kaynaklarıyla kurulacağını kaydeden Gerenli, esas amacın vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Başkan Gerenli, “Amacımız can yakmak değil insanların can ve mal güvenliğini sağlamak. D-100 Karayolu Lüleburgaz’da şehrin içinden geçen uluslararası bir yol. Bu yol şu anda vatandaşlarımızın can ve mal tehdit oluşturuyor. Daha sonraki süreçte bu yol uluslararası yol olmaktan çıksa da şehrimizin merkezinden geçen ana bir bulvar olacak. Trafik akışı devam ettiği sürece buradaki riskler devam edecek. O nedenle bütün amacımız can yakmak değil, can ve mal güvenliğini korumak” diye konuştu.
“BİR KİŞİNİN DAHA CANI YANMASIN”
Özellikle D-100 Karayolu’nda geçmişte ve günümüzde çok fazla can kaybı yaşandığını hatırlatan Başkan Gerenli, “Bizim en büyük isteğimiz bundan sonra bir kişinin daha canı yanmasın diye bütün tedbirleri almak boynumuzun borcu. D-100 karayolunda trafik akışı devam edeceği ve kenti tam ortadan böldüğü için özellikle o bölgede ve İstasyonla Turgutbey Caddesi gibi ana arterlerde mal ve can güvenliğini korumak için bunu yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
TRAFİK İHLALLERİ AN BE AN İZLENECEK
Söz konusu güzergahlarda hız tüneli şeklinde EDS’de aynı zamanda kırmızı ışık ve hatalı park gibi trafik ihlalleri de emniyet birimleri tarafından an be an izlenip, kayıt altına alınacak.
O MAHALLEYE KURULACAK
Kurulduğunda trafik kazalarını ve trafik ihlallerini önemli ölçüde azaltması planlanan EDS sisteminin merkez binası Lüleburgaz Belediyesi tarafından Yıldız Mahallesi Donatım Sokak’a yapılacak. Bina yapımı tamamlandıktan sonra belediye tarafından Lüleburgaz İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilecek.
KIRKLARELİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Yeni Nesil Komedi Dizisi “Aile Şirketi’’ Ekibi İkinci Sezon Çekimleri İçin Kamera Karşısına Geçti

İzleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriğe ulaşma imkânı sağlayan internet tabanlı içerik platformu beIN CONNECT’te yayınlanan ve ilk sezonuyla “En çok izlenen içeriklerin” arasına girmeyi başaran Aile Şirketi’nin yeni sezonu çok yakında başlayacak.
Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk’ün internet tabanlı içerik platformu beIN CONNECT’te yayınlanan ve ilk sezonuyla harika bir izlenme performansı çıkaran “Aile Şirketi”, 2. sezon hazırlıklarına başladı. beIN ORIGINAL içeriği olan, eğlenceli senaryosu ve güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken yeni nesil komedi dizisi “Aile Şirketi” ekibi 13 Kasım’da 2. sezon çekimleri için kamera karşısına geçti.
beIN CONNECT’in her yeni bölümüyle birlikte izleyici sayısını artırmayı başaran ve başrollerinde Emrah Kaman, Özlem Öçalmaz, Eslem Akar, Can Sipahi, Cihan Durmaz ve usta oyuncu Müfit Kayacan’ın yer aldığı, yapımcılığını 25 Film’in üstlendiği dizide, Hande (Özlem Öçalmaz), turizm sektöründe profesyonel bir iş kadınıdır. Babasından aldığı destek sayesinde Hai Turizm adında bir turizm acentesi açan Hande’ye koşulan tek bir şart vardır, o da kardeşi Harun (Emrah Kaman) ile çalışmak. Senaryosu ve oyuncu kadrosu ile izleyicilerden tam puan alan ‘Aile Şirketi’, ikinci sezonunda da izleyenleri güldürmeye devam edecek.
Ortalama 20 dakikadan oluşan bölümleriyle, yönetmenliğini Koray Şahin’in yaptığı; senaryosunu Murat Kaman ve Emrah Kaman’ın birlikte kaleme aldığı yeni nesil komedi dizisi Aile Şirketi’ni izlemeyenler ya da tekrar izlemek isteyenler için ilk sezonun tamamı beIN CONNECT’te.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Şarj adaptörsüz gelen iPhone 12 için farklı marka şarj kullanmak riskli mi?

iPhone 12 ile birlikte artık kutudan çıkmayan şarj adaptörü ve kulaklık yerine tüketicilerin alternatif markaları tercih edeceğini tahmin etmek zor değil. Peki farklı markaların ürettiği bu adaptör ve kulaklıkları kullanmak, telefonlar için hiçbir risk taşımıyor mu? Global mobil aksesuar markası Mcdodo’nun Türkiye Temsilcisi Mehmet Uçurum’a göre, riskin oranı duruma göre değişiyor
Ülkemizde yakında satışa çıkması beklenen iPhone 12 ailesi, telefon aksesuar pazarında yeni bir dönem başlatacak gibi görünüyor. Artık kutudan şarj adaptörü ve kulaklık çıkmayacak iPhone 12’ler için tüketicilerin alternatif markaları tercih edeceğini tahmin etmek zor değil. Peki farklı markalardan temin edilecek bu şarj adaptörleri ve kulaklıklar, binlerce liralık cep telefonlarına zarar verebilir mi? iPhone 12 serisinin Türkiye ve dünyada aksesuar pazarını yüzde 30 büyüteceğini söyleyen Mcdodo Türkiye temsilcisi Mehmet Uçurum’a göre cevap hem evet, hem hayır.
Merdivenaltı üretime dikkat
Mcdodo gibi dünya standartlarında üretim yapan, tüm dayanıklılık ve güvenlik testlerinden geçen markaların, hiçbir telefon için olmadığı gibi iPhone 12 için de bozulma ya da pile zarar verme gibi bir durum yaratmayacağını söyleyen Uçurum, “Tabi bunu kalitesiz malzemeyle ve yeterince testten geçmeyen merdivenaltı ürünler için söylemek mümkün değil. Kullandığınız adaptör ya şarj kablosu, iPhone 12’ye uyumlu ve yeterli kalitede değilse, telefonunuza ciddi zararlar verebilir” diyor.
90 güvenlik testi de başarılı!
Kutudan aksesuar çıkmamasının aslında tüketici açısından bir avantaj olduğunu belirten Mehmet Uçurum, tüketiciye diğer markaların ürünlerini deneme fırsatı sunacağını anlatıyor. Ayrıca bu arayış aksesuar pazarını da büyütecek.
Mcdodo şarj adaptörleri ve kablolarının 90 güvenlik testinden geçtiğinin altını çizen Uçurum şunları söyledi: “iPhone 12’ye hiçbir şekilde zarar vermeyeceğini söylerken, gerçekten bunun arkasında durabilecek bir araştırma ve geliştirme yatırımından bahsediyoruz. Mcdodo şarj aksesuarlarının; aşırı şarj koruması, aşırı ısınmaya karşı koruma, aşırı güç koruması, kısa devre koruması, aşırı voltaj koruması, otomatik engelleme koruması, ateşte yanmayan plastik kullanılması gibi pek çok fark yaratan özelliğiyle hızlı ve ‘güvenli’ şarj mümkün.”
Kabloların performansı kullandıkça düşüyor
Mcdodo’nun dijital göstergeli adaptörleri bulunduğunu belirten Uçurum, bu sayede kablodan geçen akımın görülebildiğini söylüyor. Şarj kabloları kullandıkça, deformasyona bağlı olarak içindeki bakır teller kopuyor ve azalan akım şarj süresini uzatıyor. Uçurum, A tipi USB ve USB-C ile iPhone şarj edebilen ‘dijital göstergeli’ Mcdodo adaptörleriyle, kablonun performans durumunun da izlenebildiğini ifade ediyor. Kutudan çıkmayan kulaklık için de alternatifler bulunuyor. Lightning ve bluetooth kulaklıklar, iPhone’un orijinal kulaklık fiyatının 4’te birine denk geliyor. Uçurum, bu durumda tüketicilerin en az yarı fiyatına bu aksesuarlara sahip olabileceğini söylüyor.
Satış rekortmeni
Kurulduğu 2013 yılından bu yana sektörde hızlı bir yükseliş gösteren global aksesuar markası Mcdodo, günlük pratik kullanım ihtiyaçlarına göre ürettiği şarj kabloları, powerbank’ler ve kablosuz şarj cihazlarıyla kısa süre içinde sektörün öncü markası haline geldi. Sunduğu ürünlerde kullandığı malzemenin kalitesine, tasarımının özgünlüğüne ve ürünlerin işlevsel oluşuna önem veren Mcdodo, yenilikçi genç ekibiyle ihtiyaca yönelik, ekonomik ve inovatif ürünleri tüketiciyle buluşturuyor. Türkiye’de Metro İletişim Aksesuarları güvencesiyle sunulan Mcdodo, tüm dünyada kalitesi kanıtlanmış ürünleriyle dikkat çekiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Koronavirüs Geçirenler İçin Önemli Beslenme Önerileri

Son dönemlerde Covid 19 ile ilgili yapılan çalışmalar, virüse yakalanıp iyileştikten sonra tekrar hasta olunabildiğini ortaya koyuyor. Bu sebeple koronavirüsü atlatmış kişilerin de bulaş yollarına çok dikkat etmesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi gerekiyor. Vücut direncini artırmanın en önemli yollarından biri de sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeninden geçiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Aslıhan Altuntaş, koronavirüs hastalığını atlatmış kişilerin beslenme düzeninde dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Günlük sıvı tüketimi akciğerler için çok önemli
Koronavirüse yakalanıp atlatan kişilerde özellikle akciğerde nem tutabilmek için günlük sıvı tüketiminin minimum 2.5 litre olması çok önemlidir. Diğer sıvılar suyun yerine geçmeyeceği için ve telafisi başka sıvılarla yapılamadığından, sıvı alımını yalnızca su ile yapmak önemlidir.
Bu dönemde pancarı sofralarınızdan eksik etmeyin
Özellikle bu dönemde bağışıklık açısından oldukça önemli meyve ve sebzeler bulunmaktadır. Bunların başında rengi mor olanlar gelmektedir. Örneğin pancar, mucize besin olarak adlandırılan en önemli sebzelerimizden biridir. Pancarın içeriğindeki mor rengi veren antosiyaninlerin fazla olması, aynı zamanda folik asidin yüksek değerde bulunması bağışıklık sisteminde ve yaşam döngüsü adı verilen metilasyon döngüsünde yer aldığı için çok değerlidir. Çok hafif haşlayarak ya da çiğ olarak salatalarda kullanılabilir, turşusu da yapılabilir. “Pancar kvass” adı verilen tarifle günlük sıvı şeklinde şalgam suyuna benzer bir şekilde tüketilebilir. Ancak mutlaka haftada en az 4 gün, mümkünse her gün pancar sofralarda bulundurulmalıdır. Bununla birlikte mor havuç da tıpkı pancar gibi güçlü antioksidan etkisi olan sebzelerdendir. Mor havucu da yine ara öğün olarak normal havuç gibi yiyebilmek mümkündür. Salatalara da eklenebilir. Tuz miktarı doğru ayarlanarak şalgam suyu şeklinde tüketilebilir. Yemeklerin yanında değil de ara öğünlerde tüketilmesi özellikle tavsiye edilmektedir.
Basit karbonhidratların tüketimini sınırlandırın
Eğer günlük beslenmemizde basit karbonhidrat dediğimiz; şeker, tatlı, pirinç, beyaz undan yapılan hamur işleri, fast food besinler var ise bunları haftada en fazla 3 kere ile sınırlandırmak gerekmektedir.
Rengarenk sebzelerin gücünden faydalanın
Tüm besin gruplarını 4 şekilde ayırarak ilk başta bol renkli ve çeşitli sebze tüketmek, günde 2 porsiyonu aşmayacak şekilde farklı renkte meyveleri seçmek önemlidir. Tahıl grubunda beyaz un değil, tam tahıllı unlar olması önemlidir. Protein gruplarında günlük ihtiyaç eğer hala enfeksiyon devam ediyorsa yüksektir. Ancak enfeksiyon geçtiyse normal günlük tüketilmesi gereken proteini tüketmek yeterlidir. Protein grubu olarak ise balık önceliktir. Sonrasında hindi eti gelir. Kırmızı et ise haftada en fazla 4 öğünle sınırlandırılmalıdır. Yoğurt ve kefirden de protein desteği alınması gerektiği unutulmalıdır. Son olarak ise en dikkat edilmesi gereken grup yağlar ve şekerlerdir. Yağ olarak özellikle ceviz, fındık, fıstık, zeytinyağı gibi besinlerde sağlıklı yağlar bulunur ve bunlar E vitamini yönünden zengindir. E vitamini de çok kuvvetli bir antioksidandır. Günlük 1 avuç kadar, ortalama 40-50 gramı geçmeyecek şekilde kuruyemiş tüketilebilir. Bunun daha fazlasının ne kadar sağlıklı yağlar da olsa yağ olduğu unutulmamalıdır. Şekerli gıdalarda ise her ne kadar pekmezin, balın en doğalı olsa da bu besinlerin basit şeker olduğu unutulmamalı, herhangi bir kronik hastalık yok ise günlük 1 çay kaşık miktarı aşılmamalıdır. Ancak genellikle en fazla haftada 2-3 kere kahvaltıda 1’er tatlı kaşığı şeklinde sınırlandırılması gerekir.
Enfeksiyon sürecinin ardından beslenme düzeni normale dönebilir
Enerji verici gıdalar olarak algılanması gerekenler kesinlikle şeker, bal, pekmez, tatlı gibi basit karbonhidratlar değildir. Genel olarak vücutta halihazırda bir enfeksiyon varsa vücudun enerji ihtiyacı artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılayacak en önemli besin grubu sebzelerdir. Örneğin daha fazla salata tüketilmelidir. 3 öğüne de farklı renkleri içeren sebzelerin mutlaka koyulması gerekir. Meyveler antioksidan lif, vitamin ve mineral açısından çok değerlidir. Ancak aynı zamanda şeker içerdikleri unutulmamalıdır. Meyveler, günde erkekler için 3, kadınlar içinse 2 porsiyon olarak tüketim limitinde önerilmektedir. Protein ihtiyacı enfeksiyon sürecinde artar ancak enfeksiyon atlatıldıysa günlük alınması gereken besin tüketimi yeterli olacaktır. Eğer birey enfeksiyon sürecindeyse ve halihazırda enerji düşük ise o zaman örneğin günde ortalama tüketilmesi gereken 2 dilim peynir ise, enfeksiyon sürecinde bu miktar 4 dilime çıkabilir. Ya da günlük ortalama kadınlar için 3, erkekler için 5 köfte yeterlidir. Ancak enfeksiyon sürecinde 6-7 köfte miktarına çıkarılabilir. Protein alımı 1-2 porsiyon artırılabilir.
Koronavirüsle mücadelede en önemli kahramanlar D ve C vitaminleri
Koronavirüste D vitamini alımı çok önemlidir. D vitamini düzeylerinin mutlaka kontrol ettirilerek, düşüklük var ise bunun giderilmesi için gerekli replasman tedavisinin yapılması gerekmektedir. Normal aralıkta ise bile kilogram başına hesaplanacak şekilde D vitamini takviyesi uzmanlara danışılarak mutlaka alınmalıdır. D vitamini besinlerden çok fazla alınamamaktadır. Güneşten faydalanılabilir ancak çok ciddi bir düşüklük varsa mutlaka hekim kontrolünde takviye yapılması gerekmektedir. C vitamini takviyesi de büyük öneme sahiptir. Ancak C vitamininde günlük alım düzeyinin üzerine çıkılmamalıdır. Bu değer ortalama 500 miligramdır. Bu miktar, günlük sebze ve meyveler düzenli tüketildiğinde zaten alınmaktadır. C vitamininde ise en etkili besinler daha çok turunçgiller diye bilinir ancak yeşil sivri biberin C vitamini içeriği turunçgillerden daha fazladır. Bu nedenle günlük olarak yeşil sivri biberlerden ya da kırmızı acı biberlerden tercih edilebilir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması için başvurular başladı

5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması, “Yeni Nesil ve Yeni Nesil Bağımlılıklar” temasıyla düzenleniyor. Yarışmanın bu yılki konusunda pandeminin de etkili olduğunu belirten Yeşilay Genel Müdürü M. Nurullah Atalan,“Sanatçılarımızın yeni neslin alışkanlıklarını, teknolojinin yanlış kullanımının bağımlılığa dönüşme sürecini ve tüm bunlar üzerinde pandeminin nasıl etkili olduğunu yaratıcı yollarla anlatacağına inanıyoruz” dedi.
 
Yeşilay, bağımlılığın etkilerini yaratıcı bir dille gündeme getiren Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nı 5’inci kez düzenliyor. Yarışmaya katılan eserlerden bu sene “Yeni Nesil ve Yeni Nesil Bağımlılıklar” ana teması altında bu bağımlılıkların sebepleri, bulaşma yolları, neden olduğu sonuçlar, sorumluluklar ile pandeminin etkileri ve dijital oyunlar başlıklarında; online bahis ve online kumar bağımlılıklarına odaklanmaları bekleniyor. Dünyadan ve Türkiye’den profesyonel ve amatör tüm karikatüristlerin katılımına açık yarışmanın başvuruları 31 Ocak 2021 tarihine kadar cartooncontest.yesilay.com.tr adresinden yapılabiliyor.
Karikatürün bağımlılıklar üzerine düşünmek ve bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmek için çok etkili bir araç olduğuna değinen Yeşilay Genel Müdürü Nurullah Atalan şunları söyledi:
“Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışmamız 4 yıldır yoğun ilgi görüyor. Geçtiğimiz yıl yarışmaya 55 ülkeden, 479 karikatürist 908 farklı eserle başvurdu. Bu yıl pandeminin etkilerini de göz önünde bulundurarak temamızı ‘Yeni nesil ve yeni nesil bağımlılıklar’ olarak belirledik. Sanatçılarımızın yeni neslin alışkanlıklarını, teknolojinin yanlış kullanımının bağımlılığa dönüşme sürecini ve tüm bunlar üzerinde pandeminin nasıl etkili olduğunu yaratıcı yollarla anlatacağına inanıyoruz. Tüm dünyayı etkileyen bir sorun için, yine tüm dünyadan karikatüristlerin heyecanla eser üreteceklerini düşünüyor ve bugüne kadar olduğu gibi yurtdışından da yoğun bir katılım bekliyoruz. Çizgileriyle ve mesajlarıyla çalışmalarımıza da ilham verecek eserleri görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Yarışma, bu yıl ödül miktarını toplamda 44 bin TL’ye yükseltti
Yarışmaya katılan eserler, karikatüristler ve bağımlılık alanında uzman isimler tarafından değerlendirilecek. 5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nın sonucunda birinciye 12 bin 500 TL, ikinciye 10 bin TL, üçüncüye 7 bin 500 TL ödül verilecek. Ayrıca 3 kişiye 3 bin 500 TL’lik başarı ödülü verilirken, bir kişi de 3 bin 500 TL’lik Mazhar Osman Özel Ödülü’nün sahibi olacak. Yeşilay, 5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nda toplam 44 bin TL ödül dağıtacak.
Yeşilay kazanan eserleri 3 yıldır Birleşmiş Miletler Binası’nda sergiliyor
Yeşilay Uluslararası Karikatür Yarışması’nın kazanan eserleri yurtdışındaki ilgilileriyle buluşuyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen Narkotik Uyuşturucular Komisyonu Toplantısı’na (CND) katılan Yeşilay, yarışmanın kazanan eserlerinden oluşan sergiyi 3 yıldır Viyana’da ziyarete açıyor.
Mazhar Osman hakkında
1884 yılında doğan ve 1951 yılında hayatını kaybeden Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, Türkiye’de ilk modern ruh sağlığı hastanesini kuran hekimdir. Türkiye’de akıl ve sinir hastalıkların çağdaş yöntemlerle tedavisinde öncülük etmiştir. 1920’de İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” adıyla Yeşilay’ı kurmuş ve 1945 yılına kadar başkanlığını üstlenmiştir.
Yeşilay hakkında
1920 yılında faaliyete başlayan Yeşilay, insan onurunu ve saygınlığını temel alan, toplumu ve gençliği ayrım gözetmeden zararlı alışkanlıklardan korumak için çalışan, milli ve ahlaki değerleri gözeterek bağımlılıklarla mücadele eden; ulusal ve uluslararası düzeyde önleyici ve rehabilite edici halk sağlığı ve savunuculuk çalışmaları yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Alkol bağımlılığıyla mücadele hedefiyle kurulmuş; kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay’ın tüzüğüne yeni çalışma alanları eklenmiştir. Alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı mücadele alanlarına dahil olmuştur.
Türkiye genelinde 120 Yeşilay şubesi, dünya genelinde 81 Ülke Yeşilayı bulunmaktadır. 2015 yılında YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) kurulmuştur. 444 79 75  Danışma Hattı ile çağrı merkezi hizmeti vermeye başlayan Yeşilay Danışmanlık Merkezi, şu an Türkiye genelinde ve Kıbrıs’ta aktif olarak 62 Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) ile bağımlılık alanında profesyonel psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan kadrosu ile psikolojik ve sosyal hizmet desteği sağlamaktadır.
Toplumu bağımlılıklardan korumak ve bilinçlendirmek için yaptığı çalışmalarından dolayı Yeşilay, 1934 yılından bu yana “Kamuya Yararlı Cemiyetler” arasında yer almaktadır. BM Ekonomik Sosyal Konsey (ECOSOC) Özel Danışmanlık Statüsüne ve Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) “Mükemmeliyette 5 Yıldızlı Yetkinlik” belgesine sahip olan Türkiye’nin tek sivil toplum kuruluşudur.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kabızlıktan kurtulmak için 10 öneri

Zaman zaman herkesi sorunu olan kabızlık knonikleştiğinde kişinin yaşam kalitesini de düşürmeye başlar. Kalın bağırsak tümörleri, hormonal bozukluklar, kullanılan ilaçlar, su-tuz eksiklikleri, kas ve sinir sistemi hastalıklarının da kabızlığa sebep olabileceğini söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ekrem Aslan kabızlık problemi olanlar için önerilerde bulundu.
1. Günlük aldığınız sıvı miktarını arttırın. Katı ağırlıklı beslenme kabızlığa neden olan en önemli şeydir.
2. Liften zengin gıdaları tüketmek kabızlığı engellemeye yardımcı olur. Meyve ve sebzeler zengin lif kaynaklarıdır.
3.Uzun süreli aç kalmaktan kaçının. Sık aralıklarla az miktarda beslenmek kabızlığı engellemeye yardımcı olur.
4.Bağırsak hareketlerinin en yoğun olduğu sabah saatlerinde ve yemeklerden sonra tuvaleti kullanmayı alışkanlık haline getirin.
5. Dışkılama hissettiğiniz an tuvalete gidin, dışkılamayı ertelemek kronik kabızlığın önemli nedenlerinden biridir.
6. Spor ve egzersiz önemlidir. Siz hareketli olursanız bağırsaklarınız da hareketli olur. Haftada en az 3 gün yarım saat yürüyüş bağırsakları düzene sokmaya yardımcı olacaktır.
7. Doktorunuza danışmadan uzun süre yüksek miktarda içilen müshil içeren ilaçlar bağırsakları tembelleştirir. Doktor görüşü olmadan müshil kullanımından kaçının.
8. Her gün bir avuç kuru erik tüketmek veya sabahları içilecek bir fincan kahve bağırsakların çalışmasına yardımcı olur.
9. Hemoroidler ve makat bölgesindeki çatlaklar kronik kabızlığa neden olabilir, makat bölgesinde kaşıntı, kanama veya ağrı yakınmalarınız varsa bir doktora başvurun.
10. Kabızlık şikayetiniz 6 aydan kısa süredir varsa, yaşınız 50’nin üzerindeyse, kabızlığa eşlik eden kansızlık, makattan kanama veya kilo kaybı yakınmanız varsa mutlaka bir gastroenteroloğa başvurun ve kolonoskopi yaptırın.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İzmir İçin Tek Yürek

İzmir’de yaşanan deprem sonrasında Kuzu Effect AVM, Ankara genelinde bir kampanya başlattı.
Tek yürek olma çağrısı ile tüm Ankaralıları yardım kampanyasına davet eden Kuzu Effect AVM, danışmada topladığı ihtiyaçları İzmir’e ulaştıracak. İzmir’de yaşanan deprem sonrasında yaraları birlikte sarmak için tam destek vereceklerini vurgulayan Kuzu Effect AVM yetkilileri desteklerini sürdüreceklerini belirtti. İhtiyaç listelerine göre hareket ettiklerini belirten Kuzu Effect AVM, birlikte yaraların sarılacağını dile getirdi. Aileler, çocuklar için her türlü ihtiyacın AVM içerisinde toplanacağını dile getiren Kuzu Effect AVM, danışmaya bırakılan ürünleri tasnifleyerek iletecek.
İzmir kahramanları hayvan dostlar da unutulmadı
Kuzu Effect AVM içerisinde stant açan Pati Love, kampanyaya ilk destek veren firmalar arasında yer aldı. Tüm sokak hayvanları için ücretsiz mama gönderimi yapacağını duyuran Pati Love, deprem sonrasında sokak hayvanlarına verdiği destek ile umutları yeşertti.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Rönesans’tan İzmirli depremzede çocuklar için “Duygu Paylaşım Evi”

Rönesans Holding grup şirketi, Rönesans Gayrimenkul Yatırım, İzmir’de yaşanan deprem sonrasında yaraların bir nebze olsun sarılması için Türk Psikologlar Derneği (TPD) ile bir iş birliği başlattı. Hilltown Karşıyaka ve İzmir Optimum AVM’lerde afetten etkilenen çocuklara kaygılarını gidermek ve psikolojik durumlarını iyileştirmek amacıyla uzman psikologlar tarafından terapi desteği veriliyor. Destek programı süresince, haftanın her günü, alanında uzman psikologlar tarafından çocuk ve ergen terapisine yönelik grup ve yüz yüze seanslar gerçekleştiriliyor.
Afet sonrası yapılan iyileştirme faaliyetlerinin en önemlilerinden biri de afetten doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen kişilere verilen psikolojik destek. Bu bilinçle hareket eden Rönesans Gayrimenkul Yatırım, İzmirli depremzede çocuklara yönelik bir psikolojik destek programı başlattı. Türk Psikologlar Derneği iş birliği ile başlatılan destek programı süresince, haftanın her günü 12:00 – 20:00 saatleri arasında uzman psikologlar tarafından grup ve yüz yüze terapiler gerçekleştiriliyor.
5 Kasım 2020 tarihinde başlayan terapiler, Hilltown Karşıyaka ve İzmir Optimum AVM açık oyun alanlarının yanına kurulan ve bu destek programı için özel tasarlanmış konteynerlerde yürütülüyor. Programla çocukların deprem travmalarını daha kolay atlatıp normal yaşamlarına uyum sağlayabilmeleri, ortaya çıkabilecek psikolojik hasarların belli ölçüde ortadan kaldırılması ve kaygıyla baş etme becerilerinin artırılması hedefleniyor.
TPD İzmir Şube Başkanı Klinik Psikolog Samet Baş “Duygu Paylaşım Evi” projesi ile ilgili şunları söyledi: “İzmir depremi sonrasında psikososyal destek çalışmaları çoğunlukla Bayraklı, Bornova ve Buca çevresinde yoğunlaştı. Oysaki İzmir’in geri kalanı da depremden oldukça etkilendi. Bu nedenle Karşıyaka’da yer alan Hilltown Karşıyaka ve Gaziemir’de bulunan Optimum AVM’lerde yapılacak psikososyal destek çalışmalarını da çok önemsiyoruz. Rönesans Gayrimenkul iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz bu çalışma, önemli bir açığı dolduruyor. Çalışmalar kapsamında, deneyimli psikologlarımız “Duygu Paylaşım Evleri”nde çocuklar ve yetişkinlerle travma odaklı bireysel görüşmeler ve grup çalışmaları yürütüyor. Deprem sonrası çocuklarda görülebilecek duygusal ve davranışsal tepkilere yönelik ebeveynlere yönelik bilgilendirme ve danışmanlık hizmetleri sağlarken bir yandan da oyun ve hikayelerin gücünden yararlanarak çocukların yaşadıkları zorluklara destek olmaya çalışılıyor.”
Tüm Türkiye’nin İzmir için tek yürek olduğu bugünlerde, gerçek bir dayanışma örneği ile Rönesans Gayrimenkul Yatırım ve Türk Psikologlar Derneği ile hayata geçirilen “Duygu Paylaşım Evi” projesinde, Evidea, Toyzz Shop, Anayurt Yayınları da çocuklar için harekete geçerek bu projenin bir parçası oldu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA) 

Kadıköy İzmir’in yaralarını sarmak için yola çıktı

İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından, Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kurtarma Takımı (BAK Kadıköy) arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere yola çıktı. BAK Kadıköy’ün 22 kişiden oluşan, arama kurtarma alanında eğitimli personeli, depremin duyulmasının ardından Kadıköy Belediyesi’nin Ataşehir’de bulunan Afet Çalışma Biriminde buluştu. Enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları için gerekli malzemeleri araçlara yükleyen ekip, 2 tane tam donanımlı arama kurtarma aracı ve bir otobüs eşliğinde yola çıktı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

TikTok, Meme Kanseri Farkındalık Ayı için MEMEDER ile pespembe!

TikTok ve MEMEDER (Meme Sağlığı Derneği), meme kanseri farkındalığı için #pembekurdele etiketiyle bir kampanya başlatarak güçlerini birleştiriyor.
İstanbul, Türkiye – 26 Ekim 2020: Dünyanın önde gelen kısa video platformu TikTok, meme kanseri konusunda kullanıcılarını bilgilendirmek için 2007 yılında İstanbul’da kurulan ve Kamuya Yararlı Dernek Statüsü kazanan MEMEDER ile iş birliği yaptı. TikTok, Meme Kanseri Farkındalık ayına dikkat çekmek için kampanyanın rengi olan pembeye bürünüyor. TikTok kullanıcıları, 26 Ekim günü başlayacak kampanyaya desteklerini göstermek için #pembekurdele etiketi ve pembe kurdele çıkartmasıyla pembe temalı kısa videolar paylaşacak.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü. MEMEDER, tüm kadınları kucaklıyor ve onları bu konuda bilinçlendirmek için çalışmalar yapıyor.
MEMEDER Kurucusu ve Onursal Başkanı Profesör Doktor Vahit Özmen “Meme kanserinde de erken teşhis sağlıklı yaşam için büyük bir hayati önem taşıyor. Bu noktada toplumda farkındalığı artırmak adına yapılan çalışmalar çok büyük bir rol oynuyor. Ülkemizde çok fazla insanın sosyal mecralarda aktif olmasını fırsat bilerek MEMEDER olarak bizler de geniş kitlelerde bu farkındalığı artırmak için TikTok ile harika bir iş birliğine imza attık” ifadelerini paylaştı.
TikTok ve MEMEDER, #pembekurdele etiketiyle başlatılan kampanyada meme kanseri konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ekim ayı boyunca platformdaki tüm canlı yayınlarda, farkındalığı artırmak için sağ alt köşede pembe bir kurdele de yer alacak. Popüler içerik üreticisi Gözdem Özbek de her ay elle meme muayenesi yapmanın önemi hakkında TikTok’ta videolar paylaştı.
TikTok, Türkiye’de ve tüm dünyada kullanıcıların sosyal konularda farkındalık yaratmaları ve kitleleri bilinçlendirmesi için tercih edilen bir platform haline geldi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)