Kategori arşivi: Yaşam

​TikTok, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve Spor İstanbul ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları farkındalığı için bir araya geldi

TikTok, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda farkındalık oluşturmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve İBB İştirak Şirketi Spor İstanbul ile bir araya gelerek 17 amaca dikkat çekmek için paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu’nun dahil olduğu bir dizi koşu etkinliği gerçekleştiriyor. TikTok Türkiye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ve Burak Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesaplarından canlı yayınlanacak koşulara İSTANBUL BBSK sporcuları ve ünlü isimler de eşlik edecek.
Dünyanın önde gelen kısa video platformu TikTok, 17 maddeden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçlar’a dikkat çekmek için 17 gün boyunca paralimpik sporcu Burak Abacıoğlu ile 17 dakika 17 saniyelik kısa koşular gerçekleştirecek. TikTok’ta dün itibariyla başlayan kampanya Burak Abacıoğlu’nun İstanbul’un farklı sembolik lokasyonlarında gerçekleştireceği 17 dakika 17 saniyelik koşu serisiyle devam edecek. Bu koşularda İSTANBUL BBSK sporcuları ve ünlü isimler Burak Abacıoğlu’na eşlik edecek. TikTok kullanıcıları bu kampanya kapsamında #DeğişimİçinHareketeGeç etiketi ve kampanyaya özel interaktif çıkartmalarla sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda destek veriyor.
TikTok bu iş birliğiyle sadece İstanbul ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasını desteklemekle kalmayıp, sürdürülebilir kalkınma amaçları konusunda küresel çapta farkındalık yaratmayı, böylece daha fazla insanın bu amaçlar konusunda bilinçlenip katkıda bulunmasını hedefliyor. TikTok Türkiye, İBB Spor Kulübü ve Burak Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesaplarından yapılacak canlı yayınlarda Burak Abacıoğlu, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını sporcular ve ünlülerle de ele alacak. Kullanıcılar Burak Abacıoğlu’nun bu koşu için yapacağı antrenmanları Abacıoğlu’nun resmi TikTok hesabından takip edebilecekler.
Gençlerin sporla, sporcu ve anlamlı içeriklerle buluşması destek veren Spor İstanbul projenin en büyük destekçilerinden.
Global Wellness Day elçisi olan Paralimpik Sporcu, Triatlet ve Ampute Futbolcu Burak Abacıoğlu dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olan Boston Maratonuna davet edilen ilk engelli sporcu. Paralimpik sporcu aynı zamanda Paris ve Berlin Maratonlarını bitiren ilk Türk engelli sporcu unvanına sahip Burak Abacıoğlu’nun İstanbul’un 17 ayrı noktasında gerçekleştireceği koşu serisine bulunduğu yerden katılmak isteyenler sporcuyu Nike Run Club uygulamasındaki Burak Abacioglu hesabından ekleyerek bu heyecana ortak olabilecek.
Milli sporcularımız da farkındalık koşusunda
20 branş ve 40 binin üzerinde lisanslı sporcusu ile Türkiye’nin ve Dünyanın en büyük spor kulüpleri arasında yer alan İstanbul BBSK’nın sporcularının da destek verdiği projede her gün bir milli sporcu farkındalık koşularında ağırlanacak.
Ünlü isimlerden de destek
Burak Abacıoğlu’na bu koşu sırasında sunucu Burcu Esmersoy, ünlü oyuncular Müjde Uzman, Kadir Doğulu, Akasya Asıltürkmen, Özge Borak, sunucu Hakan Hatipoğlu, ünlü diyetisyen Dilara Koçak, dünya rekortmeni serbest dalışçı ve UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu Şahika Ercümen, ünlü basketbol oyuncusu ve Güler Legacy kurucusu Sinan Güler, Ünlü Rapçi TEPKİ, Türkiye rekortmeni olimpik atlet Birsen Bekgöz, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Başkanı Sait Tosyalı, İstanbul Gelişim Üniversitesi akademisyeni Nevruz Berna Tatlısu, Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü basketbolcusu Erkan Yılmaz, Türkiye A Milli Kadın Futbol Takımı kaptanı ve Beşiktaş’ın futbolcusu Didem Karagenç, Milli Voleybolcu ve UNDP Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu Bahar Toksoy Guidetti ve Arama Kurtarma Derneği (AKUT) kurucusu, profesyonel dağcı Nasuh Mahruki de destek olacak. Her koşu farklı bir kalkınma hedefi temasıyla 17 dakika 17 saniye sürecek.
Kullanıcılarına yaratıcılıklarını sergilemeleri için pozitif bir deneyim sunan TikTok, Türkiye’de ve tüm dünyada sosyal sorumluluk alanında farkındalık yaratmak ve kitleleri bilinçlendirmek için tercih edilen bir platform haline geldi. Bugüne kadar sokak hayvanları, sürdürülebilir gelecek, çevre ve eğitim gibi konularda kampanyalar gerçekleştiren TikTok, belediyeler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapmaya devam ediyor.
TikTok Hakkında
TikTok önde gelen kısa video uygulamasıdır. İnsanların hayatlarına ilham vermeyi ve zenginleştirmeyi misyon edinen TikTok, dünya üzerindeki herkesin videolar aracılığıyla tutkularını paylaşabilmesi ve yaratıcılığını ortaya çıkarabilmesine uygun pozitif bir uygulama deneyimi sunar. TikTok’un Los Angeles, New York, Londra, Paris, Berlin, Dubai, Mumbai, Singapur, Jakarta, Seoul ve Tokyo’da global ofisleri mevcuttur.
Küresel Amaçlar hakkında
25 Eylül 2015’te 193 dünya lideri New York’taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (ya da Küresel Amaçlar) üzerinde uzlaşmaya vardı. Bu küresel gündem, 2030’a kadar üç hayati konuda başarıya ulaşmaya odaklanan bir dizi hedef ve alt hedefi içeriyor: Yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele ve iklim değişikliği sorununu çözmek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Milas-Bodrum Havalimanı ACI pandemi sertifikasını aldı

Milas-Bodrum Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI World) tarafından oluşturulan ve pandemi önlemlerini belirleyen sertifikayı aldı.
TAV Havalimanları tarafından işletilen Milas-Bodrum Havalimanı ilgili kriterleri karşılayarak, pandemi döneminde güvenli seyahat için ACI World oluşturulan “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu”nu aldı.
TAV Milas-Bodrum İşletme Koordinatörü İclal Kayaoğlu “Hükümetlerin sınırlarını kapamaları nedeniyle pandemiden ciddi şekilde etkilenmekle birlikte, havacılık yeni düzenlemelere en hızlı adapte olan sektörler arasında yer alıyor. Pandeminin ortaya çıkmasının ardından Milas-Bodrum Havalimanı’nda çalışanlarımızın ve yolcularımızın sağlığını korumak üzere otoritelerin belirlediği önlemleri hızlıca ve tam olarak hayata geçirdik. SHGM tarafından yayınlanan Havaalanı Pandemi Tedbirleri Sertifikasyonunu aldık ve Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) tarafından oluşturulan protokolü imzaladık. Şimdi de ACI tarafından oluşturulan programa katıldık. Pandeminin etkisini yitirmesi ve seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte yolcularımız güvenle seyahat etmeye başlayacağına inanıyoruz” dedi.
TAV’ın Türkiye’de işlettiği Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes ve Gazipaşa-Alanya havalimanları da ACI tarafından sertifikalandırıldı. Şirketin yurtdışında işlettiği Makedonya Üsküp, Tunus Enfidha ve Monastir, Suudi Arabistan Medine ve Hırvatistan Zagreb havalimanları da akreditasyon sürecini tamamladı ve sertifika aldı.
Milas-Bodrum Havalimanı bu yılın ilk 10 ayında 1 milyon 401 bin yolcuya hizmet verdi.
TAV Havalimanları hakkında
Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havalimanları, Türkiye’de Antalya, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya havalimanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Hammamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabistan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor. Holding, duty free, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alanlarında da faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede TAV Havalimanları, Letonya’nın Riga Havalimanı’nda da duty free, yiyecek içecek ve diğer ticari alanların işletmesini gerçekleştiriyor. Şirket 2019’da iştirakleriyle birlikte yaklaşık 600 bin uçak seferine ve 89 milyon yolcuya hizmet sundu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Altyapıda kış harekatı

Lüleburgaz Belediyesi altyapıda kış harekatı başlattı. Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekipleri Güneş Mahallesi Uyar Caddesi’ne 100 metre içme suyu ve kanalizasyon hattı, Siteler Mahallesi Mehmet Dedeoğlu Sokak’a 300 metre içme suyu hattı, Karaca Sokak’a 100 metre kanalizasyon yenileme çalışması başlattı.
Geçtiğimiz yılbaşında kent genelinde altyapıdaki sorunlu bölgeleri tek tek raporlayan Lüleburgaz Belediyesi, bu doğrultuda gerçekleştirdiği yenileme ve onarım çalışmalarına devam ediyor. Yılbaşından beri yüzlerce metre uzunluğunda kanalizasyon ve içme suyu hattı yenilemesi ve onarımı gerçekleştiren Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekipleri, altyapıda kış harekatı başlattı.
Aynı anda 3 çalışma
Mahalle mahalle altyapı çalışmalarını gerçekleştiren ekipler, geçtiğimiz gün Siteler Mahallesi’nde aynı anda 3 ayrı çalışma başlattı. Ekipler bu kapsamda Mehmet Dedeoğlu Sokak’ta 300 metre içme suyu hattı, Karaca Sokak’ta 100 metre kanalizasyon yenileme çalışması başlattı. Tüm bunların yanı sıra Güneş Mahallesi Uyar Caddesi’nde de 100 metrelik içme suyu ve kanalizasyon yapımı çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor.
Sırada Gonca Sokak var
Tüm bunların yanı sıra ekipler önümüzdeki günlerde Gonca Sokak’ta geniş kapsamlı bir altyapı çalışması başlatacak. Ekipler söz konusu sokakta 600 metre uzunluğunda yağmur suyu hattı yapımına başlayıp, çalışmayı en kısa sürede bitirecek.
KIRKLARELİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Samsung’dan PC olmadan çalışabilen akıllı monitör!

Çok yönlü özellikleri ile dikkat çeken Samsung Akıllı Monitör, “her şeyi yapabilen” ekranı sayesinde evde çalışma, öğrenme ve eğlence konusunda kullanıcılara büyük kolaylık sunuyor. PC bağlantısına gerek kalmadan Wi-Fi üzerinden Microsoft Office 365 uygulamalarını çalıştırabilen bu ekran ile kullanıcılar ayrıca yine PC’ye ihtiyaç duymadan doğrudan bulut sistemindeki belgelerini görüntüleyebiliyor, üzerlerinde değişiklikler yaparak kaydedebiliyor. Uzaktan Erişim özelliği ayrıca, kullanıcıların bir bilgisayardan kablosuz ve uzaktan bağlantıyla dosyalara erişmesine veya bir dizüstü bilgisayardaki içeriği görüntülemesine de olanak tanıyor.
Samsung Electronics tek bir ekranda ders çalışmak, öğrenmek ve eğlenmek gibi birçok özelliği benzersiz bir biçimde bir araya getiren, yenilikçi ve “her şeyi yapabilen” bir ekran olan yepyeni Samsung Akıllı Monitörü küresel çapta satışa sundu.
Artık evde çalışan, eğitim alan ve eğlenen günümüz tüketicilerinin yeni ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanan Samsung Akıllı Monitör, güçlü mobil ve PC bağlantısı, uzaktan çalışma ve öğrenme özelliklerinin yanı sıra Samsung’un Akıllı TV platformunda yerleşik olan ve eğlence merkezi Smart Hub’ı da sunuyor.
Samsung Electronics Görsel Ekranlardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Hyesung Ha, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Dünya çapında iş, eğitim ve eğlence ev merkezli faaliyetlere dönüştü. Bu yeni normalle birlikte, çoğu göstergenin dijital faaliyetlerde artışa işaret etmesi ve birçok insanın teknolojiyi evde kullanma biçimlerini yeniden düşünmesi şaşırtıcı değil. Yeni Akıllı Monitörümüzle biz de bu talebe doğrudan cevap veriyoruz. Bu ekran her şeyi bir arada sunduğundan, tüketiciler artık şu veya bu özellik için farklı ekranlar arasında bir tercih yapmak zorunda kalmayacak.”
Yeni Samsung Akıllı Monitör, hem PC’ler hem de akıllı telefonlar için çok sayıda bağlantı seçeneği sunuyor. Kullanıcılar, Tap View, App Casting veya Apple AirPlay 2’yi kullanarak kişisel mobil cihazlarını sadece basit bir dokunuşla ekrana bağlayabiliyor. Bir mobil cihaz kullanarak kusursuz bir masaüstü deneyimine erişebilmek için kullanıcılar ayrıca Samsung DeX ile de bu monitöre bağlanabiliyor.
Uzaktan çalışma ve öğrenme işlevlerine yönelik olarak ekran, PC bağlantısına gerek kalmadan Wi-Fi üzerinden Microsoft Office 365 uygulamalarını da çalıştırabiliyor. Bu sayede kullanıcılar doğrudan bu monitör üzerinden, bulut sistemindeki belgelerini görüntüleyebiliyor, üzerlerinde değişiklikler yaparak belgelerini kaydedebiliyor. Uzaktan Erişim özelliği ayrıca, ister evin başka bir yerinden ister ofisten olsun, kullanıcıların bir bilgisayardan kablosuz ve uzaktan bağlantıyla dosyalara erişmesine veya bir dizüstü bilgisayardaki içeriği görüntülemesine olanak tanıyor. Birden çok USB bağlantı noktası ve Bluetooth 4.2 ek bağlantı esnekliği sunarken ekranda yerleşik çift kanallı hoparlör de bulunuyor.
Kullanıcı işlerini bitirdiğinde, bu monitör aynı zamanda Samsung’un Smart Hub’ından içerik akışı yapabilen mükemmel bir eğlence merkezi olarak da işlev görüyor. Kullanıcılar monitörün uygulama mağazasından Netflix, HBO ve YouTube gibi platformlar üzerinden diledikleri içeriklere herhangi bir PC veya mobil cihaz bağlantısına gerek duymadan erişebiliyor. İzleme için kısayol tuşlarını içeren uzaktan kumandasıyla içeriğe kolayca erişilebiliyor. Bixby entegrasyonu sayesinde ise ekran sesli talimatla yönetilebiliyor.
Akıllı Monitör, görüntülemeyi daha rahat hale getirmek için tasarlanmış teknolojiye de sahip. Uyarlanabilir Görüntü özelliği oda koşullarına göre parlaklığı ve renk sıcaklığını otomatik olarak ayarlayarak her türlü izleme ortamı için görüntü kalitesini optimize ediyor. Bu sayede her ortamda en rahat izleme deneyimi sağlanırken uzun süreli kullanımlarda dahi gözü yormuyor. Monitör ayrıca mavi ışığı azaltan özel bir göz koruma moduna da sahip.
Monitör, iki farklı modeliyle piyasaya sürülüyor. M7 modeli 32 inçte Ultra Yüksek Çözünürlüğü (UHD) desteklerken M5 modeli 32 inç ve 27 inçlik seçenekleriyle Full HD (FHD) çözünürlüğü destekliyor.
Samsung Smart Monitör 16 Kasım’dan itibaren Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Çin’de satışa sunuldu. Ayrıca Samsung, Kasım sonundan itibaren lansman kapsamını Türkiye de dahil farklı pazarlara doğru genişletmeyi planlıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Guidetti: Maçların her anında gücümüzü gösterdik

2021 CEV Şampiyonlar Ligi C Grubu 1. Ayak’ta oynadığı üç maçı da kazanan VakıfBank’ta Başantrenör Giovanni Guidetti, ”Yeniden Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız için çok mutluyuz. Farklı bir formatta oynadığımız için başta düşünceliydik. Ama takım olarak bu zorlukla iyi baş ettik ve üç maçımızı da kazandık. Geçen sezonki gibi bu sezon da öz güvenli bir şekilde maçlarımıza çıkıyoruz. Takım olarak aynı motivasyonla oynuyoruz. Biz güçlü bir takımız ve maçların her anında bu gücü gösterdik. Şampiyonlar Ligi’ne iyi bir başlangıç yaptık” dedi.
CEV Şampiyonlar Ligi’ni dört kez namağlup olarak kazanan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Bulgaristan’da düzenlenen 2021 CEV Şampiyonlar Ligi C Grubu 1. Ayak’ta oynadığı üç maçı da kazanarak, grup aşamasına üçte üçle başladı. LKS Commercecon Lodz ve ASPTT Mulhouse VB’yi 3-0’la geçen sarı-siyahlılar, son maçında VC Maritza Plovdiv’i 3-1 yendi. VakıfBank Başantrenörü Giovanni Guidetti, ”İlk olarak yeniden burada olduğumuz, yeniden Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız için çok mutluyuz. Farklı bir formatta oynadığımız için başta düşünceliydik. Ama takım olarak bu zorlukla iyi baş ettik ve üç maçımızı da kazandık. Geçen sezonki gibi bu sezon da öz güvenli bir şekilde maçlarımıza çıkıyoruz. Takım olarak aynı motivasyonla oynuyoruz. Biz güçlü bir takımız ve maçların her anında bu gücü gösterdik. Şampiyonlar Ligi’ne iyi bir başlangıç yaptık” dedi.
Günden güne yükselen grafiğimiz var
VakıfBank Kaptanı Melis Gürkaynak, ”Geçen sezon yarı finale çıktığımız turnuva iptal edilmişti. O yüzden bu sezon farklı bir motivasyonla maçlara çıkıyoruz. Pandemi nedeniyle Şampiyonlar Ligi farklı bir formatta oynanıyor. Burada üst üste üç maç oynadık. Üç maçta da çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Günden güne yükselen bir grafikle maçlarımızı kazandık. Bu bizim için önemliydi. Birinci ayaktaki üç maçımızı da kazandığımız için mutluyuz. Şimdi ligde Galatasaray’a karşı çok önemli bir maça çıkacağız” dedi.
Son maç bitene kadar iyi motive olduk
Maritza Plovdiv maçının en değerli oyuncusu (MVP) seçilen VakıfBank’ın Sırp pasörü Maja Ognjenovic ise ”Bu sezon herkes için tuhaf bir sezon oluyor. Tüm dünya için değişik bir yıl geçiyor. Bu yüzden her zamanki gibi normal ve alışılagelmiş bir sezon yaşamıyoruz. Takım olarak ilk maçın başından son maç bitine kadar iyi motive olduk. Türkiye Ligi’nde olduğu gibi Şampiyonlar Ligi’ne de iyi bir başlangıç yaptık. İki kulvarda da iyi bir noktadayız. Grup maçlarımızda çok iyi mücadele ettik ve üç rakibimizi de kaliteli oyunlarla yendik. Şimdi takım olarak Türkiye Ligi’ne odaklanacağız. Önümüzde Galalatasaray’la oynayacağımız önemli bir maçımız var. Aralık ayında da önemli maçlara çıkacağız. En büyük dileğim; bu sezonu başarılı ve sağlıklı bir şekilde bitirebilmek” ifadelerini kullandı
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Dikkat! Bu belirtiler Beyin Sisini işaret ediyor

Son zamanlarda oldukça sık sık gündeme gelen Beyin Sisi rahatsızlığı tıpta bir hastalık olarak anılmıyor ancak belirtilerine ve etkilerine dikkat etmek gerekiyor. Beyin sisinin dikkat eksikliği, hafıza gücünün azalması, uyku bozukluğu ve sağlıklı düşünememe gibi belirtilerle ortaya çıktığına dikkat çeken uzmanlar, bu rahatsızlığın aslında başka hastalıkların habercisi olabileceğini belirterek uyarıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, beyin sisi rahatsızlığını işaret eden belirtileri, önlemek için tavsiyelerini ve tedavisi ile ilgili önemli bilgileri paylaştı.
Tıp dilinde bir hastalık değil
Beyin Sisi kavramının popüler kültürde moda olmaya başladığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, “Beyin sisi bilimsel ya da tıpta yer alan hastalık değil. Daha çok insanların kendi zihinsel fonksiyonları ile ilgili algıladıkları bir soruna halk dilinde verdikleri bir isim diyebiliriz. Tıp literatüründe bir hastalığa tam olarak işaret etmiyor ama insanlar algıladıklarına, kendilerinde bir problem olduğunu düşündüklerine göre bu aslında başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu şekilde düşünmek gerekiyor” dedi.
Altından çeşitli rahatsızlıklar çıkabiliyor
Metin, ‘Beyin sisini, kişinin sübjektif olarak kendi zihinsel fonksiyonlarında bir azalma hissetmesi olarak tanımlayabiliriz’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Kişiler bu şikâyetle başvurdukları zaman altında başka bir hastalık yatıyor mu diye algılamaya çalışıyoruz, araştırmalar yapıyoruz. Altından gerçekten çeşitli rahatsızlıklar çıkıyor. Ama her insanın kendi zihinsel yeteneğindeki azalmayı sübjektif olarak algılaması bir hastalık anlamına gelmiyor. Bazen insanların kendilerinden çok yüksek performans beklentileri olabiliyor. Böyle bir durumda, yüksek performans beklentisini karşılayamamak da bir rahatsızlık gibi algılanabiliyor.”
Bu şikâyetler beyin sisini tanımlıyor!
“İnsanlar genellikle eskisi kadar dikkatlerini yoğunlaştıramadıkları, eskisi kadar akıllarının iyi çalışmadığı, hafızalarının gücünü kaybettiği, uykudan uyanamamış gibi hissettikleri, sağlıklı düşünemediklerini hissetmeleri gibi şikâyetlerle geliyor” diyen Prof. Dr. Metin, “Bu tip yakınmalar beyin sisini tanımlıyor. Bu tür yakınmaları duyduğumuzda ve hastalarımız kendilerinde beyin sisi olduğunu söylediklerinde acaba neye bağlı olabilir diye düşünmeye başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bunamaların erken dönem belirtisi olabilir
Bir beyin hastalıkları uzmanı veya psikiyatristin beyin sisi şikâyeti ile gelen kişiyle konuştuğunda nedenini anlayabildiğini belirten Prof. Dr. Barış Metin, “Beyin sisi bir hastalık değil diyoruz ama tedavisinde bu şikâyetin altında yatan rahatsızlığı bulmak gerekiyor. Bu rahatsızlığın en sık belirtisi depresyon, anksiyete bozuklukları, uyku bozukluklarıdır. Bunamaların erken dönem belirtisi de beyin sisi olabilir. Bunaması olan kişiler, bunaması henüz hastalık haline dönüşmeden eskisi gibi sağlıklı düşünemediklerini belirterek kendileri başvurabiliyor. Özetle, beyin sisi tedavisinde altta yatan hastalığı tespit ediliyor ve ona yönelik bir tedavi uygulanıyor” dedi.
Uyku bozukluğu beyin sisine yol açıyor
Uyku bozukluğunun sık görülen bir şekilde beyin sisine yol açtığını belirten Metin, “Özellikle tıkayıcı uyku apnesi sendromu olan hastalarımız, sürekli gün boyunca konsantre olamama, bir konuya uzun süre dikkatini verememe gibi şikâyetlerle başvuruyor. 40 yaşın üzerinde özellikle obezite sorunu olan bireylerde gece horlama ve nefes durması varsa beyin sisi yaşamalarının nedeni büyük olasılıkla uyku apnesidir diyebiliriz. Sık rüya görmek de aslında uyku kalitesinin bozuk olduğunu gösteriyor. Her gece rüya görüyoruz ama hatırlamıyoruz. Hatırladığımız rüyalar da uykumuzun bölündüğü anlamına geliyor, o sırada uyandığımız için gördüğümüz rüyayı hafızaya kaydediyoruz. Bu şekilde sık rüya gören insanların genellikle uyku kaliteleri düşüktür. Bunun nedeni uyku apnesi, depresyon veya başka bir rahatsızlık da olabilir. Bunların hepsi de beyin sisiyle bağlantılı rahatsızlıklardır” diye konuştu.
Vitamin eksikliği varsa takviye yapılmalı
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, ‘Beyin sisini önlemek için yapılması gereken uyku düzeninin sağlanmasıdır’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer uyku bozukluğu rahatsızlığı varsa mutlaka tedavi ettirilmelidir. Beslenme açısından vitamin eksikliği var ise ona yönelik tedavi alınmalı. Özellikle B1, B6, B12 vitaminleri beynin sağlıklı çalışması için önemli. Bünyeyi yoran bir performans değil de düzenli egzersiz yapılmalı. Her gün 20-30 dakika yürümek iyi bir egzersiz olacaktır. Stres hayatımızın bir parçası ama aşırı stres, yoğun kaygılar, hiçbir şeyden keyif almama hissi var ise bir uzmandan destek almak gerekiyor çünkü bu tip rahatsızlıklar zihinsel kapasiteyi etkiliyor.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Emirates, Dubai’de Uzun Transfer Sürelerinde Yolcuların Konforunu Arttırıyor

Dubai Connect, 10 saatin üzerinde minimum transit süresi olan yolculara ücretsiz otel konaklaması sunuyor.
Emirates, merkezi Dubai üzerinden transit geçiş yapan yolculara ücretsiz otel konaklaması hizmeti olan Dubai Connect’i yeniden sunmaya başladı. Hizmet, en iyi bağlantı süresi 10 saati aşan uçuşlarda ve tüm sınıflarda rezervasyonu olan yolcular için geçerlidir. Dubai Connect, COVID-19 salgını sırasında değişen uçuş programlarına rağmen Emirates’in merkezi Dubai üzerinden geçerek yapılan seyahatlerin sorunsuz ve rahat bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlıyor.
Emirates şu anda dünya genelinde altı kıtada 90’dan fazla uçuş noktasına hizmet vererek, yolcularının Dubai’de konforlu bir duraklama yaparak Avrupa, Asya, Amerika, Afrika ve Avustralya ve Yeni Zelanda genelindeki noktalara bağlantısını sağlıyor.
Dubai Connect ile, Emirates yolcuları 4 veya 5-yıldızlı bir otelde bir gecelik ücretsiz konaklama, havaalimanı gidiş ve geliş transferleri ve otelde yemeklerin yanı sıra gerektiği takdirde varışta BAE vizesi alacaklardır. Hizmet en iyi bağlantı süresi 10 ila 24 saat arasında olan yolculara daha konforlu bir seyahat sunmayı amaçlamaktadır.
Emirates tüm yolcularının ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamaktadır. Dubai Connect hakkına sahip olan ancak havalımanından ayrılamayanlara ise rahatça vakit geçirebilmeleri için Emirates Dubai Connect havalimanı lounge hizmetine erişim verilecektir.
Yeni veya mevcut rezervasyonları olan ve 1 Aralık 2020 itibariyle seyahat eden yolcular bu hizmetten yararlanabilirler.
Dubai ziyaretçilerine kapılarını yeniden açtı ve Dubai Connect bu ziyaretçilerin seyahat edecekleri nihai noktaya giderken, bu hareketli şehri hiçbir ek ücret ödemeden keşfetmelerine olanak tanımaktadır. Güneşli plajları, kültürel miras etkinlikleri ve birinci sınıf konaklama ve eğlence tesisleriyle Dubai’nin günün her saatinde ve her türden ziyaretçiye sunacak bir şeyi vardır.
Emirates ile konforlu uçun ve havayolunun ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice ile 4.500’ü aşkın kanalın keyfini çıkarın. Tüm sınıflardaki yolcular bölgesel lezzetlerden esinlenmiş yemeklerin ve ücretsiz ikram edilen içeceklerin keyfini çıkarıyorlar. Havayolu cömert bagaj hakkı tanımaktadır; Ekonomi Sınıfı yolcular 35 kg’a kadar, Business Sınıfı yolcular 40 kg’a kadar ve First Sınıfı yolcular 50 kg’a kadar bagaj hakkından istifade edebilir.
Dubai Connect, Emirates’in benzersiz seyahat deneyimi sağlamak için ürün ve hizmetlere yaptığı sürekli yatırımın bir parçasıdır. Geçen ay, havayolu Dubai Uluslararası Havalimanında self -check-in, bagaj teslim kioskları ve daha kolay bir yolculuk için uçak içi iyileştirmeler dahil olmak üzere başka hizmetleri de yürürlüğe koymuştur.
Esneklik ve güvence: Emirates’in rezervasyon politikaları, yolculara seyahat planlarında esneklik ve güven sunmaktadır. 31 Mart 2021 tarihinde veya öncesinde seyahat etmek üzere bir Emirates bileti satın alan yolcular, seyahat planlarını değiştirmek zorunda kalmaları durumunda cömert rezervasyon koşullarından ve seçeneklerinden yararlanabilirler. Yolcular seyahat tarihlerini değiştirme veya bilet geçerlilik süresini iki yıl uzatma seçeneklerine sahiptirler.
Güvenle seyahat edin: Tüm Emirates yolcuları havayolunun sektörde bir ilk olan, çoklu risk içeren seyahat sigortası ve COVID-19 teminatı sayesinde güvenle ve ekstra gönül rahatlığıyla seyahat edebilir. Bu teminat, 1 Aralık 2020 tarihinde veya sonrasında satın alınan tüm biletler için Emirates tarafından yolculara ücretsiz olarak sunulmaktadır. COVID-19 tıbbi teminatına ek olarak, Emirates’in bu hizmeti, diğer çoklu risk içeren seyahat sigortası ürünlerine benzer şekilde seyahat esnasındaki ferdi kazalar, kış sporları teminatı, kişisel eşyaların kaybı ve beklenmedik hava sahası kapanışları nedeniyle seyahatlerdeki aksaklıklar için koşulları, seyahat önerileri ve tavsiyeleri de içermektedir.
Sağlık ve güvenlik: Emirates, seyahatlerinin her adımında yolcuların ve çalışanlarının gerek yerde gerekse havada güvenliklerini sağlamak amacıyla tüm yolculara maskeler, eldivenler, el dezenfektanı ve antibakteriyel mendiller içeren ücretsiz hijyen kitlerinin dağıtılması da dahil olmak üzere kapsamlı bir dizi tedbiri uygulamaya koymuştur.
Emirates hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. 270 uçaktan oluşan filoya sahip Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Emirates modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mor Çatı 30. Yılında “Değiştirmek Mümkün” Diyor

Kadına yönelik şiddet alanında mücadele eden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı bu yıl 30. kuruluş yıldönümünü kutluyor.
Şiddetten uzak bir hayatın mümkün olduğunu, değiştirmek için gücümüz olduğunu biliyoruz.
Mor Çatı’nın 30. yıl videosu Değiştirmek Mümkün diyor. Rafineri tarafından hazırlanan, Norr Prodüksiyon’un yapımını üstlendiği filmde hiç tanışmayan kadınların kendi hayatlarında erkek şiddetine karşı verdikleri mücadelenin birbirilerini nasıl güçlendirdiği anlatılıyor.
Filmde Mor Çatı’nın kuruluşundan bu yana geçen 30 yıl boyunca kadınların mücadelesi sayesinde edinilen kazanımlar vurgulanıyor. Bu kazanımların başında kadına yönelik şiddetin kaynağı olan cinsiyet eşitsizliğinin görünür hale gelmesi, kadınların maruz kaldığı erkek şiddetinin kamusal alanda yaygın bir biçimde tartışılmaya ve tepki görmeye başlaması, kadınlara yönelik şiddeti önlemek ve sonlandırmak için yasal değişiklikler yapılması, şiddete karşı yeni mekanizmalar üretilmesi, kadınların şiddetin adını koyarak şiddetsiz bir hayat için adım atmaya başlaması sayılıyor.
Mor Çatı tüm bu değişimin kadınların mücadelesi sayesinde gerçekleştiğinin altını çiziyor. Kadınların hem sokaklarda hem kendi hayatlarında erkek şiddetine karşı mücadelelerini hatırlatıyor.
30 yıl boyunca 40 bin kadının yolu Mor Çatı’dan geçti. Bir nefes aldılar, bir karar aldılar, bir adım attılar. Birlikte, yan yana, kadın dayanışması ile güçlendiler. Değiştirmek için gücü birbirilerinde ve kendilerinde buldular. Umut ettiler, değiştirdiler.
Mor Çatı Hakkında
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 1990 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla feminist kadınlar tarafından kuruldu. Mor Çatı’da şiddete maruz kalan kadınlara ve varsa çocuklarına destek verilerek erkek şiddetinden uzakta bir yaşam kurabilmeleri hedeflenir. Kadınlarla birebir dayanışma kurmanın yanı sıra şiddetle mücadele etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için ulusal ve uluslararası sözleşme, kanun ve yönetmeliklerin uygulamaları izlenir, raporlanır ve karar vericilere gerekli politikalara dair öneriler sunulur. Alandaki bilgi ve deneyimi paylaşmak için şiddet alanında çalışan kadın örgütleri, sivil toplum kuruluşları, barolar ve belediyelerle atölyeler yapılır. Ulusal ve uluslararası kadın örgütleri ile dayanışma içinde kampanyalar ve eylemlilikler yoluyla patriyarkaya karşı, kadınların özgür ve bağımsız hayatlar kurabilmeleri için mücadele edilir.
Mor Çatı dayanışma merkezinden, bugüne kadar 40.000’den fazla kadın ve çocuk destek aldı. Her gün ortalama 10kadın telefon, mail ve yüz yüze görüşerek Mor Çatı’dan destek alıyor. Merkez, çalışmalarını kadınlara yardım etmek değil, şiddete karşı kadın dayanışması oluşturmak, birlikte mücadele etmek üzere sürdürüyor. Kadınlar Mor Çatı’ya en çok yaşadıklarını paylaşmak, sosyal ve hukuki hakları konusunda bilgi edinmek için başvuruyorlar. Arayan her kadına sosyal destek verilirken ihtiyaç duymaları halinde hukuki, psikolojik destek ve sığınak desteği de alabiliyorlar.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye’de Toplumun Yarısı İklim Krizini Virüsten Daha Büyük Bir Tehdit Olarak Görüyor

İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından üçüncü kez gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları Algısı 2020” araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Anket çalışmasının sonuçlarına göre; Türkiye’de her iki kişiden biri iklim krizinin virüsten daha büyük bir kriz olduğunu düşünüyor. Her 10 kişiden yedisi iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtiyor. Toplum koronavirüs sonrası ekonomik toparlanma için tarım ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasını istiyor. Toplumun %75’i iklim değişikliğine karşı yeşil alanların korunması gerektiğini öne sürüyor. %85’i ise ekonomik kalkınma için ormanların kesilmesine karşı.
İklim Haber ve KONDA Araştırma, Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkındaki görüşlerini öğrenmek için yeni bir anket çalışması gerçekleştirdi. Türkiye çapında 3431 kişi ile yüz yüze yapılan anket, bu yıl pandemi süreciyle artan çevresel farkındalığı da irdelemeyi amaçladı.
“Kimileri iklim değişikliğinin koronavirüsün yarattığından daha da büyük bir krize, tahribata yol açacağını söylüyor. Sizin düşüncenizi şimdi okuyacaklarımdan hangisi daha iyi açıklıyor?” sorusuna, katılımcıların %51,5’u “Evet, iklim krizi virüsten daha büyük krizdir” yanıtını verdi. “İklim krizi de ciddi ama o kadar acil bir mesele değil” yanıtı %42 oranına ulaşırken, “İklim krizi diye bir şey yoktur” diyenlerin oranı ise sadece %6,5’te kaldı.
Araştırma aynı zamanda, iklim değişikliğinin Türkiye’de her 10 kişiden yedisinin endişelendiği bir konu olduğunu gözler önüne serdi. Görüşülen kişilerin %14,7’si çok endişeli olduğunu ifade ederken, %54,6’sı ise endişeli olduğunu belirtti. Sonuçlar ayrıca, Türkiye’de toplumun %71,4 gibi bir oranla iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını bildiğini gösterdi.
“Yeşil Alanları Korumalı” ve “Termik Santralları Kapatmalı”
“Türkiye iklim değişikliğine karşı ne yapmalı” sorusuna ise katılımcıların %75,7’si “Yeşil alanları korumalı” şeklinde yanıt verirken, “Ulaşımdan kaynaklı karbondioksiti azaltmalı” diyenler %38,5 “Binalarda enerji verimliliğini artırmalı” diyenler ise %30,4 oranına ulaştı. “Termik santralları kapatmalı” yanıtını verenlerin oranının %23,1’i bulması ise dikkat çekti. “Uluslararası anlaşmalara uymalı” seçeneği de %15,6 oranını buldu.
Benzer bir cevap başka bir soruda daha ortaya çıktı. “Ekonomik kalkınma için ormanlar kesilebilir” cümlesine dair katılımcıların %55’i “Kesinlikle yanlış” şıkkını seçerken, %29,4’ü ise “yanlış” diyerek yaklaşık %85’lik bir kesim kendini bu yargının karşısında konumladı.
Bu yıl pandeminin özel ve olağanüstü koşulları nedeniyle araştırmaya eklenen bir başka soru ise, “Koronavirüs sonrası hangi sektörlere yatırım yapılmasını gerekli görüyorsunuz?” oldu. Pandeminin ekonomik etkilerini derinlemesine yaşayanların ekonomik iyileşmede nasıl bir tercih yapacaklarını görmeyi hedefleyen bu soruya, “Tarım” diyenler %53, “Yenilenebilir enerji” yanıtını verenler %36,5’i bulurken, “Kömür, gaz gibi yakıtlar” diyenler %13, “İnşaat” diyenler ise %8,7 gibi bir oranda kaldı.
İklim Haber Yayın Yönetmeni Barış Doğru’ya göre, “Anket çalışmasında dikkat çeken noktalardan biri, sorulara verilen yanıtlarda farklı siyasi görüş, parti ve kimliklere göre çok belirgin bir fark olmaması. Aynı şekilde eğitim düzeyleri de sonuçları çok fazla değiştirmiyor. Bu anlamda, siyasi bir kutuplaşma yaşayan Türkiye’de iklim ve çevre konusunda ortada belirgin ve geniş bir konsensüs olduğu söylenebilir. Bu da, iklim ve çevre sorunlarına eğilecek bir politik ve ekonomik yönelimin halkın desteğini alacağını açık bir şekilde gösteriyor” diyor.
Anketin sonuçlarını yorumlayan Kadir Has Üniversitesi Ekonomi bölümünden Prof. Dr. Erinç Yeldan ise “Çalışmadan elde edilen sonuç ve değerlendirmeler, Türkiye’de ankete katılan kişilerin büyük bir çoğunluğunun iklim krizinin boyutlarının farkında olduğunu gösteriyor. Ancak belki daha da önemlisi, bu sorunların sorumlularının kim ve nerede olduklarının bilindiğini ve çözüm önerilerinin de bilinçli olarak düşünüldüğünü anlatıyor” derken, araştırmanın Türkiye’de yeni yeşil düzen ve fosil yakıtlara dayalı üretim ve tüketim desenine son verilmesi çağrılarına verilen olumlu yanıtlarla umutları tazelediğini ifade ediyor.
Sonuçları değerlendiren KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, geleceğe odaklanmak gerektiğinin altını çiziyor: “İklim değişikliğinden çevre kirliliğine, temiz içme suyundan petrole ve madenlere, doğal kaynakların azalmasından hayvan ve bitki türlerinin azalışına dek bir dizi sorun insanlığın yerküreye hoyrat davranışının bir sonucu. Başka nedenlerin yanı sıra insanların doğaya müdahalesinin, doğal yaşamın ekolojik dengesini bozmasının, bu tür küresel salgınlara yol açacağı öngörülüyordu. İklim bilimcilerse iklim değişikliğinin de en az salgın kadar, hatta daha da büyük tahribata yol açacağını öngörüyorlar. Makul bir ses tonuyla ama toplumun ihtiyaç ve taleplerini, duygularını da dikkate alan, geleceği gösteren yeni bir söyleme geçmemizin zamanı gelmiştir.”
İklim Haber Hakkında:
2017 yılının Kasım ayından beri iklim bilimi, iklim politikaları ve iklim ekonomisi hakkında en güncel gelişmeleri paylaşan İklim Haber, tarafsız ve veri odaklı haberler yayımlayarak iklim değişikliğini, bilimsel, ekonomik ve politik boyutları ile ele almaya odaklanıyor, doğru ve tarafsız bilgiyi yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
Yayın hayatına başladığı günden beri iklim krizine dair 10.000’nin üzerinde haber yayımlayan İklim Haber, gün geçtikçe bu konuda ürettiği içerik sayısını artırmayı hedefliyor. İklim Haber aynı zamanda KONDA Araştırma ile birlikte 3 senedir Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkında toplumun ne düşündüğünü öğrenmek için Türkiye örneklemi üzerinden anket çalışması gerçekleştiriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Haitili çift Lüleburgaz’da evlendi

Lüleburgaz’da uzun süredir İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Haitili Alex Morisseau, yine kendi gibi Haitili olan Amenie Samedy ile uzun uğraşlar sonucunda Lüleburgaz’da evlendi. Türkiye’nin Haiti Cumhuriyeti’ni tanımadığı için evlilik evrakları Dominik Cumhuriyeti’nin Santo Domingo Büyükelçiliği aracılığıyla gönderilen çift, yaklaşık 2 yıl süren bürokratik engelleri aşarak dünya evine girdi. Yeminli tercümanla evlilik yemini eden çiçeği burnunda damat Alex Morisseau, “Lüleburgaz artık benim evimmiş gibi hissediyorum” dedi.
Lüleburgaz’da son yıllarda unutulmayacak ilginç bir evlilik meydana geldi. Haiti’de doğup büyüyen, iş amaçlı Lüleburgaz’a gelen Alex Morisseau (34), hayatının aşkı yine Haitili Amenie Samedy (30) ile bürokratik engelleri aşarak dünya evine girdi. Aşkları filmleri aratmayacak şekilde gelişen Morisseau, “Lüleburgaz artık benim evim oldu” diye konuştu.
ÖNCE O GELDİ SONRA EŞİ
Amenie Samedy ile 2010 yılında tanıştıklarını söyleyen Alex, geçtiğimiz yıllarda Lüleburgaz’a gelerek İngilizce öğretmeni olarak göreve başladığını söyledi. Özel bir okulda görevli olan Morisseau, uzun süredir birlikte olduğu Amenie Samedy ile evlenmeye karar verdiğinde ise karşısına bürokratik engeller çıktı. Türkiye’nin Haiti’yle diplomatik bağlantısı olmadığı için evlenemeyen çift, evraklarını Dominik Cumhuriyeti üzerinden Türkiye’ye göndererek durumu çözdü.
LÜLEBURGAZ EVLERİ OLDU
Bu engel nedeniyle yaklaşık 2 yılbürokratik engellerle boğuşan çift, sonunda Lüleburgaz’da muratlarına erdiler. Yeminli tercüman eşliğinde nikahları kıyılan çiftten Alex Morisseau, Türkiye’nin artık ikinci vatanları olduğunu söyledi. Morisseau, “Türk insanının kültürü çok iyi. Buranın kültürünü ben çok sevdim. Lüleburgaz’da evim gibi hissediyorum. Lüleburgaz’ı çok sevdim. Burayı çok seviyorum. Türkiye’de çok fazla yer gezmedim. Bugün benim için mükemmel bir gün. Türk insanını çok seviyorum. Çünkü hem çok yardımsever hem de çok sıcakkanlılar” dedi.
KIRKLARELİ – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)