Twitter, markalara, nerede olurlarsa olsunlar Twitter’ın markaların hedef kitlelerini bulmalarına yardımcı olabileceği yolları gösteriyor. “Conversation Book-İletişim Kitabı” aracılığıyla Twitter, şirketlere Twitter’ı en etkili şekilde nasıl kullanabilecekleri konusunda rehberlik ediyor.
Twitter, son dönemde analiz ettiği yüzlerce kampanya arasından 7 stratejiyi belirledi. Son aylarda Twitter tarafından yapılan bir grup araştırmada kilit noktalar olarak; dinleyerek liderlik etmek, amaç ile liderlik etmek, örnek olmak, yeni bir şeyle liderlik etmek, bağlantı kurarak liderlik etmek, çeviklikle liderlik etmek ve pozitiflik ile liderlik, öne çıkıyor
İşte, markalar için 7 strateji:
1- Dinleyerek liderlik edin
Sohbete öncülük eden markaların müşterilerinden aldıkları tavsiyeleri dinleyen markalar olduğunu görüyoruz. Müşteriler, markalarının güvenilir, iletişim kurulabilir olmasını ve kriz sırasında iletişimi desteklemelerini istiyorlar. Tüm bunlar markaların, platformda uygun konumda kalarak başarılarını garantiye alacaktır.
2- Amaç ile liderlik etmek
Buradaki ana fikir, insanlar markalarının amaca yönelik olmasını istiyorlar, bu artık markalar için bir seçenek değil zorunluluk haline geldi. Twitter kullanıcıları, markaların dünya üzerindeki kendi olumsuz etkilerini azaltmak için nasıl harekete geçtiklerini göstermelerinin önemli olduğunu söylüyor. İnsanlar, markaların amaca yönelik kampanyalar ile liderlik etmelerini bekliyorlar. Twitter’da, markaların amaçlarını netleştirmelerine yardımcı olan ve üç anahtar noktadan oluşan bir yapı var. Bunlar; Amaç, İnsanlar ve Taahhüt. Işte Türkiye’den bir örnek; Getir.
3- Örnek olmak
Açıklık ve şeffaflık son derece önemli. Yapılan araştırmaya dayanarak, pek çok insanın belirsizlik zamanlarında en çok ilgilendikleri konularla ilgili şeffaflığın yanı sıra cevaplar ve tavsiye aradıklarını belirledik. İletişim liderleri zorlu iş ortamında bile daha fazlasını vermenin yollarını buluyor. İşte markanızın nasıl örnek olabileceğinin yolları:
Yapılması gerekenler; İnsanların belirsizlikle başa çıkmalarına ve sakin kalmalarına yardımcı olacak faydalı bilgiler sağlayın. Müşterilerin, gündeme getirdiği sorunları ele alan bütün girişimlerinizi yayınlayın.
Yapılmaması gerekenler; Tutamayacağınız sözler vermeyin, talihsizliği bir pazarlama fırsatı olarak görmeyin, hüsrana uğramış müşterilerle etkileşimi göz ardı etmeyin.
4- Yeni bir şeyle liderlik etmek
Kriz sırasında, birçok lansman planı ertelendi, geriye çekildi ya da geçici olarak durduruldu. Böyle şeyler meydana geldiğinde birçok insanın planlamayı geriye çekmeye eğilimli olduğunu biliyoruz. Sıkıntılı bir dönem olduğu zaman bunu dikkate almak ve pazar payını korumak özellikle önemlidir. İletişim liderlerinin en iyi beş uygulamasını takip etmeniz şartıyla, kriz sırasında yeni markaları tanıtmak, mesajlar vermek ve yeni ürünleri başarılı bir şekilde piyasaya sürmek hala mümkündür. Bir örnek BiTaksi’den.
5- Bağlantı kurarak liderlik etmek
Bu, markaların bu süre zarfında nasıl konu ile ilgili kalabilecekleriyle ilgilidir. Sosyal mesafe, gerçek dünyada birbirimizden ayrı durmayı gerektirirken; teknoloji, sanal dünyada bizi bir araya getirmeye yardımcı oluyor. Twitter, bu süreç için çok önemli bir konumda. Lider markalar ilgi düzeyini üç şekilde sürdürebilirler: bu, hatasız bir şekilde yapılması en zor olanlardan biri ancak aynı zamanda hatasız yapıldığında en çok anlamı olanlardan. Herkes, canlı etkinlikleri sanal etkinliklere taşıyor ve Twitter’da, birçok kişinin sanal etkinliklerle daha olumlu bir ilişki içinde olduklarını söylediği görülüyor.
6 – Çeviklikle liderlik etmek
İçerik stratejinizi geliştirmek gerçekten çok önemlidir. Bunu yapmanın kolay bir yolu, eski niteliklerinizi yeni niteliklere dönüştürmektir. İçeriğinizi uyarlamanın yolları hakkında yaratıcı bir şekilde düşünün. Zor zamanlarda, kaynakların kullanımını optimize etmek için, Twitter hizmetlerini kendi yararınıza kullanma olanağına sahipsiniz.
7 – Pozitiflik ile liderlik
İnsanlar gerçekten olumlu sohbetleri artıracak markalar arıyor. Plarformdaki insanların üçte ikisinden fazlası; pozitif hikayeler, negatif bulutların arasındaki parlak alanlar ve dünyada olup biten şeyleri arıyor. Pozitif hikayeler paylaşmak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Bir örnek Çiçeksepeti’nden.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: için
Acun Ilıcalı OPPO’nun Reno4 Serisi İçin Ekran Karşısına Geçti
Uslu bir köpek, gösterişli bir avize, üç heyecanlı genç… İki çocuk, bir top, bir grup masum insan… OPPO’nun Reno4 Serisi için çekimlerini Acun Ilıcalı ile tamamladığı ve bugün yayına giren yeni reklam filmi izleyicilere, dinamik, şaşırtıcı ve eğlenceli anlar yaşatıyor.
Yeni nesil akıllı telefon modelleriyle Türkiye pazarında büyümeye devam eden OPPO, izlenme rekorları kıran Reno3 Serisi reklam filminden sonra kısa bir süre önce tanıtımını gerçekleştirdiği yeni Reno4 Serisi’nin reklam kampanyasına da yine Acun Ilıcalı ile devam etti.
Acun Ilıcalı’nın çevresinde meydana gelen, dinamik, şaşırtıcı ve eğlenceli anların izleyicilerle buluştuğu reklam filminde uslu bir köpeğin yaratabileceği karmaşayı ve bir çocuğun koca bir partinin tüm seyrini nasıl değiştirebileceğini görüyoruz. Acun Ilıcalı ise yaşanan tüm sahneleri Reno4 Serisi modelleri ile görüntüleyerek tüm bu anları kendi koleksiyonuna ekliyor.
‘Hayatım Benim Koleksiyonum’ çatı stratejisinin devam filmi olma özelliğini taşıyan yeni reklam kampanyası, ‘En Canlı Anlar Koleksiyonda Yaşar’ mottosuyla hazırlandı. OPPO ve Karbonat iş birliğinin 2020 yılında gerçekleştirilen ikinci büyük projesi olan reklam filmi, Kala Film’den Turgut Akaçık yönetmenliğinde çekildi. Çekimleri 2 günde tamamlanan reklam filmi bugün itibariyle TV kanallarında ve dijital platformlarda yayınlanmaya başladı.
Yeni OPPO Reno4 Serisi
Endüstriyel tasarımın sınırlarını zorlayan Reno4 Serisi; Reno4 Pro, Reno4 ve Reno4 Lite olmak üzere üç farklı modelle birlikte geliyor. Bilinen tüm ortak özelliklere sahip olan bu üç üründen her biri aynı zamanda kendi avantajlarını da sunuyor. Reno4 Pro, sadece 36 dakikada telefonunuzu %100 şarj etmenize olanak sağlayan 65W SuperVOOC 2.0 hızlı şarj özelliğiyle dikkatleri üzerine çekerken Reno4 Lite ise, ikisi önde yer alan altı yapay zeka özellikli kamera ile mobil fotoğrafçılıkta sınırları zorluyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kıvanç Tatlıtuğ 2 yeni proje için OGM Pictures ile anlaşma yaptı
2020 yılının en çok konuşulan yapımlarına imza atan OGM Pictures, önümüzdeki dönemde ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ’u izleyicisiyle buluşturacağını duyurdu.
Canlandırdığı her karakterle farklı bir kişiliğe bürünen ve oyunculuğu ile herkesi kendine hayran bırakan Kıvanç Tatlıtuğ, OGM Pictures imzasını taşıyacak iki proje ile 2021 yılında izleyicisiyle buluşacak. Başarılı oyuncu, bir dizi ve bir filmde yine unutulmaz karakterlere hayat verecek.
OGM Pictures Hakkında
OGM Pictures, Türk dizi ve film sektöründe uzun yıllardır yer alan ve Prime Time kuşağına damgasını vuran birçok başarılı dizinin yapımcılığını üstlenmiş Onur Güvenatam liderliğinde 2018 yılında kuruldu. Yapımları uluslararası dijital platformlarda yer alan ilk Türk yapım şirketi olma özelliğini de taşıyan OGM Pictures, Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı gibi 2020 yılının en çok konuşulan yapımlarının yanısıra geride bıraktığımız yıl içerisinde Atiye, Doğduğun Ev Kaderindir ve Yarına Tek Bilet gibi birbirinden başarılı işlere imza attı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Gezegenimizin sağlığı için “Sürdürülebilir Beslenme”
Sağlıklı bir toplumun inşasında büyük rol üstlenen diyetisyenler, 8-11 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleştirilen 9. Ulusal Sağlıklı Yaşam E-Kongresi’nde bir araya geldi. Yayla Agro Sağlıklı Beslenme Departmanı Diyetisyeni Nihal Tunçer, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından organize edilen kongrede diyetisyenlerle buluştu. Tunçer, sağlıklı ve dengeli beslenme tanımının genişletilerek sağlıklı, dengeli ve sürdürülebilir beslenme şeklinde yeniden ele alınması ile gezegenimizin sağlığını koruyabileceğimize dikkat çekti.
Diyetisyenlerin her yıl büyük bir ilgi ile takip ettiği ve birçok alandan uzman konuşmacının yer aldığı kongrede, Yayla Agro ekibinden Diyetisyen Nihal Tunçer, “Sürdürülebilir Beslenme” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Tunçer, konuşmasında besinlerin tarladan tabağa, üretim aşamasından tüketime kadar geçirdiği süreçte, bireyler ve gezegen sağlığı üzerindeki etkilerine değindi.
Dünyamızın doğal kaynakları hızla tükenirken ve küresel ısınmanın olumsuz etkileri her geçen gün daha fazla hissedilirken beslenme tercihlerimiz ile hem kendi sağlığımız hem de gezegenimizin sağlığını korumak elimizde. Yayla Agro’nun gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedeflediğini belirten Diyetisyen Nihal Tunçer, sanal ortamda düzenlenen 9. Ulusal Sağlıklı Yaşam E-Kongresi’ndeki “Sürdürülebilir Beslenme” başlıklı konuşmasında bu alandaki son gelişmelerin yanı sıra sürdürülebilir beslenmenin nasıl olması gerektiğine dair önemli bilgiler aktardı.
Birleşmiş Milletler 2016 yılında açıkladığı 17 maddelik sürdürülebilirlik kalkınma amaçlarını aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 170’den fazla ülkede eylem çağrısı başlattı. 2030 yılına kadar gerçekleşmesi hedeflenen amaçlardan ikincisi “açlığa son”, üçüncüsü ise sağlıklı ve kaliteli yaşamın en temel ayağı olan sürdürülebilir beslenme olarak belirlenmiş durumda.
Sürdürülebilir beslenmenin sağlık ve çevre açısından en iyi tercih olduğunu belirten Yayla Agro Sağlıklı Beslenme Departmanı Diyetisyeni Nihal Tunçer, Sürdürülebilir Beslenmeyi şöyle tarif etti: “Sürdürülebilir beslenme; bireyin sağlığını ve iyilik halini tüm yönleri ile geliştirirken çevresel etkisi düşük olan besin tercihleridir. Bunun yanı sıra sürdürülebilir bir beslenmenin diğer özellikleri; erişilebilir, maliyeti karşılanabilir, güvenilir, eşitlikçi ve kültürel olarak kabul edilebilir beslenme örüntüleridir.”
Sağlıklı, dengeli ve sürdürülebilir bir beslenme…
Tunçer, konuşmasında bireylere sağlıklı bir yaşam konusunda rehberlik eden diyetisyenlerin “sürdürülebilir beslenmeyi” klinik uygulamalarına nasıl dahil edecekleri konusuna da değindi ve “Sağlıklı beslenme tanımının, yeterli ve dengeli beslenmeden öte genişletilerek yeterli, dengeli ve sürdürülebilir bir beslenme planı olması gerekiyor. Besinlerin üretimden tüketime her aşamasında dünya üzerindeki doğal kaynakları hızla tüketirken yaptığımız yanlış seçimler küresel ısınmayı daha da artırıyor. İklimi ilgilendiren her alanda sorumluluk alma zamanımız geldi. Diyetisyenler olarak ilk amacımız klinikte danışanlarımıza temel sürdürülebilir beslenme basamaklarını açıklamak ve bu doğrultuda besin seçimlerini düzenlemektir” diyerek besin seçimlerimizin gezegen sağlığına etkisine dikkat çekti.
Diyetisyen Nihal Tunçer, 9. Ulusal Sağlıklı Yaşam E-Kongresi’ndeki konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Sürdürülebilirliğe hizmet ederken bireysel seçimlerimizin yanı sıra gıda sektöründe yer alan firmaların temel amacı insan sağlığına hizmet etmek ve gezegen sağlığını korumak olmalıdır. Yayla Agro olarak özellikle Birleşmiş Milletlerin belirlediği hedeflerden en önemlisi olan obeziteden besin ögesi yetersizliğine kadar uzanan malnütrüsyonun farklı formları ile mücadele ederken gezegen sağlığını da koruyup gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Recep Usta:” Şahsiyet Dizisi Benim İçin Çok Büyük Lütuftu”
Şahsiyet dizisinde canlandırdığı Deva karakteri iile yıldızı parlayan Recep Usta, gelecek hedeflerini ve kariyerini MAG okurları için paylaştı.
On altı yaşından beri oyunculuk eğitimi alan başarılı oyuncu, yaşam içerisindeki her şeyin ne çok değerli olduğunu bilerek büyüdüğü belirtiyor. İlk oyunculuk deneyimini Şahsiyet dizisi ile yaşamanın kendisi için büyük bir fırsat olduğunu belirten genç yıldız, “ Sadece şanstı deyip geçmek basit gelebilir. Ben sisteme çok inanıyor ve güveniyorum. Şahsiyet dizisi bana en büyük lütuftu diyebilirim” dedi. Okuduktan sonra inanılarak yapılan her işin sonucunun da çok iyi olduğuna inandığını vurgulayan Usta, röportajında yer alacağı yeni projeler hakkında da bilgi verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Dermatolojinin gözdesi Hyaluronik Asit, günümüzde ağız sağlığı için kullanılıyor
Son yıllarda, ciltteki kırışıklıkların giderilmesi dendiğinde, ön planda “hyaluronik asit” içerikli ürünlerle karşılaşıyoruz. Dolgu maddelerinden yaşlanma, karşıtı kremler, serumlar ve bakım malzemelerinin güvenilir molekülü Hyalüronik Asitin aslında asitle ilgisi yok. Kısaca HA olarak da bahsedilen bu molekül, cildin doğal yapısında bulunuyor ve etrafındaki su moleküllerini tutma özelliği ile cildin nemini sağlıyor.
Hyalüronik Asit tüm dokularda bulunan doğal bir molekül. Nem tutma, eklemlerin yağlanması, doku onlarımı ve yara iyileşmesini düzenliyor. Kuruyan cilde iyi bir nem desteği sunuyor ve nemlendirici özelliğiyle cildi güçlendiren bir bakım sağlıyor. Yara iyileşmesini hızlandırmak için de destekleyici özellikte olduğu için yaraların iyileşme süresini hızlandırıyor.
Hyaluronik asidin geniş kullanım alanlarından bir diğeri de eklem ve diz sağlığı. Cilttekine benzer şekilde eklemlerin nem kapasitesini ve kayganlığını arttırarak sürtünme dolayısıyla yaşanan ağrıları azaltmaya yardımcı olması sebebiyle son yılların gözde molekülü.
Bu güne kadar 30 milyonun üzerinde kişinin, değişik tipteki bu ürünlerle tedavi edildiği belirtiliyor.
Vücudumuzda tüm dokularda bulunan hyaluronik asit, diş eti dokusunda “yüksek moleküler ağırlıkta (YMA)” bulunuyor. YMA Hyaluronik asit, özellikle diş etinde, şişmeden korunma ve hasar görmüş dokunun tamirinde aktif rol oynayan, bağ dokusunun doğal olarak ürettiği fizyolojik bileşeni. Ağız hijyeninin bozulduğu ya da diş eti dokusunda herhangi bir yara olduğu durumlarda, dokunun hyaluronik asit ihtiyacı %200 oranında artıyor.
Hyaluronik asidin yapısal özellikleri, ağız sağlığında kullanımını gündeme getirmiştir. Gengigel® hyaluronik asitin ağız sağlığı alanında uygulandığı ilk ürün. Özgün, patentli formülasyona sahip.
Avrupa’nın başlıca ülkelerinde ve dünyada 100’e yakın ülkede pazarlanan, “Dişeti dokusunu iyileştirmeyi hızlandırmaya yardımcı” ürünler pazarının lideri, FDA* tarafından onaylı Gengigel® şimdi de Türkiye’de.
Patentli formülasyonu, sağlıklı diş eti dokusundaki hyaluronik asite birebir benzer yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asit içeriği sayesinde, diş etinde kayba uğramış hyaluronik asiti dengeleyerek, dokunun tamir ve iyileşme süresini hızlandıyor.
Ağız sağlığını korumada Gengigel®, ağız içi floranızı bozmadan hijyen sağlayan günlük kullanıma uygun uzun süreli desteğinizdir. Gengigel’in® etkinliği ve güvenlik profili, bir çok klinik çalışma ile test edilmiştir. Bebekler, çocuklar, hamileler ve yaşlılarda sınırlama olmadan kullanılabilir. Doğal tatlandırıcı olan xylitol’un etkisi ile, diş çürüğüne sebep olmaz, kan şekerini değiştirmez, diyabetikler, gebeler, bağışıklık sistemi problemi yaşayan, çağımızın istenmeyen hastalıklarına maruz kalmış kişiler için dahi uygundur.
“Yakın Yüzler” Sergisi Meme Kanseri Farkındalığı için Memorial Sanat Galerisi’nde!
Genellikle eğlence amaçlı görülen bazı hobilerin hem zihinsel hem de fiziksel sağlık açısından faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Hobiler, her yaştan insanın keyifli vakit geçirmesini ve günlük yaşamın yoğun temposundan bir süreliğine de olsa sıyrılarak kendisini iyi hissetmesini sağlıyor.
Memorial Sağlık Grubu, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanseri tedavisinde hastaların motivasyonunu artıran hobilerin önemine ve sanatın iyileştirici gücüne dikkat çekmek için “Yakın Yüzler” fotoğraf sergisini Memorial Sanat Galerilerinde sergilemeye başlıyor.
Fotoğraf sanatçısı Filiz Tülü tarafından hazırlanan “Yakın Yüzler” fotoğraf sergisinde; Aydan Şener, Aytunç Bentürk, Burcu Karadağ, Burçin Büke, Prof. Cana Gürmen, Coşkun Aral, Dilek Türkan, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Hülya Aksular, İsmail Acar, Kayhan Yıldızoğlu, Kürşat Başar, Merih Akoğul, Murat Germen, Müjdat Gezen, Okay Temiz, Orhan Cem Çetin, Safter Kartoğlu, Sait Sökmen, Selim Güven, Sevin Okyay, Tan Sağtürk, Tekin Akmansoy, Ülkü Duru, Volkan Hürsever, Volkan Öktem, Yalçın Boratap ve Zuhal Olcay gibi kendi alanlarında birbirinden başarılı, yaptıklarıyla iz bırakan ünlü sanatçıların hiç bilmediğimiz, özel yaşamlarında incelikle uğraştıkları hobilerinden oluşan fotoğraflar yer alıyor.
“Yakın Yüzler” Fotoğraf Sergisi, 6-31 Ekim tarihleri arasında Memorial Bahçelievler Hastanesi Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
“Hobiler, Meme Kanseri Tedavisinin Kalitesini Artırıyor.”
Memorial Bahçelievler Hastanesi Cerrahi Onkoloji ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Aydoğan hobilerin meme kanseri tedavisindeki olumlu etkileri hakkında bilgi verdi:
Resim, heykel, seramik ve fotoğraf gibi görsel sanatlar, hem bedenimize hem de ruhumuza iyi geliyor. Örneğin iç dünyamızı, duygularımızı ve hayallerimizi tuale veya doğada çektiğimiz bir fotoğrafa yansıtmak, renkleri özgürce kullanmak, çizim yapmak, sergi gezmek, doğa ile baş başa olmak ve kültür sanat aktivitelerine katılmak, hastalıkların tedavi sürecinde de önemli katkılar sağlıyor.
Meme kanserinin tedavisinde de hastanın moral ve motivasyonu, tıbbi tedaviler kadar önem taşıyor. Hastanın stresten arınarak, dengeli bir yaşam sürmesi, dikkatini keyifli çalışma ve aktivitelere vermesi, kemoterapi ve kanser tedavisinde olumlu sonuçlar veriyor. Biz de hastalarımıza tedavinin en zorlu aşamalarında bile yaşam sevinçlerini kaybetmemelerini ve kendilerini mutlu edecek, onları hayata bağlayacak hobilere yönlenmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalara göre güzel sanatlarla ilgilenmek, stres hormonu seviyelerini düşürürken mutluluk hormonlarını artırıyor. Bununla birlikte fiziksel hareketlilik sağlayarak hastanın yaşam ve tedavi kalitesini yükseltiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Mehmet Turgut ve Doğa Rutkay “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi için bir araya geldi
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Türkiye (TSÇV) ve Allergan Aesthetics Türkiye iş birliğinde fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un desteğiyle 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’nde “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında açılan ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin sanat danışmanlığını yaptığı dijital sergi ile CP’li çocukların hayatlarında erken müdahalenin önemine dikkat çekildi. Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un Sakıp Sabancı Müzesi’nin desteğiyle gerçekleştirdiği çekimler sonrasında miniklerin fotoğraf karelerine yansıyan hikâyelerine Vakfın web sitesinden ulaşılabilecek. Cerebral Palsy’li çocuklar hayalleri için Mehmet Turgut’un objektifine poz verdi
Kiminin en büyük hayali aşçı, hakem, şarkıcı, tarihçi olmak, kiminin de doktor, ressam, prenses, sanatçı olmak. 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’ndebir araya gelen 11 Cerebral Palsy’li çocuk hem geleceğe yönelik hayallerini anlattı, hem de hikâyeleriyle umut verdi.Proje kapsamında fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut 11 çocuğun hayallerini simgeleyen objelerle, hikâyelerini fotoğrafladı. Fotoğraf çekimlerine evsahipliği yapan Sakıp Sabancı Müzesi, dijital serginin sanat danışmalığını da yürüterek projeye destek verdi. Doğa Rutkay Kamal ve Mehmet Turgut serginin duyurusuna sosyal medyadan da destek vererek farkındalık çalışmalarına katkıda bulundu
Başarılı oyuncu Doğa Rutkay Kamal, Dünya Cerebral Palsy Günü’nde Instagram hesabından gerçekleştirdiği canlı yayınla “Benim Güzel Yarınlarım Var” sergisinin duyurusuna destek verdi. Doğa Rutkay’ın yayınına konuk olan Mehmet Turgut projeyle ilgili tecrübelerini anlatarak farkındalığın geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağladı.
Çektiği fotoğraflarla serginin taşıyıcısı olan Mehmet Turgut; “Böyle anlamlı bir projede yer almak benim için çok kıymetli. Cerebral Palsy’li çocuklarımızla bir günü geçirmek onların gülüşlerini yakalamak, hayallerini fotoğraflamak çok değerli bir deneyimdi. Engellerimizi hissetmediğimiz çok güzel bir çekim geçirdik. Erken tanı ve rehabilitasyonla bu çocuklarımızı topluma kazandırabileceğimizi gösteren, önemli bir projeye imza attık” dedi.
Projenin duyurusunu ve etkinliği kendi sosyal medya hesabından yayınlayan başarılı oyuncu Doğa Rutkay; “Günümüzde pek çok çocuğun gerek maddi imkânsızlıklar gerek dışlanma nedeniyle hayata katılamadığını düşündükçe ne kadar önemli ve kıymetli bir işin içinde olduğumu düşünüyorum. Her şeyden önce bir anne olarak bu projeye kayıtsız kalamadım çünkü bir hayat bile değiştirmek, hayaline kavuşmasını sağlamak, çocuklarımızı topluma kazandırmak son derece önemli ve değerli. Güzellikler paylaştıkça çoğalır, daha çok sayıda çocuğumuza destek olabilmemiz için bu tür gönüllülük çalışmalarının daha da artmasını diliyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Hewlett Packard Enterprise, KOBİ’ler için Basit ve Uygun Maliyetli Yeni Nesil Depolama Çözümünü Duyurdu
HPE MSA giriş seviyesi depolama, işletmelerin tasarruf etmesine ve HPE Cloud Volumes Backup ile verilerini kolayca bulutta yedeklenmesine yardımcı oluyor.
Hewlett Packard Enterprise (HPE), giriş seviyesi depolama çözümü olan HPE Modular Smart Array – MSA’nın yeni sürümü HPE MSA Gen 6’yı duyurdu. MSA Gen 6, kısıtlı bütçeye sahip KOBİ ölçeğindeki işletmelerin işlerini büyütmelerine yardımcı olmak üzere performans ve otomasyonu hibrit flaş dizisi biçiminde sunan başlangıç seviyesi bir depolama çözümü olarak tasarlandı. 1
Günümüzün dijital öncelikli ekonomisinde çoğu KOBİ’nin teknolojiye ayırdığı bütçe sınırlı kalıyor. HPE MSA, KOBİ’lerin maliyetten tasarruf edebilmesi için yeni nesil veri hizmetleri ve modern mimariyle donatılmış giriş seviyesi depolama çözümlerini uygun fiyatla sunmayı vaat ediyor. Ayrıca HPE MSA KOBİ’lerin en değerli verilerini güvence altına alıyor ve çalışanların konumdan bağımsız olarak ihtiyaç duydukları verilere kolayca ulaşabilmelerini sağlıyor. HPE MSA, yeni veri hizmetleri ve modernize edilmiş mimarisi sayesinde medya aktarımı ve çevrimiçi eğitim gibi talebe bağlı işler yürüten müşterilerin dağıtık uygulamalarını ve iş yüklerini daha kolay yönetmelerini sağlıyor.
Bilgi Teknolojileri Dağıtıcısı ve HPE Kanal İş Ortağı Dicker Data’nın Ürün Müdürü Sky Cumming, “HPE MSA, işletmelerin mevcut iş yüklerini karşılamanın yanı sıra performans ve kapasite ihtiyaçları arttığında ölçeklenebilen, güvenilir, basit ve düşük maliyetli bir depolama çözümü olarak öne çıkıyor” diyor. “HPE MSA otomatik katmanlama yeteneğiyle uygulamaların ihtiyaç duyduğu performansı sağlarken, arşivleme ihtiyaçları için esnek ve kurumsal nitelikte depolama çözümünü uygun fiyatla sunuyor. Yeni HPE MSA Health Check aracı, saldırılara karşı koruma sağlıyor ve hataları gerçekleşmeden önce tahmin ediyor. Böylece küçük işletmeler bilgi teknolojilerinin sorunlarıyla uğraşmadan işlerini büyütmeye odaklanabiliyor.”
HPE MSA Gen 6 Mimarisindeki Geliştirmeler
HPE MSA’daki güncellemeler daha hızlı veri erişimi için otomatik katmanlama, sık karşılaşılan kesintilerin nedenlerini ortadan kaldıran gelişmiş MSA Health Check aracı ile geliyor. Ayrıca bulut yedekleme ve veri arşivleme için HPE Cloud Volumes Backup ile entegrasyon gibi KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerle donatıldı. Yeni özellikler şöyle sıralanıyor: Gelişmiş performans ve daha düşük gecikmeyle iş yükü verimliliği sağlayan katmanlama özelliği. Bu özellik, yalnızca manyetik sabit disk sürücülerinden oluşan (HDD – Hard Disk Drive) yapılandırmalarına kıyasla performansı 2-4 kat artırır ve dizinin az miktarda SSD (Solid State Drive) kullanarak değişen iş yüklerine yanıt vermesine olanak tanır. Bu özellik, en sık kullanılan verileri gerçek zamanlı olarak en hızlı ortama taşır. Böylece müşterilerin SSD performansıyla HDD kapasitesini, iş yükü ihtiyaçlarına göre en etkin şekilde kullanmasını sağlar. Yeni MSA Data Protection Plus (MSA DP+) ile yeni dizin içi veri koruma. Tüm sürücüleri kapsayan bu koruma, genel sistem verimliliğini ve performansını artırmak adına boşta kalan HDD’leri devre dışı bırakır. Bir sürücü arızası durumunda MSA DP+ yeniden dizin oluşturma sürelerini 25 kat hızlandırarak2, dizinin bozulmuş veya savunmasız durumda olduğu süreyi önemli ölçüde azaltır. Sık karşılaşılan kesinti nedenlerini ortadan kaldıran geliştirilmiş MSA Health Check aracı. Mevcut veriler, MSA Health Check işlevini proaktif olarak kullanan müşterilerin HPE MSA destek çağrılarına %76 daha az ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Bu bulut tabanlı araç, bilinen sorunlara işaret eden algılayıcı verilerini denetleyerek en iyi uygulamaların hayata geçirilmesine yardımcı olur. Kullanıcı deneyimini iyileştirir ve kullanılabilirliği en üst düzeye çıkararak yönetim yükünü azaltır. Müşterilere bulut tabanlı veri korumasını basit ve ekonomik bir yolla sunan, ayrı bir yedekleme cihazı bulundurma ihtiyacından tasarruf sağlayan HPE Cloud Volumes Backup ile entegrasyon. KOBİ’ler, HPE Recover Manager Central kullanan yerleşik bir kurumsal bulut yedekleme hizmeti olan HPE Cloud Volumes Backup ile mevcut yedekleme iş yüklerini değiştirmeden anında buluta yedekleme yapmaya başlayabilirler. HPE Cloud Volumes Backup bulut hizmetleri HPE GreenLake aracılığıyla kullanılabilmektedir.
HPE Büyük Veri ve İşbirliği Platformu Geliştirme Bölümü Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Chris Powers, HPE’nin altı nesil boyunca MSA ürün ailesini basitlik ve ideal müşteri deneyimi çerçevesinde sürekli geliştirirken performans ve uygun maliyet arasındaki dengeyi de göz önünde tuttuğunu söylüyor. Powers, “HPE MSA, KOBİ’lere işlerini devam ettirmek için ihtiyaç duydukları performansı ve otomasyonu sağlıyor. İşletmelerin müşterilerine verimli bir şekilde hizmet verebilmesi için uygun fiyatlı, hızlı ve güvenilir çözümler sunmaktan gurur duyuyoruz” diyor.
HPE Türkiye Hibrit BT Kategori Yöneticisi Burak Özgür, HPE’nin KOBİ’ler için kanal iş ortakları aracılığıyla sunulan, güvenli, kullanımı kolay ve yeni nesil veri işleme teknolojilerinden oluşan geniş bir çözüm portföyüne sahip olduğunu ifade ediyor ve şunları ekliyor: “HPE MSA Gen 6, KOBİ ölçeğindeki işletmelerin harcadıkları her kuruşun karşılığını tam olarak alacakları; işlerini büyütmelerine yardımcı olmak üzere tasarlanmış, performans ve otomasyon sunan yeni nesil bir depolama çözümü”.
HPE Portföyünde küçük ofislerin teknolojik temelini tamamlamak üzere geliştirilen ve aylık abonelik modeliyle sunulan kutu içinde ofis çözümü HPE MicroServer de yer alıyor.
Fiyat ve Bulunabilirlik
HPE MSA Gen 6 dünya genelindeki doğrudan ve kanal ortakları aracılığıyla 7.000$’dan başlayan fiyatlarla sipariş edilebiliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Çin Sineması’nın En Yüksek Bütçeli Filmi Sekiz Yüz İçin Geri Sayım Başladı
Sinema eleştirmeleri tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösterilen “Sekiz Yüz”, 25 Eylül’de gösterime girmeye hazırlanıyor. Ön hazırlıkları ve çekimleri 10 yıl süren “Sekiz Yüz”, Japonya’nın işgalci politikalarıyla mücadele eden Çin’in en önemli direnişlerinden birini konu alıyor.
Çin’de gösterime girdiği ilk hafta sonunda 69 milyon dolar hasılatla, Çin sinema tarihinin en değerli 10 filmi arasına giren “Sekiz Yüz”, Türkiye’de gösterime girmek için gün sayıyor. Pandemi nedeniyle yaşanan zorlu sürece rağmen sekiz ülkede vizyona giren ve gişede büyük başarı elde ederek dünya sinema sektörünün odağı olan “Sekiz Yüz”, etkileyici öyküsü, gerçekçi sahneleriyle alışageldik savaş filmlerine meydan okuyor. Sekiz Yüz, bu haftaki son rakamlara göre 2020 yılının en yüksek hasılat yapan filmi olarak tarihe geçti.
Çin sinema sektöründe benzeri görülmemiş 80 milyon dolarlık bütçesi ve 10 yıl süren ön hazırlık ve çekimleriyle de dikkatleri üzerine toplayan “Sekiz Yüz”, sinema çevreleri ve eleştirmenler tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösteriliyor. 25 Eylül’de vizyona girecek olan ve tamamı IMAX kameralarla çekilen ilk Çin filmi olarak tarihe geçen “Sekiz Yüz”, 1937 yılında Şangay’da yaşanan gerçek olaylardan beyazperdeye uyarlandı.
Gönül rahatlığıyla bir sinema deneyimi için maksimum hijyen!
Cinemaximum, gişeden salona kadar her adımda hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için tüm önlemleri alarak sinemaseverlere gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir sinema deneyimi sunuyor. Örneğin artık yan yana koltuk satışı yapılmıyor, satın aldığınız koltuğun her yönünden 2 koltuk boş bırakacak şekilde yeni bir oturma düzeni uygulanıyor. Cinemaximum teması en aza indirmek adına gişe ve büfelerde temassız ödemeyi önceliklendiriyor, bilet kontrolü yine temassız yapılıyor. Etkileşimi ve riski en aza indirmek adına 30 dakikaya çıkarılan seans aralarında ise salonlarda temizlik ve hijyen çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tüm salonlar ve fuaye alanları nano gümüş teknolojisi ve onaylı dezenfektanlarla düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca temasın fazla olduğu gişe ve büfe deskleri, fuaye alanlarındaki merdiven korkulukları, salon kapıları, kiosk ekranları gibi alanlar da sık sık dezenfekte ediliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)